eski uygarlıkların kullandıkları sayı ve sistemleri nelerdir / Eski uygarlıkların kullandıkları sayı ve sistemleri nelerdir kısa özeti – Hakkında Bilinmeyen

Eski Uygarlıkların Kullandıkları Sayı Ve Sistemleri Nelerdir

eski uygarlıkların kullandıkları sayı ve sistemleri nelerdir

Eski Uygarlıkların Sayı Sistemleri

egitim ogretim - Eski Uygarl&#;klar&#;n Say&#; Sistemleri

Tarih Öncesi Ça&#;larda Aritmetik

Say&#; ve biçime ili&#;kin kavramlarla tan&#;&#;mam&#;z yontma ta&#; devri’ne kadar uzan&#;r. Yüz binlerce y&#;l boyunca insanlar, hayvanlar&#;n ya&#;ad&#;&#;&#; ko&#;ullardan pek farkl&#; olmayan bir biçimde ma&#;aralarda ya&#;ad&#;lar. Enerjilerinin ço&#;unu nerede yiyecek bulurlarsa onu toplamaya harc&#;yorlard&#;.

Avlanmak ve bal&#;k tutmak için silahlar&#;, birbirleriyle anla&#;mak için konu&#;ma dilini geli&#;tirdiler. Yontma ta&#; devri’nin sonlar&#;na do&#;ru da yarat&#;c&#; sanatlarla heykelcikler ve resimler yaparak ya&#;amlar&#;n&#; renklendirdiler. Fransa ve &#;spanya’daki yakla&#;&#;k y&#;l öncesinin ma&#;ara duvar resimlerinin ayinsel bir anlam&#; olabilir, ama bunun ötesinde de üstün bir biçim anlay&#;&#;&#; gösteriyorlard&#;.

Maden Devrinde ise bunun aksine ticaret öylesine geli&#;mi&#;ti ki, yüzlerce mil uzakl&#;ktaki köyler aras&#;ndaki ili&#;kilerin izleri fark edilebiliyordu. Önce bak&#;r&#;n daha sonra da tuncun eritilmesiyle bu metallerden araçlar ve silahlar yap&#;ld&#;. Bu da ticaretin ve yeni dillerin daha da geli&#;mesine yol açt&#;. Bu dillerdeki nesnelerin ço&#;unlukla somut; yani elle tutulur ve gözle görülür nesneleri belirtmesine ve az say&#;da olmas&#;na kar&#;&#;n baz&#; say&#;sal terimler ortaya ç&#;kt&#;. Benim dü&#;üncelerime göre matemati&#;in ilk kez ortaya ç&#;kt&#;&#;&#; ça&#; maden ça&#;&#;d&#;r.

Ünlü bir matematikçi olan Adam Smith’in “insan akl&#;n&#;n ürünü en soyut dü&#;ünceler” olarak tan&#;mlad&#;&#;&#; say&#;sal terimlerin kullan&#;lmaya ba&#;lanmas&#; çok yava&#; oldu. Bunlar ilk ortaya ç&#;kt&#;klar&#;nda bir cismin say&#;s&#;n&#; de&#;il niteli&#;ini gösteriyordu. Örne&#;in; “bir insan” de&#;il sadece “insan” kavram&#;n&#; gösteriyordu. Say&#;sal kavramlar&#;n bu niteliksel kökenlerinin izleri hala Yunanca ve Keltçe gibi baz&#; dillerdeki ikili terimlerde görülebilir. Say&#; kavram&#; geli&#;tikçe toplama yoluyla daha büyük say&#;lar olu&#;turuldu: 2 ile 1 toplanarak 3, 2 ile 2 toplanarak 4, 2 ile 3 toplanarak 5 bulundu.

&#;&#;te baz&#; Avustralya kabilelerinden örnek:

Murray Nehri: 1 =enea, 2 =petcheval, 3 =petcheval-enea, 4 =petcheval – petcheval

Kamilaraoi: 1 =ma, 2 =bulan, 3 =guliba, 4 =bulan bulan, 5 =bulan guliba, 6 =guliba guliba

Zanaatlerin ve ticaretin geli&#;mesi say&#; kavram&#;n&#;n netle&#;mesine yard&#;m etti. Say&#;lar, ticaret yaparken do&#;al bir yöntem olan bir ya da iki elin parmaklar&#; kullan&#;larak daha büyük birimlerin içinde gösterildi. Buna örnek olarak &#;imdiki okullarda okuyan küçük s&#;n&#;flarda ki çocuklar&#;n sayma yöntemini verebilirim. Bu olay&#;n sonucunda önce 5 sonra 10 tabanl&#; say&#; sistemleri olu&#;turulup, bunlar toplama ve bazen ç&#;karma ile tamamland&#;. Böylece 12, 10 + 2 olarak ya da 9 , olarak alg&#;land&#;. Bazen de taban olarak el ve ayak parmaklar&#;n&#;n toplam say&#;s&#; olan 20 kullan&#;ld&#;. Yap&#;lan ara&#;t&#;rmalara göre Amerikan yerlilerinin kulland&#;&#;&#; say&#; siteminden ’s&#; onluk, ’s&#; onluk, onikilik ve yirmilik say&#; sistemlerinin kar&#;&#;&#;m&#;yd&#;. Ço&#;u ki&#;i taraf&#;ndan yamyam olarak bilinen Amerikan yerlilerinin bu kadar çok say&#; sisteminin olmas&#; önce bana biraz garip geldi. Fakat sonra, onlar&#;n da en az bizim kadar zeki olduklar&#;n&#; anlad&#;m. Yirmili say&#; sisteminin en tipik biçmi Meksika’da Mayalar ve Avrupa’da Keltler taraf&#;ndan kullan&#;ld&#;.

Say&#;lar kümelere ayr&#;larak, tahtan&#;n üstüne çentik, ipin üstüne dü&#;üm at&#;larak ya da deniz kabuklar&#;n&#;n be&#;li y&#;&#;&#;nlar biçiminde düzenlenmesiyle say&#;sal kay&#;tlar tutuldu. Bu yöntemler eski zaman hanc&#;lar&#;n&#;n çetele tutma yöntemlerine benziyordu. Böyle yöntemlerden 5, 10, 20 gibi özel simgelere geçilmesi çok kolay oldu. Benzer simgeler uygarl&#;&#;&#;n do&#;u&#;u da denen yaz&#;l&#; tarihin ba&#;lang&#;c&#;ndan beri kullan&#;lm&#;&#;t&#;r.

Yontama Ta&#; Devri’ne kadar uzanan en eski çetele çubu&#;u ’de Vestonica’da bulunmu&#;tur. Bu; genç bir kurdun 7 inç uzunlu&#;undaki ön kol kemi&#;iydi ve üzerinde ilk 25’i be&#;li gruplar halinde düzenlenmi&#; 55 çentik bulunmaktayd&#;. Dizinin sonunda, önceki çentiklerden iki kat uzun bir çentik vard&#;. Yeni dizinin ba&#;&#;ndaki çentik yine 2 kat uzundu ve bunu 30 çentikten olu&#;an bir dizi izliyordu.

Böylece, s&#;k s&#;k söylenen “eski zamanlarda sayma parmaklara dayal&#;yd&#;.” görü&#;ü geçerlili&#;ini kaybetmi&#; oldu. Yaz&#; olmamas&#;na ra&#;men yontma ta&#; devrin’deki insanlar&#;n çetele çubuklar&#;n&#; duymak ilginç gelebilir. Fakat gerçek.

Parmaklar kullan&#;larak say&#; saymak yani 5’erli 10’arl&#; saymak ancak toplumsal geli&#;imin belirli bir a&#;amas&#;nda ortaya ç&#;kar. Bu a&#;amadan sonra say&#;lar bir tabana göre ifade edildi ve bu da büyük say&#;lar&#;n ortaya ç&#;kmas&#;na yard&#;m etti. Böylece ilkel bir aritmetik ortaya ç&#;kt&#;. 14 bazen 10+4, bazen de olarak gösteriliyordu. 20’nin 10+10 de&#;il de 2´10 olarak gösterilmesiyle çarpma ba&#;lad&#;. Bölme, 10’un “vücudun yar&#;s&#;” olarak gösterilmesiyle ba&#;lad&#;, ama kesirlerin bilinçli bir &#;ekilde olu&#;turulmas&#; hala çok enderdi. Kuzey Amerika’da kabilelerin ancak birkaç&#;nda böyle kesirler biliniyordu, ço&#;u durumda bu ½’ydi. Bazen 1/3 ya da ¼’de kullan&#;l&#;yordu. Bir ba&#;ka ilginç durum çok büyük say&#;lara duyulan ilgidir. Bu belki de tümüyle insana ait bir tutku olan sürünün büyüklü&#;ü ya da öldürülen dü&#;manlar&#;n çoklu&#;unu abartma iste&#;inin sonucudur. Bu e&#;ilimin kal&#;nt&#;lar&#; &#;ncil’de ve di&#;er kutsal metinlerde de ortaya ç&#;kar.

Tarih Öncesi Ça&#;larda Geometri 

Cisimlerin uzunluklar&#;n&#; ve içindekileri ölçmek gerekince, genelde insan vücudunun bölümleri kullan&#;larak; parmak, ayak, kar&#;&#; gibi basit ölçüler kullan&#;ld&#;. Ar&#;&#;n, kulaç adlar&#; bize bu gelene&#;i hat&#;rlat&#;r. Ev yaparken Hint köylüleri de, Orta Avrupa’da kutup evi yapanlar da yap&#;lar&#; düz çizgiler boyunca ve yere göre dik aç&#;yla yapmak için kurallar geli&#;tirdiler. Örne&#;in ; “Düz sözcü&#;ü “germek” sözcü&#;ü ile ilgilidir ve iple yap&#;lan i&#;lemleri gösterir. ”Do&#;ru” ve “Keten kuma&#;” sözcükleri, dokumac&#;l&#;k ile geometrinin ba&#;lang&#;c&#; aras&#;ndaki ba&#;lant&#;y&#; gösterir. Dokumac&#;l&#;k ölçmeye ili&#;kin ilginin ba&#;lama yollar&#;ndan biriydi.

Cilal&#; ta&#; devri insan&#; geometrik desenlere büyük bir ilgi duyuyordu. Çömleklerin pi&#;irilmesi ve boyanmas&#;, sazlar&#;n örülmesi, sepet yap&#;m&#; ve kuma&#; dokumac&#;l&#;&#;&#;, daha sonra da metallerin i&#;lenmesi, düzlemsel ve alansal ili&#;kilerin kavranmas&#;n&#; geli&#;tirdi. Dans figürleri de bunda rol oynam&#;&#; olmal&#; ki Cilal&#;ta&#; devri’nde yap&#;lan süslemelerde benzerlik ve simetri görülür; e&#; &#;ekiller kullan&#;l&#;rd&#;. Baz&#; tarih öncesi desenler de üçgensel say&#;lar, baz&#;lar&#;nda ise “kutsal” say&#;lar yer al&#;yordu. Pisagor matemati&#;inde önemli rol oynayan üçgensel say&#;lar&#;n olu&#;turulma çabalar&#; yans&#;maktad&#;r.

Bu tür desenler tarih boyunca yayg&#;n olarak kullan&#;lm&#;&#;t&#;r. Bunlar&#;n çok güzel örneklerine Girit’teki Minos ve erken dönem Yunan vazolar&#;nda, daha sonra Bizans ve Arap moziklerinde, Pers ve Çin duvar hal&#;lar&#;nda rastlan&#;r. Bu ilk desenlerin dinsel ya da büyüsel bir anlam&#; olabilir, ama zamanla görsel çekicilikleri ön plana ç&#;km&#;&#;t&#;r.

Ta&#; Devri dinlerinde, do&#;a güçlerine egemen olma çabas&#;n&#;n ilkel bir biçimini fark edebiliriz. Dinsel törenler büyü ile iç içeydi. Büyü ö&#;esi de o zamanlar var olan say&#; ve biçime ili&#;kin kavramlarda, heykel, müzik ve resimlerde içeriliyordu. 3,4,7 gibi sihirli say&#;lar, Pentalpha ve Swastika gibi sihirli biçimler vard&#;. Matemati&#;in toplumsal kökenleri modern zamanlarda silikle&#;mi&#;se de insanl&#;k tarihinin ilk dönemlerinde bu kökler aç&#;kça görülebilmektedir ve baz&#; yazarlar, matemati&#;in bu yönünün onun geli&#;iminde belirleyici oldu&#;u görü&#;ündedir. ”Modern” say&#; bilimi, Cilal&#; hatta belki de Yontma Ta&#; Devri’nin büyü törenlerinin miras&#;d&#;r.

Zaman Kavram&#;

En ilkel kabilelerde bile bir “zaman” kavram&#;na rastlan&#;r ve bunun sonucu olarak da Güne&#; Ay ve y&#;ld&#;zlar&#;n hareketleriyle ilgili baz&#; bilgileri edinmi&#;lerdi. Bu bilgiler, çiftçilik ve ticaret geli&#;tikçe daha bilimsel bir nitelik kazanmaya ba&#;lad&#;. Bitkilerdeki de&#;i&#;imlerin Ay’daki de&#;i&#;imlerle ili&#;kilendirildi&#;i Ay takviminin kullan&#;lmas&#;, insanl&#;k tarihinin çok erken dönemlerine kadar uzan&#;r. &#;lkel insanlar gün dönümünü ya da &#;afakta yedi y&#;ld&#;zl&#; Süreyya burcunun yükseli&#;ini ilgiyle izliyordu. &#;lk uygarl&#;klar&#; kuran insanlar&#;n astronomi bilgilerinin kökeni tarih öncesi dönemlerden gelen bilgilere dayan&#;yordu. &#;lk insanlar, tak&#;m y&#;ld&#;zlar&#;ndan denizcilikte yararland&#;lar. Astronomiye ili&#;kin bu gözlemlerinin sonunda kürenin, dairenin ve aç&#;sal yönlerin özellikleri hakk&#;nda bilgi edinildi.

Matemati&#;in ba&#;lang&#;c&#;na ili&#;kin bu birkaç örnek bir bilimin tarihsel geli&#;iminin, &#;imdi bu alandaki ö&#;retimde geli&#;tirdi&#;imiz a&#;amalarla çak&#;&#;mayabilece&#;ini göstermektedir. &#;nsanlarca bilinen en eski geometrik biçimler olan dü&#;ümlere ve desenlere ancak son y&#;llarda bilimsel bir ilgi gösterilmi&#;tir. Öte yandan, grafikle gösterim ya da istatistik gibi matemati&#;in temel dallar&#;n&#;n ba&#;lang&#;c&#; modern zamanlardad&#;r.

Bir matematikçi olan A. Speiser bu konuda &#;öyle dü&#;ünmektedir:

“Matemati&#;e giri&#;in do&#;as&#;nda var olan s&#;k&#;c&#;l&#;&#;&#;n ön plana ç&#;kma e&#;iliminin geç ba&#;lang&#;c&#;n&#;n sonucu oldu&#;u söylenebilir; çünkü yarat&#;c&#; bir matematikçi ilgi çekici ve güzel problemlerle u&#;ra&#;may&#; ye&#;ler.”

ESK&#; UYGARLIKLARIN MATEMAT&#;KLER&#;

Do&#;u Matemati&#;i

Do&#;u matemati&#;i uygulamal&#; bilim kökenliydi. Takvimin hesaplanmas&#;, tar&#;msal üretim ve bay&#;nd&#;rl&#;kla ilgili i&#;lerin örgütlenmesi, vergilerin toplanmas&#; uygulamal&#; aritmetik ve ölçme sorunlar&#;na öncelikle a&#;&#;rl&#;k verilmesini gerektirdi. Bununla birlikte , yüzy&#;llar boyunca özel bir zanaat olarak geli&#;en bilim yaln&#;zca uygulamaya yönelik de&#;ildi; s&#;rlar ö&#;retilirken, soyutlamaya yönelik e&#;ilimler de ortaya ç&#;kt&#;. Aritmeti&#;in cebire dönü&#;mesi yaln&#;zca daha pratik hesaplamalar sa&#;lad&#;&#;&#; için olmad&#;; bu, ayn&#; zamanda yaz&#;c&#; okullar&#;nda ö&#;retilen bir bilimin do&#;al bir geli&#;imiydi. Ayn&#; nedenlerle ölçme ile ilgili bilgiler kuramsal geometrinin ba&#;lang&#;c&#;n&#; olu&#;turdu.

M&#;s&#;r Matemati&#;i

M&#;s&#;r matemati&#;ine ili&#;kin bilgilerimizin ço&#;u iki kayna&#;a dayan&#;r. Bunlar 85 problemi içeren Rhind Papirüsü ve bundan belki de y&#;l öncesine ait olan ve 25 problemi kapsayan Moscow Papürüsü’dür. Bu elyazmalar&#; düzenlenirken, içerdikleri problemler zaten eskiden beri biliniyordu; ama yak&#;n dönemden, hatta Roma döneminden kalma az say&#;daki papirüsteki yöntemler de bundan farkl&#; de&#;ildi. Kulland&#;klar&#; matematik onlu say&#; sistemine dayan&#;yordu ve 10’dan büyük her 10’lu birim için özel simgeler kullan&#;l&#;yordu. Bu tür sistemleri Roma rakamlar&#;ndan biliyoruz: MDCCCLXXVII = Bu sistemi kullanan M&#;s&#;rl&#;lar, çarpmay&#; ard&#;&#;&#;k toplamalara indirgeyen, toplama a&#;&#;rl&#;kl&#; bir aritmetik geli&#;tirdi. Örne&#;in, bir say&#;y&#; 13 ile çarpmak için onu önce 4 ve 8’le çarp&#;yorlard&#; daha sonra ç&#;kan sonucu say&#;n&#;n kendisine ekliyorlard&#;. Bu i&#;lemi yaparak inceleyelim:

Normal çarpma i&#;lemi :3×13=39

M&#;s&#;rl&#;lar&#;n kulland&#;&#;&#; yöntem:

3×4 =12

3×8 =24

24+12 =36

36+3 =39

Görüldü&#;ü gibi sonuç ayn&#;. M&#;s&#;r matemati&#;inin en önemli yönü kesirlerle yap&#;lan hesaplamalard&#;r. Bütün kesirler, pay&#; bir olan birim kesirlerin toplam&#; olarak yaz&#;l&#;rd&#;.

Baz&#; problemlerin teorik yanlar&#; a&#;&#;r bas&#;yordu. Örne&#;in somun ekme&#;i 5 ki&#;i aras&#;nda, her birine dü&#;en pay aritmetik olarak artarak ve en büyük 3 pay&#;n toplam&#;n&#;n yedide biri en küçük iki pay&#;n toplam&#;na e&#;it olacak biçimde bölü&#;türülmesi problemi böyleydi. 7 evin her birinin 7 kedisi, her kedinin kovalad&#;&#;&#; 7 farenin oldu&#;u problem, geometrik olarak artan bir serinin toplam&#;n&#;n formülünü bildiklerini gösteriyordu.

Böyle problemler için yaz&#;lm&#;&#; &#;iirler, &#;ark&#;lar bile vard&#;r.

&#;u &#;iiri an&#;msayal&#;m:

“St. Ives’e giderken

7 kar&#;s&#; olan bir adamla kar&#;&#;la&#;t&#;m

Her kar&#;s&#;n&#;n yedi sepeti Her sepetin yedi kedisi

Her kedinin yedi yavrusu vard&#; Her yavrununda yedi ç&#;ng&#;ra&#;&#; vard&#;

Yavrular, kediler, sepetler, kad&#;nlar ve ç&#;ng&#;raklar

Kaç tanesi St. Ives’e gidiyordu?

Mezopotamya Matemati&#;i

Mezopotamya matemati&#;i , M&#;s&#;r matemati&#;inin hiçbir dönemde ula&#;amad&#;&#;&#; bir düzeye eri&#;ti. Burada yüzy&#;llar içinde bile ilerlemeyi fark edebiliriz. M.Ö ’deki en eski metinlerde bile geli&#;mi&#; hesap izleri bulunur .Bu metinlerde 10’lu sistemin üzerine 60’l&#; sistemin eklendi&#;i çarp&#;m tablolar&#; bulunmaktayd&#;. 1, 60, ; hatta 60 üstü ve 60 üstü 2’yi gösteren çiviyaz&#;s&#; simgeler kullan&#;lm&#;&#;t&#;. Ama bu onlar&#;n matemati&#;inin tipik özelli&#;i de&#;ildi. M&#;s&#;rl&#;lar daha büyük her say&#;y&#; yeni bir simge ile gösterirken, Sümerliler ayn&#; simgeyi kullan&#;p de&#;erini bulundu&#;u yere göre belirliyorlard&#; .

Ayr&#;ca 60’l&#; say&#; sistemi insanl&#;&#;&#;n kal&#;c&#; bir kazan&#;m&#; oldu .Günümüzde kulland&#;&#;&#;m&#;z saatin 60 dakika ve saniyeye bölünmesinin de, dairenin dereceye, her derecenin 60 dakikaya, her dakikan&#;n da 60 saniyeye bölünmesinin kökeni de Sümerliler’e kadar uzan&#;r .Birim olarak 10 yerine 60’&#;n al&#;nmas&#;n&#;n sebebi ölçme sistemlerini birle&#;tirmek olabilece&#;i gibi 60’&#;n birçok böleninin olmas&#; da nedenlerden biri olabilir .

MISIR H&#;YEROGL&#;FLER&#;

E&#;er yaz&#;lar&#;n&#;z&#; eski M&#;s&#;r hiyeroglifleriyle yazarsan&#;z ço&#;u ki&#;i bunlar&#; okumaya çal&#;&#;maktan vaz geçecektir .

Eski M&#;s&#;r Hiyeroglifleri’nden M&#;s&#;r rakamlar&#;n&#; ö&#;renmek çok kolayd&#;r; çünkü hepsinin bir görsel anlam&#; vard&#;r .Büyük bir olas&#;l&#;kla yaz&#; yazmaya ba&#;lamadan once M&#;s&#;rl&#;lar, say&#; saymak için parmaklar&#;n&#; kullan&#;yorlard&#; .Ba&#;ka birinin okumas&#; için say&#; düzenlemeleri gerekti&#;inde de, yine büyük bir olas&#;l&#;kla, yan yana s&#;ralanm&#;&#; yapraklar, ip parçalar&#; ve çiçekler b&#;rak&#;yorlard&#;. Neden mi böyle dü&#;ünüyoruz? Çünkü daha sonradan hiyeroglif yaz&#; sistemini geli&#;tirdiklerinde, yaprak ip parçalar&#;, çiçek ve hatta y&#;lan ve iriba&#;lar kullanm&#;&#;lar.

kaynağı değiştir]

Ana madde: Medler

İran, bir millet ve imparatorluk (MÖ [24]–MÖ ) olarak Medler ile başlar. Medler ilk kez Asur kralı III. Salmaneser'in dönemindeki (MÖ ) yazılarda "Mada" adı ile kaydedilmişlerdir.[25] Medlerin şu anki adı, Antik Yunan dilindeki Mêdos'tan (Μῆδος) gelmektedir.[26]Asurlular onlardan Medyan ülkesi, Kurmada, Mata veya Manda olarak bahsederken, Babilliler ise onları Ummān-manda olarak adlandırmışlardır. Genel olarak Medler, eski Yakın Doğu tarihinde önemli bir yere sahip oldukları kabul edilse de, tarihlerini yeniden inşa etmek için yazılı bir kaynak bırakmamışlardır; kendileriyle ilgili anlatılanlar sadece Asurlular, Babilliler, Ermeniler ve Yunanlılar gibi yabancı kaynaklardan bilinmektedir. Medler, Asurluların yıkılmasında önemli roller oynamış ve güçlü Lidya ve Babil krallıklarıyla rekabet etmiştir.

Ahameniş İmparatorluğu[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: Sasani İmparatorluğu

İmparatorluk düzeninin gevşediği ve son kralın, imparatorluğun vasallarından biri olan I. Erdeşir tarafından yenilmesi üzerine Part İmparatorluğu MS 'te sona erdi ve I. Erdeşir, bu tarihte Sasani İmparatorluğu'nu kurdu. Ardından ülkeyi ekonomik ve askeri alanda reformlarla geliştirmeye başladı. Sasaniler, Ahamenişler tarafından çizilen sınırlar içinde, onlara Erânshahr veya Iranshahr diye atıfta bulunarak, başkentleri Tizpon olmak üzere imparatorluklarını kurdular.[35]Roma İmparatorluğu, arka arkaya I. Erdeşir, I. Şapur ve II. Şapur ile girdikleri savaşları kaybettikleri için pek çok sorun yaşadılar.[36] Sasani hükümranlığı döneminde Roma İmparatorluğu'na karşı kazanılan zaferler, Roma'da büyük bir karamsarlık yarattı. Romalı tarihçi ve kamu görevlisi Cassius Dio, konuyla ilgili şunları yazmıştır:

Bu, bizim için büyük bir korku kaynağı idi. Doğudaki lejyonlarımız için Sasani Krallığı o kadar ürkütücüydü ki, çok azı onlarla savaşmak istiyor; geri kalanlar ise savaşma konusunda tamamen isteksiz davranıyordu.[37]

Partlar ve daha sonraki Sasaniler devrinde İpek Yolu üzerindeki ticaret Çin, Mısır, Mezopotamya, İran, Hindistan ve Roma medeniyetlerinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır ve modern dünyanın temellerinin atılmasına yardımcı olmuştur. Partlardan kalan bazı kalıntılar, bazı açılardan Klasik Yunan etkileri taşımakta ve çoğunlukta kendi oryantal anlayışlarını sergilemektedir.[38]

Partlar, Avrupa Romanesk mimarisini andıran ve muhtemelen bu mimariyi etkilemiş olduğu Tizpon'da örnekleri görülen Part stili mimari tasarımların yaratıcılarıydılar.[39][40] Sasaniler döneminde İran, Çin ile ilişkilerini geliştirdi; Sasani sanatı, müziği ve mimarisi büyük atılımlar gerçekleştirdi ve Nizip Okulu ve Gundeşapur Akademisi gibi dünya çapında tanınan bilim ve araştırma merkezleri oluşturuldu.

Bu dönemde batıda Hristiyanlığın, doğuda ise Budizm ve Maniheizm gibi dinlerin yayılması sonucunda Zerdüştlük inancı, İran birliğinin sağlamlaştırılması için ulusal bir devlet dini olarak örgütlendi. Ayrıca yine bu dönemde yazılı kültüre geçilmiştir. Kutsal metinlerin derlenmesinden oluşan enderzler, Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta, dini ya da din dışı gelenekler ve İran'ın ulusal destanı sayılan Şehname, bu dönemde kaleme alınmıştır.

Sasaniler, 7. yüzyılın başında, II. Hüsrev döneminde Bizans İmparatorluğu ile çoğunluğu Orta Doğu'da gerçekleşen çarpışmalara giriştiler. Tam da bu sıralarda Peygamber Muhammed'in İslam'a olan çağrısı başlamış ve ilk Müslümanlar, bir ordu teşkilatı bünyesinde Muhammed'in önderliğinde Arap Yarımadası'nda birtakım fetihlere girişmişti. Muhammed'in 'deki ölümünün ardından başlayan MüslümanArap akınları, Sasani hükümdarlığındaki İran'a da sıçradı. Sasaniler, Bizanslılar ile yaptıkları savaşlar yüzünden tükenmişlerdi ve bu saldırılara karşılık veremeyecek bir vaziyetteydiler.[41]

İran, Ömer bin Hattab'ın halifeliği döneminde, 'daki Kadisiye Muharebesi'nde yenildi ve Müslüman Araplar, Sâsânî egemenliğine yılında son vererek İslâmiyet'i İran'da yaydılar.

Erken İslam dönemi ve Orta Çağ (–)[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: İran'ın İslamlaşması

Ayrıca bakınız: Büveyhoğulları

İran Hanedanları Haritası, y.

Râşidîn Halifeliği[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir