Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
eve'a dair bütün örnekleri gör
Örneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.
İngilizce dilinden Türkçe diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlüseafoodplus.info Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.
Sitenize ya da blogunuza İngilizce Türkçe çeviri ekleyin:
l
Eve ne demek? İngilizce bir kelime olan Eve Türkçede; İsim olarak kullanıldığında; Havva anlamına gelmektedir. Eve kelimesinin kelimesinin ayrıntılı anlamı için Türk dil kurumu TDK sözlükten yararlanarak oluşturulmuş içeriğine ulaşmak için
Arama Motorunu kullanarak Eve bağlantısından ulaşabilirsiniz Eve kelimesi ile bağlı ifadeler even: f. düzlemek, düzleştirmek, eşit olarak bölüştürmek, düzleşmek, düz olmak s. düz, çift, eşit, tam, başabaş, fit olmuş, düzenli, dengeli, sakin, çift (sayı) zf. bile, dahi, hatta, üstelik, tam even better: daha da iyi, hattâ daha iyisi even handed: objektif, tarafsız, adil even if: bile, olsa bile even number: çift sayı even out: f. eşit olarak bölüştürmek, düzleşmek, düz olmak, eşitlenmek, bir olmak even parity: çift parite even so: olsa bile, yine de, buna rağmen even tempered: sakin, dengeli, soğukkanlı even then: zf. o zaman bile, buna rağmen, olsa bile even though: olsa bile even up: f. eşitlemek, denklemek even up on: alacağı vereceği kalmamak, fit olmak even when: -de dahi evenhanded: s. tarafsız, yansız. even-handed: s. objektif, tarafsız, adil evening: i. akşam, suare, son evreler, son bölüm evening bag: gece çantası evening dress: gece elbisesi, smokin, frak evening primrose: esekotu