Son yıllarda popüler olan iş alanlarının çoğu yaşantımıza hareketsizlik getirmiştir. İş yaşantımız veya sağlık problemlerimiz aşırı kiloların nedeni olabilir. Bir an önce kilo vermek için girilen zahmetli diyetler, başlangıçta kişiyi mutlu kılsa da; uzun vadede olumlu sonuçlar gösteremiyor. Böylece kilolarından şikayetçi olan insanlar, fazlalıklarından kurtulamayacaklarını düşündükleri için yeme – içme alışkanlıklarını eskisine oranla artırmaya başlıyor. Böyle zamanlar için kilo vermenizi sağlayacak en etkili yöntemlerden biri boks yapmak! Boks yapın ve etkilerini kısa sürede görün.
Her spor dalı kilo vermeye yardımcı olmaz
Toplumda yanlış algılanan bir konu ise spor yaparak kilolardan tamamen kurtulabileceğimiz düşüncesidir. Özellikle spor salonlarında yapılan düzensiz ve bilinçsiz aktiviteler sakatlık problemlerini meydana getirebilir. Ayrıca uzmanların önerisiyle ön plana çıkan yüzme aktiviteleri de; kol ve bacak kombinasyonlarının paralellik göstermemesi neticesinde, bel ve boyun rahatsızlıklarını artırıyor.
Boks, spor tarihinin en eski branşlarındandır. İngiltere’de doğan bu köklü spor dalı; dünyanın bir çok yerinde aktif sporcular yetiştirmekle beraber, Olimpiyat sporu olma başarısıyla da tüm sporseverlerin takdirini kazanmıştır. Boks sporunun disiplinli yapısı ve antrenman boyunca sürekli olarak vücudun tüm noktalarının hareket halinde bulunması, yağ yakımı ve kalori kaybını hızlandırır.
Spor ve sporcu sağlığı konularında uzman olan kişiler, boks aktivitelerinin sporcuya hem ruhsal hem de fiziksel açıdan çokça fayda sağladığını açıklamaktadırlar. Yaklaşık olarak 1 saat süren bir boks antrenmanında atak ve savunma durumlarında sarf edilen nefes alış verişi, sporcuya kusursuz bir kondisyon kazandıracağı gibi, kalp sağlığı için fayda sağlamaktadır. Sadece yumruk atarken bile bel, sırt, kalça ve omuzdan güç alınmasını düşünürsek, zamanla vücudun temel noktalarını güçlendirmekle birlikte fit görünüme de kavuşmamız kaçınılmazdır.
Boks sporuna başlayan kişilerin ilk izlenimleri iş ya da özel hayatlarında yaşadıkları stresleri antrenman boyunca unuttukları görüşündedir. Çünkü hareketleri kusursuz yapma isteği, spora tamamen konsantrasyon sağladığı gibi, kişilerin hayatındaki olumsuzlukları da kısa sürede olsa unutturuyor. Ayrıca boks sporcuya zamanla öz güven ve sakinlik kazandırıyor.
Son dönemlerde kadınlar, boks ve mücadele sporlarına yoğun ilgi gösteriyor. Modernleşen spor salonları kadınları boks sporuna kazandırmış bulunuyor. Özellikle ünlü kadınların da boks derslerine yönelmesi, kadın bireyleri bu spora her geçen gün daha fazla yakınlaştırıyor.
Boks selülitlere son veriyor
Boks sporunda bacak kasları büyük önem taşıyor. Spor esnasında dayanıklılık ve ve sporun gerektirdiği fiziksel aktivitel,er 3- 5 aylık kısa dönem içersinde ön ve arka baldırdaki yağlanmaları ve selülit şikayetlerine son veriyor.
Boksla diz rahatsızlıklarını yok edin
Ev işlerinin yoğun olduğu dönemlerde yapılan ters hareketler ya da, oturarak çalışan bir iş temposunda bacakların aşırı derecede hareketsiz kalması, menisküs (diz) rahatsızlıklarını ortaya çıkartabiliyor. Doktorlar diz ve menisküs şikayetlerinin giderilmesi için üst baldır grubunun güçlendirilmesi gerektiğini öneriyorlar. Alanında uzman olan boks öğretmenlerinin kültür fizik antrenmanları ve spor esnasında üst baldır grubunun sıkça çalıştırılması, diz rahatsızlıklarına büyük ölçüde çare oluyor.
Kadın boksörler Rio Olimpiyatları’nda ringe çıkmaya hazırlanıyor.
Bu yaz Brezilya’da düzenlenecek Olimpiyat oyunları için farklı sikletlerde toplam 10 kadın sporcu Türkiye’yi temsil edecek. Avrupa’da ve Dünyada sayısız başarılara imza atan kadın boksörler, aynı başarıları bu kez de Olimpiyat oyunlarında göstermek istiyorlar.
K-1 Contact, Full Contact ve Low Kick müsabaka teknikleri ile benzerlik gösterir. Ancak nitelikleri dolayısıyla bazı farklılıkları vardır. Dirsek teknikleri yasaktır. Müsabıklar hareketli değillerse orta hakem onları durdurmak durumundadır. Sarılma her koşulda 5 saniyeden fazla sürmez. Ayinsel dans ve müzik yasaktır. Yan hakemler müsaade edilen alanlara isabet eden yumruk tekniklerini diz ayak yada diğer tekniklerle eş değer değerlendirir.
K-1 Contact diğer stillerle benzerlik gösterir onlarla aynı ringi aynı sıkletleri paylaşır. Full Contact ve Low Kick maçlarında görülen antrenör ve sporcu davranışları açısından aynı genel kurallara başvurur.
Kıyafetler ve Koruyucu Malzemeler
Madde Zorunlu koruyucu malzemeler; kask, dişlik, bayan sporcular için göğüs koruyucu, eldiven 10 onsluk, kogi, bandaj, tavsiye edilen kaval koruyucu; ayak koruyucu yoktur. Yalnızca ayak bileği koruyucusu kullanılabilir.
Büyük ve genç sporcuların kıyafetleri aynıdır. Erkekler yalnızca şort, bayanlar için askılı kolsuz beyaz renk tşört ve şort mecburidir.
Raundlar
Madde – K-1 Contact müsabakaları 2 dakikadan 3 raunt ve raunt araları 1 dakikadır. Ancak Federasyon katılımcıların durumlarına göre müsabaka süreleri ve raunt sayılarını değiştirebilir.
Sıkletler ve Yaş Grupları
Madde
Büyük Erkekler Yaş Sıkletleri (+ 91) kg.
Büyük Bayanlar Yaş Sıkletleri (+ 70) kg.
Genç Erkekler Yaş Sıkletleri (+ 91) kg.
Genç Bayanlar Yaş Sıkletleri (+ 70) kg.
Yukarda belirtilen yaşlarda ve sıkletlerde günün koşulları , tasarruf tedbirleri ve katılımcıların durumlarına göre federasyon gerek gördüğünde faaliyetlerde yaş ve sıkletler arasında değişiklik yapabilir.
Müsaade Edilen Vuruş Bölgeleri
Madde -Müsaade edilen teknikler kullanılarak vücudun aşağıda belirtilen kısımlarına vuruş uygulanır:
Müsaade Edilmeyen Vuruşlar, Yasaklanmış Teknikler ve Davranışlar
Madde
Müsaade Edilen Teknikler
Madde
EL TEKNİKLERİ:
AYAK, BACAK VE DİZ TEKNİKLERİ:
Bütün bir müsabaka esnasında el ve ayak teknikleri eşit oranda kullanılmalıdır. Ayak teknikleri sadece açıkça rakibe güç kullanarak vurma amacı taşıdıklarında kabul edilir. Sporcular tekniklerin tamamını bütün güçleriyle uygulamalıdırlar. Kısmen hedefinden sapan, engellenen ya da dokunmadan öteye geçemeyen, hedefi sıyıran ya da iten teknikler puanlamaya dâhil edilmez.
Puanlama
Madde – Müsaade edilen hedeflere açık bir şekilde hızla, odaklanarak, dengeli ve güçlü bir şekilde uygulanan tüm geçerli teknikler için yan hakemler puan kartının arkasına veya puantöre’e 1 puan yazar. Bütün yumruk ve tekme teknikleri 1 puandır. Her raundun sonunda puanları sayar ve daha iyi müsabıka daha çok puan toplayana 10 değerlendirme puanı, daha az puan toplayan rakibine de 9 değerlendirme puanı verir. Eğer müsabıkların puanları arasındaki fark 8'den fazlaysa gerçek üstünlük durumu yan hakem, puanı daha az olan müsabıka 8 değerlendirme puanı verir.
Herhangi bir kroki (knock down) durumunda hiçbir sporcuya ekstra puan verilemez. Maçın sonunda yan hakem her raunt daki değerlendirme puanlarını toplar ve puan toplamı daha fazla olan müsabıkı galip ilan eder.
Ceza
Madde -Maçın bütün raundlarında uyarı gerektirecek bir durum olup olmadığı takip edilmelidir.
1. Uyarı - sözlü uyarı
2. Uyarı -resmi uyarı
3. Uyarı - ceza puanı -1
4. Uyarı - diskalifiye
Raund Başına Düşen Tekme Sayısı
Madde –K-1 Contact Müsabakalarının kendine has nitelikleri ve stilinden dolayı tekme sayısı saymaya gerek yoktur.
Raundlar
Madde –K-1 Contact müsabakalarında elemeler ve finaller 2 dakikadan 3 raunt ve raund araları 1 dakikadır. Ancak katılımcıların durumuna göre Federasyon raund sayılarında ve sürelerinde değişiklik yapabilir.
Antrenör ve Antrenör Yardımcısının Müsabaka Esnasında Uymak Zorunda Oldukları Kurallar
Madde – Antrenör ve Antrenör Yardımcıları aşağıda belirtilen kurallara uymak zorundadır:
Puan Değerlendirmeleri
Madde – Her hakem bütün raundları ayrı ayrı değerlendirir. Raundun değerlendirmesi şu kıstaslara göre olmalıdır:
Üç raund sonrası eşitlik durumunda, hakem aşağıdaki kıstaslara göre sporculardan biri lehine tercih yapmalıdır:
Yan hakemler müsabakanın galibini belirlerken aldıkları kararları puan kağıtlarında bulunan “gözlemler” kısmına yazarlar.
Eksi Puan Kriterleri
Madde Eksi puan kriterleri:
Kararlar
Madde – Kararlara şu şekilde varılmalıdır:
Kararlarda Değişikliğe Gidilmesi
Madde Aşağıda belirtilen durumların haricinde müsabakalar hakkında verilen kararlar değiştirilemez:
Bu gibi durumlarda ring sorumlusu Merkez Hakem Kurulu ile gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra resmi sonucu açıklar.
Puanların Verilimesi
Madde – Puan verilirken şu kurallara uyulması gerekir:
1 -Vuruşlarla ilgili olarak bir yan hakem, her raunt boyunca her müsabıkın aldığı vuruş sayısına göre müsabıkların puanını ayrı ayrı not seafoodplus.info yumruğu veya tekmeyi puan olarak değerlendirmek için bu vuruşun ya da darbenin engellenmemiş veya durdurulmamış olması gerekir
Bir müsabakada kaydedilen vuruşların değeri her raundun sonunda sayılır ve üstünlük derecesine göre daha iyi olan sporcuya verilir. Müsabık tarafından gerçekleştirilen vuruşlar kurallara aykırıysa, kollara gelirse, eğer vuruşlar zayıfsa ve kaynaklandıkları yer puan bölgeleri değilse puanlamada dikkate alınmaz.
2-Kural ihlalleri konusuyla ilgili olarak yan hakem, her raund boyunca, gördüğü her kural ihlalini (orta hakemin bunları fark edip etmediğine bakılmaksızın) cezalandıramaz. Yan hakem, orta hakemi bu kural ihlali için uyarmak zorundadır. Eğer orta hakem müsabıklardan birine bir resmi uyarıda bulunursa, yan hakemler puan kağıdının FAULLER sütununa bir W yazarak bunu not etmek zorundadır. Fakat bu diğer müsabık için bir eksi puan anlamına gelmez. Eğer orta hakem bir sporcuya bir eksi puan vermeye karar verirse, yan hakem aynı sporcunun raunt sonunda alacağı puanların yanındaki ilgili sütuna "-1" yazar ve böylece raundun nihai puan hesabı için bu puanı çıkarması gerektiğini onaylamış olur.
3 – Puanlar,her raund içinde ayrı ayrı verilir. Puanlar kesirli olarak verilmez. Her raundun sonunda daha iyi olan sporcu, yani skor açısından daha iyi olan müsabık 10 puan, rakibi de orantılı olarak () veya () şeklinde daha az puan alır. Eğer müsabıkların aynı seviyede olduğuna kanaat getirilirse, her ikisi de () şeklinde 10 puan alır.
Eğer bir maçın sonunda 1 ve 2 numaralı fıkralara göre değerlendirme yapıldıktan sonra, her iki müsabık da aynı puana sahipse yan hakem avantajı, takdir hakkına göre bütün maçta yani üç raundu da dikkate aldığında:
Centilmenliğe uyan davranışlar gösteren müsabık lehine kullanır.
Eğer sonuç üç raunt da da aynıysa, yan hakem tercihini, son raund daki üstünlük, daha aktif , daha fazla tekme atan, stili,tekniği ve kondisyonu daha iyi olan müsabıktan yana kullanır.
Eğer üç raunt sonunda müsabıklar eşit puana sahipse, müsabaka neticesi yan hakemlerin vereceği direktif doğrultusunda ilan edilir.
Kural İhlalleri
Madde Orta hakemin verdiği komutlara uymayan, kuralları ihlal eden, sportmenlik dışı davranışlarda bulunan veya kurallara aykırı davranan bir müsabık orta hakemden bir ihtar veya bir uyarı alabilir veya orta hakem tarafından resmi uyarı olmaksızın diskalifiye edilebilir. Tüm maç süresi boyunca bir sporcuya sadece 3 resmi uyarı verilebilir. Üçüncü uyarı otomatik olarak diskalifiye anlamına gelir Bu prosedür uyarı ile başlayıp 1. resmi uyarı, 2. resmi uyarı ve 1 eksi puan, 3. resmi uyarı ve ardından sporcunun diskalifiye edilmesi şeklinde devam eder.
Müsabıka uyarı ve ceza verilmesi:
Bir orta hakem, müsabakayı durdurmadan herhangi bir anda bir sporcuya ihtar verebilir. Eğer bir müsabıkı uyarmak istiyorsa maçı durdurur ve söz konusu kural ihlalini sporcuya söyler. Orta hakem, yan hakemler ve jüri masa hakeminin göreceği şekilde müsabıka ceza puanını anlaşılır ve yüksek sesle bildirir.
Şu hareketler faul olarak değerlendirilir:
Belirli bir faul (örneğin rakibe sarılmada) yapıldığı için uyarı cezası verildiğinde orta hakem aynı kural ihlali yüzünden tekrar uyarmaz. İkinci seferde bir resmi uyarı gelir ve aynı faul için yapılan üçüncü uyarıda bir eksi puan verilir. Eğer orta hakem kendisinin farkına varmadığı bir kural ihlali yapıldığını düşünüyorsa yan hakemlere danışmak zorundadır.
Yerde Olma Durumu
Madde –Bir müsabık şu durumlarda "yerde" olarak kabul edilir:
KO ya da RSC-H Sonrası Prosedürler
Madde Eğer bir sporcu müsabaka sırasında sakatlanırsa, bu durumu değerlendirecek görevli doktordur. Eğer bir müsabık hala bilinçsiz haldeyse, doktorun ekstra yardıma ihtiyacı olmaması durumunda ringde sadece orta hakemin ve sorumlu doktorun kalmasına izin verilir.
KO, RSC, RSC-H, Sakatlanma Prosedürleri
Madde –Bir müsabık müsabaka sırasında başına aldığı bir darbe yüzünden nakavt olması veya maça devam etmesini engelleyen ciddi bir kafa travması geçirmesi durumunda orta hakem müsabakayı hemen durdurarak doktoru çağırır, yapılan muayene neticesinde duruma göre hastaneye veya en yakın bir sağlık kuruluşuna ambulansla doktor refakatinde götürülür.
Sakatlanma durumunda:
Sakatlanmalarda uygulanacak prosedür
Madde K.O ya da RSC-H dışı sakatlanmalarda doktor asgari bir karantina süreci kararlaştırır ve hastane tedavisi önerir.
El Sıkışma
Madde Bir maçtan önce ve sonra müsabıklar, Kick Boks kurallarına göre sportmenlik ve dostça rekabetin bir simgesi olarak el sıkışırlar. El sıkışma işlemi, ilk raunt dan önce ve müsabaka bitip karar açıklandıktan sonra gerçekleştirilir.
Nazenin TOKUŞOĞLU / HT PAZAR
kiloyken zayıflamak için boksa başlamaya karar veren ve bugün kilosunda dünyanın en iyi ikinci boksörü olarak gösterilen Emine Bozduman’ın başarı hikâyesini dinlemeye hazır mısınız?
‘Tek rakibin kilon’ dediler 32 kilo verdim şampiyon oldum
Şimdi tüm bu okuyacaklarınızı bir kenara bırakın ve şu anda sizi hayatta en fazla üzen şeyi bir düşünün. Bu bir pazar günü deneyi Çok yorucu değil! Bakın bakalım röportajın sonunda acınız hafiflemiş mi, hayat daha mı anlamlı geliyor
Çankırı’da mütevazı bir hayat yaşıyordu Emine. Yanlış beslenme yüzünden bir anda kilo oldu. Şu an 78’e kadar indi ama hikâye bu değil tabii Onunla tanışmaya, hikâyesini başından sonuna dinlemeye gittim Kastamonu’ya. Dünyanın en güzel sosyal tesislerinden birinde bir gün geçirdim boksör kızlarla. Hepsi birbirinden şekerdi, İsa Hoca’ysa inanılmaz “Hocam boksa başlayasım geldi” dedim. Hemen ciddiye aldı. İstanbul’da gençleri çalıştırdığı salonda bekliyor. “Ama biraz dayak yiyeceksin” dedi. Şaka olduğunu umut ediyorum. Bu arada salona okulda sürekli fiziksel kavgaya karışan kızları getirmiş, “Burada kurallı yumruklaşın” diyerek. Önümüzdeki haftalarda kavgacı kızlarla da buluşacağım. Konumuza dönelim; bizim Emine kilolara bir bir aparkat çekmiş, şimdi Rio Olimpiyatları’na hazırlanıyor. Olimpiyat vizesi alabilmek için dikkatli bir şekilde son 3 kiloyu da verip iyi sonuçlarla sıralamaya girip göğsümüzü kabartmaya hazırlanıyor. Ders olarak okutulmalı Emine; net!
Biraz kendinden bahseder misin? Çankırı doğumluyum. Doğma büyüme oralıyım, maçlar dışında başka yerde yaşamadım. ’da boksa başladım. Orta gelirli bir ailenin ikinci çocuğuyum. Babam Köy Hizmetleri’nden emekli. Annem ev hanımı. Bir ablam var.
Boksör var mı ailede? Amcam zamanında kısa bir dönem yapmış ama hobi olarak.
Gelelim boksa başlama hikâyene kiloydun ve mutsuzdun, sonra? kiloydum, bir türlü kilo veremiyordum ama aslında hiç mutsuz değildim. Kendimle çok barışık biriyimdir ama gerçekleri de değiştiremiyordum. Şişko olmak güzel birşey değildi. Amcamın zayıf kızı geldi bir gün. “Boksa başladım, çok eğlenceli” dedi. “Beni de götürür müsün” dedim. Hem çok sevdiğim için hem de kilolardan belki kurtulurum diye Sonunda ben bu noktalara geldim, o evlendi. Rüyamda görsem inanmazdım Yani onu değil, kendimi
Kilolar bir bir gitmeye mi başladı peki? Bir sene içinde 10 kilo verdim hem de hiç diyet falan yapmadan. Hatta aynı şekilde yiyerek. Bir yandan “Neler oluyor böyle” diyordum, bir yandan da boks yaparken inanılmaz mutlu oluyordum. Yıllar sonra 10 kilo eksiktim ve daha rahattım. Devamının gelmesini istedim tabii doğal olarak. Ama ikinci yıl aynı şekilde devam etmedi maalesef.
Neden? İkinci yılda 20 kilo veremedim yani. O zaman “Eğer hayat zayıfladıkça daha güzelse bir diyetisyen yardımı alayım” dedim.
Boks tam gaz devam ediyor bu arada. Tabii ki Çankırı’da Verem Savaş Derneği’nde çalışan Esra Abla’yla tanıştım. Hedefimin büyük olduğunu, kilo vermek için başladığım boks sporunda ilerlemeye karar verdiğimi ama bunu kiloyla yapamayacağımı anlattım. Oturduk bir saat konuştuk. “Ben listeyi yaparım ama her şey sende biter. Ringlerdeki tek rakibin kilon” dedi, bu cümleyi hiç unutmuyorum. Öyle güzel bir program hazırladı ki yoğun antrenman da yaptığım için hiç aç kalmadan hatta ekmek bile yiyerek haftada 2 buçuk kilo vermeye başladım. İnanılmazdı.
Tabii sporcusun, kilo verirken kastan kaybetmemen gerekiyor. Aynen Güçlendikçe kilo verdim. Böylelikle 10 kilo daha gitti. Bir gün ödül günümdü. Diğer bir deyişle pizza ve tatlı günümdü. Bir süre sonra pizzanın yarısı tabakta kalmaya başladı. Bünyem kabul etmiyordu sağlıksız besini. Gece yatmadan bir kase yoğurt ve meyve yiyordum. Gece yenen meyve kilo yapar, diyetisyenler pek vermez ama benim diyetisyenim boks hayatımı etkilemeyecek şekilde kuralları yıkarak bana özel öyle güzel bir mönü hazırladı ki, hayatıma mutlu bir şekilde devam ediyordum. Gece 12’de muz ve portakal yiyordum!
Şimdi kaç kilosun? 78’im, 3 kilo kaldı hedefe ama önemli olan ringde en iyi olmam yoksa ben o 3 kiloyu iki antrenmanda atarım. Hedefim çok büyük, Olimpiyatlar’da madalya alma yolunda ilerliyorum. İnşallah olacak.
‘ERKEKLERLE MAÇ YAPIYORUM, O YÜZDEN BAŞARILIYIM’Son şampiyonada dünya üçüncüsü oldun ama dünyanın en iyi ikinci boksörü olarak gösteriliyorsun, o nasıl oluyor? Benim yendiğim boksörler çok başarılı olduğu için sıralamalar değişiyor. Avrupa Şampiyonası’nda Maria Kovacks’a yenildim ve o şampiyon oldu. Dünya Şampiyonası’nda Allah yine karşıma çıkardı onu, intikamım da acı oldu. 40 yaşında, çok deneyimliydi. Benim rakipler hep benden büyük zaten. Bir önceki Avrupa şampiyonunu yenmiş oldum kısaca. Bunun gibi birçok dereceliyi geçerek dünya sıralamasında ikinci sıraya çıktım şu anda.
Burnun falan iyi gözüküyor, çok darbeli değilsin Bence dikkatsiz sporcular daha çok darbe alıyor. Akıllı davranırsan ağzın burnun yamuk gezmezsin. Ben erkeklerle de antrenman yapıyorum. Kampımız denk geldiğinde birlikte çalışıyoruz. Onlar da acımadan karşısında erkek varmış gibi dövüşüyor. Kaç kere karaciğerime aparkat yiyip nefesimin kesildiğini bilirim ama yüzümü hep korudum. Onlardan ağır darbe almadıysam kadınlardan hiç almam. “Boks erkek sporu” diyorlar ya gülüyorum sadece. Gözüm şişti birkaç kere, kaşım yarıldı, geçti. O da erkeklerle dövüştüğümde O yüzden onlarla çalışmayı tercih ediyorum. Benim Çankırı’da kadın rakibim yok. Onlar beni geliştirmiyor. Erkeklerle çalıştığım için bu kadar başarılıyım.
Senden sonra boksa başlayanlar oldu mu? Evet ya olmaz mı! Çankırı’da “Emine Bozduman 35 kilo vermiş bu salonda boks yaparak” diyerek başlayan çok olmuş. Ne güzel, sonunu getirmeseler de mesaj yerine ulaşmış.
‘SEN BU KIZI NEREDEN BULDUN?’
Hangi salonda başladın boksa? Küçük, şirin, kendi halinde bir salondu. Ahmet Çınar Hocam vardı orada. “Hocam ben boks yapmak istiyorum” dedim. Şöyle bir baştan aşağı süzdü ama bir şey söylemedi. O zaman çok üzülmüştüm ama ben de bir şey söylemedim. “Gelsene bir tartalım seni” dedi. Tam kiloydum, ne bir eksik ne bir fazla. Hocanın gözleri yuvalarından fırladı. “Acil 10 kilo vermemiz lazım” dedi. “Vermemiz” demesi çok hoşuma gitti. Doğru yerdeydim, biliyordum.
Ahmet Hoca benim gözümde şu an Nubar Terziyan’la Hulusi Kentmen arasında bir noktada Çok uğraştı benimle. Ama bakmayın böyle durduğuna Çok disiplinliydi, sertti. Vızıltıya bile tahammülü yoktu ama o kadar baba bir insandı ki Ben de istediği gibi bir öğrenci olunca yürüdük gittik. 1 dakika dinlenme aralarında bile çıtım çıkmazdı. Herkes paydos ederdi ben kalırdım. Kilolar gitsin diye koşu bandına çıkarırdı beni. Saatlerce duvar torbasında aparkat çalışırdık.
Sende bir cevher mi görmüşler? Şimdi ben gitsem o salona beni bir ay sonra milli takım kampına çağırmazlar sanıyorum Türkiye’de dövüşürken sizi milli takım hocaları izliyor. Yıldız teknik direktör, gençler ve büyükler teknik direktörü sürekli orada oluyor. O zamanlar küçüğüm tabii. Büyüklerin antrenörü Selahattin Başaran bir maçta beni izlemiş. Rakibim de çok güçlü ve babası eski boksör, tahmin ettiğiniz gibi hocası aynı zamanda. Birinci maçımı saydırarak aldım. İkinci maçımdaki kızın Avrupa dereceleri varmış, çok iyiydi ama o kadar çok mücadele etmişim ki; iki seksen devrilmişim hâlâ yerden yumruk atmaya çalışıyorum.
Aldın mı maçı? Maçı kaybettim ama o kadar mücadele ettim ki kaybedince başladım ağlamaya. Hem ters yumruklarım hem hızım hocayı çok etkilemiş, acemi olmama rağmen. Antrenörüm Ahmet Hoca’yı çağırmış “Sen bu kızı nereden buldun” diye O da böyle böyle, “Kilolarımdan kurtulmak istiyorum’ diye geldi ama o kadar yetenekli ve hırslıydı ki ona bir şans vermeye karar verdim. Yumruk atmayı yeni öğrendi” demiş. Selahattin Hoca, “Sana bir ay süre, büyüklerin kampına hazırla bu kızı, istiyorum” demiş. “Bu arada bir 10 kilo daha versin” diyerek yürüyüp gitmiş. Bir ayda ne kadar verirsem tabii. 10 kilo birden nasıl vereyim!
Sen artık “Boksör olacağım” kıvamındaydın yani Aynen O kadar hırslı ve azimliydim ki Türkiye şampiyonası zamanı geldiğinde tam 90 kiloydum. Otobüsün arkasından koşmak ve sonunda yaklamak gibiydi. Başka hiçbir şey düşünemez olmuştum. İlk boksa başladım, 1 ay sonra beni kampa aldılar. Ben daha yumruk atmayı bilmiyorum, kendimi büyük sporcularla birlikte kampta buldum. Şimdi İsa Daştan Hocamla çalışıyorum. Çok özel biri, milli takım antrenörüm o artık ve Ahmet Hoca’yı aratmıyor.
‘Kızlardan nefret ederdim’
Ne oldu da kilo oldun, genetik mi, psikolojin mi bozuktu, sağlık sorunun mu vardı? Hiçbiri değil. Ailem süperdir ama ilk doğduğumuzda ablam da ben de çok zayıfmışım. İkimize de doğumdan sonra “Ölecek” demiş doktorlar. Bizimkiler de paranoyak derecesinde korktuğu için ballı süt içinde boğmuşlar bizi. Küçükken hatırlıyorum, sürekli yemek yiyordum. Hiç unutmam babam Köy Hizmetleri’nde çalışırken kutu kutu bisküvi getirirdi. Evde yerdim yarısını, kalanını da ceplerime doldururdum.
Annen? Annem normal, evlendiğinde 70 kiloymuş, hâlâ da öyle. Ablam bu sebeplerden dolayı kilolu ama benim kadar değil. Babam da o civarda, benimki direkt dengesiz beslenme.
Ablan boksa merak sarmadı mı? Yok, o hemen evlendi. Eşi de sağ olsun çok kıskanç, o yüzden onun boks yapma ihtimali sıfır.
Peki kiloyla çocukluk ve genç kızlık dönemi seni üzmedi mi, içine kapanmadın mı, aynaya bakıp ağlamadın mı? Ama ben çok çirkin, yuvarlanan bir şişman değildim. Orantılıydım bir kere. En azından kendimi hiç öyle aşırı şişman hissetmiyordum. Tabii çevre faktörünün de farkındaydım. İster istemez dışlanma yaşadım okul zamanı. Zayıf insan hep daha çekicidir ya! Ama hep hızlı, atak, işini kendi halleden biri oldum. Kimse benim için “Şişman, o yüzden yapamadı” diyemezdi.
Beden dersi? Kendimi hiç kötü hissetmedim, aksine en sevdiğim dersti. Benim sevmediğim kızlarla arkadaşlık etmekti. Küçükken belki bu yüzden kızları sevmezdim, erkeklerle arkadaşlık ederdim. Onların oynadığı oyunlar daha cazip gelirdi. Babamdan bir kere bile bebek istemedim. Hiç bebeğim olmadı sanırım; top, araba, kamyon Kızlardan nefret ederdim. Hâlâ da kız ortamlarından hoşlanmam. Kadınlar arasında dedikodu, çekememe olayı var ya hiç bana göre değil. Ama bakımsız da değilim yani, makyaj yapmayı severim. Kendime bakarım.
Aşk maceran oldu mu bu yoğunluk arasında? Çocukluk aşkı olmayan olur mu? Tabii benim de vardı. Tam da o en kilolu dönemimde! Lunapark’ın sahibinin oğluna âşık olmuştum. Zayıf ve yakışıklıydı. Onun için süslenirdim. Şimdi düşününce gülüyorum. Bir mektup yazmıştım. “Benden sana sevgili değil çok iyi dost olur, sana o gözle bakamam” dedi. Ben zaten sevgiye inanmıyorum, ilişkiler bağımlılık durumunun sonucu bence. Çok gördüğün birine alışıyorsun ve bir şeyler hissetmeye başlıyorsun. Neyse ben inatla Lunapark’a gidiyorum onu görmeye. Sonuçta Lunapark yani, eğlenmeye gidiyorum. Bir gün dekolte giymiştim. “Çok açık sırtın, böyle giyinme” dedi. Nasıl hoşuma gitmişti anlatamam.
‘Kadından boksör olmaz’ lafına deli oluyorum
Sence başarının sırrı ne? Başarımın sebebi mutluluğum. O kadar kendimi buldum ki bu sporla, o kadar hayatım boyunca yaşamadığım mutlulukları yaşadım ki ardından da başarı geldi. Zaten hep pozitiftim. Hiçbir zaman şişmanım diye ağlayıp sızlamadım. Kendimi hep özel hissettim. Ama artık mutlu olmak için çok yeterli bir sebebim de var. Hayat çok güzel
Boks, hayatını nasıl etkiledi? Bütün hayatımı değiştirdi. Beni ben yaptı. Gerçekten her kadın boksör olamaz ama “Kadından boksör olmaz” lafına da deli oluyorum. Bir kere çok çalışırsanız ve akıllı biriyseniz her zorluk vız gelir. Aptallar da boksör olamaz bence. Yarım saatlik maçta bir yıl yaşlanıyoruz. Bayrak temsil etmek başlı başına çok büyük bir stres. “Ben kazanacağım” diyerek çıkmazsan kazanamazsın ve bunu gerçekten söyleyebilmek yürek istiyor. Bayrağı göndere çekmek, böyle zor kazanılan bir sporda çok daha önemli. Milliyetçi duyguların en tepe noktaya ulaşıyor ve her ringe çıkan bayrağını tepeye taşımak istiyor. Böyle bir hayatım var ve inanın boş şeylerle uğraşacak vaktim ve enerjim yok.
Tam onu soracaktım, etrafındaki kavgalar, küslükler boş mu geliyor sana? Aynen öyle geliyor. O bunun arkasından şunu demiş, sevgilisi terk etmiş, çok boş geliyor. Zaten 11’de yatıp 7’de kalkıyorum. Öğlenleri uyuyorum. Çok farklı bir hayatım var.
Voleybolcular, basketbolcuklar arasında evlilikler yaygın ya, sizde durum nasıl? Gülsüm Abla’yla Önder Ağabey nişanlanmıştı ama ayrıldılar maalesef. Bir-iki örnek var ama o kadar değil.
Boksa başladığın yaştaki kızlara ne tavsiye edersin? Tam bunalım yaşlarıdır ya Ailevi, sağlık sıkıntıları yoksa kafalarını hiçbir şeye takmasınlar. Bu dünyaya bir kere geliyoruz ve yaşarken kıymetini bilmek gerekiyor. Karşılarına çıkan fırsatları iyi değerlendirsinler. Benim karşıma boks çıktı. Allah herkese bir kapı açar, kimine daha çok ama herkese bir kere o kapıyı açar. Yeter ki görmesini bilin.
Kızların antrenörü İsa Daştan kamp yaptıkları tesislerle ilgili şunları söylüyor: “Bilgi çağındayız. Antrenörlerin kalitesi ve bilgi birikiminde ciddi değişimler var. Bu bakış açısını da değiştiriyor tabii ki. Boksörlerimiz Kastamonu Kadıdağı’nda 5 yıldızlı otel kıvamında sosyal tesislere sahipler. Spora ve sporcuya daha önem veren bir ülke olduk. Zaten bir bir gelen madalyalardan, bu inanılmaz hayat hikâyelerinden bunu anlamak zor değil” İsa Hoca haksız sayılmaz. Hayatımda gördüğüm en güzel sporcu kamplarından biriydi. Kızlar çok mutluydu. Öğlen yediğimiz yemek, tüm çalışanlar, tesis müdürü Hülya Toğral Göreve başlayalı 4 ay olmuş Toğral ama kızların ablası gibi. “Amacımız fiziksel olarak değil motivasyon olarak da başarılı sporcular yetiştirmek” diyor. Ağzına sağlık. Bir daha Kastamonu’da işim olursa bu tesislerde kalacağım. İki de kum torbasına vuruş yaparım haberiniz olsun hocam!