Soru:
ISI SOR 13. -dığında, -diğinde" zarf-fiil eki, bulunma eki “-de. -da" ekiyle birleşen "diği, -dığı” sıfat-fiil eki ile kanstırlabilir , zarf-fiil eki "-dığında, -diğinde” zaman anlamı taşır, sıfat-fil eki "-dığı, -diği” ise zaman anlamı taşımaz. Bu açıklamaya göre, aşağıdaki altı çizili sözcükler- den hangisi ötekilerden farklı bir görevde kullanıl- mıştır? Senin baktığında ilginç bir şey yok ki! By Sen geldiğinde çok mutlu oluyor. COyandığında evde kimse kalmamıştı. DY Sen gittiğinde bütün umutlarım söndü. B Beni anladığında her şeyi anlamış olacaksın.
6- Yola ''çıktığımızda'' güneş batmak üzereydi.
7- Geçmişe dönüp ''baktığımda'' bir sürü pişmanlık ve yanılgı görüyorum.
(-ıp, -ip)
1- Çok ''çalışıp'' alttan aldığım tüm derslerden geçmek istiyorum.
2- Lafı çok fazla ''uzatmayıp'' hemen konuya girdi.
3- Kendisine yöneltilen tüm soruları ''yanıtsız'' bırakıp sessiz bir şekilde yanımızdan ayrıldı.
4- Bir an önce kendime ''gelip'' bu hayatta ne yapmak istediğime karar vermeliyim.
5- Buralardan ''uzaklaşıp'' kafamı dinleyeceğim bir yerde yaşlanmak istiyorum.
6- Burak günlerdir seni ''sorup'' duruyor.
7- Bir kere bile halimi hatırımı ''sormayıp'' sonra bana arkadaşlıkla ilgili nutuk atamazsın.
(-meden, -madan)
1- Neyseki çok fazla ''uğraşmadan'' bu meseleyi kapattık.
2- ''Anlamadan dinlemeden'' hemen yargıya varması beni çok sinirlendirdi.
3- ''Yatmadan'' önce dişlerini fırçalaman ağız sağlığı için çok önemlidir.
4- Film ''izlemeden'' önce odamı toplamaya karar verdim.
5- Sinemaya ''gitmeden'' önce kafede oturup bir şeyler içmeye karar verdik.
6- Seni ''aramadan'' önce mesaj atmam gerektiğini unutmuşum.
7- Öğretmen yeni konuya ''geçmeden'' önce anlattığı konunun üzerinden bir daha geçti.
(-dıkça, -dikçe)
1- O bu kafayla ''gittikçe'' hayatındaki hiçbir sorunu çözemez.
2- O kahkahalarla ''güldükçe'' benim de gülesim geliyordu.
3- Gün ''geçtikçe'' daha yalnız ve çaresiz hissediyorum.
4- Dün gece ''oldukça'' geç bir saatte seni aradığım için özür dilerim.
5- O bana duygusal şeyler ''yazdıkça'' ben ona ne cevap vereceğimi bilemiyorum.
6- Saatler ''ilerledikçe'' merakım ve heyecanım artıyor.
(-sıya, -siye)
1- Gün geldi, ''ölesiye'' sevdiğimiz insanlar da bizi terk edip gitti.
2- Bu iş ''bitesiye'' kadar çok yoruldum.
(-ınca, -ince)
1- Şu yoldan sağa ''dönünce'' aradığın dükkan karşına çıkacak.
2- Oraya ''varınca'' mutlaka bizi arayıp haberdar et.
3- Onu yakından ''görünce'' ne kadar güzel bir kadın olduğunu bir kez daha anladım.
4- Son kitabı beklediği ilgiyi ''görmeyince'' depresyona girdi.
5- Öğretmen sınıftan ''ayrılınca'' öğrenciler yüksek sesle konuşmaya başladı.
6- Sahaya seyircilerden biri ''inince'' maç uzun bir süre durdu.
7- Beni bu saatte ''arayınca'' ters giden bir şeylerin olduğunu anladım.
(-eli, -alı)
1- ''Görmeyeli'' ne kadar da değişmişsin?
2- ''Görüşmeyeli'' köprünün altından o kadar sular aktı ki..
3- ''Uyanalı'' birkaç saat oluyor ama telefona anca bakabildim.
4- Onu ''görmeyeli'' kalbimde derin bir üzüntü hissediyorum.
5- Şöyle güzel bir yemek ''yemeyeli'' çok uzun zaman olmuştu.
Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium[1] bir fiilincümledezarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde[1][2], -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak, değişiklik gösterebilir.
Zarf-fiiller, fiil kök ve gövdelerine getirilen eklerle geçici olarak zarf oluşturur[3] ve çekim eki almaz.[4] Çoğunlukla yükleme yöneltilen "nasıl" veya "ne zaman" sorularının yanıtıdır.
Bazı zarf-fiil eklerinden önce kip ekleri gelir:
Yaygın olarak kullanılan bazı zarf-fiiller kalıcı olarak zarfa dönüşür:
Bazı zarf-fiiller önüne geldikleri fiillerle kalıplaşarak, kalıcı olarak bileşik fiil oluşturur. Bunlara ikili bileşik fiil denir: