seafoodplus.info
Rize'nin İkizdere ve Çayeli ilçelerinde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik düzenlenen protestoları yorumlayan Can Ataklı, tehditvari ifadeler kullandı.
AK Partilileri yargılanmayla tehdit eden Can Ataklı, bu tavırlardan vazgeçilmesini istedi.
Can Ataklı, "Halk bir anda çok öfkelendi. Biz vatanımızı seviyoruz, Erdoğan'ımızı yedirmeyiz, ona Netanyahu benzetmesi yapamazsın falan.. Bir sürü sersem sepelek adam sokaklarda Çok kötü bir şey ama. Bu nefretten, bu kinden, bu intikam duygularından vazgeçin. Sonu çok kötü, hakikaten sokağa çıkamayacaksınız, dolacak abi, ne Silivri kalacak ne bilmem neresi kalacak.. Vazgeçin." dedi.
Rizelilere "cahil" benzetmesi yapan Can Ataklı, "Adamlara sorsan, Netahyahu desen bilmez, PKK nedir desen anlamaz. Hele orada bir kadın, kiralamışlar belli. Maksat sinir bozmak.." dedi.
"Nerede ulan bu Rize Valisi, emniyet müdürü falan" diyerek küstah bir biçimde konuşmasını devam ettiren Can Ataklı, "Rize halkına söylüyorum, biraz uyanın." dedi.
Anadolu Yayıncılar Derneği Yüksek Etik Kurulu tarafından Rize halkına "kiralık, sersem, cahil, aptal, korkak beyinsiz," diyen Can Ataklı’ya kınama cezası verildi.
Can Ataklı, AK Partililere hakaret etti VİDEO
Ak PartiRizeçayelimeral akşenersilivri
Can Ataklı; Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında 20 puan fark var.
YENİ ÖĞRENDİM
Geçen ay araştırmasına yer verdiğim Polimetre Araştırma Şirketi son değerlendirmesini de yapmış.
Dün elime geçti.
Bir ay önce yapılan araştırma ile yapılan yeni araştırma arasında çok büyük fark yok.
Cumhurbaşkanı adaylarından Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında hala yüzde 20 fark var.
Milletvekili sayılarında ise Cumhur İttifakı lehine artışlar görülüyor.
Polimetre’nin son değerlendirmeleri raporun “Özet ve Sonuç” bölümünde şöyle anlatılıyor;
Bu çalışma 2 Nisan ve 2 Mayıs tarihlerinde yapılan 2 ayrı çalışmanın özetidir.
Belirtilen tarihlerde partilerin Türkiye Geneli için hesaplanan oy oranları, cumhurbaşkanı adaylarının oy oranları, partilerin kazanacakları hesaplanan milletvekilli sayılarının illere dağılımı karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir.
Sayılı Raporda;
MİLLET İTTİFAKI partilerinden İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 10 artarken CHP’nin 19 azalmaktadır.
İYİ Parti’nin oy oranının ve bağlı olarak milletvekili sayısının artmasının “masadan kalkmanın” etkisinin zamana bağlı olarak azalması olduğu düşünülebilir.
CHP’nin kaybının İYİ Parti’nin kazancından fazla olmasının; AKP’nin oy oranındaki artış ve seçim sisteminden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Çalışmada ulaşılan en önemli bulgu,
“KILIÇDAROĞLU’NUN ERDOĞAN’IN 20 PUAN ÖNÜNDE OLDUĞUDUR.”
Bu rapora göre Cumhur İttifakı’nın içinde ama ayrı liste ile seçime giren MHP, 24 milletvekilliği kazanıyor.
Bu durumda Cumhur İttifakı’nın toplam milletvekili sayısı oluyor.
Yine bazı yerlerde ayrı liste ile seçime giren İyi Parti ile birlikte Millet İttifakı’nın toplam milletvekili sayısı ’i buluyor.
HDP’nin sayısının da eklenmesiyle birlikte Meclis’teki muhalefet milletvekili sayısı oluyor.
ANALİZ
Önceki akşam Kılıçdaroğlu çiftinin konukları Ali Babacan ve eşiydi.
Evden görüntüler paylaşılınca kimi troller ama pek çok CHP’li sosyal medyadan bu fotoğraflara tepki gösterdiler.
“Ne gereği var bunun, biz AKP’nin artıklarına oy vermek zorunda mıyız, bunlarla nereye varılır” ve buna benzer eleştiriler yapıldı.
Elbette Davutoğlu’nun Babacan’ın diğer liderlerin CHP sıralarında gözükmesi birçok CHP’linin canını sıkabilir.
Ancak şunu da görmek gerek;
Bu seçimler normal seçimler değil.
Öncelik ülkenin değiştirilen rejiminin tekrar demokrasiye dönüştürülmesi.
Bu nedenle fikir ve görüş ayrılıkları bir kenara bırakılarak belli bir amaç için güç birliği sağlandı.
Kılıçdaroğlu bunu başardı.
Bu birliktelikler ideolojik, fikirsel birlikler değildir.
Seçimden sonra herkes kendi yoluna gidecek, ama demokrasi ve hukuk sisteminin kurulması için iş birliği devam edecektir.
Demokrasi ve hukuk düzeni kurulduğunda her parti kendinden sorumlu olacaktır.
Bu nedenle hala ve ısrarla “Bu CHP’nin bu partilerle ne işi var?” türü soruların demokrasiye geçme, Türkiye’yi uçurumun kenarından kurtarma çabalarına en küçük bir yararı yoktur.
Seçimde son haftaya girerken demokrasi ve hukuk düzeninden yana olanların bunu unutmaması gerekir.
ŞAŞIRDIM
AKP Genel Başkanı Erdoğan dün Rize’deydi.
Tabii her zamanki gibi olağanüstü uzun bir “devlet korteji” ile girdi kente.
Doğal olarak çok kabalıktı bu miting.
Ancak yine de “ne olur ne olmaz” korkusuyla birçok ilden getirilen partililer de alandaydı.
Buna alıştık artık ama dün öğrendiğim bir şey “bu kadarı da olmaz artık” dedirtti.
Bir yakınımın evinde yardımcılık yapan bir kadın anlattı.
Kardeşi Ağrı-Patnos’ta polis memuruymuş.
Salı günü saat ’te Valilik emriyle birçok polisle birlikte otobüse bindirilmiş ve Rize’ye götürülmüş.
“Güvenlik içindir, Rize’de yeterli polis olmayabilir” diye düşünmüş yakınım.
Ama öyle değilmiş işte.
Polisler sivil kıyafetlerle ve kendilerine bir görev verilmeden götürülmüşler Rize’ye.
Yani kalabalık olsun diye.
Ağrı-Patnos ile Rize arası tam kilometre.
Otobüsle 6 saat 16 dakika sürüyor.
TWITTER ALEMİ
Yakından ilgi ile izlediğim köşe yazarı ve radyocu Ayşe Uçar’ın bir tweetine rastladım.
Sizlerle de paylaşmak istedim;
EĞİTİM dediği; imam hatipler! kapatılan fen liseleri, üniversite diye açtıkları sokak arası binalar!
SAĞLIK dediği; Hastaları MÜŞTERİ garantili gösterdikleri şehir hastaneleri!
BEDAVA dediği, emeklinin sigortalının eczanede önüne çıkan muayene ücretleri, randevu alamadığı için MR vb. tetkikleri için çok muhterem sağlık bakanının ÖZEL HASTANELERİNE mecburiyet!
GÜVENLİK dediği; yol geçen hanına çevirdiği sınırlar, HÜDAPAR (Hizbullah) ile iş birliği!
ADALET dediği; adalet saraylarında icra dosyalarının arttığı, geçimsizlik sebebi ile boşanmalar ve tabiki hukuksuz yargılamalar! Cumhuriyet tarihinin milletine en çok dava açan cumhurbaşkanı.
ENERJİ dediği; Rusya’ ya yaptırdığı (tehlikeli) nükleer santral, özelleştirdiği TEK’ i soygun yapan özel şirketlere sattı.
TARIM dediği; soğan 30 TL, 4 dal pırasa 22 TL. milyon metrekare tarım arazisi boş! Afrika’dan arazi kiralamak. Mazot, gübre ateş pahasına… Pirinç, mercimek, buğday ithal.
SANAYİ dediği; 21 yılda TOGG (onu da özel şirket) yaptı! Birçok parçası ithal. Sattıklarını, kapattıklarını biliyoruz.
Allahı yok! Kitabı yok! Namazı yok! dedi… Kimin acaba?
İRONİ
Kural hiç değişmiyor.
21 yıllık AKP döneminde seçimler ya da AKP’nin işine yarayacak referandumlar yaklaştıkça ya gaz ya petrol bulunur birden.
Seçime artık 10 gün kaldı.
Aaa! Bir de baktık ki yine petrol bulunmuş.
bin varil petrol çıkmaya başlamış Gabar Dağları’ndan, çıkarılan petrol rafinerilere ulaşmış bile.
Gerçi Erdoğan da farkında, yine tam seçim öncesi petrol müjdesi verdiğinin, bu nedenle “Bu eskisi gibi değil, gerçekten bulduk bu kez” diyor.
Sonra da ekliyor “Gaz bulduğumuzda da böyle söylerlerdi ama bu sefer evlere servis başladı işte.”
Haydi hayırlısı.
Bu durumda seçim çantada keklik değil mi artık?
Tele1 kanalında yayınlanan “Gün Başlıyor” programının 21 Mayıs tarihli bölümündeki sözleri gerekçe gösterilerek dava açılan gazeteci Can Ataklı’nın “halkın bir kesimini alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in 20 Mayıs’taki Rize ziyaretleri sırasında çıkan olaylara ilişkin yorum yaparak tepki gösteren Ataklı hakkında hazırlanan iddianamede, Ataklı’nın yorumları ve tepkisi ile “Rize ve Rizelileri toplumun önüne atarak hakaret ve iftiralar sıraladığı” iddia ediliyor. İddianamedeki 40 müşteki arasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Rize İl Başkanlığı da bulunuyor.
Ataklı ve avukatının katılmadığı duruşmada müştekilerden Rize Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Ermiş, Rize Dernekler Federasyonu Yonetim Kurulu üyesi Osman Arı ile avukatları katıldı.
Rize Dernekler ve Vakıflar Birliği Vakfı (RİDEVA) başkanı Recep Akdoğanın avukatı şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini belirterek Ataklının cezalandırılmasını istedi.
Müştekilerden Kemal Ermiş, “Basın yoluyla haberdar oldum. Öğrendikten sonra şikayette bulunduk. Sanığın Rizelilere yönelik aşağılama söylemleri olmuştur. Şikayetçiyim, cezalandırılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
Müşteki vekilinin katılma talebinde bulunduğu davada iddia makamı, “Katılma talebinde takdir mahkemenindir” dedi.
Mahkeme, suçtan doğrudan zarar görme ihtimalleri bulunmadığından katılma taleplerinin reddine karar vererek davayı 20 Ekime erteledi.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.