En Güzel Yasak Aşk Filmleri

Tarz: romantik, kalp kırıcı, dokunma, üzgün, duygusal, göz yaşartıcı, atmosferik, canlandırıcı, iyi hissetmek, erotik

Seyirci kitlesi: piliç hareketi, kız gecesi

Hikaye: fotoğrafçı, aşk ilişkisi, zina, ilişkiler, imkansız aşk, fotoğrafçılık, Aşk hikayesi, ev hanımı, Aşk, aldatma, çiftler, orta yaşlı, küçük kasaba, evlilik dışı ilişki, aşıklar, seçim, KADIN, fotoğraf, tutkulu, gizli aşk, aşık olmak, aşk ve romantizm, hikaye anlatımı, mektup, yazarlar

Zaman: 90&#;lar, yüzyıl, 80&#;ler, İkinci Dünya Savaşı sonrası, , yılı, 60&#;lar

Yer: iowa, Amerika Birleşik Devletleri, midwest

Anahtar kelime: oldies

Yasak aşk acısını hissetmekten daha kötü bir şey olamaz. Aşk sınırsızdır ve duyguları hissetmek sadece insandır. Aşk adına durumları, zamanı, toplumu, ahlakı göz ardı ederiz, ancak aşkı insan duygularının en güzel ve hassas kılan şey onun saf dürüstlüğü ve deliliğidir. Empati insanlığın özüdür ve biz insanlar birbirimizin acısını anlıyor ve hissediyoruz. Yasak aşkla ilgili filmler, sinemaseverler için her zaman bir şölen olmuştur, bu da onu bir makale için çok ilginç bir konu haline getirir.

Bunun oldukça öznel bir liste olduğunu söylemeye gerek yok ve film seçimi tartışmalı olabilir ama o zaman hepsinin eğlenceli olduğuna inanıyorum. Şimdi söylenenlerle birlikte, işte tüm zamanların yasak aşkıyla ilgili en iyi filmlerin bir listesi. Bu romantik filmler tabu ilişkilere dayanıyor. Ayrıca bu en iyi tabu filmlerini Netflix, Hulu veya Amazon Prime'da da izleyebilirsiniz.

Okuyucu ()

Çoğu insan reddeder 'Okuyucu' vasat, Oscar yemli bir drama olarak, bir ten şovundan başka bir şey değil. Bu filme bayılıyorum. Son derece kusurludur ve zaman zaman biraz sıkıntılı gelebilir, ancak göz ardı edilemeyecek kadar güzel ve insancıldır. Film, genç bir çocuk ile 30'lu yaşların ortasındaki bir kadın arasındaki karmaşık cinsel ilişkiyi anlatıyor. Kate Winslet İçindeki şeytanlarla baş etmeye çalışan ve utanç verici geçmişiyle derinden parçalanan bir kadın rolünde çarpıcı. İnsanlığı nazikçe anlatması için izleyin.

Ay ()

Bernardo Bertolucci’nin tartışmalı draması, bir anne ile oğlu arasındaki rahatsız edici ilişkiyi araştırıyor. Joe, anne babasıyla sorunlu bir ilişki yaşar ve annesinin kocası intihar ettikten sonra onunla birlikte Roma'ya taşınır. Ancak, çocuğun duygusal sorunları ona zarar vermeye ve uyuşturucu kullanmaya başlar. Onu bağımlılık ağından kurtarmak için annesi ona giderek daha yakınlaşır ve bu da cinsel bir ilişkiye dönüşür. Film bir bütün olarak iyi dayanmıyor ama ensest bölümü çok etkili bir şekilde yapılıyor.

Harold ve Maude ()

Bizim dünyamızda 20 yaşındaki bir adamla 80 yaşındaki bir kadının aşk hikayesi nasıl bir yasak aşk vakası olamaz? Hal Ashby’nin kara komedi romantik draması, sık sık cenazelere katılan, sahte intiharlar sahneye koyan ve annesinden giderek daha fazla kopan, ölüme takıntılı genç bir adamı konu alıyor. Romantizm, filmin tematik odak noktası gibi görünmese de, Harold ve Maude arasındaki karmaşık ilişki, ilgilendiği temaların derinliğini anlamak için çok önemlidir. Filmin özünü, hayata dair son derece zıt bakış açıları oluşturan iki farklı dünya oluştururlar. Belirli bir izleyici için biraz tuhaf ve çarpık görünebilir, ancak inanılmaz derecede iyi yaşlandı ve tamamen tazeleyici ve orijinal hissediyor.

Mezun ()

En büyük hayranı değildim 'Mezuniyet' bence sinemanın gelmiş geçmiş en iyilerinden biri olan bitişi dışında. 50 yıldan daha eski bir drama ile ilişkilendirmek oldukça zordur. Ama filmde hala iyi duran ve beni muazzam bir şekilde harekete geçiren bazı harika anlar var. 'Mezuniyet' dramaların yapım şeklini değiştiren, trend belirleyen bir olguydu. Benjamin'in hissettiği öfke ve cinsel gerilim hissi aşikardır. Babasının iş ortağının karısı tarafından baştan çıkarılır ama sonunda kızına aşık olur. Dediğim gibi, modern izleyiciler için pek başarılı olmayabilir ama yine de inanılmaz bir deneyim ve mutlak eğlenceli bir yolculuk.

Lolita ()

Muhtemelen biri Stanley Kubrick 'Daha küçümsenen eserler' olan 'Lolita', muhteşem bir genç kıza derinden aşık olmuş orta yaşlı bir adamın hikayesini anlatıyor. Vladimir Nokobov’un aynı adlı romanından uyarlanan 'Lolita', cesur konusu nedeniyle tartışmalara yol açtı ve eleştirmenler tarafından eleştirildi. Kubrick, kaotik ve çoğu zaman cüretkar anlatımıyla mükemmel bir şekilde çalışan karanlık, sapkın bir mizah anlayışını aşılar. O zamanlar Sansür Kurulu'nun ciddi sınırlamaları vardı ve bu nedenle Kubrick, filmi tematik düzeyde etkileyen, zamanına göre oldukça cesur ve kışkırtıcı olan filmin belirli yönlerinden ödün vermek zorunda kaldı. Yine de önümüzdeki yıllarda sinemayı değiştirecek bir yönetmen tarafından yapılmış son derece büyüleyici bir film.

Kadın ()

Bir kişiyi fizikselliğinden dolayı seviyor muyuz? Hayır, Spike Jonze'nin bizi bir işletim sistemine gerçekten aşık olabileceğinize inandırdığı gibi değil. Fütürist bir dünyada geçen 'Her', Theodore Twombly'nin hikayesini anlatıyor; yapay olarak akıllı bir işletim sistemi satın alan ve onunla yakın bir ilişki geliştiren yalnız, boşanmış bir adam. Burada çok derin bir ironi duygusu var. 'Ona' , gelecekte bilinmeyen bir zamanda geçmesine rağmen, bugün hakkında bir film. Kendimize karşı genellikle acımasız davranırız ve acımasız bir dünyada kendi kimliğimizle mücadele ederiz. Buradaki aşk, her tür fiziksel beden için çok soyuttur. İnanılmaz derecede dokunaklı ve son derece insancıl.

9. Erkekler Ağlamaz ()

'Erkekler Ağlamaz' bastırılmış cinselliğe ve cinsiyet kimliğine üzücü bir bakış. Film, Amerikalı trans adam Brandon Teena'nın gerçek hayat hikayesine dayanıyor. vahşice tecavüz ve Nebraska'da öldürüldü. Hillary Swank'ın canlandırdığı Brandon, erkek kimliğini benimser ve Lana'ya aşık olduğu Nebraska'ya taşınır. Lana'nın Brandon'ın gerçek kimliğini keşfetmesine rağmen sevgili olarak kalırlar. Şiddet, mutluluk dolu ancak kısa ve kısa süreli zamanlarını tüketirken romantizmi acı verici ve belirsizdir. Güçlü sinema fikriniz sizi duygusal olarak tahrip etme ve rahatsız etme gücüne sahipse, o zaman bu sizin filminizdir.

8. Jack ve Rose Ballad ()

'The Ballad of Jack and Rose' insan ilişkilerinin acı verici lezzetlerini konu alan çok güzel kusurlu bir film. Harika Daniel Day-Lewis Evinin dışında dünyadan tecrit edilmiş kızıyla birlikte yaşayan kalp rahatsızlığı olan çiftçi Jack'i canlandırıyor. Jack, kız arkadaşı Kathleen ve genç oğullarını eve getirdiğinde, kızı partnerine karşı kıskançlık duymaya başlar. Kathleen’in oğluyla seks yaptığını keşfettiğinde çılgına döner ama ona aşık olduğunu anlayınca derinden yaralanır. Zaman zaman sürüklenme ve dolanma eğilimi gösteren, ancak kattığı katıksız sıcaklık ve insanlık sayesinde sizde bir akor oluşturmayı başaran, güzelce yapılmış bir dramdır.

7. Brokeback Dağı ()

Bu hiç de şaşırtıcı görünmüyordu. Ang Lee 'In yürek burkan kovboy romantizmi, oldukça basitçe yasak aşkla ilgili en şaşırtıcı hikayelerden biridir. Jack ve Ennis, yaz aylarında Wyoming dağlarında birlikte vakit geçirir ve birbirleriyle çok tutkulu bir cinsel ve duygusal ilişki geliştirir. Dışlanmış olarak tasvir edilirler ve duyguların ve arzuların bastırıldığı acımasız, yargılayıcı bir dünyada yaşarlar. Film, aşkın öfkesini, coşkusunu, tutkusunu ve acısını güzel bir şekilde yakalıyor. Kuşkusuz çağlar için bir film.

6. Baran ()

İranlı yönetmen Majid Majidi çok özel bir film yapımcısı. Sinemasında onu çok sevimli ve çekici kılan şaşırtıcı bir sıcaklık ve sadelik duygusu var. 'Baran' en iyi eserlerinden biridir. Şantiyede çalışan 17 yaşındaki bir çocuğun şantiyede çalışabilmesi için çocuk kılığına giren Afgan mülteci bir kıza aşık olduğu hikayeyi anlatıyor. Onun gerçek güzelliğine bir göz atmak için odasının arkasından gizlice onu izlerken sırrı yalnızca çocuk bilir. Birbirleriyle konuşmazlar, ancak birbirlerine karşı duygularını güçlü bir şekilde içerirler. Majid Mecidi, burada hikayenin güzelliğine katkıda bulunan her ayrıntıyı ustalıkla yakalıyor.

5. Masumiyet Çağı ()

Bu, insanlara bunu söylediklerinde gösterdiğim film Martin Scorsese çok duygusuz bir yönetmen. Çok az aşk hikayesi 'Masumiyet Çağı' kadar duygusal olarak yıkıcı ve vahşice acı verici olmuştur. Newland Archer'ın hikayesini anlatıyor; genç, hırslı bir avukat, çok saygın bir aileden bir kadınla nişanlı. Ancak Archer, finacinin kuzeni Ellen'a aşık olunca işler değişir. Bastırılan duyguları, ilişkilerinin tutkusunu ve samimiyetini yoğunlaştırarak nihai kaderlerini son derece trajik hale getirir. Acımasız, açıklanamayacak kadar acı verici ve hakkında konuşamayacak kadar güçlü.

4. Ma Mere ()

Muhtemelen listedeki en tartışmalı film olan 'Ma Mere' şimdiye kadar yapılmış ensest hakkında en rahatsız edici ve izlenemeyen filmdir. Film harika özelliklere sahip Isabelle Huppert ensest bir anne oynamak, seks takıntılı, oğlundan kendisiyle seks yapmasını ister. Helene, oğlundan karnını keserek fiziksel olarak ona zarar vermesini isterken ve mastürbasyon doruk noktasına ulaştığında kendi boğazını keserken şiddetli aşk yaşarlar. Film bariz bir şekilde kışkırtıcı ve çoğunlukla izlenemez ama gözlerinizi burada en iyi formda olan patlayıcı Isabelle Huppert'ten ayırmakta başarısız oluyorsunuz.

3. Delta ()

Bu Macar mücevheri, yabancılaşmış bir erkek ve kız kardeş arasındaki dokunaklı ensest ilişkiyi araştıran, suç açısından küçümsenen bir dramdır. Film, karakterleri arasındaki alışılmadık ilişkiyi yansıtan karanlık bir tona sahip, ancak hikayenin kışkırtıcı doğasından yararlanma eğiliminde değil. Film boyunca pusuda bekleyen bir tehlike hissi var, ancak karakterlerini ve ilişkilerini tasvir etme biçimi, bizi apaçık duygusal manipülasyona uğratmaya çalışmak yerine onlarla empati kurmamızı sağlıyor.

2. Carol ()

Todd Haynes’in ‘Carol’, aşık olmanın nasıl bir his olduğunu anlatan en güzel filmlerden biri. Bunlar, soğuk bir toplumun pençelerinden duygusal bir kurtuluş duygusu arayan, birbirlerinin kollarına düşmek için can atan iki insan. Therese, erkek arkadaşıyla mutlu olmayan utangaç, genç bir kızdır. Carol, boşanmanın eşiğindeki zengin, orta yaşlı bir annedir. Bunlar, toplumun farklı katmanlarından yaşamın farklı evrelerinde bulunan iki insan ama çevrelerindeki dünya soğuk ve onların duygu ve isteklerine kayıtsız ve burada buluşuyorlar. Haynes harika bir oyuncu kadrosu ve incelikli bir senaryoyla, sıcaklık ve insanlıkla dolu zamansız bir aşk hikayesi yaratıyor.

1. Aşk Üzerine Kısa Bir Film ()

İnsanlar Avrupa sineması derken en çok bahsedilen isimler Andrei Tarkovsky , Ingmar Bergman , Jean Luc-Godard, Luis Bunuel, Michael Haneke vesaire vesaire. Fakat Krzysztof Kieslowski Adı çoğu kez ne yazık ki göz ardı ediliyor ve alçakgönüllü görüşüme göre, Avrupa sinemasının bugüne kadar ürettiği en iyi auteurlerden biri olarak yukarıda bahsedilen harikalarla tam orada. O kadar derinden kişisel ve samimi olma becerisine sahipti ki, sizi bir sürü duyguya batırdı.

'Aşk Hakkında Kısa Bir Film', çok beğenilen televizyon dizisi 'Dekalog' un altıncı bölümünün sinematik uzantısıydı ve çok beğenilen eserlerinden biriydi. Kieslowski, bir insan duygusunun deliliğini, muammasını, coşkusunu, melankolisini kelimelere dökmek için çok hassas, ancak derin ve büyülü olarak resmederken, gençlik kaygısı ve cinsel aşk sinemada hiç bu kadar güzel tasvir edilmemiştir. Benim için çok şey ifade eden bir film olduğu için burada filmin çoğunu vermeyeceğim. Üzücü, acı verici derecede gerçekçi ama sarhoş edici.