Kalbin Konumu ve Yapısı
Kalp genellikle kişinin yumruğundan biraz büyük, vücut kanını toplardamarlar ile toplayan, atardamarlar ile tüm vücuda yönlendiren kas yapısında güçlü bir pompadır. Günde ortalama kez kasılır ve litre kanı sürekli olarak dolaşıma pompalar.
Kalp tabanı üstte, tepesi (apeksi) altta olacak şekilde, göğüsün merkezinde hafif sola doğru yerleşmiştir. Önde göğüs kemiği ve yanlarda göğüs kafesi ile çevrelenmiştir (Resim 1).
Kalpte 4 odacık (üstte sağ ve sol kulakçıklar ile altta sağ ve sol karıncıklar) ve bu odacıkları birbirinden ayıran duvarlar vardır. Sol kulakçık ile sol karıncık arasında ikili (mitral) kapak, sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında üçlü (triküspit) kapak, sol karıncıktan çıkan aortun kapağı ve sağ karıncıktan çıkan akciğer atardamarının (pulmoner arterin) kapağı bulunmaktadır. Bu kapaklar kanın tek yönlü akışını sağlamaktadırlar. (Resim 2)
Kalbin Çalışması
Kalpte yukarıdan aşağıya doğru olan elektriksel ileti sistemi vardır (Resim 3). Bu ileti sisteminde uyarıyı başlatan nokta üst ana toplardamarın sağ kulakçığın üst kısmına açıldığı yerin hemen yanında olan sinoatrial (SA) düğümdür. Kalbin doğal pili olan bu düğüm (sinüs düğümü olarak da adlandırılır) eşit aralıklarla, hastanın yaşı ve durumuna göre değişen hızlarda uyarı çıkarır. Bu uyarı, kalbin her iki kulakçığı boyunca, yine bu iş için özelleşmiş ileti yolları ile aşağıya doğru yayılır. Böylece kulakçıklar kasılarak içlerindeki kanı karıncıklara boşaltırlar (diastol = kalbin gevşemesi). Sonrasında uyarı, kulakçıklar ile karıncıklar arasında bulunan diğer bir özel bölgeye; atriyoventriküler (AV) düğüme seafoodplus.infoik iletisi karıncıklara ulaştırılmadan önce atriyoventriküler düğümde 0,1 saniyelik gecikme yaparak kulakçıklar ile karıncıkların aynı anda kasılmasını engeller ve böylece kulakçıkların karıncıklardan önce kasılması sağlanmış olur.
Atriyoventriküler düğümden geçen akım, His demeti ve Purkinje lifleri ile karıncıklara yayılıseafoodplus.infoıncıklar kasıldıklarında içlerindeki kanı akciğer atardamarı yoluyla akciğerlere ve aort yoluyla vücuda pompalarlar (sistol = kalbin kasılması). Böylece diastol ve sistolden oluşan bir kalp döngüsü (bir kalp atımı) tamamlanmış olur (Resim 4). Ardından sinüs düğümü yeni bir uyarı çıkarıp yeni bir döngü başlatır ve bu olay günde yaklaşık kez tekrarlanır.
Bu makalede Doç Dr Osman Özdemirin Doktor Sitesi adresinde yazdığı makalesinden alıntılar mevcuttur. Kaynak: seafoodplus.info
Kalp; göğüs boşluğunun merkezine yerleşmiş, yumruk büyüklüğünde ve kan pompalama görevini üstlenmiş organdır. Kalp, bir pompa gibi çalışarak sağ yarısıyla akciğerlere, sol yarısıyla ise vücudun diğer organlarına kan pompalanmasını sağlar. 4 odacıklı olan insan kalbi, ikişer adet kulakçık (atrium) ve karıncık (ventrikül) adını alan odacıklardan oluşur.
Kalbin üst kısmında yer alan odacıkları kulakçık, alt kısmında yer alan odacıkları karıncıklardır. Kulakçıklar, karıncıklar için ön pompadır, kanın karıncıklara geçişini sağlar. Karıncıklardaki basınç kulakçıklardan daha fazladır ve karıncıklar kanın tüm vücuda dağıtılmasında ana pompa görevini üstlenmektedir.
Sağ karıncıktan akciğere, sol karıncıktan akciğer hariç diğer organlara kan pompalanır. Kalbin sol bölümündeki odacıklarında, akciğerlerden gelen oksijeni fazla olan temiz kan bulunur. Sağ bölümündeki odacıklarında ise vücuttan gelen karbondioksiti fazla olan kirli kan bulunur.
Kalpte bol miktarda otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilen otonom sinir lifleri bulunur. Bu sinir lifleri, kalp atışını hızlandırır veya yavaşlatır.
Kalp duvarının yapısı dıştan içe doğru; perikart, miyokart ve endokart olmak üzere üç tabakadan oluşmuştur:
Perikart, kalbin dış zarıdır. Çift katlı olan zarın arasını özel bir sıvı doldurmuştur. Kalbin çalışması esnasında sürtünmeyi azaltan bu sıvı perikart sıvısı adını alır. Perikart sıvısı, kalp atımında ortaya çıkan basıncın emilmesini sağlayarak akciğerlerin korunmasına yardımcı olur.
Miyokart, kalbin bir pompa gibi çalışmasına olanak sağlayan özel kas tabakasıdır. Kalp kası hücreleri, dallanmış çizgili kas yapısındadır fakat düz kaslar gibi istemsiz çalışır. Tüm kalp kası hücreleri, birbirine bağlıdır. Böylece fonksiyonel bir bütünlük sağlanır.
Miyokart kalbin kulakçıklarında ince, karıncıklarında ise kalındır. Sol karıncık duvarı sağ karıncık duvarından daha kalın bir miyokart tabakası içerdiği için daha güçlü kasılmalarla kanın kalpten tüm vücuda dağılımı kolaylaşır ve hızlanır.
Kalp kendi içindeki kandan faydalanamaz. Aorttan ayrılan ve kalbi besleyen koroner damarlar bu tabakada yer alır. Kalp gevşediği zaman, sağ ve sola ayrılmış hâlde bulunan koroner damarlar kalbi besler. Kalpte, koroner atardamarın kılcalları ağ oluşturarak kalbin besin ve oksijen ihtiyacını karşılar. Kalbin kan pompalama gücü zayıflayınca yeterli miktarda kan vücuda ve akciğerlere ulaşamayacağından otonom sinirler tarafından uyarılarak kalp atım hızı arttırılır.
Koroner Damarlar: Aorttan ayrılarak tüm kalbin yüzeyini saran damarlardır. Koroner arterlerde yanlış beslenmeden kaynaklanan veya yaşlılık nedeniyle meydana gelen bozulma veya tıkanma kalbin beslenmesini önler ve kalp krizine (kalp enfarktüsü) neden olur. Koroner damarların bu şekilde tıkanmasına aterosklcroz denir. Koroner damarlardaki bu tıkanıklık, kalp kaslarını oksijensiz bıraktığından kalp kısa sürede durur. |
Endokart (kalp iç zarı); ince tek katlı yassı epitel dokudan meydana gelen, kalbin iç yüzeyini örten zardır. Bu tabaka, endotel denilen epitel doku ve bunu miyokarda bağlayan bağ dokudan oluşmuştur. Oldukça kaygan ve pürüzsüz bir yapıya sahiptir.
Kalbin yapısında kanın geri akışını önleyen bağ dokudan yapılmış kapakçıklar bulunur. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında olan atrioventriküler (AV) kapakçıklardan üçlü kapakçık (triküspit) kalbin sağ yarısında, ikili kapakçık (biküspit ya da mitral) sol yarısında yer alır. Bu kapakçıklar kanın, kulakçıklardan karıncıklara tek yönlü olarak geçmesine izin veren kapakçıklardır.
Akciğer atardamarı ve aortun kalpten çıktığı noktalarda yarım ay (semilunar) kapakçıkları bulunur. Bu kapakçıklar karıncıkların gevşemesi sırasında kapanarak damarlara pompalanmış kanın geri dönmesini önler. Kapakçığın görevini yerine getirememesi sonucunda kan akım hızı azalır. Bu durumda kalp kanın akım hızını artırmak için çalışmasını hızlandırır.
Yarım ay kapakçıkları, vücudun alt kısmındaki toplardamarların içinde de yer yer bulunur ve yer çekiminin tersi yönde kan akışını gerçekleştiren toplardamarlarda kanın geri çekilmesini önler. |
Kalbin içerisi her ne kadar kan ile dolu olsa da, içerisindeki kanla değil, aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından beslenmektedir. Başta iki ana dal hâlinde olan bu arterler daha sonra kollara ve dallara ayrılıp kalbi beslerler.
Ayrıca LAD ve Cx arterlerinin dallandığı çok kısa bir sol ana koroner arter bulunmaktadır. Bu damarlar içerisinde en önemlisi LAD, kalbin neredeyse üçte ikisini besler. Tıkanması durumunda zarar gören kas kitlesi önemli düzeyde olduğundan ölüme neden olma durumu yüksektir, bu nedenle bu damara "Dul bırakan damar" (widowmaker) adı da verilmektedir. Sağ koroner arter sinüs düğümüne kan verdiğinden damar tıkanıklığı gerçekleştiğinde kalpte durma ve ritim bozuklukları sıkça görülür.[13]
Sağ kalp, triküspit kapakçık adlı bir kapakçıkla ayrılan sağ atriyum ve sağ ventrikül olmak üzere iki bölmeden oluşur.[8]
Sağ atriyum, vücudun iki ana toplardamarından, üst ve altvenae kava'dan neredeyse sürekli olarak kan alır. Koroner dolaşımdan gelen az miktarda kan da, inferior vena kava açıklığının hemen üstünde ve ortasında bulunan koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma akar.[8] Sağ atriyumun duvarında, fossa ovalis olarak bilinen oval şekilli bir çöküntü vardır ve bu, fetal kalpte foramen ovale olarak bilinen bir açıklığın kalıntısıdır.[8] Sağ atriyumun iç yüzeyinin çoğu pürüzsüzdür, fossa ovalisin çöküntüsü ortadadır ve ön yüzeyde sağ atriyal apendiks de bulunan pektinat kasların belirgin sırtları vardır.[8]
Sağ ventrikülün duvarları trabeculae carneae ile kaplanmıştır, yani endokardiyum ile kaplı kalp kası sırtlarıdır. Bu kas sırtlarına ek olarak, moderatör bant denilen, yine endokardiyum tarafından kaplanan bir kalp kası bandı sağ ventrikülün ince duvarlarını güçlendirir ve kalp iletiminde çok önemli bir rol oynar. İnterventriküler septumun alt kısmından doğar ve inferior papiller kasa bağlanmak için sağ ventrikülün iç boşluğunu geçer.[8] Sağ ventrikül, kasılırken içine kan püskürttüğü pulmoner gövde içine doğru incelir. Pulmoner gövde, kanı her bir akciğere taşıyan sol ve sağ pulmoner arterlere ayrılır. Pulmoner kapak, sağ kalp ile pulmoner gövde arasındadır.[8]