Adana’dan hareket Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal, 13 Kasım Çarşamba öğle saatlerinde Haydarpaşa Garına vardığında 7 yılda cepheden cepheye yaşadıkları tecrübelerle harmanlar ve yolculuk sonunda karşılaştığı işgal İstanbul’undaki öfkesini içine atar. Haydarpaşa’da trenden indiğinde yorgundur, garda bir manga asker tarafından törenle karşılanır.
Yakın dostu Dr. Râsim Ferid (Talay) Bey onu karşılayanlar arasındadır. Tam da o anda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan 55 parçalık işgal donanması Haydarpaşa önünden geçerek demir yerlerine gitmektedir. Haydarpaşa Gar’ın iskelesinde kendisini bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprise (sonradan Kartal) istimbotu ile Galata Rıhtımı’na doğru giden Mustafa Kemal’in dudaklarından ‘’Geldikleri gibi giderler!’’ cümlesi çıkar. Bu söz, atamızın Kurtuluş Savaşını aslında o an başlattığının ifadesidir.
Şimdi o gemi müze olarak hizmet verecek.
İstimbot Tuzla Tersanesi’ne getirildi. yaşındaki Kartal 2 isimli istimbotun restorasyonu hakkında bilgi verilmek için basın açıklaması yapıldı. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz: “Kartal tabi Türk Tarihi’nin en sembol gemilerinden biri. Çünkü Atatürk’ün üzerinde ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünü sarf ettiği platform. Kartal esasında yıldır bizimle berabermiş. Ama biz bunu farkında değildik. Maalesef Türk Denizcilik Kültürü’nde tarihimize mal olmuş gemilere pek sahip çıkamadık. Ama artık bulduğumuz zamanda pek bırakamıyoruz. yaşındaki bu tekneyi en kısa zamanda seneye aynı gün bir müze gemi statüsünde İstanbul’un en güzel yerinde sergilemek Türk Halkı’na umut aşılamak için bir proje başlattık “dedi.
İstimbotun müzeye dönüştürülmesi için "Kartal İstimbotunu Kurtarma ve Yaşatma Platformu" kuruldu. Platformda görev alan başta gazeteci Gökhan Karakaş olmak üzere, emekli Tümgeneral Cem Gürdeniz, film yapımcısı ve gemiyi satın alan İbrahim Benli, Tarihçi Orhan Çekiç, Tanju Kalaycıoğlu, Levent Akson, Adil Tuğcu, geminin eski haline dönüştürülmesi için harekete geçti.
Tuzla'da bir tersaneye çekilen Kartal 2 İstimbotu, bugün platform üyelerinin katılımıyla basın mensuplarına tanıtıldı.
Burada düzenlenen törende konuşan emekli Tümgeneral Cem Gürdeniz, tarihi Kartal 2 adlı istimbotun gazeteci Gökhan Karakaş'ın çabasıyla bulunduğunu belirterek yaptıkları çalışmanın ardından bu istimbotun Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Geldikleri gibi giderler' sözünü söylediği tekne olduğunu öğrendiklerini söyledi.
"MUSTAFA KEMAL'İN HAK ETTİĞİ BİR YERDE SERGİLENMELİ"
Tekneyi kurtarmak için harekete geçtiklerini belirten Gürdeniz, "Bu gemi İstanbul'da Mustafa Kemal'in hak ettiği bir yerde sergilenmeli. Türk halkı bu gemiyi her gördüğünde 'Geldikleri gibi giderler' sözünü hatırlamalıdır. Amacımız, isimli bir Atatürk filmi yapacak olan sayın İbrahim Benli'nin maddi desteğiyle biran önce eski orijinal şekline getirmektir. Daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na hibe ederek, inşallah seneye bugün onların uygun göreceği bir yerde sergilenecek şekilde hazır hale getirmek" diye konuştu.
"BATIK OLMAKTAN KURTARDIK"
Kartal 2 istimbotu satın alan işadamı ve film yapımcısı İbrahim Benli ise amacının tarihi bir teknenin müze olarak hizmet vermesini istediğini belirtti. Atatürk'ü anlatan bir film için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Benli, bu sırada tarihi gemiden haberder olduklarını, gemiyi de hem filmde kullanmak hem de müzeye dönüştürmek üzere satın aldığını ifade etti. Benli, "Atatürk'ün 99 yıl önce 'geldikleri gibi giderler' dediği gemiyi bu halde görünce yüreğim parçalandı. Yabancı ülkelerde bu tür tarihi yapılara çok önem veriliyor. Biz batık olmaktan kurtardık ve şimdi layık olduğu yere göndermek için restore edeceğiz" dedi.
Platformun üyelerinden Bingör Sönmez ise istimbot için ' yaşında bir efsane' nitelemesi yaparak, "Gelin el birliğiyle bu tarihin yaşaması için gerekeni yapalım" ifadelerini kullandı.
KARABEKİR'İN TORUNU DEDESİNİN ANISINI AKTARDI
Törende bulunanlardan Kazım Karabekir'in torunu Timsal Karabekir'de tarihi bir ana şahitlik etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dedesinin başından geçen bir anıyı aktaran Karabekir, şunları söyledi:
"Kazım karabekir, Batum'dan bindiği Reşitpaşa gemisiyle İstanbul Boğazı'ndan giriyor. Tarabya önlerinde bir Türk gemisinde İngiliz zabit, Türk zabite ' Türk'ün bayrağını indir yerine İngiliz bayrağını çek' emrini veriyor. Kazım Karabekir o zaman, 'hayatımda hiç bu kadar acı çekmemiştim' diyor ve o an çarpışacağına dair yemin ediyor. Bugün minnetle teşekkür ediyorum. Başta Atatürk olmak üzere o yüce insanlara çok şey borçluyuz, nur içinde yatsınlar."
İSTİMBOTUN GEÇMİŞİ
Bir Fransız firması için yılında yapılan Kartal istimbotu, o dönem 'Enterprise' adıyla Cumhuriyetin kuruluşuna kadar hizmet verdi. 'te Seyr-i Sefain idaresince satın alınan istimbota 'Kartal' adı verildi. 'te Devlet Deniz Yolları'na geçen 'Kartal' İstanbul Liman İşletmesi'ne devredildi. Bu arada sicili değiştiği için adı 'Kartal 2' oldu. Daha sonra bir Türk müteşebbis tarafından satın alınan ve 'e kadar çok etkin olarak gemi kurtarma ve yedekleme işlerinde kullanılan istimbot metalurjik ömrünü tamamladığı için Tuzla'da terkedildi.
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER SÖZÜ
Adana'dan trenle hareket den Mustafa Kemal, 13 Kasım Çarşamba öğle saatlerinde Haydarpaşa Garına vardığında İtilaf Devletlerinin donanmasının İstanbul'a demirlediğini görür. Haydarpaşa Gar'ın iskelesinde kendisini bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprise (sonradan Kartal) istimbotu ile Galata Rıhtımı'na doğru giden Mustafa Kemal, yaveri Cevapt Abbas'a tarihe geçen 'Ağlama çocuk! Geldikleri gibi giderler' sözlerini söyler.
Yayınlanma: - 06 Ekim Güncellenme:
Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisi sonrası İtilaf Devleri donanması Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 'de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdi. Aynı gün Adana'dan İstanbul'a gelen Mustafa Kemal Paşa, ‘Kartal' istimbotuyla Galata'ya doğru giderken Yaveri Cevat Abbas'a işgal donanması için “Geldikleri gibi giderler” dedi. Atatürk'ün tarihe geçen bu sözü Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaret fişeğini ateşledi. İstanbul'un işgalinden 6 ay sonra 19 Mayıs 'da Samsun'a çıkan Ulu Önder, Milli Mücadele'yi başlattı.
Şanlı ordumuz 6 Ekim 'te İstanbul'a böyle girmişti.
DÜŞMANLARIN GİDİŞİ
Mustafa Kemal komutasındaki Türk Ordusu, Anadolu'yu adım adım düşman işgalinden kurtardı. İzmir'de kazanılan zaferin ardından sıra İstanbul'a geldi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, sözünü tuttu. İşgalciler geldikleri gibi ülkelerine gittiler.
Ankara Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra, düşman kuvvetleri 23 Ağustos 'ten itibaren İstanbul'dan ayrılmaya başladı. Son İtilaf birliği ise 4 Ekim günü şehri terk etti. 6 Ekim 'te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu'nun İstanbul'a girmesiyle işgal resmen sonlandı. İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 98'inci yılı bugün. Ve bu özel gün gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklere coşkuyla kutlanacak.
İlginizi Çekebilirİstanbulİlginizi ÇekebilirUlu Önder Atatürk “Geldikleri gibi giderler” dedi, öyle de olduİlginizi Çekebilirİmamdan Atatürkçüler hakkında çirkin yorumAdanaAnkaraAtatürkDünyaistanbulizmirLozanMustafa KemalMustafa Kemal AtatürkSamsun
Atatürk bu sözü bir savaşta söylememiştir Sivas Kongresinde söylemiştir
Şapka devrimi için Kastamonuya giden Atatürk, Ağustos Zafer Bayramı yıldönümü nedeniyle Ağustos günü Kastamonu Türk Ocağında yaptığı önemli konuşmasında söylemiştir.
Buna karşı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından diğer dünya milletlerine örnek olacak bir Kurtuluş Mücadelesi başlatıldı. Onbinlerce Türk genci, çocuk denecek yaşta Milli Mücadele saflarına katılarak, Ya İstiklal, Ya Ölüm parolasıyla işgalcileri Anadoludan söküp attı.
Milli mücadeleyi Ya İstiklal ya ölüm. inancıyla örgütler. Tam bağımsızlığa giden mücadelenin sembolüdür 19 Mayıs. Kurtus savaşı basarıyla tamamlandığında, tam bağımsız Türkiye hedefini gençliğe emanet eder Mustafa Kemal..
Bugün 4 Eylül ; Milli Mücadelenin temel taşlarından Sivas Kongresinin yıldönümü… Bağımsızlık savaşımızın ve Cumhuriyetimizin temelleri Sivasta atıldı. Mustafa Kemal Paşa, tam gün Milli Mücadeleyi Sivastan yönetti.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürkün “Geldikleri gibi giderler” diyerek Kurtuluş Savaşının ilk işaretini verdiği Kartal İstimbotu, milli mücadelenin denizdeki sembollerinden biridir.
Ya istiklal ya ölüm, Mustafa Kemal Atatürkün Sivas Kongresine dayanan sözüdür. Nutukta da bulunan hali: Bu kararın dayandığı en güçlü muhakeme ve mantık şuydu: Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir.
AA muhabirinin tarihi kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele için Samsuna çıktıktan sonra, örgütlenme planlarının önemli bir kısmını, Samsunun kaplıcalarıyla ünlü ilçesi Havzada yaptı.
Dr. Erdem, “Milli Mücadelenin parolası, Ya istiklal ya ölüm olmuştur ve tüm uygulamalarda bunu görmek mümkündür.
Geldikleri gibi giderler suriye cephesinde yıldırım orduları grup komitesi iken mondros imzalanmış ve 13 kasım de İstanbula çağrılmıştıseafoodplus.infoula geldiğinde itilaf donanmalarını görünce söylemiştir.
Özgürlüğünün ve bağımsızlığının elinden alınmasını kabul etmeyen Türk halkının içindeki vatan aşkını harekete geçirmiştir bu söz. Çünkü esir düşmek ve vatansız kalmaktansa, ölmeyi tercih etmiştir gerçek vatanseverler. Onlar vatanları için yaşarlar ve vatanları için ölürler.
Geldikleri gibi giderler suriye cephesinde yıldırım orduları grup komitesi iken mondros imzalanmış ve 13 kasım de İstanbula çağrılmıştıseafoodplus.infoula geldiğinde itilaf donanmalarını görünce söylemiştir.
rada yaveri Salih Bozokun gözyaşları içinde Mustafa Kemale dönerek Boğaza demirlemiş İngiliz zırhlılarını göstermesi üzerine Mustafa Kemal: “Geldikleri gibi giderler” demiş böylelikle ülkenin bir gün yüce Türk milletinin gücüyle bağımsızlığına kavuşacağına dair inancı dile getirmiştir.
Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. yılında I. Dünya Savaşının başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar.
Özgürlüğünün ve bağımsızlığının elinden alınmasını kabul etmeyen Türk halkının içindeki vatan aşkını harekete geçirmiştir bu söz. Çünkü esir düşmek ve vatansız kalmaktansa, ölmeyi tercih etmiştir gerçek vatanseverler. Onlar vatanları için yaşarlar ve vatanları için ölürler.