izmir suikasti sonuçları / Sobiad Atıf Dizini - Anasayfa

Izmir Suikasti Sonuçları

izmir suikasti sonuçları

Yazdır! kaynağı değiştir]

Gürcü Yusuf ve Laz İsmail duruşmalar esnasında.

İddianamenin okunmasının ardından ilk sorgulama Ziya Hurşit Bey'e yapıldı. Suikastı eski Ankara valisi Abdülkadir Bey ile planladıklarını, paraları olmadığından kendilerine destek sağlamak için İzmit milletvekili Ahmet Şükrü Bey ile görüştüklerini, daha önce Ankara ve Bursa'da da suikast planladılarsa da gerçekleştiremediklerini belirterek suikast için yapılan tüm hazırlıkları anlatan Ziya Hurşit Bey'in ifadeleri; daha sonra sorgulanan Laz İsmail, Gürcü Yusuf ve Çopur Hilmi'ninkilerle paralellik göstermekteydi. Çopur Hilmi'den sonra sorgulanan Sarı Efe Edip Bey, suikasttan bir gün önce İstanbul'a gidiş sebebini durumu Celâl Bey'e bildirecek olması olarak açıklamış; suikast için kendisini Ahmet Şükrü Bey'in kışkırttığını ve gerekli olan paraları kendisine onun verdiğini söylemişti. Sonradan sorgulanan Miralay Rasim Bey ile Abidin Bey ise, suikastla olan ilişkilerini reddetti. Bu sorgulamalarla birlikte suikastta birinci derecede suçlu olanların sorgusu tamamlanmış oldu.

Ziya Hurşit Bey'in ağabeyi Faik Bey'in ifadesine göre; Rauf Bey kendisine, kardeşi Ziya Hurşit Bey'in bir suikast girişiminde olduğunu ve bunu Sabit Bey'den öğrendiğini, buna engel olunmasını istediğini söyledi. Faik Bey ayrıca, Ziya Hurşit Bey'in bunu reddetmesi üzerine kendisinin yatıştığını; ancak yine de Arif Bey'in Çankaya'daki evine giderek bilgi almak istediğini ve orada Ahmet Şükrü Bey'e rastladığını ifade etti. Daha sonraları ise Rauf Bey'in, Kâzım Karabekir Paşa ile Rıfat Paşa'ya da olayı anlattığını; ancak bunların uydurma olduğunu düşünerek sessiz kaldıklarını sözlerine ekledi. Faik Bey'in ardından sorgulanan Ahmet Şükrü Bey; suikastla ilişkisi olmadığını, Ziya Hurşit Bey'i ara sıra gördüğünü ve Laz İsmail'i hiç tanımadığını söyleyerek bütün suçlamaları reddetti. Ziya Hurşit Bey, Sarı Efe Edip Bey'e iletmesi için verdiği mektubun tütün ticaretiyle ilgili olduğunu söylemesinin ardından Miralay Rasim Bey ve Sarı Efe Edip Bey ile yüzleştirildi. Sarı Efe Edip Bey suikastı birlikte hazırladıklarını ve gelen mektubun suikastla alakalı olduğunu söylese de Ahmet Şükrü Bey bunları kabul etmedi. Miralay Rasim Bey ise, sarhoş olan Ahmet Şükrü Bey'in isteğiyle Sarı Efe Edip Bey'e mektup yazdığını kabul etmişti. Sonrasında sorgulanan Arif Bey ise Ziya Hurşit Bey'i gazinoda görerek tanıştığını, Laz İsmail'in evinde kalmadığını ve suikastla bir ilgisinin olmadığını söylese de yapılan yüzleştirmede Laz İsmail, Arif Bey'i kendisini özel otomobiline alarak evine getirdiğini söyledi. Arif Bey'in şoförü ve hizmetçisi Ayşe'nin de bu yöndeki ifadelerine rağmen bu anlatılanlar Arif Bey tarafından reddedildi.

Diğer taraftan suikast olayıyla ilişkisi bulunmadığına karar verilen Bursa milletvekili Osman Nuri Bey, Trabzon milletvekili Ahmet Muhtar Bey, Erzurum milletvekili Münir Hüsrev Bey, İzmit milletvekili Mustafa Bey, Kastamonu milletvekili Halit Bey, Kars milletvekili Ömer Bey ve Sarı Efe Edip Bey'in kayınbiraderi Doktor Mustafa Şevket serbest bırakıldı.

Savcı Necip Ali Bey'in 30 Haziran günü yayınlanan iddianamesi, suikastın esas suçluları dışındaki paşalar ve diğer sanıklarla ilgili olarak hazırlanmıştı. Bu iddianamede adı geçen isimler, suikastın düşünce ve planlama aşamasında katılımları ve haberleri bulunmakla suçlanmaktaydı. 3 Temmuz günü paşaların sorgusuna geçildi.

Sabit Bey'in eski ifadesini tekrarlamasının ardından sorgulanan Rüştü Paşa, suikastla ilgisi olmadığını, Sabit Bey'den Şükrü Bey'in suikastla ilgilendiğini duyduğunu ve sonradan da bunu yalanladığını belirtti. Kâzım Karabekir Paşa sorgusunda, suikasttan haberi olmadığını, haberi olanların da hükûmete haber vermesi gerektiğini ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyelerinden katılımcı varsa partiyi dahi kapatabileceğini söyledi. Sonrasında sorgulanan Ali Fuat Paşa da suikastla ilgisi olmadığını, içki sofrasındaki suikast konuşmalarını gerçek olarak yorumlamadığını söylerken, Refet Paşa ve Cafer Tayyar Paşa da aynı şekilde suikast hazırlıkları hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti.

Paşaların ardından sorgulanan Halis Turgut Bey'in suikast olayıyla hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürmesi üzerine kendisi, Ziya Hurşit Bey ile yüzleştirildi. Bu yüzleştirmede Ziya Hurşit Bey'in İstanbul'da Ahmet Şükrü Bey ile buluştuklarını ve suikastı konuştuklarını, Halis Turgut Bey'in kendisine vermeyi vadettiği silahları vermediğini açıklamasına rağmen Halis Turgut Bey, tüm bunların yalan olduğunu söyledi. 6 Temmuz'da sorgulaması yapılan eski Maliye NazırıCavid Bey de suçlamaları reddetti. Bu sorgulamanın ardından savcı Necip Ali Bey, elde ettiği bulgulara dayanarak olayın, İzmir'de planlanan suikast ve karışıklık çıkartarak hükûmetin devrilmesi olmak üzere iki yüzlü olduğunu ileri sürerek bu ikinci kısmın Ankara'da görüşülmesini istedi. Böylece dokuz sanığın yargılanması Ankara'ya sevk edildi. Akabinde sorgulanan İstanbul milletvekili İsmail Canbulat Bey, Cavid Bey'in evinde yapılan toplantının Mustafa Kemal Paşa'ya sunacakları teklifle ilgili olduğunu, sonraki toplantının da Kara Kemal Bey'in Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı görüşmeyi öğrenmek için düzenlendiğini ve suikasttan haberi olmadığını söyledi. 8 Temmuz'da savcı Necip Ali Bey, Tokat milletvekili Bekir Sami Bey, Afyonkarahisar milletvekili Kâmil Bey, Dersim milletvekili Feridun Fikri Bey, Mersin milletvekili Besim Bey, eski Erzurum milletvekili Necati Bey, Gaziantep milletvekili Hafız Mehmet Bey, eski Sivas milletvekili Kara Vasıf Bey ve eski Isparta milletvekili Cemal Paşa'nın suikast olayını duyduktan sonra Refet Paşa'nın evinde toplandıkları için, olayın başlangıcını hazırlayarak Avrupa'ya gittiklerini ileri sürdüğü Rauf Bey, İstanbul milletvekili Adnan Bey ve eski İzmir Valisi Rahmi Bey'in gıyabında yargılanmasını istedi. Bu isteğin ardından adı geçen kişilerin sorgulamasına geçildi.

Yaşlı bir adam olduğundan iktidar hırsına sahip olmadığını söyleyen Bekir Sami Bey'in ardından konuşan Feridun Fikri Bey, gerçekleştirdikleri toplantının bir amacı olmadığını ve Ahmet Şükrü Bey'in milletvekili olmasına rağmen tutuklanışını görüştüklerini söyledi. Besim Bey, Gümüşhane milletvekili Zeki Bey ve Canik milletvekili Ahmet Nafiz Bey'in sorgularında da kendilerinin konuyla bir ilgisi olmadıklarını belirtmelerinin ardından eski Mersin milletvekili Selâhattin Bey'in sorgusuna geçildi. Muhalif bir parti olmadan demokrasi olamayacağı fikrini savunan Selâhattin Bey, Kara Kemal Bey ile kurduğu ilişkinin yalnızca kendisinin siyasi tecrübesinden yararlanmak için olduğunu belirtti. Eski Erzurum milletvekili Hüseyin Avni Bey, kendi programına uygun bulduğu için Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'na katıldığını, İttihatçılarla yalnızca bilgi edinmek için görüştüğünü ve partinin kapatılmasını zamanın şartları içinde doğal karşıladığını belirttikten sonra suikast konusu hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi. Olayla ilişkisi olduğunu itiraf eden Hafız Mehmet Bey, Ziya Hurşit Bey'e rastladığı bir gün Sabit Bey, Rauf Bey ve Halis Turgut Bey'in de kendilerine yardımcı olduklarını belirtti.

11 Temmuz günü savcı Necip Ali Bey tarafından okunan iddianamede, suikast hakkında Ali Fuat Bey ve arkadaşlarının bilgisi olduğu ve Ankara'da yapılması planlanan suikast girişimini yalnızca Sabit Bey'in engellemeye çalıştığı ileri sürüldü. İddianamede Ahmet Şükrü Bey, Miralay Rasim Bey, Ziya Hurşit Bey, Laz İsmail, Gürcü Yusuf, Çopur Hilmi, Hafız Mehmet Bey, Kara Kemal Bey ile Abdülkadir Bey'in idamı; Halis Turgut Bey, İsmail Canbulat Bey, Rahmi Bey, Sürmeneli Vahap, Adnan Bey, Rauf Bey ve Rüştü Paşa'nın küreğe konulması; Kâzım Karabekir Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Cemal Paşa, Sabit Bey, Münir Hüsrev Bey, Faik Bey, Bekir Sami Bey, Kâmil Bey, Zeki Bey, Besim Bey, Feridun Fikri Bey, Halit Bey, Necati Bey'in beraati istendi.

İzmir yargılamalarındaki savunmalar[değiştir kaynağı değiştir]

Sanıkların savunmaları 25 Ağustos günü yapıldı. Birçok sanık, sorgulamalar sırasında söylediklerinden farklı bir savunma yapmadı. Yurt dışında olduğundan sorgulaması ve savunması yapılamayan Rauf Bey, 12 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na gönderdiği mektupta, milletvekili olması sebebiyle dokunulmazlığı kaldırılmadıkça kendisi hakkında yargılama yapılamayacağını ve yurt dışında olduğundan suikastla ilgisi olmadığını belirtmişti.

Cavid Bey savunmasında; Maliye Nazırı olduğu dönemde devletin I. Dünya Savaşı'na girmesini istemediğini, yaptığı birtakım hareketlerle hükûmet bütçesini rahatlattığını, Kurtuluş Savaşı'na katılmak istese de bunun kabul edilmediğini ve suikast planıyla hiçbir ilişkisi olmadığını belirtti. Nail Bey, ülkenin ve milletin zararına hiçbir eylemde bulunmadığını ve suikast girişiminden haberi olmadığını söyledi. Doktor Nâzım Bey, Almanya'da kuruluşunda yer aldığı İslam İhtilalleri Cemiyeti ile Kurtuluş Savaşı'nı desteklediğini belirtirken, kendisinin Anadolu'ya gelmesinin Enver Paşa tarafından engellendiğini, Cavid Bey'in evindeki toplantılara Mustafa Kemal Paşa'nın izni olduğunu düşünerek katıldığını, Şükrü Bey, İsmail Canbolat ve Kara Kemal Bey'i iki yıldır görmediğini ve suikastla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirterek savunmasını yaptı. Hilmi Bey ise Türkiye Büyük Millet Meclisinden ayrılmasının ardından siyaseti bırakıp ticaretle uğraştığını, Kara Kemal Bey ile uzunca bir süredir görüşmediğini ve suikast haberini ilk olarak gazeteden duyduğunu söyledi.

Cavid Bey'in davası sürerken, İzmir'deki duruşmalarda gıyabında idam cezası verilen Abdülkadir Bey, Bulgaristan'a kaçmak üzereyken yakalandı ve Ankara'daki duruşmalar sırasında yargılandı. Kaçmasında kendisine kimlerin yardım ettiğini ve nasıl kaçtığını söyleyen, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı desteklediğini de belirten Abdülkadir Bey'in ilk duruşması 29 Ağustos'ta yapılmıştı. 31 Ağustos'ta ise mahkeme, hükûmeti devirerek cumhurbaşkanını öldürmek ve iktidarı ele geçirmek suçuyla kendisini idama mahkûm etti.

Ankara yargılamaları sonuçları[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir