kaşağı özet kısa / Kaşağı (hikâye) - Vikipedi

Kaşağı Özet Kısa

kaşağı özet kısa

Kaşağı - Ömer Seyfettin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kaşağı kimin eseri? Kaşağı kitabının yazarı kimdir? Kaşağı konusu ve anafikri nedir? Kaşağı kitabı ne anlatıyor? Kaşağı PDF indirme linki var mı? Kaşağı kitabının yazarı Ömer Seyfettin kimdir? İşte Kaşağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:Ömer Seyfettin

Yayın Evi: Timaş Çocuk

İSBN:

Sayfa Sayısı: 96

Kaşağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ömer ve kardeşi Hasan, çocukluklarını büyük bir çiftlikte geçirmişlerdi. Küçük Ömer ve Hasan, en çok atlarla oynamayı, özellikle de onları tımar etmeyi seviyorlardı. Bunun için İstanbul’dan özel getirtilen KAŞAĞI’yı kullanıyorlardı. Ama bir gün Küçük Ömer, çocukluk heyecanıyla KAŞAĞI’yı kırar ve suçu kardeşi Hasan’a atar. Babası bu olaydan sonra Hasan’a çok kızar ve ona:

-Yalancı, der…

Hasan, bu olaydan sonra içine kapanır ve bir gün hastalanır. İşte o zaman Ömer için zor günler başlar.

Kitapta ayrıca ‘HÜRRİYET BAYRAKLARI, NÂDÂN, ÇAKMAK, KÜTÜK, ‘KIZIL ELMA’ “NERESİ?” adlı öykülerde yer almaktadır.

Kaşağı Alıntıları - Sözleri

  • “Senin baban Türk değil mi?” “Evet” “O halde sen de Türksün”
  • Asırlarca bütün Asya’ya hakim olmuşlar, Atilla Avrupa’yı köpek gibi inletmişti. Türkler medeniyet yollarını açmış, her yere kahramanlık, temiz kan, saf ahlak, yenilik ve seçkinlik götürmüşlerdir.
  • ‘İslam olduğum için ey cenab-ı vacib-ülvücut hazretleri, sana hamd ederim’

Kaşağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ömer Seyfettin' in çocukluk dönemimize imza atan bir hikayesi. Fakat bugün geriye dönüp baktığımda aslında bir travma olduğunu görüyorum. Bir çocuğun iç dünyası için ağır ve kırıcı bir kitap bence. (Günaydın Çocuklar)

Masum birine iftira atılması sonucunda olaylar kötü bir şekilde ilerler ve istenmedik bir sonuç ortaya çıkar. Vicdan azabı geç gelirse bir ehemmiyeti kalmaz, en değer verdiklerimiz yitip gider. Ve biz de. (Fatma Arslan)

Ömer Seyfettin - Kaşağı:Ömer Seyfettin’in “Kaşağı” adlı öyküsü herkesin okuması gereken, enfes öykülerden biri.. Hikayenin kahramanı bir gün, atlara bakan Dadaruh’un gözü gibi baktığı kaşağıyı; ahır’a giderek atlarda denemek ister fakat istediği sonucu alamaz ve sinirlenip kaşağı kırar. Kahramanın babası kırılmış kaşağı görünce önce Dadaruh’u çağırır. Bu durumdan haberi olmayan zavallı adam, bilmediğini söyler. Kahraman korkar ve suçu kardeşi Hasan’ın üstüne atar.. Hasan’nın yalan söylediğini düşünen babası ona bir tokat atar ve evden çıkmaması için ceza verir. Aylarca Hasan, kardeşine yani hikayenin kahramanına iftiracı der durur. Bir gün Hasan kuşpalazı hastalığına yakalanır. Hikayenin kahramanı kardeşinin öleceğini bakıcısı Pervinden öğrenir öğrenmez, o da ağlamaya başlar ve kardeşine yani Hasan’ a attığı iftirayı, babasına itiraf etmek için o gece vakti odasına gitmek ister. Bakıcısı onu durdurur yarın söylersin der.. Fakat yarın her şey için çok geçtir. kitap/kitap yazar/i (Yağız Aydoğan)

Kaşağı PDF indirme linki var mı?

Ömer Seyfettin - Kaşağı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kaşağı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ömer Seyfettin Kimdir?

Ömer Seyfettin (d. 11 Mart Gönen Balıkesir, – ö. 6 Mart İstanbul), Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Asker, şair ve güçlü bir edebi yeteneği olan bir öğretmendir. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne pek çok sayıda eser sığdırmıştır. yılında Gönende (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Beyle, Fatma Hanımın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönende bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Beyin görevinin nakli dolayısıyla Gönenden ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanîye, ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesine kaydedildi. Bu okulu 'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsine devam etti. 'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu. Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordunun İzmir Redif Tümenine bağlı Kuşadası Redif Taburuna tayin edildi. 'da İzmir Jandarma Okuluna öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçüden ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı. Ömer Seyfettin Ocak 'da Selanik Üçüncü Orduda görevlendirildi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncunun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemlere çevrildikten sonra 11 Nisan 'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşının başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatmasında esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdunda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı. Ömer Seyfettin 'te esareti bitince İstanbul'a döndü. 23 Ocak 'te Enver Paşanın organize ettiği Babıali Baskınına katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. yılında Kabataş Sultanisinde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. 'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Beyin kızı Calibe Hanımla evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü. 'den ölüm tarihi olan 6 Mart 'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü. Hastalığı 25 Şubat 'de artınca yazar, 4 Martta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığına defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 'da Zincirlikuyu Mezarlığına nakledildi. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır.

Ömer Seyfettin Kitapları - Eserleri

  • Kaşağı
  • Falaka
  • Yalnız Efe
  • Yüksek Ökçeler
  • Pembe İncili Kaftan
  • Diyet
  • Ömer Seyfettin'den Seçme Hikayeler
  • Perili Köşk
  • Forsa
  • Bomba
  • Başını Vermeyen Şehit
  • Efruz Bey
  • Ant
  • Üç Nasihat
  • Topuz
  • Beyaz Lale
  • Bahar ve Kelebekler
  • Ferman
  • Primo Türk Çocuğu
  • İlk Namaz
  • Gizli Mabed
  • Kütük
  • Yüz Akı
  • İlk Düşen Ak
  • Bütün Hikayeleri
  • Bir Çocuk Aleko
  • Balkan Harbi Hatıraları
  • Kızılelma Neresi
  • Teke Tek
  • Bütün Hikayeleri 1
  • Harem
  • Seçme Hikayeler 1
  • Seçme Hikayeler 2
  • Türkçe Reçete
  • Namus
  • Bir Ermeni Gencin Hatıra Defteri
  • Vire
  • Gökkuşağı
  • İlk Cinayet
  • Asilzadeler
  • Ashab-ı Kehfimiz
  • Hikâyeler 1
  • Bütün Hikayeleri 2
  • Dama Taşları
  • Ömer Seyfettin-Tüm Hikayelerden Seçmeler - 1. Cilt
  • Herkesin İçtiği Su
  • Büyücü
  • Perili Köşk ve Seçme Hikayeler
  • Hikâyeler 2
  • Turan Masalları
  • Ömer Seyfettin Hikayeleri
  • Bütün Eserleri 8
  • Bütün Hikayeleri 5
  • Bütün Hikayeleri 6
  • Bütün Hikayeleri 4
  • Bütün Hikayeleri 3
  • Bütün Hikayeleri 9
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 4
  • Hikayeler 3
  • Bütün Hikayeleri 10
  • Bütün Hikayeleri 8
  • Mermer Tezgah
  • Ömer Seyfettin - Tüm Hikayelerden Seçmeler - 2. Cilt
  • Yarınki Turan Devleti
  • Hikayeler 4
  • Sivrisinek
  • Bütün Hikayeleri 7
  • Kaşağı
  • Bütün Eserleri 3
  • Turan Devleti
  • Velinimet
  • Kurbağa Duası
  • Çanakkale'den Sonra
  • Mahçupluk İmtihanı
  • Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür
  • Kesik Bıyık
  • Kıskançlık
  • Aşk Dalgası
  • Çakmak
  • En Güzel Hikayeler 1
  • Cesaret
  • Ömer Seyfettin' den Seçme Öyküler
  • Keramet
  • Bütün Eserleri 13
  • Niçin Zengin Olmamış
  • Aşk Dalgası - Bahar ve Kelebekler - İlk Düşen Ak
  • Eski Kahramanlar
  • Nâdan
  • Ömer Seyfettin Hikayeler
  • Külah
  • Kurumuş Ağaçlar
  • Bütün Eserleri 10
  • Teselli
  • Müjde
  • Nokta
  • Kaç Yerinden
  • Ömer Seyfettin Seçmeler
  • Ömer Seyfettin Bütün Hikayeleri 1
  • Türklük Ülküsü
  • Seçme Hikayeler (5 Kitap Takım)
  • Bütün Eserleri 7
  • Bütün Eserleri 5
  • Bütün Eserleri 11
  • Tos
  • Ömer Seyfettin-En Sevilen Öyküler
  • Yemin
  • Osmanlıca Hikâyeler
  • Miras
  • Rüşvet
  • Perili Köşk - Kıskançlık - Tos
  • Lokanta Esrarı
  • Bütün Eserleri 2
  • Hürriyet Bayrakları
  • Türbe
  • Ömer Seyfettin Klasikleri - Eski Defterler
  • Zeytin Ekmek
  • Hürriyet Bayrakları
  • Çocukluk Hatıraları
  • En Güzel Hikayeler
  • Kaşağı ve Seçme Hikayeler
  • Memlekete Mektup
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 1
  • Bütün Eserleri 12
  • Hafif Bir Seda
  • Düşünme Zamanı
  • Bütün Eserleri 16
  • Aşk ve Ayak Parmakları
  • Açık Hava Mektebi
  • Nasıl Kurtarmış
  • Ömer Seyfettin Bütün Nesirleri
  • Uçurumun Kenarında
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 1
  • Gayet Büyük Bir Adam
  • Dünden Bugüne 1
  • Şair Ömer Seyfettin
  • Bütün Eserleri 4
  • Vasiyetname
  • Bütün Eserleri 17
  • Bütün Eserleri 4
  • Bütün Eserleri 14
  • Bütün Eserleri 6
  • Bütün Eserleri 15
  • Turan
  • Uzun Ömer
  • Rütbe
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 4
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 5
  • Dünden Bugüne 3
  • Dünden Bugüne 2
  • Türk Ülküsü
  • Harem
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 3
  • Hikayelerden Seçmeler
  • Selected Stories of Omer Seyfettin - Seçme Hikayeler
  • Hikayeler 1
  • Bütün Eserleri
  • Acaba Ne İdi
  • Hikayeler
  • Çocuk Yüreklerde Seçme Öyküler
  • Seçme Hikayeler - 2
  • Ömer Seyfettin’in Kaleminden 2
  • Hürriyet Gecesi
  • Makaleler
  • Ömer Seyfettin'den Seçme Hikayeler
  • En Güzel Hikayeler - Birinci Kitap
  • Bilgi Bucağında
  • Ömer Seyfettin’den Öyküler 2
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 3
  • Dalga / Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür
  • En Güzel Hikayeler - İkinci Kitap
  • Olup Bitenler Toplumsal Yazılar
  • Yalnız Efe ve Seçme Hikâyeler
  • İyi Fotoğrafçı
  • Genç Kızlar İçin Altı Derste Tabiî Yazmak Sanatı
  • Ömer Seyfettin Hikayelerinden Seçmeler
  • Efruz Bey
  • Ömer Seyfettin’den Hikayeler
  • Salahaddin Eyyubi ve Bilgin
  • Ömer Seyfettin Kitaplığı
  • SEÇME HİKAYELER
  • Ömer Seyfettin - Bütün Eserleri

Ömer Seyfettin Alıntıları - Sözleri

  • "— Ona sor ki, " Henüz bir kere patlamayan bir toptan korkarak hemen teslim oluvermek mi mertliktir?" (Seçme Hikayeler (5 Kitap Takım))
  • Akıl olmazsa para hiçbir işe yaramazdı. (Üç Nasihat)
  • Bir milletin, milliyetini inkâr etmesi intihar demektir. (Türk Ülküsü)
  • Gene insanlar kötüler elinde esir olacak, çalışmanın erdemini birçok adamlar inkar edecek. (Bomba)
  • "Şehit olursam bunu üzerime örtün. Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?" (Turan Masalları)
  • İnsafın dünyada yalnız adı kalmış. (Bütün Hikayeleri 5)
  • Azizim, hemen bir ideal edininiz. Yoksa Yoksa doktor sizi kurtaramaz. (İlk Düşen Ak)
  • Akıl, insanın külahında bir çividir. Yumruk yemeden kafasının içine girmez (Bütün Hikayeleri 7)
  • Saatlerce Mıstık'ın hatırasıyla, bu muazzez ve necip matemin eskiyip unutuldukça daha ziyade kıymeti artan tatlı ve mahzun acısıyla mütelezziz olurum (Ömer Seyfettin Bütün Hikayeleri 1)
  • Fakat mutluluklar rüyadan başka bir şey midir? (Ömer Seyfettin Seçmeler)
  • Türkistan Türkleri bizimle münasebete başlayınca Çin ve Rus hükümetinin memurları pek çabuk kaçacaklar ve ayyıldızları al bayrağımız büyük TURAN’ın bütün kıt’alarında dalgalanacak (Turan Devleti)
  • Muhabereyi uzatan sebep hep yanlış bir hesaptır. (Velinimet)
  • “Medeniyetler beyinlerin ufuklarını büyütmüştü.” (Selected Stories of Omer Seyfettin - Seçme Hikayeler)
  • "Senin fikrin sana, benim fikrim bana" (Hikayeler 3)
  • Acem sairinin dediği gibi:" Başkasına ait sırmalı kaftanı gitmekten ise kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Mahçupluk İmtihanı)
  • Tekrar sordum. -Söyle bana, şimdi geçmişin coşkunluğu var mı? -Şu anda coşkunluk değil, ateş var, ateş,dedi. -Ben görmüyorum. -Çünkü hayalcisin. Gerçeği gözün görmez. Geçmişteki ok, bugün makineli tüfektir. Geçmişteki kulübe, bugün muhteşem bir binadır. Geçmişteki sal bugün dretnottur. Geçmişteki masalcının bir kutuya binip memleketten memlekete uçmak hülyası, bugün bir gerçektir. İşte uçaklar, işte balonlar. -Fakat ahlaki faziletler? -Onlar da, dedi. Onlar da asırlar içinde, olgunlaşma yollarından geçerek sizin dar hayalinize sığmayacak derecede olgunlaşmış. Geçmişin yüceliği, şimdiki zamanın büyüklüğü karşısında mutlaka böyle çocuk oyuncağı gibi kalır. (Kaç Yerinden)
  • Cabi Efendi bu arsız halleri görmemek için gözlerini kapadı, o kadar sıkıldı ki "Allah'ım , kulaklara da niçin birer kapak yapmadın?" (Gizli Mabed)
  • “Milletlerin hayatına gelince… Mesela Türklük… Dünya durduğu müddetçe Türklük yaşayabilirdi. Asıl önemli olan bu milli hayatın, gelenekleriyle, mukaddesatıyla, adetleriyle, şanlarıyla, şöhretleriyle, kısaca tarihi ile yaşamasıydı. Yoksa bir insan yetmiş yıl tembel, esir ve rezil bir hayat yaşamakla övünemezdi. Büyük bir millete, şanlı bir kavme, büyük bir vatana mensup olmak ve onun yolunda ölmek… Övünülecek şey buydu…” (Bütün Eserleri 3)
  • Gözle kulak onca birer yalan kovuğuydu. Yalanlar bize bu dört kapıdan girerdi. Fakat el fakat lamise, hiç dolma yutmazdı. Bütün hurafeler, batıl itikatlar dimağımıza hücum için gözle kulağa koşardı. (Türkçe Reçete)
  • Korkma, sen Türksün! Türkler hiçbir vakit, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar! (Seçme Hikayeler 2)

© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. seafoodplus.info ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.

Kaşağı

Kaşağı - Ömer Seyfettin

Kitap Türü:Öykü/Hikaye, Çocuk Kitapları

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Kaşağı Özet

Kestane ağaçları arasında kaybolmuş gibi görünen bir ev… bu evin büyük ahırı ve avlusunda oynayan iki çocuk; Hasan ve ağabeyi… At bakıcıları Dadaruh ile birlikte atlarla ilgilenip o ahırın avlusunda oynamak çocukların en çok sevdikleri şey. Annelerinin İstanbul’a gidişiyle birlikte bu iki çocuk Dadaruh’un yanından ayrılmaz olur. Atların yemini vermek, ahırı süpürmek, gübreleri temizlemek, bu iki çocuk için diğer bütün oyunlardan bile daha zevklidir. Ama bunlar içinde en fazla sevilen iş Dadaruh’un eline aldığı kaşağıyı eşsiz bir tınıyla atların üzerinde gezindirip onları tımar etmesidir. Özellikle Hasan’ın ağabeyi bu işe oldukça meraklıdır ancak tımar için yaşı henüz küçük olduğu için bu işi becerememektedir.

Bir gün Dadaruh ile Hasan’ın dere kenarında olduğu zamanda Hasan’ın ağabeyi, annesinin İstanbul’dan hediye olarak gönderdiği kaşağıyı arayarak bulur. Atları tımar etmek üzere Sarı Tosun’un yanına gelir ve kaşağıyı onun sırtına sürer. Ancak hayvan huysuzlanır. Hasan’ın ağabeyi atın canının yandığını düşünerek kaşağıya bir göz atar ve kaşağının sivri dişlerinin atın canını yaktığına karar verir. Kaşağıyı alıp taşlara sürterek ucunu köreltir, kaşağının dişleri bozulur. Yeniden atların sırtına sürer ancak bu kez atlar yerinde durmayarak daha çok tepki gösterince Hasan’ın ağabeyi sinirlenir. Dadaruh’un kullanmaya kıyamadığı, annesinden hediye gelen kaşağıyı alıp taşla ezerek kullanılmaz hale getirir.

Her sabah ahıra uğrayan babaları, o sabah ahıra girdiğinde kaşağının işe yaramaz hale geldiğini görünce öfkeyle Dadaruh’u çağırıp kaşağıya ne olduğunu sorar. Dadaruh şaşkınlık içinde bilmediğini söyleyince babasının bakışları Hasan’ın ağabeyine gelir. Babasından çok fazla korkan çocuk daha babası sormadan kaşağıyı Hasan’ın kırdığını söyler. Her şeyden habersiz olan Hasan, ahıra çağrılıp kaşağı kendisine gösterilerek doğruyu söylemesi istenince şaşırır ve durumdan habersiz olduğunu ve bunu kendisinin yapmadığını söyler. Babası, Hasan’ın yalan söylediğini düşünerek daha da öfkelenir ve ona bir tokat atıp ahıra girmesini yasaklar. Artık Hasan ahıra giremeyecek ve evde dadıları Pervin ile birlikte oturacaktır.

Annelerinin İstanbul’dan dönüşü de Hasan’ın affedilmesini sağlamaz. “Yalancı” Hasan’ın ikinci bir adı olur. Ne annesi ne de babası Hasan’ın değil de, Hasan’ın ağabeyinin yalancı olduğunu akıllarına getirmez.

Ertesi yıl anneleri yazın yine İstanbul’a gider. Halen ahıra girme yasağı bulunan Hasan, ağabeyine atların durumunu sorar. Bir gün aniden hastalanır Hasan. Çağrılan doktorlar Hasan’a kuşpalazı teşhisi koyarlar. Yapılan pek çok müdahaleye karşın Hasan’ın durumu kötü ve ölümcüldür.

Hasan’ın durumunu öğrenen ağabeyi vicdan azabı duyar. Doğruyu söylemekten de çekinir. Ancak her şeyi göze alıp anlatmaya karar vererek dadıları Pervin’in yanına gelerek Hasan’ın masum olduğunu, her şeyi kendisinin yaptığını anlatır. Pervin sabahı beklemeleri gerektiğini söyleyerek uyumasını ister. Sabahı zor eden ağabey, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kardeşi Hasan’ın odasına girdiğinde babası ve çiftliğin imamının Hasan’ın başında ağlamakta olduklarını görür. Artık her şey için çok geçtir, Hasan ölmüştür.

Yazan: Hamide Eken

Kaşağı Konusu

Ömer Seyfettin’in en beğenilen öykülerinden bir tanesi olan Kaşağı okurlara dramatik bir hikaye sunuyor. Basitte olsa söylenen bir yaranın insan hayatında ne kadar derin yaralar oluşturabileceğini anlatan Kaşağı öyküsü Ömer adında bir çocuğun yalanı ile başlıyor. Ömer, işlediği bir suçu kardeşinin üzerine atar fakat kardeşinin ölümü ile yıllar sürecek olan ve tüm hayatını değiştirecek olan vicdan azabı ile yaşamak zorunda kalır.

Kaşağı Soruları ve Cevapları

Kaşağı kimin eseri?

Ömer Seyfettin

Kaşağı türü nedir?

Öykü/Hikaye, Çocuk Kitapları

Kaşağı kaç sayfa?

Kaşağı Yorumları

ömer seyfettinin en güzel öykülerinden bir tanesi fazla dramatik ama güzel

ömer seyfettini çok seviyorum

kaşağı özeti de paylaşabilir misiniz

harika bir kitap

okumamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu kitabın bende etkisi büyüktür. özellikle ilkokul çağındaki çocuklara çok uygun bir hikaye kitabı. küçük bir çocuğun atın kaşağısını kırmasını ve suçu kardeşine atmasıyla olanları anlatıyor. yalan söylemenin ne kadar kötü bir davranış olduğunu keskince vurguluyor. hikayenin yazarı ömer seyfettin'in sadece bu hikayesinin değil başta falaka ve yalnız efe olmak üzere tüm kitaplarının okunmasını kesinlikle tavsiye ederim.

esma nida. •

bana ömer seyfettin kaşağı özeti lazımdı burada buldum okumadan ödev yaptım çok mutluyum

kaçağı hikayesinin türü nedir bilen var mı? öykü olarak değil hikaye olarak türü lazım

uzun özet lazımdı siz harika yazmışsınız herkes kısa kısa siz hakkını vermişsiniz sağolasınız

kaşağı hikayesi çok güzel belkide ömer seyfettinin en güzel öyküsü

Pembe İncili KaftanTopuzBahar ve KelebeklerÜç NasihatPerili KöşkAndPrimo Türk ÇocuğuBombaBeyaz LaleHaremKaşağıYüksek ÖkçelerEfruz BeyVireYalnız Efeen iyi kitaplaryeni çıkan kitaplaren çok satan kitaplarokunması gereken kitaplaren çok okunan kitaplar temel eserbedava kitapeditör olkitap bağışıGün Olur Asra BedelTutunamayanlarAcımakCamdaki KızHayvan ÇiftliğiSokrates'in SavunmasıUzun HikayeAlice Harikalar DiyarındaHaritada KaybolmakKraliçeyi Kurtarmakİçimdeki MüzikÇalıkuşuÇocuk KalbiKüçük Kara BalıkİntibahBülbülü ÖldürmekBeyaz Zambaklar ÜlkesindeDon KişotSineklerin TanrısıToprak Anaİnce MemedSatrançİki Şehrin HikayesiVadideki Zambakİçimizdeki ŞeytanSergüzeştBeyaz GemiAraba SevdasıYabanİnsan Ne İle YaşarKüçük PrensDönüşümBeyaz DişSaatleri Ayarlama EnstitüsüFareler ve İnsanlarSol AyağımSuç ve CezaSefillerSimyacıŞeker PortakalıKürk Mantolu MadonnaMadalyonun İçiEsir Şehrin İnsanlarıÜç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, AlageyikYeraltından NotlarSait Faik Seçme HikayelerRüzgarı Dizginleyen ÇocukSabahattin Ali Bütün ÖyküleriSadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuAhmet ÜmitAhmet BatmanAyşe Kulinİskender PalaCanan TanDostoyevskiElif ŞafakJojo MoyesKahraman TazeoğluMemduh Şevket EsendalOrhan KemalPeyami SafaSabahattin AliSarah JioTarık BuğraVictor HugoZülfü Livaneli

Ömer Seyfettin &#; Kaşağı Kısa Özeti

KAŞAĞI

Hikayenin anlatıcısı ve Hasan kardeştirler. Çiftlikte yaşamlarını sürdürürler. Çiftlikte atlar vardır tabi atların bakıcıları da. En sevdikleri şey ise atlara bakan seyisin atları kaşağı ile tımarlamasıdır. Tımar zamanları karşıya geçer öylece bakarlar ve bir gün kendileri tımar yaptıklarının hayalini görürler. Bir gün gece kendisi atları tımar etmek ister ve gizlice ahıra gider. Kaşağıyı alır fakat tımar yapmasını beceremez. Kaşağıyı kırar ve saklar. Bu beceriksizliğini de söyleyemez suçu da kardeşi Hasan’a atar. Hasan’a artık ahıra girmek yasaklanır. Hasan bu olaya çok üzülür ve bir anlam da veremez. Kaşağıyı kimin kırdığını da merak eder. Hasan bir gün hastalanır yatağa düşer. Ölmek üzeredir. Hikayeyi anlatıcı vicdan azabından duramaz ve Hasan’ın suçsuz olduğunu söylemek ister fakat o gece Hasan ölür.

Bir önceki yazımız olan Çikolata Zamanı Kitap Özeti başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Kaşağı

İsmi verilmeyen anlatıcı karakterimiz, izinsiz aldığı kaşağıyı kırar ancak suçu öykünün sonunda kuşpalazı hastalığı yüzünden ölen kardeşi Hasan’a atarak cezalandırılmasına neden olur.

İsmi verilmeyen ve hikâyeyi bize aktaran ana karakter ile kardeşi Hasan’ın en büyük eğlencesi çiftliklerindeki atlarla ilgilenmektir. Özellikle ana karakterin en sevdiği faaliyet kaşağı ile atları tımar etmektir. Ancak atların bakıcısı olan Dadaruh kendi eşliğinde ve bir oyun gibi yaptırdığı tımarlar haricinde çocukların kaşağı kullanmasına izin vermemektedir. Ana karakter, evde kimsenin olmadığı bir gün Dadaruh’un odasına girerek annesinin hediye olarak gönderdiği değerli bir kaşağıyı alır ve atları tımar etmek ister. Ancak bu işte başarılı olamaz. Bu yüzden sinirlenerek kaşağıyı kırar ve ahırın yanındaki yalağın içine atar. Kırık kaşağıyı bulan ve bunun sorumlusunu arayan babasından korkan karakterimiz kaşağıyı çalan ve kıran kişinin kardeşi Hasan olduğunu söyler. Hasan, suçlamaları kabul etmeyince yalan söylediğini düşünen babası tarafından dövülür ve ahıra girmesi yasaklanarak ev hapsi cezası verilir. Cezalı Hasan günün birinde kuşpalazı yani difteri hastalığına yakalanır. Kardeşinin öleceğini öğrenen karakterimiz bir akşam gördüğü kâbusun da etkisiyle işlediği suçu babasına itiraf etmek, kardeşinden de kendisini affetmesini dilemek istese de aynı gecenin sabahında kardeşinin öldüğünü öğrenir.

Yaptığınız hataların sorumluluğu size aittir. Suçu başkalarına atmak sizi yalnızca geçici olarak zor bir durumdan kurtarabilir. Ancak vicdanınız sizi rahat bırakmaz ve bazen yaptığınız hatayı düzeltmek için elinize bir fırsat da geçmez.

Ana karakter: Öykünün ana kahramanı olan ve olayları okuyucuya aktaran karakterin ismi öykü boyunca verilmez. Bazı yayınlarda bu karakterin Ömer Seyfettin olduğu ve kendi anılarına dayalı olarak bu hikâyeyi aktardığı ifade edilse de bu iddia kanıtlanmamıştır.

Hasan: Öykünün ana kahramanının bir yaş küçük kardeşi. Abisinin iftirasına uğrayarak dayak yer ve cezalandırılır. Yakalandığı kuşpalazı yani difteri hastalığından kurtulamaz ve hikayenin sonunda öldüğünü öğreniriz.

Dadaruh: Atlara bakıcılık yapan yaşlı bir adamdır. Çocukların oyunlarına eşlik eder ve onlarla ilgilenir.

Baba: İsmi verilmez. Ana kahramanımızca da tanımlandığı üzere çocukların korktuğu, çok sert bir karakterdir.

Anne: İsmi verilmez. Yaz aylarında çocuklarını çiftlikte bırakarak İstanbul’a gitmektedir.

Pervin: Çocuklara evde bakıcılık yapan hizmetçidir.

Fakfon: Karakterimizin çaldığı kaşağının yapıldığı madde. Gümüşe benzeyen, nikel, çinko ve bakır alaşımı bir elementtir.

Kaşağı: Binek hayvanlarını tımar etmek yani kıllarını ve derisini temizlemek için kullanılan genellikle metalden yapılan tırnaklı araç.

Kuşpalazı:  Diğer adıyla difteri. Yüzyıl sonlarında tedavisi bulunana kadar çocuklar başta olmak üzere pek çok kişinin ölümüne neden olan bir hastalık.

Sağrı: Atlarda ve diğer memeli hayvanlarda el ve kuyruk arasında kalan dolgun ve yuvarlak bölüm.

Yalak:  Suların çevreye yayılarak akıp gitmesini önlemek için çeşme ve muslukların altına konulan ve hayvanların da su içtikleri tekne veya kap.

Hikâyenin tamamı bir çiftlikte geçer. Çok sayıda atın bulunması, atlara bakıcılık yapan, evde çocuklarla ilgilenen hizmetliler ile çiftlikte çalışan köylü kadınların varlığı gibi detaylar çiftliğin varlıklı bir aileye ait olduğunun işaretleridir. Çiftliğin bulunduğu yer büyük yerleşim yerlerinden uzaktır. Evlerinin yakınlarında kestane ağaçlarından bahsedilmesi, karakterimizin annesinin de sık sık İstanbul’u ziyaret etmesi gibi ayrıntılar, Ömer Seyfettin’in hikâyelerindeki en azından mekânların çocukluk anılarına dayanmış olabileceğini düşünürsek Balıkesir ili Gönen ilçesinin bu hikâyenin mekânı olabileceğini akla getirmektedir.

Youtube Kanalı İçin Tıklayınız

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

Yayınlandı: Özetler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir