kadro tazminatı ek gösterge nedir / Devlet Memurları Kanunu Madde (DMK)

Kadro Tazminatı Ek Gösterge Nedir

kadro tazminatı ek gösterge nedir

11 soruda ek gösterge

Milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiren ek gösterge düzenlemesi 15 Ocak tarihinde yürürlüğe girecek. Ek göstergesi farklı puanlarda artırılanlar ile veya ’den ’e çıkartılanlar, yeni ek gösterge üzerinden emekli aylığını ne zaman alacaklarını, fark ödenip ödenmeyeceğini, yılında emekli olanlar emekli ikramiyesi farkı alıp almayacaklarını merak ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emekliler yönünden ek gösterge düzenlemesi ile ilgili merak edilen hususlara, yayımladığı kapsamlı genelge ile açıklık getirdi. İşte merak edilen sorular ve cevapları:

1- Ek gösterge düzenlemesi ne zaman yürürlüğe girecek?

Ek gösterge rakamlarında yapılan değişiklikler 15 Ocak tarihinde yürürlüğe girecek.

2- Mevcut emeklilere yeni ek gösterge üzerinden emekli aylığı ödemesi ne zaman ve nasıl yapılacak?

15 Ocak tarihinden önce emekli aylığı bağlanmış olanların aylıklarına esas ek gösterge rakamları, bu tarih itibarıyla yükseltilecek. Bunlara yeni ek göstergeye göre hesaplanan tam aylıkları 1 Şubat tarihinde ödenecek. Tam aylıkları haricinde, 15 Ocak – 31 Ocak dönemi için aylık farkı ödenecek. Şubat ayında banka hesaplarına, hem şubat ayının hem de 15 – 31 Ocak döneminin yeni ek gösterge karşılığı hak ettikleri tutar yatırılacak.

Örneğin 1’inci derece kadrolu şube müdürü iken 15 Ocak tarihinde ek göstergeden emekli olan kişinin aylığı, 15 Ocak tarihinden itibaren ek gösterge üzerinden hesaplanacak. Kendisine 1 Şubat tarihindeki tam aylığının yanı sıra 15 – 31 Ocak dönemi için ek gösterge artışından kaynaklı fark ödenecek.

3- Yeni emekli olacakların aylık ve ikramiyeleri nasıl hesaplanacak?

Emekli aylığı 15 Ocak tarihi ve sonrasında bağlananların kendilerine veya hak sahiplerine, emekli aylıkları ve emekli ikramiyeleri yeni ek gösterge hükümlerine göre hesaplanacak.

4- Kamudan istifa ettikten sonra özel sektörde çalışan öğretmen, ek gösterge artışından yararlanacak mı?

Son yedi yıl içinde en çok 4C (Emekli Sandığı) kapsamında çalışmış olanlar ek gösterge artışından yararlanacak, diğerleri yararlanamayacak.

Örneğin, öğretmen kadrosunda 1’inci derecenin 4’üncü kademesinde Sayılı Kanuna göre 32 yıl hizmet süresi bulunmakta iken 24 Kasım tarihinde kamudan istifa ederek özel sektörde çalışan bir kişi 12 Ocak tarihinde emeklilik dilekçesi vermiş olsun. Bu kişinin son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla çalışması Sayılı Kanun kapsamında olduğu için, 1 Şubat tarihinden geçerli olmak üzere ek gösterge rakamı esas alınarak Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olarak emekli aylığı bağlanacak ve emekli ikramiyesi ödenecek. Son yedi yıl içinde en fazla çalışma süresi 4A’ya (SSK) veya 4B’ye (BAĞ-KUR) tabi olan öğretmen ise Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli olamayacağından ek göstergeden yararlanamayacak.

5- Emeklilik koşullarını yerine getirdikten sonra memuriyetten atılan polis ek gösterge artışından yararlanacak mı?

Yükseköğrenim mezunu bir polis 32 yıl hizmetinin ardından 3 Ocak tarihinde kamu görevinden çıkartılmış ve açıkta iken 5 Ocak tarihinde emeklilik dilekçesi vermiş ise (emeklilik koşullarını yerine getirmiş olduğu için) 1 Şubat tarihinden geçerli olmak üzere bağlanacak emekli aylığı ve 32 tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesi, ek gösterge esas alınarak hesaplanacak.

6- ek göstergeye tabi görevde iken kendi isteği ile daha düşük ek göstergeye tabi göreve geçenlere ek gösterge uygulanacak mı?

Kariyer görevinden sonraki ilk ataması Kurumların 1, 2, 3 ve 4’üncü dereceli kadrolarından birisine yapılanlar ek gösterge artışından yararlanacak, 5 ve sonraki dereceli kadrolara atananlar yararlanamayacak.

Örneğin, 4 yıllık iktisat mezunu imam olarak 5’inci derecenin 3’üncü kademesinde görev yapmakta iken, 2’nci dereceli şef kadrosuna atanan bir kişi 30 Aralık tarihinde emekli oldu diyelim. Bu kişi ek gösterge artışından yararlanacak.

Yükseköğrenim mezunu polis olarak görev yapan ve 7’nci derece 1’inci kademede bulunmakta iken 5’inci dereceli şef kadrosuna atanan kişi de aynı tarihte emekli oldu diyelim. Bu kişi ek gösterge artışından yararlanamayacak. Şeflere uygulanan ek göstergeden yararlanabilecek.

7- MİT ve TRT personeli ek gösterge artışından yararlanacak mı?

Bu iki kurum personelinin ek göstergeleri Cumhurbaşkanı tarafından tespit ediliyor. Temmuz ayında yayımlanan ek göstergeye ilişkin Sayılı Kanun’da MİT ve TRT personelinin ek gösterge rakamlarında herhangi bir düzenleme yapılmadığından, söz konusu kurum personeli ve bunların emeklileri hakkında Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ek gösterge cetvellerine göre işlem yapılacak.

8- En yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak yapılan ödemeler değişecek mi?

Kamuda birçok ödeme “en yüksek devlet memuru aylığı” esas alınarak yapılıyor. En yüksek devlet memuru aylığı, toplam gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu hesaplanıyor. Diğer ödemeler de hesaplanan bu tutara göre belirleniyor. Her ne kadar en yüksek devlet memuru olan Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı’nın ek gösterge rakamına puan ilave edildi ise de en yüksek devlet memuru aylığı ve diğer mali ve sosyal hakların hesabında bu artış dikkate alınmayacak.

Buna göre, tazminat aylığı, emekli iken ölenlerin ölüm tazminatı, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ölen veya sakat kalanlar için emekli ikramiyesi ve kıdem tazminatı tavanı gibi mali ve sosyal hakların hesabı değişmeyecek, eski hesaplama sistemi uygulanmaya devam edecek.

EMEKLİ İKRAMİYESİ FARK ÖDEMELERİ KİMLERE YAPILACAK?

Sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na göre, kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilmiş olanlara, vazife malulü aylığı bağlananlara veya ölüm sebebiyle aylık bağlanan hak sahiplerine emekliliğe hak kazandıkları tarihi takip eden;

- Üç ay içinde, üç ay içerisinde değişiklik olmaması halinde takip eden altı ay içinde, emekli ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle,

- İlk mali yılın birinci ayında (ocak ayında) katsayılar dışındaki diğer unsurlarda artış meydana gelmesi halinde, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle emekli ikramiyesi farkı ayrı ayrı ödeniyor.

Buna göre, 15 Ocak tarihinde yürürlüğe girecek ek gösterge değişiklikleri nedeniyle emekli ikramiyesi fark tahakkuku hakkından, aylık başlangıç tarihi veya ölüm tarihini takip eden aybaşı tarihi 1 Ocak (dahil) – 31 Aralık (dahil) tarihleri arasında olanlar yararlanacak.

Aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden ilk mali yılın birinci ayı yılının ocak ayı olduğundan, aylık başlangıç tarihi veya ölüm tarihini takip eden aybaşı tarihi 1 Ocak ve sonrası olanlara ek gösterge artışından kaynaklı olarak emekli ikramiyesi farkı ödenmeyecek.

9- Aylık başlangıç tarihi 1 Ocak – 30 Haziran tarihleri arasında olanların emekli ikramiyesi farkı nasıl hesaplanacak?

Söz konusu tarihlerde kadrosuzluk, yaş haddi, vazife malullüğü veya ölüm sebebiyle aylık bağlananlardan 1 Temmuz tarihindeki memur maaş katsayısı esas alınarak emekli ikramiyesi farkı alanlara, yalnızca 15 Ocak tarihinde yürürlüğe girecek ek gösterge artışı kapsamında emekli ikramiyesi farkı ödenecek.

Aylık başlangıç tarihi 1 Temmuz - 31 Aralık arasında olanların emekli ikramiyesi farkı nasıl hesaplanacak?

Aylık başlangıç tarihi, görevden ayrılma veya ölüm tarihini takip eden aybaşı tarihi söz konusu tarihler arasında olacak şekilde kadrosuzluk, yaş haddi, vazife malullüğü veya ölüm aylığı bağlananlar yüzde 30 zamla artırılan yeni memur maaş katsayısı ve ek gösterge artışından kaynaklı emekli ikramiyesi farkını alabilecekler.

Aylık başlangıç tarihi 1 Ocak tarihi ve sonrası olanlara ikramiye farkı ödenecek mi?

Aylık başlangıç tarihi 1 Ocak tarihi ve sonrasında olacak şekilde kadrosuzluk, yaş haddi, vazife malullüğü veya ölüm nedeniyle aylık bağlananlara, ek gösterge artışından ve ek gösterge artışına bağlı olarak tazminat aylığı artışından kaynaklı emekli ikramiyesi farkı ödenmeyecek.

Örneğin, Merkez Bankası’nda şube müdürü iken 30 Aralık tarihinde yaş haddinden emekliye sevk edilen kişiye 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere ek gösterge üzerinden emekli aylığı bağlanacak ve emekli ikramiyesi ödenecek. Bu kişinin emekli aylığı 15 Ocak tarihinden itibaren ek gösterge rakamı ve yüzde tazminat yansıtma oranı esas alınarak hesaplanacak ve 15 – 31 Ocak dönemi için aylık farkı ödenecek.

Bu kişiye 1 Temmuz tarihinde yürürlüğe girecek katsayı artışları nedeniyle emekli ikramiyesi farkı tahakkuk ettirilecek olmakla birlikte, 15 Ocak’ta yürürlüğe girecek ek gösterge artışı ve yansıtma oranı artışı nedeniyle emekli ikramiyesi farkı verilmeyecek.

Emekli olduğu kadro unvanı ortadan kalkan memurun ek gösterge ve makam tazminatı nasıl belirlenir?

Mülga sayılı Kanunun ek 67 nci maddesinde, ".Personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkanı da kalmayacak şekilde kadro unvanları personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılan ve yararlanacakları ek gösterge hakkında ayrıca bir düzenleme yapılmamış olan kadro unvanları üzerinden emekli, dul ve yetim aylığı bağlanmış olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenlere uygulanacak ek göstergeler; Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından birlikte belirlenir. İlgili kanunlarında ayrıca ek gösterge belirlenmek suretiyle ve bir kadro şartı aranmaksızın yürütülmesi öngörülen görevlere asaleten atanmış veya seçilmiş olanlar hariç olmak üzere, münhasıran kadrosu ihdas edilmemiş görevler için bu fıkra hükmü uygulanmaz ve bu şekilde yürütülen görevler için sonradan ihdas edilen kadrolar dikkate alınmaz." hükmü yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, eşitleme yapılabilmesi için "ortadan kaldırılmış bir kadronun bulunması gerektiği, bir kadro unvanının kaldırıldığından söz edebilmek için ise, personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkanı da kalmayacak şekilde, ortadan kaldırılması ve ortadan kalkan bu kadro nedeniyle daha önce bu kadroda çalışanların mali haklar dahil olmak üzere bazı haklarının tespit ve uygulanma imkanının bulunamaması gerekmektedir.

Konuyu daha iyi açıklamak için Danıştay Dairesinin bir kararından örnek vermek yerinde olacaktır:

İlgiliye, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan ve başkan yardımcılığı görevine istinaden () ek gösterge ve yine bu kadro için öngörülen makam ve görev tazminatı göstergesi uygulanarak emekli aylığı bağlanmıştır.

sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Başkan Yardımcısının ek göstergesi olarak belirlenmiş ve ilgili de bundan yararlanmak için dilekçe vermiştir.

İdare daha sonra, "Devlet İstatistik Enstitüsü Başkan Yardımcısı" kadrosu kalktığı gerekçesiyle rakamı 'e düşürmüş ve fazla olan tutarı talep etmiştir.

İdare mahkemesi kişiyi haklı bulmuş ve konu Danıştaya taşınmıştır.

Danıştay aşağıdaki gerekçeler ile İdare Mahkemesi kararını onamıştır:

Başbakanlığa bağlı Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı kadro unvanı için öngörülen ek göstergeden yararlandığı, sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi üzerinde aynı ek göstergeden yararlanan bağlı kuruluşların başkan yardımcısı unvanı için öngörülen ek göstergelerin (II) sayılı Cetvelin 2. sırasında halen yer aldığı ve yürürlükte olduğu görülmektedir.

Davacının, kendisiyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunan bağlı kuruluş başkan yardımcıları için öngörülen ek gösterge ve makam ve görev tazminatı göstergesinden halen yararlanma imkanı bulunmaktadır.

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE

Esas : /

Karar : /

Tarih :

ÖZET

Davacının, kendisiyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunan bağlı kuruluş başkan yardımcıları için öngörülen ek gösterge ve makam ve görev tazminatı göstergesinden halen yararlanma imkanı bulunduğu dikkate alındığında, anılan kadro unvanının gerek mevcut kadro ve personel mevzuatı çerçevesinde herhangi bir kadro kamu kurumu ayrımı olmaksızın tamamen ortadan kalkmaması, gerekse bu kadro unvanında daha önce çalışmış olanlar için mali haklar dahil olmak üzere bazı hakların tespit ve uygulanamamasına neden olacak bir değişiklik yapılmamış olmasından dolayı, sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanunu yürürlüğe girmeden önce, Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı unvanı üzerinden emekli ayrılan davacının, sayılı Kanunun Ek maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, (II) sayılı Cetvelin 2. sırasında yer alan bağlı kuruluş başkan yardımcıları için öngörülen ek gösterge ve makam ve görev tazminatı göstergesinden yararlanmaya devam edeceği açıktır. Ek maddesi hükmü karşısında, davacının, görevde bulunmakta iken yararlandığı kadronun ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergesinden yararlanması gerektiği anlaşılmış olup, ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergesinin bu kadro için öngörülen rakamlara düşürülmesi ve yersiz yapılan ödemelerin adına borç çıkartılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali ile tazminat istemin kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

İsteğin Özeti: Dava, Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan ve başkan yardımcılığı görevine istinaden () ek gösterge ve yine bu kadro için öngörülen makam ve görev tazminatı göstergesi uygulanarak emekli aylığı bağlanan davacı tarafından, sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başvurusu üzerineTürkiye İstatistik Kurumu başkan yardımcıları için öngörülen rakamlara yükseltilen ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergelerinin eski seviyesine düşürülmesi ve yersiz ödenen tutarın adına borç çıkartılarak maaşından 1/4 oranında kesinti yapılmak suretiyle tahsil edileceğine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Ankara 7. İdare Mahkemesi gün ve E/, K/ sayılı kararıyla; davalı idarece, davacının, sayılı Kanunun Ek maddesi uyarınca anılan kadrolarda görev yapmış olanların personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden yararlanmaları gerektiği ileri sürülmekte ise de, Türkiye İstatistik Kurumunun Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının personel yapısı bakımından devamı niteliğinde olduğu ve sayılı Kanunun Ek maddesinin uygulanabilme şartı olan "personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılan ve yararlanacakları ek gösterge hakkında ayrıca bir düzenleme yapılmamış olma" hususunun da sayılı Yasanın 57/d maddesinde başkan yardımcılarına verilecek ek göstergenin () olarak belirlenmesinden dolayı sağlanmadığının açık olduğu, sayılı Kanunun 57/d maddesi ile başkan yardımcılarına uygulanacak () ek göstergeden emekli olanların yararlanamayacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğinden tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar vermiştir. Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi: Veli Yılmaz

Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: Şenol Bolat

Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

sayılı Kanunun sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik Ek maddesinin ikinci fıkrasında; "Personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkanı da kalmayacak şekilde kadro unvanları personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılan ve yararlanacakları ek gösterge hakkında ayrıca bir düzenleme yapılmamış olan kadro unvanları üzerinden emekli, dul ve yetim aylığı bağlanmış olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenlere uygulanacak ek göstergeler; Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından birlikte belirlenir. İlgili kanunlarında ayrıca ek gösterge belirlenmek suretiyle ve bir kadro şartı aranmaksızın yürütülmesi öngörülen görevlere asaleten atanmış veya seçilmiş olanlar hariç olmak üzere, münhasıran kadrosu ihdas edilmemiş görevler için bu fıkra hükmü uygulanmaz ve bu şekilde yürütülen görevler için sonradan ihdas edilen kadrolar dikkate alınmaz" hükmüne, aynı Kanunun maddesinin birinci fıkrasında;" Her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemeler, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınır. Ancak ilgili, Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştayda dava açabilir." hükmüne yer verilmiştir.

sayılı Emekli Sandığı Kanunun Ek maddesinin ikinci fıkrasının gerekçesinde ise; "her kadrosu iptal edilenin değil, bir kadro unvanının mevcut kadro ve personel mevzuatı çerçevesinde herhangi bir kamu kurumu ayrımı olmaksızın tamamen ortadan yok olması sebebiyle, bu kadro unvanında daha önceden çalışmış olanlar için, mali haklar dahil olmak üzere bazı hakların tespit ve uygulanması imkanının bulunmaması halinde kaldırılmış kadrodan söz edilebileceği ve sadece bu durumda eşitlik işlemi yapılarak ilgililerin emeklilik yönünden ek göstergesinin tespit edileceği belirtilmiştir." ifadesi yer almıştır.

Yukarıda aktarılan sayılı Emekli Sandığı Kanununun Ek maddesinin ikinci fıkrası ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, çeşitli kurumların kaldırılmış kadrolarında bulunanların emeklilik yönünden yararlanacakları ek göstergelerin, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığı ile T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce belirleneceği, bir kadro hakkında eşitleme işlemi yapılabilmesi için, ortadan kaldırılmış bir kadronun bulunması gerektiği, bir kadro unvanının kaldırıldığından söz edebilmek için ise, personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkanı da kalmayacak şekilde, ortadan kaldırılması ve ortadan kalkan bu kadro nedeniyle daha önce bu kadroda çalışanların mali haklar dahil olmak üzere bazı haklarının tespit ve uygulanma imkanının bulunamaması gerektiği anlaşılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı olarak görev yapmakta iken tarihinde emekliye ayrılan davacıya başkan yardımcılığı görevine istinaden () ek gösterge ve yine bu kadro için öngörülen makam ve görev tazminatı göstergesi üzerinden emekli aylığı bağlandığı, sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yaptığı başvuru üzerine tarihinden itibaren ()'e yükseltilen ek göstergesinin ve makam ve görev tazminatı göstergelerinin, sehven yükseltildiğinden bahisle, tekrar eski gösterge rakamlarına düşürülmesi ve yersiz ödenen miktarın adına borç çıkartılması üzerine davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda, Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı unvanı üzerinden emekliye ayrılan davacının, sayılı Devlet Memurları Kanununun, kadroları genel idari hizmetler sınıfının birinci derecesinde bulunanların ek göstergesinin düzenlendiği (II) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin "Yargı Kuruluşları, Bağlı ve İlgili Kuruluşlar İle Yükseköğretim Kuruluşlarında" başlıklı 2. sırasında yer verilen "Devlet İstatistik Enstitüsü Başkan Yardımcısı" unvanı için öngörülen () ek göstergeden yararlandırıldığı, tarihinde yürürlüğe giren sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanununun 57/d maddesi ile (II) sayılı Cetvelin 2. sırasında yer alan "Devlet İstatistik Enstitüsü Başkan Yardımcısı" unvanı buradan çıkarılarak, sayılı Devlet Memurları Kanununun, hizmet sınıfları itibariyle unvan veya aylık alınan derecelere göre ek göstergelerin düzenlendiği (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin, (I) Genel İdari Hizmetler bölümünün, (e) sırasına eklenmiş ise de, davacının emekliye ayrıldığı tarih itibariyle Başbakanlığa bağlı Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı kadro unvanı için öngörülen ek göstergeden yararlandığı, sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi üzerinde aynı ek göstergeden yararlanan bağlı kuruluşların başkan yardımcısı unvanı için öngörülen ek göstergelerin (II) sayılı Cetvelin 2. sırasında halen yer aldığı ve yürürlükte olduğu görülmektedir.

Buna göre, davacının, kendisiyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunan bağlı kuruluş başkan yardımcıları için öngörülen ek gösterge ve makam ve görev tazminatı göstergesinden halen yararlanma imkanı bulunduğu dikkate alındığında, anılan kadro unvanının gerek mevcut kadro ve personel mevzuatı çerçevesinde herhangi bir kadro kamu kurumu ayrımı olmaksızın tamamen ortadan kalkmaması, gerekse bu kadro unvanında daha önce çalışmış olanlar için mali haklar dahil olmak üzere bazı hakların tespit ve uygulanamamasına neden olacak bir değişiklik yapılmamış olmasından dolayı, sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanunu yürürlüğe girmeden önce, Devlet İstatistik Enstitüsü başkan yardımcısı unvanı üzerinden emekli ayrılan davacının, sayılı Kanunun Ek maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, (II) sayılı Cetvelin 2. sırasında yer alan bağlı kuruluş başkan yardımcıları için öngörülen ek gösterge ve makam ve görev tazminatı göstergesinden yararlanmaya devam edeceği açıktır.

Öte yandan, sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı kadroları iptal edilmiş ise de, bu kadrolar iptal edilmeden önce emekliye ayrılan davacının, kadroların iptalinden sonra kendisinin ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergesi yönünden yararlanacağı kadronun mevcut olması sebebiyle, ek göstergesinden yararlandığı kadronun, sayılı Kanunun Ek maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kaldırılmış bir kadro olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, bu kadro unvanı için eşitlik işlemi yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca, sayılı Emekli Sandığı Kanunun maddesi ile davalı idareye verilen, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemelerin ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alma yetkisi kapsamında, ek göstergesinin sehven yükseltilmesinden kaynaklanan yersiz ödemelerin davacının takip eden aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilebileceği de açıktır.

Bu itibarla, sayılı Kanunun sayılı Kanunla değişik Ek maddesi hükmü karşısında, davacının, görevde bulunmakta iken yararlandığı kadronun ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergesinden yararlanması gerektiği anlaşılmış olup, ek gösterge, makam ve görev tazminatı göstergesinin bu kadro için öngörülen rakamlara düşürülmesi ve yersiz yapılan ödemelerin adına borç çıkartılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali ile tazminat istemin kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 7. İdare Mahkemesinin gün ve E/, K/ sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor: ek gösterge düzenlemesinin ardından tazminat yansıtma oranları artacak mı?

MATEMATİKÇİ VE KİMYAGER DE VARKamudaki matematikçi, istatistikçi, ekonomist, kimyager, fizikçi, matematikçi, jeolog gibi ek göstergeli tüm kamu görevlilerinin ve yüksek yargıdaki müdürlerin de ek göstergeleri 'e çıkarılıseafoodplus.infoki fonksiyonel hiyerarşinin bozulmamasını temin etmek amacıyla genel müdür yardımcılarının ek göstergeleri 'den 'e, il müdür yardımcısı, şube müdürü ve ilçe müdürü gibi yöneticilerinin ek göstergeleri de 'den 'e çıkacak. puanlık ek gösterge artışının maaş etkisi brüt lira olacak.

ek gösterge düzenlemesinde tüm detaylar netleşirken milyonlarca memur ve memur emeklisi için ikinci bir zam ihtimalinin daha ortaya çıktığı belirtildi. Buna göre ek gösterge düzenlemesinin ardından gözler tazminat yansıtma oranlarına çevrildi. Tazminat ve ek ödeme oranlarının uygulanacağı tutarın 2 bin liradan 2 bin liraya çıkmasıyla, memur ve emeklilerin aylıklarında ayrıca bir artış daha olacak. Peki kim ne kadar maaş alacak? İşte merak edilen o tablo

Tazminat ve ek ödeme oranlarının uygulanacağı tutarın 2 bin liradan 2 bin liraya çıkmasıyla, memur ve emeklilerin aylıklarında ayrıca bir artış daha olacak. Peki yeni düzenlemeyle hangi meslek grubu ne kadar emekli aylığı alacak? İşte polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve çok sayıdaki meslek grubundaki maaş farkları

Özel hizmet tazminatı, ek ödeme tutarlarıyla açıklanan emeklilik tazminat tutarları en yüksek devlet memurları aylığına uygulanan yüzdelik oranlarla belirleniyor. En yüksek devlet memuru aylığı belirlenirken gösterge rakamı ile ek gösterge rakamı toplamı () aylık katsayı ile çarpılıyor. Ek göstergenin 'e çıkması durumunda en yüksek devlet memuru aylığı da yerine rakamı ile aylık katsayının çarpımı sonucu bulunacak tutar olacak. Tazminat ve ek ödeme oranlarının uygulanacağı tutar liradan 2 bin liraya çıkacak, böylece memur ve emeklilerin aylıklarına dolaylı yoldan da bir artış sağlanacak.

BAKANLIK DETAYLARI AÇIKLADI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ek gösterge düzenlemesinin detaylarını açıkladı. Kamu bürokrasisindeki hiyerarşi, adalet gözetilerek, ek gösterge sisteminde yeni bir dönem başlayacak, kamu görevlilerinin emekli aylıkları ile ikramiyeleri esaslı artacak.

Ek gösterge sistemi memurun kadro unvanı-derecesi, hizmet sınıfı, görevin önemi, sorumluluk düzeyi, hiyerarşik konumu ve eğitim durumu esas alınarak belirlenecek. Birinci derece memur olmak kaydıyla tüm öğretmenlerin, 2 yıl ve üzeri yükseköğrenim mezunu polislerin, alan sınırlaması olmaksızın 4 yıllık yükseköğrenim mezunu sağlık çalışanları ile din görevlilerinin ek göstergeleri 'e yükseliyor. Düzenleme, yılı öncesi göreve başlayan memurların emekli ikramiyesi ile emekli aylıklarını, sonrası göreve başlayanların ise sadece emekli ikramiyelerini esaslı olarak etkileyecek.

MATEMATİKÇİ VE KİMYAGER DE VAR

Kamudaki matematikçi, istatistikçi, ekonomist, kimyager, fizikçi, matematikçi, jeolog gibi ek göstergeli tüm kamu görevlilerinin ve yüksek yargıdaki müdürlerin de ek göstergeleri 'e çıkarılıyor.

Kamudaki fonksiyonel hiyerarşinin bozulmamasını temin etmek amacıyla genel müdür yardımcılarının ek göstergeleri 'den 'e, il müdür yardımcısı, şube müdürü ve ilçe müdürü gibi yöneticilerinin ek göstergeleri de 'den 'e çıkacak. puanlık ek gösterge artışının maaş etkisi brüt lira olacak.

TAZMİNAT YANSITMA ORANINDA ARTIŞ BEKLENİYOR

Emeklilik tazminat yansıtma oranı, ek göstergeye bağlı olarak en yüksek devlet memuru aylığına (xkatsayı) uygulanacak oranı ifade ediyor. Ek göstergeye göre yüzde arasında değişiyor. Bu oran , , , , ve ek göstergeye çıktığında değişim gösteriyor.

Örneğin, 30 yıllık bir emeklinin 'den 'e çıkması durumunda aylığı lira, ikramiyesi de 44 bin lira artıyor. Bu artışın lirası puan artıştan, lirası tazminat yansıtma oranının yüzde 85'ten yüzde 'e yükselmesinden, 48 lirası da ek ödeme artışından kaynaklanıyor.

PUANLIK ARTIŞ NASIL UYGULANACAK?

Bütün çalışanlara puanlık ilave artışın Devlet Memurları Kanunu'ndaki hizmet sınıfı, unvan, derece baz alınarak belirlenen rakamlarda artış yapılması şeklinde uygulanması bekleniyor.

Sadece birinci derece için değil tüm derecelerde artış yapılacak. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmen ek göstergelerinde yapılan düzenlemede her derece için puan artışa gidilmedi, farklı dereceler için puan arasında artışlar yapıldı.

AKADEMİK PERSONEL DAHA FAZLA YARARLANACAK

Akademik personelin açısından, puanlık ek gösterge artışı, geliştirme ödeneğinden dolayı maaşı biraz daha fazla artacak. Akademik personel, aylık gösterge ve ek gösterge toplamı sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunan miktar üzerinden geliştirme ödeneği alıyor.

Ek gösterge artınca geliştirme ödeneği de artıyor. 1. dereceli bir öğretim görevlisinin geliştirme ödeneği yaklaşık lira artacak. Geliştirme ödeneği verilecek yükseköğretim kurumları, ödeneğin miktarı, bu ödenekten yararlanma süresi ile yararlanamayacak olanlar ve diğer hususlar Cumhurbaşkanı kararı ile tespit ediliyor.

"BEKLENTİLERİ KARŞILAYACAKTIR"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Ek göstergeleri ’ün altında kalan kamu görevlilerinin Tazminat yansıtma oranlarında artış yapılması beklentileri karşılayacaktır” dedi.

3. Dönem Toplu Sözleşme'de tazminat yansıtma oranlarını 15 puan yükselterek emekli aylığı ve emekli ikramiyelerinde artış sağladıklarını vurgulayan Yalçın, “Şüphesiz, yakın zamanda düzenlemeye dönüşecek ek göstergelere ilişkin bu çalışmanın da hem paydaşı olan hem toplu sözleşme kazanımı haline dönüştüren hem de 4 unvanın dışında kapsamının genişletilmesini sağlayan yine Memur-Sen’dir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yılında 4 unvana yönelik ek gösterge çalışmasının yapılacağı sözü, bugün Memur-Sen’in çabası ve iradesi ile 5 milyon bin kamu görevlisini ve emeklisini de kapsayan bir sonuç haline dönüşmüştür” dedi.

Açıklanan çalışma sonrası ortaya konan tabloyu önemli bir adım olarak gördüklerini ifade eden Yalçın, “Özellikle çalışmayı, 4 meslek grubuyla sınırlanmamış olması yönüyle önemli görüyoruz. Aynı zamanda, tüm kamu görevlilerini ve emeklilerini içine alacak şekilde kapsamın genişletilmesi, teklifimizin dikkate alındığını gösteriyor. Tüm kamu görevlilerinin ek göstergesinin puan yükseltilmiş olması, herkesin ek gösterge düzenlemesinde bir şekilde kendini bulabilmesini sağlamıştır..

Ek göstergesi olmayan kamu görevlilerinin de kapsama dahil edilmesi ilk günden bugüne kadar dile getirdiğimiz tekliflerimizin karşılık bulduğunu göstermektedir. Ancak, çalışmaya ilişkin detayları henüz göremediğimiz için, özellikle ek göstergelerle birlikte tazminat yansıtma oranlarında da artış yapılması teklifimizin karşılanmasına ilişkin cümle kurmayı erken bulmakla birlikte, Ek göstergeleri ’ün altında kalan kamu görevlilerinin Tanzimat Yansıtma oranlarında artış yapılması beklentileri karşılayacaktır” şeklinde konuştu.

# ek gösterge

#Tazminat

#Memur

#Emekli

ek gösterge nedir, ne işe yarar, kimleri kapsıyor? A’da Z’ye ek gösterge

Ek Gösterge Düzenlemesi Daha Kapsamlı Bir Yaklaşımı Gerektirmektedir

Son birkaç yıldır çalışma hayatında tartışılan konulardan bir tanesi de ek gösterge meselesidir. Devletin konu ile ilgili yönetim kademeleri tarafından yapılan son açıklamalarda çalışmaların hız kazandığı, yılı içerisinde tamamlanacağı bilgisi verilmektedir. Bu yazımızda ek gösterge tartışmasına kamu personel ve ücret rejimi, sosyal güvenlik ve beklentiler yönü ile yaklaşılacak, ek göstergeyi bu kadar önemli kılan etkenler tartışılacaktır.

Ek Gösterge nedir, kimleri ilgilendirmektedir?

Kamu personelinin aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak tabi oldukları ek gösterge rakamlarının eklenmesi ile hesaplanmaktadır. Ek gösterge, memurların emekli sandığı keseneklerinin, maaşlarının, emekli aylıklarının ve ikramiyelerinin hesaplanmasında kullanılan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Maaş hesaplamasında kullanılan pek çok parametre olmasına rağmen fark olarak en çok etkiyi tabi olunan ek gösterge yaratmaktadır. Esasen kamuda çok sayıda farklı ek gösterge basamağı() söz konusu olup, yukarı çıktıkça tabi olan personel sayısı da azalmaktadır. Kamu görevlilerinin büyük bölümü ek göstergenin altında çalışanlardan oluşmaktadır.

Ek Gösterge Verilmesi Düşünülenler Kimler?

Öncelikle şunu ifade edelim. Ek gösterge meselesi daha çok sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi memurları ilgilendirmektedir. sayılı kanun döneminde işe yeni başlayan kamu görevlileri açısından ise sadece emekli ikramiyelerinde emsal etkisi yaratabilecektir.

Ek gösterge taleplerinde önemli bir kilometre taşını 25 Ağustos tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşmesi oluşturmaktadır. Toplu sözleşmenin “ek gösterge çalışması” başlıklı maddesinde, Kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak ek gösterge düzenlemesi dahil olmak üzere ek göstergelere ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla yılı içerisinde tamamlanacaktır” hedefi belirlenmiştir. Toplu sözleşme maddesinin özellikle bir meslek grubunu tanımlamadığı, genel bir hedef belirlendiği görülmektedir. Ancak yetkililer tarafından kamuoyuna yansıyan ve beklenti oluşan ilk meslek grupları; öğretmenler, polisler, hemşireler ve din görevlileri olmuştur.

Böylece ilk etapta gündeme gelen ek göstergeleri kazanılmış hak aylık dereceleri ek göstergeye çıkarılması düşünülen meslek grupları; sayılı yasaya tabi olan Birinci sınıf haricindeki Emniyet Müdürü sıfatını kazanmış olanlar ile bu hizmet sınıfındaki polis ve diğer personel ile ‘Din Hizmetleri Sınıfındaki en az dört yıllık dini yüksek öğrenim mezunları, hemşire ve öğretmenler olmuştur.

  • Din Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az dört yıllık dini yükseköğrenim mezunu olanların 1’inci derecedeki ek göstergeleri ’den ’e,
  • Emniyet Hizmetleri Sınıfında görev yapan birinci sınıf haricindeki emniyet müdürü sıfatını kazanmış olanlar ile en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun polis ve baş polislerin 1 inci derecedeki ek göstergeleri ’den ’e,
  • Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun öğretmenlerin ek göstergeleri ’den ’e,
  • Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az 4 yıllık hemşirelik yükseköğrenim mezunu hemşirelerin 1’inci derecedeki ek göstergeleri ’den ’e,

Çıkarılması teknik açıdan dile getirilmeye başlanmıştır.

Görüldüğü üzere ek göstergeye yükseltilmesi yönünde ilk akla gelenleri meslek gruplarının en son kıdem dönemlerinde terfi edebilecekleri ek göstergeli olanları olmuştur.

Ek Göstergenin Etkisi Ne Olacak?

sayılı yasaya tabi memurlar için ek gösterge önemli bir basamaktır demek yanlış olmaz. Bunun nedeni ek göstergenin altında hangi ek göstergeyi alırsanız alın ek göstergenin yaptığı etkiyi yapmamasıdır. Elbette hali hazırda ek göstergede olanların da temel amacı daha üst ek göstergeli bir göreve terfi etmektir. Özellikle emeklilik aşamasına yaklaşırken bu konuda yoğun çabalar gösterilir.

ek gösterge ile ek gösterge arasında emeklilik yönüyle ne değişmektedir? Öncelikle emekli keseneğine esas aylığı belirleyen unsurlar olarak; gösterge aylığının, taban aylığının, kıdem aylığının ve emeklilik tazminatının yanı sıra ek gösterge aylığının yer aldığını ifade edelim. Ek gösterge rakamındaki değişikliğinin etkili olacağı iki kalem; ek gösterge aylığı ve emeklilik tazminatı olacaktır.

  • Ek gösterge aylığını; ek gösterge rakamı ile memur maaş katsayısının çarpımı ile,
  • Emeklilik tazminatı ise; x memur maaş katsayısı x % oranı ile belirlenmektedir.

Emekli aylık hesabında yer alan kalemlerden emeklilik tazminatı; *0,*ek göstergeye göre belirlenen oran formülü ile hesaplanmaktadır.

ek göstergeli çalışan bir memurun emekli keseneğine esas tutarına *0,*%85 = TL eklenecek iken, ek göstergeye yükseltilmesi halinde; *0,*% =,7 TL eklenecektir. Ek göstergenin den e çıkması sonucu emeklilik tazminatındaki artışın emekli keseneğine esas aylık üzerinde ,7 TL artmış olacaktır. Emekli keseneğine esas aylığın bir başka unsuru olan ek gösterge aylığında da ek göstergeden ek göstergeye çıkmanın sonucu TL’den TL’ye çıkması sonucunu doğurmaktadır. Böylece emekli keseneğine esas aylık tutarı toplamda ,7 TL artmış olacaktır.

25 yıllık memurun emekli aylığında ise ,5 TL, 30 yıllık emekli memurda ise TL, 35 yıllık memurun maaşında ise ,8 TL artı fark oluşturacaktır.

Aynı memurun emekli ikramiyesinde ise 25 yıl memuriyeti var ise emeklilik ikramiyesi ,5 TL, 30 yıl memuriyeti var ise TL ve 35 yıl memuriyeti var ise ,5 artış olacaktır.

Kamu Yönetiminde Tüm Meslek Sınıfları Bakımından Bir Denge Oluşturulmalıdır

Yeni verilecek meslek sınıfları göz önüne alındığında bu sefer tüm kamu yönetimindeki meslek sınıfları arasında yeni bir denge kurma gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Nitekim bugün için kendi içinde kabul görmüş bir ek gösterge sistemi ve buna göre kamuda istihdam edilmiş ve kariyer sınavlarına tabi tutulmuş orta-üst düzeyde bir bürokrasi mevcuttur. Bu nedenle; yapılacak yeni çalışma ile, meslek grupları ve unvanlar arasında sadece bazı meslek gruplarını ek göstergeye yükseltecek düzenlemenin yanına yeni dengeyi kuracak genel bir düzenleme yapılması olası gözükmektedir.

Diğer taraftan gündeme gelmeyen ancak bahse konu meslek grupları kadar ek gösterge için beklenti içinde olan ya da ek göstergeli hizmet sınıfları da bulunmaktadır. Durum böyle olunca, bu defa ek gösterge çalışmasının genişleyeceği anlaşılmaktadır. Çünkü yeni belirlenecek ek gösterge kamu yönetiminde bir nevi ek gösterge üzerine inşa edilmiş olan hiyerarşi düzenini de ortadan kaldırmış olacaktır. Mevcut durumda meslek gruplarına verilecek ek gösterge beraberinde bu meslek gruplarının idarecilerinin ek göstergelerinin çalışanlarına göre düşük bırakacaktır. Ayrıca ek gösterge belli bir kariyer zorluğunu aşarak elde eden sayılı yasaya tabi memurlarını da daha üst ek göstergeler için değerlendirmek gerekecektir. Aksi halde idari yapıda belli sorumlulukları alan hizmet sınıflarında istihdam güçlükleri oluşturabilecektir.

Buna göre ikinci halkada gündeme gelen unvanlar ve ek gösterge beklentileri;

Genel müdür yardımcıları, mesleğe yarışma ve yeterlik sınavıyla girilen müfettişlik, uzmanlık, kaymakamlık gibi kariyer mesleklerinin ek göstergelerinin olarak belirlenmesi, daire başkanlarının ek göstergesinin olması, şube müdürü olarak görev yapanların ek göstergesinin ’den ’e çıkarılması, şef ve memur gibi diğer unvanlarda da ek gösterge düzenlemesi yapılması, bölge müdürleri, bölge müdür yardımcıları, il müdürleri, büyükşehir il müdürleri, üniversite genel sekreterleri, üniversite genel sekreter yardımcıları, üniversite daire başkanları, fakülte sekreterleri gibi uzayıp gidecek unvanlar arasında da yeni ek gösterge sisteminde uygun ek göstergelerin belirlenmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların yanı sıra ek göstergesi bulunmayan yardımcı hizmetler sınıfı personeli de ek gösterge talebini dile getirmektedir.

Maliyet Artışı ve Kapsamın Genişletilmesi Zorunluluğu Düzenlemeyi Geciktiren Temel Nedendir

ek göstergenin uzun süredir yapılamamasının başat sebebi maliyet yüküdür. Sadece ifade edilen dört meslek grubu değil, yukarıda değindiğimiz üzere sistemde genel bir ayarlama yapılması zaruridir. Buna sayılı yasaya tabi olup da emekli olanların bu yeni düzenlemeden doğrudan etkilenmelerini ilave etmek gerekir. Söz konusu yükün aylar ve yıllar itibariyle toplamının önemli bir orana tekabül edeceğini tahmin etmek güç olmasa da; gelinen bütçe büyüklüklerine nispetle ücret rejiminin revizesi olarak da değerlendirilebilir.

Sosyal Güvenlik Bakımından Etkileri Dikkate Alınmalıdır

Yapılacak düzenlemenin görevdekileri, emeklilik bekleyenleri ve mevcut emeklileri doğrudan etkileyeceği ortaya konduktan sonra sözü biraz da sosyal güvenlik sistemine getirmek gereklidir. Sosyal güvenlik sisteminin mantığı içinde değerlendirdiğimizde; ek gösterge verilecek ya da ek göstergesi yükseltilecek sınıflar için yeni ek göstergelerine uygun daha yüksek emeklilik keseneği alınması doğal olacaktır. Ancak yeni ek göstergeden doğrudan yararlanacak emekliler için geçmişe dönük bir kesenek çalışması da yapılamayacağından; hiç kesenek kesilmeden emeklilerin aylıklarında ortaya çıkacak artışın sosyal güvenlik sistemi içinde tartışılması gerekir. Ek gösterge artışı yönünde yapılacak düzenlemeden yaralanacak meslek gruplarının emeklileri için yapılacak yasaya; sosyal güvenlik sisteminin karşılaşacağı yük dolayısıyla, hazine yardımı konulması kaçınılmaz gözükmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini ifade ederken de yapılacak düzenlemenin getireceği yükün finansmanı, belli büyüklüklerin yanında ayrıca gösterilmelidir ki; sosyal güvenliğin mali dengesinin takibi doğru yapılabilsin. Hali hazırda sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi iştirakçiler dışında sayılı yasaya tabi memurlar da bulunmaktadır. Ek gösterge üzerinde yapılacak düzenlemeden emeklilik ikramiyesi yönüyle ağırlıklı olarak yararlanacak bu grup için ileri ki zamanlarda emekli aylığı yönüyle sınırlı yararlanabildikleri için yakınmalar ve iyileştirme talepleri gündeme gelecektir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir