Sosyal medya kullanımının ve çalışma sürelerinin artmasıyla birlikte ekran süreleri uzamaya başladı. Birçok insan günün neredeyse 18-20 saatini ekrana bakarak geçiriyor. Bu durum ne yazık ki göz yorgunluğuna neden oluyor.
Uzun süre kitap okumak veya uzun süre araba kullanmak, bazı göz rahatsızlıkları, güneş gözlüğü kullanmadan dışarıda fazla zaman geçirmek gibi birçok faktör de göz kuruluğuna yol açabiliyor.
Peki, göz yorgunluğu nasıl geçer? Evde göz yorgunluğu için ne yapmalı? Tüm bu soruların yanıtları yazımızın devamında sizleri bekliyor. Eğer siz de göz yorgunluğundan muzdaripseniz, bu çözüm önerileri sıkıntınıza çare olabilir.
İşte sizler için derlediğimiz göz yorgunluğu bitkisel çözüm önerileri…
Göz Nezlesine İyi Gelen 7 Bitkisel Tedavi Yöntemi
Papatya Çayının Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Ne İşe Yarar?
Salatalık Maskesi Nasıl Yapılır? Cildinizi Yenileyecek 4 Doğal Formül
İbrahim Saraçoğlu Karnabahar Kürü Faydaları, Yapılışı
Göz yorgunluğuna ne iyi gelir sorusuna yanıt verdikten sonra, şimdi sıra geldi göz yorgunluğu belirtilerinin neler olduğunu açıklamaya!
Göz yorgunluğunu işaret eden başlıca belirtiler şunlardır:
Göz Altı Maskesi: Pratik, Doğal 14 Tarif
Göz Tansiyonuna İyi Gelen 12 Bitkisel Çözüm
Göz Kaşıntısına Ne İyi Gelir? Neden Olur? Evde 9 Bitkisel Çözüm
Göz Kapağı Düşüklüğüne Bitkisel Çözümler – Evde 7 Doğal Çözüm
Göz Enfeksiyonuna Ne İyi Gelir? Neden Olur? Belirtileri, Bitkisel 5 Çözüm
Göz bulanıklığı sorunları bitkisel ve tıbbi anlamda tedavi edilebilir bir sorundur. Nasıl tedavi edileceği konusunda uzman hekimler karar vermelidir. Tedavi sürecinde kesinlikle düzenli gidilmesi gerekir.
İçindekiler
Soğuk Su Uygulaması: Gözlerinizi bir miktar soğuk su ile yıkayın ya da bir havluyu soğuk su ile ıslatıp gözlerinizin üzerinde 5 dk. kadar bekletin. Soğuk su uygulaması göz bulanıklığı ve kırmızı gözlerin tedavisinde kullanılan en kolay yöntemlerden birisidir.
Sıcak ve Soğuk Sıkıştırma: Birkaç tane buz küpünü bir havluya sararak ardından gözlerinizde 1-2 saniye kadar bekletin. Bir kabı da ılık su ile doldurun kabın içine bir havluyu sokup fazla suyu sıkın ve havluyu gözlerinizin üzerinde 5-10 dakika kadar bekletin. Bu işlemi 2-3 kere tekrarlayın. Sıcak ve soğuk kompres uygulaması cildimize olduğu gibi gözlerimize de oldukça iyi gelen bitkisel tedavi yöntemlerindendir.
Gül Suyu: Gül suyunun, anti bakteriyel ve antiinfektif özellikleri vardır. Bu sebeple gül suyu, gözlerde bulanıklığa neden olan enfeksiyonların (konjonktivit) tedavisinde damla olarak kullanılabilir. Bir pamuk yâda temiz bir beze bir miktar gül suyunu damlatın ardından15 dakika kadar göz kapaklarınızda bekletin. Bu uygulamayı günde iki kere uygulayın. Gül suyu uygulamasını alternatif olarak salatalık dilimleri ile de yapabilirsiniz. Gül suyunun içine salatalık dilimlerini daldırıp göz kapaklarınızın üzerinde 15 dk. bekletin yardımcı olur. Salatalık suyunun içeriğindeki yararlı vitamin ve mineraller gül suyu ile birleşince gözlerimizdeki bulanıklık için oldukça etkili olacaktır.
Salatalık: Salatalık, gül suyu gibi antienflamatuar özelliklere ve soğutucu bir etkiye sahip olduğu için gözlerdeki bulanıklığın giderilmesinde insanlar tarafından oldukça tercih edilen bitkisel tedavi seçeneği olmuştur. Buzdolabına 1 adet salatalık koyun 10-15 dakika sonra salatalığı buzdolabından çıkararak dilimleyin. Göz kapaklarınızın üzerine birer dilim salatalık koyun ve ılıyan dilimleri yenisi ile değiştirerek salatalık dilimleri bitene kadar işlemi tekrar edin. Bu uygulamanın her gün düzenli şekilde yapılması bulanıklığın yanında, kızarıklık ve kan oturması sorunlarını da ortadan kaldırır.
Göz bulanıklığı birden bire ya da zamanla meydana gelebilir. Bitkisel tedaviler genellikle kişilerin yaşadığı sorunları giderebilir, ancak gözlerimizdeki bulanıklık ve diğer belirtiler geçmiyorsa kişi mutlaka bir doktora görünmelidir. Arada sırada kısa süreli gözlerde oluşan bulanıklık genellikle kaygılanmaya neden olmaz. Ancak gözlerimiz için herhangi bir ilaç kullanıyorsak doktora danışarak ilacınızı değiştirebilirsiniz. Uzun süreli ve kullanma prosedürüne uyulmadan kontakt lens kullanmak, göz yaralanmaları, göz damlaları ve ilaçlarının sık kullanılması göz yapısını tahriş ederek bulanıklığa sebep olabilir. Böyle durumlarda ancak işinde tecrübeli ve deneyimli bir doktorun oluşturduğu tedavi planı iyileşmemize ve gözlerimizdeki bulanıklığın geçmesine yardımcı olabilir. Göz bulanıklığına ne iyi gelir kapsamında doktorun önerdiği genel tedavi yöntemleri arasında göz damlaları, antibiyotik türevi ilaçlar, krem ve ağızdan alınan ilaçlar bulunmaktadır. Göz bulanıklığı erken dönemde tedavi edilir ise; çoğu zaman kolay tedavi edilebilen bir problem olarak kalır. Zamanında tedavi edildiğinde kalıcı ve uzun süreli bir hasara neden olmaz. Lösemi juvenil idiopatik artrit gibi ciddi hastalıklar ve tedavisinde kullanılan ilaçlar da göz bulanıklığına neden olabilir.
Gözlerin bulanıklığı meydana geldiğinde doğru teşhis koymak ve tedavi yönteminin belirlenmesi için bir hekime danışmak oldukça kritik önem taşımaktadır. Tıbbi tedaviye alternatif olarak bitkisel tedavi de hekime danışmadan uygulanmamalıdır. Bazı bulanıklık sorunları nedenleri sağlık sorunlarından kaynaklanacağından detayının uzman tarafından belirlenmesi önemlidir.
Yayınlanma:
Gözün yapısını koruyan ve destekleyen birtakım yiyecekler, gözlerin daha iyi görmesine yardımcı olup, onların dış etkenlere karşı korunmasını sağlayan, özellikle içinde omega 3, yağ asidi, çinko, C ve E vitamini barındıran besinlerin tüketimi sayesinde, gece körlüğü, sarı nokta ve katarakt gibi pek çok rahatsızlığın önüne geçilebilir. Dünyagöz Altunizade'den Prof. Dr. Tayfun Bavbek, “Yeşillikler, turunçgiller, yumurta, balık ve badem gibi ürünler; içlerinde barındırdıkları besin maddeleri sayesinde gözlerde oluşabilecek pek çok rahatsızlığın engellenmesinde büyük rol oynuyor” diyerek göz sağlığına iyi gelen, görmeye faydalı besinleri açıklıyor.
İçerisinde C ve E vitaminleri ile beta-karoten gibi antioksidanlar barındıran besinlerin, sarı nokta, yaş ile ilgili görme kayıpları ve gece körlüğüne karşı olumlu etkileri olduğu biliniyor. FOTO:SHUTTERSTOCK
İçerisinde C ve E vitaminleri ile beta-karoten gibi antioksidanlar barındıran besinlerin, sarı nokta, yaş ile ilgili görme kayıpları ve gece körlüğüne karşı olumlu etkileri olduğu biliniyor. Bu besinleri içinde barındıran pek çok yiyeceklerde, aynı zamanda lutein ve zeaxanthin isimli ‘göz vitamini' olarak bilinen antioksidanlar da yer alıyor. Bu antioksidanları, özellikle yeşilliklerden ve sarı veya turuncu renkli meyve ve sebzelerden alabilmek mümkün oluyor.
Antioksidanlar, vücut tarafından gözün sarı noktası verilen hassas bölümlerine kolayca aktarılıyor. İçlerinde lutein, karotenler bulunduran ve gözleri korumaya yardımcı olan antioksidanlı besinlerin arasında; yumurta sarısı, brokoli, karalahana ve ıspanak da bulunuyor. Bu besinlerin, gözü ışığın zararlı etkilerinden, damar ve sinir hasarlarından korumak için tüketilmesi gerekiyor.
HANGİ GIDALAR GÖZLER İÇİN ZARARLI?
Göz sağlığını destekleyen besinlerin yanı sıra, bunun tam tersi işlevi olan ve gözlere zarar veren besinlerden de kaçınılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bavbek, “İçerisinde kafein ve alkol bulunduran içecekler, glokom gibi körlüğe kadar gidebilecek rahatsızlıkların oluşmasına sebep olabiliyor. Aynı zamanda şekerli, bol nişastalı yiyecekler ve içecekler de sarı nokta dejenerasyonuna yol açması muhtemel besinler arasında yer alıyor” diyor.
Bavbek, “Aspartam, trans yağlar, şekerler ve fast-food tarzı işlenmiş gıdaların tüketilmesine son verilmesi, sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz yapmak ve kan şekeri değerlerinin sağlıklı seviyelerde tutulması ve göz sağlığının korunması konusunda bir insanın atabileceği en akıllıca adımlardır” diyor. FOTO:SHUTTERSTOCK
Beslenmenin yanı sıra, sürdürülen yaşam tarzının da göz sağlığı konusunda büyük bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Bavbek, “Aspartam, trans yağlar, şekerler ve fast-food tarzı işlenmiş gıdaların tüketilmesine son verilmesi, sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz yapmak ve kan şekeri değerlerinin sağlıklı seviyelerde tutulması ve göz sağlığının korunması konusunda bir insanın atabileceği en akıllıca adımlardır” diyor.
DAHA İYİ GÖRMEK İÇİN NE YEMELİ?
Beta karoten kaynakları: Havuç ve havuç suyu, tatlı patates, kabak, portakal ve portakal suyu, kavun, mango, kayısı, lahana, ıspanak, kırmızı dolmalık biber, Brüksel lahanası ve balık yağı.
C vitamini kaynakları: Turunçgiller ve suları, papaya, kiraz, ahududu, çilek, yaban mersini, kivi, brokoli, yeşil ve kırmızı biber, karnabahar ve lahana.
E vitamini kaynakları: Buğday tohumu, badem ve badem ezmesi, fıstık ve fıstık ezmesi, ay çekirdeği, keten tohumu, avokado ve yumurta.
Lutein ve zeaksantin kaynakları: Koyu yeşil yapraklı sebzeler lutein ve zeaksantin için en iyi kaynaklarıdır. Kale, ıspanak, pazı, su teresi ve şalgam bu besinlerin arasında ilk sıralarda gelmektedir. Diğer iyi kaynaklar ise; yeşil bezelye, mısır, marul, brokoli, kabak, havuç, Brüksel lahanasıdır.
Havuç gözler için çok faydalı FOTO:SHUTTERSTOCK
Çinko ve selenyum kaynakları: Çinko, vücudun A vitaminini absorbe etmesine yardımcı olarak gözleri güçlendirir. Fıstık, kabak çekirdeği, leblebi, mayalı gıdalar, istiridye ve diğer deniz ürünleri çinko bakımından en iyi gıdalar arasında yer almaktadır.
Dokosaheksaenoik asit kaynakları: Retina ve gözün dış segmentlerinde bulunan önemli bir yağ asidi olan dokosaheksaenoik asit göz sağlığını korumak açısından düzenli olarak alınmalıdır. Daha çok somon, orkinos, uskumru, sardalye, ringa gibi yağlı, soğuk su balıklarında bulunan dokosaheksaenoik asit için kabuklu deniz hayvanları da iyi birer kaynaktır.
BalıkbuğdayEgzersizMısırorkinosuskumruyumurta
Bulanık görme, görme keskinliğinin azaldığı ve nesneler üzerindeki ince detaylara odaklanmada problemler yaşandığı bir göz belirtisidir. Kornea, retina veya optik siniri (görme siniri) olumsuz etkileyen herhangi bir problem bulanık görmeye neden olabilir. Bulanık görme, miyop, hipermetrop, presbiyopi (yaşa bağlı görme bozukluğu) ya da astigmat gibi göz sorunlarından ya da başka bir göz hastalığının işareti olabilir.
Ayrıca bulanık görme tümör ya da inme (felç) gibi direk göz ile ilgili olmayan sağlık problemlerinin belirtisi olabilir. Bazı ilaçların yan etkisi olarak bulanık görme kısa süreli ve geçici olabilir. Altta yatan nedenlere bağlı olarak bulanıklık tek gözde ya da her iki gözde de yaşanabilir. Yavaş ilerleyen bulanık görme şikayetinin altında kronik bir hastalık olabilirken ani gelişen ani bulanık görme vakaları akut kaynaklı (ilaç, zehirlenme vb.) gelişmektedir.
Bulanık görme şikayetine altta yatan hastalık veya fonksiyonel bozukluğuna bağlı olarak değişen başka belirtiler veya bulgular eşlik edebilir. Bulanık görme gibi göze ait belirtiler yaşayan kişiler ayrıca nörolojik veya bağışıklık sistemine ait belirtiler de yaşayabilir. Örneğin; otoimmün (özbağışıklık) hastalığına bağlı olarak bulanık görme şikayetine eklem ağrısı veya sertliği eşlik edebilir. Ek olarak miyop veya uzağı görmede sorun yaşayan kişilerde baş ağrısı olabilir.
Bulanık görmeye eşlik eden göz ile ilintili belirtiler şunlardır:
• Gözde uçuşan cisimler ve noktalar
• Gözde ağrı ve kızarıklık
• Gece bulanık, sisli veya dumanlı görme
• Yakını görme problemleri
• Merkezi görüş alanında görüş kaybı
• Gözlerde kaşıntı
• Sol ve sağ gözde bulanık görme
• Gözyaşı üretiminde artış
• Uzaktaki yazıları bulanık görme
• Işığa karşı hassasiyet
• Uzağı bulanık görme
• Göz bulanıklığı
• Gözlerde ağrı
• Göz kuruluğu
• Göz sulanması ve bulanık görme
• Gece boyunca gözlerde akıntı
• Gözlerde kanlanma veya göz içi kanamaları
Bulanık görme şikayetine eşlik eden genel belirtiler ise şunlardır:
• Karın ağrısı
• Burnun her iki yanından yanaklara doğru ilerleyen kelebek şeklindeki cilt döküntüsü
• Depresyon
• Göz kapaklarında sarkma veya düşme
• Yorgunluk veya halsizlik
• Yüksek ateş
• Yavaş ilerleyen yürüme ve konuşma güçlüğü, hafıza kaybı veya el ve ayaklarda karıncalanma veya güçsüzlük
• Baş ağrısı
• Yüksek tansiyon
• Açıklanamayan kilo kayıpları
• Eklem ağrıları
Bulanık görme, hafif ya da ciddi hastalık veya fonksiyon bozukluklarından kaynaklanabilir. Bulanık görme belirtisi genellikle göz kaynaklı bir problemden kaynaklansada nörolojik ve otoimmün hastalıklar da bu tablodan sorumlu tutulabilir.
Bulanık görme belirtisine neden olan görme problemleri şunlardır:
• Astigmat (korneadaki şekil bozukluğu nedeniyle hem yakın hem de uzaktaki nesneleri bulanık görme)
• Göz kuruluğu
• Gözdeki kılcal damarların tahriş olması
• Hipermetrop (yakını bulanık görme)
• Miyopi (uzağı görememe)
• Presbiyopi (göz merceğinin yaşa bağlı olarak sertleşmesi ile yakını görememe)
• Reçetesiz gözlük veya lens kullanımı
• Bulanık görmeye yol açan göz kusurları
Bulanık görmeye neden olan hastalıklar ise şunlardır:
• Katarakt
• Konjonktivit (gözlerin beyaz kısmını ve göz kapaklarının içini örten zarın iltihaplanması)
• Kornea ülseri
• Kornea çizilmesi
• Göz iltihabı veya enfeksiyonları
• Göz tansiyonu (glokom veya karasu hastalığı)
• Makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı)
• Optik nörit (görme siniri iltihabı)
• Retina dekolmanı (retina tabakasının ayrılması)
• Göz damarları tıkanıklığı
• Retinoblastom (çocukluk dönemi göz tümörü)
• Diyabetik retinopati
• Üveit (göz içi iltihabı)
Aşağıdaki bazı otoimmün hastalıklarda bulanık görme belirtisine yol açabilir:
• Multiple skleroz (MS)
• Myastenia gravis (MG)
• Sistemik lupus eritematozus (SLE)
Bulanık görme belirtisi yapan diğer hastalıklar ve durumlar şunlardır:
• Amfetamin ve diğer yasadışı ilaçların kullanımı
• Anemi
• Beyin sarsıntısı (konküsyon)
• Migren
• Sarkoidoz hastalığı
• Dev hücreli arterit (temporal arterit)
• Transient (geçici) iskemik atak
• Beyin kanaması
• Beyin tümörü
• Beyin iltihabı (ensefalit)
• Kafa travması
• Gözlere darbe alınması
Bulanık görme belirtisi çok ciddi hastalıkların bir işareti olabilmesinden ötürü teşhis sırasında detaylı bir şekilde hasta öyküsü alınması önem arz etmektedir. Hasta öyküsü alınırken hastaya yöneltilecek sorular şunlar olabilir;
• Bulanık görmeyi ilk ne zaman fark ettiniz?
• Bulanık görmeyi daha da kötü hale getiren ya da puslu görmeyi azaltan durumlar nelerdir?
• Aile içindeki bireylerde göz hastalıkları olan var mı?
Fiziksel muayene sırasında hastanın tansiyonu takip edilir. Yüksek tansiyon, bulanık görmeye neden olan şah damarında (karotis arter) tıkanıklık, inme, papilla ödem ve hipertansif retinopati riskini artırmaktadır. Daha sonra genel göz muayenesi yapılabilir. Görme keskinliğini değerlendirmek için hastalara snellen testi (uzağı bulanık görme testi) yapılır. Ayrıca yapılacak ek testler şunlardır;
• Oftalmoskopi (göz dibi muayenesi)
• Yarık lamba muayenesi
• Tonometri (göz içi basınç ölçümü)
• Refraktometre (gözün kırılma kusurlarının ölçümü)
Doktorlar ayrıca hastalarından kan testleri isteyebilirler. Kandaki bakteri ya da toksin varlığı tespit edilmeye çalışılır. Özellikle enfeksiyon hastalıklarından şüphelenildiğinde kandaki beyaz kan hücrelerinin yüksekliği (lökositoz) tanıyı desteklemektedir.
Bulanık görme şikayetinin tedavisi öncelikle bu duruma neden olan durumun teşhisi ile yön alır. Bulanık görmeye en sık neden olan durumların tedavisi şu şekildedir;
Hipermetrop, miyop, presbiyopi ve astigmatizma gibi gözün kırma kusurlarının tedavisinde gözlük, kontak lens ve LASIK yöntemi (göz çizdirme) kullanılmaktadır. Lasik sonrası hastalar 3-4 saat bulanık görebilirler. İlk lens kullanımı sırasında kısa süreli bulanık görme yaşanabilir. Ayrıca katarakt nedeniyle görmede bulanıklıklar yaşayan kişilerde en etkili yöntem cerrahi olmaktadır. Katarakt cerrahisinde hastanın göz merceği çıkarılır ve yerine yapay bir mercek yerleştirilir.
Göz yorgunluğuna veya göz kuruluğuna bağlı gelişen bulanık görme vakalarında göz damlaları etkili olmaktadır. Özellikle siklosporin içeren göz damlaları gözlerdeki inflamasyonu azaltabilir. Göz yaşının göz yüzeyinde daha fazla kalmasını sağlayan silikon ya da jel tıkaçlar (punktal tıkaç) göz kuruluğu tedavisinde etkili olarak bulanık görme şikayetini hafifletebilir.
Makula dejenerasyonuna (sarı nokta hastalığı) bağlı gelişen görme bulanıklığı için C, E, A vitaminleri ve çinko içeren koruyucu tedaviler uygulanır. Son zamanlarda vasküler endotel büyüme faktörü (VEGF) inhibitörlerinin kullanımı ile ıslak tip sarı nokta hastalığında görme keskinliğinde iyileşmeler görülmüştür.
Diyabet nedeniyle retinadaki kan damarlarında gelişen hasara bağlı bulanık görme vakalarında hastanın kan şekerini kontrol etmek tedavinin ilk adımıdır. Cerrahi olarak lazer fotokoagülasyon uygulamasında retina üzerinde oluşan yeni damarlanmalar ortadan kaldırır. Göz sıvısına (vitreus) karışan kan ise vitrektomi yöntemi ile boşaltılarak göz sıvısı eski berrak haline gelir ve hastalar bulanık görme şikayetinden kurtulabilir.
Göz tansiyonu (glokom) kaynaklı bulanık görme şikayetinin tedavisinde ilaç tedavisi ve ilaç tedavisinin etkili olmadığı durumlarda lazer tedavisi uygulanabilir. Bu iki tedavinin etkili olmadığı durumlarda cerrahi yöntem olan trabekülektomi sıklıkla uygulanır. Bu cerrahi yöntem ile tıkanan göz kanalları açılır ve hastaların bulanık görme şikayetinde gerileme yaşanabilir.
Bulanık görmeye ait komplikasyonlar altta yatan hastalığa ya da fonksiyonel bozuklukluğa göre değişmektedir. Tedavi edilmeyen veya yeterli şekilde kontrol altına alınmayan vakalarda hayatı tehdit edici durumlar yaşanabilir.
Erken müdahale edilemeyen glokom (göz tansiyonu), göz travması veya retina ayrılması (dekolman) görme kaybı ile sonuçlanabilirken müdahalede geçikilen inme (felç) veya beyin kanaması vakalarında maalesef ölüm yaşanabilmektedir.
Bulanık görmenin altında yatan nedenler zamanla hastalarda kalıcı görme kaybına ve beyin hasarına neden olabilir.
Bulanık görme belirtisinden korunmak veya gelişmesini engellemek çok güçtür. Önlemeyen bu durum tedavi konusunda ise olumlu sonuçlar vermektedir. Faydalı olabilecek önlemler ise şunlardır:
• Özellikle aile bireylerinde göz hastalığı olan kişilerin her yıl düzenli olarak göz muayenesi yaptırması
• Enfeksiyon riskinin azaltılması için kontakt lens kullanımından önce ellerin yıkanması
• Güneşe çıkarken güneş gözlüğü kullanmak
• Daha fazla sebze, meyve, zeytin yağı ve omega 3 yağ asitlerini günlük diyetlere eklenmesi
• Gerekli miktarda A ve C vitaminini günlük diyette almak. A vitamini havuç, tatlı patates ve karaciğer gibi kaynaklardan alınabilir.
• Sigara içmemek
• Ağır iş makineleri kullanırken, boyama ya da ev onarımı gibi faaliyetlerde bulunurken koruyucu ekipmanların giyilmesi
• Diyabet ya da şeker hastası olan kişilerin tedavilerini aksatması ya da tedaviden uzak kalması
• Uzman diyetisyen veya doktorlar tarafından verilmiş diyet programlarına uymamak
• Kirli eller ile göz temasında bulunmak
• Kontakt lens kullanımından önce ellerin yıkanmaması
• Güneşe ve rüzgara sık sık maruz kalmak
• İş sahasında ya da evde tamirat işleri yaparken koruyucu ekipmanların giyilmemesi
• Sigara içmek veya sigara içilen ortamlarda bulunmak
• Taze sebze, meyve ve omega 3 yağ asitleri bakımından zengin gıdaları tüketmemek
• Toz, polen veya evcil hayvan tüyüne alerjisi olan kişilerin gerekli önlemleri almaması
Anti-VEGF ilaçları hastaların retinasında oluşabilecek yeni damarlanmaların önüne geçilmesi hedeflenir. Özellikle yaşa bağlı gelişen makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) tedavisinde hastaların reçetelerine eklenmektedir. Bevacizumab, ranibizumab ve pegaptanib adlı ilaçlar klinik olarak göz içine iğne tedavisi şeklinde uygulanmaktadır.
Glokom (göz tansiyonu) olan hastalara genellikle göz damlası şeklinde göz içi basıncını düşüren ilaç reçete edilmektedir. Prostaglandin içeren göz damlaları (latanoprost, travoprost) gözün iç yapısında bulunan kasları gevşeterek göz içi basıncı azaltabilir. Göz damlası şeklinde kullanılan beta blokerler gözdeki sıvı artışını azaltarak göz içi basıncı bazen tek başlarına bazen de prostaglandinlere ek olarak reçete edilebilirler. Timolol ve betaksolol adlı beta blokerler, görme alamı ve göz içi basıncı üzerinde etkili olmaktadır.
Gebelik döneminde kadınlar, muhtemelen sabah bulantısı, sırt ağrısı, kabızlık ve şişlik yaşayacaklarını önceden tahmin edebilirler. Bunlara ek olarak bulanık görme, doğum sonrasına kadar devam edebilen yaygın bir şikayettir.
Hamilelik döneminde bulanık görme şikayetine neden olabilecek durumlar şunlardır:
Gebelik döneminde aktif olan hormonlar göz yaşı üretimini azaltarak kişilerin göz kuruluğu yaşamasına neden olabilir. Bunun sonucunda gözde tahriş ve bulanık görme yaşanabilir.
Hormonlar, ayak ve ayak bileklerinde şişkinliğe neden olurken aynı zamanda gözlerde de sıvı birikimine neden olarak kornea yapısını etkiler ve gebelerin bulanık görmesine neden olabilir.
Hormonal denge bozukluğu nedeniyle hamilelikte bağışıklık sistemi zayıflar ve enfeksiyonların vücudu etkileme riskini artırmaktadır. Özellikle konjonktivit (kırmızı göz hastalığı) gibi göz enfeksiyonları hastaların bulanık görmesine yol açabilir.
Hamilelik döneminde bulanık görme yaygın olsa da, hamile kadınlar herhangi bir görme bozukluğunu doktorları ile paylaşması önemlidir. Bulanık görme, hamilelik döneminde görülen gebelik diyabetinin erken belirtisi olabilir. Ayrıca bulanık görme, yüksek tansiyon ya da gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) gibi ciddi hastalıkların da işareti olabileceği unutulmamalıdır.
Çocuklar, bulanık görmeden şikayet ettiklerinde uzağı görme kusuru (miyop) yaşadıkları ihtimali yüksektir. Miyopi, çocukların öğrenme ve gelişme sürecini olumsuz etkileyebilen göz sorunudur. Bu nedenle bulanık gören çocuklar en yakın zamanda uzman bir göz doktor tarafından muayene edilmesi faydalıdır.
Çocuklarda bulanık görmeye, baş ağrısı, geçici görme kayıpları ve hızlı unutma eşlik ediyor ise psödotümör serebri sendromundan (PTSS) şüphe edilebilir.
Çocukların uzun süre akıllı telefon, tablet veya bilgisayar ekranına bakması neticesinde yaşadıkları göz yorgunluğu, bulanık görmeye ve göz kuruluğuna neden olabilmektedir. Ayrıca göz içinde yanma, kaşıntı ve rahatsızlık hissi bu tabloya eşlik edebilir.
Bulanık görme şikayeti yaşayan kişiler sağlık kuruluşlarının Göz Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden randevu alınarak uzman bir göz doktoru tarafından muayene edilmesi gereklidir. Göz doktorunun detaylı muayenesi ardından bulanık görmenin nedeni gözden kaynaklı bir durum değilse hastanın sevki Dahiliye, Romatoloji ya da Nöroloji gibi bölümlere yapılabilir.
Bulanık görme, beyin kanaması veya inme (felç) gibi hasta yaşamını tehdit eden beyin damar hastalıkları belirtilerine ek bir belirti olarak görülebilir. Eğer bulanık görme aşağıdaki durumlara eşlik ediyorsa derhal 112 aranmalı ve gereken destek alınmalıdır:
• Kafa travması sonrasında görme bulanıklığı varsa
• Bilinç bulanıklığı eşlik ediyorsa
• Hasta konuşulanları anlamıyorsa
• Şiddetli baş dönmesi varsa
• Konuşmada güçlük yaşanıyorsa
• Yüksek ateş eşlik ediyorsa
• Hafıza kaybı yaşanıyorsa
• Vücutta uyuşukluk ve inmeye ait belirtiler varsa
• Şiddetli baş ağrısı yaşanıyorsa
• Görmede ani değişiklikler, görme kaybı veya göz ağrısı varsa
• El ve ayaklarda güç kaybı yaşanıyorsa