evleneceğimiz kişiyi nasıl anlarız / Hayatınızdaki kişinin doğru insan olduğunun 17 göstergesi

Evleneceğimiz Kişiyi Nasıl Anlarız

evleneceğimiz kişiyi nasıl anlarız

Eş Se&#;iminde Yapılan Yanlışlar

Kişilerin iyi bir evlilik ilişkisine sahip olmaları için karşılıklı çaba sarf etmeleri gerekir. Doğrusu evliliğin kader çizgisini çeken şey de eşlerin karşılıklı çaba göstermeleridir. Evlilik öncesinde çoğu kişi duygularının güdümünde hareket eder. Açıkçası burada bir sevgi ve duygu köprüsünün olması çok istendik bir durumdur. Ancak kişilerin aşık olma döneminde duyguları ile hareket ederken karşıdaki kişiyi yanlış değerlendirme olasılığı çok yüksektir.

Toplumda eş adaylarının flört etmeleri gerekir gibi genel bir kabul olsa da flört döneminde bazı eş adayları bazı yönlerini gizleyebiliyorlar. Bu dönemde eş adayları duygusal nedenlerle birbirlerine objektif bakamazlar. Dolayısı ile flört dönemi gerçek manada adayların birbirini tanımasını garantilemez. Evlilik terapilerinde tarafların birbirlerini bağımsız ve tarafsız gözleyemediği ya da bazı şeyleri birbirinden gizleyebildiklerini, birbirlerine nesnel yaklaşmadıklarını gözlemlemekteyiz.Eş Seçiminde Yapılan YanlışlarBirinci planda ortak yönleriniz olsun

Eş seçiminde önemli yanlışlıklardan biri de karar verirken sevginin birinci plana alınmasıdır. Oysa evlilik kararı verirken birinci plana alınması gereken şey evlenecek kişilerin ortak yönlerinin, değerlerinin olup olmadığıdır. Hayat felsefesinin azami noktalarda uyuşup uyuşmadığıdır. Kişi benim gerçek önceliklerim neler diyebilmeli ve eş adayının gerçek öncelikleri ile karşılaştırarak bu gibi konularda farkındalık geliştirmelidir.

Nişanlılık sürecinde çiftler birbirlerini daha iyi tanır

Evlilik öncesi dönemde kişiler baştan aşkı yakalamış olabilirler. Ancak bu aşkın iyi bir ilişki ile korunup kollanmaması durumunda kısa zamanda yok olacağını kafalarının arka planında tutmalıdırlar. Çünkü iyi bir evlilik ilişkisi ancak emekle gün be gün ve saat be saat inşa edilebilen bir şeydir. Evlilik döneminde nişanlılık sürecine dikkat edilmelidir. Bu dönem evlilik ilişkisi için olumlu veya olumsuz sinyallerin verildiği dönemdir. Evlilik öncesi dönemde nişanlılık süreci en çekici en hoş dönemlerden biridir. Çünkü insanın kendisini düşünen birisinin olması çok hoş bir duygudur. Diğer taraftan evlilik hazırlıklarının oluşturduğu stres ve birbirlerini daha iyi tanımaya başlamaları ile aynı zamanda bazı problemlerinde yaşandığı bir dönemdir. Evlilikte ortaya çıkma ihtimali olan olası problemlerden bazıları ama asla hepsi değil bu dönemde baş gösterebilir. Ve bu aslında çiftin problemleri birlikte aşıp aşamayacakları konusunda veri veren yaşantısal bir deneyimdir.Eş Seçiminde Yapılan YanlışlarÇift nişanlılık döneminde yoğun problemler yaşaması ve bunların aralarında halledilememesi durumunda bu problemlerin evliliğe taşınarak evlilik ilişkisini zehirleme olasılığı her zaman vardır. Ama en çokta çiftlerden biri için problematik bir durum diğeri için değilse ve kişi tek başına bunu içinde yaşıyorsa. İkili aşk ilişkilerinin tölerans aşamasında kişilerin en çok yaptıkları yanlışlardan biri partnerinin hoşuna gitmeyen taraflarını görmezden gelip evlenince değişir ya da ben onu değiştiririm şimdi karşı çıkarsam ilişkimi kaybederim düşüncesidir. Diğer taraftan da çiftler ilişkinin kuruluşu, nişanlılık aşamasında birbirlerini tanırken ortaya çıkacak farklılıkları büyütme eğilimine de kapılabilirler.

Zıt görüşler ilişki de zenginliktir

Partnerlerin yüzde yüz uyumlu olmasını beklemek iki insan arasındaki ilişki gerçekliğine uymaz. Taraflar arasında bazı konularda farklı hatta zıt görüşlerin olması kaçınılmaz ve doğaldır. Hatta bir zenginliktir. Her iki partner farklı bireyler olarak birbirlerinin farklı iç dünyalarının olduğunu kabullenmeli ve birbirlerinin iç dünyalarına kabul ve saygı ile yaklaşmalıdır. Aynı şeyleri yapmaktan hoşlanma, olaylar karşısında benzer tepkiler gösterme eğilimi sıklıkla beklenir ve istenir. Ancak bu partnerin özel dünyasını yok saymaya farklılıkları görmezden gelmeye neden olursa farklılıklar ortak noktalar için feda edilir. Bu da beraberinde aşırı kontrolü, en kötüsü de kişinin bireyselliğinin sönümlenmesine ve ilişkide içtenliğin ölmesine neden olur. Çünkü kişiyi var eden şey kendine has iç özellikleridir. Yani evleneceğim kişinin her şeyi benim gibi olmalı yanılgısına düşülmemelidir.Eş Seçiminde Yapılan YanlışlarEvlilik öncesi her ilişki bir tarafıyla bütün dış etkilere açık, kendi içinde zayıf bir dönemi yaşar. Henüz kök salmadığı için iklim şartlarının her türlü zararlı etkisine açıktır. Diğer taraftan evlenecek kişiler olmaz, vaz geçerim, boşanırım düşüncesi ile yola çıkmamalıdır. Evlilik yetişkin yaşamına bir yolculuktur. Tereddütlü yolculuğa çıkılmaması tercih ve tavsiye edilir.

False

Evlilik kader midir? Kaderimizde kim varsa onunla mı evlenmek zorundayız?

Değerli kardeşimiz,

Kader, Allah’ın ilminin bir unvanıdır. Evliliğin kader olmaması için, Allah’ın evlenen o iki kişiden habersiz olması gerekir. Bu ise ilmi her şeyi, her mekânı ve her zamanı kuşatan Allah hakkında düşünülemez. O hâlde sorumuzun cevabı, “Evlenmek elbette kaderdir.” olacaktır. Ancak burada iki farklı durum söz konusu olabilir:

1. Allah, ezelî ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüz-i iradelerini kullanarak birbirleriyle evlenmek isteyeceklerini bilmiş ve zamanı geldiğinde onların bu arzularını külli iradesiyle yaratacak olduğundan dolayı, ezelde kader defterlerine birbirleriyle evleneceklerini yazmıştır. “İlim maluma tabidir.” kaidesiyle bu yazı onların arzu ve iradelerine tabidir. Yani kader defterinde şunlar birbiriyle evlensin değil, şunlar birbiriyle evlenecek diye yazılmıştır. Elbette böyle bir yazı insanı zorlayıcı değildir.

2. Bazen de ya bir şükür ya da sabırla imtihan olmaları için, kulun cüz-i iradesi karışmaksızın Allah iki kişiyi karşılaştırır ve onları birbirleriyle evlendirir. Eğer bu evlilik güzel bir evlilik olmuşsa bu, kadın ve erkekten şükrün istenildiği bir nimettir. Eğer bu evlilik kötü bir evlilik olmuşsa bu evlilik, sabrın istendiği bir imtihan olur. Erkek kadınla, kadında erkek ile imtihan edilir. Demek ki, yapılan bütün evliliklerde kulların cüz-i iradeleri esas alınmamaktadır. Başka bir ifadeyle, ihtiyâri fiillerden olan evlilik, bazen ıztırâri fiiller gibi kulun müdahalesi ve seçmesi olmaksızın meydana gelir. O hâlde şu hükümleri birer kaide olarak bilmeliyiz.

- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmezse, o fiil vücuda gelmez ve meydana çıkmaz. Eğer vücuda gelmeyen bu arzu, bir hayır ise kul niyetinin mükâfatını görür.

- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, Allah da onun olmasını murad ederse, o fiil vücuda gelir ve yaratılır. Bu fiilin yaratılmasına kulun cüz-i iradesi sebep olduğundan dolayı, kul bu fiilinden mesuldür. Hayırlı bir iş ise mükâfat, kötü bir iş ise ceza görür.

- Kulun hiçbir müdahalesi olmaksızın, sırf Allah’ın dilemesiyle yaratılan fiiller: Bu tür fiillerde kulun cüz-i iradesi işe karışmaz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi şükürle veya sabırla imtihan olmaları için Allah onu icad eder.

İşte evlilik bazen ikinci gruba giren bir fiildir. Kulların cüz-i iradelerini kullanmaları neticesinde Allah istediklerini yaratır. Bazen ise üçüncü gruba giren bir fiil olur. Allah kullarının iradelerini karıştırmaksızın onları birbirleriyle evlendirir. Ancak her iki durumda da evlilik kaderdir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Kader konusunda detaylı bilgi verir misiniz? Evlilikte külli irade mi yoksa cüzi irade mi var?

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

İsalamda flört yasak peki evleneceğimiz kişiyi nasıl tanıyacağız ?

İsalamda flört yasak peki evleneceğimiz kişiyi nasıl tanıyacağız ?

Kayıtsız Üye
tama m flört kötü ve olmamalı&#; peki bu işin oluru nedir? şehir de yaşam tamamen farklı&#;. hadi gördük beğendik napcaz hemen görücü mü gönderecez&#; yani demek istediğim 1 milyonluk bir şehirde bir kişiyi nasıl seçcez o zaman &#; eskiden insanlar köyde yaşıyodu ve herkes kapı komşusuydu yani azçok birbirini tanıyodu&#;. günümüzde bu tanıma işi nasıl olcak peki&#;. gerçekten başta dediğim gibi herkes işin olmazını söylüyor oluru nasıldır hiç kimse bunu söylemiyor&#;. selam ve dua ile&#;


Cevap: İsalamda flört yasak peki evleneceğimiz kişiyi nasıl tanıyacağız ?

Desert Rose
Flört yarardan ziyade zarar veriyor

Kadın-erkek arasındaki duygusal ilişkiye flört deniyor. Batı toplumlarına baktığımızda önceleri flört, gençlerin duygusal açıdan olgunlaşmalarını, çeşitli komplekslerinden kurtulmalarını, cinsellik konusunda bilgilenmelerini, eşlerin evlilik öncesinde birbirlerini tanıyarak bilinçli bir beraberlik oluşturmalarını sağlayacak bir tecrübe ve eğitim biçimi olarak kabul edilmiş ve hoş görülmüştü.

Fakat duygusal ilişkiler, kendisine ilişkin bütün düşünce ve varsayımların iflasını ilan edercesine büyük bir hızla fiziksel ilişkiye dönüşerek gündemden düştü. Batılı toplumlar günümüzde bir yandan bir süre önce son derece masumane ilişkiler olarak baktığı flört olayının önüne yığdığı toplumsal sorunlarla boğuşurken, bir yandan da artık duygusal ilişkinin yerini alan cinsel özgürlük gibi kavram ve olguları tartışmaya başladı.

Günümüzde flört, yani evlilik öncesi gençlerin birbirlerini tanıma ve tanışma bahanesi ile belli süre beraber olması yaygınlaştı. Dinimizde yeri olmamasına rağmen İslamî duyarlılığı olan insanlar arasında bile görülebiliyor artık. Burada hemen şunu söyleyelim ki, Gençler önceden görüşür ve flört ederse, birbirini yakından tanıma imkânları olur. Eğer huyları, anlayışları farklı ise, evlenmeden önce daha işin başındayken, işi bitirmiş olurlar iddiası da çok yanlış.

Tecrübeler hiç de böyle olmadığını gösteriyor. Günümüzde en çok boşanma, flörtsüz evliliğin yapılmadığı Batı ülkelerinde olmaktadır. İki taraf da, tanışma devresinde, birbirlerine hoş görünmek için beraber bulundukları zamanlarda, gayet toleranslı davranıp, kötü huylarını birbirlerine hissettirmemeye çalışır, birbirlerini yanıltırlar. Ancak evlendikten sonra anlaşılır gerçek durum&#; Fakat iş işten geçmiş olur.

Bunun için, evlenilecek kimselerin gerçek hâlleri, evlenilmeden önce öğrenilmelidir. Bu da ancak tecrübeli kimselerin araştırmasıyla, o kimselerin evveliyatını iyi bilen, güvenilir kimselere sormakla olur.

Ayrıca, bekârken çok kimseyle görüşen, çok kimseyle eğlenen erkek ve kızda, evlendikten sonra da çok kimseyle görüşme arzusu devam eder. Bir kişiye bağlı kalmak, zamanla onu sıkmaya başlar; değişiklik arayışına girer. Bunun sonucunda da, her gün gazetelerde boy boy resimlerini gördüğümüz aldatmalar, kavga gürültüler ve cinayetler meydana gelir. Bir anlık gaflet, değişiklik arzusu, kişilerin hem dünya, hem de ahiretlerini karartır. Aman dikkat!

Bunlar belki manasız gelir çok gence. Çünkü gönlünü kaptırana verilecek nasihat, ona deli saçması gibi gelir. Onun için Peygamber Efendimiz, Sevgi, insanı sağır ve kör eder (Keşfü&#;l-Hafa, 2/) buyurmuştur.

Sağıra ne anlatsanız duymaz. Görmeyen bir kimse, ne yapsanız görmez. Bu bakımdan ileri görüşlü, tecrübeli ana-babanın, akrabanın ve iyi arkadaşların tavsiyelerine kulak vermeli. Ana-baba, oğlunun veya kızının evleneceği kişiye, evlâtlarının gözü ile bakmaz. Acı tecrübelerin verdiği dersle bakar. Ana baba sadece görünüşe değil, perdenin arkasına da bakar. Çünkü gerçeği görmeye mâni olur perde&#;

Flörtsüz evlilik olmaz mı?

Flört dönemi, gerçek beraberliği çoğu zaman aksettirmez. Eğer flört, gerçek hayatın aynısı olarak yaşanabilse, belki evliliğin nasıl gideceğine dair ipuçları verebilir, ama bunun da başka bedelleri vardır malûm. Bildiğimiz anlamdaki flört, yani arada sırada görüşüp gezmek, sohbet etmek ise, aslında gerçek hayatta olunandan farklı bir kişiliğin sergilendiği bir dönemdir.

Örneğin kişi günün yirmi üç saati tek başına, sessiz ve sakin bir hayat sürüyor, biriken sohbet ve gezme ihtiyacını günde bir saatlik buluşmalara saklıyorsa, o bir saatte çok konuşkan, canlı, eğlendirici biri gibi davranabilir. Ve çıktığı kişi de canlı, atak, sosyal insanlardan hoşlanıyorsa onun gözüne hoş görünebilir.

Ama iş evliliğe gelince, o hareketli görünen kişinin günde ancak bir saat gezmeye ve sohbete tahammül edebildiği, aslında çok durgun ve sakin bir hayatı sevdiği açığa çıkar ve sürtüşmeler başlar.

Ben üç-dört yıl flört edip birbiriyle çok iyi anlaşan, ama evlenince birkaç ayda hayal kırıklığı yaşayan nice insanlar gördüm. Evlilik hayatı başlayınca Reklamları izlediniz, şimdi haberler anonsu yapılmış gibi olur.

Peki, flört bile olmadan evlenilecek kişi nasıl seçilebilir? diyebilirsiniz. Aslına bakarsanız bir insanın, karşısındaki kişiyi tanıması o kadar da uzun bir zaman gerektirmez. Yapılan araştırmalar özellikle kadınların, karşılaştıkları kişiyi ilk üç dakika içinde değerlendirip kategorize edebildiğini göstermiştir.

Dikkatli bir insan için yüz hatları, mimikler, ses tonu, konuşma biçimi, hatta kullanılan kelimeler bile kişiliğe dair önemli işaretler taşır. Ve özellikle hanımlar bu tip işaretleri çok iyi değerlendirirler.

Mesela karşınızdaki kişiye Hava bu gün ne güzel, değil mi? diye sordunuz diyelim. Hepsinden de ayrı bir kişilik yapısına işaret eden çeşit çeşit cevaplar alabilirsiniz.

– Gerçekten harika bir hava var, insanın içi coşkuyla doluyor. (Canlı, iyimser.)
– Böyle havaları çok mu seversin? (Karşısındakiyle ilgilenen.)
– Hı hı. (Kontrollü ve ketum.)
– Haklısın, çok güzel, değil mi? (Uyumlu, paylaşımcı.)
– Esas üç gün önce çok daha güzeldi. (Geçmişte yaşayan.)
– Yaa, bu güzel havada eve tıkıldık işte. (Şikâyetçi, karamsar.)

Bakın, bir tek cümleden ne kadar çok ipucu çıkartabiliyorsunuz. Yeter ki ona iyi bakın, dikkatli dinleyin ve ipuçlarını değerlendirin. (Dr. Yusuf Karaçay)

Flörtün zararları nelerdir?

Flörtün pek çok sakıncası vardır: Flörtte bir tuzak vardır. Flörtte çok defa, kız, erkek tarafından kandırıldıktan sonra terk edilir. Tabi tam tersi olduğu durumlar da olabilir.

Flört, gençlerde gafilce tecrübelere yol açar. Bu tecrübelerin çoğu, kötü şekilde sonuçlanır. Tecrübe için insan, cebine barut koyup kendini tehlikeye atmaz. Ateşle barut bir arada durmaz. Yılan acaba nasıl sokar diye yılanla oynanmaz.

Flört, akıl mantık hislerini alt üst eder. Flörte alışan, sık sık arkadaş değiştirir. Kızı kandırıp terk eden erkek hain, kandırılan kız da maskara durumuna düşer. Flörtte çok defa, iffet elden gider. Namuslu Müslüman bir kız için bundan büyük felaket olamaz. Flört, pek çok genci serseri, müsrif ve perişan eder. Gençler arasında aşağılık kompleksi, kıskançlık, kin, nefret, karamsarlık ve çeşitli ruhî bunalımlar doğurur.

Flört arzusu, tenhada buluşmaya davet eder. Sonunda, birçok gencin başı belaya girer. Sonrasında ise pişmanlıklar ve acılar yaşanır.

ABD&#;deki Pennsylvania Üniversitesi&#;nde yapılan bir araştırmada, ile yılları arasında evlenen kişiye evliliklerindeki deneyimleri sorulmuş.

Bilim adamı Claire Kamp-Dush, evlenmeden önce aynı evi paylaşan çiftlerin, diğer çiftlere göre daha mutsuz olduklarını söylediklerini ve boşanma oranlarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Çiftlerin birlikte yaşamaya karar verirken, muhtemel bir ayrılığın daha kolay olacağı düşüncesiyle yeterince ince eleyip sık dokumadığını belirterek, evlilik kararında da genelde birlikteyken harcanan emek ve çocukların etkili olduğunu söylüyor.

Sadece kendi zevkini önemseyen genç bir erkek, kokladığı çiçekten hemen doyar, sonra başka bir renk, başka bir çiçek arar. Artık bu sahne onu avutmaz, ondaki esrar, onu çeken cazibe, bağ ve düğümler çözülmüştür. O artık başka bir cazibe, daha esrarlı bir düğüm ister, başka eğlenceleri kovalar. Bu bakımdan flört hususunda kız veya kadın, çok hassas olmalıdır.

Dinimiz flörte izin verir mi?

Dinimiz elbette böylesi bir ilişkiye izin vermez. Birbirine yabancı iki karşı cinsin tenha bir yerde baş başa kalışları; hislerinin isyanına, yaratılışta var olan duyguların ayaklanmasına vesile teşkil eder. Cinsî hislerin ayaklanması ve isyanından sonraki safhaları ise kimse kestiremez. Atalarımız ateş ile barut yan yana durmaz demişler.

Böylesi ilişkiler gayet masumane bir şekilde başlar, ancak neticesi genelde hüsran olur. Toplum hayatındaki pişmanlıkların, hatta cinayetlerin ve kötülüklerin büyük çoğunluğunun bu ikaza kulak asmayıştan, aradaki sınırı aşıp taşmaktan kaynaklandığı da yaşanan günlük olaylarla sabittir. Gazete ve televizyonlar bu tarz haberlerle dolu değil mi?

Bunun istisnası yok mu, her kadın, her erkek böyle mi? Elbette öyle bir iddiamız olamaz. Elbette her kaidenin istisnası olur. Lakin istisnalar hep müstesna kalır, umumi hükmü değiştirmez.

Kadın kendisini şaibe altına sokacak laubaliliklerden uzak kalmalı, kolay elde edilen, kolayca da terk edilen eğlence metaı haline gelmemelidir. Erkek de hayata sadece ve sadece şehevi bir gözlükle bakmamalı, Allah&#;ın kendisine verdiği enerjiyi böylesi basit duygu ve düşüncelerle tüketmemeli, beynini çalıştırmalı ve yarınlara öyle yürümelidir.

Kız arkadaşımla gizli dinî nikâh yaptırabilir miyim?

Günümüzde pek çok genç bu soruyu sorabiliyor. Sizlere burada yaşanmış bir hadiseden bahsedeyim. Ahmet Şahin Hoca&#;ya gencin biri şöyle bir soru soruyor:
Hocam! Normal evlenme zamanım gelince hayatımı birleştirmek istediğim bir kız arkadaşımla dinî nikâh yaptırmak istiyorum. Ancak ailemizin buna izin vermeyeceğini de biliyoruz. Şimdilik gizli dinî nikâh yaparak bu müşterekliğimizi sağlasak, zamanı gelince de resmî nikâhı düşünsek olur mu?

Ahmet Şahin Hoca gence şöyle diyor: Dinî nikâhı öne alıp resmî nikâhı sonraya bırakmanızı, hem de bu nikâhı gizli yapmayı düşünmenizi, baskısı altında kaldığınız gençlik arzularınızın sizi yanıltması olarak görmekteyim. İnsan, arzusunun etkisi altında kalırsa, ne kadar olumsuz ve zamansız olursa olsun bir kılıf bulur, yine de arzularını gerçekleştirmeye yönelebilir. Bilinmeli ki, nikâh öyle basit bir olay değildir. Önünü sonunu iyi düşünmek gerekir.

Gizli de olsa dinî nikâhla yapılan evlilikte, evlilik hakları tümüyle gerçekleşir, taraflar birbirlerine karşı hak ve mükellefiyetleri yüklenmiş olurlar. Hatta mirasçı dahi olurlar. Ancak bu evliliği ispat etmek, oluşan hakları emniyet altına almak bugünkü kanunlarla mümkün olur mu?

Hele bir müddet sonra taraflardan biri, &#;Ben bu gizli evliliği sürdürmek istemiyorum, sandığım kadar da cazip bir şey değilmiş!&#; deyip de çekiliverirse çare ne olur? Zaten çoğu kez delikanlının hevesi kısa zamanda bitiyor, böyle kolayca rest çekmeler görülüyor, kızcağız da ortada kalmaya mecbur, hatta mahkûm hale geliyor, pişmanlık olanca etkisiyle yaşanıyor; ama hiç faydası yoktur bu pişmanlığın&#;

Bu arada haberi olan aileler de olayın içine girince çıkmaz üstüne çıkmazlar başlıyor. &#;Bir deli bir kuyuya bir taş atar, bin akıllı çıkaramaz&#; misali şaşırmalar söz konusu oluyor. Geriye tek çare kalıyor. Gizli nikâhın oluşan haklarını almak için imzalı, şahitli resmî nikâh&#;

Bundan dolayı Şafii mezhebinde, ailenin haberi ve rızası olmadan gizli evlilik yapılamaz. Hanefi&#;de ise ailenin haberi olunca tarafların birbirine denk olmadıkları anlaşılırsa ayırma hakkı söz konusu olur. En doğrusu, ailenin de izin vereceği normal evlenme vaktini sabırla beklemek.

Ancak böyle bir beklemeyi göze almak için, karşı cinslerle mahremiyet sınırlarını kaldıran laubaliliklerden uzak kalmalı, hisleri alevlendirecek ortamlardan kaçınılmalıdır ki, normal evlenme vaktini bekleme sabrı göze alınabilsin.

Yoksa her fırsatta duyguları isyana yönelten gizli buluşma ve görüşmeler devam ederse bekleme sabrına sahip olunamaz, zamanı gelmeden gizli evlilik yapmaya kendini mecbur sanır, sonra da, &#;Tecrübeli büyüklerimiz bizi neden uyarmadılar?&#; diye sitem dolu beddualar söz konusu olabilir.

Gelip geçici hislerinizin kurbanı olmayın

O yüzden hislerinizi kontrolden çıkaracak ortamlardan uzak durun, mahremiyet sınırlarını aşarak aklınızın, mantığınızın, hatta ailenizin kabul etmeyeceği kararlar almaya kendinizi mecbur hale getirmeyin. Şunu unutmayın ki, insandaki cinsel duygular, mahremiyet sınırları içinde korunur da tahrike maruz kalmazsa, sahibini akıl-mantık dışı kararlar almaya zorlamaz, utanacağı yanlışı yapmaya mecbur bırakmaz.

Ne zaman bu konudaki sınırlar aşılır, yabancılarla yüz yüze, göz göze şaibeli şekilde buluşmalara, görüşmelere taşınırsa, o zaman akıllı insanın alamayacağı kararları aldıran duygu dayatmaları söz konusu hale gelir!

Efendimizin (a.s.m.) şu ihtarı da bunu ifade etmektedir zaten:
Mahremiyet sınırlarını aşıp taşarak cinsel hislerini ayaklandıran insan, aklının ya tümünü ya da üçte ikisini kaybetmiş gibidir! (Keşfü&#;l-Hafa, 2/)

Artık alacağı kararlar, yapacağı işler aklının, mantığının değil de alevlenmiş hislerinin kararı olur. His ise önünü görmez, sonra aklı başına gelir; ama bu defa da zamanı geçmiş bir akıllanma olur bu. Böyle üzücü sonuçlara maruz kalmamanın tek çaresi, iki ikiye tenhalarda yabancılarla şaibeli şekilde buluşmaktan kaçınmak, tahrikçi zemin ve görüntülerden kendini korumaya, kollamaya almaktır.

Sözün özü: Haram-helal sınırlarını tanıyanlar kendilerini korumaya alırlar, tanımayanlar kendilerini yanlışlara mecbur sanırlar!

(Bkz. Gençliğin Cinsellik İmtihanı, M. Ali Seyhan, NESİL YAYINLARI)


Cevap: İsalamda flört yasak peki evleneceğimiz kişiyi nasıl tanıyacağız ?

menekse23
< Ben üç-dört yıl flört edip birbiriyle çok iyi anlaşan, ama evlenince birkaç ayda hayal kırıklığı yaşayan nice insanlar gördüm. Evlilik hayatı başlayınca "Reklamları izlediniz, şimdi haberler&#; anonsu yapılmış gibi olur. >
paylasim için Allah razı olsun&#;.


Cevap: İsalamda flört yasak peki evleneceğimiz kişiyi nasıl tanıyacağız ?

Misafir
kesinlikle katılıyorum&#;bende günümüzdeki ilişkilerin laubali ve gençlerin sınırsızca yaşadıklarını gördükçe inanmak istemiyorum&#;bende çok yaşlı değilim fakat bazen bu devrin insanıda olmadığımı düşünüseafoodplus.info evleneceğimiz kişi olduğuna nasıl inanabiliriz?ben kolay kolay kimseye güvenemiyorum&#;


kaderimizdeki kişiyi nasıl anlarız, insan kaderindeki kişiyi nasıl anlar, kaderindeki kişiyi nasıl anlarsın

Bu kategoride yer alan İlim ile ilgili şiirler başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

Doğru kişiyi bulduğunuzu gösteren 12 işaret

Doğru kişiyi bulduğunuzu nasıl anlarsınız? İşte size ne zaman nereden geleceği belli olmayan doğru kişiyi bulduğunuzu anlamanızı sağlayacak 12 neden

Yayınlanma:

Doğru kişiyi bulduğunuzu gösteren 12 işaret

Doğru kişiyi bulduğunuzu nasıl anlarsınız? İşte size ne zaman nereden geleceği belli olmayan doğru kişiyi bulduğunuzu anlamanızı sağlayacak 12 neden

Vücudunuzdaki kusurlarınızdan utanmıyorsanız
Partnerinizin yanında rahat davranmanız, kusurlarınızla mutlu olmanız ve onları saklamaya çalışmamanız doğru aşkı bulduğunuzun en büyük göstergesi. Regl olduğunuzda yaşanan küçük kıyafet kazaları ya da ağda yapmak için zaman bulamamanız partnerinizi rahatsız etmiyorsa, sizin için doğru kişidir.

Olduğunuzdan daha fazlası olmanız için size ilham veriyorsa
Onunla olmak, sizi geriye götürmektense, gelişmenizi ve yükselmenizi sağlar. Onunla iken daha iyi bir kadın ya da erkek gibi hisseder ve onun için daha da iyi olmak istersiniz.

İhtiyacınız olduğunda yanınızdaysa
Doğru kişi her şartta, gece gündüz, yağmur çamur dinlemeden yanınızda olandır. Problemlerle yüzleşme anında sizi asla yalnız bırakmaz.

Onu gördüğünüzde heyecanlanıyorsanız
Doğru kişi, onu her gördüğünüzde sizi heyecanlandırandır. Daha yeni tanışmış olsanız bile. Buluşmak için sabırsızlanırsınız. En yoğun anlarda bile onu görebilmek için zaman yaratırsınız. Çünkü sizin için çok önemlidir.

Yanındayken kendinizseniz
Şapşal, çılgın, çocuksu, zayıf, somurtkan ya da huysuz bile olsanız gerçek aşkınız yanında yargılanmaktan çekinmeden bunların hepsi olabilmelisiniz. Onun yanındayken faklı bir kimliğe bürünmeye ihtiyaç duymazsınız; o da sizden böyle bir şey beklemez.

Evlilik ve çocuk konularından konuşabiliyorsanız
Pek çok erkek, evlilik lafını duyduğunda kendini panik butonuna basılmış gibi hissedebiliyor. Ancak siz partnerinizin yanında evlilikten ve gelecek planlarınızdan korkusuzca bahsedebiliyor, onun da bu konudaki fikirlerini alıyorsanız gerçek aşkı bulmuşsunuz demektir. Üstelik bu ilişki evliliğe bir adım daha yakın hale gelmiştir.

Görünüşünüzü önemsemezsiniz
Partnerinizin yanında kendinizi her zaman makyaj yapmak ve bakımlı görünmek zorunda hissetmiyorsanız, doğru kişiyle aşk yaşıyorsunuz demektir. Sizi kusurlarınızla seven, makyajsız olsanız da ne kadar güzel göründüğünüzü söyleyen bir partnere sahip olmak aşkınızın ne kadar gerçek olduğunu da gösterir.

En yakın arkadaşınız o oluyorsa
Günün her saniyesini onunla geçirmenize rağmen sıkılmıyor musunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız, ilişkinizin boyutları düşündüğünüzden de kuvvetli hale gelmiştir. Anlatmak istediklerinizi gönül rahatlığıyla onunla paylaşıyor, her konuda fikrini alabiliyor, yeri geldiğinde onunla keyifle alışveriş yapabiliyorsanız, partneriniz en yakın arkadaşınız hatta 'her şeyiniz' olmuştur.

Onun mutluluğu her şeyden önce geliyorsa
Bencillikten uzak bir ilişki, en doğru ilişkidir. Söz konusu partneriniz olduğunda her şeyden önce onu düşünüyor, o mutlu olsun diye elinizden geleni yapıyor hatta kendi önceliklerinizden bile vazgeçiyorsanız, hem güçlü hem de gerçek bir ilişkiye sahipsinizdir.

Tek ihtiyacınız olan şey o
Partnerinizin ağzından çıkan birkaç güzel söz berbat geçen gününüzü neşelendirmeye yetiyor mu? Sizi mutlu etmek için uğraşan, bir telefonunuzla yanınızda biten, sıcak sarılmasıyla sizi kendinize getiren bir partneriniz varsa, sizin için doğru kişi olup olmadığını tartışmaya bile gerek kalmaz.

Ama çoğu zaman anlamak gereksizdir, sadece hissedersin.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir