Çocuklarda gece geç saatlerde başlayan öksürük nöbetleri ve beraberinde yaşanan nefes darlığı, anne babaların paniğe kapılmasına neden olabiliyor. En tipik belirtisi havlamaya benzeyen öksürük olan krup hastalığı, sonbahar sonunda ve kış aylarında salgın halinde görülebiliyor. Ebeveynler tarafından alınacak basit önlemler, hastalığın kısa sürede atlatılmasını sağlayabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Nihal Madak Binboğa, krup hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Genellikle virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu hastalığı olan krup, daha çok sonbahar sonu ve kış aylarında yaşanmaktadır. Yatarken herhangi bir sorunu olmayan çocuğun sabaha karşı havlamaya benzer kaba öksürük ve nefes darlığı yaşayarak uyanmasına neden olan krup hastalığı genellikle 6 ay-3 yaş arasında görülmektedir. Ailelerin panik yaşamasına neden olabilen krup hastalığı, 5 yaşından büyük çocuklarda nadir görülmektedir.
Halk arasında “yalancı kuşpalazı” olarak da adlandırılan krup hastalığı nefes darlığıyla karıştırılabilmektedir. Hastalığın öyküsü ve muayene bulguları tanı için genellikle yeterli olmaktadır. Birden fazla krup atağı geçiren çocuklarda buna neden olan faktörler incelenmelidir. Ebeveynleri çocukken krup atağı geçiren çocukların hastalığa yakalanma riski diğerlerine göre kat artmaktadır.
Genellikle kendi kendini sınırlayan krup hastalığında nadiren ilerleyen solunum yetmezliği ve ağır sonuçlar görülmektedir. Solunum yoluna yabancı cisimlerin kaçması krup belirtilerine neden olabilmektedir. Epiglotit denilen soluk borusu kapağı iltihabı, solunum sıkıntısına ve ses kısıklığına neden olurken; bu çocuklarda yutkunamama ve yüksek ateş gibi krup hastalığında olmayan ek belirtiler de görülebilmektedir.
Sıklıkla ayakta tedavi edilen krup hastalığında, %5 oranında hastaneye yatış gerekmektedir. Solunum yoluna verilen adrenalin ve soğuk hava, ses tellerindeki ödemin saatler içerisinde azalmasına yeterli olabilmektedir. Ödemin azalması için ilaç tedavisi gerekebilmektedir. Genellikle gün içerisinde hastalığın kalan bulguları da iyileşmektedir. Çocuğu mümkün olduğu kadar sakinleştirmek için ebeveynlerinde sakin olması gerekmektedir. Bunun yanında;
Öksürük 8 haftadan uzun sürüyorsa kronikleşmiştir. Sigara içmeyenlerde rinit, sinüzit, geniz akıntısı, alerjik veya enfeksiyondan kaynaklı nedenlere bağlı olarak gece kuru öksürük görülebilmektedir. Ayrıca astım, gastroösefagial reflü, kalp yetmezliği, bazı tansiyon ilaçları da gece kuru öksürük yapabilmektedir. Sigara içenlerde ise en sık neden kronik bronşittir. Daha az sıklıkla akciğer dokusunda oluşan hastalıklar da gece öksürüğü yapabilir.
Kuru öksürüğü olan hastalarda öksürük 8 haftadan uzun sürüyorsa mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Hastalık hikayesi, fizik muayene, akciğer röntgeni, solunum fonksiyon testi ile değerlendirilerek öksürük nedeni tespit edilip tedavi planlanmalıdır. Hastalık hikayesi önemlidir. Öksürüğün başlangıcı nasıl, ek solunum hastalığı var mı, sigara içimi, çevresel ve mesleki inhalasyonla temas, alerji atopi durumu, ek ilaç kullanımı özellikle bazı tansiyon ilaçları gece öksürüğün tetikleyebildiği için her hastada sorgulanmalıdır. Her hastanın öksürük nedeni tespit edilerek nedene yönelik tedavi planlanır. Tedavi nedene yöneliktir. Nazal steroid, inhaler steroidler, betamimetikler, oral steroid kürü, reflü tedavisi için ilaçlar, antibiyotikler, antihistaminler ve montelukast tedavide kullandığımız seçeneklerdir.
Gece öksürüğü pek çok farklı rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Ancak genel olarak başı yükseltmek için çift yastıkla uyumak, bir bardak su içmek, uyumadan önce ortamı havalandırmak gibi önlemler, öksürük krizinin geçmesini sağlayabilir. Yetişkinlerde ve çocuklarda gece öksürük ataklarına yardımcı olabilecek çeşitli rahatlatıcı yöntemlerde vardır.
Yazar:
Medicana Çamlıca Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Oya Altaş İbiş
Şunlara da göz atın;
Çocuklarda öksürük özellikle bahar ve kış aylarında en sık görülen şikayetlerdendir. Öksürük hastalık değil, çeşitli sağlık sorunlarının bir belirtisidir. Bu rahatsız edici durum geniz akıntısı gibi basit nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, alt solunum yolu hastalıklarının da habercisi olabilir. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanları, çocuklarda öksürük hakkında bilgi verdi.
Kış aylarında çocuklarda en çok görülen öksürük aslında vücudun savunma mekanizmalarından biridir. Yabancı bir maddenin ( örneğin toz polen küçük bir besin parçası gibi) solunum yoluna kaçması durumunda öksürük refleksi devreye girerek bu maddeyi dışarı atmaya çalışmaktadır. 2 haftadan kısa süren öksürüklerin en sık sebebi grip nezle veya soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. haftadan fazla devam eden öksürük ise alt solunum yolu hastalıklarının belirtisi olabilmektedir. Öksürüğün çocuklarda 2 haftadan kısa süreli olması akut, hafta devam etmesi ise kronik olabileceğini göstermektedir.
Öksürüğün sebebinin belirlenmesinde görülen diğer bulgular çok önemlidir. Ateş, hırıltı, nefes darlığı ile sık nefes alma, bronşit veya zatürre gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Özellikle bahar aylarında burun akıntısı, hapşırık, burunda kaşıntı ile birlikte gece belirginleşen öksürükler saman nezlesi veya alerjik astım ile ilişkili olabilmektedir.
Bebeklikten başlayarak sık tekrarlayan hışıltı atakları ile seyreden tablolarda; reflü ve alerji, gibi kronik ve ilerleyici hastalıklar düşünülebilmektedir. Vücudumuzun önemli bir savunma mekanizması olan öksürük uzadığı durumlar çeşitli hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Öksürük gözlenen bir çocukta uzman fikri alınmadan öksürük kesici ya da antibiyotik türü ilaçlarla tedavi yolu izlemeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Kuru bir öksürükte, öksürük söktürücü şurup kullanımı öksürüğün şiddetinin artmasına neden olabilmektedir. Öksürük asla ihmal edilmemesi gereken bir belirtidir.
Burun akıntısı, hafif öksürük gibi belirtiler başladığında; çocuğun dengeli beslenmesi ve bol sıvı alması sağlanmalıdır. Bu duruma eşlik eden ateş, hırıltı, nefes darlığı gibi bulgular varsa vakit kaybetmeden çocuk doktoruna başvurmak en doğru yaklaşım olacaktır.