(bkz: #)
en dinlemem diyen insanın bile zaman zaman içini acıtan/hoplatan sözlerdir.
mesela;
"bir yürürsen bahar yürür, çiçek yürür peşin sıra" ibrahim tatlıses - gülüm benim
"sen bu şarkıyı git, başka yerde çal" ibrahim tatlıses - biz ne ayrılıklar görmüş adamız
"içimdeki sancı sarhoş" ibrahim tatlıses - sarhoş (sarhoşluk daha ne kadar böyle güzel dile gelir, bilmiyorum. türkü olmakla beraber bu kategoride değerlendirilmesinde bir sakınca görmedim. affola)
"senden insaf diler yarin, gözyaşım kim siler yarın, hiç olmazsa kenardan bak" ibrahim tatlıses - senden insaf diler yarın
"hüsnün senin ey dilber-i nadide kamer mi, huri misin ey afet-i can, yoksa beşer mi?" ibrahim tatlıses - gördükçe seni tazelenir sanki hayatım
hep ibrahim tatlıses oldu, farkındayım. başka da dinlemiyorum zaten.
not: son sözler urfa yöresinin müthiş bir uzun havasına ait olup, yazmadan edemediğimdir. ayrıca bu halleriyle pek matah gelmeyebilir bu sözler ama şarkının içinde süperler. valla bak!
edit: sözler elbette ki ibrahim tatlıses'e ait değildir. mahsuni şerif, ahmet selçuk ilkan gibi değerli büyüklerimizden çıkmıştır. sadece şarkıların en bilinen halini belirtmek istedim. hak geçmesin.
"aldanma cocuksu, mahzun yüzüne
mutlaka terkedip gidecek bir gün
kanma sever gibi göründüğüne
"seni sevmiyorum" diyecek bir gün"
arabeskten nefret ederim ama bu gibi sözler çok feci.
madem yaşamaya geldik dünyaya.
benim de herşeyde bir hakkım vardır.
sevmiyorsan hor görme bari.
benim de senin gibi allahım vardır.
(bkz: orhan gencebay)
(bkz: hor görme garibi)
hangimiz düşmedik kara sevdaya
hangimiz sevmedik çılgınlar gibi
hangimiz bir kuytu köşe başında
bir vefasız için yol gözlemedi
(bkz: müslüm gürses)
(bkz: ali tekintüre)
(bkz: hangimiz sevmedik)
dertler derya olmuş, bende bir sandal
devrilip batmışım, boğulmuşum ben
(bkz: dertler derya olmuş)
(bkz: yıkılmışım ben)
ben sefalet tahtında şanlı bir hükümdarım
binlerce dert kölem benim bilsen ne bahtiyarım
müslüm gürses
beni böyle sev seveceksen
olduğum gibi göreceksen
"feryada gücüm yok,
feryatsız duy beni"
(bkz: hatasız kul olmaz)
bazıları filozofçadır.
gün gelecek bir günaha
köle olup kalacaksın
gün gelecek günahından
tek teselli bulacaksın
mutlu oldum sanacaksın
sanacaksın
(bkz: orhan gencebay)
(bkz: seveceksin)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
HAVZA YOLLARINDA MUSTAFA KEMAL
Mahmur dağın başında bir duman, bir duman,
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez,
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez,
Dağların başında duman eksik olmaz,
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz.
Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi.
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda,
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek,
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel,
Bölmek orta yerinden gemilerin getirdiği güneşi,
Bir sana bir bana vermek ne güzel!
Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal,
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve,
Kahvede düze inmiş eşkıyalar, Karadeniz uşakları,
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor.
Uyanmış su, gözleri adamların, susuz gözleri sıcak,
Mustafa Kemal baktı, tanıdı, hepsi halk.
Oturdular, hep beraber çay içtiler,
Ordan burdan, dereden tepeden konuştular,
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana,
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar,
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar.
Çıktı kavak yaylasına "oh!" dedi, Mustafa Kemal,
Ölmez be, insan bu vatanı sevince,
Halk kokusudur, güller çimenlerden gelir,
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri,
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar.
Havza'ya vardım ki, kulağımızı koyalım bir,
Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir?
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler,
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli çağıralım, bir,
Gelirler toplanırlar ateşimize, onlar için yaktık,
Özgür yüreklerin soluğunu üflesinler bir.
Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir,
Selâm verelim bir, selâm alalım bir,
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar,
Şu sabah çayını içelim bir, kardeşçe sıcak.
Yüzümüzü yunalım şu dereden bir,
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza,
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!
Ceyhun Atıf KANSU