Kış aylarında havaların soğuması ile birlikte grip, nezle ve soğuk algınlığı olma ihtimalimiz artmaktadır. Bu sebeple özellikle kış aylarında vücut direncimizi arttırmak için beslenme koşullarımız oldukça önemlidir. Kışın yediğimiz besinler ile vücudumuzda virüslere karşı kalkan oluşturmak için tükettiğimiz besinler büyük önem kazanmaktadır. Stres, mevsimsel değişiklikler, uykuyu alamama, düzensiz ve yetersiz beslenme gibi etkenlerle bağışıklık sistemi zayıflıyor, vücut hastalıklara açık hale geliyor. Kış aylarında doğru gıdaları uygun miktarlarda tüketmek hastalık riskini en aza indiriyor. Kış aylarında vücut direncinizi arttıracak besinleri sizler için derledik.
Güneş ışığına hasret kaldığımız kış günlerinde beslenme koşullarımıza dikkat etmek, sağlığımızı korumak için vücudumuza yapabileceğimiz en büyük iyiliktir. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra kış aylarında düzenli uyumak da gerekiyor ki vücudumuz virüslere karşı daha dirençli olabilsin.
Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarından korunmak, vücut direncimizi arttırmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek gerekiyor. Bu sebeple A ve C vitamini yönünden zengin besinleri tüketmek gerekiyor ki kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bizlere oldukça cömert davranıyor. C vitamini yönünden zengin portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi meyvelerin yanı sıra içeriğinde yüksek oranda A vitamini ve C vitamini barındıran havuç, maydanoz, lahana ve ıspanak gibi sebzeler de kış aylarında tüketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor.
Kış aylarında güçlü bir antioksidan kaynağı olan sarımsak ve soğan gibi besinlerin düzenli miktarlarda tüketilmesi de oldukça önemlidir. Vücudunuzdaki zararlı mikropları yok eden bu besinler aynı zamanda vücutta bulunan kötü kolesterolün düşürülmesinde de oldukça etkilidir. Mantar da kışın tüketildiği takdirde içeriğinde yüksek oranda bulunan B12 vitamini sayesinde bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olan bir besindir.
Süt ürünleri içerisinde yer alan yoğurt ve kefir gibi ürünler de probiyotik yönünden oldukça zengin besinlerdir. Probiyotik oranı bakımından güçlü olan kefir ürünleri aynı zamanda içeriğinde bulunan C vitamini sayesinde vücudunuzu korumaktadır. Kış aylarında bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak istiyorsanız bu ürünleri düzenli olarak tüketmeniz gerekmektedir.
Çinko minerali açısından güçlü olan et ürünlerinin tüketimine özellikle kış aylarında dikkat etmeniz sağlığınız açısından iyi olacaktır. Vücuttaki enfeksiyon riskini en aza indiren çinko minerali ihtiyacınızı et ürünlerinden karşılayabilirsiniz.
Kış aylarında tüketmeniz gereken, vitamin ve mineral deposu birçok gıda ürününü Peynirci Baba Online Alışveriş sitemizde bulabilirsiniz.
İnsan vücudu değişen koşullara göre ihtiyacı olan besinlerle desteklenmediği zaman bağışıklık sistemi zayıflar. Sağlığımız için meyve ve sebze tüketmek çok önemli, dengeli ve sağlıklı beslenmek, sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmenin kilit taşları arasında. En iyi seçim mevsim meyveleri ve mevsim sebzeleri, çünkü mevsiminde tüketilen meyve ve sebzeler hem daha sağlıklı hem de daha lezzetliler.
Mevsiminde olan sebze ve meyveler yapay üretim takviyeleri içermediğinden hem lezzetli hem de insan sağlığı yönünden çok daha sağlıklıdır. Ayrıca mevsimi dışında yer alan gıdalarda, kullanılan ilaç ve hormon gibi maddeler kanser gibi birçok hastalık için risk oluşturabiliyor. Yani kış meyveleri kışın, yaz sebzeleri yazın yenmeli. Peki vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerle besleyebilmek için nasıl beslenmeliyiz?
Her mevsim en uygun besinleri alabilmek için mevsimlere göre hazırladığımız sebze meyve takvimi size yol gösterici olacaktır.
| İlkbahar | Yaz | Sonbahar | Kış |
Sebzeler | Kuşkonmaz Bezelye Enginar Bakla Semizotu Salatalık Barbunya | Enginar Semizotu Barbunya Domates Taze fasulye Patates Marul Kabak Bamya Dolmalık biber Taze sarımsak Mısır İç bakla Börülce Salatalık Brokoli | Bamya Pırasa Karnabahar Ispanak Soğan Sarımsak Lahana Roka | Lahana Brüksel Lahanası Pazı Kereviz Havuç Karnıbahar Pırasa Kabak Bal Kabağı Pancar Ispanak Turp Kuşkonmaz |
Meyveler | Can Erik Çilek Muz Çağla | Kiraz Çilek Şeftali Vişne Kayısı Yeşil erik Mürdüm eriği Kavun Karpuz Üzüm Dut İncir Böğürtlen Şeftali Nektarin Armut | Mürdüm Eriği İncir Elma Portakal Mandalina | Elma Muz Portakal Mandalina Ayva Nar Greyfurt |
Mevsiminde temin ettiğiniz sebzeleri ilk günkü tazelikleri ve besin değerlerine yakın şekilde koruyarak saklamanın yöntemleri de bir başka blog yazımızda : )
Dyt. Mine Bilge Sefacı
Canımızın istediği her türlü sebzeye ve meyveye artık her mevsim ulaşabiliyor olduğumuz için Hangi meyve ve sebzeler hangi mevsimde yenir? sorusuna cevap veremeyebilirsiniz. Ancak bağışıklık sistemimizi desteklemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu kış mevsiminde tükettiğimiz tüm yiyeceklerden güçlü besin değerlerini almak ve hastalık mevsimini sağlam bir vücutla karşılamak için mevsimsel beslenme son derece önemli. Kış mevsiminin üşüten havasını iyiden iyiye hissettiğimiz bugünlerde, sizi hastalıklardan kalkan gibi koruyacak kış sebzelerinin faydalarını ve kış sebzeleriyle yapılan yemek tariflerini sizler için bir araya getirdik.
Koyu yeşil yapraklı denince akla ilk gelen sebzelerden olan ıspanak yüksek demir içeriğinin yanı sıra zengin vitamin ve mineral değerleriyle kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin sofrasından eksik etmemesi gereken sebzelerin başında geliyor.
Besleyiciliğiyle ön planda olan ıspanak, erken yaşlanmayı önlemeye yardımcı olması, görme problemlerini önlemesi, bağışıklığı desteklemesi ve enflamasyonu azaltmasıyla sağlık için sayısız faydası kış sebzeleri arasında. Özellikle ilerleyen yaşlarda beyin fonksiyonları ve sinir sistemiyle ilgili rahatsızlıkların önlenmesini destekleyen ıspanağın antioksidan özelliklerinin kanser gibi hastalıklarla başa çıkmaya ve kronik mide problemlerini gidermeye yardımcı olduğu biliniyor. Ispanak, sağlıklı hücre bölünmesini teşvik ederek vücudun kendini iyileştirici özelliklerini geliştirmesine de yardımcı oluyor.
Ispanak, vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin üretilmesi için gerekli olan A vitamini, B vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini; çinko, magnezyum gibi bazı temel mineralleri ve yüksek miktarda demir içeriyor. Ispanaktaki K vitamini ve folik asit, hücresel fonksiyonların sağlıklı şekilde yerine getirilmesine ve doku büyümesine yardımcı oluyor.
Yüksek lif içeriği sayesinde daha hızlı kilo vermeye ve bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesine de yardımcı olan ıspanağı salatalarınıza çiğ olarak ekleyebileceğiniz gibi sebze yemeği olarak pişirerek de tüketebilirsiniz.
Kök sebzelerin en çok bilinen ve tüketilen üyesi olan havuç içerdiği besin öğeleriyle, faydaları saymakla bitmeyecek kış sebzelerinin başında geliyor. Soğuk hava koşulları, havucun hücrelerindeki suyun donmasını önlemek için depoladığı nişastayı şekere dönüştürmesine neden oluyor. Dolayısıyla kış aylarında tüketilen havuçlar, yılın diğer zamanında tüketilenlere göre çok daha şekerli ve lezzetli oluyor.
A vitamini, B vitamini, B2 vitamini, B3 vitamini, C vitamini, D vitamini, E vitamini ve K vitamini gibi yaşamsal fonksiyonlarımızın tamamı için gerekli olan vitaminleri ve mineralleri içeren; besleyiciliğinin ötesinde oldukça lezzetli bir atıştırmalık da olan havuç, karoten içeriği sayesinde göz sağlığını destekliyor ve gece körlüğünü önlemeye yardımcı oluyor. Havuç, karotenoid antioksidanlarla yüklü bir sebze. Havuçta bulunan ve parlak turuncu rengi veren bu güçlü renk pigmentleri kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olmalarıyla biliniyor.
Vücutta A vitaminine dönüşen beta karoten yönünden zengin olan havuç, bu faydalı içeriği sayesinde karaciğerdeki toksinlerin dışarı atılmasına, vücudun temizlenmesine ve karaciğerdeki safra ve yağın azaltılmasına da yardımcı olur. Kanser, diyabet gibi hastalıkları önlemenin yanı sıra kalp sağlığının korunmasında da önemli bir rolü olduğu araştırmalarla kanıtlanmış havuç aynı zamanda daha genç görünen bir cilt için gerekli olan yeni sağlıklı hücre üretimini de destekler. Saç ve tırnakların korunması, adet döngüsünün düzenlenmesi gibi pek çok faydası bulunan havuç zengin lif içeriği sayesinde kilo vermeye de yardımcı bir kış sebzesi.
Çiğ bir atıştırmalık olarak kıtır kıtır yenebilen bu lezzetli sebzeyi rendeleyerek salatalarınıza ya da küp küp doğrayarak tüm yemeklerinize dahil edebilir, çiğ olarak da pişmiş şekilde de tadını çıkarabilirsiniz.
Brüksel lahanası, lahana ve şalgam gibi soğuğa dayanıklı sebzelerden oluşan turpgiller ailesinin bir üyesi olan kale yıl boyunca hasat edilebilmesine rağmen, doğal koşullarda soğuk havada yetişmeyi tercih eden bir kış sebzesi.
Son derece besleyici ve çok yönlü bir yeşil yapraklı sebze olan kale vitaminler, mineraller, lifler, antioksidanlar ve vücut için hayati öneme sahip pek çok besin öğesiyle dolu. Sadece gramı bile günlük alınması önerilen A vitamini,C vitamini ve K vitaminlerini fazlasıyla karşılayan kale aynı zamanda B vitamini kalsiyum, bakır, manganez, potasyum ve magnezyum açısından da son derece zengin. Kale, aynı zamanda güçlü anti-enflamatuar etkilere sahip olan kuersetin ve kaempferol gibi flavonoid antioksidanları da içeriyor.
Kalenin genelde çiğ olarak, salatalarda tüketilmesi öneriliyor.
Malzemeler
Tüm yeşillikleri dilediğiniz büyüklükte doğrayarak ve dilimlediğiniz / rendelediğiniz turpları da ekleyerek derin bir kasede güzelce karıştırın. Tuzu, limon suyunu, sirkeyi, hardalı, zeytinyağını ayrı bir kasede karıştırdıktan sonra salatanın üzerinde gezdirin. En son, narı salatanızın üzerine serperek servis yapın. Afiyet olsun!
Sağlıklı beslenme listelerinin olmazsa olmazı karnabahar ve brokoli ailesinden olan lahana soğuk kış aylarının en besleyici sebzelerinden biri. Kış aylarında soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak için gerekli olan C vitamini, antioksidanlar ve bağışıklık sisteminin en önemli parçası olan bağırsak sistemini dengeleyen liflerce zengin olan lahana kış mevsiminde tüketilebileceğiniz sebzelerin başında geliyor.
Genelde salatalara koyarak tükettiğimiz kırmızı lahana, koyu yeşil yapraklı kara lahanaya ve beyaz yapraklı beyaz lahanaya göre besin değeri daha yüksek olan bir lahana türü. gramı günlük C vitamini ihtiyacının %85’ini karşılayabilen kırmızı lahana aynı zamanda yüksek miktarda A vitamini ve K vitamini de içeriyor. Bağışıklık destekleyici zengin içeriğinin yanı sıra, kırmızı lahananın aslında en iddialı olduğu özelliği güçlü bir antioksidan olması.
Kırmızı lahanaya parlak bordo-mor karışımı rengini veren antosiyanin pigmenti, vücudun toksinlerden arındırılmasına yardımcı olan, oldukça güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra kalp hastalığı riskini azaltmasıyla da biliniyor. kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar, antosiyanin açısından zengin yiyecekleri daha fazla tüketen kadınların, antosiyanin açısından zengin yiyecekleri daha az tüketen kadınlara göre kalp krizi geçirme olasılığının% 32ye kadar daha düşük olduğu sonucu elde edildi. Kırmızı lahana tüm bu faydalarının yanında aynı zamanda iyi bir B vitamini, manganez ve potasyum kaynağı.
Salatalara çiğ olarak ekleyebileceğiniz gibi kapuska, güveç, dolma gibi farklı sebze yemeklerinde pişirerek de tüketebileceğiniz beyaz lahana, kara lahana ve kırmızı lahana kalorileri oldukça düşük olan kış sebzelerinden oldukları için dilediğiniz miktarda, kilo alma endişeniz olmadan tüketebilirsiniz.
Brüksel lahanasının ağızda bıraktığı acımsı, garip tadın seveni olduğu kadar sevmeyeni de epey fazla. Son yılların öne çıkan sebzelerinden olan Brüksel lahanası besin açısından son derece zengin olan turpgiller sebze ailesinin en küçük üyesi. Donma sıcaklıklarına bile dayanabilen, soğuk kış aylarında gelişen Brüksel lahanası küçücük görünmesine rağmen azımsanmayacak kadar fazla besin öğesini bir arada barındırıyor.
Brüksel lahanası her şeyden önce kemik ve kalp sağlığı için kritik olan, beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli bir rol oynayan K vitamini yönünden oldukça zengin bir sebze. gramı günlük alınması gereken K vitamini ihtiyacının çok daha fazlasını karşılayan Brüksel lahanası, K vitaminine ek olarak A vitamini, B vitaminleri, C vitamini,manganez ve potasyum mineralleri yönünden de oldukça zengin.
Yapılan araştırmalar, Brüksel lahanasının zengin lif ve alfa-lipoik asit içerikleriyle kan şekeri seviyesini dengelediğini gösteriyor. Lif, vücuttaki sindirim sürecini yavaşlatarak glikozun kan dolaşımına daha yavaş salınmasına neden oluyor. Brüksel lahanasında bol miktarda bulunan alfa-lipoik asit de, yüksek kan şekeri seviyelerini düşürebilen ve vücudun insüline duyarlılığını artırabilen bir antioksidan. İnsülin, hücrelerin kan şekerini emmesi ve enerji olarak kullanabilmesi için gerekli olan, kan şekeri seviyelerinin çok yüksek veya çok düşük olmasını engelleyen son derece önemli bir hormon.
Brüksel lahanasının genelde çiğ olarak değil, haşlayarak ya da sebze yemeklerine eklenerek, pişirilmiş olarak tüketilmesi öneriliyor. dakika haşlayarak üzerine limon ve zeytinyağı gezdirip tüketebilir, alternatif bir lezzet için Fırında brüksel lahanası tarifini deneyebilirsiniz.
Zengin besin içeriğiyle kış ve sonbahar aylarının sevilerek tüketilen sebzelerinin başında gelen turp, aslında kökü kadar yaprakları da tüketilebilen bir kış sebzesi.
Özellikle C vitamini ve potasyum açısından oldukça zengin olan turp, C vitaminiyle bağışıklık sistemini desteklemenin yanı sıra potasyum içeriğiyle de kalp fonksiyonlarının düzenlenmesine, kan basıncının dengelenmesine ve vücuttaki kasların sağlıklı şekilde kasılıp gevşemesine yardımcı oluyor.
Yapılan bazı araştırmalar potasyum açısından zengin bir diyetin yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Benzer şekilde turp ve turpgillerden pancar gibi kök sebzeleri tüketmenin, içeriğindeki potasyum nedeniyle kronik kalp hastalığı riskini de azaltabildiği elde edilen bulgular arasında.
Turp sadece C vitamini ve potasyum içeriğiyle değil, aynı zamanda iyi bir B vitamini, magnezyum, fosfor ve manganez kaynağı olmasıyla da bilinen bir kış sebzesi.
Turpu salatalarınıza rendeleyerek ya da dilimleyerek ekleyebileceğiniz gibi, üzerine limon sıkıp kış kahvaltılarınızda alternatif bir lezzet olarak da tüketebilirsiniz.
Aslında her mevsim bulunabilen, salatalarımızın vazgeçilmez aromatik yeşilliklerinden maydanoz, diğer pek çok yeşil yapraklıya kıyasla soğuk havalara da direnebilen ve büyümeye devam edebilen bir bitki.
Sadece bir avuç maydanoz yaprağı günlük olarak alınması önerilen K vitamini miktaranın tamamını, önerilen C vitamini alımınınsa yarısından fazlasını karşılayabiliyor. C vitamini ve K vitamininin yanı sıra A vitamini, folat, demir, kalsiyum ve potasyum gibi minerallerce de son derece zengin olan maydanoz bağışıklık sisteminin en iyi destekçilerinden olan apigenin ve luteolin gibi flavonoidleri de bolca içeriyor. Flavonoidlerin bağışıklık sistemeni desteklemenin yanı sıra, beyindeki hafıza kaybını ve yaş almaya bağlı demans gibi hastalıkları önlemede de faydalı olduğu biliniyor.
Maydanozu salatalarınızda ve yemeklerinizde taze olarak ya da kurutulmuş formda kullanabilirsiniz. Ayrıca ödem atma özelliğiyle bilinen maydanoz suyu ya da maydanoz kürü şeklinde, içecek olarak da tüketebilirsiniz.
Pırasa, kokusundan kolaylıkla anlaşılabileceği üzere soğan ve sarımsakla aynı ailede bulunan, oldukça faydalı, lezzetli ve aromatik bir kış sebzesi. Devasa bir yeşil soğana benzeyen ancak tadı soğandan çok daha hafif, biraz daha tatlı ve pişirildiğinde yumuşayabilen pırasa düşük kalorili ( gram pırasa sadece 30 kalori) olduğu kadar zengin bir vitamin ve mineral kaynağı.
Vücutta A vitaminine çevrilen beta karotenlerce zengin pırasabağışıklık sisteminin desteklenmesine, görme fonksiyonlarını sağlıklı şekilde yerine getirilmesine, üreme sistemi sağlığının korunmasına ve hücrelerin birbiriyle iletişim kurmasına yardımcı oluyor. Pırasanın bağışıklık sistemini önemli ölçüde desteklemesinin bir sebebi, sarımsakta da yoğun olarak bulunan sülfürbileşenini bol miktarda içermesi. Kalp ve damar sağlığı için önemli bir bileşen olan K vitamini ile bağışıklık sistemini koruyan ve destekleyen C vitamini yönünden zengin olan pırasa aynı zamanda hücre yenilenmesi, demir emilimi, kolajen üretimi gibi vücut fonksiyonlarını da destekliyor. Kadınlarda adet öncesi gerginliğini azalttığı ve tiroid sağlığını koruduğu bilinen manganez minerali de pırasada bol miktarda bulunuyor.
Pırasa genelde zeytinyağlı olarak pişirilerek tüketilen ancak çiğ olarak tüketildiğinde de oldukça lezzetli olan bir kış sebzesi. Çiğ olarak salatalarınıza koyabileceğiniz gibi zeytinyağlı pırasa yemeği, pırasalı börek, pırasa graten gibi farklı yemek tariflerini de deneyebilirsiniz.
Turpgillerden bir başka faydalı sebze olan brokoli, sağlığa olan faydaları sebebiyle süper besinolarak adlandırılabilecek kadar besin değeri yüksek sebzelerin başında geliyor. Kalorisi oldukça düşük, su ve lif oranı yüksek, C vitamini, K vitamini, demir ve potasyum dahil olmak üzere birçok vitamin ve mineral içeriğiyle brokoli, kış aylarının en çok tüketilen sebzelerinden.
Potasyum, C vitamini ve antioksidanlar bakımından son derece zengin olan brokoli, kalp sağlığını destekleyen kış sebzeleri arasında yer alıyor. B vitamini ve E vitamini yönünden de zengin olan brokoli beyin fonksiyonlarını ve hafızayı güçlendirebiliyor. İçerisinde çok az miktarda yağ bulunan ve kalorisi oldukça düşük olan ( gramı sadece 33 kalori) brokoli, kilo vermek isteyenlerin de diyet listesinde mutlaka bulunması gereken bir sebze. Ayrıca içerisinde bulunan potasyum ve magnezyum gibi minerallerle bağışıklık sistemini de dengeleyici özelliği bulunuyor. Lifli bir kış sebzesi olan brokoli sindirim sistemi için son derece faydalı. Mide zarını güçlendirdiği bilinen brokoli yüksek lif oranı sayesinde kabızlık gibi problemlerin çözümüne yardımcı oluyor.
Brokoli hem çiğ, hem de pişmiş olarak tüketilebiliyor ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar hafif buharda pişirmenin besin değeri açısından en sağlıklı pişirme şekli olduğunu söylüyor. Çiğ olarak ya da hafifçe haşlayarak salatalarda kullanmanın yanı sıra çorbasından yemeğine kadar birçok farklı alternatif tarifini de deneyebilirsiniz.
Üzeri bembeyaz karla kaplanmış bir çiçek buketini anımsatan karnabahar da brokoli gibi turpgiller familyasından bir kış sebzesi. Özellikle kilo vermek isteyenlerin sık sık tükettiği karnabaharın sağlık için sayısız faydası bulunuyor.
gram karnabahar sadece 25 kalori olmasına rağmen 3 gram lif, C vitamini, K vitamini, B6 vitamini, folik asit, potasyum, manganez, magnezyum ve fosfor gibi yaşamsal fonksiyonlar için son derece önemli pek çok vitamini ve minerali bünyesinde barındırıyor. Yüksek miktarda lif içermesi, bağışıklık sistemi sağlığı için son derece önemli olan, hatta bağışıklık sisteminin %80’inin oluşturan bağırsak florasının düzenlenmesine destek oluyor. Karnabaharın bağışıklık sistemi sağlığına destek olmasının bir diğer önemli sebebi de yüksek miktarda antioksidan içermesinden kaynaklanıyor. Özellikle kanser hücrelerinin büyümesini engellediği klinik araştırmalarla desteklenmiş glucosinolates ve isothiocyanates isimli iki grup antioksidanı bünyesinde barındıran karnabaharın bazı spesifik kanser türlerini önleyici etkisinin olabileceği söyleniyor. Karnabahar aynı zamanda, yine güçlü bir bağışıklık sistemi destekçisi olduğu bilinen, antioksidan özellikteki C vitamini yönünden de son derece zengin bir sebze.
Tıpkı brokoli gibi hafifçe haşlanıp ya da çiğ olarak tüketilebilen karnabahar, pek çok sebze yemeğine, çorbalara ve makarnalara da lezzet katıyor.
Kış mevsiminde hem sağlıklı hem de lezzetli yemek tarifleri hazırlamanızı sağlayacak bu kış sebzeleri arasından sizin favoriniz hangisi?
Kaynaklar: Healthline, Uplifers
Portakal 1 adet
Mandalina 2 adet
Elma 1 adet
Muz yarım adet
Greyfurt yarım adet
Kivi 1 adet
Nar yarım adet
Armut 1 adet
Kuru kayısı 3 - 4 adet
Kuru üzüm 2 çorba kaşığı
Kuru incir 1 adet
Narın sayısız faydaları!
Seçeneklerden birisi kurutulmuş meyveler olabilir. Taze meyveler gibi kurutulmuş meyveler de posa, A ve C vitamini, potasyum ve folat içerir. Porsiyon başına, kurutulmuş meyeler daha fazla kalori içerirler çünkü suyu uçtuğu için kuru madde miktarı ve kalorisi de artar. Ama kış için güzel bir seçenek olabilirler. Kurutulmuş meyveleri taşıması kolaydır. Salatalara eklenebilir, pasta hamurlarına eklenebilirler veya hergün yenen mısır gevreğinize ekleyebilirsiniz.
Narın tane sayısı gibi yararları da o kadar çok ki! İşte bu nedenle de artık insanlar nara karşı gecikmiş önemi veriyorlar. Nar, vitamin ve mineral deposu olduğu gibi antioksidan özellik de göstermekte. Ayrıca nar, kış aylarında bağışıklık sistemini de güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu olarak tüketilmesi gerekli olan bir meyvedir. Nar içerdiği yararlı maddelerle kolesterolü düşürüyor, kalp sağlığını koruyor ve antioksidan içeriğinin gücüyle de kansere karşı koruyucu etki yaratıyor. Son günlerde artan sayıda araştırmalar, cilt ve prostat kanserine karşı narın koruyucu etki yarattığını gösteriyor. Narla ilgili kan yapar, idrar söktürür, enerji verir ve tansiyon düşürür gibi ifadelere rastlamak mümkün.
Nar, C vitamini, potasyum ve demirden zengin bir meyvedir. mililitre nar suyu, mililitre kırmızı şaraba veya mililitre yeşil çaya göre 2 - 3 kat daha fazla antioksidan kapasite gösterir. Bu narın sahip olduğu yüksek polifenol içeriğinden kaynaklanmaktadır. Narın besin değerlerine bakılacak olursa; gramında:
Enerji 68 kcal
Posa 0,6 g
Demir 0,3 mg
Kalsiyum 3 mg
Potasyum mg
Selenyum 0,6 mcg
Günde bir elma yemek şart!
C vitamini 6,1 mg Günde bir elmanın doktoru evden uzak tuttuğu söylenir hep, bu söylem aslında yabana atılır bir şey değil. Sert orta boy soyulmamış bir elma yiyerek hem keyif alın hem de dört gram posayı sadece 70 - 80 kaloride vücudunuza vermiş olun. Bu yalnızca yetişkinlere önerilen posanın yüzde 15'i. Elmanın çözünen posası yağ asitlerine bağlanarak, kan kolestrol seviyesini düşürmeye yardımcıdır. Çözünmeyen posası ise bağırsak sisteminden atıkların daha hızlı geçişine kolaylık sağlıyor.
Lahanagilleri bol tüketin!
Elmanın yararları bu kadarla da bitmiyor. Elmanın özellikle kabuğu kuarsetin ile yüklüdür. Bu güçlü bir antioksidanttır. Bu antioksidant kanser hücrelerinin büyümesini ve dağılmasını azaltmaktadır. Ayrıca kan damarlarını yağ depositlerinden koruyarak kalp sağlığına da yardımcı olur. Elma suyundaki tanenler diş etlerinizin sağlıklı bir şekilde korunmasına yardımcıdır. Kabuğun diğer bir yararı da birçok aromanın kabuk hücrelerinde bulunmasıdır. gram elmanın vücuttaki antioksidan aktivitesi miligram C vitaminine eşittir.
Brokoli, brüksel lahanası aynı tarz bitki familyasından gelir, lahanagillerdendir. Bu aile içinde tere, kıvırcık lahana, şalgam, karnabahar, brokoli, turp yer alır. Bu besinler betakaroten,(A vitamin öncüsü) C vitamini ve çeşitli kalsiyum miktarları, demir, folat ve fitonitrojenler içerirler. Bu bileşikler, kanserle mücadelede yardımcıdır. Ayrıca isotiyosanatları ve posayı da içerirler.