Türkçe: Hayran kz/hayran erkek
Gerçek Anlam: Belli bir türe (video oyunlar, şarkclar, müzik gruplar, filmler, kitaplar, oyuncular vb.) takntl bir bağllğ olan bir kişi.
Mizahi Anlam: Hayran olduğu şeyi/kişiyi gördüğünde deliren, onunla ilgili şeyleri okuduğunda çldran, ondan nefret eden birini gördüğünde kavgaya hazr olan ve ona aşr bağl olan bir kişi.
Genellikle fangirl olarak bilsek de fanboylar da vardr. Bu bir gerçektir. Herkes fangirl değildir.
Her türlü şeyin/kişinin fan olunabilir.
Çoğu zaman ergenlikle karştrlsa da yetişkinlerde de bu durum görülmektedir. (18 yaştan yukarsn yetişkin saydğmz için bu durum daha da kaçnlmazdr.)
Goygoy
Sevdiği Şeye Olan Hayranlığını Göstermeye Çalışırken İşin Cılkını Çıkarmış 15 "Fanboy"
Sevdiğimiz her şeye hayranlık duyabiliriz. İdol olarak gördüğümüz bir kişiye, severek izlediğimiz bir diziye, tuttuğumuz takıma veya bir şarkıcıya duyulan hayranlık normal bir durumdur; lakin bazılarımız işi öylesine abartıyor ki, hayranlık duyduğu o şey olmasa sanki yaşayamayacakmış gibi davranıyor. Hatta duyduğu hayranlığı herkes görsün diye yaptığı paylaşımlarla çoğumuzu güldürüyor. İşte sevdiği şeye olan hayranlığını belli etmeye çalışırken işin cılkını çıkarmış 15 'fanboy'. :)
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
İnternette erişim sağlayabileceğiniz her forumda, her platformda fanboylar ile karşılaşmanız muhtemel. Çağımızın vebası olarak adlandırabileceğimiz bu topluluk, her yaş grubuna etki edebilmekle birlikte sınırları zorlamak konusunda da oldukça profesyonel bir tartışma ağına sahiptirler. Peki nedir bu fanboyluk? Nereden türedi bu veba? Çağımızın Vebası: Fanboyluk!
İlginizi Çekebilir:Düzenli Oyuncu Hayatı Yaşamak İster misin?
Fanboy ile geek terimlerinin çok fazla karıştırıldığını görmekteyiz. Öncelikle kendini geek olarak tanımlayan takipçilerimizin bu içerik yüzünden bize darılmalarını istemeyiz. Fanboy belli bir ürüne/markaya tapan, o ürünün/markanın eksik yönlerini göremeyen, görmek istemeyen, eleştiriye kapalı kişilere denir.
lerin başında ABD ve Avrupada internetin iyice yayılması ile özellikle konsol savaşları arasında sıkça kullanılan bu kelime, yaratıcılıktan yoksun işsizlerin bir bütünüdür. Oyunların gerçeklik üzerinden insanlara yaşattığı deneyim, fanboyun gerçek hayatında yaşayamadığı deneyimlerle birleştirildiğinde ortaya bazı yan etkiler çıkabiliyor; öz güvensizlik, iradesizlik!
Bir şekilde bir takıma, oyuna, teknoloji markasına hastalık derecesinde bağlanmak gerçekte nedir? Trollerin yakıtıdır diyebilir miyiz? Birçok benzetme örneği sunabilirim sanırım bu konuda. Bu gönüllü köle kitlesini öfkelendirmek oldukça kolaydır. Herhangi bir çabaya kesinlikle gerek yoktur.
Bazıları zamanı gelince Aman tanrım bir canavara dönüştüm! diyerek kendine gelir, hayatın gerçekliğine doğru yelken açar, geçmişte ördüğü kalıptan ötürü utanç duyar ve fanboyluk hastalığına tutulan yeni genç kurbanları hayretle izler. Peki ya reçetesinde artık kronik rahatsızlık tikinin verildiği diğerleri?
Çağımızda ergenlerle yetişkinler arasında büyük bir fark kalmadı. Toz pembe reklam çalışmaları ile iyiden iyiye bağımlı kılınan insanlar arasında bir yandan vasatlık, öbür yandan budalalık rüzgarları kol gezmeye başladı. Tedavi? Olmaz mı!?
Erken tanı alan fanboy arkadaşlarımızın ön yargıyı öncelikle çöpe atmayı öğrenmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte araştırma yapmak, ilham olana değil olmaya yönelmek ve eleştiriye açık olmak tedavi yolunda atılabilecek en önemli adımlardan sadece bazıları.
Bilgi eksikliği her zaman içi boş, neticesi olmayan umutlar doğurur
Peki ya siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Etiketler:NintendoPlayStationXbox