Musluk suyu içmenin güvenli olduğu söylenebilecek bölgeler olsa da bu konuda kesin bir yargıda bulunabilmek için pek çok farklı etkenin belirleyici olacağı unutulmamalıdır. “Musluk suyu içilebilir mi?” sorusu musluktan gelen suyun içilebilmesi için gerekli koşulların neler olduğunun sorgulanmasına da neden olur.
“Musluk suyu içilir mi?” sorusunun yanıtını sadece şebeke suyunun analizi ile vermek doğru değildir. Bunun yanı sıra yaşanılan muhitteki su borularının bakımının yapılıp yapılmadığından, oturulan binadaki su tesisatının ve varsa su deposunun güvenilirliğine kadar geniş bir alanda değerlendirme yapılması gerekir.
İnsan sağlığında oldukça kritik etkilere sahip olan suyun güvenilirliğinde çok sayıda değişkenin etkili olması musluk suyu tüketimi yerine arıtılmış su tüketiminin tercih edilmesinde etkilidir.
Musluk ya da çeşme suyu olarak tanımlanan genel şebeke suyunun tüketimi ile ilgili çeşitli soru işaretleri vardır. Bu noktada “Çeşme suyu içilir mi?” sorusunun tek bir yanıtının olmadığı unutulmamalıdır. Yaşanılan şehirde kamu su sistemleri şebeke suyunun içilebilir olarak sunulması için gerekli çalışmaları yapabilir. İçme suyu arıtma tesislerinde katı güvenlik standartları uygulanarak musluk suyu sağlıklı bir hâle getirilebilir. Ancak musluk suyunun içilebilir olmasındaki tek kriter içme suyu arıtma tesislerinde uygulanan prosedürler değildir.
Yaşanılan muhitin, binanın ya da konutun alt yapısı ve tesisatı da şebeke suyunun içeriği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle musluk suyu içme kararı vermeden önce bu kriterleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Paslanmış eski borular, borularda meydana gelen eskimelere bağlı olarak ortaya çıkan sızıntılar şebeke suyunun kontamine olmasına neden olur.
Herhangi bir şekilde güvenilir suya erişim olmadığı takdirde çeşme suyunun daha güvenilir bir şekilde tüketilebilmesi için su kaynatılabilir. Ancak kaynatma işleminin sadece suda bulunan virüsler, parazitler ve bakteriler dâhil olmak üzere hastalığa neden olabilecek mikropları öldüreceğini unutmamak gerekir. Ancak sağlıklı ve içilebilir suyun tek kriteri mikroplardan arındırılmış olması değildir. Bu nedenle suyun kaynatılması “Evde çeşme suyu nasıl arıtılır?” sorusunun yanıtı değildir.
Çeşme suyu kaynatmanın sadece acil durumlarda tercih edilmesi gereken bir yöntem olduğu ve yalnızca su içerisindeki mikroplara karşı önlem almada etkili olabileceği unutulmamalıdır. Sağlıklı bir su arıtma işleminde suyun ağır metaller, radyoaktif maddeler ve çeşitli kimyasallardan da arındırılması gerekmektedir.
Musluk suyu zehirlenmesi temelde suyun içerisinde bulunan organik ya da inorganik maddelere bağlı olarak meydana gelebileFn bir durumdur. Doğru arıtılmamış ya da musluğa gelinceye kadar yeniden kontamine olmuş suyun tüketilmesine bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşılabilir. Musluk suyu zehirlenmesi belirtileri denildiğinde kısa vadede mikroorganizmalarla kontamine olmuş su tüketimine bağlı belirtilerden, uzun vadede ise çeşitli kimyasallara bağlı belirtilerden bahsedilir.
Musluk suyu içerisinde bakteri ve parazitler varsa E. coli, giardia ve cryptosporidium en yaygın görülen su kaynaklı enfeksiyon nedenleri arasında yer almaktadır. Su kaynaklı enfeksiyonlarda yaygın belirtiler benzerdir ve karın ağrısı, gaz, kanlı dışkı ve şiddetli ishal, iştah kaybı ve ateş olarak ifade edilebilir.
İnsan yapımı ya da doğal kimyasallar suya karışabilir. Pestisitler, bakteriyel toksinler, bisfenol A (BPA) ve bazı farmasötikler de musluk suyuna karışma ihtimali olan kimyasallardır. Arsenik, bakır, nitrat, radon ve kurşun da musluk suyunda bulunduğu takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olacak maddeler arasında yer almaktadır.
Suda bulunan kirleticilere her insan vücudunun aynı şekilde tepki vermesi beklenmez. Bazı gruplar suda bulunan kirleticilere karşı çok daha hassas olabilir.
• Bebekler,
• Çocuklar,
• Yaşlılar,
• Hamileler,
• Kemoterapi tedavisi görenler,
• HIV veya AIDS’li kişiler,
• Bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullananlar musluk suyunda bulunan kirleticilere karşı çok daha savunmasızdırlar. Bu kişilerde musluk suyu zehirlenmesi belirtileri çok daha kolay ortaya çıkabilir.
Her zaman taze ve sağlıklı suya erişebilmek için musluk suyunun kullanımdan hemen önce arıtılması en güvenilir yöntemdir. Evde çeşme suyu nasıl arıtılır sorusunun en sağlıklı ve güvenilir yanıtı ise doğru filtrelerin yer aldığı bir su arıtma sistemi kullanılması olarak verilir. Evde su arıtma teknolojisi söz konusu olduğunda 6 aşamalı filtreleme sistemi ile ön plana çıkan, suyu hem sağlıklı bir şekilde filtreleyen hem de lezzetli olarak tüketmeye imkân sunan Waternet su arıtma cihazlarını inceleyebilirsiniz.
Evde çeşme suyu arıtmak için çeşme suyunu kaynatmak, çeşme suyunu süzgeç ya da tülbent gibi işlevi su arıtmak olmayan ancak süzgeç görevi gören eşyalarla süzmek, suya klor atmak gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Sağlıklı ve taze suya erişim için musluk suyu arıtma işleminde dünya standartlarının üzerindeki sistemi ile dikkat çeken Waternet ile kendiniz ve sevdikleriniz için güvenilir suya her an erişebilirsiniz.
DHA
15 milyonu aşan nüfusu ile günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketiminin gerçekleştiği İstanbul'da musluklardan akan su, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) su laboratuvarlarında test ediliyor.
Bu laboratuvarlarda, musluklardan akan suyun kalitesinin izlenmesinin yanında; ham su kaynaklarındaki su kalitesi mikrobiyolojik açıdan gözlemleniyor.
İSKİ laboratuvarında ağır metallerden toksinlere, mikrobiyolojik analizlerden suyun tadına, kokusuna ve kirletici parametrelere kadar birçok analiz yapılabiliyor.
İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, megakentin şebeke suyu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İSKİ'nin laboratuvar ünitesinde şehre verilen içme suyunun her gün farklı noktadan numune alınarak analiz edildiğini dile getiren Mermutlu, “İlk olarak gelen suya pH, bulanıklık, amonyak gibi parametrelere bakılmaktadır. Ardından bu numuneler bilgisayarlı cihazlarımızla daha ileri daha hassas analizlere tabi tutulmaktadır. Bu laboratuvarımız yılında TÜRKAK tarafından akredite edildi. Yaklaşık parametreye bakabilmekteyiz. Akredite laboratuvardan çıkan sonuçlar, dünyanın her yerinde geçerli oluyor. Bu cihazla biz suya tat ve koku veren zararlı maddelerin analizlerini yapıyoruz.
İSKİ Genel Müdürü: İstanbul'da musluk suyunu rahatça içebilirsiniz VİDEO
Milyarda bir mertebede suyun içerisinde kirletici olup olmadığını tespit ediyoruz. Mikrobiyoloji laboratuvarında da suyun kirlenme ihtimaline bakıyoruz. Yönetmelikte bunun 0 olması istenir. Biz burada günde numuneye bakıyoruz. Burada tespitleri yapılıyor ardından kamera altından da inceliyoruz. Eğer depolarımızda ya da abone depolarımızda bir kirlilik varsa, o depoları temizliyoruz. Şebeke hatlarında kirlilik varsa, o şebeke hatlarını boşaltıp yıkıyoruz. Mikrobiyolojik analiz yaptığımız ve test ettiğimiz suyumuzu rahatlıkla içebiliyoruz.” dedi.
Yılda yaklaşık 25 bin numune ve 96 farklı parametrede bin analizin yapıldığını belirten Raif Mermutlu, şebeke suyunu vatandaşların rahatlıkla içebileceğini ifade etti.
Mermutlu depolardaki ve tesisatlardaki bakımların yapılması gerektiğini belirterek, “Biz kamu kurumu olarak içilebilir nitelikte suyu üretmekle yükümlüyüz. Bizim suyumuz bütün parametrelere uygun. Suyun içerisindeki kirleticileri çok hassas bir şekilde ölçüyoruz. Eğer vatandaşımızın deposu 6 ayda bir düzenli yıkanıyorsa, tesisatları yeniyse bizim suyumuzu rahatlıkla içebilirler. Eğer depolar kirliyse bu durumda bakteri üremesi oluyor, tat kokuda değişimler oluyor, çamur birikmesi oluyor. Tesisatlar eğer eski kurşun borularsa onun içerisinde de pas oluşuyor. Bundan dolayı vatandaş içmeyi tercih etmiyor. Biz şebekedeki kontrolleri sürekli yapıyoruz ama vatandaş da kendisine düşen taraftaki yükümlülüklerini yerine getirirse suyu rahatlıkla içebilir.” diye konuştu.
Mermutlu, daha sonra çeşmeden akan suyu bardak ile içti.
İstanbulsuIskilaboratuvar