İddet müddeti, ya da bekleme süresi, Türk Medeni Kanunu'na göre boşanan kadının tekrar evlenmesi için beklemesi gereken üç yüz günlük süre.
Kanun koyucunun boşanmanın kesinleşmesinden önce tarafların cinsel ilişkiye girmiş olmaları ihtimalini göz önünde bulundurarak doğacak çocuğun babasının belirlenmesinde ortaya çıkacak karışıklıkları engelleme amacıyla koyduğu bir şarttır. Azamî gebelik süresi olarak belirlenen üç yüz günlük süre içerisinde doğacak olan çocuğun babasının boşanan koca olacağına dayanan babalık karinesinden[1] doğan bu süre, kesin olmayan evlenme engeli hükmünde olup bir kadının bu süre içinde evlenmesi halinde evliliğin iptaline sebep olmamaktadır. Kadının hamile olmadığının ispatı ya da boşandığı eşiyle tekrar evlenmesi halinde bu süre şartı aranmaz[1]. Erkekler için ise boşandıktan sonra tekrar evlenebilmek için böyle bir kısıtlama bulunmamaktadır.
sayılı Türk Medeni Kanunu, maddesinde boşanma sonrası bekleme süresi ile ilgili hükmü içermektedir. Söz konusu maddeye göre boşanma gerçekleştirildikten sonra kadının yeniden evlenebilmesi için üç yüz gün beklemesi gerekir[2]. Kadının beklemesi gereken süre kanunda bekleme süresi olarak adlandırılmaktadır. Boşanma sonrası yeni evlilik için bekleme süresi olarak da bilinmektedir.
Bu süre beklenmeden evlilik yapmak isteniyorsa, kadının aile mahkemesinde iddet müddetinin kaldırılması için dava açması gerekmektedir. Bu dava ile mahkeme kadını hastaneye sevk ederek hamile olup olmadığını belgeler bir rapor ister. Eğer hamilelik yok ise mahkeme yeni bir evlilik için bu süreyi kaldırabilir.[3]
Boşanan bir kadının başkasıyla evlenmeden önce beklemesi gereken bir süre vardır. Türk Medeni Kanununda bu süreye iddet (bekleme) müddeti denmektedir. Ancak iddet müddeti kesin bir süre değildir. Boşanan ve iddet müddeti içinde evlenmek isteyen kadın, iddet (bekleme) müddeti kaldırma davası açarak iddet müddeti içinde evlenebilir.
Boşanma gerçekleştikten sonra kadının başkasıyla evlenmeden önce beklemesi gereken süreye iddet müddeti (bekleme süresi)denir. İddet (bekleme) müddeti aynı zamanda boşanma sonrası bekleme süresi olarak da adlandırılmaktadır.
Tarafların boşandıktan sonra tekrar evlenebilme süreleri cinsiyete göre farklılık gösterir. Boşandıktan sonra erkek hemen evlenebilirken, kadın için kanunda iddet müddeti (bekleme süresi, iddet süresi) öngörülmüştür. Kadının boşanma sonrasında tekrar evlenebilmesi için kanunla getirilen bu iddet müddeti, boşanmış kadının olası bir hamileliği durumunda doğacak çocuğun soybağının (nesebinin) karışmamasını amaçlamaktadır.
Boşanma sonrası kadının yeniden evlenebilmesi için beklemesi gereken iddet süresi boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren gün (10 ay) dür. Bu günlük bekleme süresinin başlangıcı evliliğin sona erme tarihidir. Evliliğin sonra erme tarihi ibaresi iddet (bekleme) müddeti için önem arz etmektedir. Çünkü mahkemenin boşanmaya ilişkin vermiş olduğu kararla beraber evlilik sona ermez. Evlilik, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Boşanma kararının kesinleşmesi için belirli prosedürler gerekir. Öncelikle hakim, duruşma esnasında boşanmaya ilişkin karar verir. Sonrasında gerekçeli kararı yazar ve taraflara tebliğ eder. Taraflar bu boşanma kararına itiraz etmedikleri takdirde boşanma kararı kesinleşmiş olur. Bunun sonucunda kadın için gün sürecek olan iddet müddeti, gerekçeli kararın kesinleşmesi ile başlamış olur.
Boşanmadan sonra kadın günlük iddet müddeti içinde doğum yaparsa, kadının boşanmış olduğu kocası kanunen çocuğun babası kabul edilir. Bu sebeple çocuğun nüfus kaydına kadının boşanmış olduğu kocasının adı yazılır.
İddet müddeti içinde kadın başka birinden hamile kalmış ise, yeniden evlenmeden önce iddet müddetinin bitmesini beklemek zorundadır. Çünkü kadın, iddet (bekleme) müddeti kaldırma davası açtığı takdirde mahkeme, kadından hamile olmadığına dair bir resmi sağlık raporu isteyecektir. Bunun sonucunda mahkeme hamile olan kadına iddet müddeti kaldırma kararı vermeyecektir. Kadın iddet müddeti içinde çocuk doğurduğu takdirde çocuğun babası kanunen kadının boşandığı kocası olacaktır. Eğer çocuğun babası eski koca değilse bu durumda kadının yapması gereken; öncelikle çocuğueski kocanın nüfusuna kaydettirmek ve sonrasında babalık davası yahut soybağının reddi davası açmak olacaktır.
İddet müddeti kadının doğum yapmasıyla birlikte sona ermektedir. Kadının önceki evliliğinden hamile olmadığının anlaşılması halinde yahut boşanan eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri halinde mahkeme iddet müddetini kaldırabilir. Fakat iddet müddeti içinde evlenmek isteyen kadının evlenebilmek için her durumda iddet (bekleme) müddeti kaldırma davası açması gerekir.
Kadın için iddet müddeti kesin değildir. İddet müddeti içinde evlenmek isteyen kadın, iddet (bekleme) müddeti kaldırma davası açarak iddet müddetini kaldırabilir. Ancak bunun için gerekli şartları sağlaması gerekir. Kadın, iddet müddeti kaldırma davası açtıktan sonra mahkeme tarafından bir hastaneye gönderilir. Kadının hastaneden alınan resmi sağlık raporu, hastane tarafından mahkeme dosyasına gönderilir. Rapor, kadının hamile olmadığını kanıtlar nitelikteyse iddet müddeti mahkeme tarafından kaldırılır. İddet müddeti mahkemece kaldırıldığı takdirde kadın, günlük bekleme süresi içinde yeniden evlenebilir. Şunu da belirtmek gerekir ki; kadının iddet müddeti içinde evlenebilmesi için sadece hamile olmadığını kanıtlayanresmi sağlık raporu yeterli değildir. Mutlaka mahkeme tarafından verilmiş bir iddet müddeti kaldırma kararı olmalıdır.
İddet (bekleme) müddeti kaldırma davası, kadının iddet müddeti kaldırma talepli dilekçeyimahkemeye vermesiyle açılır. Bekleme müddetinin kaldırılması davasında davalı yoktur. Bu sebeple dava çekişmesiz ve hasımsız olarak açılmalıdır.
İddet müddeti kaldırma davası süreci çeşitli hukuki faktörlere göre değişmektedir. Bu süreci hızlı bir şekilde sonuçlandırmak için aile ve boşanma hukukunda tecrübe sahibi bir avukattan yardım alınması gerekir. İddet (bekleme) müddeti kaldırma davası avukat eşliğinde ortalama 15 günlükbir sürede sonuçlanır. Mahkemeden iddet müddetinin kaldırılmasına yönelik karar çıktığı takdirde; kadının kararın kesinleşmesini beklemeden gerekçeli kararla evlenmesi mümkündür.
İddet (bekleme) müddeti kaldırma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Ancak aile mahkemesi bulunmayan ilçelerde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. İddet (bekleme)müddeti kaldırma davasında yetkili mahkeme kadının yerleşim yeri mahkemesidir.
Kadının, iddet müddeti içerisinde boşandığı eşiyle yeniden evlenmesi mümkündür. Ancak bunun için iddet (bekleme) müddeti kaldırma davası açması gerekir.
Çalışmalarını Bursada aile ve boşanma hukuku alanında yoğunlaştıran avukat Feyza HAZAR; iddet müddeti kaldırma davasında avukatlık hizmeti vermektedir.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
AVUKAT FEYZA HAZAR
HAZAR HUKUK BÜROSU
bursaavukat
İddet süresi, kelime olarak bekleme süresi demektir. Bu kelime özellikle boşanmak isteyen, boşanma aşamasına gelmiş ya da boşanmış olan kadınların karşısına çıkan bir terimdir. Bu terim hakkında bilinen pek çok yanlış bilgi bulunduğundan akıllarda bilgi kirliliği ve buna bağlı olarak doğru bilgiye erişememe gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle bireyler "İddet süresi nedir, iddet müddeti kaç gün, kocası ölen kadının iddet süresi ne kadar?" gibi soruların doğru yanıtlarını araştırmaktadır.
İddet süresi aslen hatalı bir kullanım olarak karşımıza çıkar. Çünkü iddet kelimesi süre anlamına gelir. Bu yanlışlığa rağmen halk arasında "iddet süresi" kullanıımı oldukça yaygındır. İddet süresi Türk hukukunda; Türk Medeni Kanunu'nun maddesinde belirtilen "Kadın için bekleme süresi" başlığı adı altındadır. Bu düzenlemeye göre kadın, evliliğini bitirmesinden sonra gün beklemeden evlenemez.
Kanun, boşanmanın kesinleşmesinden önce tarafların cinsel ilişkiye girmiş olma ihtimalini düşünerek, doğacak olan çocuğun babasının belirlenmesinde güçlük olmasını engellemek amacıyla çıkarılmıştır. Azami gebelik süresi yani gün içerisinde doğacak olan çocuğun babasının boşanılan koca olacağına dayanarak oluşturulan bu süre yalnızca kadının hamile olmadığının ispatı ile daha az bir süreye düşürülebilir. Ancak bu durumda mahkemeye bir dava açılması ve kadının hamile olmadığını ispat eden gerekli raporların mahkemeye sunulması gereklidir. Ayrıca kadın hamileyse ve bebeğin önceden boşanmış olduğu kocaya ait olduğu kesin ise, kadının eski eşi ile tekrar evlenmesi durumunda iddet süresi gibi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Kadın bebeğinin babası olan eski eşi ile direkt olarak evlenebilmektedir.
Kadınlar kocaları öldükten ya da boşandıktan sonra hemen başka bir adamla evlenemezler. Bu duruma "iddet müddeti" adı verilir. Kocası ölmüş olan bir kadın yeniden evlenebilmek için hamile değilse en az 4 ay 10 gün beklemelidir. Ancak kadın hamile ise iddet müddeti doğum yapması ile tamamlanır. Kocasından boşanan bir kadın için iddet müddeti gün olarak karşımıza çıkar. Burada bulunan gün kadının hamile kalmış olabileceğinden dolayı, doğuma kadar geçen süre olarak seçilmiştir.