Standard and Poors (S&P) adlı kredi ölçüm kuruluşunun Türkiyenin uzun vadeli yabancı para cinsinden tahvillerine verdiği kredi notunu BB + (Durağan) konumundan BB (Negatif) konumuna indirmesiyle başlayan tartışma devam ediyor. Genel kanı S&Pnin bu kararını siyasal gerekçelerle aldığı yönünde oluşuyor. Başarısız darbe girişiminin ardından gelen bu not indirimi çok büyük bir önem taşımamakla birlikte devamında gelebilecek başka bazı eylemler için bir işaret oluşturabileceği düşüncesiyle kaygı yaratıyor.
Türkiye Cumhuriyetinin bugün itibarıyla önde gelen üç reyting kuruluşundan aldığı yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notları şöyledir:
Reyting kuruluşu | Kredi Notu |
Standard and Poors (S&P) | BB (negatif) |
Moodys | Baa3 (negatif) |
Fitch Rating | BBB- (durağan) |
Böyle bir gelişme olabilir mi? Elimizdeki verileri değerlendirerek bu durumu objektif biçimde ortaya koymaya çalışalım. İlk bakmamız gereken konu Türkiyenin ekonomik ve finansal durumu. Türkiye, uluslararası ekonomik değerlendirmelerde son üç yıldır kırılgan ekonomiler arasında yer alıyor. Kırılgan ekonomiler arasında yer almasının temel nedeni dış finansmana olan aşırı bağımlılığı. Türkiyenin, bir yıl içinde yenileme, borçlanma vb gibi nedenlerle ihtiyacı olan dış finansman kaynağı milyar dolar. Buna 30 35 milyar dolar da cari açık nedeniyle gerekecek finansman ihtiyacını katarsak yaklaşık milyar dolarlık bir finansman ihtiyacı ortaya çıkar. Kırılganlığın temel göstergesi budur. Bu ciddi dış finansman ihtiyacı nedeniyle bir aksama olması halinde Türkiye ekonomisinde ciddi hasarlar ortaya çıkacağı düşünülüyor. O nedenle herhangi bir olay ortaya çıkıp da ekonomiyi etkilemeye yönelince işler karışabiliyor.
İkinci olarak bakmamız gereken konu siyasal istikrar. Türkiye son birkaç yıldır siyasal istikrardan uzak bir görünüm sergiliyor. Darbe girişimi, siyasal partiler ve demokrasiye yaklaşım konusunda bir birliktelik yaratmış görünse de özellikle TSKnın içinde bulunduğu durumun ortaya çıkmış olması dışarıdaki görünümümüzü daha da bozmuş bulunuyor. Ne yazık ki dış basında Türkiye, adeta siyasal istikrarsızlıkla yan yana gelmiş görünüyor.
Üçüncü olarak bakmamız gereken konu Türkiyenin CDS priminin gelişimidir. Türkiyenin CDS primi, yılbaşında baz puan idi. Bu oran 15 Temmuz akşamı piyasa kapandığında Türkiyenin CDS primi e gerilemişti. Darbe girişiminin ve S&Pnin not indiriminin ardından bu prim yükselmeye başlayarak yeniden yılbaşındaki düzeye geldi. Bu yazıyı yazdığım sırada prim oranı düzeyindeydi.
Reyting notu çoğu kez ya geç kalmış ya da erken belirlemelerin izlerini taşıyabiliyor ama CDS primi her an yeniden arz ve talebe göre belirlendiği için piyasanın anlık reaksiyonunu yansıtıyor. Buna karşılık gerek reyting notu gerekse CDS primi birbirinden etkilenebiliyor.
Türkiye için bu alanda en önemli değerlendirme önümüzdeki kısa dönemde yapılacak olan Moodys ve Fitchin değerlendirmeleri olacak. S&Pnin yaptığı not indiriminin olumsuzluğu ve CDS primindeki yükselme diğer iki reyting kuruluşunun değerlendirmelerini çok daha önemli hale getiriyor.
Reyting ve CDS Konusunda Bilgi:
Reyting ya da kredi notu
Bir ülke ya da şirketin kredi değerliliğinin ölçülmesine reyting, bu ölçme işlemini yapan kuruluşlara da reyting kuruluşu deniyor. Reyting kuruluşları, ülke tahvilleri için kredi ölçümlemesi yaparlarken ekonomik, siyasal durum ve riskleri ele alıyor ve buna göre karar veriyorlar. Farklı kuruluşlarca reytinglerde farklı harf grupları kullanılıyor. En yüksek not AAA ve en düşük not Ddir (default yani iflas.) Bu notlar arasında yer alan öteki notlar AA, A, BBB, BBC diye alt bölümlere ayrılır. Bu harflerin sonuna artı ya da eksi işaretleri ve parantez içinde görünümü ifade eden pozitif, negatif veya durağan gibi açıklamalar yazılabiliyor. S&P ve Fitch bu harf gruplarını kullanırken Moodys, bu gruplama yerine büyük ve küçük harflerden oluşan bir bileşim ve artı eksi yerine de 1, 2, 3 sayılarını kullanıyor. Kısa vadeli reyting, bir borçlunun bir yıl içinde temerrüt olasılığını ölçmeyi hedeflerken, uzun vadeli reyting, borçlunun ömür boyu durumunu değerlendirmeye yönelen değerlendirmedir. Ayrıca bir ülkenin kendi parası cinsinden ve yabancı paralar cinsinden borçlanma yeteneğini test eden farklı reytingler söz konusudur.
CDS Nedir?
CDS, Credit Default Swap deyiminin kısaltmasıdır. CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir bedel karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir. Bu çerçevede bir anlamda kredi sigortası gibi çalışır. Yunanistan devletinin borçlanma tahvilini alan bir kurum düşünelim. Bu kurum bu tahvil karşılığında Yunan devletine belirli bir faiz karşılığında belirli bir süre için kredi vermiş olur. Vade sonunda tahvili verecek ve anaparasını, birikmiş faiziyle birlikte geri alacaktır. Diyelim ki bu kurum Yunanistanın bu tahvilin bedelini geri ödeyeceğinden endişe duyuyor olsun. Bu durumda bu kurum bu tahvili CDS işlemi yapan kuruluşa götürecek ve ona belirli bir bedel ödemek suretiyle Yunan devletinin vade sonunda ödememesine karşılık CDS şirketinin ödemesi garantisini satın alacaktır. İşte bu kurumun CDS şirketine ödediği prime CDS primi (risk primi) deniyor. Bir ülkenin ya da şirketin CDS primi ne kadar yüksekse borçlanma maliyeti de o kadar yüksek demektir. Çünkü bu prim ister istemez faize yansımaktadır.
AAA
AA
A
BBB
BB
B
CCC
değerlendirme yok
Ana madde: Kredi değerlendirme kuruluşu
Kişiler için kredi skorları kredi büroları tarafından verilir. Şirket ve devletler için kredi dereceleri kredi değerlendirme kuruluşları tarafından belirlenir.
ABD'de başlıca kredi büroları Experian, Equifax, and TransUnion'dır.[4]
Birleşik Krallık'ta kişiler hakkında kredi değerlendirmesi yapan başlıca "kredi referans acentaları" Experian, Equifax ve Callcredit'tir. Evrensel bir kredi skoru yoktur, her kredi kuruluşu kendi belirlediği kıstaslara göre potansiyel müşterilerini değerlendirir.[5]
Kanada'da başlıca kredi büroları Equifax, TransUnion ve Northern Credit Bureaus/ Experian'dır.[6]
Hindistan'da şahıslar için kredi değerlendirmesi yapan kredi büroları Credit Information Bureau (India) Limited (CIBIL) ve Credit Registration Office (CRO)'dir. Ticarî kredi değerlendirme kuruluşları arasında CRISIL ve ICRA sayılabilir.
Türkiye'de Kredi Kayıt Bürosu, tüketici bilgilerini derleyerek kişisel kredi değerlendirmesi yapar.
En büyük ticarî kredi değerlendirme kuruluşları dünya çapında çalışırlar, bunlar Moody's, Standard & Poor's ve Fitch Ratings'dir.
Moody's | S&P | Fitch | ||||
---|---|---|---|---|---|---|
Uzun vadeli | Kısa vadeli | Uzun vadeli | Kısa vadeli | Uzun vadeli | Kısa vadeli | |
Aaa | P-1 | AAA | A-1+ | AAA | F1+ | En yüksek dereceli |
Aa1 | AA+ | AA+ | Yüksek dereceli | |||
Aa2 | AA | AA | ||||
Aa3 | AA- | AA- | ||||
A1 | A+ | A-1 | A+ | F1 | Üst orta sınıf | |
A2 | A | A | ||||
A3 | P-2 | A- | A-2 | A- | F2 | |
Baa1 | BBB+ | BBB+ | Alt orta sınıf | |||
Baa2 | P-3 | BBB | A-3 | BBB | F3 | |
Baa3 | BBB- | BBB- | ||||
Ba1 | Not prime | BB+ | B | BB+ | B | Yatırım yapılamaz spekülatif |
Ba2 | BB | BB | ||||
Ba3 | BB- | BB- | ||||
B1 | B+ | B+ | Son derece spekülatif | |||
B2 | B | B | ||||
B3 | B- | B- | ||||
Caa1 | CCC+ | C | CCC | C | Önemli riskler | |
Caa2 | CCC | büyük ölçüde spekülatif | ||||
Caa3 | CCC- | Kurtarılması beklenen, iflasa yakın | ||||
Ca | CC | |||||
C | ||||||
C | D | / | DDD | / | İflas | |
/ | DD | |||||
/ | D |