Cümleler her dilin olduğu gibi, İngilizcenin de temelini oluşturur. İngilizcenizi geliştirmeye çalışırken, bol bol İngilizce cümle kurma çalışması yapmak tabii ki çok faydalı bir yaklaşımdır.
İngilizce cümle kurma için, çeşitli doğal vesileler kullanılabilir. Örneğin bir arkadaşa mektup yazmak veya küçük hikaye yazmaya çalışmak. Ya da okuduğunuz İngilizce bir yazının özetini çıkarmak. Bu çalışmaları yaparken, başlangıçta kısa cümleler kurmak, daha sonra İngilizce bilgi seviyesi yükseldikçe, uzun ve bağlı cümleler şeklinde yazılarak geliştirilebilir.
Okumak ve yazmak, İngilizce öğrenenleri motive eden, eğlenceli bir çalışmadır. Kişi uzun ve düzgün cümleler kurabildiğini gördükçe, hem gramer hem kelime hem de yazı dilinde kendini geliştirdiğini görür ve şevkle İngilizcesini geliştirmeye devam eder.
Aşağıdaki videomuzda İngilizce olarak bir işe giriş başvurusu için yapılmış mülakatı izleyebilirsiniz. Videoda kullanılan cümleler ve cümle kalıpları burada bahsettiğimiz konuların bir canlı yaşantısı konumundadır.
Bir miktar İngilizce bilen bir kişinin, herhangi bir amaçla yaptığı seyahatte veya Türkiye’de karşılaştığı bir yabancı ile İngilizce konuşma imkanını sağlamak için, çeşitli yaşantılarda onun ihtiyacı olabilecek İngilizce cümle kalıpları, bir sözlük havasında verilmektedir. Bu nedenle cümleler, önce Türkçe düşünülmüş ve sonra İngilizce olarak verilmiştir. Karşılaşabileceğiniz tüm yaşantı dilimlerindeki olası kalıp İngilizce cümleler kullanılmaya çalışılmıştır. Kullanılma alışkanlığı fazla olan cümle kalıpları belleğinize yerleştirilirse, yeri geldiği zaman Türkçe düşünüp, çeviri yapmak yerine, doğruca bildiğiniz cümle kalıbı kullanılır. Böylece İngilizce konuşma beceriniz artar.
İngilizce Selamlaşma, Tanışma - Greetings, Introductions
By Yuliya Geikhman and Oytun BuyrukcuLast updated:
İngiliz dili Legolara benzer.
Eğer sağlam bir yapı oluşturmak istiyorsan ilk birkaç parçayı doğru yere yerleştirmen gerekir.
İşte bu yüzden de temel İngilizce cümleleri öğrenmek önemlidir!
Kendi sözcüklerinde harika bir kale yapmak için önce temel prensipleri bilmen gerekir.
İngilizcenin (ve genel anlamda tüm dillerin) en güzel yanı, temel prensipleri bildikten sonra öğrenmenin çok kolaylaşmasıdır!
Bazı kolay İngilizce cümleler öğrenerek kendini tüm İngilizce diyalogları anlamaya hazırlayacaksın.
Şunun gibi bir cümle ile başlayabilirsin:
“I like cats.”
“Kedileri severim.”
Bundan sonra detaylar ekleyebilirsin:
“I like cats of the Turkish Van breed.”
“Van kedilerini severim.”
Ve hatta cümle yapısının karmaşıklığını da artırabilirsin:
“I like Turkish Van cats because, unlike many other cats, they love to swim!”
“Van kedilerini seviyorum çünkü diğer pek çok kedinin aksine onlar yüzmeye bayılır.”
En basit cümleden, birçok detay ekleyerek bir anda nasıl da karmaşık bir cümle elde ettiğimiz inanılmaz değil mi?
En karmaşık cümle dahi basit bir yapı ile başlar.
Bunun anlamı ise ileri seviyedeki dil öğrencilerinin dahi bir cümlenin temel parçalarını bilmekten faydalanabilecek olmasıdır.
Temel cümle yapılarını öğren, önemli bir ders almış olacaksın—İngilizce seviyen fark etmeksizin.
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
Kolay İngilizce cümleleri anlayabilmek için bunları daha küçük parçalarına ayırman gerekir.
Cümleler sözcüklerden oluşur. Daha açık söylemek gerekirse cümleler sözcük türlerinden oluşur. Sözcük türleri, bir sözcüğün bir cümle içerisinde ne işlevi olduğunu tanımlar.
Sözcük türleri şunlardır:
Eğer bu sözcük türlerini yeni öğreniyorsan bu listeye birkaç defa oku. Bu terimler bu yazının devamında ve İngilizce çalışmalarında önemli bir yer alacak!
Artık bir cümle kurmak için gerekli sözcükleri ve sözcük türlerini biliyorsun. Şimdi sıra bunları birleştirmeye geldi. Bir cümlede bir özne (subject), yani o cümlenin ilgilendiği kişi, yer ya da şey ve bir de eylem (action), yani öznenin yapmakta olduğu şey bulunur. Bu ikisi birlikte eksiksiz bir düşünceyi ifade eder. İngiliz dilindeki en kısa cümle bile bu kuralı yerine getirir:
“I am.” (Burada “I” özne, “am” ise eylemdir!)
İşte başka bir basit cümle örneği:
“I ate.”
“Yedim.”
Özne ve eylem olduktan sonra daha fazla detay eklemeye başlayabilirsin. Buna bir nesne (object), yani eylemin uygulandığı kişi ya da şeyi ekleyebilirsin:
“I ate a hamburger.”
“Bir hamburger yedim.”
Ya da bir açıklama ekleyebilirsin:
“I ate a delicious hamburger.”
“Leziz bir hamburger yedim.”
Bazen daha da fazla özne ve eylem de ekleyebilirsin:
“I ate a delicious hamburger, but my friend only ate some fries.”
“Leziz bir hamburger yedim ama arkadaşım sadece biraz patates kızartması yedi.”
Bir cümleyi anlamaya çalıştığın zaman bunu daha küçük parçalara ayırmak için yukarıdaki bilgileri kullanabilirsin. Ayrıca, en basit cümleleri kurmak için bu bilgiyi kullanabilirsin.
Bu yazı ile İngiliz dilinde bulunan pek çok farklı cümle yapısına kısa bir bakış imkanı bulacaksın. Cümle yapısı hakkında daha fazlasını öğrenmek için şu harika kaynaklardan birini ya da daha fazlasını ziyaret et:
O halde artık cümle kurmaya başlamaya hazırsın!
Başlamadan önce, bu rehber hakkında bilmen gereken iki şey bulunuyor:
1. Ne zaman bir [noun] görürsen bunu bir [pronoun] ile değiştirebilirsin. Örneğin, “Sam is tired” yerine “He is tired” diyebilirsin. Her ikisi de doğrudur.
2. Ne zaman “is” görürsen bunu “to be” kalıbının doğru çekimiyle değiştirmen gerekir. Geniş zaman için hazırlanmış bu listeden doğru çekimi seç:
Ve bu da geçmiş zaman için:
İşte bu kadar! Artık başlamaya hazırsın.
Kalıp: [Noun] is [adjective].
Notlar: Eğer kullandığın isim bir zamir, bir yer ismi ya da bir kişi ismi değilse bundan önce değilse “the” (ya da “this” ya da “that”) kullan.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] is [preposition] [location].
Notlar: Bir şey ya da kişinin konumunu belirtmek için genellikle bir edat kullanmak gerekir. Doğru bilgiyi vermek için doğru edatı seç. Birisinin burada (“here”) ya da (“over there”) orada olduğunu söyleyebilirsin. Bu terimlerin anlamlarının senin konumuna göre değişmesi nedeniyle nihai “lokasyonu” eklemen gerekmez.
Tekrarlamak gerekirse, kişi ya da yer ismi olmayan isimlerin başına “the” eklenir.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] is [verb -ing].
Notlar: Bir fiilin “-ing” çekimi bir eylemin şimdi olmakta olduğunu anlatır. Henüz sonlanmamış bir eylemden bahsederken bu eylemi kullan.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] [verb -s].
Notlar:Bu kalıbı kullanmak, bu cümlenin öznesinin bu eylemi düzenli olarak yaptığını (hobi ya da bir meslek gibi) ifade eder ama öznenin o anda bu eylemi gerçekleştiriyor olması gerekmez.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] [feeling verb -s] [noun]. / [Noun] [feeling verb -s] [to verb / verb -ing].
Notlar: Duygu fiilleri arasında “love,” “like” ya da “hate” gibi fiiller yer alır. Bir objeyi ya da bir eylemi sevebilir ya da ondan nefret edebilirsin. Bir kişinin bir eylem hakkındaki duygularını tanımlarken ya “to verb” ya da “verb -ing” çekimlerini kullanabilirsin. Çoğu durumda her ikisi de doğrudur! Ayrıca ihtiyaçlar ve istekleri tanımlamak için de bu çekimi kullanabilirsin ama bu durumda “verb -ing” çekiminin kullanılamayacağını unutma. Örneğin, “need sleeping” diyemezsin. Ya “need to sleep” ya da “need sleep” diyebilirsin.
Örnekler:
Kalıp: Let’s [verb]. / Please [verb].
Notlar: Senin de içinde yer alacağın bir eylem önermek için ilk kalıbı kullan. Birisinden bir şey yapmasını istediğin zaman ise ikinci kalıbı kullan.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] was [adjective].
Notlar: Geçmişteki bir şey, şimdiki zamanda olan bir şey ile neredeyse aynı şekilde tanımlanır—tek fark “is” yerine “was” kullanılmasıdır. Bu kalıbı kullanmak ya bu tanımın artık doğru olmadığı ya da bu tanımın geçmişteki bir ana özgü olduğu anlamına gelir.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] was [preposition] [location].
Notlar: Tıpkı geçmişle ilgili bir açıklama gibi, geçmişteki bir konum ve şimdiki zamandaki bir konumun tanımları farklıdır. Kurallar ise aynı kalır; sadece fiil zamanları değişir. Yine hatırlatalım ki bu kalıbı kullanmak, o konumun değişmiş olduğu ya da bu beyanın sadece geçmişteki belirli bir an için doğru olduğu anlamına gelir.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] was [verb -ing]. / [Noun] [verb -ed].
Notlar: Bir eylemin “verb -ed” çekimi ile “was verb -ing” çekimi arasında küçük bir fark söz konusudur. Fiilin “verb -ed” çekimini kullanmak, bir şey artık gerçekleşmediği anlamına gelir. Fiilin “-ing” çekiminin kullanılması ise geçmişte belirli bir süre boyunca gerçekleşmiş olan bir şeyi ifade eder.
Kullanabileceğin başka bir kalıp ise şudur: [Noun] used [to verb]. Bu kalıp, bir kişinin geçmişte yapmış olduğu ama artık yapmayı bıraktığı herhangi türden bir eylemi ifade eder.
Tüm bu kalıplar duygu fiilleriyle de kullanılabilir! Eksiksiz bir cümle için duygu fiilinden sonra “noun” ya da “verb -ing” eklemen yeterli.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] is going to [verb]. / [Noun] will [verb].
Notlar: Gelecek zaman kipinin harika yanı, herhangi bir fiil çekimini hatırlaman gerekmemesidir! Bir cümleyi gelecek zaman kipine dönüştürmek için fiilin önüne “is going to” ya da “will” eklemen yeterli. Bu kalıbı herhangi ek ayrıntı olmaksızın kullanmak bu eylemi kısa süre içerisinde gerçekleştireceğin anlamına gelir.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] will [verb] [preposition] [time]./ [Noun] is going to [verb] [time adverb].
Notlar: Gelecekte meydana gelecek şeyler hakkında konuşmak için bu kalıbı kullan. Belirli bir zaman kullanacaksan bir edat kullanılması gerekir. Bir saati belirtirken “at” ve bir gün ya da tarih belirtirken “on” kullan. Bir yılı, ayı ya da başka bir zaman aralığını (“a couple of years” veya “two minutes” gibi) ifade ederken “in” kullan. Today, tomorrow ya da yesterday gibi bir zarf kullandığın zaman edat kullanmana gerek yoktur.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] is not [adjective / verb-ing].
Notlar: Bir cümleyi olumsuz cümle haline getirmek, “not” sözcüğünü eklemek kadar kolaydır.
Örnekler:
Kalıp: [Noun] did not [verb]. / [Noun] was not [verb -ing].
Notlar: Yukarıdaki kuralları hatırla. Yukarıdaki ilk kalıbı kullanmak eylemi odak noktası haline getirir (bunun hiçbir zaman gerçekleşmediğini söyler). “Verb -ing” ise eylemin gerçekleştiği zamanı odak noktası haline getirir (bunun belirli bir anda gerçekleşmediğini söyler).
Örnekler:
Kalıp: [Noun] is not going to [verb]. / [Noun] will not [verb].
Notlar: Gelecek zaman cümlesini olumsuz bir cümle haline getirmek de bir o kadar zordur. Fiilin önüne “not” eklemen yeterli.
Örnekler:
Kalıp: Where is [noun]?
Notes: Bu kalıbı aynı zamanda yerler, şeyler ve hakkında bilgi edinmeye çalıştığın herhangi diğer isim için de kullanabilirsin.
Örnekler:
Kalıp:What is [noun] doing?
Notlar: Burada ismin yaşayan bir şey olması gerekir. (Cansız objelerin genellikle yapacak fazla bir şeyi yoktur!)
Örnekler:
Kalıp: When will [noun] [verb]?
Notlar: Gelecekte gerçekleşecek etkinlikler hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyorsan bu kullanışlı bir cümle yapısıdır.
Örnekler:
Kalıp: Who is [verb -ing]? / Who is [verb -ing] [noun]?
Notlar: Bu kalıp biraz daha farklıdır. Hem şimdiki zamanı hem de yakın geleceği ifade edecek şekilde kullanılabilir. Belirli bir eylemi kimin gerçekleştirdiğini bulmak için bunu kullan (örneğin, bir trampet sesi duyduysan ve bunu kimin çaldığını bilmek istiyorsan.) Ya da bir eylemi yakın gelecekte kimin gerçekleştireceğini bulmak için kullan—örneğin, bir seyahate çıkacaksan ve arabayı kimin süreceğini bilmek istiyorsan.
Eğer eylem bir şeye yönelik olarak gerçekleştiriliyorsa, cümlenin eksik olmaması için o şeyi de eklemeyi unutma!
Örnekler:
Yukarıda öğrendiğin kolay İngilizce cümleler sadece başlangıçtır.
İlk Legoları yerlerine yerleştirdin.
Şimdi kaleyi inşa etmeye başla!
Yuliya is a freelance writer and editor based in NYC. She's been writing professionally since 2009 and editing since 2018 and has a degree in English education that's gathering dust in a drawer. She answers to Yuliya, Julie and Hey You.
« İngilizce Okuma Pratiği Yapmak için En İyi 12 İngilizce İnternet Sitesi
En İyi 10 Online Akademik İngilizce Kursu »