Uyku testi, kişinin uyku bozukluğunu gidermek için yapılan işlemin adıdır. Kişi bir gece boyunca uyku merkezinde istirahat eder ve bu sırada hastaya bağlanan elektrotlar sayesinde veri alınır ve sorun tespit edilir. Tıp dilindeki adı Polisomnografi olan uyku testi, uyuma sırasında yaşanan anormal durumların ortaya çıkartıldığı bir yöntemdir. Uyku bozuklukları kişinin sosyal ve ruhsal yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla bu türden rahatsızlığı olan kişiler testi kesinlikle yaptırmalıdır. Hastaya bağlanan elektrotlar yaklaşık olarak 7 saat boyunca bağlı kalır. Bu süre zarfında uyku problemi yaşayan kişi aynı zamanda kayıt altına da alınır. Böylece fiziksel sorunların dışında yaşanan problemler de ortaya çıkartılmış olur.
Uyku testi birçok hastalıktan dolayı yapılmaktadır. Uyku bozuklukları, nefes tıkanması, uyku apnesi gibi rahatsızlıkların teşhisi için Kulak Burun Boğaz ve Nöroloji bölümlerine gidilebilir. Bu birimler testin seyrine göre gerekli birime yönlendirme yapabilmektedir.
Sürekli olarak uyuklama hali varsa, sabah yataktan kalkarken kişinin kendisini sürekli olarak yorgun hissetmesi, gece nefes almakta güçlük çekme ve bunun sonucunda sürekli olarak uyanma gibi problemleri varsa bu test yapılır. Ayrıca horlama, huzursuz uyku, geceleri terleme problemleri gibi yine hem kendinizi hem de çevrenizi etkileyecek durumlar söz konusu ise bu sorunların ortadan kaldırılması için uyku testi yapılır.
Bunun dışında uyku sebepli rahatsızlıklar da bu test sırasında tespit edilebilir. Örneğin huzursuz bacak sendromu, REM davranış bozuklukları da testin yapılması için sebep olabilir.
Uyku laboratuvarı, hastanın uyku ile ilgili sorunlarının tespiti için fiziksel verilerinin kaydedildiği ortama verilen isimdir. Uyku laboratuvarı kişinin rahatsızlığını tespit edebilmek için özel olarak düzenlenir. Veriler, çeneye ve parmağa takılan elektrotlar aracılığı ile toplanır. Bunun dışında buruna takılan cihazla da nefes takibi yapılır. Bu noktada hasta aynı evdeki gibi doğal uykuya geçer ve odanın başındaki kişi tarafından tüm veriler kayıt altına alınır.
Uyku laboratuvarında kişinin beyin elektrosu, göz hareketleri, çene kas gerilimi elektrosu, soluk alıp verirken burundan giren hava akımı, solun sırasında oluşan göğüs ve karın hareketleri, kan oksijen seviyesi, Kalp grafisi (EKG), Bacak kas kasılmaları elektrosu gibi birçok veri kaydedilir. Tüm bu işlemlerden sonra doktorun kayıtları incelemesiyle uykusunun mimari yapısı ortaya konur. Ortaya çıkan sorunlara yönelik gerekli adımlar atılır. Daha sonra sürekli olarak takip edilir.
İstanbul’da uyku testi yapan hastaneler arasında özel ve devlet seçenekleri bulunmaktadır. Metropol olan İstanbul, uyku testi için uyku laboratuvarı olan sağlık kuruluşları ile sorun ortadan kaldırılabilir. Bu test merkezlerinde bir gece geçirilir ve gerekli veri toplanır.
Uyku testi fiyatları hastaneden hastaneye değişim göstermektedir. Bu süreci etkileyen en önemli etken gittiğiniz sağlık kuruluşunun özel mi devlet mi olduğudur. Dolayısıyla uyku laboratuvarına gireceğiniz kurumda kullanılan ekipmanların kalitesi de fiyatı doğrudan etkilemektedir. Bunun dışında uzman doktor ekibi ve uygulanacak tedavi yöntemi de bir diğer değişkendir.
Polisomnografi olarak tıp dünyasında bilinen uyku testi, nörolojik tarama için yapılan uygulamadır. Yaşamın üçte birini oluşturan ve günde belirli bir vakit ayırmamız gereken uykuda yaşadığımız sorunların tespiti ve çözümü için yapılan testte birçok rahatsızlık ortaya çıkartılabilmektedir.
Uyku bozukluğu yaşayan kişiler ertesi güne yorgun ve halsiz bir şekilde başlayabilir. Bu sorun tüm günü kapsayan ve hatta yaşamın devamlılığını da etkileyen düzeye gelebilir. Bu tip sorunlar yaşayan ve kaliteli uyku düzeni yakalamak isteyen kişiler genellikle uyku testine tabi tutulur.
Uyku laboratuvarı adı verilen bölgede kişinin uykusu takip edilir ve sonuçlarına göre nörolog bir tedavi programı başlatabilir. Uyku testi için özel bir odada bir gece misafir edilen hastanın hem gece uykusunda yaptığı hareketler kamera ile kayıt altına alınır hem de EKG gibi cihazlarla vücut ritimleri ve hareketleri takip edilir. Böylece tüm sorunlar bir arada çözüme kavuşmuş olur. Uyku testi sırasında şu rahatsızlıklar özellikle takip edilir:
Uyku testi sırasında bakılanlar haricinde bu testin sonucuna dayanarak ortaya çıkartılan hastalıklar da oldukça önemlidir. Laboratuvar ortamında değerlendirilen hastalıklar ise şu şekilde verilebilir:
Özel hastanelerin büyük çoğunluğunda uyku sorunlarını izleyen laboratuvarlar bulunmaktadır. Bu noktada uyku sorunu yaşayan biriyseniz en yakınınızdaki hastaneden bu konuda randevu alarak uyku testine girebilirsiniz. Özel sağlık kuruluşundan alacağınız uyku testi yardımı devlet tarafından karşılanmamaktadır. Bu kapsamda mutlaka birden çok yere danışarak en iyi fiyatı alın ve buna göre hareket edin. Uyku testinde fiyatlar hastalığınızın durumu ve ekibin tecrübesine göre değişiklik göstermektedir. Buna bir de hastanenin fiyat politikasını eklerseniz bu size daha sağlıklı bir rakam sağlar.
Devlet hastanesinde de uyku testi yapılmaktadır. Ancak her devlet hastanesinde olup olmadığı konusunda araştırma yapmalısınız. Bu konuda mutlaka araştırma yapmanız gerekmektedir. Devlet hastanesinde yaptırdığınız uyku testi Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır.
Uyku testinde hasta bir gece boyunca takip edilir. Gün başlarken hastanın uyanması gereken saatte hastanın raporlama süreci de başlar. Yaklaşık olarak bir ila iki saat içerisinde hastanın tüm raporlarını hazırlayan ve hastalığın temelini oluşturan faktörleri tespit eden uzman doktor, gerekli açıklamayı ve izlenecek tedavi yöntemlerini de paylaşır. Kişi bu noktadan sonra iyileşme süreci içerisinde doktorun tavsiye ettiği ilaçları kullanır ve buna ek olarak tedaviye etki edecek yöntemleri uygular.
7'den 70'e her yaştaki insanın yaşayabileceği aşırı terleme, yaygın olarak görülen rahatsızlıklardan biridir. Bu durum aşırı noktaya ulaştığında hastanede doğru bölüme ve doktora başvurmak büyük öneme sahiptir. Bu durum vücudun değişik noktalarında meydana gelen aşırı terlemeye bağlı olarak, bölüm açısından da değişkenlik gösterebilmektedir.
Aşırı Terleme İçin Hangi Doktora Gidilir?
Aşırı terleme sorunu için hastalar farklı bölümleri başvurabilmektedir. Yetişkinler için bölgesel terleme söz konusu olduğunda dermatoloji ya da göğüs cerrahisine başvurmak gerekmektedir. Bunlar el, ayak, yüz, koltuk ve benzeri bölgelerdir. Söz konusu genel terleme ya da gece terlemesi olduğu zaman ise göğüs cerrahisi ile beraber iç hastalıkları bölümüne başvurulması gerekmektedir.
Zamanında müdahale ile teşhis ve tedavi işlemi yapılabilmesi için doğru bölümlere başvuru yapmak büyük öneme sahiptir. Diğer yandan söz konusu çocuklar olduğu zaman, aşırı terleme için çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümüne başvurmak gerekir.
Aşırı Terlemeye Hangi Bölüm Bakar?
Aşırı terleme insanın anatomik yapısında farklı bölgelerde ortaya çıkabilmektedir. Buna bağlı olarak ise hem yetişkinler hem de çocuklar da farklı bölümlere gidilmesi gerekmektedir.
- Yetişkinlerde bölgesel yaşanabilecek aşırı terleme için göğüs cerrahisi ve dermatoloji bölümleri,
- Genel terleme ve gece terlemesi için iç hastalıkları ile göğüs cerrahisi bölümleri,
- Çocuklar adına aşırı terleme konusunda çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü,
Duruma bağlı olarak bu bölümleri değerlendirmek suretiyle aşırı terlemeye çözüm bulmak mümkün. Fakat terlemenin tam olarak nasıl kaynaklandığı bilinmediğinden dolayı, bunun için belli başlı bazı bireysel çözümler de mutlaka ele alınmalıdır.
Hafıza kaybı
Unutkanlık
Kol ve bacaklarda uyuşma hissi
Ellerde titreme
Parmak uçlarında uyuşukluk
Vücudun sağ veya sol tarafında uyuşukluk hissi
Baş ağrısı,
Felç,
Baş dönmesi
Kasılma
Bunama
Çift görme
Yüz ağrısı
Dengesizlik
İstemsiz hareketler
Vücutta seyrime
Sıksık tekrar eden ağız içi yaraları
Akne,
Bel soğukluğu,
Deri kanseri,
Egzama,
Allerjik deri hastalıkları,
Mantar,
Nasır,
Saç dökülmesi,
Vücudun herhangi bir yerinde renk değişikliği (ala)
Siğil,
Sivilce,
Uçuk,
Kaşıntı
İyileşmeyen yada geç iyileşen deri yaraları
Cilt lekesi
Benler, çiller, doğum lekeleri,
Tırnak bozuklukları,
Ayak, koltuk altı terlemeleri,
Kıl dönmesi, aşırı kıllanma,
Sedef hastalığı,
Zona.
Teknoloji
Kronik Yorgunluk Sendromuna Hangi Bölüm/Doktor Bakar?
Kronik yorgunluk sendromu, kişinin kendini sürekli olarak halsiz, bitkin ve mutsuz hissetmesi olarak tanımlanır. Özellikle son yıllarda bu sendromun görülme sıklığında artışlar yaşanmaktadır. Stres, psikolojik baskılar ve yoğun iş temposu kronik yorgunluk sendromunu tetikleyebilmektedir. Bazı hastalarda bu rahatsızlık, daha da şiddetlenir ve kişinin işini, günlük yaşamını olumsuz olarak etkiler. Kronik yorgunluk yaşayan hastalara sadece fiziksel tedavi değil, çeşitli psikolojik tedavi şekilleri de uygulanmaktadır. Peki, kronik yorgunluk sendromu için hangi doktora gidilir? İşte detaylar
Kişi yeterli düzeyde dinlense bile kendini sürekli olarak yorgun hisseder. Bundan dolayı da iş verimliliğinde birtakım düşüşler yaşanır. Aynı zamanda isteksizlik ve sosyal hayattan uzaklaşma da görülmektedir. Kişi, gün içinde çok efor sarf ediyor ise bu yorgunluk ve enerji düşüklüğü kabul edilebilir. Ancak kişinin günlük aktivitelerini yapamayacak duruma gelmesi ve bakıma muhtaç olması kronik yorgunluk sendromudur. Bu sendromunun nedeni ise halen daha kesin olarak bilinmemektedir. Ancak genellikle 50 yaş arası kişilerde görülür. Ayrıca erkeklere nazaran kadınlarda daha fazla yaşanır. En az 6 ay belirti gösteren kişilere tam teşhis koyulabilir. Kronik yorgunluk sendromuna neyin yol açtığı tam olarak bilinmese de stres bu durumu arttıran en önemli faktördür. Aynı zamanda kişinin uyku ihtiyacını sağlıklı bir şekilde karşılayamaması da bu duruma yol açabilir. Kronik yorgunluk sendrom hakkında merak edilenleri sizler için derledik
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda