deniz gezmiş doğum yeri / Deniz Gezmiş kimdir? Deniz Gezmiş hayatı - Gıda Hattı

Deniz Gezmiş Doğum Yeri

deniz gezmiş doğum yeri

kaynağı değiştir]

  1. ^"Devrimci hareketin sembol ismi Deniz Gezmiş, doğum gününde anılıyor". Cumhuriyet. 28 Şubat tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan &#;
  2. ^"Deniz Gezmiş kimdir? Deniz Gezmiş'in hayatı". Sözcü. 6 Mayıs 12 Ağustos tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül &#;
  3. ^Deniz-Bir İsyancının İzleri, Turhan Feyzioğlu, ISBN
  4. ^"Arşivlenmiş kopya". 20 Mayıs tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs &#;
  5. ^"Arşivlenmiş kopya". 9 Haziran tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs &#;
  6. ^"Arşivlenmiş kopya". 23 Eylül tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs &#;
  7. ^Cumhuriyet Gazetesi, "Deniz 21 Şubat tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." başlıklı yazı dizisi ( yılı, Mayıs arası) - 6 Mayıs Perşembe, Sayfa:9 (sol sütun), "Gezmiş Ailesi" alt başlığı
  8. ^Akbulut, Metehan. "Deniz Gezmiş Ağıdı". 27 Şubat tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat &#;
  9. ^Abim Deniz, Can Dündar, Can Yayınları, (ilk baskı: ), ISBN , Sayfa ("Gürün'e göçtüler. Oradan Şarkışla'ya; nice sonra Deniz Gezmiş'in yakalanacağı kasabaya")
  10. ^"İşte o fotoğrafların altında yatan hikaye". Deniz Gezmiş ve arkadaşları iki grup halinde Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) saflarına katılmak için Filistin'e kaçak yollardan girmişti. Deniz Gezmiş'in Filistin'de aldığı gerilla eğitimi diğer devrimci gençleri de etkilemiştir. Oda tv. 7 Aralık 8 Mayıs tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül &#;
  11. ^Yalçın, Soner (3 Ağustos ). "Filistin'in Devrimci Türk Fedaileri". Sözcü. 22 Ağustos tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül &#;
  12. ^"THKO DAVASI AV. HALİT ÇELENK"(PDF). 7 Mayıs tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi.&#;
  13. ^"Şehit Komando eri Mevlüt Meriç'in annesine, eşine ve çocuğuna vatanî hizmet tertibinden aylık bağlanması hakkında Kanun"(PDF). 4 Mart tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi.&#;
  14. ^"12 Mart Belgeseli 9. Bölüm". 10 Haziran tarihinde kaynağından arşivlendi.&#;
  15. ^Akbulut, Metehan. Şarkışla'ya Düşürmesin Allah 4 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 04 Mart (Alt başlık: "Yolları Neden Şarkışla’ya Düşmüştü?") - Ayrıca harita üzerinde planladıkları yol [mavi renkle gösterilmiş], Deniz Gezmiş'in izlediği güzergâh [kırmızı renkle gösterilmiş] ve Sinan Cemgil'in trenle izlediği güzergâh [siyah renkle gösterilmiş].
  16. ^Akbulut, Metehan. Şarkışla'ya Düşürmesin Allah 4 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 04 Mart (Alt başlık: "Yusuf Aslan Sivas Numune Hastanesine Nasıl Götürüldü?") - Ayrıca Şarkışla'da motosikletlerini jipe yükledikleri benzinliğin 'li yılların başındaki fotoğrafı da görülmekte.
  17. ^THKO İddianamesi - 1. THKO Davası 17 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Halit Çelenk, Yöntem Yayınları, Mayıs (Sayfa: 56)
  18. ^Akbulut, Metehan. Şarkışla'ya Düşürmesin Allah 4 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 04 Mart (Alt başlık: "Deniz Gezmiş’in Şarkışla’da Girdiği Ev Hâlâ Durmakta…") - Ayrıca Şarkışla'da günümüzde (Mart ) ayakta olan bu evin fotoğrafı da mevcuttur.
  19. ^"12 Mart Belgeseli Bölüm

    Deniz Gezmiş kimdir? Deniz Gezmiş hayatı

    Deniz Gezmiş biyografi

    adı; Deniz Gezmiş

    doğum; 28 Şubat , Ankara

    ölüm; 6 Mayıs , Ankara

    mesleği; Türk Marksist-Leninist, öğrenci lideri, siyasi aktivist ve devrimci.

    Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunun (THKO) kurucu üyesiydi. 'de 12 Mart Muhtırası'nın ardından yakalanarak yargılandı ve idama mahkûm edildi. Cezası ertesi yıl Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la aynı gün infaz edildi.

    Deniz Gezmiş hayatı

    Ailesi ve ilk yılları

    Deniz Gezmiş, 28 Şubat 'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri, Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil (Başköy) köyündendir. Babası, Ilıca (Aziziye)/Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş; annesi, Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'tir. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisiydi. Ağabeyi Bora Gezmiş (d. ), hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştı. Kardeşi Hamdi Gezmiş () ise mali müşavirdi.

    Deniz Gezmiş; ilk ve ortaöğrenimini Sivas'ta, liseyi İstanbul'da Haydarpaşa Lisesinde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.

    Siyasi yaşamı

    11 Ekim 'te Türkiye İşçi Partisinin (TİP) Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk gözaltısını, 15 Ağustos - 31 Ağustos tarihleri arasında Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında işçilerin desteklenip TÜRK-İŞ yöneticilerinin protesto edildiği gösteri sırasında yaşadı.

    6 Temmuz tarihinde girdiği üniversite sınavında hem fen fakültesini hem de hukuk fakültesini kazandı. Babası, Deniz Gezmiş'in fen fakültesine gitmesini istedi. Gezmiş, babasının isteğini geri çevirmeyerek fen fakültesine gitmeyi kabul etti. Fakat daha sonra fikir değiştirerek hukuk fakültesine kaydını yaptırdı.

    7 Kasım 'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ardından 19 Ocak 'de Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yediemine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

    22 Kasım 'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Âşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesinde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 'de "Devrimci Hukukçular Örgütü"nü kurdu.

    Deniz Gezmiş Mahkeme

    7 Mart 'de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs'a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs'ta 6. Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti.

    Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 'de İstanbul Üniversitesinin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İstanbul Üniversitesi Senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı, öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz 'de bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül 'de serbest bırakıldı. Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi.

    TİP içinde yoğunlaşan, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda "Millî Demokratik Devrim" grubunun görüşlerini benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu.

    Ekim 'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliğini (DÖB) kurdu. 1 Kasım 'de TMGT (Türkiye Millî Gençlik Teşkilatı), AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı "Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü"nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 'de ABD Büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı'nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve 17 Aralık 'de serbest bırakıldı.

    Oya Sencer'in "Türkiye'de İşçi Sınıfı: Doğuşu ve Yapısı" konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesi üzerine öğrenciler olayı protesto ettiler. Bu protestonun başında Deniz Gezmiş vardı. 27 Aralık tarihinde polisler tarafından tutuklanacakken ellerinden kurtuldu ve İzmir'e gitti. Bir hafta sonra tutuklu olan arkadaşı Celal Doğan'ın evindeyken baskın sonucu yakalandı. 22 Şubat 'da serbest bırakıldı.

    İstanbul Üniversitesinde sağcı güçlerin 16 Mart 'da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart'ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan'a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 'da İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto gerekçesiyle giriştikleri işgale önderlik etti.

    Üniversitenin kapatılıp polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, haziranın sonunda Filistin'de bulunan Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesinin gerilla kampına silahlı eğitim almak ve FDHKC üyeleri ile aynı safta savaşmak için gitti.

    Filistin'e gitmeden önce 23 Haziran 'da TMGT'nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı'na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi.

    Eylüle kadar Filistin'de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş, 28 Ağustos 'da, 26 Aralık 'de üniversiteyi işgal ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesinden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi.

    23 Eylül 'da Hukuk Fakültesinde bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine fakülteye düzenlenen polis baskınında teslim olan Gezmiş, 25 Kasım'da serbest bırakıldı. Ancak İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde Battal Mehetoğlu'nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş'e ait olduğu iddia edilerek hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. 20 Aralık 'da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin'le birlikte 18 Eylül 'e kadar tutuklu kaldı. Hapisten çıktığında askere alındı.

    Kafasındaki devrim planlarını gerçekleştirmek için askere gitmedi. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte Ankara'da THKO'yu kurdu. 11 Ocak 'de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesinin soygununu gerçekleştirenler arasında yer aldı. Bu olaydan sonra Yusuf Aslan'la beraber "vur emri" ile aranmaya başlandı. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan'ın yakalanmasına yardım eden kişilere lira ödül verileceği açıklandı.

    4 Mart günü arkadaşlarıyla birlikte sabaha karşı Balgat'taki hava üssünde görevli 4 Amerikalıyı kaçırdı. Bir bildiri yayımlayarak dolar fidye ve "tüm devrimcilerin serbest bırakılmasını" istedi. Otuz bin polis ve asker Ankara'da her yeri aradı, kentin bütün giriş ve çıkışları tutuldu. Güvenlik güçleri 5 Mart'ta Deniz Gezmiş'i ve Amerikalıları bulmak için THKO'nun karargâhı sayılan ODTÜ'yü kuşattı. Öğrencilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. 9 saat süren çatışmada 3 kişi öldü, 26 kişi yaralandı. Üniversite süresiz kapatıldı. Gezmiş ve arkadaşları, 9 Mart'ta Amerikalıları serbest bıraktılar. Amerikalıların kaçırılması, ODTÜ'deki çatışma ve ayrıca bu çatışmada bir askerin hayatını kaybetmesi Türk Silahlı Kuvvetlerinde büyük tepki yarattı.

    Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan

    Yakalanışı ve idamı

    12 Mart Muhtırası olduktan üç gün sonra yani 15 Mart 'de bir motosiklette Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak'a doğru yol aldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan, o esnada Elmalı'da iken Gezmiş, 16 Mart Salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri'ye getirildi ve Kayseri Valisi Abdullah Asım İğneciler'in karşısına çıkarıldı. Buradan Ankara'ya, dönemin İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'nun makamına götürüldü.

    Mahkemesi, 16 Temmuz günü Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında, Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No.'lu Mahkemesinde başlayıp 9 Ekim günü bitti. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 16 Temmuz 'de başlayan "THKO-1 Davası"nda TCK'nin maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle 9 Ekim 'de /1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.

    Deniz Gezmiş idamı

    Cezanın TBMM'de onaylanması

    Verilen karar daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine getirildi. 24 Nisan Pazartesi günü yapılan Meclis oturumunda CHP lideri İsmet İnönü, "27 Mayıs'tan sonra idama mahkûm edilenlerin idam edilmemeleri için parti olarak var güçleriyle çalıştıklarını, siyasi suçlardan dolayı idam olmamasını, yeni bir kanun çıkarılmasını" önerdi ve şöyle devam etti:

    "Suçluların cezaları müebbet hapse çevrilmelidir. Nihayet bunlar genç, tecrübesiz, taşkın insanlardır. Taşkınlıklarının hiçbir netice veremeyeceği kendilerine ve emsallerine öğretilmiştir."

    Konuşmalardan sonra yapılan oylamada Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararı, 48 "ret" oyuna karşılık "kabul" oyu ile Meclis tarafından onaylandı. İsmet İnönü ve Bülent Ecevit "ret", Süleyman Demirel ve Alparslan Türkeş ise "kabul" oyu kullandılar. Necmettin Erbakan ise oylamaya katılmadı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay da idamları onayladı.

    Gazetede idam yayını

    Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bulunan mezarı

    Mahkûmların özür dilemesi istendi. Hiçbiri yaptıklarından dolayı özür dilemedi.. Alman Der Spiegel dergisinde konuyla ilgili çıkan yazıda, Deniz Gezmiş'in idam edilmeden önce şunları söylediği yazmaktadır:

    Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm! „

    İdama tanık olan avukatı Halit Çelenk'e göre ise son sözleri şöyledir:

    “ Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm'in yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi! Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın işçiler, köylüler!

    Deniz Gezmiş mezarı

    Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs tarihinde gece arası, Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. İdam yaftaları sonradan müze olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı tarafından bağışlandı.

    Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, 'da öldürülen Taylan Özgür'ün yanına gömülme istekleri yerine getirilmedi.

    Deniz Gezmiş, idamından sonra bayraklaşarak "solun devrim mücadelesi"nin çok önemli bir sembolü oldu. Birçok sol örgütün, başka konularda farklı fikirlerde olmalarına rağmen mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi de Gezmiş'in devrim önderliğidir.

    Olaydan 15 yıl sonra Süleyman Demirel, bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için, "Soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri." yorumunu yaptı.

    Deniz Gezmiş'in Son Mektubu

    Baba;

    Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de tereddüte düşmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. O bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı, ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir; seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım.

    Oğlun Deniz Gezmiş - Merkez Cezaevi

    Siyasi mirası

    Deniz Gezmiş'in idamından sonra, o günlerde Gezmiş'in yakın arkadaşlarından Mahir Çayan'ın kitaplarını ve yazılarını okuyan, ve daha sonra yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt PKK'nın kurucu lideri olacak olan Abdullah Öcalan, çevresindekilere, "Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan'ın gerilla yöntemlerini birleştirmek gerektiğini" söyledi.

    Deniz Gezmiş'in idam edildiği 6 Mayıs tarihi, 70'li yıllardan beri Türkiye'deki pek çok sol görüşlü örgüt, parti ve demokratik kitle örgütü tarafından bir anma gününe dönüştürülmüş, anısı ve mirası yaşatılmaya çalışılmıştır. Ailesi, yılında, "Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının anısını, devrimci mücadeleye kattıkları değerleri yaşatmak" amacıyla "Deniz Gezmiş Özgürlük ve Bağımsızlık Vakfı"nı kurdu.

    Nihat Erim suikastı: 12 Mart döneminin başbakanı Nihat Erim, "Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının intikamının alınması" adına 19 Temmuz 'de silahlı örgüt Devrimci Sol militanları tarafından gerçekleştirilen suikast sonucu öldürüldü.

    "İstanbul'dan Ankara'ya Deniz Gezmiş için Bağımsızlık Yürüyüşü", Yurtsever Cephe önderliğinde 1 Mayıs 'de İstanbul'dan başlamıştır. Deniz Gezmişlerin 'de idam edildiği Ankara'da, Karşıyaka Mezarlığı'nda sona eren yürüyüşe katılanlar çeşitli duraklarda durarak amaçlarını anlatan şenlikler düzenlediler. Yürüyüş öncesinde Çanakkale Sulh Mahkemesi, afişlerin üzerinde resimleri yer alan kişilerin idam hükmü giymiş mahkûmlar olduğu gerekçesiyle söz konusu afişlerin toplatılmasına karar verdi.

    #

    kaynağı değiştir]

    Deniz Gezmiş'in özellikle Şarkışla ve Gemerek'te yaşadıklarına dair geniş kapsamlı bir araştırma ve ayrıntılı bir kaynak taraması yaparak süreci başından sonuna kadar incelemiş olan Metehan Akbulut edindiği bilgilere dayanarak Deniz Gezmiş'in hayatına dair gerçek dışı söylentilerin ve kurgusal anlatıların bir hayli fazla olduğunu ortaya koyarak bunları tespit etmeye çalışmıştır ve gerçeğe ulaşmanın her koşulda doğru olduğunu belirtmiştir. Bunun için de öncelikle ifade ve dava tutanaklarını esas almış, diğer verilerin bunlarla uyumlu olup olmadığını kontrol etmiştir.[35]

    Bir örnek vermek gerekirse bu yazılarda tespit etmiş olduğu Elmalı köyüne dair pek çok asılsız rivayet vardır. Deniz Gezmiş'in Şarkışla'da yaşadığı olayların gerçekleştiği süreç içerisinde Elmalı köyü, asıl nedeni tam anlaşılamayan bir biçimde bir tür efsaneye dönüşmüş durumdadır. Bu durum belki de birbiri ile bağlantısız ve aralarında ilişki dahi bulunmayan bazı olayların tamamen rastlantısal olarak üst üste gelmesinden kaynaklanmaktadır. Örnek vermek gerekirse, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan'ın Elmalı'da bir gece kaldıkları, Hamamcı Ali'yi sordukları (sanılanın aksine Elmalı köyünden değildir), Deniz Gezmiş'in arkadaşı olduğu iddia edilen paraşüt şehidi Naciye Sakarya'nın gerçekten bu köylü olmasına rağmen idamın hemen sonrasında paraşütünü kasten açmadığına dair[36][not 1] tamamen gerçeğe aykırı öykü (gerçekte idamdan çok önce ölmüş olması ve aslında birbirlerini tanıyor olmaları ihtimalinin bile çok düşük olması) ve Yusuf Aslan'ın Elmalı'da Deniz Gezmiş'ten ayrılmak zorunda kaldığına veya orada birbirlerini kaybettiklerine dair bütünüyle yanlış bilgi, Deniz'in sınıf arkadaşının bu köyden olduğu ve onun babasının evinde kalmak için köye girdiği söylentisi Elmalı köyüne dair neden bu kadar çok söylenti vardır? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Anlatılanların bir kısmı tamamen gerçek dışıdır. Önemli bir kısmı ise bütünüyle kuşkuludur. Bunların hepsi bir araya geldiğinde Deniz Gezmiş hakkında gerçek diye anlatılan olayların önemli bir kısmının yarı efsanevi söylentilere dönüştüğü görülmektedir. Üstelik bu söylentiler sadece Elmalı Köyü ve Şarkışla'da yaşananlara dair de değildir; hayatının pek çok dönemine dair asılsız bilgiler anlatılmış hatta yazılara geçirilmiştir. Örneğin kimi kitaplarda bile yazılı olan[37][38] Gemerek belediye başkanının evini bastığı iddiasının tamamen asılsız olduğu mantıksal gerekçeleriyle (Gemerek'in içine hiç giremeden yakalandığı) bahsi geçen araştırmalarda açıkça ortaya koyulmuştur.[35]

    Görüşleri[değiştir

    nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir