dizin arkasında kaşıntı / Egzema Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Dizin Arkasında Kaşıntı

dizin arkasında kaşıntı

Atopik dermatit (Egzama) (AD), bir çok faktöre (genetik, çevresel) bağlı olarak kronik bir cilt hastalığıdır. Çoğunlukla erken çocukluk döneminde başlar. Atopik yürüyüş olarak adlandırdığımız sürecin ilk basamağında yer alır. Bu özelliği ile ileriki yaşlarda astım ve alerjik rinit gibi diğer alerjik hastalıkların gelişiminin habercisi olma özelliğini taşımaktadır. Atopik dermatit (Egzama), hastaların ve ailelerinin yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Cildimiz vücudumuzu dış etkenlerden koruyan en önemli organımızdır.Atopik dermatit (Egzama) hastalarında cildin bariyer özellikleri bozulmuştur. Bu bozulmanın hangi nedenden kaynaklandığını tam olarak bilemiyoruz. Bariyer fonksiyonlarının bozulması yanında yoğun bir immünolojik reaksiyonda Atopik dermatit (Egzama) hastalarında görülmektedir. Cildin bariyer fonksiyonlarının bozulması ile su tutma özelliği azalır. Ve ciltte kuruluk başlar. Kuruluk atopik dermatitin en önemli özelliğidir. Kuruluğa yoğun bir kaşıntı eşlik eder.

Bariyer fonksiyonları bozulmasının diğer olumsuz yanı ise alerjenler kolayca cildi geçerek bağışıklık sistemimizi uyarırlar ve alerjik reaksiyon gelişmesine neden olurlar. Bu da atopik dermatitin şiddetini artırır yani cildin daha da kötüleşmesine neden olur.

Atopik dermatitli hastaların ciltlerinin mikroplara karşı savunma özellikleri de azalmıştır. Normalde cildimizde bulunan mikroplar bu hastalarda enfeksiyonlara neden olabilirler. Enfeksiyonlar hem atopik dermatit’in şiddetini artırır hem de tedaviye yanıtı olumsuz etkileyebilir.

Atopik dermatiti olan çocukların yarısına yakınında besin alerjileri görülebilir. Bu hastaların mutlaka besin alerjisi yönünden alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Besin alerjisi ne neden olan besinler sıklıkla;

  • İnek sütü,
  • Yumurta,
  • Buğday,
  • Kuruyemişler (fındık, fıstık vb),
  • Yer fıstığı,
  • Balık,
  • Kabuklu deniz ürünleridir.

Ev tozu akarları, evcil hayvan alerjenleri ve polenler de atopik dermatit hastalarında alerjiye neden olabilir.

Bebeklerde ilk aylarda yanaklarda kızarıklık, kaşıntı ile seyredebilir. Beraberinde besin alerjisi olabileceği unutulmamalıdır.

Atopik Dermatit (Egzama) Belirti ve Bulgular

Atopik deramtitin en önemli bulgusu cilt kuruluğudur. Kuruluğa bağlı olarak ciltte kaşıntılar meydana gelir. Kaşıntı atopik dermatite özgü cilt yaralarının çıkmasına neden olur. Kaşıntıyı terleme, sıcak, tahriş edici maddeler ve alerjenler artırır. Kaşınma ile cilt bütünlüğü daha da bozulur ve egzama olarak tanımladığımız yaralar meydana gelir.

Egzema kızarık, üzeri pütürlü ve sızıntı bulunan lezyonlardır ve hastanın yaşına göre vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkar.

Egzamalar

  • süt çocukluğu döneminde en sık yüzde (sıklıkla yanaklarda), saçlı deride, diz ve dirsek bölgelerinde ve kulak arkasında görülür. Bez bölgesi genellikle etkilenmemiştir.
  • İki yaşından büyük çocuklarda daha çok dirsek önü, diz arkası, boyun, el ve ayak bileği bölgesini tutar. Yüz ve göz kapaklarında bu dönemde lezyon görülmemeye başlar. Tutulan bölgelerde deride kalınlaşma, kabalaşma ve deri çizgilerinin belirginleşmesi gözlenir.
  • Ergenlik döneminde kaşıntı ve deride kalınlaşma ön plandadır. Lezyonlar daha çok el ve ayak bilekleri, kol ve bacakların iç yüzlerinde, göz çevresi, yüz, boyun ve gövdenin üst kısmındadır. Bu dönemde egzama sadece ellerde görülebilir. Genellikle ciltte çizgilenme, kalınlaşma ve rengin kahverengileşmesine neden olur.

Atopik Dermatit (Egzama) Tedavi

Atopik dermatit kronik bir hastalıktır ve kür sağlayacak bir tedavi yöntemi yoktur. Hafif vakaların önemli bir bölümü kendiliğinden geçer.

Tedavinin hedefleri:

  • İlaç tedavisi
  • Cildin nemlendirilmesi
  • Koruyucu önlemler

İlaçlar ile tedavideki amacımız, ciltte meydana gelen alerjik reaksiyonların baskılanmasıdır. Atopik dermatiti olan hastalarda ciltte bağışıklık sistemimize ait hücrelerin birikimine bağlı iltihabi bir süreç vardır. Bu iltihabi sürecin baskılanması tedavinin en önemli basamağını oluşturmaktadır.

Atopik dermatitli hastalarda bu tedavi için daha çok lokal uygulanan ilaçlar kullanılır. Ama tedaviye dirençli hastalarda sistemik olarak kullandığımız ilaçlarda bulunmaktadır.

Tedavide kullanılan en etkin ilaçlar kortizon (kortikosteroid) içermektedir. Sadece egzamanın olduğu yerlere sürülür. Bu ilaçları kullanırken mutlaka hekim tavsiyesine uyulmalıdır. Tüm vücuda yayılacak şekilde kullanılmadıkları sürece ciddi yan etkilere yol açmazlar.

Olası yan etkileri arasında deri incelmesi, renklenmede azalma, çizgilerin oluşması, deri altı kanamalar, deri altı damar genişlemeleri sayılabilir. Çok güçlü etkiye sahip kortizonlu ilaçların uzun süre deriye uygulanması ile nadiren ciddi sistemik etkiler de ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastalar doktoruna danışmadan bu ilacı kullanmamalıdır.

Tedavide uyulması gereken ilkeler ise hastalığın kontrolünü sağlayacak en zayıf etkiye sahip kortizonlu ürünü seçmek ve kontrol sağlanır sağlanmaz da daha zayıf etkili bir ürüne geçmektir. Özellikle yüz gibi hassas bölgelerde mümkün olan en zayıf kortizonlu kremi kullanmaya özen gösterilmelidir. Kortizonlu kremler banyodan hemen sonra ve nemlendiricilerden önce kullanılmalı ve yalnızca egzamanın olduğu bölgeye uygulanmalıdır. Saçlı deride losyonlar ve kremler yaşa bağlı olarak seçilebilir

Kortizon içermeyen kremler pimekrolimus ve takrolimus atopik dermatit tedavisinde kullanılan diğer ilaçlardır. Kortizonlu ilaçlarda görülen yan etkilere yol açmazlar. Yüz gibi hassas deri bölgelerinde kullanılabilirler. İki yaşından büyük bebeklerde hafif ve orta şiddette atopik dermatit tedavisinde kullanılması tavsiye edilmektedir. Bağışıklık sisteminde sorunu olan çocuklarda kullanılmamalıdır.

Antihistaminiklerin tedavide yeri yoktur. Kaşıntının giderilmesindeki etkileri çok zayıftır. Gece kaşıntısının engellenmesinde yararlı olabilirler. Atopik dermatit hastalarının egzamalarında enfeksiyon geliştiğinde ki bu durum sıklıkla görülebilir. Antibiyotik tedavisi kullanılmalıdır.

Fototerapi ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (siklosporin vb) yeterli yanıt
alınamayan ağır olgularda nadir olarak gerekli olabilir.

Cildin Nemlendirilmesi

Atopik dermatiti (egzama) olan hastaların cilt kuruluğunun giderilmesi çok önemlidir. Bu nedenle ılık suyla banyo yapmaları gerekmektedir. Hastalığının derecesine göre sıklığına ve yöntemine (küvet içerisinde ya da duş) doktorunuzla karar verebilirsiniz. Cildi tahriş edebilecek uygulamalardan kaçınmak gerekir. Banyodan sonra cildin suyunu korumak amacıyla nemlendiricilerin kullanılması çok önemlidir. Su bazlı ya da yağ bazlı nemlendiriciler kullanılabilir. Bu seçimi doktorunuzla birlikte yapabilirsiniz.

Nemlendiricilerin alerjen ya da kimyasal madde içermemesine dikkat edilmelidir.

Atopik dermatit hastalarının alacağı önlemler nelerdir?

1.    Kaşıntı ve Döküntüyü Kötüleştiren Şeylerden Kaçının

Kaşıntı, döküntü veya diğer semptomları neyin daha da kötüleştirdiğini çözmek önemlidir.  Kaşınma ve ovalama cildi tahriş eder ve durumu daha da kötüleştirir. Kaşıntıyı önlemek için alınacak tedbirler

  • Tırnaklarınızı kısa, düz ve temiz tutun.
  • Kaşıntı hissettiğinizde nemlendirici uygulayın.

Aşırı sıcak veya nem, alerji, aşırı duygusal durumlar ve stres kaşıntı ve döküntüyü artırabilir.

2. Kimyasal Tahriş Edicilerden Uzak Durun

Tahriş edici maddelerden (kimyasallar, çözücüler, sabun, deterjan, güzel kokular, cilt bakım ürünleri, bazı kumaşlar ve sigara) kaçınmanız gerekiyor.

  • Yeni satın aldığınız tüm elbiseleri giymeden önce yıkayınız. Formaldehid ve diğer tahriş edici kimyasallar yeni yapılmış elbiselerde bulunabilir.
  • Diğer kumaşlara nazaran daha az tahriş edici olan pamuk veya pamuk karışımlı elbiseler giyinin. Rahatsız ediyorsa giysilerin etiketleri çıkarın. Dikiş yerleri kaşıntı yapıyorsa, evdeyken giysileri tersyüz giyinin. Yün veya tahriş edici kumaşlardan sakının.
  • Çamaşır deterjanınız tahriş edici geliyorsa, kokusuz ve boyasız deterjanlar kullanın. İkinci bir durulama çamaşır deterjanındaki deterjan kalıntılarının giderilmesine yardımcı olabilir.
  • Güneş yanmalarından kaçının. Yüksek faktörlü koruyucu güneş kremi kullanın. Güneş kreminiz tahriş edici ise, yüz için geliştirilmiş diğer ürünleri veya güneş kremlerini deneyin.
  • Yüzdükten sonra duş yapın ve nemlendirici uygulayın.

3. Evinizin Sıcaklığını ve Nemini Uygun Hale Getirin. 

Aşırı sıcaklık ve rutubet atopik dermatitli kişiler için problem olabilir. Aşırı sıcak ve aşırı nemden kaynaklanan terleme cildi tahriş edebilir. Düşük nem ciltten su kaybına yol açar. Bu durum kuruluğa ve cilt tahrişine yol açar.

  • Yaşadığınız ortamı rahat bir sıcaklık ve nem düzeyinde tutun.
  • Egzersiz yaparken ve sıcak havalarda gevşek, geniş ve seyrek dokumalı kıyafetler giyinin.

4. Alerjenlerden Kendinizi Koruyun 

Alerjiler atopik dermatit semptomlarınızı başlatabilir veya kötüleştirebilir. Alerjik reaksiyon gösterdiğiniz şeylere karşı alabileceğiniz birçok önlem vardır.

5. Besin Alerjileri Egzamayı Kötüleştirir
Besin alerjileri atopic dermatitli hastaların yarısına yakınında bulunabilir. Çocuklarda süt, yumurta, yer fıstığı, buğday, fındık, soya, balık ve kabuklu deniz ürünleri egzamayı tetikleyebilir. Mutlaka bir alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeniz gereklidir.

6. Duygu durumunuz ve Stres, Egzamanızın Şiddetini Etkileyebilir
Duygu ve stres atopik dermatite yol açmaz, ancak kaşıntı ve kaşınmaya neden olabilir. Kızgınlık, düş kırıklığı ve utanma kızarma veya kaşıntıya yol açabilir. Stresler kaşıntı-kaşınma döngüsüne yol açabilir ve durumu daha da kötüleştirebilir.

  • Hastalığınızla daha iyi mücadele etmek için hastalığınızla ilgili olabildiğince fazla bilgi öğrenin.­
  • Aile bireyleriniz ve arkadaşlarınızın destekleyici olmasını sağlayın.
  • Olumsuz durumları nasıl tedavi edeceğinizi öğrenin.
  • Duygu ve stresle mücadelenizde yardım alın.

7. Enfeksiyonlara karşı dikkatli olun
Cilt enfeksiyonları atopik dermatitli kişiler için sık sık problem oluştururlar. Bulaşıcı organizmalar (bakteriler, virüsler, mantarlar) çoğu kez cilt üzerinde sayıca normalin üzerinde seyreder. Kaşınan veya tahriş olan cilt daha kolay bir şekilde iltihaplanır.

Cilt enfeksiyonlarının belirtileri:

  • Artan kızarıklık
  • İltihap dolu şişlikler veya sızıntı
  • Uçuklar ve ateş

Neler Yapılabilir;

  • Herhangi bir enfeksiyon belirtiniz varsa hemen doktorunuzu arayın.
  • Enfeksiyonu muayene etmek amacıyla doktorunuzun önerdiği eylem planını takip edin.

Yetişkinlerde Alerjik Egzama ( Atopik Dermatit )

Yetişkinlerde alerjik egzama veya diğer adıyla atopik dermatit alerjik yapıya sahip aile veya kişilerde, ciltte  kaşıntılar ve kızarıklıklarla kendini gösteren alerjik bir deri hastalığıdır.  Genellikle erken çocukluk döneminde başlayan yaygın bir alerjik cilt hastalığıdır. İlerleyen yıllarda zamanla kaybolabilir fakat nadir de olsa yetişkin yaşlarda da karşımıza çıkabilir.  Orta veya şiddetli egzaması olan hastaların yarısında astım, saman nezlesi (alerjik rinit) ve besin alerjilerine bağlı şikayetler bulunmaktadır.

Atopik dermatit, en sık görülen deri hastalıklarından biridir. Türkiye’de hastalığın görülme sıklığı erken bebeklik döneminde daha fazla olmak üzere çocuklarda %2–10 arasındayken, yetişkinlerde görülme sıklığı % arasındadır.

Yetişkinlerde Alerjik Egzama Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde ve çocuklarda döküntü genellikle kafa derisinde, dizlerde, dirseklerde ve yanaklarda görülür. Yetişkin yaşlarda döküntüler, bilek, dirsek içi, diz arkası, ayak bilekleri, yüz ve boyun göz etrafında ayrıca cilt kıvrımları üzerinde ortaya çıkabilir.

Döküntü genellikle kaşıntılı, kırmızı ve üzerinde pullanma ile karakterizedir. Kaşıntıya bağlı olarak çizik izleri veya enfeksiyon alanları görülebilir. Kaşıntı ve kızarıklık uzun süre olursa, etkilenen cilt alanı zamanla kalınlaşabilir. Ergenlik döneminde kaşıntı ve deride kalınlaşma ön plandadır. Erişkinlerde egzama sadece ellerde görülebilir. Özellikle el egzaması olarak adlandırılan durum el bileğini de içine alacak şekilde görülür.

Şiddetli kaşıntı ile birlikte vücudun belli yerlerinde tekrarlayan şekilde olması ailede veya kişinin kendisinde atopi hikayesi olması atopik dermatit ana belirtileridir.

Alerjik egzamanın nedenleri nelerdir ?

Alerjik dermatitte genlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Filaggrin genindeki defektler, Kuzey Avrupa ve Doğu Asya kökenli insanların üçte birine kadar orta ila şiddetli egzamaya neden olabilir. Ayrıca egzamalı kişilerin ailesinde veya kendisinde astım, alerjik rinit ve gıda alerjisi gibi rahatsızlıklar da olabilir.

Yetişkin yaşlarda çok sık görülmese de bir kısmında gıda alerjisi vardır. Özellikle çocukluk döneminde daha çok saptanan inek sütü, yumurta, yer fıstığı, buğday ve deniz ürünleri başta olmak üzere birçok gıda egzamayı tetikleyebilir.

Sabunlara, deterjanlara, ev tozu akarlarına, polenlere, hayvan epitelleri ve “proteaz” adı verilen proteinler içeren bazı bakterilere maruz kalmak egzamayı alevlendirebilir. Proteazlar, cilt hücreleri arasındaki bağları koparır ve cilt bariyerinin ortadan kalkmasına yol açar.

Alerjik egzama tanısı nasıl konulur?

Alerjik egzamanın tanısında hastalığın öyküsü ve fizik muayene son derece önemlidir. Altta yatan nedenlerin saptanması için deri prick testleri, deri yama testleri diğer kan testlerinden faydalanılabilir. Ama direkt tanı koydurucu bir test yoktur. Egzamaya neden olabilecek gıda veya solunum yolu alerjenlerinin saptanması tedaviye yön verebileceği için testlerin yapılması önemlidir.

Alerjik egzama nasıl tedavi edilir?

Tedavinin asıl amacı, yaşam kalitenizin iyileşmesidir. günlük rutinlerinizi, okul iş hayatı, sosyal etkinliklere katılmanızda herhangi bir sorun olmaması tedavinin amaçlarından biridir.

Alerjik egzama hastalığı dirençli olabilir. Çocukluk yıllarında ortaya çıkıp zamanla kaybolabilir veya solunum yolları alerjileri ile devam edebilir. Bu nedenle kontrol altına alınabilmesi için değişik tedavi yöntemleri denenmesi gerekebilir. Bazı hastalarda tedavi ile ortadan kalksa bile bazen belirtiler geri gelebilir.

Hastalığı alevlendiren faktörlerden uzak durmak tedavinin ilk basamağıdır. Tahriş ediciler içinde yer alan kimyasallar, sabunlar, deterjanlar, kokular, bazı kumaşlardan uzak durmak da egzamalı hastalar için önemlidir.

Solunum yolu alerjenlerinden ev tozu akarlarına önlem almanız egzamanızı azaltabilir Gıdalardan bazıları yaygın alerjik egzamalarla ilişkilendirilmiştir. Belirli yiyecekleri yedikten sonra kızarıklığınızın kötüleştiğini fark edebilirsiniz. Bu gibi durumlarda daha fazla değerlendirme için alerji testlerinizin yapılması ve özellikle, alerjik olan çeşitli yiyeceklerin elimine edilmesi gerekebilir.

Stres egzamanın kötüleşmesine yol açabilir. Öfke ve hayal kırıklığı dahil olmak üzere stres, ek kaşıntıya neden olabilir. Stresin azaltılması egzamanın iyileşmesini sağlayabilir.

Tedavide kullanılan ilaçlar; cilt bariyerini sağlamak ve enfeksiyonları önlenmeye yöneliktir. Cilt bariyerinin sağlanması ve cildin nemlenmesi için losyonlardan, kremlerden, merhemlerden ve nemlendiricilerden faydalanabilirsiniz.

Antihistaminikler, topikal veya oral steroidler, immünsupresif ilaçlar alerjik egzama tedavisinde kullanılabilir. Bunların dışında ev tozu alerjisi olan hastalarda alerji aşıları (immünoterapi) faydalı olabilir. D vitamini düşük hastalarda D vitamin takviyesi veya enfeksiyonu olan hastalarda antibiyotik, antifungal tedaviler tedaviye eklenebilir.

Yeni geliştirilen biyolojik ajanlardan dupilumab, atopik dermatit ve diğer alerjik hastalıklarda rol oynayabilen interlökin-4 ve interlökin&#;ü inhibe ederek etki göstermektedir. Dupilumab, tek başına veya topikal kortikosteroid kullanımıyla birlikte, orta-şiddetli atopik dermatitli hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilmektedir.

Özetle, egzama genellikle yaşınıza bakılmaksızın yönetilebilir. Alerjik egzama için şu anda kullanılan birçok tedavi vardır ve gelecekteki tedaviler yoldadır.  Alerji uzmanları ile birlikte egzamanızı takip ederek yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz.

Atopik dermatit (egzema) nedir?

Kronik, tekrarlayan, pembe renkli, yüzeyi pütürlü olan kaşıntılı döküntülerdir. Aktif lezyonlar tüm vücutta yaygın veya bir bölgede sınırlı olabilir. Bunlar pembe renkli, sulantılı, kaşıntılı lezyonlar şeklinde olabilir. Aşırı kaşınma sonucu iltihaplanabilirler. Lezyonların sürekli olarak tekrarladığı veya iyileşmediği dönemlerde cilt kalınlaşması, çizgilenmesi, soyulmalar ve renk koyulaşması olabilir. Hastalığınbaşlangıç yaşına göre lezyonların vücuttaki dağılımı farklılık gösterir.

1. İnfantil ( bebeklik dönemi ) Atopik Dermatit:

2 ay-2 yaş arası çocuklarda görülür. Lezyonlar özellikle yüzde (sıklıkla yanaklarda), saçlı deride, boyunda, sırtta, diz ve dirsek bölgelerinde oluşur. Bu dönemde başlayan hastalık yaşında iyileşebilir veya ileri çocukluk yaşlarında da devam edebilir.

2. Çocukluk Çağı Atopik Dermatiti:

yaşlar arasında görülür. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü, diz arkası, boyun, el bileği ve ayak
bileğinde görülür. Lezyoların olduğu cilt bölgelerinde kuruluk, çizgilenme, sulanma ve kaşıntı vardır.

3. Erişkin Dönemi Atopik Dermatiti:

Çocukluk çağı atopik dermatitinin devam etmesi veya ilk kez yaşlar arasında başlayan cilt hastalığı şeklinde ortaya çıkabilir. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü ve diz arkasında bulunur. Bazen ellerde de olabilir. Genellikle ciltte çizgilenme, kalınlaşma ve rengin kahverengileşmesine neden olur. Bazen göz çevresi ve ağız çevresinde kuruluk ve cildin dökülmesi eşlik edebilir. Genellikle kronik seyirlidir.

Atopik Dermatite Eşlik Edebilen Bulgular nelerdir?
· El ve ayak tabanı çizgilerinin belirginleşmesi
· Göz altında koyu gölgeler
· Yanak, sırt, kol ve bacakta sınırları belirgin soluk renkli bölgeler
· Atopik dermatiti olan bebekler ileriki yıllarda astım veya allerjik rinit olabilirler

Atopik Dermatit ( Egzema ) Nasıl Tedavi Edilir?

seafoodplus.infocu Önlemler:

Bu hastaların ciltleri aşırı kurudur. Cilt kuruluğu belirtilerin alevlenmesine neden olur. Bu nedenle cildin sürekli olarak nemlendirilmesi son derece önemlidir. Ayrıca bu kişiler normal sabun kullanmamalıdır. Kremli sabunların kullanılması önerilir. Terleme şikayetleri arttırdığından, özellikle sıcak havalarda dikkat edilmesi önerilir. Tetkiklerde belirtilere sebep olan herhangi bir allerjen (inek sütü, yumurta, ev tozu akarı gibi) saptanırsa, bu allejenden kaçınmak için doktorun önerdiği önlemler mutlaka alınmalıdır.

seafoodplus.infoç Tedavisi:

seafoodplus.infoşıntı önleyiciler (antihistaminikler-şurup, tablet)

Bu hastaların en önemli şikayeti kaşıntıdır. Bu şikayetlerin ortadan kalkması için doktorunuzun önerdiği ilacı şikayetlerin alevlendiği dönemlerde kullanmak gerekir.

seafoodplus.info Kortikosteroidler ( merhem, krem )

Cilt lezyonlarının aktif olduğu dönemlerde lezyon üzerine haricen ince bir tabaka halinde doktorunuzun önerdiği kullanma süresi dikkate alınarak uygulanır. Bu ilaçlar doktorun önerdiği nemlendirici ile cilt nemlendirildikten sonra uygulanmalıdır.

Ürriker (kurdeşen) ile anjioödem farkı nedir?

Sınırlar belirgin olan pembe renkli, bazen ortası soluk olabilen, yüzeyden kabarık, kaşıntılı, çapı birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilen cilt döküntülerine ürtiker denir. Bu döküntüler vücudun herhangi bir bölgesinde olabilir. Anjiyoödem ise sıklıkla göz kapakları, dudak ve dil gibi yüzün bazı bölgelerinde deri ve deri altı tabakasının şişmesi durumudur. Anjiyoödemde renk değişikliği olmaz ve kaşıntı yoktur. Nadiren larenks (gırtlak, soluk borusunun giriş bölgesi) veya farenks (boğaz, yemek dorusunun giriş bölgesi) bölgesinde olan anjiyoödem ses kısıklığı, soluk almada güçlük gibi ciddi bir tabloya neden olabilir. Ürtiker ve anjiyoödem bazen aynı hastada birlikte görülebilir.

Ürtiker ve Anjiyoödemin Klinik Tipleri Nelerdir ?

1. Akut Ürtiker ve Anjiyoödem: Tarif edilen tipik kaşıntılı döküntülerin aniden ortaya çıkması durumudur. Lezyonlar genellikle 24 saat içinde söner, ancak hafta süre ile aralıklı olarak yeniden çikabilir. Bazen anjiyoödem de ürtikere eşlik edebilir.

2. Kronik Ürtiker: Tekrar eden ürtiker ve anjiyoödem tablosunun haftadan daha uzun sürmesi halinde buna kronik ürtiker denir. İlaçlar, yiyecek katkı maddeleri, allerjenler, parazitler veya diğer bazı enfeksiyonlar sebep olabilir. Hastaların ancak % 10’unda sebep olan etken saptanabilir.

3. Kolinerjik Ürtiker: Merkezi vücut ısısının yükselmesine neden olan durumlardan ( sıcak duş, veya egsersiz gibi ) birkaç dakika sonra döküntülerin ortaya çıkması durumudur.

4. Fiziksel Ürtiker:

a.Demografizm: Sert sivri uçlu bir cisim veya tırnak ile cildin çizilmesini takiben birkaç dakika içinde çizilen bölgede oluşan pembe renkli kabarıklık durumudur. Akut veya kronik ürtikeri olan kişilerde genellikle dermografizm vardir.

b.Basınç Ürtikeri:

1. Erken tipte basınç ürtikeri: Cilde basınç uygulamasını takiben birkaç dakika içinde oluşan kırmızı renkli, yanma hissi veren döküntülerin oluşması durumudur. Genellikle 30 dakika sürer. 
2. Geç tipte basınç ürtikeri: Cilde uzun süreli bir basınç uygulamasını takiben (ağır bir çantanın omuza uzun süreli asılan askısı, elde bavul taşınması, uzun süreli oturma gibi) 30 dakika ile 9 saat içinde basınca maruz kalan bölgede döküntülerin oluşması durumudur. Bazen ateş, titreme, baş ağrısı eşlik edebilir.

seafoodplus.infoğer

1. Solar Ürtiker: Kuvvetli ışık veya ultrviyole ( güneş ışınları ) ışınlarına maruz kaldıktan sonra birkaç
dakika veya birkaç saat içinde ürtikeryal lezyonların oluşması durumudur. 
2. Soğuk Ürtiker: Soğuk hava veya soğuk su ile temas sonrası, dakikalar içinde ciltte yanma hissi veren ürtikeryal döküntülerin olması durumudur. Bazen bayılma, baş ağrısı, solunum sıkıntısı, baş dönmesi ve nabzın hızlanması eşlik edebilir. Soğuk ile temastan birkaç saat sonra ortaya çıkabilen klinik formları da vardır. Bu hastaların tanı konduktan sonra soğuk denize girmesi mutlaka önlenmelidir. 
3. Adrenerjik Ürtiker: Kişide psikolojik stress yaratan durumların ardından birkaç milimetre büyüklüğünde pembe döküntülerin gruplar halinde ortaya çıkması durumudur.

 

Kontakt Ürtiker: Kişinin duyarlı olduğu bir madde ile cildinin temas etmesi sonucu ortaya çıkan ürtikeryal bir döküntüdür. Son yıllarda en çok suçlanan madde latex’dir. Latex cerrahi eldivenlerde ve birçok tıbbi malzemede kullanılan bir üründür. Latex allerjisi olan kişilerde, latex içeren malzemelerle tıbbi müdahale sonrası ürtikerden anafilaksi ismi verilen ciddi allerjik durumlara kadar çeşitli
reaksiyonlar oluşabilir. Böyle bir allerjisi olduğu saptanan kişilere mutlaka uygun testler ile tanı konmalı ve tıbbi müdahale öncesi gerekli önlemler alınmalıdır. 
 Egzersiz ile Tetiklenen Ürtiker: Kişinin egzersiz yapmasını takiben ciltte allerjik döküntü olması halidir. Bazen eşlik eden anjiyoödem, bronş spazmı ( nefes darlığı, hırıltı ), hipotansiyon ve bayılma olabilir.

Ürtiker ve Anjioödem Nasıl Tanınır ?

1.Öykü Alma ve Yaklaşım:

Uzman kişi tarafından ürtikeryal döküntülerin ve eşlik eden reaksiyonların oluş zamanı, şekli, süresi ve tetikleyici faktörler hakkında alınan ayrıntılı öykü tanının en önemli kısmıdır. Ayrıca hastanın bu döküntülerine sebep olabilecek diğer tüm olası faktörler ( çevre şartları, kullandığı ilaçlar, geçirdiği hastalıklar gibi ) dikkatle sorgulanmalıdır.

seafoodplus.infoik Yaklaşım:

Ayrıntılı öykü alınmasını takiben, dikkatli bir fizik muayene yapılmalıdır. Ürtikerin tipine göre ( akut, kronik veya diğer ürtiker tipleri ) hastadan gerekli laboratuvar tetkikleri istenir.

Ürtiker ve Anjioödem Nasıl Tedavi Edilir?


1.Eliminasyon: Belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olduğu fark edilen veya tetkiklerle saptanan yiyecek, ilaç, diğer maddeler ve faktörlerden uzak durulması önerilir. Bunların yerine kullanılması uygun olanlar hakkında hastaya bilgi verilir. Enfeksiyon varsa tedavi edilir. Ciddi reaksiyon yaşayan hastalarda acil
durumda kendi kendilerine uygulayabilecekleri epinefrin içeren preparatlar önerilir.

2.İlaç Tedavisi:

1.H1 reseptör blokerleri ( antihistaminikler ) ( şurup, tablet ): Bu grup ilaçlar tedavide en önemli ilaçlardır. H1 reseptör blokerleri kendi içinde 1 ve 2. kuşak ilaçlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Bir grup ilacı tek başına veya bazen gerekli görüldüğünde iki grup ilacın birlikte kullanılması şeklinde tedavi yöntemleri vardır. Bu ilaçları doktorunuzun önerdiği doz ve sürede kullanmak gerekir.

2.H2 reseptör blokerleri ( tablet ): H1 reseptör blokerleri ile tedaviye yeterli yanıt alınmadığı durumlarda allerji uzmanının önerisi ile tedaviye eklenen ilaçlardır.

3.Kortikosteroidler ( tablet, injeksiyon ): Ciddi akut reaksiyonlarda veya diğer tedavilere direnci olan durumlarda tek doz veya belirli bir süre için mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gereken ilaçlardır.

Adrenerjik ajanlar ( injeksiyon ): Ürtiker veya anjiyoödeme eşlik eden soluk almada zorluğa neden olabilen larenks ödeminin olduğu durumlarda acilen uygulanan ilaçlardır. Tekrarlayan anjioödem atakları geçiren hastaların bu ilaçı yanında taşıması, ani solunum yolu tıkanması durumunda koluna cıltaltı enjeksiyon şeklinde uygulaması öğretilir. İlaç dozu enjektörde hazırlanmış şekilde ticari sunumdadır (Epipen, Anahelp).

Diz, insan vücudunda en aktif olarak kullanılan eklemlerden biri olduğundan, diz ağrısı çok sık görülen bir şikâyettir. Diz ağrıları birçok şekilde görülebilir, yanma şeklinde olan diz ağrısı çeşitli sorunların bir göstergesi olabilir.

Dizin tamamını kapsayan bir yanma hissine sahip olabilirsiniz, ancak yanma genellikle belli bir alanda - genellikle dizin arkasında ve dizin önünde (dizkapağı) hissedilir. Bazen, dizin iç ve dış yanında da yanma hissi olabilir.

Dizde yanma neden olur?

Dizde yanma için birçok neden vardır.

Dizin arkasında yanma genellikle aşağıdakilerden kaynaklanır.

  • Bağ yırtığı
  • Kıkırdak yırtılması
  • Aşırı yaralanma
  • Kireçlenme

Dizin önündeki yanma genellikle koşucu diz olarak bilinen bir aşırı kullanım yaralanması nedeniyle oluşur. Bu durum, aynı zamanda kondromalazi veya patellofemoral ağrı sendromu (PFS) olarak da adlandırılır. Ayrıca, patellartendonun enflamasyonundan kaynaklanan tendinitde diz önünde yanmaya sebep olabilir.

Diz dışına yanma genellikle iliyobibial bant sendromundan (ITBS) kaynaklanır. İç taraftaki yanma şeklinde ağrılar iç menisküs lezyonlarından veya medialkollateral bağ lezyonlarından kaynaklanabilir.

Geceleri dizde yanma

Bazı insanlar geceleri artan diz ağrısı yaşarlar. Bu, birkaç nedenden kaynaklanabilir:

  • Uyku sırasında kan damarlarının çapı artar ve sinirlere baskı uygulanır.
  • Gün içinde yapılan işler, aktiviteler dikkati dağıtığından daha az ağrı duyulur, bu sebeple fiziksel ağrılar geceleri artma eğilimindedir.
  • Uyurken hormon sinyalleri azalır ve daha fazla ağrı sinyalinin beyne ulaşmasını sağlar.

Diz bağlarında yırtık

Diz bağ yırtıklarının kısmi olarak teşhis edilmesi durumunda tedavi şunları içerebilir:

  • Kas güçlendirme egzersizleri
  • Egzersiz sırasında kullanılacak koruyucu dizlikler
  • Daha fazla hasara neden olabilecek aktivitelerin sınırlandırılması
  • PRP tedavisi

Tam kat bir diz bağ yırtığının cerrahi olarak onarılması gerekebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir