Akciğer hastalıkları
Göğüs ağrısı astımın ilk sinyali olabilir. Astımlı hastalarda, bazen öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerin yanında, bazen ise tek bulgu olarak, göğüs ön duvarında baskı şeklinde ağrı ortaya çıkabiliyor. Pulmoner hipertansiyon denilen akciğer damarları içindeki basınç artışının da ilk habercisi yine göğüs ağrısı olabiliyor. Ayrıca akciğer zarını ilgilendiren durumlarda, örneğin akciğer zarı iltihabı veya akciğer zarına yakın damar tıkanıklığında göğüs kafesinin yan taraflarında nefes alıp vermekle bıçak batar tarzda hissedilen ağrılar gelişebiliyor. Akciğer hastalıkları açısından bir diğer önemli durum da, sürekli olan ve sırtta, omuzda veya göğüs duvarı üzerinde sızı tarzında ya da zonklayıcı tarzda, özellikle gece hissedilen ağrılar. Bu tür ağrılar sigara içen ve 40 yaş üzeri kişilerde akciğer kanserinin ilk belirtisi olabiliyor.
Göğüs ağrısı, genellikle kalp krizlerine işaret etmektedir, ancak başka bir rahatsızlığın belirtisi de olabilir. Özellikle akciğer rahatsızlıklarında çok sık karşılaşılan bu belirtinin kaynağını teşhis ederken, öncelikli olarak kalp ve akciğer hastalıklarının taraması yapılmalıdır. Bununla birlikte sık yaşanan göğüs ağrıları, hazımsızlık, reflü ve kas zorlanmaları vb. gibi nedenlerden de kaynaklanabilmektedir.
Göğüs ağrıları yaşayan bireyler genellikle önce kalp ile ilgili bir rahatsızlığı olduğunu tahmin eder. Ancak göğüs ağrısı neden olur sorusunun tek bir yanıtı yoktur. Bu belirti kalp hastalıkları için önemli ve sık görülen bir işaret olsa da farklı hastalıklardan da kaynaklanabilmektedir. Genel olarak solunum, kardiyovasküler, sindirim, iskelet sistemlerinde ortaya çıkan hastalıklar ve psikolojik nedenlerle bu belirti görülebilmektedir.
Bu belirti sıklıkla kalp hastalıklarının bir semptomu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kalp kası iltihapları, damar tıkanıklıkları gibi nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. Genel itibari ile göğüs ağrılarına neden olan kardiyovasküler sistem hastalıkları şunlardır:
Solunum sistemi hastalıklarının büyük bir kısmı genellikle göğüs ağrılarına neden olmaktadır. BU hastalıklardan bazıları şunları kapsamaktadır:
Genellikle sindirim sisteminde yaşanan problemler nedeniyle göğüste yanma ve baskı hissi ile birlikte ağrı da hissedilebilir. En çok gastroözofageal reflüde göğüste ağrı olabilmektedir. Genel olarak bu belirtiye neden olabilecek sindirim sistemi hastalıkları şunlardır:
Göğüs duvarını oluşturan kas ve kemik yapılarının aşırı zorlanması veya travmatik hasar alması sonucunda göğüs ve sırt ağrısı hissedilmektedir. Görülen genel problemler şunlardır:
Çocuklarda görülen göğüs ağrılarının nedenleri arasında sıklıkla kalp hastalıkları ve kas iskelet sistemi hastalıkları bulunmaktadır. Bununla birlikte yumuşak dokularda meydana gelen hasarlar, bilinçsiz egzersiz ile kasların gerilmesi vb. gibi durumlarda göğüs ağrıları yaşanabilmektedir. Aynı zamanda çocukların stresli olan sınav dönemlerinde de psikolojik olarak bu tür ağrılar gözlemlemek mümkündür.
Göğsün sağ tarafında oluşan ağrılar genellikle akciğer sorunları, reflü, hazımsızlık ve kaburga hasarları gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Sağ göğsün altında bıçak saplanır gibi ağrı hissi ise kaburga yaralanmaları ve mide hastalıklarında sıklıkla görülen bir şikayettir. Bununla birlikte genellikle sağ taraftaki ağrılar hayati risk barındıran ağrılar olmaz.
Kalp hastalıklarının neden olduğu ağrılar çoğunlukla sol göğüste hissedilmektedir. Hatta özellikle erkeklerde sol göğüs ucu ağrısı ve kadınlarda memede sızlama şeklinde de belirtiler görülebilmektedir. Ancak çoğunlukla göğüste sıkışma hissi, baskı ve zorlanma şeklinde kendini göstermektedir. Bununla birlikte ani olarak başlayan şiddetli bir şekilde başlayan sol göğüs ağrılarının nedeni kalp krizi veya aort yırtılması gibi ciddi sağlık sorunları olabilmektedir. Bu tür bir ağrı hissettiğiniz durumlarda hiç vakit kaybetmeden bir sağlık merkezinin acil servisine başvurmanız gerekmektedir.
Altta yatan nedene bağlı olarak göğüs ağrıları farklı şekillerde kendini gösterebilmektedir. Bununla birlikte kalp hastalıklarında çoğunlukla ağrı olmasına rağmen hastalar tarafından göğüste hissedilen semptomun belirsiz bir rahatsızlık olduğu belirtilir. Kalp hastalıkları ve diğer rahatsızlıklara bağlı olarak gelişen göğüs ağrısı şikayetleri şu özellikleri içerebilmektedir:
Kalp hastalıklarına bağlı olarak gelişen ağrılara şu belirtiler eşlik etmektedir:
Kalbe bağlı olmayan diğer nedenlerle ortaya çıkan ağrılara ise şu belirtiler eşlik edebilir:
Göğüs ağrılarının neyden kaynaklandığını teşhis edebilmek için doktor detaylı bir sağlık öyküsü ve fizik muayene yapmaktadır. Doktor hastaya belli sorular sorarak ağrının kaynağını tahmin etmeye çalışır. Buna ek olarak kesin teşhis için şu tahliller yapılmaktadır:
Göğüs ağrılarında tedavi genellikle ağrıya sebep olan nedene yönelik uygulanmaktadır. Bunun için doktor tarafından yapılacak olan detaylı bir muayene ve klinik testler gerekmektedir. Yapılan tüm tarama sürecinin sonucunda hasta için en uygun tedaviye uzman hekim tarafından karar verilmektedir. Bununla birlikte vücutta gelişen ani travmalara bağlı şikayetlerde tedavinin hemen yapılması gerekmektedir. Belirti kalp sorunlarından kaynaklanıyorsa hasta, bir kardiyoloji uzmanı tarafından yeniden değerlendirildikten sonra tedavi başlanır. Diğer sistemlerden kaynaklı olan ağrılar için de aynı durum geçerlidir. Altta yatan hastalık alanında uzman olan hekim tarafından asıl tedavi planlanmaktadır.
Göğsümün ortasında baskı hissi neden olur?
Göğsün tam ortasında ağrı varsa bunun faklı nedenleri olabilmektedir. Bununla birlikte göğüs ağrıları genellikle kalp sorunlarından kaynaklanmaktadır. Ancak akciğer hastalıkları ve mide sorunları gibi sebepler de bu şikayetin oluşmasına neden olabilmektedir. Eğer göğsünüzde hissettiğiniz baskı sık sık oluyor ve uzun sürüyorsa mutlaka bir doktora başvurmanızı tavsiye ederiz.
Göğüs ağrısı ne kadar sürer?
Göğüste başlayan ağrıların süresi nedene bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Bu ağrılar 20 dakika kadar sürebilmektedir. Ancak altta yatan hastalık daha ciddi bir vaka ise bu süre dört veya beş saate de çıkabilir. Bununla birlikte uzun süren ağrılar daha sonra sırt, boyun ve meme ağrısı şeklinde de hissedilebilmektedir.
Hangi göğüs ağrıları tehlikeli?
Genellikle aort yırtılması ve kalp krizi gibi kalp sorunlarına bağlı gelişen göğüs ağrıları hemen müdahale gerektiren ağrılardır. Bununla birlikte acil müdahale edilmeyen bu vakalarda hastanın ölüm riski artmaktadır.
Göğüs Hastalıkları bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır:
Göğüs ağrısı, keskin bir bıçak gibi başlayarak pasif bir ağrıya kadar birçok şekilde ortaya çıkabilir. Bazen göğüste yanma ya da ezilme hissedilebilir. Ağrının boyundan yukarıya, çeneye doğru ilerlediği durumlar da vardır, sonrasında bir veya iki koldan arkaya veya aşağı doğru yayılabilir.
Göğüs ağrısının çok farklı boyutta nedenleri ve ortaya çıkma biçimleri vardır. Yaşamı tehdit edici olanlar kalp ve akciğer içerikli olan ağrılardır. Bunlar ciddi bir soruna işaret edebileceğinden acilen tıbbi yardım almak gereklidir.
Kalp krizi: Kalp krizi, genellikle kan pıhtısından kalp kasınıza giden kan akışının engellenmesinden kaynaklanır.
Anjina, göğüs ağrısı: Angina terimi, kalbin zayıf akışına neden olan bir göğüs ağrısı olarak tanımlanır. Genellikle kalbe kan taşıyan arterlerin iç duvarlarında kalın plakların birikmesinden kaynaklı oluşur. Bu plaklar atardamarları daraltır ve özellikle bir uğraş esnasında kalbin kan akışını kısıtlar.
Aort diseksiyonu: Kalbinizden(aort) çıkan ana arteri içeren bir durumdur. Ölümcül olabilmesi; kan damarlarının iç katmanları ayrıldığında ve zorlanma sırasında aortun yırtılabilmesinden kaynaklıdır.
Perikardit: Perikardit, kalbinizi çevreleyen kesenin iltihabıdır. Genellikle nefes aldığınızda veya yattığınızda kötüleşen keskin ağrıya neden olur.
Koroner arter hastalığı veya KAH: Kalp damarlarında, kalp kası ve kalp kasına giden kan akışını ve oksijeni azaltan tıkanıklık rahatsızlığıdır. Bu anjina olarak bilinen ağrıya neden olabilir. Kalıcı hasar vermemekle beraber olası bir kalp rahatsızlığının uyarıcısıdır. Göğüs ağrısı kolunuza, omzunuza, çenenize veya sırtınıza yayılabilir. Bir baskı veya sıkma, ezilme gibi de hissedilebilir. Angina egzersiz, heyecan veya duygusal sıkıntı ile tetiklenebilir ve dinlenerek rahatlar.
Mitral kapak prolapsusu: Kalp kapağında düzenli çalışma bozukluğudur. Mitral kapak prolapsusu ile göğüs ağrısı, çarpıntı ve baş dönmesi gibi çeşitli belirtiler ilişkilendirilmiştir, ancak özellikle prolapsus hafifse hiçbir belirtisi olmayabilir.
Hipertrofik kardiyomiyopati: Genetik bir rahatsızlık olan hipertrofik kardiyomiyopati, kalp kasının anormal kalınlaşmasına sebebiyet vermektedir. Kalp akışı sorunlarına da yol açabilen bu rahatsızlık, genellikle göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile kendini gösterir. Özellikle efor harcandığında ağrılar ortaya çıkar. Zamanla, kalp kası çok kalınlaştığında kalp yetmezliği de görülebilir. Kalınlaşan kalp kasıyla beraber, kalbin kan pompalamak için daha fazla çalışması gerekir bu da; baş dönmesi, sersemlik, bayılma ve benzeri belirtilere neden olabilir.
Göğüs ağrısına aşağıdakiler de dahil olmak üzere sindirim sistemi bozuklukları neden olabilir:
Göğüste ağrılı yanma hissi: Mide asidinin midenizden boğazınızı mideye bağlayan tüpe aktığı durumlarda, göğüs kemiğinizin arkasındaki kısımda yanma hissi ortaya çıkar
Yutma bozuklukları: Yutmanın zorlaşması, yemek borusu bozukluklarına bağlıdır. Durum daha ağrılı hale gelebilir.
Safra kesesi veya pankreas sorunları: Safra kesesi veya pankreasınızda; taşlar veya iltihap nedeniyle, göğsünüze yayılan karın ağrısını yaratabilir.
Göğüs duvarını oluşturan yapıları etkileyen yaralanma ve diğer problemler kas ve kemik nedenli ağrı tipine girmektedir.
Kostokondrit: Kaburgalarınızı göğüs kemiğine bağlayan kıkırdağın iltihaplanmasıyla ağrı oluşur.
Ağrıyan kaslar:Fibromiyalji (kas yorgunluğu) gibi kronik ağrı sendromları, kasla ilgili kalıcı göğüs ağrısı üretebilir.
Yaralı kaburgalar: Çürük veya kırık bir kaburga kaynaklı göğüs ağrılarıdır.
Pulmoner emboli: Akciğer atardamarında bir kan pıhtısı oluştuğunda ve akciğer dokusuna kan akışı engellenmişse ortaya çıkar.
Plörezi: Nefes alışınızı ve öksürüğünüzü olumsuz etkileyen göğüs ağrılarıdır. Akciğerlerinizi saran zarın iltihaplanmasıyla ortaya çıkar.
İflas etmiş akciğer: Göğüs ağrısının tipik olarak ani başlaması ve uzun süre sürdüğü durumlardır. Genellikle nefes darlığı çekildiği saptanmıştır. Akciğer ve kaburgaların arasındaki boşluğa hava sızmasıyla çökmüş bir akciğer oluşur.
Pulmoner hipertansiyon: Akciğerlere kan taşıyan atar damarlarda yüksek tansiyon olduğunda ortaya çıkan bir durumdur ve göğüs ağrısının nedeni olabilir.
Astım: Astım genellikle nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük ve bazen göğüs ağrısına neden olan, solunum yollarının iltihaplanmasıyla oluşan hastalıktır.
KOAH: Bu, üç hastalıktan birini veya daha fazlasını içerir: Amfizem, kronik bronşit ve kronik obstrüktif astım. Bir yandan ciğerlerinize gaz ve hava ulaştıran hava yollarını, bir yandan da oksijeni kan dolaşımınıza aktaran ve karbondioksiti uzaklaştıran küçük hava keseciklerini(alveoller) küçülterek ve zarar vererek hava akışını engeller. Sigara oluşumunda yaygın bir etkendir.
Panik atak: Göğüs ağrısı, hızlı kalp atışı, hızlı nefes alma, aşırı terleme, nefes darlığı, mide bulantısı, baş dönmesi ve ölüm korkusunun eşlik ettiği yoğun korku dönemleriniz varsa, panik atak geçiriyor olabilirsiniz.
Zona hastalığı: Zona, suçiçeği virüsünün aktifleşmesinin neden olduğu; ağrıya ve sırtınızdaki göğüs duvarınıza kadar uzanan bir kabarcık bandına sebebiyet verebilir.
Göğüs ağrısıyla çoğu zaman ilgilendirilen bu ağrı tipi, kalp ile ilgili hissedilen bir rahatsızlığın uyarıcısı olabilir. Genellikle kalp krizi veya başka bir kalp sorunu ile ilgili göğüs rahatsızlığı aşağıdakilerden biri veya birkaçı ile tanımlanabilir veya bunlar ilgili olabilir:
Göğüs ağrısı her zaman kalp krizi belirtisi olmamakla beraber, acil doktorlarının test etmesi ve hayati risk oluşturabilecek bir durumun tespitinin yapılmasını gerektirir. Akciğer çökmesi, pıhtı atması, damar tıkanıklığı gibi hayati risk taşıyan durumların tespiti için test yapılması önemlidir.
Elektrokardiyogram(EKG): Cildinize bağlı elektrotların, kalbinize olan elektriksel aktivitesini kaydetmektedir. EKG, yaralanan bir kalp kası olduğu durumlarda elektriksel uyarıları normal biçimde iletmediği için olası olmayan bir kalp krizi geçirmekte ya da geçirme uyarısı verdiğini belirtebilir.
Kan testleri: Kalp kaslarınızda mevcut protein veya enzimlerin artışta mı yoksa normal seviyede mi seyrettiğini incelemek amacıyla, doktorunuz kan testi isteyebilir. Kalp krizinin kalp hücrelerine verdiği hasar, bu enzim ve proteinlerin saatlerce kanınıza sızmasına neden olabilir.
Göğüs röntgeni: Göğüs röntgeni, akciğerlerinizin durumu, boyutu, biçimi ve ana kan damarlarının durumuyla ilgili doktorunuza bilgi sağlayabilir. Ayrıca zatürre, akciğer çökmesi gibi problemlerin ortaya çıkmasına da yardımcı olur.
Bilgisayarlı tomografi(CT taraması): CT taraması, ciğerlerinizdeki kan pıhtısının (pulmoner emboli) belirlenmesi veya herhangi bir aort diseksiyonu(damar yırtılması) olmadığından emin olmak amacıyla yapılan bir işlemdir.
Takip testi: Testlerinizin sonucuna bağlı olarak takip testine de ihtiyacınız olabilir. Takip testleri sıklıkla şunları da içerir:
Ekokardiyogram: Ekokardiyogram, ses dalgalarını kullanarak kalp hareketlerinizin görüntülenmesini sağlayan işlemdir. Kalbinizin farklı bölümlerinin daha iyi görüntülenmesini sağlamak için küçük bir cihaz boğazının altından geçer.
Bilgisayarlı tomografi(BT taraması): Farklı türde BT taramaları kalp artlerinizdeki tıkanıklığın tespit edilmesinde kullanılabilir. Kalp ve akciğerlerdeki tıkanıkların ve diğer problemlerin tespiti için, BT koroner anjiyogram bir boya ile yapılabilir.
Stres testleri: Bu testler, herhangi bir uğraş ve efor sarf ettiğinizde kalp ve kan damarlarınızın, göğüs ağrınızın kalbinize bağlı olarak ağrı seviyesine nasıl cevap verdiğini ölçmektedir. Birçok stres testi olmakla beraber, EKG’ bağlıyken koşu bandında yürümeniz ve sabit bisiklette pedal çevirmeniz de istenebilir. Ayrıca damardan verilen ilaçla, kalbinizi egzersize ya da benzeri bir egzersize karşı uyarıcı bir konuma sokabilirler.
Koroner kateterizasyon(anjiyogram): Bu test, tıkanmış ya da daralmış kalp arterlerinizin belirlenmesinde kullanılır. Kalbinizin atardamarlarına, bileğinizden veya kasıklarınızdan bir atardamar yoluyla kalbinizdeki atardamarlardan beslenen uzun, ince bir tüp(kateter) yoluyla sıvı bir boya enjekte edilmesidir. Boya atardamarlarınızı doldururken, röntgende ve videolarda görünür konuma gelirler.
Arter gevşeticiler: Arter gevşeticiler genellikle dil altı tablet olarak kullanılır ve kalp arterlerini gevşetir. Kanın daralmış alanlardan kolay biçimde akmasını sağlar. Ayrıca bazı tansiyon ilaçları da kan damarlarını gevşetme işlevini görür.
Aspirin: Ağrınızın kaynağının kalbinizle alakalı olduğundan şüphelenilirse, size aspirin verilebilir.
Trombolitik ilaçlar: Kalp krizi geçiriyorsanız, bu pıhtı çözücü ilaçları alabilirsiniz. Kanın, kalp kasınıza ulaşmasını engelleyerek, pıhtının çözülmesine yararlar.
Kan incelticiler: Olan pıhtının engellenmesi amaçlı kullanılan bir ilaçtır. Kalbinizi ve akciğerlerinizi besleyen atardamarlarınızda pıhtı varsa kullanılır.
Asit baskılayıcı ilaçlar: Ağrınız, yemek borunuza sıçrayan mide asidinden kaynaklıysa, doktor midenizdeki asit miktarını azaltıcı ilaçlar önerecektir.
Antidepresanlar: Üzüntü ya da duygusal kaygı bozukluğuna bağlı panik atak geçiriyorsanız, doktorunuz belirtilerinizi tespit edip kontrol almanıza yardımcı olucu antidepresanlar reçete edebilir. Ayrıca daha kökten bir çözümleme için bilişsel davranışçı terapi gibi psikolojik danışmanlık hizmeti de almanız önerilebilir.
Anjiyoplasti ve stent yerleştirme: Göğüs ağrınızın kaynağı atardamarlarınızdaki tıkanıklıktan dolayı ise, doktorunuz kasıklarınızdaki büyük bir kan damarına ucunda balon olan bir kateter yerleştirecek ve tıkanıklığın olduğu bölüme kadar ilerletecektir. Arterin genişlemesi için balon ucu şişirilecek, ardından söndürülecek ve son olarak kateter çıkarılacaktır. Çoğu zaman, kateterin balon ucu dışına küçük bir tel örgü tüp(stent) yerleştirilir. Genişletildiğinde, stent arteri açık tutmak amaçlı yerine kenetlenir. Göğüs ağrınız kalbinizi besleyen bir atardamardaki tıkanıklıktan kaynaklanıyorsa, doktorunuz kasıklarınızdaki büyük bir kan damarına ucunda balon olan bir kateter yerleştirecek ve tıkanıklığa kadar geçirecektir. Doktorunuz arteri genişletmek için balon ucunu şişirecek, ardından söndürecek ve kateteri çıkaracaktır. Çoğu durumda, kateterin balon ucunun dışına küçük bir tel örgü tüp (stent) yerleştirilir. Genişletildiğinde, stent arteri açık tutmak için yerine kilitlenir.
Baypas ameliyatı: Bu işlem sırasında, cerrahlar vücudunuzun başka bir bölümünden kan damarı alır ve tıkanmış olan atardamarın etrafından dolaşması için yeni bir rota yaratırlar.
Diseksiyon onarımı: Aort diseksiyonunun onarımı için acil bir ameliyat gerekebilir. Hayati tehlike taşıyan ve kalbinizden diğer kısmına kan taşıyan arterin yırtılması durumudur.
Akciğer reenflasyonu: Akciğer sönmesi nedeniyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Şişirilmesi için göğsünüze bir tüp yerleştirilir.
Belirtiler: Hissettiğiniz belirti ve uyaranları detaylı biçimde açıklayın ve acı daha kötü bir hal aldığı zamanı ve neye bağlı olarak ortaya çıkmış olduğunu doktorunuza açıklayın.
Tıbbi geçmiş: Önceden göğüs ağrınız olmuş muydu? Ne ağrınıza sebep oldu? Yakınınızda veya ailede herhangi bir kalp rahatsızlığı ya da diyabet sorunu var mı?
İlaç kullanımı: Tüm kullandığınız ilaçları ve takviyeleri düzenli biçimde teslim etmeniz acil servis çalışanlarına faydalı olacaktır. Yanınızda taşıdığınız cüzdan ya da çantanızda listenizi tutmak işinizi kolaylaştırabilir.
Göğüs ağrılarının kalpten ve damar siteminden kaynaklanan nedenlerin dışında pek çok nedeni vardır. Bunların başlıcaları şu şekilde özetlenebilir:
Mide ve yemek borusundan kaynaklanan göğüs ağrıları: Mide asidinin yemek borusuna kaçması sonucu oluşan reflü hastalığında göğüs kemiği arkasında şiddetli, yanma tarzında bir ağrı hissedilir. Normalde mide ile yemek borusu bileşkesinin özel yapısı nedeniyle mide içeriği yemek borusuna geçmez. Ancak bu bileşke bozulduğunda mide içeriği ve dolayısıyla mide asidi yemek borusuna kaçacağından mide ekşimesi olarak adlandırılan durum oluşur. Mide ekşimesine bağlı göğüs ağrısı genellikle yemekten sonra başlar ve birkaç saat sürer.
Yutma güçlüğüne neden olan çeşitli yemek borusu hastalıklarında da göğüs ağrısı görülebilir. Bunların biri yemek borusu spazmıdır. Burada spazma bağlı olarak yemek borusu kasları uyumsuz çalışır. Bunun sonucunda da yutma güçlüğü ve ağrı ortaya çıkar.
Akalazya adı verilen hastalıkta da göğüs ağrısıyla karşılaşılır. Bu durumda yemek borusunun alt ucunda yer alan kapak yutkunma sırasında uygun bir şekilde açılmaz ve yutulan su ve yiyeceklerin mideye geçişi zorlaşır. Yemek borusunda kalan lokmalar göğüs ağrısına neden olur.
Panik atak: Panik atakta huzursuzluk ve korkunun sonucunda hasta bilinçsiz bir şekilde hızlı nefes alıp vermeye başlar. Hızlı nefes alıp verme ile birlikte derin iç çekmeler de vardır. Hızlı nefes alıp verme kısa süre içerisinde, baş dönmesi, sersemlik, vücutta uyuşma, çarpıntı, bulanık görme, yüzde kızarma, ellerde ve ağız çevresinde karıncalanma şeklinde belirtilere neden olur. Hasta gün boyunca sürekli olarak hızlı nefes alıp verir ve göğüs kaslarının bu şekilde aşırı kullanılmasıyla göğüs ağrısı ortaya çıkar. Çoğu kez hasta hızlı nefes alıp verdiğinin farkında değildir, hatta nefes darlığından yakınır. Bir torbaya nefes alıp verdirmek veya hastaya karbondioksit solutmak belirtilerin gerilemesini sağlar.
Panik atak hastaları kendilerinde kalp sorunu olduğuna inanarak pek çok hekime başvururlar. Bu hastalara yapılan kardiyolojik testler normal sonuç verir. Ancak çoğu hasta bundan tatmin olmayarak anjiografiye kadar uzanan ayrıntılı tetkikler yaptırırlar. Oysa panik atağı olan hastalar psikiyatrik tedavi ile düzelebilirler.
Kostokondrit: Kostokondrit kaburgaların göğüs kemiğine yapışmasını sağlayan kıkırdak dokularda iltihabi reaksiyondur. Göğüste ani ve şiddetli ağrıya neden olur. Hastaya kalp krizi geçirmekte olduğunu bile düşündürebilir. Ancak ağrının yeri kalp hastalıklarına bağlı göğüs ağrısından farklıdır. Kostokondritte ağrı göğüs kemiğine veya göğüs kemiğinin kenarında kaburgaların birleştiği noktalara bastırmakla artar. Kalp krizinde ise ağrı daha geniş bir bölgede hissedilir ve genellikle göğüs kemiği üzerinde hassasiyet bulunmaz.
Kaslardan kaynaklanan ağrı: Çeşitli kas rahatsızlıkları da göğüs ağrısına yol açabilir ve kalp kaynaklı ağrıları taklit edebilir. Fibromiyalji bunların başında gelir. Ayrıca travma, aşırı öksürük, ağırlık kaldırma ve spor yaparken aşırı yüklenme sonrasında da göğüs kaslarından kaynaklanan ağrılar ortaya çıkabilir. Kaslardan kaynaklanan bu ağrılar kısa sürelidir, göğüste sınırlı bir alanda yer alır, göğüs duvarı hareketleriyle, kol hareketleriyle, sağa-sola dönmekle ve derin nefes almakla artar.
Zona: Herpes zoster adı verilen bir virüsten kaynaklanan zona göğüs bölgesinde de çıkabilir. Göğsün ve sırtın yalnızca bir tarafında zona döküntüleri ve beraberinde çok şiddetli ağrı vardır. Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklarda, yaşlılarda, AIDS ve kanser hastalarında zonaya yakalanma riski artmıştır. Zonanın tedavisinde virüslere karşı etkili antibiyotikler ve güçlü ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Zona mümkün olduğunca erken bir şekilde tanısı koyulup tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aksi halde ağrılar zona iyileştikten sonra da devam eder. Bu duruma postherpetik nevralji denir. Postherpetik nevraljide ağrı çok şiddetli ve her türlü tedaviye dirençli olabilir. Göğüs bölgesinde yer alan ve ağrı kesici ilaçlara yanıt vermeyen zona ve postherpetik nevralji ağrısını kesmek için girişimsel tedavi uygulanabilir. Burada yapılacak işlem torasik sempatik blokajdır.