Copyright Dr. Burak Uzel
Kansızlık, kanın rengini veren ve dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin (eritrosit veya alyuvar) azalması durumudur. Kansızlık yavaş yavaş da gelişebilir veya aniden de gelişebilir. Bu hız kişideki şikâyetleri etkilemektedir. Ani gelişen kansızlığın sık nedenlerinden bir tanesi kan kaybıdır, yavaş gelişen kansızlığın en sık sebeplerinden bir tanesi de bildiğiniz üzere demir eksikliğidir. Bugün isterseniz kansızlığın en sık sebeplerinden bir tanesi olan demir eksikliğinden bahsedelim.
Demir Eksikliği Nedir?
Kan sayımı (hemogram) yapanlar lütfen ellerine sonuçlarını alsın, tekrar yazımın yanına gelsin.
Buldunuz mu? Tamam, şimdi devam edelim.
Demir, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan hemoglobinin bir parçasıdır. Hemoglobin otomatik kan sayım cihazlarında Hb ve Hgb kısalmasıyla yazılan ve genellikle kadında 12g/dL, erkekte de 13 g/dL üzerinde olan bir değerdir.
Kan sayımında (hemogram) takip ettiğimiz bir başka parametre RBC, yani eritrosit sayısıdır. Bu değerinde üzerinde olmasını bekleriz (bu değeri bazen 4,0 * 106 olarak da görebilirsiniz).
Sonrasında MCV dediğimiz bu kırmızı kan hücrelerinin hacmine bakarız (bu kadar küçük bir şeyin hacmi mi olurmuş diye düşünüyorsanız, evet bunu ölçebiliyoruz- tıp o kadar ilerledi yani) bu değerin de 81fL’den büyük olmasını bekleriz.
Bir başka baktığımız parametre de RDW’dir; bu değer eritrositlerin dağılım hacmini göstermektedir; yani bütün eritrositler aynı hacimde midir sorusunu yanıtlamaktadır. Eğer bu değer fazlaysa, özellikle demir eksikliğini düşünürüz, çünkü demir eksikliğinde bazı eritrositler küçük, bazıları normal olur ve RDW genişler. Bu söylediğim değerler laboratuardan laboratuar değişmektedir, o yüzden sonuçlar kendi referans aralığında değerlendirilmelidir.
Kan sayımın eritrosit kısmıyla işimiz bittiğine göre, demir eksikliği için 3 farklı parametreyi değerlendirebiliriz. Demir eksikliği durumunda bu parametreler şu şekilde değişir:
Demir eksikliğini tespit ettiğimize göre, nedenlerine bakalım mı?
Demir eksikliğini kadınlarda sık görmekteyiz, bunun da en sık sebebi adet kanamalarıdır. Bunun dışında artan ihtiyaç da (gebelik, çocukluk dönemi) demir eksikliğine neden olabilmektedir.
Demir eksikliğinde yukarıdaki sebepler yoksa kaçak araştırmakta fayda vardır. Yani idrar tahlili, gastroskopi ve kolonoskopi erkeklerde ve kadınlarda yapılabilir. Aşırı adet gören kadınların da jinekolojiye başvurmasını da ayrıca önermekteyim.
Özellikle tekrarlayan demir eksikliklerinde mide bakterisi olan helikobakter pyloriye, çölyak hastalığına bakmakta da fayda olacaktır.
Bir başka demir eksikliği yapan sebep de (aynı zamanda b12 vitamin eksikliğ de yapabilir) şeker ilacı, insülin direnci ilacı olan metformin kullananlardır. Bu ilacı kullanıyorsanız, senede bir demir, B12 vitamin, folik asit baktırmanızı öneririm.
Demir Eksiliğim Var, Tedavi Nedir?
Demir eksikliğinde yerine koyma tedavisi söz konusudur. Bunu ya ağızdan ilaçlarla, ya kas içi enjeksiyonlarla, ya da damar içi infüzyonla yapılabilir.
Artılar ve Eksiler Nedir?
Ağızdan demir ilacı:
Artısı= Ağızdan kullanım kolaylığı
Eksisi= Aç karna alınma mecburiyeti
Kabızlık yapabilmesi
Mide ağrısı yapabilmesi
Büyük abdesti siyaha boyayabilmesi
Uzun süreli tedavi (genellikle 6 ay)
Kas içi demir ilacı enjeksiyonu:
Artısı= Kısa sürede demiri yükseltmesi
Kısa süreli tedavi ihtiyacı
Eksisi= Kullanım zorluğu (bir sağlık kuruluşuna gidilmesi)
Ağrılı enjeksiyon
Enjeksiyon yerlerinde siyah renk (demirin rengi dövme gibi kalıcı olabilmektedir)
Damar içi demir ilacı infüzyonu:
Artısı= Çok kısa sürede demir depolarını doldurur
Kısa süreli tedavi ihtiyacı
Eksisi= Kullanım zorluğu (bir sağlık kuruluşuna gidilmesi)
Damarda inflamasyon (ağrı-kızarıklık-sertleşme) yapabilmesi
Alerjik reaksiyonlar
Son Söz
Demirin fazlası özellikle karaciğere toksiktir, orta ve uzun vadede ölüm riskini arttırmaktadır. Bir hekime danışmadan tedavi olmamanızı öneririm.
BeğenYükleniyor
Filed under Akciğer Hastalıkları
Tagged as anemi, ağız kokusu, çölyak, damardan demir, demir, demir enjeksiyonu, demir hapı, demir ilaçları, demir iğnesi, demir şurubu, gastroskopi, helikobakter, kansızlık, kolonoskopi, metformin, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılma
liv sağlık kşesi
Vücudun en temel ihtiyaçlarından biri olan ve besinlerle alınan demirin eksikliği pek çok hastalığa yol açabiliyor. Temel sebep ise kan kaybı, kötü beslenme ve vücudun yeterli demir emilimini yapmaması olarak görülüyor. Demir eksikliğinin halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, uykusuzluk, sabahları yataktan zor kalkma, baş dönmesi, iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Liv Hospital Ankara Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Oral Nevruz özellikle çocuklarda ve kadınlarda görüldüğünü belirtiyor. Demir eksikliğiyle ilgili uyarılarda bulanan Prof. Dr. Nevruz alınması gereken önlemleri anlattı.
Bebeklerin, küçük çocukların, kadınların ve iç organlarında kanama olan yetişkinlerin demir eksikliği anemisi açısından yüksek riske sahip olduğunu söyleyen Liv Hospital Ankara Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Oral Nevruz, erken doğan ve düşük doğum tartılı bebeklerin daha fazla risk altında olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Nevruz ayrıca “Doğurganlık çağındaki kadınlar aylık menstruasyon kanamaları sırasında gerçekleşen kan kaybından dolayı demir eksikliği anemisi açısından daha fazla risk altındadır” dedi. Dünyada her üç- dört kadından birinde demir eksikliği anemisi olduğunu belirten Nevruz, bazı az gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 50’lere vardığını söylüyor.
Unutulmaması gereken en önemli konu, tanısı konulmuş demir eksikliği anemisinin sadece gıdalarla tedavi edilemeyeceğidir. Gıdalar bize sağlıklı iken, bunun devamı açısından yardımcı olur. Doktorunuzun önerdiği ilacı önerilen sürede kullanmanız gerekir.
Kan iğnesi, demir haplarına göre oldukça az yan etki içerir. Bu nedenle uygun gören doktorlar hastalarına kan iğnesi tavsiye edebilir.
Kan İğnesi Nedir, Hangi Durumlarda Yapılır?
Kan iğnesi, içinde bol miktarda demir bulunduran bir iğne türüdür. Asıl amacı sağlıksız beslenme, kan hücresinin üretim yetersizliği gibi etkenlerle oluşan demir anemisini tedavi etmektir. Bu nedenle demir içeren tabletlerin yerine iğne şeklinde demir takviyesi almayı sağlar.
Kan iğnesi, iğne şeklinde olduğu için hap yutamayan ve oral yolla ilaç almakta zorlanan kişilere verilebilir. Eksiklik oranına göre iğneden bir süre sonra tabletlere dönüş yapılabilir. Hastanın öyküsüne uygun şekilde karar verileceği için hemen hemen her yaş grubuna demir iğnesi uygulanabilmektedir.
Kan iğnesi kullanırken demir emilimini yavaşlatacak veya engelleyecek yiyeceklerden uzak tutulmalıdır. Doktorun tavsiyelerinin dışına çıkmadan doğru dozda uygulanmalıdır. Tedavi süreci hastanın keyfine göre yarıda kesildiğinde hastalığın nüksetmesi gibi sorunlar oluşabilir.
Demir Eksikliği Kan İğnesiyle Geçer mi?
Demir eksikliğinin tedavi edilmesinde öncelikle hastalığa sebep olan ana etken bulunmalıdır. Ancak belirtilerin ilerlememesi ve tedavi sürecini hızlandırmak adına vücuda demir takviyesi yapılır. Bu takviyelerden biri de demiri aşırı düşük olan hastalara verilen kan iğneleridir.
Kan iğneleri doktorun uygun gördüğü şekilde, en az haftada bir uygulanması gereken damar yolu ile vücuda alınan ilaçlardır. Demir desteği sağlayarak vücutta oluşan belirtilerin önüne geçer. Hastalığı oluşturan asıl sorun çözüme kavuştuğu zaman demir desteğine ihtiyaç kalmayabilir. Ancak sebebi bulunamayan hastalıklarda da dönem dönem kullanılacak demir takviyesi uygun bir çözüm yoludur.
Demir eksikliğinin tedavisi uzun süren, ilaç kullanımına mutlaka düzenli devam edilmesi gereken bir tedavi türüdür. Bu nedenle unutulan günler için fazladan iğne vurdurmak, ilaç kullanımını yarıda kesmek oldukça yanlıştır. Yaklaşık 6 aylık kullanımdan sonra demir değerleri normale dönerken 3 ay içinde belirtiler yüksek oranda azalmış olur.