endol fitil muadili / ENDOL 100 mg 10 Supozituar Prospektüsü

Endol Fitil Muadili

endol fitil muadili

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar

Kas İskelet Sistemi - Antienflamatuar ve Antiromatikler - Steroid Olmayan İlaçlar (nonsteroid) - Asetik Asit Türevi İlaçlar - Indometazin

İlaç Adı:Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar
Firma:Deva İlaç
Etkin Madde:Indometazin
ATC Kodu:M01AB01
Kamu Kodu:A02684
Barkod:8699525890597
Fiyatı:46,89 TL
Reçete Tipi:Normal Reçete
e-Reçete:Aktif
Temin:İlacınızı sadece eczaneden alınız!

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar Endikasyonları

Endol Fitil;
Peritendonit, kapsülit, bursit, sinovit, tendosinovit gibi akut ve kronik hastalıklarda,
Osteoartritte,
Ankiloz ile birlikte olan veya olmayan spondilitte,
Akut ve kronik romatoid artritte,
Gut'ta,
Kalça mafsalının dejeneratif hastalıklarında,
Psoriasis ile birlikte görülen artritte,
etkilidir.

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar Fiyatı

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar, ilaç fiyatı: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na bağlı İEGM (TİTCK) tarafından 23.04.2023 tarihi itibariyle açıklanan KDV dahil satış fiyatı 46,89 TL dir. Deva İlaç firması tarafından satışa sunulan 8699525890597 barkod numaralı bu ilaç Orijinal/Jenerik/Yirmi Yıllık sınıflandırmasında Jenerik ilaç sınıfındadır.

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar Etkin Maddesi

Indometazin


Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar ilacının ana etkin maddesi için Kimyasal Yapı Resmi:
Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar () Kimyasal Yapısı (2 D)Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar () Kimyasal Yapısı (3 D)

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar ilacının Kategorisi

Kas İskelet Sistemi - Antienflamatuar ve Antiromatikler - Steroid Olmayan İlaçlar (nonsteroid) - Asetik Asit Türevi İlaçlar - Indometazin

Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar Uyarılar

ilaç tr uyarısı: Hiçbir ilacı doktorunuza ya da eczacınıza danışmadan kullanmayınız. Unutmayınız ki, internet sitelerinde ilaçlar hakkında verilen bilgiler, bir uzmanın sizi muayene ederek vereceği reçetenin yerini tutmaz. Bu sayfada Endol Fitil 100 mg 10 Supozituar kullananlar veya diğer kişiler ilaç hakkında yorum yapamaz.

Tüp Bebek’te Kullanılan İlaçlar

İlaçlar ve İğneler

Yumurta gelişimi için kullanılan haplar:

Letrazol: Genelde yumurta gelişimi sorunlu (yumurtlama bozukluğu) olan hastalarda 5 gün boyunca günde 1 veya 2 tablet şeklinde kullanılır. 2.5 mg tablet versiyonu mevcut olan Letrazol, tüp bebek protokolllerinde de kullanılabilir. Özellikle hormon duyarlı kanseri olan (erken evre endometrium kanseri, meme kanseri) olan kadınlarda düşük estrojen düzeyi ile tüp bebek tedavisi gerekli olduğunda, letrazol ile kombine gonadotropin protokolleri tercih edilir.

Klomifen: FSH salınımını artırarak çoklu folikül gelişimini destekleme görevi gören tablet şeklindeki ilaçtır. Polikistik over sendromunda yaygın kullanımı olan bir ilaçtır. İnfertilite tedavisi kapsamında kullanılan ilk ilaçlardan biri olan Klomifen, regl’in 5’inci-9’uncu günleri arasında alınır. Tüp bebek tedavi protokollerinde gene gonadotropin ile kombine kullanılabilir.

Birden fazla sayıda yumurta elde etmek (Multi-foliküler gelişim/Kontrollü ovaryan hiperstimülasyon) amacı ile verilen iğneler (Gonadotropinler):

Rekombinant FSH: FSH salınımını artırıp yumurtalıkları uyarması amacıyla deri altına enjekte edilerek uygulanır. Günümüzde doz ayarını otomatik olarak yapan kalem tipi türü de bulunur. Laboratuvar ortamında üretilmesi ve %100 saf olması öne çıkan özelliklerindendir.

Rekombinant LH: Kimi hastalarda kullanılmakta olan LH hormonu içerikli bir ilaçtır.

HMG: Human Menopozal Gonadotropinler’in kısaltması olan HMG, menopoz dönemini yaşamakta olan kadınlardan alınan idrarın saflaştırılmasıyla elde edilen bir ilaç olup doğal olarak her iki hormonu da (FSH ve LH) içerir. Hekimin önerdiği süre boyunca ve gündelik olarak deri altına ya da kas içine enjekte edilerek kullanılır. Temel görevi yumurtalıkları uyarıp yumurta (folikül) gelişimini sağlamaktır.

Yumurta gelişimi sırasında yumurtanın çatlamasına engel olmak amacı ile verilen iğneler:

GnRH Agonistleri: GnRH agonistleri , vücutta hipofiz bezinden üretilen LH ve FSH hormonlarının üretimini baskılayan ilaçlardır. Kullanıldığı ilk günlerde bu hormonların salgılanmalarını artırırken (flare -up etki) daha sonrasında LH ve FSH hormonlarının üretimini baskılayan ilaçlardır. Bu ilaçları uygulandıktan yaklaşık 10 -12 gün sonra baskılanma etkisini gösterirler. Bu nedenle tedaviden önceki ayda adetin 21. Gününde uygulamaya başlanıp, adet ile gonadotropin uygulaması ile devam edilir. Bu uygulama büyüyen foliküllerin yumurta toplama gününden önce çatlamaması için gereklidir. Eski formuyla burun kanalına püskürtülerek (sprey form) ya da deri altına enjekte edilerek uygulanan çeşitleri vardır.

GnRH Antagonistleri: GnRH analogları gibi vücutta hipofiz bezinden üretilen LH ve FSH hormonlarının üretimini baskılarlar.  Kısa protokol adıyla da bilinmesinin sebebi, uygulamaya başlandığı zaman etkisinin başlaması nedeni ile beklemeye gerek kalmamasıdır. Adet ile gonadotropin uygulaması başlanır ve takiben 3-4 gün sonra antagonist ile beraber uygulamaya devam edilir.  Bu ilaçlar, büyüyen foliküllerin yumurta toplama gününden önce çatlamasına engel olur. Yumurtaların toplanmasının ardından OHSS riskini ortadan kaldıran bir etkiye de sahiptir.

Çatlatma iğnesi (Ovulasyonun Tetiklenmesi):  

Rekombinant hCG: Çatlatma iğnesi olarak da bilinir ve yumurtaların son olgunlaşması ile foliküller içindeki hücrelerin döllenmeye hazır duruma gelmesini sağlar. Tedavi kapsamında yumurtanın toplanması (OPU) aşamasına geçilmeden yaklaşık 36 saat önce, deri altına enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Uygulamanın tam zamanında yapılması son derece önemlidir zira zamanlamada yapılacak hata, yumurtanın erkenden çatlamasına ya da olgun yumurtanın toplanamamasına yol açar.

GnRH Agonistleri: AMH değeri yüksek veya polikistik over hastası olup, ovaryan hiperstimülasyon riski yüksek kadınlarda antagonist protokol (kısa protokol) uygulanır ve son aşamasında ovaryan hiperstimulasyondan kaçınmak amacı ile GnRH Agonisti çatlatma iğnesi olarak kullanılır. Bu uygulama sonrasında genellikle elde edilen yumurta veya embriyolar dondurulur.

Yumurta toplama sonrası embriyo transferine kadar ve sonrasında kullanılan ilaç ve iğneler:

Progesteron: Tüp bebek tedavilerinde gebelik elde edilebilmesi için yumurta toplama sonrası uygulanması şart olan tek ilaçtır. Embriyonun sağlıklı bir şekilde yerleştirilmesi ve tutunup gelişmesi için endometriumun desteklenmesinde progesteron hormonu kullanılır. Oral ya da vajinal yoldan kullanılan veya deri altına enjekte edilen formları vardır. Rutinde vajinal yoldan, bazen de kas içi veya ciltaltı uygulama yani enjeksiyon şeklinde verilebilir. Bazende vajinal uygulamaya ek olarak kalçadan veya göbekte iğneler beraber verile bilinir.

Estrojen: Estrojen tabletleri bazı hastalarda endometriumun desteklenmesinde ve gebelik elde edilmesinde faydalı olduğundan verilebilinir. Dondurma çözme embryo transferlerinde endometrium hazırlığı için adetin başında kullanılmaya başlandı ise embryo transferleri sonrasında da devam edilir.

Düşük molekül ağırlıklı heparin: Halk arasında kan sulandırıcı iğne olarak ta bilinen bu iğneler bazı hastalarda kullanılması gerekli olabilir.

Antibiotikler: Yumurta toplama sonrasında kullanımına başlanır. Embryo transferinde kesilir. 3-4 günlük bir antibiyotiktir. Muhtemel bir enfeksiyonun muhtemel gebeliğe engel olmasını önlemek amacıyla alınır.

Tüp Bebek tedavisinde ilaçların da ilaçların doğru bir şekilde kullanılmasının da başarıya etkisi büyük olduğundan anne adayının ilaç alımına dair kaygıları anlayışla karşılanmalıdır. Zira ilaç için alınması gereken doz ya da iğne için enjekte edilmesi gereken bölge anne adayının kontrolüne bırakılır. Herhangi bir aksaklık yaşanıp tedavinin başarısızlıkla sonlanmaması için anne adayı ilacın/iğnenin nasıl alınması/yapılması gerektiği konusunda net bir şekilde bilgilendirilmelidir.

Yaygın olarak kullanılan bir ağrı kesici ilaç olan diclofenac ile kardiyovasküler riskte artma

Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ) gerek anti-enflamatuar etkileri ve gerekse ağrı kesici etkileri nedeniyle romatizmal hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Klasik NSAİİ’lara örnek olarak diklofenak (Voltaren, Dikloron, Cataflam ve eşdeğerleri), naproksen (Apranaks, Naprosyn ve eşdeğerleri), indomethacine (Endol), etodolac (Etol ve eşdeğerleri), flurbiprofen (Majezik ve eşdeğerleri), ibuprofen (Brufen ve eşdeğerleri) verilebilir. 1995’li yıllarda yeni bir NSAİİ sınıfı olarak mide yan etkileri daha az olan selektif COX-2 (siklo-oksijenaz-2) inhibitörleri geliştirilmiştir. Ancak, pazara verildikten kısa süre sonra selektif COX-2 inhibitörlerinin, özellikle yüksek dozlarda kullanıldığında, kardiyovasküler olay riskinde artışa yol açtığı anlaşılmış ve selektif bir COX-2 inhibitörü olan rofecoksib (Vioxx) tüm dünyada piyasadan çekilmiştir. O zamandan beri tüm NSAİİ’ların kardiyovasküler yan etkileri bir çok araştırmaya konu olmuştur.

Diklofenak, bir çok ülkede en yaygın olarak kullanılan klasik bir NSAİİ’tır (1). Klasik NSAİİ’lar hem COX-1 ve hem COX-2 enzimini inhibe eder. Diklofenak COX-2 enzimini en güçlü şekilde inhibe eden klasik NSAİİ’lardan biridir. Yaygın kullanımı nedeniyle Avrupa Medikal ajansı Diklofenak’in kardiyovasküler güvenliğinin araştırılması için çağrıda bulunmuştur (2). Ancak, etik nedenler nedeniyle böyle bir değerlendirmenin randomize kontrollü bir çalışma ile yapılması uygun değildir. Bu nedenle diklofenak’ın kardiyovasküler güvenilğini araştırmak amacıyla araştırıcılar Danimarka’daki ilaç kayıtlarını ve hastane kayıtlarını analiz etmişlerdir (3). Kanser, şizofreni, demans veya kardiyovasüler, böbrek, karaciğer ve ülser hastalığı olanlar analize dahil edilmemiştir. Analiz 1996 ve 2016 yıllarındaki kayıtları kapsamaktadır. Bu süre içinde diklofenak başlanan 1 370 832 kişi, ibuprofen başlanan 3 878 454 kişi, naproksen başlanan 291 490 kişi, parasetamol başlanan 764 781 kişi ve bunlardan hiç birisi başlanmayan 1 303 209 kişinin verilerin çalışmaya dahil edilmiştir. İlaç başlandıktan ve çalışmaya dahil edilme tarihinden sonra ilk 1 ay içinde gelişen majör kardiyovaküler olaylar (MACE) gruplar arasında karşılaştırılmıştır (Şekil 1). Majör kardiyovaküler olaylar; ölümle sonuçlanan veya ölümle sonuçlanmayan tüm kardiyak olayların toplamı olarak tanımlanmıştır. İlaç başlandıktan sonraki bir ay içinde ölümle sonuçlanmayan ve ilk defa tanı alan atrial fibrilasyon veya flatter, iskemik strok (inme), kalp yetmezliği, ve miyokard enfaktüsü gibi olaylar ölümle sonuçlanmayan kardiyak olaylar olarak belirlenmiştir.

Diklofenak başlanan hastalarda total kardiyovasküler olay görülme sıklığı, hiç ilaç başlamayanlara göre %50, parasetamol veya ibuprofen başlayanlara göre %20, Naproksen kullananlara göre %50 daha fazladır. Ayrıca kardiyak ölüm, atriyal fibrilasyon (veya flatter), iskemik strok (inme), kalp yetmezliği, ve miyokard enfaktüsü gibi olayların tek başına görülme riski diklofenak başlananlarda, başlanmayanlara göre daha yüksektir. Diyabet ve daha önce kalp hastalığı olan hastalarda risk daha da büyüktür. Ayrıca, diklofenak kullanan hastalarda gastroentestinal kanama görülme riski, NSAİİ başlanmayan hastalara göre 4.5 kez, ibuprofen veya paracetamol kullananlara göre 2.5 kez daha fazla, naproksen kullananlara göre ise benzerdir.

Bu çalışmanın sonuçları diklofenak’ın hiç NSAİİ kullanmayanlara veya pasetamol ya da başka klasik NSAİİ kullananlara göre kalp ve damar sağlığı açısından daha yüksek risk taşıdığını düşündürmektedir. Genel olarak gereksiz yere NSAİİ kullanımından kaçınmak ve anti-enflamatuar etki için klasik bir NSAİİ kullanmak gerektiğinde mümkün olduğunca diklofenak kullanmaktan kaçınmak makul bir tercih olarak gözükmektedir.

REFERANSLAR

1. McGettigan P, Henry D. Use of non-steroidal anti-inflammatory drugs that elevate cardiovascular risk: an examination of sales and essential medicines lists in low-, middle-, and high-income countries. PLoS Med. 2013;10(2):e1001388.

2. Schmidt M, Lamberts M, Olsen AM, Fosboll E, Niessner A, Tamargo J, et al. Cardiovascular safety of non-aspirin non-steroidal anti-inflammatory drugs: review and position paper by the working group for Cardiovascular Pharmacotherapy of the European Society of Cardiology. Eur Heart J. 2016;37(13):1015-23.

3. Schmidt M, Sørensen HT, Pedersen L. Diclofenac use and cardiovascular risks: series of nationwide cohort studies. BMJ. 2018.

#eklemağrısı#belağrısı#artrit#ağrıkesici

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir