buzağılarda karın şişmesi nasıl geçer / Buzagi sismesine ne iyi gelir? – seafoodplus.info

Buzağılarda Karın Şişmesi Nasıl Geçer

buzağılarda karın şişmesi nasıl geçer

Buzağılarda Karın Şişmesi (Spot)

Süt sığırcılığı ile uğraşan değerli üretici dostlarım,

Bazen haftalık buzağılarda buzağı maması veya süt içirildikten 1 saat sonra buzağının karnı şişiyor. Bu durum sizleri telaşa sevk ediyor. Tehlikeli bir durum, çünkü ileri vakalarda buzağıyı kaybetme ihtimali de var.

Bu durumla karşılaşmamak için buzağılara kesinlikle soğuk süt veya soğuk buzağı maması vermeyin. Annelere, doğumdan önce, kuru dönemdeyken mutlaka yetiştiriciler arasında ‘’Çelerme’’ aşısı denilen Klostridyum aşılarını yapın. Kovalar, biberonlar temiz olsun.

Özellikle dışkı ile bulaşmış kova ya da biberonlar çok tehlikelidir. Midede yani abomasumda gaz birikmesine ve karın şişmesine gaz yapan bakteriler sebep oluyor. Buzağılara mikroplarla bulaşık süt ya da mama vermemeliyiz.

Buzağı maması ya da süt ile besleme yaparken günlük miktarı 2 öğünde değil, 3 öğünde verin. Bunlar buzağıların aniden oluşan karın şişkinliklerini önleyecektir.

‘’Buzağılar ölmesin’’ dileklerimizle hepinize selamlar.

/tarafından teknik

Buzağılarda Karın Şişliği

Genellikle haftalık buzağılarda buzağı maması veya süt içirildikten 1 saat sonra ortaya çıkan karın şişliği tehlikeli bir durumdur.

Buzağıların o günlerde sadece bir tek midesi vardır.

Gerçek mide, abomasum veya şirden adını verdiğimiz bölümde ani gaz birikmesi ile ortaya çıkan karın şişkinliği çiftliklerde telaşa sebep olur. Birdenbire oluşan bu durum, gerekli şekilde, doğru ve hızlı müdahale edilmezse, buzağının ölümü ile sonuçlanabilir. Bazen gaz birikimi o kadar çok olur ki, karın içindeki damarların basınç altında kalması sebebiyle dolaşım şoku ortaya çıkar ve buzağıyı kaybederiz.

Karnı şişen buzağı aniden durgunlaşır, karnının sağ tarafında, bazen de her iki tarafında şişkinlik, gerginlik, göze çarpar. Buzağı sancılanır. Diş gıcırdatma, arka ayaklarıyla karnına vurma gibi belirtiler görülür. Kulaklar aşağıya doğru sarkar. İleri durumlarda buzağı yatar pozisyonda görülebilir.

Abomasum şişmesinin, abomasumda aşırı gaz toplanmasının sebeplerinin başında gaz üreten bakteriler gelmektedir. Bu bakterilerin en başında Klostridyum perfringens’i sayabiliriz. Hatta bazı yazarlar buna ‘’Klostridyum Şişkinliği’’ bile demektedirler. Ancak, başka bakteriler de söz konusu olabilir. Sarcina, Kampilobakter, E. coli gibi bakteriler de midede gaz birikmesine sebep olurlar.

Bilim insanları laktobasillerin de devrede olabileceğini ifade etmektedirler. Ancak, yapıcı sebeplerin özellikle Klostridyum perfringens’in üremesine yol açarak, soruna zemin hazırladıklarını unutmayalım.

Soğuk süt veya buzağı maması verilmesi, istikrarsız besleme, kirli süt, hazırlayıcı sebeplerdir.  İstikrarsız besleme; gelişigüzel zaman ve yoğunlukta buzağı maması vermek anlamına gelir.

Düzensiz zamanlarda buzağılara süt ya da buzağı maması verilmesi, buzağı mamasının iyi karıştırılmaması, buzağı maması yoğunluğunun değişken olması, buzağının günde 2 kez beslenerek, aradaki zamanın uzun olması karın şişkinliğine yol açan pozisyonlardır.

Kirli süt de, mikroplu, dışkı ile bulaşık süt, süt kaplarının yeterince temiz olmaması da karın şişkinliği için yapıcı sebeplerdir.

Buzağılarda karın şişkinliğine yol açabileceği belirtilen bir sebep de Soya Fasulyesi Allerjisi’dir. Bilindiği gibi buzağı mamalarını ucuz hale getirebilmek için süt proteinleri yerine soya fasulyesi proteini konulabilir. Bazı buzağılar soya fasulyesi proteinine allerjiktir. Bu sebeple abomasum şişkinliği ortaya çıkabilir.

Yapılan araştırmalarda abomasum şişkinliği olan buzağılarda Bakır, Selenyum ve E vitamini eksiklikleri olduğu anlaşılmıştır. Bakır, Selenyum ve E vitamini eksikliği olan buzağıların karın şişkinliğine daha yatkın olduğu belirtilmektedir.

Abomasum şişkinliği ani gelişen, hızlı müdahale gerektiren bir durumdur. İlk iş olarak buzağıya derhal mineral yağ veya hint yağı içirilir. 1 çorba kaşığı toz zencefil ılık suda eritilerek buzağının içmesi sağlanır. Bu şekilde vakit kazanılırken, ileri tedavi için veteriner hekime haber verilir.

Koruyucu Hekimlik:

Annelere doğum öncesi, kuru dönemde Klostridyum aşısı yapılmalıdır. Son yıllarda buzağılara da Klostridyum aşısı yapılması, hatta 10 günde bir tekrar edilerek devam edilmesi önerilmektedir.

Buzağılara soğuk süt veya soğuk buzağı maması verilmemelidir. Besleme istikrarlı olmalı, hem besleme saati, hem de mama yoğunluğu değişkenlik göstermemelidir. Günde 2 kez buzağı besleme yerine 3 öğün buzağı besleme tercih edilmeli, daha iyisi bu iş buzağı besleme robotları ile yapılmalıdır.

Buzağı besleme robotlarının buzağı sağlığı, gelişmesi ve buzağıların gürbüz olması, sütten kesme ağırlıklarının yüksek olması gibi avantajları belirgin biçimde ortadadır.

Süt sağım hijyeni, sütün bulaşanlardan uzak tutulması çok önemlidir.

Kapların, süt verilen kovaların, biberonların temizliğine özen gösterilmeli, hatta gerekirse süt pastörize edilerek verilmelidir. Buzağıların önünde daima temiz ve bol su bulundurulmalı, serbestçe ulaşabilecekleri şekilde istedikleri kadar, istedikleri zamanda su içebilmeleri sağlanmalıdır.  

Kuru dönemde annelere tüm diğer gıda maddeleriyle birlikte bakır, selenyum ve E vitamini takviyesi yapılmalıdır. Her zaman tavsiye edildiği gibi, buzağıya doğar doğmaz yeterli miktarda ağız sütü verilmiş olmalıdır.

/tarafından teknikEtiketler:b

Buzağılarda bulaşıcı solunum yolu hastalıklarının nedenleri ve etkileri

Solunum yolu hastalıkları için iki farklı enfeksiyon yolu vardır: viral enfeksiyonlar ve bakteriyel enfeksiyonlar. Viral enfeksiyonlar:

  • BRSV enfeksiyonu
  • Parainfluenza
  • Sığır Virüsü İshal (BVD)
  • Koronavirüs enfeksiyonu
  • Rinovirüs enfeksiyonu

Viral enfeksiyonlar genellikle havadaki su damlacıkları yoluyla yayılır. Bu nedenle, bir salgın sırasında durak içindeki ve dışındaki iklim koşulları çok önemlidir. Bu viral enfeksiyonların en önemlisi BRSV&#;dir. Virüsler antibiyotiklere tepki göstermez, bu nedenle korunma hedefiniz olmalıdır.

Bakteriyel enfeksiyonlar:

  • Pastörella enfeksiyonları
  • Bronkopnömoni
  • Salmonella enfeksiyonu
  • Tüberküloz

Önleyici aşılama önlemlerinin pratikte çok değerli olduğu kanıtlanmıştır. Bunlar pasif ve aktif bağışıklama olarak ikiye ayrılır. Bulaşıcı solunum yolu hastalıkları buzağıların refahını ve çiftliğin karlılığını olumsuz etkiler. Genellikle terapötik önlemler sorunu kontrol altına almak için yeterli değildir. Başarılı bir şekilde arka buzağılar için barınma, durak iklimi, bakım ve hijyen gibi tüm konuların dikkate alınması daha önemlidir.

Bağışıklama – pasif ve aktif

Pasif bağışıklama, buzağının oral veya ebeveyn olarak (ebeveyn hayvan tarafından) oluşturulmuş antikorlar alması anlamına gelir. Pasif bağışıklama, kas içi enjeksiyon yoluyla da mümkündür. Doğal, pasif bağışıklama, öncelikle hızlı ve bol miktarda kolostrum kaynağından gelir. Kolostrum geliştirmek için bir ürün olan Colostrin&#;i bizden temin edebilirsiniz. Ayrıca, buzağılara yaşamlarının ilk birkaç haftasında optimum bakım sağlamak için belirli patojenlere karşı immünoglobulinler içeren bir süt ikame maddesi (“IgluVital”) kullanabilirsiniz. Aktif bağışıklamada aktif antikorlar, inaktive aşılar veya zayıflatılmış aşılarla aşılandığında hayvanın kendisi tarafından oluşturulur. Bununla birlikte, zayıflatılmış aşılar daha iyi sonuçlara sahiptir. Bununla birlikte, yalnızca sağlıklı hayvanlar aşılanabilir ve bunlar daha sonra aşıyı takiben ateş veya iştahsızlık ile birlikte hastalığın hafif bir formunu geliştirebilir. Bu aşılama yönteminin patojenlere karşı gecikmeli bir etkisi vardır, ancak aynı zamanda daha uzun ömürlüdür.

 

Solunum yolu hastalıklarına karşı ne gibi önlemler alabilirsiniz?

Tıpkı ishal hastalıklarını önlemede olduğu gibi, solunum yolu hastalıklarını önlemede de şu iki noktaya dikkat etmelisiniz:

  • buzağının bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklara karşı hazırlığının artırılması, örn. inekleri beslerken, doğum sırasında önlemlerle ve kolostrum sağlayarak.
  • optimal barınma ile olası enfeksiyon kaynaklarının en aza indirilmesi. Burada, amonyak içeriğini azaltmak ve cereyanı önlemek için yatakların her zaman kuru olmasını sağlamak ve düzenli olarak dışarı atmak önemlidir.

→ Buzağı ahırında hijyenle ilgili kılavuzumuzu okuyun

 

Gezi

Kışın buzağılar &#; nelere dikkat edilmelidir?

Soğuk hava, kar ve don buzağı organizması üzerinde bir yük olabilir.
Buzağılar için bakım gereksinimi, kışın, yılın geri kalanından önemli ölçüde daha yüksektir.
Bu nedenle bu dönemde doğru besleme ve doğru yönetim, sorunsuz bir üreme sağlamak için daha da önemlidir. Sadece kışın stresi önlemek için değil, aynı zamanda iyi bir gelişme sağlamak için.

Buzağılar için kış kontrol listemize bir göz atın ve bununla ilgili videoyu izleyin:

 

Bir buzağı doğmadan önce ne yapabilirsiniz?

Hamile inekleri beslerken alınacak önlemler

  • Doğum problemlerini önlemek için, inekleri kuruturken BCS&#;si olmalıdır.
  • Son laktasyon aşamasında vücut kondisyonuna dikkat etmeye başlayın.
  • Buzağılamadan hafta önce ihtiyaca dayalı geçiş rasyonuyla, doğumdan hafta sonra ise erken laktasyon rasyonuyla beslenmeleri gerekir.
  • Ölü doğmuş veya zayıf buzağıları önlemek için, kuru dönemde eser mineraller içeren ihtiyaca dayalı bir yem düşünülmelidir. Bu dönemde kuru madde alımı çok sınırlı olduğundan işkembeyi çalışır durumda tutmak için her şey yapılmalıdır.

Doğum sırasında alınan önlemler

  • Buzağılama yerinde barış
  • Maksimum temizlik
  • Komplikasyon durumunda planlanan eylem
  • Doğumdan sonra bireysel iglo veya kutuda buzağı
  • Göbeğin uygun dezenfeksiyonu

Kolostrum evresindeki önlemler

  • Kolostrum mümkün olduğunca erken
  • Mümkün olduğunca çok kolostrum
  • Gerekirse, emmeyen buzağıları ıslatın
  • Dondurucuda bir kolostrum havuzu oluşturun (düz kaplar kullanın, maksimum 45°C&#;de hafifçe çözün)
  • Kolostrumun birkaç gün boyunca dağıtılmasının faydaları vardır; immünoglobulinler, kuşkusuz, artık kan dolaşımına giremezler, ancak bağırsaklardaki enfeksiyonlara karşı büyük bir etkiye sahip olabilirler (bakınız, örneğin özel süt ikame maddesi “IgluVital”)

Ahır alırken alınacak önlemler

  • Kirlilikten arındırılmış kuru hava.
  • Dış iklim koşulları faydalıdır.
  • Tekli iglolar ve gölgelikli çıkışlara sahip grup iglolar veya rüzgar ağlarına sahip sundurma çatı durakları en iyi çözümler olarak kanıtlanmıştır.
  • Eski ahırlarda iklim, m2 başına daha az buzağıya sahip olarak veya gübre çıkarma arasındaki süreyi azaltarak iyileştirilebilir, ancak bu genellikle bir uzlaşmadır.
  • Tezgahları ve igloları düzenli olarak temizleyin.
  • Tezgahları ve igloları düzenli olarak dezenfekte etmek.
  • Sıçanlar, fareler ve sinekler gibi zararlıları düzenli olarak kontrol edin

Sonuç

Daha yavaş kilo alımı, aşırı harcama, daha uzun yetiştirme süreleri, artan düşük riski, daha geç ilk buzağı yaşı ve solunum yolu hastalığı durumunda daha sonra süt üretimine başlama, bizi hastalık riskini azaltmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya teşvik etmelidir. Bir enfeksiyon ortaya çıktığında, derhal ve ödün vermeden önlem alınmalıdır.

Timpani - Şişme Hastalığı Nedir?

Besi hayvanlarında görülen metabolik bozukluklar arasında yer alan timpani, şişme hastalığı adıyla da anılıyor. Dünyanın dört bir yanında ruminantlarda yaygın olarak görülen sorun, vücutta normalden daha fazla karbondioksit gazının birikmesiyle semptom gösteriyor. Hayvanlar gazı dışarı atamadığı için rahatsızlık hissediyor. Karnın şişmesi ile karakterize edilen hastalık genellikle beslenmeyle ilişkilendiriliyor. 

İstanbul Üniversitesi kaynaklarına göre, rumende normalde l. gaz oluşuyor ve bu gaz zaten dışarı atılıyor. Ancak atılamazsa timpani meydana geliyor. Ön midedeki timpanik şişkinlik akut veya kronik olabiliyor. Gaz ya serbest halde birikiyor ya da köpük oluşturan minik baloncuklar halinde, atılamadan vücutta kalıyor. 

  • Akut timpanide, rumen içeriğinin köpürdüğü gözleniyor. Akut timpani sondalama ile geçmiyor. 
  • Kronik timpanide, gaz fiziksel veya fonksiyonel bir sorundan dolayı dışarı atılamıyor. Genellikle yeme bağlı olmayan kronik sorunda; toksik, patolojik veya tıkanmaya bağlı şişme meydana geliyor.  

Hazım sorunlarının belirtilerinin fark edilmesi diğer hastalıklardan daha zor. Genellikle tecrübeli çiftçilerimiz hastalığı erken teşhis etme şansına sahip oluyor. Tam ve titiz muayene, detaylı gözlem, sorunun hızla çözülmesinde büyük önem taşıyor. 

Hayvanlarda Timpani - Şişme Hastalığı Nedir? 

Ankara Üniversitesi kaynaklarına göre, rumen üç tabakadan oluşuyor. Alt bölüm sıvıyı, orta bölüm daha katı yapıyı, en üst kısım ise gaz içeriyor. İşkembenin üst bölümünde biriken gaz, hayvanların açlık çukurunun düzleşmesine veya şişmesine sebep oluyor. Hastalık rumende biriken gaz olarak ifade ediliyor. Abdominal basıncın arttığı sorunda, gaz genellikle geğirme yoluyla dışarı atılıyor. Ancak bir nedenle gaz atılamadığında timpani oluşuyor. 

Timpani sadece bir hayvanda görülebildiği gibi sürüde birden çok hayvanda aynı anda başlayabiliyor. Aynı yemin yenmesi gibi dış etkenlerin yanı sıra parazit kapılması da sürüde çok sayıda hayvanın aynı anda hastalanmasına neden olabiliyor. Yem kaynaklı hastalanma sürüde genellikle %25 oranında görülüyor ancak zaman zaman daha sık veya nadir hastalanma oranlarına rastlanıyor. Erken teşhis ile hastalık ciddileşmeden, parazit kaynaklı sorunlarda yaygınlaşmadan tedavi edilebiliyor. 

Hastalığın nedenleri farklılaşabiliyor: 

  • Ani yem değişiklikleri şişme hastalığına yol açıyor. 
  • Aşırı konsantre yem tüketmek, yetersiz kaba yem alımı, çok ince öğütülmüş yemleri fazla yemek veya taze baklagil alımı timpaniye sebep verebiliyor. Kaba yem ile konsantre yem arasındaki oranın çok az olması sorun oluşturabiliyor. 
  • Yüksek miktarlarda körpe, su açısından zengin olan yonca, uçgül gibi baklagillerin yenmesi akut şişmeler meydana getiriyor. Soldurulmadan verilen yemlerin yanında bozuk, küflü, donmuş gıdaların yedirilmesi de şişkinlikle sonuçlanabiliyor. 
  • Özefagusun yemle, yutak girişinin yem, kıl benzeri maddelerle tıkanması soruna yol açabiliyor. Pancar, patates, lahana kökü gibi yumrular veya naylon yumakları da yıkanma meydana getirebiliyor. 
  • Buzağıların henüz dünyaya geldikleri ilk haftalarda aşırı uzun lifli kaba yem tüketmesi gaz birikimine yol açabiliyor. 
  • Tane yemlerden sonra fazla su verildiğinde şişme başlayabiliyor. 
  • Kronik şişme hastalığında travmatik retiküloperitonitis, apse, tümör varlığı timpani ile sonuçlanabiliyor. 
  • Aktinobasillozis veya sisteme paramphistomum parazitinin girmesi ile şişme başlayabiliyor. 
  • Şirdenin aşırı dolu olması hastalığa zemin hazırlıyor. 
  • Listeriosis veya tetanoz sonucu süreğen gaz birikmesi ile karşı karşıya kalınabiliyor. 
  • Yağmurda ıslanmış hafif kaba lifli yem bitkilerinin, üzerine çiğ yağan veya kırağılı mera otlarının alınması hastalığa davetiye çıkarıyor. 

İstanbul Üniversitesi kaynaklarına göre, tane yemin çeşidi, miktarı, işlenme hali sorunun en yaygın nedenlerini oluşturuyor ancak bunun yanında mikrobiyal faktörler de dikkat çekiyor. Streptecoccus bovis adı verilen mikrobiyolojik sorun şişme hastalığına neden oluyor. Mevsim ve hayvana özel fizyolojik durumlar, hastalığın daha sık görülmesine kapı aralıyor. 

Şişme hastalığı yeme bağlı gelişiyorsa, yemlemeden sonraki bir saat içinde belirtiler başlıyor ve git gide artıyor. Kronik sorunlarda her an timpani belirtisi görmek olası ancak sorun genellikle yemleme sonrası başlasa da bir sonraki yemlemeye kadar kendiliğinden ortadan kalkıyor. Şişkinlik ihtimaline karşı hayvanların sık sık kontrol edilmesi fayda sağlıyor. 

Şişme hastalığından korunmak için, yeşil yemler biçildikten sonra soldurularak yedirilmesine dikkat ediliyor. Küflü olan, bozulan, kokan yemlerin yedirilmemesine özen gösteriliyor. Buna ek olarak yumru ve köklü bitkilerin daha küçük parçalar halinde doğranması öneriliyor. Uzmanlar, hayvanların çöpe, naylon ve plastik atıklara ulaşımının engellenmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Hayvanlar için iyi ve sabit bir beslenme programı oluşturulması, veteriner kontrollerinin ihmal edilmemesi en iyi korunma yöntemleri olarak belirtiliyor. Veterinerler, kolay sindirilen karbonhidratların hayvanlara alıştırılarak verilmesi gerektiğini işaret ediyor. Rasyodaki kaba yem oranının %18’den az olmaması önem arz ediyor. Ek olarak, yüksek riskli dönemlerde hayvanların lif alımı sağlanarak sindirim rahatlatılabiliyor. Yemden kaynaklı bir sorun yaşanıyorsa, otlanacak mera üzerine köpük önleyici yağlar, su ile emülsiyon haline getirilerek püskürtülebiliyor. 

Timpani - Şişme Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

  • Şişliklerin çoğunda rumen pH değeri, ile arasında ölçülüyor. 
  • Yeşil yem tüketiminde, çiğneme ve geviş getirme daha az olduğu için tükürük sekresyonu geriliyor. Bununla beraber yüksek oranda görülen tükürük salgısı köpük oluşumuna engel olabiliyor. Ancak küçük kaba yemler ve konsantre yemler ağırlıklı beslenme planında küçük köpüksü fermantasyona rastlanabiliyor. 
  • Timpani durumunda rumen diyafram üzerinde basınç oluşturuyor. Akciğerler maruz kaldığı basınç nedeniyle solunumu zorlaştırıyor. 
  • Nadiren ölüm meydana gelebiliyor. Tedavide geç kalınan vakalarda ölüm, kalp durması nedeniyle gerçekleşiyor. 
  • Karın bölgesinde, sol - üst tarafta şişlik sıklıkla görülüyor. Bazı vakalarda, ileri düzey hastalık halinde çift taraflı şişlik dikkat çekiyor. 
  • Hastalarda nabız zayıflığı görülebiliyor.
  • Hayvanlar sancılanarak harekette zorlanabiliyor.  
  • İştahsızlık ve durgunluk oluyor. 
  • Dehidrasyon oluşuyor. 
  • Dışkı miktarı azalıyor, kıvamı yoğunlaşıyor. 
  • Kas titremeleri, ayağa kalkmama ve hatta koma durumu şiddetli vakalarda dikkat çekiyor. 
  • İşkembe sırt bölgesine doğru da genişleyebiliyor. 

Timpani - Şişme Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? 

Timpaniden musdarip olan hayvanın öncelikle gezdirilmesi öneriliyor. Ağıza gem vurularak gazın dışarı atılmasına yardımcı olunuyor. Bunun yanında şişme hastalığı görüldüğünde, hayvanların ön ayaklarının daha yüksek bir yere koyulması öneriliyor. Ön ayakların yükseltilmesi, akciğer ve kalp üzerindeki gaz baskısını azaltarak durumun ciddileşmesini geciktirebiliyor. Ayrıca uzmanlar, gaz giderici ilaçlar tatbik ederek sorunun hafiflemesine yardımcı olabiliyor. Veterinerler gerekli hallerde iyonofor antibiyotikler kullanabiliyor. Eğer şişlik çok üst düzey bir durumdaysa, sonda veya trokar yardımıyla gazın boşaltılmasına çalışılıyor. Hayvanlar müdahalenin ardından, uzman tavsiyesiyle genellikle bir gün aç bırakılıyor. Sonrasında önerilen porsiyonlarda yemlemeye yeniden başlanıyor. 

Timpani tedavisinde müdahalelerin kesinlikle uzman bir veteriner tarafından yapılması gerekiyor. Çiftçilerimizin, deneyimleri olmayan konularda zaman kaybetmeden uzmanlara danışması ve onların tedavi önerilerini vakit kaybetmeden uygulaması önem taşıyor. Yazımız bir tedavi önerisi olma özelliği taşımıyor. Sadece bilgilendirme amacıyla yazılıyor. Hayvanlarınızda herhangi bir sağlık sorunu gördüğünüzde muhakkak veterinerler görüşü almalısınız. 

Siz de hayvanlarınızı beslerken ihtiyacınız olan birçok marka yemi Tarfin Mobil aracılığıyla sabit fiyat garantisiyle satın alabilirsiniz. Sığır süt yemi çeşitlerini ve besi bitirme yemi alternatiflerini, Tarfin aracılığıyla temin edebilirsiniz 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir