istiğfar kelimesinin anlamı / "istiğfar" anlamı ve okunuşu

Istiğfar Kelimesinin Anlamı

istiğfar kelimesinin anlamı

İstiğfar Ne Demek, Ne Anlama Gelir? İstiğfar Kelimesi TDK Sözlük Anlamı Nedir?

Birçok ülkenin dillerini bünyesine katarak zenginleşen Türk Dili, geniş kapsamlı olduğundan bazı kelimelerin anlamı araştırılıyor. Peki, anlamı merak edilen kelimelerden olan İstiğfar ne demek, TDK'ya göre İstiğfar sözcüğü ne anlama geliyor? İstiğfar kelimesinin anlamı, kökeni ve cümle içinde doğru kullanım alanlarını sizler için derledik. İşte, TDK’ya göre İstiğfar kelimesinin anlamı ve kökeni hakkında merak edilenler...

24.06.2023 - 14:47

İstiğfar


İstiğfar, (Arapça:استغفار) Allah'tan af dilemek bağışlanma dilemek anlamına gelir, "Estağfurullah" diyerek yapılabilir. Kur'an-ı Kerim'den ve Masum İmamlardan edinilen rivayetlerde istiğfar çokça tavsiye edilmiş hatta emredilmiştir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'in 30 ayetinde peygamberlerin tövbesi ile ilgili pek çok örnek vardır. İlâhî azaptan korunma, günahların affedilmesi ve rızkın artırılması istiğfarın olumlu neticelerindendir.

İstiğfar, en güzel dua ve ibadetlerden sayılır. Devamlı yapılması müstehaptır. Bununla beraber günahlarına kefaret olarak ihram giymiş biri için de farzdır. Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği gibi Peygamber Efendimizin (s.a.a) müşrikler için istiğfarı caiz değildir.

İmam Ali (a.s) doğru bir istiğfar için şu şartları sıralamıştır: Geçmiş günahlardan tövbe etmek, tekrar günaha dönmemeye kararlı olmak, insan haklarına riayet etmek ve farzları yerine getirmek. İstiğfar, her zaman her yerde tavsiye edilmiştir ancak seher vakti yapılması daha fazla teşvik edilmiştir.

İstiğfar Sözcüğünün Anlamı

İstiğfar kelimesi, Allah'tan günahlarının bağışlanması için sözlü veya ameli[1] olarak bir istekte bulunmak anlamına gelir [2] ve bunun amacı günahların kötü etkilerinden ilahi cezadan muhafaza olunmayı beklemektir. [3]

İstiğfar sözlü olarak "Estağfurullah" demek suretiyle Allah’a söz vermek veya insanın günahlarının affına sebep olacak bir eylem yaparak bağışlanmasına sebep olan amellerdir. [4] İstiğfar taharet, namaz, oruç, hac, ticaret, zekât ve kefaret konularında da yer almıştır. [5]

Zemahşeri ve Fahr-ı Razi gibi bazı Sünni müfessirler, Kur’an ayetlerinde İstiğfar kelimesini iman [6] veya İslam [7]olarak değerlendirmişlerdir. Beşinci yüzyılda yaşamış Şii bir müfessir olan Tebersi, Kur'an-ı Kerim'deki istiğfar kelimesini bazen namazı eda etme anlamına gelecek şekilde yorumlamış ve istiğfarı ameli bir makam olarak değerlendirmiştir. [8]

Bağışlanma kavramı Kur’an-ı Kerim’de 68 defa zikredilmiştir.[9] Bunlardan 43’ü İstiğfar, 17’si “إغفر” (iğfir), üçü “یغفر” (yeğfir), ikisi “تغفر” (teğfir) ve biri de “مغفرة” (meğfireh) formu olmak üzere kullanılmıştır. [10]

İmam Sadık'a (a.s) atfedilen rivayetlerde istiğfar da zikredilmektedir, örneğin bir hadiste çokça bağışlanma dileyen kulların amel defterlerinin parladığı belirtilmektedir. [11]Zürareh bin Eyin’in İmam Sadık’a (a.s) dayandırdığı bir rivayete göre kişi bir günaha düştüğünde sabahtan akşama kadar istiğfar etmek için vakti vardır ve istiğfar etmesi durumda onun için günah yazılmayacaktır. [12]

Konumu

Kuran-ı Kerim'in pek çok ayetinde istiğfar etmek tavsiye edilmiş veya emredilmiştir [13] ve bazı durumlarda Kuran-ı Kerim tövbe etmeyenlerden onları azarlayarak bahsetmiştir. [14]

Böylece Kur'an-ı Kerim'e göre melekler müminler için [15] ve yeryüzündeki diğer insanlar için istiğfar ederler[16]ve onların günahlarının bağışlanmasını isterler. Bu dindarların bir sıfatı olarak tanımlanmıştır. [17]

Kuran-ı Kerim'in yaklaşık 30 ayeti peygamberlerin istiğfarları ile ilgilidir.[18] Bunun yanı sıra Allame Tebatebayi Enbiyanın ismet sıfatına işaret ederek peygamberlerin tebliğ esnasında bazı uygunsuz hareketlerinden mütevellit gerçekleşen durumları hatta mubah olsa bile bunu Allah’a karşı bir günah sayarak bağışlanma dilemelerine yormuştur.[19]

Kur'an-ı Kerim ayetlerinde ve masumlardan alıntılanan rivayetlerde istiğfar kelimesinin bazı etkilerinden bahsedilmektedir. Bunlar arasında ilahi azaptan [20] korunmak, günahların affedilmesi [21] kişinin rızkının ve çocuklarının sayısının artması [22]ve ömrün uzaması bulunmaktadır. [23]

Ahkam

İstiğfar müstehaptır ancak bazı nedenlerden dolayı farz veya haram olabilir. Bu kurallar şunlardır:

  • 2.Zorunlu İstiğfar: İstiğfar bazı durumlarda farzdır. Örneğin ihram giymiş birinin bir veya iki kez tartışmaya girmesi ve tatsızlık çıkması durumunda istiğfar ona farz olur. [30]
  • 3.Haram Olan İstiğfar: Kuran-ı Kerim'e göre müşrikler için müminlerin istiğfar etmesi caiz değildir. [31]

Adap

Masum İmamlardan rivayet edildiğine göre istiğfar için de bazı adaplar sıralanmıştır. Örneğin istiğfar eden bir adama seslenen İmam Ali (a.s), hakiki bir istiğfar için altı husus belirtmiştir. Bunlar, geçmişten pişmanlık, tekrar günaha dönmemek üzere ciddi bir karar vermek, insan haklarına riayet ederek haklarını iade etmek, farzları yerine getirme ve bedenine itaat etmeyi öğreterek iradeyi güçlendirmek gibi hususlardır. [32][33]

İstiğfar belirli bir zaman veya mekânla sınırlı olmamakla birlikte Kur'an-ı Kerim'de seher vakti bağışlanma dilemek vurgulanmaktadır. [34]

İstiğfar Çeşitleri

İstiğfar işlenen günahın özelliklerine göre üçe ayrılır:

  • 1.Kişisel günah için istiğfar ve kendi nefsine zulmetme (kişisel günahlar)
  • 2.Diğer insanların haklarının ihlali yüzünden istiğfar (diğer insanlara karşı günahlar)
  • 3.Sosyal günahların istiğfarı (yöneticilerin, politikacıların ve topluma mâl olmuş liderlerinin günahları)

Kaynakça

  1. ↑Rakıb, Kuran İfadelerinin Sözlüğü, Hic. Kam. 1416, Sayfa 609.
  2. ↑İskenderani, Keşfü-l Esrar, Miladi 2010, Cilt 2, Sayfa 46.
  3. ↑İbn Aşur, el-Tahrir ve-l Tenvir, Hic.Kam. 1420, Cilt 2, Sayfa 223;Rakıb, Kuran İfadelerinin Sözlüğü, Hic. Kam. 1416, Sayfa 609.
  4. ↑"مؤسسه دائرة المعارف فقه اسلامی" İslami Araştırmalar Vakfı, Fıkıh Kültürü, Hic. Şemsi 1382, Cilt 1, Sayfa 439.
  5. ↑"مؤسسه دائرة المعارف فقه اسلامی" İslami Araştırmalar Vakfı, Fıkıh Kültürü, Hic. Şemsi 1382, Cilt 1, Sayfa 439.
  6. ↑Zemahşerî, el-Kaşif, Darü-l Kitabü-l Arabi, Cilt 2, Sayfa 402.
  7. ↑Fahrü-l Razi, Tefsirü-l Kebir, Darü-l Ehya el-Terasü-l Arabi, Cilt 15, Sayfa 158.
  8. ↑Tebersi, Mecmü'a-l Beyan, Hic. Şem. 1372, Cilt 2, Sayfa 714.
  9. ↑Kur'an Kültürü ve Eğitimi Merkezi, İslami Araştırmalar Vakfı, Hic. Şem. 1385, Cilt 3, Sayfa 134.
  10. ↑Kur'an Kültürü ve Eğitimi Merkezi, İslami Araştırmalar Vakfı, Hic. Şem. 1385, Cilt 3, Sayfa 134.
  11. ↑Kûleyni, Usulü-l Kafi, Hic. Kam. 1407, Cilt 2, Sayfa 504. (إذَا أکثَرَ العَبدُ مِنَ الاستِغفار رُفِعَت صَحیفَتُهُ وَ هی تَتَلَالَأُ)
  12. ↑Kûleyni, Usulü-l Kafi, Hic. Kam. 1407, Cilt 2, Sayfa 437. (عَلِی بْنُ إِبْرَاهِیمَ عَنْ أَبِیهِ عَنِ ابْنِ أَبِی عُمَیرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حُمْرَانَ عَنْ زُرَارَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَبْدِاللَّهِ علیه‌السلام یقُولُ إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا أَذْنَبَ ذَنْباً أُجِّلَ مِنْ غُدْوَةٍ إِلَی اللَّیلِ فَإِنِ اسْتَغْفَرَ اللَّهَ لَمْ یکتَبْ عَلَیهِ)
  13. ↑Abdülbaki, el-Mucem el-Müfheris, Hic. Kam. 1412, Sayfa 500.
  14. ↑ اَفَلا یتوبونَ اِلَی اللّهِ ویستَغفِرونَهُ (Maide Suresi, 74. Ayet)
  15. ↑Mu'min Suresi, Ayet 7.
  16. ↑Şura Suresi, Ayet 5.
  17. ↑"... لِلَّذینَ اتَّقَوا... اَلَّذینَ یقولونَ رَبَّنا اِنَّنا ءامَنّا فَاغفِر لَنا " (Âl-i İmran Suresi, 15. ve 16. Ayetler); Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, Cilt 2, Sayfa 463.
  18. ↑Kur'an Kültürü ve Eğitimi Merkezi, İslami Araştırmalar Vakfı, Hic. Şem. 1385, Cilt 3, Sayfa 142.
  19. ↑Allame Tebatebayi, el-Mizan, Hic. Şem. 1390, Cilt 6, Sayfa 367.
  20. ↑"وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعَذِّبَهُمْ وَأَنتَ فِيهِمْ ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ مُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ " (Enfal Suresi, 33. Ayet); "كَانَ فِي الْأَرْضِ أَمَانَانِ مِنْ عَذَابِ اللَّهِ وَ قَدْ رُفِعَ أَحَدُهُمَا فَدُونَكُمُ الْآخَرَ فَتَمَسَّكُوا بِهِ أَمَّا الْأَمَانُ الَّذِي رُفِعَ فَهُوَ رَسُولُ اللَّهِ وَ أَمَّا الْأَمَانُ الْبَاقِي فَالِاسْتِغْفَارُ" (Nehcül Belaga, Abbas Ali Musevi Şerhi, Hikmet 88, Sayfa 267.); Ayrıca bakınız: Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, Hic. Şem. 1380, Cilt 7, Sayfa 154-155.
  21. ↑"فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّکمْ إِنَّهُ کانَ غَفَّارًا" : "ve dedim ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; Çünkü o çok bağışlayıcıdır.(Nuh Suresi, 10. Ayet.)
  22. ↑Nuh Suresi, 10.-12. Ayetleri.
  23. ↑Sünni ve Şii müfessirlerin yorumlarına göre: Hûd Suresi, 3. Ayet; Tebersi, Mecmü'a-l Beyan, Hic. Şem. 1372, Cilt 10, Sayfa 543; Fahrü-l Razi, Tefsirü-l Kebir, Darü-l Ehya el-Terasü-l Arabi, Cilt 30, Sayfa 137.
  24. ↑Hûr Amili, Şia Envanteri, Hic. Kam. 1409, Cilt 7, Sayfa 180.
  25. ↑Yezdi, el-Urve-l Veski, Hic. Kam. 1409, Cilt 1, Sayfa 683.
  26. ↑Yezdi, el-Urve-l Veski, Hic. Kam. 1409, Cilt 1, Sayfa 658.
  27. ↑Yezdi, el-Urve-l Veski, Hic. Kam. 1409, Cilt 1, Sayfa 699.
  28. ↑Necefi, Cevahürü-l Kelam, Hic. Kam. 1367, Cilt 7, Sayfa 33.
  29. ↑Hûr Amili, Şia Envanteri, Hic. Kam. 1409, Cilt 10, Sayfa 304.
  30. ↑Kavgada 3 defadan az olursa istiğfar yeterlidir. Üçüncü kavga da yaşanırsa bir koyun kefaret olarak kurban edilmelidir. (Muhammedi, Umre Amelleri, Hic. Şemsi 1387, Sayfa 69))
  31. ↑Tövbe Suresi, 113. Ayet.
  32. ↑ ثَکلَتْک أُمُّک! أَتَدْرِی مَا الاِسْتِغْفَارُ؟ الاِسْتِغْفَارُ دَرَجَةُ الْعِلِّیینَ، وَ هُوَ اسْمٌ وَاقِعٌ عَلَی سِتَّةِ مَعَانٍ؛ أَوَّلُهَا: النَّدَمُ عَلَی مَا مَضَی؛ وَ الثَّانِی: الْعَزْمُ عَلَی تَرْک الْعَوْدِ إِلَیهِ أَبَدا؛ وَ الثَّالِثُ: أَنْ تُؤَدِّی إِلَی الْمَخْلُوقِینَ حُقُوقَهُمْ حَتَّی تَلْقَی اللَّهَ أَمْلَسَ لَیسَ عَلَیک تَبِعَةٌ؛ وَ الرَّابِعُ: أَنْ تَعْمِدَ إِلَی کلِّ فَرِیضَةٍ عَلَیک ضَیعْتَهَا فَتُؤَدِّی حَقَّهَا وَالْخَامِسُ: أَنْ تَعْمِدَ إِلَی اللَّحْمِ الَّذِی نَبَتَ عَلَی السُّحْتِ فَتُذِیبَهُ بِالْأَحْزَانِ، حَتَّی تُلْصِقَ الْجِلْدَ بِالْعَظْمِ وَ ینْشَاءَ بَینَهُمَا لَحْمٌ جَدِیدٌ؛ السَّادِسُ: أَنْ تُذِیقَ الْجِسْمَ أَلَمَ الطَّاعَةِ کمَا أَذَقْتَهُ حَلاَوَةَ الْمَعْصِیةِ فَعِنْدَ ذَلِک تَقُولُ: أَسْتَغْفِرُ الله.
  33. ↑Nehcül Belaga, Abbas Ali Musevi Şerhi, Hikmet 417, Sayfa 508.
  34. ↑"الصَّابِرِ ینَ وَالصَّادِقِینَ وَالْقَانِتِینَ وَالْمُنفِقِینَ وَالْمُسْتَغْفِرِ ینَ بِالْأَسْحَارِ" (Âl-i İmaran Suresi, 17. Ayet); "قَالَ سَوْفَ أَسْتَغْفِرُ لَکمْ رَ بی‌ۖ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّ حِیمُ" (Zariyat Suresi 18. Ayet.)

Bibliyografya

  • İbn Aşur, Muhammed Tahir, el-Tahrir ve-l Tenvir, Beyrut, el-Tarih Vakfı, Hic.Kam. 1420.
  • İskenderani, Muhammed bin Ahmed, Keşfü-l Esrar, Düzenleme: Ahmed Ferdi, Beyrut, Darü-l Kitabü-l İlmiyye, Miladi 2010.
  • Hûr Amili, Muhammed bin Hasan, Şia Envanteri Şer'i Meseleler, Kum, Ehlibeyt Aleyhisselam derneği, Hic. Kam. 1409.
  • Rakıb İsfahani, Hüseyin bin Muhammed, Kuran İfadelerinin Sözlüğü, Dameşki, Darü-l Kalem, Hic. Kam. 1416.
  • Zemahşerî, Muhammed bin Ömer, "الکشاف عن حقایق غوامص التنزیل و عیون الاقاویل فی وجوه التاویل" el-Kaşif, Darü-l Kitabü-l Arabi, Beyrut, Darü-l Kitabü-l Arabi, Tarihsiz.
  • Seyyid Rıza, Muhammed bin Hüseyin, Nehcül Belaga, Abbas Ali Musevi Şerhi, Beyrut, Darü-l Resulü-l Ekrem, Hic. Kam. 1418\ Miladi 1998.
  • Tebersi, Fezl bin Hasan, "مجمع البیان فی تفسیر القرآن" Mecmü'a-l Beyan, Tahran, Nasır Husra, Hic. Şem. 1372.
  • Abdülbaki, Muhammed Fuad, el-Mucem el-Müfheris el-Fazı-l Kur'an-ı Kerim, Beyrut, Darü-l Marufe, Hic. Kam. 1412.
  • Allame Tebatebayi, Seyyid Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsirü-l Kur'an, Beyrut, Metbuat vakfı, Hic. Kam. 1417\ Miladi 1981.
  • Fuad Abdülbaki, Muhammed, el-Mucem el-Müfheris el-Fazı-l Kur'an-ı Kerim, Kahire, Darü-l Kitabü-l Mısriyye, Hic Kam. 1364.
  • Fahrü-l Razi, Muhammed bin Ömer, Tefsirü-l Kebir, Beyrut, Darü-l Ehya el-Terasü-l Arabi, Tarihsiz.
  • Kûleyni, Muhammed bin Yakub, Usulü-l Kafi, Düzenleme: Ali Ekber Gaffari, Tahran, Darü-l Kitabü-l İslamiyye, Dördüncü Baskı, Hic. Kam. 1407.
  • İslam Hukuku Araştırmalar Vakfı, Ehlibeyt Mezhebine göre Mütabık olunan Fıkıh Kültürü, Kontrol: Seyyid Muhammed Haşimi Şahrudi, Kum, İslam Fıkhı Eğitimi Vakfı, Hic. Şem. 1382.
  • Mahmudi, Muhammed Rıza, Müfred Umre vazifesi: Hz. Ayetullah el-Uzma İmam Humeyni ve Taklid merci fetvalarıyla mutabıktır. Tahran, Hic. Şemsi 1387.
  • Kur'an Kültürü ve Eğitimi Merkezi, İslami Araştırmalar Vakfı, Kur'an-ı Kerim Bölümü, Kum, Bostan Kitabevi Yayınları Vakfı, Hic. Şem. 1385.
  • Mekarim Şirazi, Nasır, Numune Tefsirler, Tahran, Daarü-l Kitabü-l İslamiye, Hic. Şemsi 1380.
  • Necefi, Muhammed Hasan bin Bakır, Cevahirü-l Kelam fi Şerhü-l Şerayi-l islam, Beyrut, Darü-l Heya'u-l Terasü-l Arabi, Hic. Kam. 1362.
  • Yezdi, Seyyid Muhammed Kazım, el-Urve-l Veski, Beyrut, "مؤسسة الاعلمی للمطبوعات" vakfı, Hic. Kam. 1409

Lua hatası 80 satırında package.lua: module 'Module:HtmlBuilder' not found.

İstiğfar Duası Nasıl Okunur? Türkçe Ve Arapça Tefsiri... İstiğfar Etmek İçin Okunan Dua Hangisidir?

İstiğfar Duası Nasıl Okunur? 

İstiğfar duasının okunuşu;

Estağfurullah estağfurullah estağfurullah el azim el Kerim ellezi la ilahe illa hüvel hayyül gayyumu ve etübü ileyhi tövbete abdin zalimin li nefsihi la yemlikü li nefsihi mevten vela hayaten vela nuşura. Veselüttevbete vel mağfirete vel hidayete lena innehü hüvettevvaburrahiym.

İstiğfar Duasının Türkçe Anlamı Ve Arapça Tefsiri 

İstiğfar duası Türkçe anlamı kısaca şöyledir; Ya Rabbi işlediğim bütün günahları itiraf edip tövbe ve istiğfar ederim. Bana verdiğin nimetlerin şükrünü etmekten acizim. Beni affet mağfiret eyle. Anlamına gelmektedir. 

İstiğfar duası diğer bir ismi ise seyyidül istiğfar olarak bilinmektedir. İstiğfar etmek günahları bir daha işlememeye tövbe etmek anlamına geldiği için oldukça faziletli bir ibadet olmaktadır. İstiğfar etmek birçok ayette ve hadiste önemle üzerinde durulan ve Allahın tövbeleri kabul edeceği beyan edilen mühim bir durumdur. İstiğfar etmek de tövbe etmenin dil ile söylenmesi için okunan bir dua olmaktadır.

İstiğfar duasının başında geçen estağfurullah kelimesi tek başına söylendiğinde de istiğfar etmek manasına gelmektedir.

Estağfurullah kelimesi Allaha istiğfar etmek ve Allah'tan af dilemek manasında kullanılan bir kelimedir. Estağfurullah kelimesi üç kez tekrar edildikten sonra Allahu Tealanın esmaları okunarak dua da esmaya sığınma hali bulunmaktadır. Esmalar hürmetine af ve mağfiret edilmeye niyet edilmektedir. Tövbete abdin zalimin li nefsihi ile kişi dua ederek ben kendi nefsime zulmettim diyerek günahların sebebiyle tövbe ettiği anlamına gelmektedir. Ölüm anında ve hayatta işlenen tüm günahlardan tövbe etmek ve hidayete ve mağfirete ulaşmak için Allahtan yardım dilemek istiğfar duasında belirtilmektedir. 

İstiğfar Etmek İçin Okunan Dualar 

İstiğfar etmek için seyyidül istiğfar duası okunmasının yanında hadislerde ve alimlerce bir çok istiğfar duası bildirilmektedir.

İstiğfar duası okunmasının işleri açması ve rızkı genişletmesine vesile olduğu için duaların kabul olması hakkında da faziletleri bulunmaktadır. İstiğfar duasını seyyidül istiğfar duası olarak okuyamayan veya ezberlemekte güçlük çekenler için sadece estağfurullah zikri de çekilmesi istiğfar etmek niyetiyle okunabilmektedir. İstiğfar etmek ve istiğfar duasını yapmak da olması gereken günahları bırakmak ve tövbe etmek amacı bulunduğundan istiğfar etmek sadece dil ile yapılan bir ibadet olmamaktadır. İstiğfar etmek ve güzel amel işlemek bir çok ayet ve hadiste yer alan ve övülen bir amel olarak yer almaktadır.

İstiğfar duasını okumak ise özellikle seyyidül istiğfar duası yapmak oldukça faziletli olduğu gibi özel gün ve gecelerde duaların kabul edilmesi için okunması tavsiye edilen dualardandır. 

İstiğfar duasını estağfurullah estağfurullah estağfurullah el azim el Kerim ellezi la ilahe illa hüvel hayyül gayyumu ve etübü ileyh. Şeklinde de kısa olarak okunabilmektedir. İstiğfar etmek niyetiyle okunması ve geçmişlere de hediye edilmesi tavsiye edilmektedir. 

İstiğfar nedir? İstiğfar ne demek TDK? İstiğfar etmek ne demek?

İstiğfar kelimesinin kökeni gufrandır. Gufran kelimesi affetmek, bağışlamak, mazur görmek ve esirgemek sözcükleriyle eş anlam taşır. Gufran kelimesinin diğerlerinden en önemli farkı sadece Allah'a mahsus olmasıdır. Çünkü bu sözcük dini literatürde "kulun günahlarını bağışlamak" manasında kullanılır.

İSTİĞFAR NEDİR?

Kulun Allah'a yakarıp mahşer gününde günahlarının bağışlanmasını istemesine istiğfar denir. İstiğfar ve tövbe eş anlamlıdır. Allah'a şirk koşmanın dışında tüm günahlar için tövbe edilir.

İSTİĞFAR NE DEMEK TDK?

İstiğfar, Allah'ın merhametine sığınmak ve tövbe etmek manasına gelir.

İSTİĞFAR ETMEK NE DEMEK?

İstiğfar, kulun, küçük büyük tüm günahlarının affedilmesini dilemesi demektir. İslam dininde üç çeşit istiğfar vardır.

1- Tevbe: Başta Muhyiddin İbn-i Arabi ve Sadreddin Konevi'ye göre cehenneme düşme korkusuyla edilen istiğfarlara tövbe ya da tevbe denir. Haşyet-i nar adıyla da bilinen cehennem korkusu, her müminin içinde olmalıdır. Bu nedenle edilen her tövbe, bir daha aynı günah işlenmemek şartıyla makbuldür.

2- İnabe: Cennete girmek ve Allah'ın nimetlerinden sonsuza kadar nasiplenmek için yapılan istiğfar ise inabe olarak adlandırılır. Tasavvufta inabe "Haribu naru talibu cennat" yani "cehennem ateşinden kaçıp cenneti arzulamak" şeklinde tarif edilir.

3- Evbe: İstiğfarın en yüksek kademesidir. İnsan-ı kamil olan mürşitler ve evliyalar, ne cehennem korkusuyla ne de cennet için tövbe ederler. Onların tövbeleri de duaları gibi sadece Allah aşkı içindir. Niyazi Mısri'nin "dünya ve ukbayı tamir eylemekten geçmişiz / her yandan yıkılıp viran olan anlar bizi" dizelerinde bu mertebe anlatılır.

Yunus Emre'nin "cennet dedikleri birkaç köşk ile birkaç huri" dizelerinde de vurgulandığı üzere evbe mertebesinde mümin sadece Allah'ın takdirini kazanmak için dua ve tövbe eder. Bu nedenle evbe, istiğfarın en yüksek mertebesi olarak kabul edilir.

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.