İngilizce Georgia adının 2 farklı kıtada 2 farklı bölgeyi tanımlamak için kullanılması bazı durumlarda karışıklığa yol açabiliyor.
Bilindiği üzere kuzey doğu komşumuz Gürcistan Cumhuriyetinin İngilizce karşılığı ile ABDnin güney doğusunda yer alan Georgia eyaletinin adı aynı. Georgian sözcüğü de Gürcüce, Gürcü, Gürcistanlı anlamlarının yanı sıra Georgia eyaletinden anlamına da sahip.
ABDnin Georgia eyaletinin konumu (Kaynak: Wikipedia)
Gürcistanın dünya üzerindeki konumu (Kaynak: Wikipedia)
Bu durum, İngilizceden Türkçeye yapılan çevirilerde 2 farklı coğrafyanın birbiriyle karıştırılmasına neden olabiliyor.
Örnek mahiyette bazı tercüme hataları sunacak olursak:
Bazı film dublajlarında ya da altyazı çevirilerinde de Georgia eyaleti sıklıkla Gürcistan olarak hatalı çevrilmektedir.
Bu durumun en bilindik örneği, Benim Adım Khan (My Name isKhan adlı filmde Georgia eyaletinin altyazıda Gürcistan olarak çevrilmesiydi.
Avustralya merkezli ABC haber, ABD seçimlerinde Georgia eyaletinde oy sayımı devam ederken, Gürcistanda gerçekleşen seçimden oy verme işleminin görüntülerini kullanmıştı.
The Newsroom adlı dizide de Maggie Jordan adlı karakterin Rusya ile Gürcistan arasındaki askerî gerilim sürecinde Georgia ile Gürcistanı birbirine karıştırması konu edilmişti.
Georgia ifadesinin karıştırıldığı bir başka durum ise 6 Ocak tarihinde gerçekleşen ABD Kongre binası işgâli esnasında gözlemlendi.
ABD Başkanlık Seçimleri sonuçlarının netleşeceği oturum öncesinde Kongre binasını istilâ eden bazı Donald Trump taraftarlarının ABD eyaleti Georgia yerine yanlışlıkla Gürcistan bayrağı kullandığı öne sürülmüştü.
Göstericilerin ABD eyaleti olan Georgiayı temsil ettiğini düşünerek, Gürcistan olan Georgianın bayrağını satın alıp kullanmış olması olası.
Öte yandan, Hristiyanlığı temsilen dört adet kızıl haç taşıyan Gürcistanın bayrağının tapınak şövalyelerinin taşıdığı bayrakla (templar flag) aynı olduğunu da vurgulamak gerek.
Başlığın diğer anlamları için Georgia (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.
Georgia | |
---|---|
Eyalet | |
Bayrak Mühür | |
Ülke | Amerika Birleşik Devletleri |
Başkent | Atlanta |
İdare | |
•Vali | Brian Kemp (R) |
•Vali vekili | Geoff Duncan (R) |
•Üst meclis | Georgia Senatosu |
•Alt meclis | Georgia Temsilciler Meclisi |
•Senatörler | Jon Ossoff (D) Raphael Warnock (D) |
Yüzölçümü | |
•Toplam | ,km² (59,mil²) |
•Kara | ,km² (57,mil²) |
•Su | 3,km² (1,mil²) |
Rakım | m (ft) |
En yükseknokta | 1,m (4,ft) |
En alçaknokta | 0m (0ft) |
Nüfus ()[1] | |
•Toplam | 10,, |
•Yoğunluk | 71,5/km² (/mil²) |
Zaman dilimi | UTC |
•Yaz (YSU) | UTC |
ISO kodu | US-GA |
Resmî site |
Georgia (İngilizce telaffuz:[ˈdʒɔɹdʒə] (dinle)), Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde bulunan bir eyalettir. ,km²'lik yüzölçümüyle Doğu ABD'nin en büyük eyaletidir. verilerine göre nüfusu kişidir.[2] Eyalet kuzey dağları, Piedmont Platosu ve kıyı düzlüğü olarak üç bölgeye ayrılır. Savannah Nehri, St. Marys Nehri ve Chattahoochee Nehri başlıca nehirlerdir. Başkenti ve en büyük şehri Atlanta'dır. 6 milyon nüfusuyla Atlanta metropolitan alanı eyalet nüfusunun %57'sini kapsamaktadır.[3]
Georgia Amerika'da fındık, ceviz ve şeftali üretiminde en önemli eyalettir. Coca-Cola ve Dr. Pepper içeceklerinin ilk üretildiği ve satıldığı yer Georgia eyaletidir. Ilıman bir iklimi vardır. Yazları sıcak ve nemli, kışları ise ılık geçer. Kışın ortalama sıcaklık 6°C iken yazın ortalama 27°C olur.
Ray Charles (şarkıcı), Amy Grant (şarkıcı), Hulk Hogan (profesyonel güreşçi), Martin Luther King, (insan hakları savunucusu), Burt Reynolds (oyuncu), Julia Roberts (aktris), Kim Basinger (aktris), Keri Hilson (şarkıcı) Georgia eyaletinin ünlü simalarından bazılarıdır.
Georgia Aquarium Dünyanın en büyük akvaryumu bu eyalette bulunur.
Seninle geç tanıştık Tiflis ama uzun zamandır tanıyormuşçasına sevdik!
Büyük beklentiler içine girmediğiniz ancak gittiğinizde umduğunuzdan fazlasını bulduğunuz yerler hafızalarda daima çok güzel kalır ya işte Gürcistanın başkenti Tiflis de o yerlerden biri. Meğer komşumuz Gürcistanın güzel başkenti Tiflis, bunca yıl sessiz sedasız ne cevherler saklamış içinde, ne güzel izole olmuş radarlardan da biz bunca yıl iki adım ötemizi keşfetmeye yeltenmemişiz.
Perslerin, Selçukluların, Bizansın, Emevilerin, Osmanlıların ve Rusların izini taşıyan, aynı caddede cami, kilise ve sinagog bir arada görebildiğiniz çokkültürlü bir şehir olmasıyla bize İstanbul’u, dönüştürülmüş, alternatif veya underground mekanlarıyla Berlin’i, Sovyet mimarisiyle yer yer Moskova ve Saint Petersburgu andıran Tiflis, sanat ve tarihle iç içe, kendine ait bir mutfağı olan, geleneksel ve modern yüzü ile umduğunuzdan çok daha fazlasını bulduğunuz bir şehir. Avrupa ülkelerine göre uygun fiyatlı olması, bizden vize hatta pasaport bile istememesi, yeni çipli kimlik kartla girilebilmesi, bir hafta sonu çat kapı gidilebilecek mesafede olması da cabası.
Bu güzel Kafkas şehrini tek bir kelime ile özetleyecek olsak o sürprizli olurdu. Gerçekten de mimarisinden yeme-içme mekanlarına, peyzajından dönüştürülmüş mekanlarına kelimenin tam anlamıyla sizi şaşırtan bir yer. Bir sokakta karşınıza yıkık dökük, metruk ama kendince yine bir estetiği olan, halen içinde yaşamın sürdüğü bir bina da çıkıyor yeni restore edilmiş gıcır gıcır bir konak daGoogle Mapsten emin adımlarla hedefinize ilerlerken önünüze çıkan açık bir kapıdan veya bir avludan geçtiğinizde bir anda hiç ummadığınız bir köşe keşfediyorsunuz. Belki de bu şehrin en önemli özelliği, bir yerin kapısı aralıksa merak edip içine girmenin normal karşılanması gibi yazılı olmayan bir kuralının olması. Biz dört günde ne kapılardan geçtik nerelere burnumuzu soktuk kimse çıkıp da siz ne ayaksınız demedi 🙂
Farklı kültür ve dinlerin kesişme yeri olan tarihi merkezi, görkemli Sovyet yapıları ve caddeleri bir yana asıl keşif anları, ana arterlerden çıkıp ara sokaklarına girdiğinizde başlıyor. Çünkü şehrin ara sokakları, Tiflisin eklektik mimarisini görüp hip mekanlarında Gürcü şaraplarını tattığınız, yeniden işlevselleştirilmiş mekanlarında yerel halka karıştığınız, sokak sanatının izini süreceğiniz, kelimenin tam anlamıyla Gerçek Tiflisi deneyimleyebileceğiniz yerleri. Onun için bu şehri ayaklarınızın kaldırabileceği kadar yürüyerek gezmek şart. Biz mesela şehri gezerken dört günde şer adım atmışız. Sadece bu bile burada görülecek çok şey olduğunun kanıtı. O zaman daha fazla girizgah yapmadan sizi bir an önce komşu kızı Tiflis ile tanıştırıp kaynaştıralım.
Index
Tiflis’e ,5 saatlik bir uçak yolculuğuyla direkt gidebiliyor, ister pasaportla ister yeni çipli kimlik kartınızla seyahat edebiliyorsunuz. Tifliste uluslararası bir havalimanı var ve tahmin edersiniz ki Türkiye’den bolca direkt uçuş var. Havalimanı da şehre sadece 25 dakika mesafede. Daha ne olsun! Her şekilde uçak biletinizi almadan önce mutlaka fiyat karşılaştırması yapın deriz. Havalimanı da şehir merkezine 25 dakika mesafede kalıyor. Havalimanından taksi, Bolt ile araç çağırma ve otobüs gibi seçenekleriniz var. En pratiği Bolt uygulamasını indirip kendinize bir araç çağırmak. En uygun fiyatlısı ise nolu otobüs seçeneği.
– Tiflis Havalimanına uygun fiyatlı UÇAK BİLETİ bulmak içinTIKLAYIN.
Nasıl ki yazın İstanbul sıcağı çekilmez oluyor, şehir yarı yarıya boşalıyorsa, Tifliste Haziran Ağustos aylarında Adana sıcağı yaşanıyor ve şehir aşırı sıcak oluyor diyebiliriz. Tiflis için en ideal dönemler Eylül Kasım ve Nisan – Mayıs ayları. Çünkü yazın şehir 40 dereceleri bularak Adana gibi güneşe kurşun sıktırıyor. Kışı da Anadolunun tipik bir şehri gibi soğuk geçiyor. O nedenle de en ılıman zamanları ilkbahar ve sonbahar ayları. Şahsi favorimizi sorarsanız, Tiflis çok yeşil bir şehir olduğundan, sonbaharda renk değişiminin yaşandığı Ekim Kasım ayları turuncunun ve sarının tonlarına bürünen şehrin en güzel zamanı.
Tiflis her yerine yürüyerek ulaşabileceğiniz kompakt bir başkent o nedenle az vaktiniz varsa veya sadece hafta sonu kaçamağı olarak geldiyeseniz iki tam gün yeterli ancak hakkını vererek gezmek, ara sokaklarında kaybolup sokak sanatının peşine düşmek, şehrin hip mekanlarını keşfedip şarap tadımları yapıp müzelerini gezmek isterseniz buraya gününüzü ayırmanız gerekir. Bu şehirde yapmadan dönmeyin diyeceklerimizi Tifliste Yapmadan Dönmeyin Diyeceğimiz 30 Şey yazımızda ayrıca anlattık. Şunu da söylemeden geçmeyelim, Tiflisin civarında ona 1, saat mesafede günübirlik programlayabileceğiniz çok keyifli yerler var. Tifliste en az 5 gününüz varsa, bu seçenekleri de değerlendirebilirsiniz. Hepsini 8. başlığımızda ele aldık.
Sololaki: Gezilecek her yere yakın olması, bohem atmosferi, hip barları ve yeme içme mekanları ile şehrin son zamanlarda en öne çıkan mahallesi.
Vera: Şehrin en popüler konaklama seçeneklerinin bulunduğu, güzel cafe ve şarap barlarının kümelendiği cool mahallesi.
Kala: Genel olarak, Kala şehri keşfetmek için harika bir yer ancak sezonda konaklama sçenekleri bakımından biraz şehrin geneline göre pahalı kalıyor. Sezonda çok turistik olmasına rağmen sezon dışında özellikle de kış aylarında gelirseniz indirimli kalış fırsatları yakalayabilirsiniz. Bu bölgedeki restoran ve barların kalitesi de fiyatlarına göre oldukça düşük.
Chugureti: Fabrika gibi dünyanın en ünlü hostellerinden birinin de konumlandığı, şehrin bolca ortak çalışma alanı, otel, yeme içme ve ve gece mekanı bulabileceğiniz hip bölgesi. Aynı zamanda Tiflisteki en güzel butik otellerden bazıları, bu bölgedeki tarihi binalara kurulmuş.
Tifliste her bütçeye uygun bir konaklama opsiyonu var. Biz sizin için birkaç otel seçtik. Ayrıca bölge bölge önerilerimizi verirken ilgili kısıma otel ve daire önerilerimizi de ekledik. Onları da rehberin devamında bulabilirsiniz.
Vera bölgesinde, açık ara Tiflisin en özellikli oteli. Eski bir Sovyet yayınevinin dönüştürülmesi ile oluşmuş, retro detaylar ile çağdaş mimarinin kusursuz bir birleşimi. Otelin cafesi Café Stamba ise dışarıdan gelinecek kadar güzel. İncelemek için TIKLAYIN.
Yine Vera bölgesinde bulunan, retro detaylarla döşenmiş odaları olan bir şehir oteli. Meşhur bar ve restoran Lolita bu otelin cafesi. İncelemek için TIKLAYIN.
Chugureti bölgesindeki Fabrika, Sovyet döneminden kalma bir iplik fabrikası ancak şimdilerde bizdeki bomontiada gibi bir kreatif huba ve hostele dönüştürülmüş. Hatta dünyanın en özel Hosteli olarak anılıyor. Hatta İncelemek için TIKLAYIN.
Kala bölgesinde, Narikalanın eteklerinde, çok güzel bir şehir manzarası bulacağınız, mütevazı, uygun fiyatlı ve keyifli bir otel seçeneği. Sabahları açık büfe kahvaltısından ve hizmetinden memnun kaldık. İncelemek için TIKLAYIN.
Aşağıdaki bağlantıdan Tiflisteki tüm otelleri ve kiralık evleri inceleyebilirsiniz.
– Tiflisteki tüm OTELLER ve EVLER için TIKLAYIN.
1.Tiflisten çıkıp ülkenin şarap üretim bölgesi Kakhetiye geçmek ve tadım yapmak.
2.Şehrin tarihi yapılarını yürüyüş turu ile rehber eşliğinde görmek.
3.Tiflis çevresindeki Mtskheta, Jvari, Gori gibi görülecek diğer yerlere de günübirlik zaman ayırmak.
Bizce Tiflis için hiiiiiç mi hiiiiiç araba kiralamaya gerek yok. Çünkü şehir hem baştan sona yürüyebileceğiniz kompaktlıkta hem her yere otobüs var hem de ana arterlerde metro. Ayrıca hepsini geçtik Tifliste Bolt uygulaması üzerinden çağırabileceğiniz taksiler de bizdekinin 3te 1i fiyatına. Hem de Larinin Türk Lirasına oranla 7 kat (Ocak ) değerli olmasına rağmen. Örneğin biz havalimanından şehir merkezindeki otelimize 18 Lariye yani yaklaşık TLye geldik. Şehrin bir ucundan bir ucuna gitmek 5 Lari yani 35 TL kadar tutuyor. Bizde taksi açılışı 40 zaten düşünün. O nedenle de sıkıştığınız anda, gece restorandan bardan direkt kalacağınız yere ışınlanmak isterseniz, Bolt üzerinden taksinizi çağırır işinizi görürsünüz. Uygulama gayet iyi çalışıyor. Taksinizi bir iki dakika içinde rahatça buluyorsunuz.
Gürcistanın en güzel yanlarından biri bizden vize istememesi. Hatta pasaport bile istemiyor. Çipli kimlik kartınızla giriş yapabiliyorsunuz. Yalnız kartınızın mutlaka ama mutlaka yeni tip çipli olması gerekiyor. Eski kimlik kartı geçerli değil. Aynı zamanda çocukların kimliklerinde de fotoğraf bulunması zorunlu.
Havalimanındaki döviz bürolarında ister TL ister Euro veya Dolar, paranızı Lariye çevirebiliyorsunuz. Normalde paranızı havalimanlarında bozdurmayın daha fazla komisyon alır deriz ancak Tifliste şehir içi ve havalimanı arasında çok fazla bir fark yok. İlk etapta size ilk gün yetecek kadar para bozdurup, sonrasında şehir içindeki döviz bürolarından para bozdurabilirsiniz.
Havalimanına indikten sonra döviz bürolarının hemen paralelinde bir de sim kart standlarını göreceksiniz. Buradan kendinize 15 Lari kadar bir ücret karşılığında 7 günlük internet hakkı veren kullan at sim kartlardan alabilirsiniz. Biz bu şekilde çok rahat ettik. Bolt ile taksi çağırırken, Google Mapste yerinizi yönünüzü bulurken, mekanların açılış kapanış saatlerini kontrol ederken sadece wifi bulabildiğiniz anlarda değil her an internete ihtiyacınız olacak.
1. Bolt adlı uygulamayı indirip kendinize taksi çağırmak.
2. Havalimanında bekleyen taksilere binmek.
3. Şehir merkezine giden otobüsleri yakalamak.
En pratiği Bolt uygulamasını indirip kendinize bir araç çağırmak. Hem Appleda hem de Androidde var. Havalimanında ücretsiz wifi bulabiliyorsunuz. Uygulamayı rahatlıkla telefonunuza indirebilirsiniz. Nakit veya kredi kartınızı girerek ödeme yapabilirsiniz.
En uygun fiyatlısı ise nolu otobüs seçeneği. Şu anda bu otobüsler yalnızca saatleri arasında sınırlı seferle dakikalık bir döngüde çalışıyor. Zaten havalimanından çıktığınız anda tek bir otobüs var yani yanlış bir otobüse binme şansınız yok gibi. Sim Döviz bürolarının bulunduğu alandaki Bank of Georgia kontuarından otobüse binmek için aşağıda bahsettiğimiz ulaşım kartlarını edinebilirsiniz.
Taksi konusuna gelirsekHavalimanında çok fazla taksici ısrarla sizi kapmaya çalışıyor olacak ancak bizce hiçbirini tercih etmeyin çünkü hepsi Bolt uygulaması ile 18 Lari tutacak yeri size Lariye kapama derdinde.
MetroMoney kart tek seferlik metro ve teleferik yolculukları için kullanılıyor. Travel Card ise günlük, haftalık veya aylık olarak tüm toplu taşıma araçlarında geçerli oluyor. den beri Tiflis toplu taşımasında nakit para geçmiyormuş. O nedenle de şoför bana basar gibi bir mantıkla ilerlemeyin. Ancak uluslararası kredi kartları ile ödeme yapabiliyorsunuz yalnız tarife daha pahalı oluyor. 1 Lari yerine 1,50 Lari ödüyorsunuz.
İkisini de herhangi bir metro istasyonundan 2 Lariye temin edebilirsiniz. Sadece teleferiğe binecekseniz metro istasyonuna da gitmenize gerek yok hemen teleferiğe bineceğiniz yerde bir gişe bulunuyor. Şunu da belirtmek gerekir ki Tiflisin tamamı yürüyerek çok rahat gezilebilecek bir şehir. Yer yer İstanbul gibi biraz yokuşlu ama çıkılmayacak gibi değil. Rahat ayakkabılarınızı giydiğiniz sürece hiç toplu taşıma kullanmadan gününüzü planlayabilirsiniz.
Bir diğer kritik konu Tiflisteki yaşam temposu. Her ne kadar bir başkent olsa da insanlar koştur koştur bir yerlere yetişmeye çalışmıyor. Mekanlar de veya de açılıyor. Müzeler de keza gibi açılıyor. O nedenle de özellikle de hafta sonları, gitmeyi planladığınız yerlere erkenden gitmeye çalışıp kapıda kalmayın. Mutlaka her zaman Googledan açılış saatlerini kontrol edin.
Tiflise geldiğimizde dikkatimizi çeken ilk şeylerden biri şehirde çok az yaya geçidi ve trafik ışığı olduğu. Öyle trafiğin çok yoğun olduğu bir şehir değil ancak yaya ulaşımının daha çok alt geçitlerle sağlanan bir şehir. Şehrin en önemli meydanı Özgürlük Meydanında karşıdan karşıya geçmek istiyorsanız kendinizi arabaların arasına atmayıp alt geçitleri kullanmanız gerekiyor. Bu nedenle sürücüler de karşıdan karşıya geçmek için kendilerini yola atan vatandaşlara alışkın değiller. Şehir içinde, sokak aralarında ve caddelerde oldukça hızlı araç sürüyorlar. O nedenle de temkinli olmakta fayda var.
Dünyanın çoğu yerinde kiliselere girmişsinizdir ve böyle bir uygulamaya rastlamamışsınızdır belki ama biz de buraya geldiğimizde öğrendik ki Tiflisteki Ortodoks kiliselerine girerken başımızı örtmemiz bekleniyor. Hatta kırsal kesimdeki bazı muhafazakar kiliselerde kadınların pantolon yerine uzun etek giymesi bile yaygın. Aynı zamanda erkek kadın fark etmez omuzlarınızın ve dizinizin açık olmaması gerekiyor. Kiliselerin çoğunda kafanızı kapatabilmeniz için kapıda eşarplar vaer ancak hijyenik nedenlerle çantanıza kendi eşarbınızı atmak isteyebilirsiniz.
Rusya Ukrayna savaşının etkilerini başkent Tifliste İstanbula göre çok daha fazla hissedebiliyorsunuz. Bu belki de zamanında SSCBnin egemenliği altında büyük acılar çekmiş bir ülke olmasından, hatta ondan çok daha önce yılında Rus İmparatorluğu tarafından ilhak edilmiş kaynaklanıyor. Gürcüler Ukrayna Rusya savaşına karşı çok daha hassaslar. Tiflisin her yerinde Gürcü bayrağından daha çok Ukrayna bayrağı görmenizden de anlayabiliyorsunuz. Savaş nedeniyle birçok Ukraynalı ile birlilkte seferberlik ilanından sonra da birçok Rus da Tiflise göç etmiş durumda. Kimi mekanlar ve kurumlar, savaş karşıtı tutumlarını ve Ukrayna halkının yanında olduklarını sadece bayrak asmakla kalmayıp politik ve insani açıdan duruşlarını yazılı olarak da belirtiyor. Birçok mekanın girişinde Ukraynayı destekleyen içerikler, destek mesajları, Rusya karşıtı protesto söylemleri dikkatimizi çekti.
Türk mutfağında maydanoz neyse Gürcü mutfağında da kişniş o. Hemen hemen her yemekte kullanılıyor. Kimi zaman kıyılmış şekilde yemeğin içinde kimi zamanda süs olarak yemeğin üzerinde oluyor. Kimileri tadını çok sevse de kimileri içinse fazla aromatik bir bitki olduğundan yemekteki diğer tatları baskılıyor. O nedenle siz de kişnişin aromasını fazla sevmiyorsanız, sipariş vermeden önce yemeğin içinde kişniş olup olmadığını sorun veya imkanınız varsa konulmamasını rica edin.
Tifliste dikkatimizi çeken bir diğer konu da mekanlarda KDVnin hiçbir zaman menülerdeki fiyatlara yansıtılmıyor oluşu, sonrasında adisyona toplam ücret üstüne %18 olarak ekleniyor oluşu. Bazı restoranlarda KDVnin üzerine %10 kadar servis ücreti de ekleniyor. Ancak servis ücretinin garsonunuza gittiğini varsaymyın. Bu da bizi bir diğer konumuz olan bahşişe götürüyor.
Tifliste hangi mekana giderseniz gidin gayet güzel, güler yüzlü bir hizmet buluyorsunuz. Yerleşik bir bahşiş verme kültürü ve bahşiş vermenin belirli bir yüzde oranı yok ancak hizmetten memnun kaldıysanız hesabı yuvarlamak yüzleri güldürüyor. Taksiye bile binseniz, bir cafede de oturuyor olsanız lari ücreti yuvarlamak hoş karşılanıyor.
Tiflis tek başınıza da kız kıza da ailecek de rahat edebileceğiniz, gece geç saatte bile ara sokaklarına girmekten çekinmeyeceğiniz bir güvenli bir şehir. O kadar güvenli ki kimi binaların dış kapıları sonuna kadar açık bir şekilde duruyor. Sokaktan geçerken merak edip girdiğiniz bir yerde neye baktınız kardeşim diyen güvenlik görevlileri de yok. Bu konuda enteresan bir şehir.
Tiflise Ocak ayında geldiğimizde çok hoş bir sürprizle karşılaştık. Bu ülkede yeni yıl iki kez kutlanıyor. Biri Gregoryen takvime göre tüm dünyada konvansiyonel şekilde kutlanan 1 Ocak ve Gürcistanın Ortodoks Hristiyan bir toplum olması ve dini günler için eski Jülyen takvimini baz almasıyla 14 Ocak. Yani Gürcistan’da iki ayrı tarihte yeni yıla giriliyor. İlk ve genel geçer yeni yıla çıkan 31 Aralık akşamı, Noel pazarlarının kurulduğu meydanlarla, şehrin her yerinde havai fişek gösterileri ile kutlanırken, 13 Ocak akşamı ise daha çok aile ile yenen yemekler modunda geçiyor. Ağırlıklı olarak Rustaveli Caddesi, Özgürlük Meydanı, Orbeliani Meydanı, Atoneli Caddesinde kutlamalar oluyor. Parlamento Binasının önüne devasa bir yeni yıl ağacı kuruluyor. Şehirdeki Noel pazarları ve süslemeler Ocakın son haftasına kadar kaldırılmıyor. Biz 14 Ocakta şehre vardığımızda her yer halen daha ışıl ışıldı.
Öncelikle aynı standartta bir tatili Türkiyede yapsak kesinlikle çok daha pahalıya mal olurdu. Elinizi korkak alıştırmadan, kahvaltıyı otelde yapıp öğle yemeği ve akşam yemeklerini güzel mekanlarda yiyip üzerine bir de cafe, bar ve şaraphane molaları vererek 4 günlük bir tatili, kişi başı yaklaşık ila Euro arasında bir meblaya rahat rahat yapabiliyorsunuz. Tabii biraz daha ekonomi yaparak gezerseniz, günlük harcamanızı daha da düşürebilirsiniz. Bizim Ocak ayında, 1 Euro yaklaşık 2,87 lari iken yaptığımız seyahatimizden aldığımız notlar şöyle:
Toplu Taşıma: Tek yön teleferik ücreti 2,5 Lari. Otobüs veya metro yolculuğu ise 1 Lari. Toplu taşıma kullanabilmek için edineceğiniz kartlar da 2 Lari.
Müze Girişleri: Genel olarak küçük ve butik müzelere giriş Lari iken büyük müzelere giriş ücretleri Lari arasında değişiyor.
Bolt Ücretleri: Bolt uygulaması üzerinden çağırdığınız taksilerle şehri boydan boya geçmek Lari kadar tutuyor. Şehir merkezinden havalimanına gitmek ise Lari kadar tutuyor. Aynı mesafeler klasik taksi ile iki katından da fazla.
Kahvaltı: Kişi başı 15 Lariye ekmek üstü yumurtalı avokado tost kahvaltı yapabiliyorsunuz. Kahveler ise normalde 5 Lari civarında ancak çok turistik yerlerde Lari olabiliyor.
Akşam Yemeği: Kişi başı ortalama Lariye içinde birer kadeh Gürcü şarabı olan akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Alkol: Mahalle barlarında kokteyllerin ücreti Lari arasında değişiyor. En popüler barlarda ise en fazla 20 Lari. En iyi yerde bile iyi kalite bir Gürcü şarabının kadehi Lari.
Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.
Gezilecek Yerler
Yeme-İçme
Eski Tiflis aslında az sonra bahsedeceğimiz çoğu bölgeyi de kapsayan, şehir merkezinin büyük bölümünü oluşturan alanı ifade etmek için kullanılıyor. Fakat Kala bölgesi adından da anlaşılabileceği üzere, Tiflisin kalesi Narikalanın da bulunduğu kale bölgesi. Abanotubani (Hamamlar Bölgesi), Leghvatakhevi, Tarihi Betlemi Mahallesi, Sioni bölgesini de içine alıyor. Şehrin eeeen turistik yeri. Burayı, İpek Yolu zamanında, tüccarların açık hava pazarlarında ticaret yaptıkları, kiliselerinde, camilerinde ve sinagoglarında dua ettikleri, çayhanelerde çay içtikleri ve kervansaraylarında konakladıkları, Tiflisin Tarihi Yarımadası gibi düşünebilirsiniz. Bizce Kala, Arnavut kaldırımlı dolambaçlı ve bol yokuşlu sokakları, restore edilmiş veya henüz edilmemiş, avlulu, ahşap cumbalı, balkonlu evleri ile sokak fotoğrafçılığı için bir cennet. Bu bölümde bahsedeceğimiz çoğu yeri, 4 saatlik, çok uygun fiyatlı, rehberli bir yürüyüş turu ile daha derli toplu bir şekilde de gezebilirsiniz. Tiflisin ikonik yapılarını göreceğiniz yürüyüş turuna bilet almak için tıklayın.
Tiflis eski şehirde ilk durak tabii ki 4. yüzyıldan beri şehre hakim olan meşhur kalesi Narikala. Hem Tiflisin en eski yapılarından hem de şehrin silüetini oluşturan en ikonik yapılardan. Bir zamanlar Tiflisin ilk askeri savunma yapısı olan Narikala, bugün sadece panoramik şehir manzaralarını fotoğraflayabileceğiniz bir yer. Ancak hemen yakınlarındaki bir başka Tiflis ikonu, Gürcistanın Annesi heykeli Kartlis Dedayı görmek hem de Gürcistan Ulusal Botanik Bahçesinde yürüyüş yapmak için de geleceğiniz nokta.
Narikala Küçük Kale demekmiş. İsmi gibi gerçekten de küçük bir kale kendisi. Kale 4. yüzyılda bir Pers kalesi olarak inşa edilmiş olsa da Araplar, Emeviler, Moğollar, Osmanlılar ve Gürcüler tarafından sonraki yıllarda mimarisine eklentiler yapıla yapıla bugünlere gelmiş. de yaşanan bir depremle kalenin büyük bölümü yıkılmış olsa da surları büyük oranda ayakta. Yani aslında burada bozulmadan kalmış bir kale yapısı değil çok güzel bir şehir manzarası bulmayı bekleyin. yüzyılda kalenin ortasında bizim Noel Baba diye bildiğimiz Pataralı aziz St. Nicholasa adanmış bir Ortodoks kilisesi de eklenmiş. yüzyılda neredeyse sıfırdan yapılarak restore edildiğinden böylesine bir bozulmamışlığa sahip. Kapıları saatleri arasında açık oluyor. Biz gittiğimizde henüz açılmamıştı o nedenle de içini göremedik.
Narikalaya çıkmak için dört yol var: Biri Arnavut kaldırımlı ve oldukça yokuşlu Orbiri Caddesi üzerinden gelmek, biri şehrin simgesi devasa kadın heykeli Gürcülerin Anası Kartlis Dedaya çıkan Betlemi merdivenlerini çıkmak, bir diğeri Caminin önünden yukarı çıkan merdivenleri kullanmak, sonuncusu ise Rike Parkından teleferiğe binmek. Bizim önerimiz teleferikle 2 dakika kadar süren manzaralı yolculuk sonrası camiye inen merdivenlerden eski şehrin kalbine inmeniz olur. Giriş ücretsiz. Haftanın her günü her saat açık. Bu da demek oluyor ki ışıklı bir Tiflis manzarası için gece bile gelebilirsiniz. Gündüz ise turist kalabalıkları ile karşılaşmayacağınız sabahın erken saatleri ve gün batımı saatleri ideal. Mümkünse gün ortasında ziyaret etmekten kaçının. Çünkü bu saatler hem turist kafilelerinin tercih ettiği zamanlar hem de özellikle yaz aylarında kale aşırı sıcak oluyormuş. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
Narikalanın hemen eteğinde, Eski şehrin en turistik noktalarından biri olan hamamlar bölgesi yer alıyor. Tam bu bölgeden çıkan sülfürlü kaynak suları şehrin en önemli değerlerinden öyle ki şehir ismini bile bu sıcak su kaynaklarından alıyor. M.Ö 5. yüzyılda Tiflisin kurucu kralı Vahtang Gorgasalinin atmacası av sırasında buradaki doğal kaplıca sularına düşüyor. Kral tam bu jeotermal noktaya yeni bir şehir kurulmasını emrediyor. Şehrin adını da “sıcak, ılık yer” anlamına gelen “Tbilisi” koyuyor. Bu tarihi sahneyi hamamların karşısındaki atmaca heykelinde de görebilirsiniz. Anlayacağınız sülfür hamamlarının tarihi = Tiflisin tarhi. Bu nedenle de şehrin en önemli simgelerinden biri bu hamamlar.
yüzyılda yani Tiflisin en parlak İpek Yolu günlerinde, bölgede 65 kadar hamam varmış. Küçücük bölgede bir düzine kadar hamam kümelenmiş. Hepsini yerden köstebek yuvası gibi fırlayan tuğla kubbelerinden zaten kolaylıkla fark edeceksiniz. Suların ortalama sıcaklığı derece arasında değişiyor. Kaplıcaların osteoporoz, ürolojik hastalıklar, sedef veya egzama gibi cilt hastalıklarının tedavisinde tamamlayıcı bir etkisi olduğu biliniyor. Tabii ki her ne kadar turistler için büyük bir cazibe noktası da olsalar sülfür hamamları, hamam kültürünün içinde büyümüş bizler için çok da ilginç değil belki ama bölgenin mimarisi görülmeye ve fotoğraflamaya değer.
Sülfür hamamları arasında en görkemlisi ve ünlüsü ise fotoğrafta süslü kapısını gördüğünüz, muhteşem çinilerle kaplı cami benzeri cephesiyle Orbeliani Hamamı. Burası aynı zamanda Tiflisin en pahalı ve açık ara en turistik hamamı. yüzyıldan kalma, Pers mimarisine sahip bu hamam Alexandre Dumas ve Alexander Pushkinin Tiflisi ziyaret ettiklerinde banyo yaptıkları yermiş. da neredeyse tamamen yenilenmiş. O nedenle de dışı dışında otantik bir atmosfer beklemeyin. İçinde 11 özel odası var ve gelmeden önce online rezervasyon yaptırmanız zorunlu. Eğer yüksek sezonda gelecekseniz en az bir veya iki gün önceden rezervasyon yaptırmanız garanti olur. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
Çift Mihrablı Cami olarak bilinen Cuma Cami, Tiflis’te çeşitli dönemlerde Osmanlı tarafından yapılan camilerden günümüze gelen tek cami. Aslında yılında yapılmış olsa da İran-Osmanlı savaşında hasar görünce te tekrar inşa edilmiş. En önemli özelliği kapılarının Müslümanlığın farklı mezheplerine açık olması. Yani içinde hem Sünniler hem de Şiiler için birer kısım mevcut. Bu özelliği ile dünyaya barış mesajı veriyor. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Caminin hemen yanından bir yol iniyor. Onu takip ettiğinizde ise karşınıza döne döne inen demir bir merdiven çıkıyor. İşte bu merdiveni kullanarak ineceğiniz yer Leghvtakhevi Kanyonu ve İkinci Aşk Köprüsü. Başından sonuna 5 dakikada yürüyeceğiniz bu kanyon boyunca ahşap bir yürüyüş platformu ve köprüler yapılmış. Tabii köprüler anında aşk köprüsü haline getirilip asma kilitlerle donatılmış. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
Ahşap platformun en sonunda ise sizi Leghvtakhevi Şelalesi kaşılıyor. Suyu hemen bir üst kottaki Botanik Bahçesinden dökülüyor. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
Şarap mı ölüm mü?! Gürcistanın Annesi Kartlis Deda heykeli, de Tiflisin doğum günü anısına Sololaki Tepesi’ne dikilmiş olan 20 metrelik devasa kadın heykeli. Şehrin Kura Nehri’ne bakan her yerinden görülebiliyor. Bir elinde bir kase şarap (dost olanları selamlamak için) diğer elinde ise bir kılıç (düşmanlara gözdağı vermek için) tutuyor. Kartlis Dedanın tasarımcısı Elguja Amashukeli heykeli ilk olarak ahşaptan üretmiş fakat birkaç yıl sonra üzeri alüminyumla kaplanmış.
Kartlis Deda, Narikala, sülfür hamamları ile birlikte şehrin üçüncü simgesi. Zaten bu tip devasa kadın heykellerine eski SSCBnin birçok şehrinde rastlayabilirsiniz. Bkz. Kiev, Erivan veya Volgograd. Her ne kadar heykel Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti döneminde yapılmış olsa da ülkenin de bağımsızlığını kazanmasından sonra bile Tiflisin önemli bir sembolü olmaya devam etmiş.
Heykele ulaşım için ister Rike Parktan teleferiğe binebilir isterseniz de enerjiniz varsa Betlemi Merdivenlerini kullanabilirsiniz. Enerjiniz varsa diyoruz çünkü bu merdivenli yol 20 dakikalık bir tırmanış içeriyor. Teleferik ise 2 dakikalık bir yolculukKonum için tıklayın. Haritada 6 numara.
Kartlis Dedanın bulunduğu noktanın arkasındaki yeşil alan Gürcistan Milli Botanik Bahçesi. Tarihi yılına dayanıyor. İçinde den fazla endemik ve egzotik ağaç türleri, süs bahçeleri, şifalı bitki bahçeleri, seralar, limonluk, Japon bahçesi ve şalele gibi alanlar var ancak biz gittiğimizde aylardan kış olduğu için yeşil bir bahçe namına bir şey kalmamıştı o nedenle de pas geçtik. Yeşil sezonda, çiçeklerin rengarenk açtığı baharda veya renk değişiminin yaşandığı sonbaharda gelseniz çok keyifli bir doğaya kaçış ve yürüyüş fırsatı. Nedense Narikalaya bile giriş ücreti olmamasına rağmen buranın girişi ücretli ancak her yerde olduğu gibi oldukça cüzi bir miktar. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
Tiflis silüetini en iyi nereden görürüm derseniz cevabımız Tabor Manastırı olur çünkü manastırın konumu, hem kaleyi, hem Kartlis Dedayı hem Abanotubaniyi hem de ikonik Barış Köprüsünü içine alan bir görüş açısına sahip. Büyük ihtimalle Tiflise gelmeden önce Instagramda görüp kaydettiğiniz fotoğrafların en az bir tanesi buradan çekilmiştir. Manastırı gezmeye değil sadece fotoğraf çekmeye gelecekler için bir tüyo daha verelim. Manastıra kadar yokuş çıkmanıza hiç gerek yok. Tepeye çıkan yolun tam ortasında güzel bir düzlük alan var. Tam buradan gün batımında harika fotoğraflar çıkıyor. Manastıra ulaşım için yapmanız gereken Firdousi Sokağının sonunda karşınıza çıkacak olan çıkmaz sokakta elle yazılmış manastır tabelalarını takip ederek patika boyunca bir 15 dakika kadar tepeye doğru tırmanmak. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
Tiflis tarihi boyunca pek çok göç aldığından ve işgal yaşadığından, şehrin mahallelerinin her biri kültürel ve mimari açıdan birbirinden farklı. İşte Eski Şehrinden en güzel sokaklarından biri olan Betlemi, Tiflisin tarihi Yahudi mahallesinin de merkezini oluşturuyor. Betlemi Sokağı ve ona açılan Arnavut kaldırımlı sokaklarda, Karadeniz coğrafyasında görmeye alışkın olduğumuz, dantel dantel işlenmiş ahşap oymalı, cumbalı, balkonlu, sarmal ahşap merdivenli yüzyıl geleneksel Gürcü mimarisi ile Art Nouveau akımının füzyonu olan pastel renkleriyle Tiflis evlerinin en güzellerinden bazılarını bulacaksınız. Tiflis yüzyılda istilalarla çok fazla yıkıma uğradığından, şehrin günümüze kalan balkonlu, cumbalı, ferforjeli, ahşap oymacılık eseri geleneksel evleri en uzak yüzyıla tarihleniyor. Özellikle de Orbiri Sokak ile Betlemi Sokak kesişiminde kalan, Sameba Katedrali ve Tiflis teleferiğini kendine fon alan köşe favorimiz. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
Tüm bu mimari dokunun, de Kızıl Ordunun Gürcistanı işgali ile 70 yıl süren Sovyet döneminden olabildiğince sağ çıkmış olması sevindirici. Zaten Tiflis hükümeti bu bölgedeki evlerin restorasyonunu titizlikle gerçekleştiriyor. Biz gittiğimizde çoğu evin restorasyonu sürüyordu. Düşündüğünüzün aksine bu evler sadece butik otel veya restoran olsunlar diye restore edilmiyorlar. Çünkü çoğunun içinde insanların gündelik yaşamı olduğu gibi devam ediyor. İnsanlar Sovyet döneminde edindikleri bina ve avlu paylaşım kültürünü, komün yaşam geleneklerini halen daha yaşatmaya devam ediyor.
Kartlis Deda ve Narikala bölümlerinde bahsettiğimiz, ikisine de ulaşım sağlayabileceğiniz merdivenler Betlemi merdivenleri. Kartlis Deda ve Sololakideki Asatiani Caddesi arasında kalan merdivenlere birer ara durak olarak Aşağı ve Yukarı Betlemi Kiliseleri ile Betlemi Rise adındaki manzara noktası eşlik ediyor. Avlabariyi gören manzara noktası aslında Yukarı Betlemi Kilisesinin de banklı ve asmalı çardaklı terası. Terastan manzarayı izledikten sonra kilisenin arkasındaki merdivenlerden Kartlis Dedaya kadar çıkabilir veya Aşağı Betlemi Kilisesine doğru merdivenlerden inip şehirdeki en sevdiğimiz mahallelerden olan Sololakiye geçebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
Tiflisi İstanbula benzetmemizdeki en önemli neden birçok dini ve inancı bir araya getirmesi. Şehirde Ortodoks, ve Katolik kiliselerine sinagoglar ve caminin yanı sıra bir de Zerdüşt Ateş Tapınağı yani Ateşkadeh de eşlik ediyor. Dünyanın en eski dinlerinden biri olan Zerdüştlük, burada Gürcistanda kendine yer bulmuş. Bu ateş tapınağı da şehirde yoğun bir Pers etkisinin olduğu yüzyıllar arasında inşa edilmiş. Şimdilerde plastik çatılı sade bir tuğla yapı olan tapınak aktif ibadete açık değil. Aslına bakarsanız, günümüzde özel bir konutun içinde yer aldığından içeri girip gezmek istiyorsanız, kapıyı çalıp rica etmeniz gerekiyor. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.
Her Tiflis Instagram carouselinin olmazsa olmazı, rengarenk vitraylı merdivenleriyle ünlü kaleidoskop evdeyiz şimdi. yüzyılın en güzel evlerinden biri olan bu gökkuşağı vitraylı ev Tiflisin en parlak döneminden geriye kalan tanıklarından. Öğleden sonra güneş tam dik açıyla renkli pencerelerine vurduğunda, merdivenlerde ve ahşap korkuluklarda renkli desenler oluşuyor. Her ne kadar aşırı turistik bir yer haline gelmiş olsa da burası aslında halen daha birilerinin yaşadığı bir apartman. O nedenle de merdivenlerde fazla oyalanmamanız ve gürültü yapmamanız özellikle rica ediliyor. Ayrıca dikkat, saat den önce açık olmuyor. Gelip de kapıda kalmayın. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.
Güncel Not (Mayıs ): Galeri binadaki en az 1 yıl sürmesi öngörülen renovasyon çalışmaları nedeniyle biraz ilerideki başka bir binaya taşınmış. O nedenle de muhtemelen bu bir yıl içinde giderseniz kaleydeskop evi göremeyeceksiniz. Açıldığında gerekli güncellemeleri yaparız.
Tiflisin gizli çarşısı olan Meydan Çarşısı, Wakhtang Gorgasali Meydanının hemen altında yer alıyor. El yapımı aksesuarlar, keçeden yapılmış ürünler, doğal balmumundan yapılmış mumlar, seramik şarap sürahileri gibi hediyelik eşyalar ve daha birçok şey satın almak istiyorsanız şehirdeki en doğru yerlerden biri ancak oldukça turistik. Çarşının altında bulunduğu meydan yüzyılda şehrin en işlek ticaret meydanıymış. İşte o dönemden kalan kültürel mirasa atfen bu çarşı düzenlenip de açılmış. Anlayacağınız bizdeki Mısır Çarşısı veya Kapalıçarşı gibi tarihi bir yer değil o nedenle de ilginizi çekmiyorsa pas geçebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.
Jan Shardeni Sokağı ve Cotton Rows birbirine paralel olan iki barlar sokağı. Jan Shardeni Sokağı Tiflisin Asmalısı veya Ortköyü gibi. İkisini bir arada söylememizin nedeni sıra sıra barlar ve nargile cafelerin bir arada dar sokakta olması. Çok fazla turistik bir sokak hiçbiri lokallerin gittiği yerler değiller. O nedenle de sadece şöyle bir geçip ortamını görmek bize yetti. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.
Cotton Row ise Jan Shardeni Sokağına göre daha ferah, daha hoş mekanların sırlandığı bir sokak ancak o da tursitik ve Tiflisin geneline göre daha pahalı. Tiflisin Akaretleri gibi düşünebilirsiniz. Gece ışıklandırıldığında çok daha keyifli bir sokak oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.
Tiflis, İpek Yolu üzerindeki en önemli şehirlerden biri olagelmiş. Özellikle de 6. yüzyılda, Bizans ile İran arasında, Akdenizi baypaslayan bir ticaret yolu ihtiyacı doğduğunda altın dönemini yaşamış. Çinden yola çıkan ipek yüklü kervanlar bu dönemde Gürcistan üzerinden geçerek Konstantinopolise ulaşmaya başlamış. Dolaysıyla bu hareketlilik de Gürcistanı ticarette, kervan kültüründe ve mimarisinde geliştirmiş. Tiflisin o meşhur ve görkemli Gürcü konaklarının, şehrin en zengin tüccarlarına ait olmasına şaşmamalı.
Cotton Rowsu bitirdiğiniz yerde karşınıza çıkacak olan bu kervansaray yapısı Tbileli Karvasla ve Tarih Müzesi Tifliste özgün formunu korumayı başarmış en büyük kervansaray yapısı. Girişini bulmak bizim biraz vaktimizi aldı ancak Cotton Rowsu bitirdiğiniz yerden sağa dönüp biraz ilerlediğinizde Sioni Katedraline gelmeden önce camlı kapısını göreceksiniz. Temelleri yüzyıldan kalma bu kervansarayın içi ve han odaları, hem bir alışveriş merkezi hem de müze olarak yeniden düzenlenmiş. Orta katta bulunan, arkeolojik & etnografik eserlerin ve lerin Tiflisine ait fotoğraf koleksiyonlarının bulunduğu müze kısmına girişin yine cüzi bir ücreti var ancak en alt kattaki alışveriş kısmını gezmek ücretsiz. Buradaki odalar antika ve vintage, tekstil ve halı, takı ve kıyafet, yeme-içme gibi tematik olarak ayrılmış. Evinize veya hediyelik olarak Gürcistandan bir şeyler almak isterseniz tercih edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.
Orta Çağ Döneminden kalma bu Ortodoks katedrali, te Sameba Katedrali yapılmadan önce Gürcistan’ın ana kilisesiymiş. Haliyle de Gürcüler için en kutsal mekanlardan biri. Temelleri 6. yüzyıla kadar gitse de bugünkü yapının tarihi yüzyıla dayanıyor. Katedraldeki en önemli kutsal emanet, Azize Ninonun haçı. Kapadokya doğumlu olan Azize Nino, M.S yılından itibaren Gürcistanda Hristiyanlığı yayan azize olarak kutsal sayılıyor. Hatta o kadar kutsal ki kendisi Gürcülerce Havariler’e eş kabul ediliyor. İçerisi oldukça görkemli. Eğer gezecekseniz başınızı kapatan bir eşarp veya şalınız olduğundan emin olun. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.
Kala bölgesi yeme içme için özellikle önereceğimiz bir bölge değil çünkü hem çok turistik hem de fiyat performans açısından bakıldığında pahalı. O nedenle de size ancak bu bölgedeyseniz ve çok açıktıysanız tercih edebileceğiniz birkaç mekanı verebiliriz.
Culinarium Khasheria: Öğle yemeği için tercih edebileceğiniz bir yer. Menüsünde geleneksel Gürcü mutfağının çağdaş yorumlarını içeren seçenekler var. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
Entree: Tifliste birden fazla şubesi olan cafe zinciri. Hamur işleri, danishler, sandviçler ve kruvasanların yanı sıra çırpılmış yumurtalı kahvaltı gibi seçenekler bulabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
Organique Josper: Cotton Rowsda bulunan bir cafe. Fiyatları biraz turistik biz zorunda kaldığımız için oturup sadece birer kahve içmiş olsak da çalışanların ilgisi alakası çok iyiydi. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Barbara Bar: Kadife bar tabureleri ve loş atmosferi ile keyifli bir restoran ve kokteyl bar. Yaz aylarında cumaları caz akşamlarına da ev sahipliği yapıyor. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
Citadel Narikala Hotel $: Bizim de Tiflis seyahatimizde tercih ettiğimiz ve oldukça memnun kaldığımız, mütevazı otel. Eski şehrin tam kalbinde, Narikalanın eteklerinde konumlanan otelin sabahları da akşamları da manzarası çok güzeldi. Sabahları sunulan açık büfe kahvaltısı ve çalışanlarının ilgisi oldukça yeterliydi. Talep etmemiş olsak da havlularımız her gün değiştirildi, sularımız ikram edildi, odamız toplandı. Ocak soğuğunda, sıcaklık dışarıda -4 derecelerde iken odamız çok iyi ısınıyordu ve duş için sıcak su konusunda bir problem yaşamadık. Wifi bağlantısı kuvvetliydi. Resepsiyon 7/24 hizmet verdiği için geç check-in olanağımız oldu. Son gün de uçağımıza kadar bavullarımızı muhafaza ettiler.
Citadel Express $: Citadel Narikala Hotelin ek binası. Buradan daha da uygun fiyatlı konaklama fırsatları yakalayabilirsiniz. Zaten aynı işletmeye bağlı. Kahvaltı için de yine ana binadaki yeri kullanıyorsunuz ve aynı hizmeti alıyorsunuz.
Betlemi Old Town Hotel $: Geleneksel bir Cürcü konağının otele çevrilmesi ile oluşturulmuş bir konak otel. Bazı odalarda teras veya balkon mevcutken tüm odalarda özel banyo bulunuyor.
Boutique Apart Upe $$: Betlemi Sokağında, klimalı, manzaralı, wifi donanımlı bir apart. İçinde mutfağa ve özel banyosu var.
Castle in Old Town $$: Balkonlu ve şehir manzaralı odalar sunan bir otel. Odaların bazılarında özel mutfak da mevcut. Sezonluk açık bir havuzu da var.
Room 19 $$: Eski şehirde, teraslı ve mutfaklı kiralık daire seçeneği.
New apartment with amazing views in Old Tbilisi $$: Toplam 5 kişinin konaklamasına olanak veren, manzaralı ve hoş döşenmiş bir daire seçeneği. 2 banyosu ve mutfağı mevcut.
Tiflisin Cihangiri diyebileceğimiz Sololaki, Tiflisin en eski şehir planlaması yapılmış mahallesi. Zaten sokaklarında yürürken ızgara planlı yapısı dikkatinizi hemen çekecek. Aynı zamanda da hem yeme-içme hem de gece mekanları açısından da şehrin son dönemdeki en keyifli yerlerinden. Yer yer bohem ve salaş yer yer hip ve şıkŞehrin lokallerinin de takılmayı sevdiği yerlerden. Kimisinin giriş katının kimisinin bodrum katının kimisininse bahçesinin şimdilerde şehrin en trend cafesi, barı veya restoranı olması mahalleyi daha da ilginç kılıyor. Bar hopping yapmak için de ideal iki bölgeden biri Sololaki.
Kale bölgesinin hemen komşusu olmasıyla yüzyılın sonu yüzyılın başı gibi Sololaki eski Tiflisin banliyösü konumundaymış. Lado Asatiani Caddesi de Sololakinin ana caddesi. Şimdilerde bu upuzun cadde boyunca ve onu kesen sokaklarda, yeme içme bölümünde bahsedeceğimiz, şehrin en popüler barları ve restoranları kümeleniyor. Lado Asatiani ve onu kesen Ivane Machabeli, Geronti Kikodze, Galaktion Tabidze, Shalva Dadiani sokakları şehrin en zengin tüccarlarının yaptırdığı Avrupa tarzı malikanelerle dolu. O nedenle de yürürken Art Nouveau ve neo-Mağribi mimarisinin çok güzel örneklerini, sanat eseri gibi bina girişlerini göreceksiniz. Bunlardan en güzeli az sonra bahsedeceğimiz Kalantarov Evi. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.
Tiflis sokaklarında gezerken karşınıza harika kareler yakalayabileceğiniz gizli yerler çıkıyor. Ivane Machabeli Sokağı 17 numarada bulunan tütün tüccarı Mikhail Kalantarovun Mağribi mimarisi esintileri taşıyan konağı Tiflisin en güzel evlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kalantarov, de bu evi opera şarkıcısı sevgilisi için yaptırmış. deki Sovyet işgaline kadar burada birlikte yaşamışlar. Binanın oymalı, kakmalı, süslü girişi mükemmel bir Instagram noktası. Evin iki giriş kapısı var. Lado Asatiani Caddesindeki girişi sadece bina sakinlerinin girişi için. Ivane Machabeli Sokağı tarafındaki giriş ise bahsettiğimiz süslü giriş. Yalnız hafta sonları bu giriş kapalı oluyor. İçerisini görmek istiyorsanız hafta içi bir gün gelmelisiniz. Kapısında bir görevli görevli oluyor ancak siz dilediğiniz gibi içeri girip fotoğraflarınızı çekebiliyorsunuz. Dilerseniz binada konaklayadabiliyorsunuz. Burada bir tane Bookingden kiralanabilir daire seçeneği var. Aşağıda konaklama bölümüne ekledik. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.
Kalantarov Evini biraz geçtiğinizde Ivane Machabeli Caddesi 13 numarada Yazarlar Evini göreceksiniz. The Writers House of Georgia diye geçen konak bir edebiyat merkezi, kafe ve müze olarak kullanılan özel bir malikane. Gürcü bilim insanı, girişimci ve hayırsever olan David Sarajashviliye ait olan Art Nouveau tarzındaki konak, yılında inşa edilmiş. Sarajashvili konağında sık sık edebiyat ve sanat akşamlarına ev sahipliği yaparmış. Davit Sarajishvili de öldüğünde vasiyetinde evini Gürcü halkının kullanımına açık bir sergi alanı ve sanat merkezine dönüştürülmesine yer vermiş ancak eşi bu dileğini yerine getirmeyip evde oturmaya devam etmiş. Vasiyetin yerine getirilmemesinden gelen uğursuzluk mu dersiniz ekonomik sıkıntılar içindeki eşi evi satmak zorunda kalmış. Evi açık arttırma ile Gürcü iş insanı Akaki Khoshtaria almış. Ne varki o da Sovyet Devriminde ülkeyi terk etmek durumunda kalmış.
28 Şubat de, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin kurulmasından sadece üç gün sonra, Sarajashvili evi kendisinin de vasiyetine uygun olarak şehrin yazar ve sanatçılarına bağışlamış. Zaten konağın ikinci katı da bugün David Sarajishvili müzesi ve bastırılmış yazarlar müzesi olarak değerlendirilmiş. Konağın büstlerle ve fotoğraflarla süslü ve huzurlu avlusu ve en alt katı ise Sololakideki en güzel restoranlardan biri olan meşhur Cafe Littera. Aynı zamanda konağın, farklı yazarların adını taşıyan beş konuk odası var ve gecelik olarak kiralanabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.
Gudiashvili Meydanı, restore edilmiş ve edilmekte olan Gürcü evleriyle dolu çok tatlı bir meydan. Her ne kadar şehirde süregelen bir restorasyon furyası olsa da Tiflisin tarihi binalarının bakımı konusunda çok da titiz olan bir şehir olduğunu söylemek zor. Kala ve Sololaki bölgelerindeki en güzel evlerin çoğu biraz kaderlerine terk edilmiş durumda. Çoğu, zeminleri yamulmuş, eksenleri kaymış, merdivenlerinde ve kapı eşiklerinde büyük çatlaklar oluşmuş bir şekilde kullanılmaya devam ediliyor.
Fakat son yıllarda, şehrin bu özel mimarisi dokusunu korumaya verilen önem gittikçe artmış. Giderek daha fazla ev kültür mirası olarak listelenerek koruma altına alınmış veya restore edilmiş. Gudiashvili Meydanındaki evler de bu restorasyon rüzgarından nasibini almış. Meydandaki tüm evler yeniden boyanmış, vitraylı pencereleri onarılmış. Bu güzel evler dönüştürülürken konut yerine kafe, restoran, bar veya dükkan olarak yeniden işlevselleştirilerek daha yaşayan bir meydan yaratılmış. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.
Iasamani: Kalantarov Evinin hemen yan sokağında, Gürcü mutfağı yemekleri ve kokteylleri için gelinesi bir restoran. Porsiyonları büyük. Burada yediğimiz her şeyi çok beğendik. Şarap menüsü de çok geniş. Ortamı şık ve zarif. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
Ezo: Iasamaninin karşısında, Tiflisin ünlü kafelerinden biri. Yemek veya kahve molası vermek isterseniz aklınızda olsun. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
Cafe Littera: Yazarlar Evinin cafe restoranı. İlkbahar sonundan sonbahar sonuna kadar konağın keyifli bahçesinde hizmet veriyor. Kışın ise içeride. Ocak sonu gibi Marta Nisana kadar birkaç aylığına kapalı oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
Terracotta Bistro: Otantik, sıcak, yemeklerinde yerel ve mevsimsel ürünleri kullanan bir bistro. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
Chaduna: Sololakide tarihi bir binanın içinde yer alan hoş, küçük bir cafe. Saat e kadar brunch servisi de var. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
Cafe Dante: Binası Gürcistan kültürel miras listesinde olan, Linville gibi antikalarla ve vintage detaylarla dolu, şirin bir cafe. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
Nami Wine & Coffee: Hem sandviç veya kek tarzı atıştırmalıklar bulabileceğiniz hem kahve molası hem de şarap molası verebileceğiniz küçük ve samimi bir cafe-bar. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.
Process Bar: Iasamani ile aynı binanın giriş katını paylaşan samimi bar. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.
LADO by Valiko Mansion: Gudiashvili Meydanındaki restore edilmiş konaklardan birinin içinde bulunan, oda oda farklı konseptlere sahip bar. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.
41° Art of Drinks: Mahallenin speakeasy bar tarzındaki popüler kokteyl barı. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.
Bar Vintage detaylarla süslü Tiflis mekanları geleneğinin bar versiyonu. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.
Tsota Tsota Craft Beer Pub: Çeşit çeşit artizan biralar bulabileceğiniz bir pub. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.
Black Dog Bar: Tiflisteki en popüler pub zinciri. Artizan biraların yanına sosis patates gibi bar atıştırmalıkları bulmayı bekleyebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.
Cheers: Pizza şarap yapabileceğiniz bir şarap barı. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.
Chacha Time: Chacha üzümden yapılan bir Gürcü likörü. Burası da tüm kokteyllerin farklı aromalarla tatlandırılmış cachalarla yapıldığı bir kokteyl bar. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.
Makmani Hotel $$: Sololakide, balkonlu, klimalı, tvli, özel banyolu odalar sunan bir otel seçeneği. Otelde her gün açık büfe kahvaltı servis ediliyor.
Writers House Residency $$: Yukarıda bahsettiğimiz Yazarlar Evinin konukevi. Tesiste her sabah kontinental kahvaltı servis ediliyor.
BB Residence Sololaki $$: Klimalı, mutfaklı, özel banyolu, teraslı kiralanabilir daireler sunan bir işletme.
Kalantarov Evinde Konaklama Kuxos $: Yine yukarıda bahsettiğimiz Kalantarov Evinin içindeki kiralanabilir daire. İçinde banyo, bir yatak odası, oturma odası ve mini mutfak mevcut.
Galaktioni 22 Hotel $: İçinde klima, çalışma masası, tv, özel banyo bulunan odalar sunan 3 yıldızlı otel seçeneği.
Rustaveli Caddesi için sıklıkla Tiflisin Bağdat Caddesi veya Champs Elyséesi yakıştırılması yapılıyor. Bunun tek nedeni geniş ve uzun bir bulvar olması. Çünkü Rustaveli Caddesi ne Bağdat Caddesi gibi dükkanlar ve yeme içme yerleri ile dolu bir cadde ne de Champs Elysée gibi lüks markaların mağazalarının sıralandığıYine de şehrin ana caddesi konumunda olan Rustavelinin en büyük özelliği sağlı sollu olarak sadece Tiflisin değil tüm ülkenin en önemli müze ve devlet kurumlarının sıralandığı yer olması. Devasa yapılarında Sovyet mimarisinin izlerini gözlemleyebileceğiniz caddede trafik devamlı akıyor çünkü trafik ışıkları yok. Karşıdan karşıya geçmek için birkaç yüz metre arayla konumlanan yeraltı yaya geçitlerini kullanmak tek yol.
Rustaveli Caddesine bağlanmadan önce, eski şehirden gelen Kote Afkhazi Caddesi’ni takip ederek çıkacağınız Özgürlük Meydanı Tiflisin ana meydanı. Tam ortada granit bir sütun üzerinde yaldızlı bir Aziz George heykeli yer alıyor. Gürcistanın Sovyetlerin boyunduruğundan çıkıp bağımsızlığını kazanışı tam burada kutlandığı için ismi Özgürlük Meydanı olmuş. Sovyet döneminde ise ismi Lenin Meydanıymış. Bugün Gürcüler halen daha protesto yapmak veya seslerini duyurmak için bu meydanda toplanıyor. Rustaveli Caddesinde olduğu gibi burada da hiç trafik ışığı yok ve araç trafiği hiç durmuyor. O nedenle de mutlaka alt geçitleri kullanmanız gerekiyor. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.
Adını Gürcistanın en önemli tarihçilerinden biri olan Simon Janashiadan alan müze, sadece Tifliste değil ülkenin en önemli arkeoloji ve tarih müzesi. Tunç Çağından yüzyılın başlarına kadar Gürcistanın arkeolojik mirasını kronolojik olarak görebilirsiniz. En üst katta ise Kızıl Devrimden e kadar olan olayların zaman çizelgesiyle anlatıldığı, Gürcistanın Sovyet işgali dönemine ayrılmış ayrı bir müze var. Yakın tarihe ve arkeolojiye özellikle meraklıysanız ve zamanınız da varsa keyif alacağınız bir müze. Pazartesileri kapalı. Girişi ücrteli. Dilerseniz rehberli turla da gezebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.
Yeni yılda devasa çam ağacının ve yeni yıl stantlarının önünde kurulduğu yapı Gürcistanın Parlamento Binası. İçini gezebileceğiniz bir yapı değil ancak şehrin en önemli anıtsal yapılarından birisini sadece dışarıdan görmek de güzel. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.
Son 70 yılda 80den fazla Gürcü sanatçı tarafından yaratılmış den fazla sanat eserine ev sahipliği yapan, tarihli çok yeni bir müze. Tüm müze özel bir koleksiyon adanmış. Zamanınızın kısıtlı olacağını öngörerek mutlaka gidilip görülmesi gereken bir müze diyemeyeceğiz. Girişi ücretli. Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.
Rustaveli Caddesinde yürürken karşınıza çıkacak olan bir Gürcü Ortodoks kilisesi. Tarihi yüzyıla uzanan Samtavisi Katedralinin da yapılmış bir replikası. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.
Gürcistan Ulusal Galerisi, başta Gürcü primitivizm akımı ressamı Niko Pirosmaninin eserlerinden olmak üzere ünlü Gürcü ve uluslararası sanatçıların eserlerinden kalıcı ve geçici sergiler bulabileceğiniz bir müze. Müzenin binası da tarihli. Girişi ücretli. Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.
Rustaveli Caddesi boyunca yürüyorsanız, çizgili sarı ve kırmızı cephesi ile Tiflisin yüzyıldan kalma, Neo-Mağribi üslubundaki opera ve bale binası hiç şüphesiz hemen dikkatinizi çekecektir. de inşa edilen opera binasının fuaye alanı da aynı süslü, Mağribi detayları devam ettiriyor. İzlemeye gelebileceğiniz bir performans olmasa bile rehberli bir tura katılarak içini görebilirsiniz. Şanslıysanız, bir provaya bile denk gelebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.
O MoMA bu MoMA değil ama bu da Tiflisin MoMası. yılında kurulan Tiflisin modern sanat müzesi kurucusu Zurab Tseretelinin (8. bölümde bahsettiğimiz Georgia Chronicle anıtının ve Özgürlük Meydanındaki heykelin de yaratıcısı) büyük ölçekli heykellerine ve tablolarına adanmış bir müze ancak yıl boyunca sık sık geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor. Dış avlusunda, içinde yürüyebileceğiniz büyüklükte bir heykel de var ismi Aşk Elması. İçerisindeki kabartmalarda Gürcü kamasutrasını andıran insan figürleri ve altın yıldızlar var. Diğer tüm müzelerin aksine pazartesileri değil salı günleri kapalı. Girişi ücretli. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.
Şimdi Rustaveli Caddesinden ayrılıp ona doğru çıkan ara sokaklarda neler bulabileceğimize bakalım.
Rustaveli Caddesinin bir alt sokağında yer alan, her ne kadar ismi müze de olsa içinde sergilenen küçük koleksiyondan ziyade, tavan freskleri, avizeleri ve oymalı merdivenleri gibi mimari detaylarıyla dikkat çekici bir yer Kitap Müzesi. Bizce vaktiniz varsa bu muhteşem mekanı görmek için 15 dakika ayırmanız bile yeterli olur. Biz çok beğendik. Salıdan cumaya saatleri arasında açık. Giriş ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.
Tifliste kelimenin tam karşılığını veren gizli bir cevher varsa işte burası orası. Çünkü Rustaveli Caddesinin bir üst paralelinde bulunan Tiflis Güzel Sanatlar Akademisi içindeki bu görkemli aynalı salon hem pek bilinmiyor hem de gerçekten de ışıl ışıl parlayan bir mücevheri andırıyor.
Ermeni tüccar Vardan Astvatsatryan Arshakuniye ait lü yılların ortasından kalma bir konak olan Tiflis Güzel Sanatlar Akademisi, yıllar önce bir örneğini de İranın başkenti Tahrandaki Gülistan Sarayı
Kategori: Nerede / Türkiye / Zonguldak - viewsYorum Yazın
İngilizcede Georgia olarak geçen ve Türklerin Gürcistan ya da Corcik dedikleri ülkeyi temsil eden Gürcistan, aynı zamanda sınır komşu ülkemizdir.
Georgia ülkesi Gürcistan olarak geçer güzel Türkçemizde. Bizlerde sizler için daha önce Gürcistan Gezilecek Yerler, Batum Gezilcek Yerler ve Tiflis Gezilecek Yerler hakkında detaylı makaleler hazırlayıp sunmuştuk.
Gürcistanın bizim için en çok ifade edilen yeri ise kuşkusuz Batum kentidir. Gürcistana kimlikle geçiş mümkün olduğu için (Vizesiz seyahat) günlük olarak çok sayıda Türk vatandaşı Sarp sınır kapısı üzerinden Batum kentine giriş yapmaktadır. Batuma geldiğiniz zaman içerideki Türklerin sayısını görürseniz şaşırmayın sakın. Adeta her yerde Türkler vardır.
Georgia Neresi, Hangi Ülke, Türkçesi, İngilizcesi Ne Demek
Bu Yazıyı Paylaş!Paylaş!Tweetle!Google+!Pinterest!