makarios nereli / III. Makarios seafoodplus.info

Makarios Nereli

makarios nereli

Kıbrıslı Popaz III. Makaryos, Türkiye’den mi gitti? Türk Devleti’ne nasıl hizmet etti?

Önce bir soru; “'de Türkiye’de Demokrat Parti iktidar olunca Kıbrıs Türklüğü’nün Bağımsızlık Mücadelesi İngilizler’in kontrolüne nasıl girdi?ilerleyen satırlarda bu sorunun cevabını bulabilmenizi ümid ederim. 

Baştan belirteyim; bu yazı, Makaryos’u aklama-paklama amacı taşımıyor. Amacım sadece toplumsal kafa karışıklığını bir nebze olsun giderebilmek.

İngiliz İslamcıları”nın, Filistin davasında nasıl Kraliçe’nin adamlarının tezlerine bağlılıkları Türk Milleti’nin ve Devlet’inin doğrusu değilse, Kıbrıs mevzusunda da İngiliz tezlerine sahip çıkmak doğru olmadığı gibi ihanettir.

Yahudiler, Filistin’i Osmanlı’dan koparıp almadı. Filistin’i İngilizler işgal etti ve kolonileştirdi. Yahudiler ise İngilizler’le çatışarak, savaşarak, karakollarını basarak, askerlerini öldürerek bu işgale son verdiler. 

Türkçesi şu; kadim Türk Devleti, Hazar Yahudisi askerleriyle Filistin’i yani bugünkü İsrail topraklarını, yani Kudüs’ü,İngilizler’den geri aldı. Benzer süreç Kıbrıs’ta yaşandı. 

Kadim Türk Devleti, Ortodoks Hıristiyan Türk askerleriyle İngilizler’den şimdilik Kıbrıs'ın bir kısmını aldı. “İçimizdeki İrlandalılar” olmasaydı tamamını alacaktı. 

’de Türkiye’de Demokrat Parti iktidar olunca Kıbrıs Türklüğü’nün bağımsızlık mücadelesi İngilizler’in kontrolüne nasıl girdi? 

Rumlar, 21 Ekim ’de Kition Piskoposu Nikodimos Milanos ve Kyrenin Piskoposu’nun öncülüğünde İngiliz idaresine karşı isyan başlatırlar.

İsyanın başlamasında İngiliz koloni yönetiminin oluşturduğu Yasama Konseyi/Kavanin Meclisi’nin Ankara ile irtibatlı Türk üyesi LefkoşaGirne kazaları Türk milletvekili, muallim, gazeteci, tüccar Mısırlızade Necati Özkan'ın () Rum üyelere katılmasıyla yeni “Gümrük Vergisi” tasarısını reddetmesinin katkısı büyüktür. Onun bu tavrının arkasında Mustafa Kemal Paşa'nın talimatları etkili olmuştur. 

Necati Bey’in bu vetoya katılımıyla reddedilen bir başka yasa da “Köy Yöneticileri Yasası” idi. 

Bu yasayla İngiliz Yönetimi, kendi taraftarlarını köylerde muhtar seçtirecekti. 

İngilizler avuçlarını yaladı. 

Kıbrıs’ta olaylar toplumsal krize dönüşür ve isyan patlak verir. 

“Türkiye ile Birleşme Örgütü”

Haziranı’nın da Kıbrıs’taki İngiliz Vali Storrs, Koloniler Bakanına yolladığı raporda, ekonomik bunalımın etkileriyle birlikte Kıbrıs’takiİngiliz yönetimine karşı hoşnutsuzluğun artmakta olduğunu bildirmişti.

’dan sonra, Kurtuluş Savaşı Gazisi Necati Bey’in politikasıyla dengenin İngilizler aleyhine bozulmaya başlaması Londra’yı panikletir. 

Ankara ve Atina arasındaki yakınlaşma adaya yansımıştı. Yunanlılar ve Rumlar,İngilizler’in kendilerini Türkler’e karşı nasıl kullandıklarını anlamışlardı. Boşuna dememişler "bir musibet bin nasihatten evladır" diye. 

Adada Rum-Türk ortak cephesinin yaratacağı tehlikeler, İngilizSömürge yönetimini acilen yeni önlemler almaya yöneltir. En iyi bildikleri işi yaparlar; böl-parçala-yut

Mısırlızade Necati, Çankaya’da Atatürk tarafından kabul edilen ilk ve tek Kıbrıslı Türk liderdi, kendisine Özkan soyadını Atatürk bu tarihi görüşmede vermişti.

Mısırlızade Necati'nin diğer dava arkadaşları Beyrut doğumlu, Beyrut Fransız Tıbbiyesi’nden mezun, Müftü Raci Efendi’nin torunu Hasan Nesîb Bey’in de oğlu Dr. Hüseyin Behiç, Dr. Mehmet Esat ve Hasan Karabardak üçlüsüydü. 

Kıbrıslı Türkler arasında İngiliz Sömürge Yönetimi’ne karşı koymak için teşkilatlanmayı sağladılar ama bedelini ödediler. 

Türkiye ile Birleşme Örgütü”nün öncüsü, bu üç Türk milliyetçisi, İngiliz Yüksek komiser Vekili Malcolm Stevenson’nun kurduğu kumpaslarla siyasi mahkum olarak tutuklandı. 

Ada’daki İngiliz İstihbaratı, sosyal psikolojik yöntemlerle ilk önce Dr. Behiç'e karısını öldürttü.

Cinayet sonrası idamla yargılanan Dr. Behiç, 6 Haziran günü, ölüme mahkûm edildi ve 24 Haziran sabahı saat sekizde de asıldı. 

Kıbrıslı Türkler tarafından farklı çözüm yolları arandı. 

Ada’dan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti yetkililerine mektup ve rapor gönderilerek karşılaştıkları sorunlarla ilgili bilgi verildi.  

Atatürk’ün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ’da Antalya bölgesinde yaptığı bir tatbikatta söylediği “Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu Ada bizim için çok önemlidir” sözleri adayı İngilizler’e bırakmaya ve hele hele “Kıprıs Türkleri”ni yalnız bırakmaya hiç de niyetli olmadığını gösteriyordu. 

Kıbrıs adasında meydana gelen Rum İsyanları’ndan sonra Ankara’ya gelen ve kurulacak olan mukavemet hareketi için yardım isteyen bir Kıbrıs Türk heyetine aynı sözleri ifade etmişti. 

Kıbrıs Türkleri'nin silahlı eğitimi Atatürk döneminde başladı! 

Kıbrıs Türkleri’nin Ada’daki iktisadî durumunun düzeltilmesi için alınacak tedbirler çerçevesinde Ada’dan Türkiye’ye işçi göçü organize edildi. Adana ve Mersin’de özellikle yaz aylarında önemli miktarda ziraatla uğraşacak ameleye ihtiyaç vardı. 

Kıbrıs’ta işsiz kalan ve çok az miktarda bir yevmiye ile çalışan Türkler’e hususi vize verilerek, bunların bu şehirlerde çalışmalarının sağlanması, gelir sağlamak ve refah seviyesini yükseltmek için uygun  bulundu. 

Ada’daki İngiliz Sömürge Yönetimi’ne Çukurova'da ihtiyaç duyulan mevsimlik işçi ihtiyacı bildirildi.

Onlar da yaptıkları tetkiklerde doğru bir talep olduğunu belirlemişlerdi.

Böylelikle İngiliz istihbaratının dikkatini çekmeden “Mevsimlik işçi” statüsünde çalışmaya gelenlerden seçilenler, gizliliğe dikkat edilerek Antalya-Kemer yolu üzerinde ormanlık bir alan içinde bulunan gayri nizami harp tekniklerinin öğretildiği  askeri kampa götürülüyordu.

Türk Mukavemet Teşkilatı'nın ilk çekirdek kadrosu burada eğitim alan Türkler’den oluşturuluyordu. 

Bu kamplarda eğitime tabi tutulan Kıbrıs Türklerine, Eğirdir Dağ ve Komando Okulu personeli tarafından silah kullanımı, bakımı, atış talimi, gerilla, komando, sabotaj, kundaklama ve gizli harekât teknikleri konularında bilgiler veriliyordu.

Onlar da Kıbrıs’a döndüklerinde aldıkları eğitime göre hareket ediyordu. arasında bin Kıbrıslı Türk, Türkiye’ye göç etti.

Sağcı Muhafazakâr Demokrat Parti iktidarında İngiltere’nin dümen suyuna girildi… Yunan ve Rumlarla İngilizlere karşı Atatürk'ün temelini attığı ittifak Celal Bayar, Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu tarafından dağıtıldı…

Ada Rumları’nın İngiliz askeri varlığına karşı başlattıkları tedhiş ve terörle baş edemeyen Koloni yönetimi, Rum direnişçileri saf dışı bırakmak için Türkleri askere aldı. 

Daha düne kadar İngilizler’e birlikte kafa tutan Türkler ve Rumlar, şimdi birbirlerine silah  doğrultuyordu.

İkinci aşama, İngiliz istihbaratının devşirdiği Rumlar’ın Türkler’e saldırmasıydı. 

Böylelikle ilk nifak tohumları ekildi. 

EOKA'nın asıl hedefi, İngiliz Sömürge Yönetimi olmasına rağmen İngiliz İstihbaratı, Türkler’le Rumlar’ı karşı karşıya getirmeyi başardı.

Eylül’ünde Türkiye, NATO’ya kabul edildi. 

18 Şubat ’de, sayılı yasa ile TBMM, NATO anlaşmasını onayladı ve Türkiye resmen NATO üyesi oldu. 

Türkiye, NATO'ya girdiği tarihten itibaren Kıbrıs politikasını Ada'da İngiltere yönetiminin korunması, bu statüde değişiklik olacaksa Türkiye'nin de söz sahibi olması gerektiği yönünde şekillendirdi.

referandumunu, Türkler boykot etmiş, Rumlar yüzde 95 oyla Yunanistan’a bağlanma kararı almıştı.  

Kıbrıslı Rumlar’ın “Enosis” talebi, adanın self-determinasyon hakkını temsil ediyordu. Ancak Türkler, Rumlar gibi düşünmüyordu.

Demokrat Parti iktidarının yüz karası Eylül Olayları, Kıbrıs görüşmelerine denk geldi…

Olaylar, Londra'da Kıbrıs görüşmeleri devam ettiği günlerde patlak verdi. 

Grivas önderliğindeki EOKA, adada yaşayan İngiliz ve Türkler’e karşı terör saldırılarına başlamış, saldırılar kamuoyunda büyük bir öfkeye neden olmuştu.

Bu sırada İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ı konuyu görüşmek üzere Londra’da toplanacak üçlü bir konferansa davet etmiş, Konferans 29 Ağustos’ta başlamış ve Dış işleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Türkiye’yi temsilen yerini almıştı.

İstanbul'da yaşayan gayrimüslimler bir yalan haberle hedef haline getirildi.

Dışişleri yetkilileri Londra'da Kıbrıs temaslarına devam ederken “Selanik'te Atatürk'ün evine Yunanlılar tarafından bomba atıldı”ğı haberinin yayılması üzerine, 6 Eylül ’te ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi gayrimüslimlere ait ev ve iş yerlerini yakıp yıktı.

6 Eylül ’te ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi, resmi kaynaklara göre 4 bin ev, iş yeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel vb. 5 bin yeri tahrip etti. 

İngilizlerin ekmeğine yağ sürüldü. 

Türkler’le Yunanlıların Rumların “İngiliz karşıtlığı cephesi”nde buluşması engellendi. 

Ada Rumları, Türklere karşı kışkırtılmış oldu. 

Sonra birileri çıkıp bunu “Özel Harp Dairesi’nin başarısı” gibi takdim etme gafletine düştü. 

Ada’nın Türk egemenliğine geçişi gecikti. 

İngilizler’in adadaki hakimiyetini ve tezlerini Türkiye tescillemiş oldu. 

Volkan ve TMT, DP iktidarında kuruldu…

Türk Mukavemet Teşkilatı’ndan önce kurulan Volkan’ın eylemleri, daha çok bildiri dağıtmakla sınırlıydı. Örgütün kurucu üyelerinden ‘Mustafa William’ adlı kişi, İngiliz casusuydu. 

Mayıs’ında Ankara’da karargah kuran TMT, Temmuz ayında Lefkoşa’daki karargahını da açar. TMT’nin ihtiyaç duyduğu silahlar, Anamur ve Mersin’de oluşturulan depolarda ve her an gönderilmeye hazırdır. 

Rumların enosis planını icra etmeye başlamaları durumunda, TMT derhal bu silahları Kıbrıs’a getirtecek ve Rumlara karşı mukabele edecektir. TMT, 5 kişilik hücrelerden oluşan bir yeraltı teşkilatıdır. 

Hücre üyesi, yalnızca kendi hücresindeki 5 kişiyi tanır, diğer hücreleri ise bilmezdi. 

Gelelim gara Popaz Makarios’a…

“Kıbrıslı Türkler’in en büyük düşmanı kim” deseniz çoğu kimse hiç düşünmeden “Popaz Makaryos" der. 

Haksız da sayılmaz. 

ENOSİS’i isteyen EOKA çetelerinin döktüğü kanların baş sorumlusu olarak görülür.

Kıbrıslı Popaz Mihail Hristodulu Muskos III. Makaryos, ENOSİS ideolojisi ve EOKA’cı görüntüsüyle, İngilizler’in, Birinci Dünya Savaşı’nda çöktüğü Kıbrıs Adasının kurtulması için mücadele veren derin bir yapılanmanın Rum aktörüydü. 

Rum falan değildi. 

Teşkilatın kötü adamıydı. 

Şeytana külahı ters giydiren derin üst akıl, sahada görevli personelin dahi bilmeyeceği bir ketumluk içinde Makarios’ı, Kıbrıs’ı Türkiye’ye kazandırmak vazifesiyle istihdam etti.

Makarios, Türkiye’nin neresinden? 

Belki bugün yaşıyor olsaydı fahri hemşehrilik beratı vermek için sıraya girilir miydi? 

Turist çekmek adına turizm şirketlerinin yönlendirmesiyle şehrin anahtarını verenler dahi çıkar mıydı? 

Kısa bir araştırmanın sonucunda gara Popaz Makarios’un Aksaray Güzelyurt (Gelveri) ilçesinden, Ankara Keskin'den, Kayseri Talas'tan, Çankırı’nın eski adı Taht olan Yapraklı ilçesinden hatta Bandırma’nın bir köyünden Kıbrıs’a gittiğine dair rivayetleri derledim.

Muhammed Bak; Makarios’un babasının Mersin'e bağlı Aydıncık ilçesinden Demirci Bandili olduğunu, aynı zamanda ticaretle uğraştığını, Kıbrıs a göç eden Rumların en son Aydıncık’tan gittiğini belirtiyor.

Aydıncık’ın eski Kelenderis’ten gelen Kilindria da zaman içerisinde değişimlere uğrayarak Gilindire’ye dönüşmüş. 

Konya Akşehir rivayeti…

Yine yaygın olan bir başka rivayeti bana; ismi MiryokefalonSavaşı ve Eğirdir Gölü araştırmalarıyla özdeşleşen, Gelendost Kötürnekli Ramazan Topraklı aktardı.

Isparta ve Konya civarında halk arasında Makaryos’un Akşehir’e bağlı Engili ve Bermende (Savaş) köyünde yaşayan Rumlardan, Engili köyünün eski adının da Patrik olduğunu söyledi. 

Konya Salnamesi’ne göre Rumlar’dan 30 aile, Akşehir Ortodoks cemaatini meydana getiriyordu. Akşehir’de dini bakımdan Konya’ya bağlı bir Rum kilisesi vardı. 

Akşehirli Ortodoks Hristiyanlar, Orta Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Akşehir’de gebran adıyla anılan Türkçe konuşan ve Türkçe isimler alan Hristiyan Türkler’dendi. 

Bunların konuştukları dile Karamanlıca, kendilerine de Karamanlı deniliyordu.

nüfus sayımında Konya vilâyetine bağlı Akşehir’de nüfus sayılmıştır. Aynı yıl Akşehir’de yaşayanların ana dili bakımından nüfus ise: Anadili Türkçe olanlar , Rumca olanlar 18, Ermenice olanlar 1, Fransızca olanlar 18, Yahudice olanlar 8, Çerkezce olanlar , Kürtçe olanlar , Tatarca olanlar , Arnavutça olanlar , Bulgarca olanlar 2 kişi olarak belirlenmişti. 

Bermendas (Bermende-Savaş) Akşehir Bermende köyündeki kiliseler Cumhuriyet döneminde yıktırıldı.

sayımında Bermende Köyü ahalisinden Yorgi veled-i İstavri’nin; sayım anında, ’da Lefke’de olduğu belirtilmiştir.

Isparta Barla rivayeti…

Gara popaz Makaryos’un nereli olabileceği konusunda Ortodoks Fener Rum Patrikliği hakkında lisans tezi hazırlayan Ispartalı Muharrem Aksın, yıllar önce Barlalı Dr. Nedim GülKaya’nın sonrası Kıbrıs’a gittiğinde havaalanındaki görevlilerin kendisine Makarios’un IspartaBarlalı olduğunu söylediklerini ve doktorun da bunu sohbet ortamında arkadaşlarıyla paylaştığını duyduğunu ifade etti. 

 Bu iddianın doğruluğu tıpkı diğerleri gibi  tahkike muhtaç olmakla birlikte Ispartalı tarihçi Böcüzade Süleyman Sami, Cumhuriyet öncesi Barla hakkında şu bilgiyi verir; "Eğirdir Gölünün Kuzeybatısında, iki dağ arasında bulunan Barla Nahiyesi, dokuz mahalle ve iki köyden ibaret olup, hanede Müslüman, Hıristiyan (Rum) olmak üzere cem'an nüfuslu bir kasabadır.” 

Barla’da, Lozan mübadelesine kadar Rumlarla Türkler iç içe yaşamışlardır. 

Rumlardan kalan yüzyılda yılında yapılmış, dikdörtgen planlı AyaGeorgios Kilisesi vardır. Moloz taşlarla yapılan Kilisenin duvarlarının bir kısmı hâlâ ayaktadır.  

Zonguldak Karadeniz Ereğlisi rivayeti…

yılları arasında Devrek Tarihiaraştırmalarım sırasında Makarios’un Zonguldak Rumları’ndan olduğunu duymuştum. Ancak o dönemde tafsilatlı malumat edinememiştim. Sonraki yıllarda yerel medyada bu konuyla bir çok  söylenti derlendi ve yayınlandı. 

Makarios’un Ereğli’den ayrılan Rumlar’dan olduğuna yönelik rivayetler üzerine Ereğli Belediyesi’ni dört dönem yöneten ve hatta dayısı da (Cumhuriyet öncesi ve sonrası) uzun süre (6 dönem) Ereğli Belediye Başkanlığı yapan Ruhi Cöbekoğlu'nun konuyla ilgili; 

Makarios’un Ereğli’ye gelip-gittiği bilgisini eniştem olan Fikri Oğuz bana söylerdi. Fikri Oğuz, Fethiye’de manganez işinde çalışmıştı ve zengin Rumları o iyi biliyordu. Rumlarla diyaloğu iyiydi. Bildiğimiz şey, bu yöreye Makarios gelip gitmiş. 

Bunu duyduk. Ailesi mi buradaydı, kendisi mi Ereğli Rumlarındandı net olarak bilgimiz yok. Zaten Cumhuriyetten önce Ereğli’de Rumlarla beraber yaşadığımız bir gerçek. Ereğli zenginleri hep Rumlardı, ticaret onların elindeydi” sözleri epey tartışılmıştı. 

Ereğli’ye çok büyük katkıları olan İbrahim İzmirlioğlu ile yapılmış olan bir görüşmede, bu konu da sorulmuş, İzmirlioğlu: “Evet önceki yıllarda Makarios hakkındaki bu bilgi-dedikodu çok duyuldu dillendirildi” diye yanıt vermişti. 

Karakavuz Köyü’nde ikamet eden Mehmet İlik ise "Rumlar, Makarios’un bu yöreden gittiğini senden benden iyi biliyorlar.. Makarios’un buradan (Ereğli ya da Karakavuz Köyünden) gittiği kesin.. Ben bu bilgiyi dayımdan duydum (’lı yıllarda) 

Dayım Makarios için ‘çok dik kafa bir çocuktu derdi.. Hatta bir gün radyodan Kıbrıs’ta Makarios’un yaptığı Türkleri öldürme eylemlerinin radyodan haberi veriliyorken, dayım “zaten bu adamlar buradan giderken onun hali belliydi, belliydi bu olacaklar” demişti..

Karakavuz Köyünden İhsani Kenanoğlu: “Bir gün Ereğli’de üç üniversiteli Rum turiste rast geldik. Çat pat İngilizcesi olan bir arkadaş vasıtasıyla onlarla iletişim kurduk. Niçin Ereğli’ye geldiklerini sorduk. ‘Makarios’un ve atalarımızın gittiği bu yöreye gezmeye geldik’ dediler.. 

Kara-kuz köyüne gideceğiz” dediler, ama mevsim kış’tı kar vardı köye gidemediler” dedi.. Köyün Rumlar dönemindeki adı Kara-kuz’muş.. Ormanlı Köyünden Bayram Çelebi: “Babam Hüseyin 60’lı yıllarda söylemişti, ne kadar doğru bilmiyorum ama Makarios’un babası gemiye bindirilme esnasında denize düşmüş (ölmüş) diye duyduk” diye  bilgi paylaşmıştı. (*)

Prof. Dr. Bahri ATA; Bursa Tirilye’de Taş Mektep olarak bilinen Rum Okulunda Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’un öğrenim gördüğüne dair yerel kaynaklarda bilgi bulunduğunu belirtti.

Türkçe adıyla Zeytinbağı yani İstanbul'dan sürgün edilen 3 papazdan aldığı, bir diğer rivayete göre de barbunya balığı anlamına gelen Trigliya-Tirilye’de doğan ve Yunanistan’da eğitim gördükten sonra Metropolit olarak Türkiye’ye dönen Chirisostomos tarafından yılları arasında yaptırılan Taş Mektep’te, Kıbrıslı Rum lider Başpiskopos Makarios’un eğitim gördüğü rivayet ediliyor.

Bu okulda müdür olarak görev yapan Hrisostomos (Chrysostomos Kalafatis) daha sonra İzmir metropolitanı olmuştu, ’de Yunan ordusuna yardım ve yataklık ettiği için linç edilerek öldürüldü. 

Kasabanın adı, 'de “Zeytinbağı” olarak değiştirildi.

'de tekrar Tirilye oldu. 13 Ekim ’te ‘Mübadele, İmar ve İskân Vekaleti’ kuruldu. Göçün hızlandırılması için çalışmalar yapıldı.

Gülcemal, Gülnihal, Giresun, Sakarya, Dumlupınar, Kızılırmak, Cumhuriyet, Kılkış, Kırzade, İnebolu, Bandırma, Gelibolu, Millet, Reşit Paşa, Akdeniz Ereğli ve Şam gibi vapurlar, Anadolu ve Yunanistan limanlarından karşılıklı olarak insan taşımaya başladılar. Tirilye’de yaşayan Rumlar, Kaptan Philip’in gemisiyle kasabayı terk etti.  

Rumların kasabadan ayrılmasından sonra bu Taş Mektep; Kazım Karabekir tarafından ’te şehit, öksüz, yetim çocukların okudukları ‘Dar ül Eytam Okulu'na tahsis edildi. 

Şimdi soru şu:

Resmi doğum tarihi 13 Ağustos olan Mihail Hristodulu Muskos yani namı diğer gara popaz Makaryos,Tirilye’deki Taş Mektep’de mübadeleden önce mi yoksa Kazım Karabekir tarafından  ’te şehit, öksüz, yetim çocukların okudukları ‘Dar ül Eytam Okulu'na tahsis edilmesinden sonra mı okudu?

İngilizler, Kıbrıslı Türkler arasında Mihail Hristodulu Muskos yani Makaryos’un Türk bir babanın yasak ilişki yaşadığı Rum bir kadından peydahladığıgayri meşru çocuğu olduğunu yaydılar. 

Hâlen bu söylenti  kabul görür. 

Resmi kayıtlarda Mihail Hristodulu Muskos III. Makarios…

13 Ağustos 'te Baf'ta yoksul bir çobanın oğlu olarak doğdu. 

Panayia Kilisesi'nde vaftiz edilirken kendisine verilen ad Mihail Hristodulu Muskos-misk-'du.. 

Kimi zaman Makarios'un çok güzel Türkçe konuştuğu, bunu İstanbul Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nda okuduğu sıralarda asla öğrenemeyeceği o nedenle Türkçe’yi çocukluğunda öğrenmiş olması gerektiği ileri sürüldü. 

Doğruydu. 

Baf’ta yaşayan Müslüman Türkler, gayrimüslimleri ayırmaz, komşularına kâh helva, kâh aşure yollarlar. Mihail, Türk çocukları ile büyür, birlikte kırlara çıkar, beraber çelik çomak oynarlar. 

Ailesi yağıyla zor kavrulan bir rençper olduğu için onu Çiko Manastırına verir, leylî (gececi) okuturlar.

Kıbrıs'ta, Atina Üniversitesi'nde, sonra da Boston Üniversitesi İlahiyat Okulu'nda öğrenim gördü. 

'da papazlığa atandı. 'de Kition (Larnaka) piskoposu, 18 Ekim 'de başpiskopos oldu.

Makaryos, Türk Bayrağını Kıbrıs'ta 82 yıl sonra dalgalandıran adam…

Ağustos gecesi Kıbrıs Cumhuriyeti bir devlet olarak resmi bir törenle kuruldu.

Anlaşmalar gereğince Türk ve Yunan askerlerine adada belli yerlerde garantör devlet olarak üs kurma hakkı verildi ve 16 Ağustos günü antlaşmalar gereğince adaya Yunan ve Türk askeri çıktı. Türk askeri Mağusa’dan karaya çıktı.

Ve böylece Osmanlı yönetiminin adanın İngilizler’e kiralanmasından 82 yıl sonra Kıbrıs’ta Türk bayrağı yeniden dalgalanmış oldu.

4 Aralık ’da acil durum ilan edildi ve 9 gün sonra Makarios, onu ENOSİS’e ihanetle suçlayan sağ kesim, Yunan ve Türk askerlerinin adada konuşlanması ve İngiliz üslerine karşı olan AKEL taraftarlarınca karşı çıkılmasına rağmen cumhurbaşkanı seçildi. 

Aynı gün, Kıbrıslı Türkler’in lideri Fazıl Küçük de muhalefet olmadan cumhurbaşkanı yardımcısı seçildi.

Kıbrıs’ın ilk Türk büyükelçisi Emin Dırvana itimatnamesini Cumhurbaşkanı Makarios’a sundu. “Makarios Türk Birliğini Ziyaret Etti”, Milliyet, , s.5;

Emekli kurmay albay olan Dırvana, 16 Ağustos ile 12 Eylül tarihleri arasında Kıbrıs’ta T.C. Büyükelçiliği görevini yaptı. 

Gara Popaz Makaryos, Türkiye'nin Kıbrıs davasına nasıl hizmet etti?

Makarios, başpiskopos olduktan sonra enosis hareketiyle özdeşleşmeye başladı. 

İngiliz hükümetinin Kıbrıs’a özerklik ya da Uluslar Topluluğu üyesi statüsü verilmesi yolundaki önerilerine olduğu kadar, Türkiye’nin, adayı taksim etme yolundaki isteklerine de karşı çıktı. 

ENOSİS’in gerçekleşmesi için kiliselerde bir imza kampanyası başlatmıştır. 

İmzaların yüksek oranda ENOSİS’in istenilmesi üzerine olunca Makarios bu imzaların sonuçlarını New York’taki BirleşmişMilletler’e götürmüş ve Kıbrıs’a tam bağımsızlık verilmesini istemiştir. Fakat İngilizler, bunun Kıbrıs’ın iç meselesi olduğunu ve BM’yi ilgilendirmediği şeklinde yanıt vermişlerdir.

Makaryos Anavatan Türkiye'de! 

Makarios’un Türkiye ziyareti Türkiye Cumhuriyeti’nin önceki yıllarda öne sürdüğü “taksim’’ politikasından vazgeçip Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını devam ettirmesi yönündeki tercihini ortaya koyması bakımından da önem taşıyordu.

İngilizci DP” iktidarı, askeri darbeyle yönetimden uzaklaştırılmış, Türk Devleti Kıbrıs meselesinde fabrika ayarlarına geri dönmüştü. 

Makarios, 4 gün süren Türkiye gezisini 22 Kasım tarihinde gerçekleştirdi. 

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in kendisine tahsis ettiği uçakla Ankara’ya hareket etmişti. 

Makarios’un içinde bulunduğu uçak, 22 Kasım günü Ankara Esenboğa Hava limanında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Başbakan İsmet İnönü, Bakanlar Kurulu ve Senato üyelerinin de bulunduğu geniş bir resmi heyet tarafından karşılandı.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın Türk topraklarına ayak basması münasebetiyle kendisi 21 top atımı ile selamlandı. 

Takdimi takiben tören kıtasının karşısına yerleştirilmiş olan platforma gelen iki devlet başkanı çalınan Türk Milli Marşı’nı dinledi. 

Cumhurbaşkanı Gürsel’in ardından bir konuşma yapan Makarios, iyi niyet dileklerinden sonra; “Kıbrıs halkı, Rum ve Türkler, şimdi ahenk içinde birlikte yaşamakta ve memleketlerinin kalkınması için çalışmaktadırlar. Yabancı idaresinden hürriyete kavuşturulan memleketleri, istikbalden gayet ümitli olarak terakki yolunda sebatla ilerlemektedir.” temennisinde bulundu. .

Kıbrıslı Rumlar, EOKA terör örgütünce ENOSİS’i gerçekleştirmek için adadaki İngiliz askeri hedeflerine yönelik terör eylemlerini kısa bir sonra Türkler’e uygulamaya başladı. 

Yüzlerce Kıbrıs Türkü’nü öldürdüler. 

Yunan ordusunun subay ve askeri sivil kıyafetleriyle geldikleri adada EOKA güçleriyle işbirliği yaptılar ve Kıbrıs Ortodoks Kilisesi başpiskoposu ve bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı asıl adı Mihail Hristodulu Muskos veya III. Makaryos’u darbeyle görevden uzaklaştırdılar.

Kıbrıs’taki olaylarıyla ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine yer alan bilgiye göre, Atina’da yönetimi ele geçiren cunta lideri Dimitrios Yuannides, kendisini ziyarete gelen ABD Büyükelçisi Tasca’ya, Türkiye hakkında "kendileri ile konuşmuyoruz ama Türkler beni rahatsız etmiyor. Ortak bir petrol şirketi kurup kárı Türklerle paylaşmakta hazırım" demişti. 

16 Temmuz’da Makarios bir İngiliz helikopteriyle İngilizler tarafından Malta adasına güvenliği için götürüldü. 

Kıbrıs’ta bir darbe yapıldığı haberi, Lefkoşa’da bulunan Türk Büyükelçiliği’nin gönderdiği şifreli mesajla 15 Temmuz sabahı Türk Dışişleri tarafından öğrenildi.  

Sonrası “Çırpınırdı Akdeniz!..

Rum Ortodoks Kilisesi, 3 Ağustos ’de kalp krizinden Lefkoşe’de ölen Başpiskopos III. Makarios’un, otopsi için çıkarılan ve mumyalanarak cam kutu içinde saklanan kalbini, "çürüdüğü" gerekçesiyle ölümünden 29 yıl sonra, Kasım ’da mezarına gömmüştü.

Muhammed Bak diyor ki; "-Merak ettiğim: Makaryosun Kıbrıs'ta işlemiş olduğu icraatların neticesinde, Türkiye'nin adaya müdahale edebilmesi için uluslararası hukuki zemini sağlaması Bilinçli mi! Makaryosun başka bir ağaçta yetişen Türk yaprağı mı?

.

Ömür Çelikdönmez, seafoodplus.info

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

(*) 1 Nisan   / seafoodplus.info

Makarios kimdir, ne zaman, nasıl &#;ld&#;? Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'un hayatı hakkında bilgiler

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 28,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Makarios'un hayatı Kıbrıs Zafere Doğru dizisi ile gündeme geldi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi amacıyla başlatılan Enosis hareketinin önderleri arasında yer alan Makarios, 'de Kition (Larnaka) piskoposu, 18 Ekim 'de başpiskopos oldu. Tarihi bilgilerde ise Makarios'un öldükten sonra kalbinin incelenmek için gömülmediği yer alıyor. Peki, Makarios kimdir, ne zaman, nasıl öldü? Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'un hayatı merak edilen hakkında bilgiler.

1/4Makarios kimdir, ne zaman, nasıl öldü Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makariosun hayatı hakkında bilgiler
2/4MAKARİOS KİMDİR
3/4Makarios kimdir, ne zaman, nasıl öldü Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makariosun hayatı hakkında bilgiler
4/4Makarios kimdir, ne zaman, nasıl öldü Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makariosun hayatı hakkında bilgiler

III. Makarios

Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanıdır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi amacıyla başlatılan Enosis hareketinin önderleri arasında yer aldı.

III. Makarios, 13 Ağustos tarihinde Panagia, Cyprus, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yoksul bir çobanın oğlu olarak doğmuştur. Asıl adı Mihail Hristodulu Muskos’dur. Kıbrıs'taki eğitimlerini Troodos dağındaki Kirkos Manastırında Ortodoks papazlarının gözetiminde tamamladıktan sonra, Lefkoşa’daki Ankripion Cimnasyumu’nda burslu olarak okudu. Yunanistan’a gidip Atina Üniversitesi'nde İlahiyat Fakültesi’nde ve ardından ABD’ye gidip Boston Üniversitesi İlahiyat Okulu'nda öğrenim gördü.

yılında Kıbrıs’da papaz olarak görevine başladı. Rumca kutsal anlamına gelen Makarios adını aldı. yılında Larnaka şehrinin piskoposu oldu. Makarios, dinsel görevlerinden çok politika ile ilgilenmeye başladı. yılında Atina’ya ziyaret ederek Yunanistan Kralı ve Başbakanı ile görüştü. Kıbrıs sorununu ilk kez bu görüşmelerde ortaya attı.

Makarios 18 Ekim tarihinde Kıbrıs başpiskoposu oldu. yılında yapılan plebisitten sonra, Rum Toplumu, Makarios’u Başpiskoposluğa seçti. yılında Birleşmiş Milletler toplantılarını izlemek üzere New York’a giden Makarios, yaptığı temaslar sonucunda Jersey ve Detroit şehirlerinde “Kıbrıs İçin Adalet” isimli bir örgüt kurmayı başardı. Televizyonda konuşmalar yaptı. Başkan Dwight David Eisenhower ile görüştü.

Osmanlı egemenliği döneminde Rum Ortodoks topluluğunun yöneticisi sıfatını taşıyan Kıbrıs başpiskoposları, düzenin sağlanmasından ve halkın sorunlarının giderilmesinden sorumlu kişiler olarak önemli siyasi roller üstlenmişlerdi.

Makarios başpiskopos olduktan sonra enosis hareketiyle özdeşleşmeye başladı.

yılında, İngilizlere karşı bayrak açtı ve Kıbrıs’a Self Determinasyon hakkı verilmesi için faaliyete geçti. Bu konuda bir seri temaslar yaptı. Atina ve New York’u ziyaret etti. Şubat 'te Yunan başbakanı Aleksandros Papagos ile görüşerek enosis için Yunanistan'ın desteğini sağladı. Kısa bir süre sonra Albay Yeoryos Grivas'ın EOKA'yı (Kıbrıslı Savaşçılar Milli Organizasyonu) kurarak başlattığı silahlı eylemleri perde arkasından yönetmekle suçlandı.

Bu çalışmalardan son derece rahatsız olan İngiltere’nin Kıbrıs Valisi Mareşal Sir John Harding, Makarios’u ayaklanma kışkırtıcılığıyla suçlanarak tutuklandı ve Seyşel Adaları'na sürgüne gönderdi. İşte Harding’in bu tutumu Kıbrıs Rumlarında, Makarios efsanesinin doğmasına yol açtı.

Ardından EOKA'nın silahlı eylemleri hızla tırmandı. Adaya dönmesine izin verilen Makarios Şubat 'da enosis isteğinden vazgeçerek uzlaşmaya yanaştı. Sonuçta 13 Aralık 'da bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına getirildi. Yardımcılığına ise Türk toplumundan Fazıl Küçük getirildi.

Makarios sürgün dönüşü, ödülünü 16 Ağustos tarihinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başına geçmekle aldı. ’da Türk-Rum anlaşması ile yeni kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçildi.

ve yıllarında, Grivas ve Yorgacis ile işbirliği yaparak, toplu katliam yapılmasına sebep oldu. olaylarından sonra cunta ile arası açılan ve kendisini Kıbrıs’ın yanı sıra Yunanistan’ın da kurtarıcısı olarak görmeye başlayan Makarios, Nikos Sampson’un Temmuz’unda yaptığı darbeden de kurtulmasını bildi.

Temmuz 'te Kıbrıs Rum Milli Muhafız Birliği'ne bağlı birlikler, enosis'i gerçekleştirmek amacıyla Yunanistan'daki cunta yönetiminin planladığı bir darbe düzenledi. Makarios Malta'ya, ardından Londra'ya kaçtı. Darbeden birkaç gün sonra, Birleşmiş Milletler genel kurulunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs'taki darbeyi, Yunan cuntasının yaptığını, garantör ülkeler olan, Türkiye ve İngiltere'nin adaya müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Kıbrıs'a 20 Temmuz, tarihinde askeri bir müdahalede bulunarak adanın kuzeyinde ayrı bir Türk devletinin kurulmasını sağladı. Makarios, Yunanistan'daki askeri cuntanın düşmesinden sonra Aralık 'te Kıbrıs'a döndü.

Bir süre Kıbrıs dışında yaşadıktan sonra İngilizler’in yardımı ile yeniden Kıbrıs’a döndü.

Şubat 'de ikinci bir dönem için yeniden cumhurbaşkanı seçildi. 'te tek aday olarak üçüncü kez cumhurbaşkanlığına seçildi.

III. Makarios, 16 Ağustos – 15 Temmuz tarihleri arasında ilk cumhurbaşkanlığı görevini yaptı. İkinci olarak da 7 Aralık – 3 Ağustos tarihleri arasında ölene kadar aynı görevine devam etti.

III. Makarios, 3 Ağustos tarihinde Lefkoşa, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 64 yaşında kalp krizi sonucu ölmüştür.

Kaynak:seafoodplus.info

Makarios nasıl ve ne zaman öldü? Makarios kimdir, nerelidir? İşte tarihteki önemi

Gerçek ad&#; Mihail Hristodulu Muskos olan Makarios, K&#;br&#;s Cumhuriyeti'nin ilk cumhurba&#;kanl&#;&#;&#;n&#; yapt&#;. &#;kinci Dünya Sava&#;&#;n&#;n ard&#;ndan K&#;br&#;s'&#;n Yunanistan ile birle&#;mesi hedefiyle ba&#;lat&#;lan Enosis hareketinin önderleri aras&#;nda yer alan Makarios, bu hedefiyle ilgili birçok ad&#;m att&#;.

MAKAR&#;OS K&#;MD&#;R?&#;&#;

“Mihail Hristodulu Muskos” yani Makarios, ’te Baf’ta bir çiftçi ailesinin çocu&#;u olarak do&#;du. 13 ya&#;&#;ndayken Çiko Manast&#;r&#;’na girerek ilk ö&#;renimini burada Ortodoks papazlar&#;n&#;n gözetiminde alan Makarios, sonra da Lefko&#;a’daki Ankripion Cimnasyumu’nda burslu olarak okudu.

Buray&#; bitirmesinin ard&#;ndan Atina &#;lahiyat Fakültesi’nden mezun olan Makarios, ’da burslu olarak Boston &#;lahiyat Fakültesi’nde de bir süre e&#;itim gördü. ’de Boston’da yer ald&#;&#;&#; esnada Kitium Metropolitli&#;i’ne seçilen Makarios, Kitium Metropolitli&#;i görevine ba&#;lamak üzere K&#;br&#;s’a geri geldi.

Geli&#;inden sonra kendisini dinsel görevlerin yerine politikac&#;larla yak&#;nla&#;an Makarios, ’da Atina’ya ziyaret ederek Yunanistan Kral&#; ve Ba&#;bakan&#; ile görü&#;tü. K&#;br&#;s sorununu ilk defa bu görü&#;melerde ortaya atan Makarios, ’de yap&#;lan plebisitten sonra, Rum Toplumu, Makarios’u Ba&#;piskoposlu&#;a seçti.

’de Birle&#;mi&#; Milletler toplant&#;lar&#;n&#; takip etmek üzere New York’a giden Makarios, yapt&#;&#;&#; temaslar&#;n ard&#;ndan Detroit ve Jersey kentlerinde “K&#;br&#;s &#;çin Adalet” ad&#;nda bir örgüt kurdu. Televizyonda konu&#;malar yapan Makarios, Ba&#;kan Eisenhower ile görü&#;tü. Bu çabalar&#;n&#;n ard&#;ndan, Detroit ve Jersey kentlerinin fahri hem&#;ehrisi seçildi.

’te &#;ngilizlere kar&#;&#; bayrak açan Makarios, K&#;br&#;s’a Self Determinasyon hakk&#; verilmesi için faaliyete geçti. Bu konu ile ilgili bir seri temaslar yapan Makarios, New York ve Atina’y&#; ziyaret etti. Bu çal&#;&#;malar&#;n ard&#;ndan son derece rahats&#;z olan &#;ngiltere’nin K&#;br&#;s Valisi Mare&#;al Sir John Harding taraf&#;ndan Sychelles adalar&#;na sürülen Makarios, sürgünle birlikte K&#;br&#;s Rumlar&#;nda efsane olarak an&#;ld&#;.

Sürgün dönü&#;ü, ödülünü y&#;l&#;nda kurulan K&#;br&#;s Cumhuriyeti’nin ba&#;&#;na geçmekle alan Makarios, ve y&#;llar&#; aras&#;nda, Yorgacis ve Grivas’la i&#;birli&#;i yaparak, toplu katliam yap&#;lmas&#;na neden oldu. ’deki olaylar&#;n ard&#;ndan cunta ile aras&#; aç&#;lan ve kendisini K&#;br&#;s’&#;n d&#;&#;&#;nda Yunanistan’&#;n da kurtar&#;c&#;s&#; olarak görmeye ba&#;layan Makarios, Nikos Sampson’un ’te yapt&#;&#;&#; darbeden de kurtulmas&#;n&#; bildi.

MAKAR&#;OS NASIL ÖLDÜ?

K&#;sa bir süre K&#;br&#;s d&#;&#;&#;nda ya&#;ad&#;ktan sonra &#;ngilizler’in yard&#;m&#;yla tekrardan K&#;br&#;s’a dönen Makarios, ’de bir kalp krizinin ard&#;ndan Lefko&#;a’da hayat&#;n&#; kaybetti.

MAKAR&#;OS’UN TAR&#;HTEK&#; ÖNEM&#;

Osmanl&#; egemenli&#;i döneminde Rum Ortodoks toplulu&#;unun yöneticisi olan K&#;br&#;s ba&#;piskoposlar&#;, halk&#;n sorunlar&#;n&#;n giderilmesinden ve düzenin sa&#;lanmas&#;ndan sorumlu ki&#;iler olarak önemli siyasi roller üstlendi.

Makarios, ba&#;piskopos olmas&#;n&#;n ard&#;ndan enosis hareketiyle özde&#;le&#;meye ba&#;lad&#;. &#;ngiliz hükümetinin K&#;br&#;s'a özerklik veya Uluslar Toplulu&#;u üyesi statüsü verilmesi yolundaki önerilerine oldu&#;u kadar, Türkiye'nin aday&#; taksim etme yolundaki isteklerine de kar&#;&#; ç&#;kt&#;.

tarihinde Yunan ba&#;bakan&#; Aleksandros Papagos ile görü&#;erek enosis için Yunanistan'&#;n deste&#;ini a&#;an Makarios, k&#;sa bir süre sonra Albay Georgios Grivas'&#;n EOKA'y&#; (K&#;br&#;sl&#; Sava&#;ç&#;lar Milli Organizasyonu) kurarak ba&#;latt&#;&#;&#; silahl&#; eylemleri perde arkas&#;ndan yönetmekle suçland&#;, siyasi pazarl&#;&#;&#; da devam ettirerek y&#;llar&#; aras&#;nda &#;ngiliz valiyle bir dizi görü&#;meler yapt&#;.

Makarios nas&#;l ve ne zaman o&#;ldu&#;? Makarios kimdir, nerelidir? I&#;s&#;te tarihteki o&#;nemi

Bu görü&#;melerden sonuç al&#;nmamas&#;n&#;n ard&#;ndan Mart tarihinde ayaklanma k&#;&#;k&#;rt&#;c&#;l&#;&#;&#;yla suçlanarak tutuklanan Makarios, Sey&#;el Adalar&#;'na sürgüne gönderildi. Arkas&#;ndan EOKA'n&#;n silahl&#; eylemleri h&#;zla t&#;rmand&#;. Adaya dönmesine izin verilen Makarios, tarihinde enosis talebinden vazgeçerek uzla&#;mak istedi&#;ini söyledi. Sonuç olarak 13 Aral&#;k tarihinde ba&#;&#;ms&#;z K&#;br&#;s Cumhuriyeti'nin Cumhurba&#;kan&#; oldu. Yard&#;mc&#;l&#;&#;&#;na da Türk toplumundan Faz&#;l Küçük getirildi.

Makarios anayasan&#;n de&#;i&#;tirilmesini istedi. Aral&#;k tarihinde ba&#;layan Türklere yönelik sald&#;r&#;lar, iki toplum aras&#;ndaki çat&#;&#;malar ve Türkiye ile Yunanistan’n&#;n müdahaleleri, Makarios yönetimini büyük güçlüklerle kar&#;&#;la&#;t&#;rd&#;.

&#;lk ba&#;ta yaln&#;zca Rum ç&#;karlar&#;n&#; savunan Makarios, sonra hedefinin iki toplumu bütünle&#;tirmek oldu&#;unu iddia etti. Aral&#;k tarihinde Türk toplumunun merkezi yönetimin yetkisi d&#;&#;&#;nda kalan i&#;leri yürütmek için olu&#;turdu&#;u K&#;br&#;s Türk Geçici Yönetimi'yle görü&#;mek zorunda kalan Makarios, toplumlar aras&#; anla&#;mazl&#;klar devam ederken, &#;ubat tarihinde 2. bir dönem için tekrardan cumhurba&#;kan&#; seçildi. Anla&#;mazl&#;klara son vermek ad&#;na ba&#;layan toplumlar aras&#; görü&#;meler iki toplumun ayr&#; yetkileri konusunda ç&#;kmaza girdi. ve tarihinde K&#;br&#;s'&#;n öbür piskoposlar&#; taraf&#;ndan istifaya ça&#;r&#;ld&#;. Ancak tarihinde tek aday olarak 3. kez cumhurba&#;kanl&#;&#;&#;na seçildi.

Temmuz tarihinde K&#;br&#;s Rum Milli Muhaf&#;z Birli&#;i'ne ba&#;l&#; birlikler, enosis'i gerçekle&#;tirmek için Yunanistan'daki cunta yönetiminin planlad&#;&#;&#; bir darbe düzenledi. Makarios Malta'ya, arkas&#;ndan Londra'ya kaçt&#;. Darbeden birkaç gün sonra, BM genel kurulunda yapt&#;&#;&#; konu&#;mada, K&#;br&#;s'taki darbeyi, Yunan cuntas&#;n&#;n yapt&#;&#;&#;n&#;, garantör ülkeler olan, &#;ngiltere ve Türkiye’nin adaya müdahale etmesi gerekti&#;ini söyledi.

Türkiye, K&#;br&#;s'a askerî bir müdahalede bulunarak adan&#;n kuzeyinde ayr&#; bir Türk devletinin kurulmas&#;n&#; sa&#;lad&#;. Yunanistan'daki askeri cuntan&#;n dü&#;mesinden sonra Aral&#;k tarihinde K&#;br&#;s'a dönen Makarios, adan&#;n bölünmesine yönelik çabalardan sonuç alamad&#;.

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir