Halk arasında kısaca anjiyo adı verilen anjiyografi yöntemi; temel anlamda kan damarlarının görüntülenmesi işlemine verilen isimdir. Anjiyo işlemi, bazı sağlık durumları sonucu damarlarda oluşabilecek daralma ya da blokajın görüntülenmesini sağlar. Böylece, uzmanların duruma kesin tanı koyabilmesine yardımcı olur. Bir çeşit kan damarı röntgeni olan işlem, genelde kasık veya el bileği bölgesinden gerçekleştirilir. Hasta işlem sırasında uyanıktır ve lokal anestezi uygulanır. Bu işlem vücutta beyin, kol, bacak gibi farklı organlara da uygulanabilir. Kalbe giden damarların görüntülenmesi işlemine ise koroner anjiyografi adı verilir.
Kalp-damar hastalıklarına bağlı olarak her yıl ortalama milyon insan hayatını kaybetmektedir. Dünyada gerçekleşen tüm ölümlerin %31’ine denk gelen bu oran kalp-damar hastalıklarının hayati tehlikesini gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, kişinin yaşadığı herhangi bir belirtinin erken evrede tespit edilmesi oldukça önemlidir. Damar hastalıklarının tanısında en yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri de halk arasında anjiyo adı verilen anjiyografidir.
Bir çeşit damar görüntüleme yöntemi olan anjiyo, kan damarlarının röntgenidir. Anjiyo işlemi damarlardaki zayıflamalar, tıkanıklıklar veya pıhtı gibi durumların kesin tanısı için kullanılır. Eğer damar yollarında tıkanıklık ya da herhangi bir sorun varsa, bu durumun vücutta tam olarak nerede ve ne kadar şiddette olduğu anjiyo işlemi sonucu tespit edilebilir.
Kasıktan ya da el bileğinden gerçekleştirilen anjiyo işlemi sırasında bir çeşit röntgen cihazı olan kateter adı verilen ince uzun bir iğne ile damara girilir. Damar içerisine yerleştirilen bu cihaz; bir tür tıbbi boya malzemesi yardımıyla röntgende damarların daha net görüntülenmesini sağlar ve daha sonrasında damarların görüntüsü alınır.
Görüntüleme işlemi sonrasında çeşitli tedavi yöntemlerine de başvurulabilir. Bu yöntemler arasında balon anjiyoplasti adı verilen stent takılması, bypass ameliyatı ve çeşitli ilaçlar sayılabilir.
Uzmanlar; bazı durumlarda anjiyo uygulanmasını isteyebilir. Bu durumlar ise şu şekilde sıralanabilir:
Bazı acil durumlar dışında, işlemi gerçekleştirecek olan uzman; hastalara operasyona hazırlanması için belirli bir süre verir. Bunun yanı sıra, kişinin işlemin en sağlıklı şekilde gerçekleşmesi için uygulaması gereken birtakım prosedürler hakkında da hastaya bilgi verilir.
Her tıbbi işlem sonrası çeşitli yan etki ve komplikasyonların görülme ihtimali olduğu gibi, anjiyo için de işlem sonrasında bazı komplikasyon riskleri bulunduğu söylenebilir. Ancak, operasyon sonrası oluşan komplikasyonlar oldukça nadirdir.
Yapılan çalışmalara göre, kronik böbrek rahatsızlığı bulunan kişiler, diyabet hastaları ve ileri yaştaki bireylerde anjiyografi işlemi sonrasında komplikasyon gelişme ihtimali daha yüksektir.
İşlem sonrasında görülebilecek komplikasyonlardan bazıları ise şu şekildedir:
Anjiyo tam adı ile Anjiyografi işlemi vücuttaki damarların röntgen ışınlarının altında bir tür boya maddesinin kullanılması ile incelenmesi işlemidir. Bu işlem bazı hastalıklarda özellikle kalp ile ilgili sorunlarda uygulanan bir işlemdir.
Anjiyo Nedir?
Anjiyo koroner arter hastalığı olan kişilerde gerekli durumlarda yapılması zorunlu bir işlemdir. Röntgen ışınları ile birlikte damarların incelenmesi işlemi olan anjiyo laboratuvarlarda eğitim almış doktorlar tarafından yapılmaktadır. Bu işlem hastanın sırt üstü yatması ile yapılır. Kasık veya el bileğindeki atardamarlar aracılığı ile önce özel bir kılıf ve daha sonra kateter damar içerisine iletilerek yapılır.
Anjiyo Nasıl Yapılır?
Anjiyo özel donanımlı laboratuvarlarda ve bu alanda eğitimli doktorlar tarafından yapılmaktadır. Bu işlem esnasında hasta uyanık kalır. Anjiyo işlemi doktorlar tarafından şu şekilde yapılır:
- Anjiyo esnasında ilk olarak hasta sırt üstü yatırılır.
- Kalp ritmi, tansiyon ve kandaki oksijen düzeyi gösterilen makineye bağlanılır.
- Bu işlem hastanın kasık ve el bölgesinden yapılmaktadır. İşlemin uygulanacağı bölge iyotlu antiseptik solüsyon ile temizlenir ve steril bir hale gelir.
- Daha sonra hasta üzeri steril bez ile örtülür.
- Kateterinin gireceği bölge ilaç ile uyuşturulur.
- Atardamarlara özel bir iğne ile girilir ve giriş yerine sheat adı verilen bir kılıf yerleştirilir.
- Kılıfın üzerinden kateter denilen ince boru kalbin atar damarlarına kadar iletilir.
- Bu kateter ile kontrast madde kalbe ulaştırılır.
- Röntgen ışınları aracılığı ile kalp çalışıyor iken damarlardan görüntü alınır ve bu görüntü dijital ortamlarda kayıt edilir. Daha sonra doktorlar tarafından da incelenebilir.
Anjiyo Riskleri Nelerdir?
Anjiyo işlemleri bu konuda doktorlar tarafından özel donanımlı laboratuvarlarda yapılmaktadır. Bu sebeple oldukça güvenli, bir işlemdir. Anjiyo ile oluşabilecek bazı komplikasyonlar bulunur. Bu komplikasyonlar şunlardır:
- Kontrast maddeye karşı alerji
- Kasık veya el bileği bölgesindeki katater giriş yerinde ağrı ve şişlik oluşabilir.
- Giriş bölgesinde enfeksiyon
- Kalp ritim bozuklukları
- Geçici kalp pili gereksinimleri
- Kalp krizi veya felç
- Damar hasarına göre kanamalar
Anjiyoda Ölüm Riski Var mıdır?
Anjiyoda ölüm riski en çok merak edilen konulardan birisidir. Anjiyoda ölüm riski vardır. Fakat anjiyoya bağlı ölümler genellikle sık görülmez.
Kalp hastalıkları çoğunlukla yaşı ilerleyen bireylerde görülse de her yaş grubundan insan için tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Anjiyo, ciddi bir rahatsızlık yaşayan kişilerde veya doktorun gerekli görmesi ile ciddi bir rahatsızlığın önlenmesi için sıkça uygulanabilen bir işlemdir. Göğüste hissedilen ağrı veya sızılar, kalpte meydana gelen sıkışma gibi durumlarda doktorunuz damar sertliğinden şüphelenebilir. Bu durumlarda hekiminiz anjiyo uygulanmasını gerekli görebilir. Çok sayıda bölgeye uygulanabilen anjiyonun tam olarak nereye uygulanacağı doktorun hangi bölgeyi incelemek istediğine göre değişmektedir. Anjiyo sonrası nelere dikkat etmeliyiz, anjiyo olan kişi kaç günde iyileşir, bir insan kaç defa anjiyo olabilir, anjiyo olduktan sonra kaç gün istirahat etmek gerekir gibi soruların sıkça sorulduğu bu günlerde Özel Ortadoğu Hastanesi tüm merak edilenleri sizler için anlattı.
Kişinin aşırı miktarlarda ağırlık kaldırmaması hatta anjiyo sonrası ilk üç gün hiçbir ağırlık kaldırmaması gerekir. Fiziksel güç gerektiren her türlü aktiviteden kaçınılması gerekir. Hasta kendisini zorlayacak aktivitelerden titizlikle kaçınmalıdır.
,İnsan bedeninin her daim gereksinim duyduğu su, ameliyat sonrası dönemde daha büyük bir ihtiyaca dönüşür. Anjiyo olan kişiler günde en az iki buçuk litre su içmelidir. Hatta mümkünse daha da fazla
Anjiyo yaptıran birey kesinlikle alkol ve sigaradan kaçınmalıdır.
Anjiyo yaptırdıktan sonra en azından bir süreliğine kişinin katı yiyeceklerden uzak durup, sıvı besinler tüketmesi gerekir.
Koroner anjiyo uygulamasının ardından hastaların ilk gün hatta mümkünse kırk sekiz saat süresince sıcak su ile temasını kesmesi gerekir.
Anjiyo uygulamasının ardından ilk iki haftalık süreçte kişinin dikkatli olması ve özellikle geri kalan yaşamı boyunca kalp sağlığını koruması için yaşam şeklinde de bazı değişikliklere gitmesi gerekir. Sağlıklı bir beslenme rutini oluşturup, vücudunuza zarar verecek şeylerden uzak durarak gelecekte yaşanması muhtemel çoğu hastalığı önleyebilirsiniz.
Anjiyo uygulaması tamamlandıktan sonra, hasta gün boyunca gözetim altında tutulur. Ameliyatın ardından borular çıkartılmaz. Hastanın durumu incelenerek doktor tarafından taburcu olmasına veya birkaç gün daha hastanede istirahat etmesine karar verilebilir. Eğer kişiye yalnızca tetkik amacı ile anjiyo uygulandıysa gün içerisinde taburcu edilecektir. Eğer hasta kalp krizi veya herhangi bir komplikasyon riski altında ise gözetim altında tutulması gerekebilir.
Anjiyonun ardından kişi beslenme rutinine her zaman olduğundan daha fazla özen göstermelidir. Çoğu kalp damar hastalığı genetik faktörler kadar beslenme sorunlarından kaynaklanır. Anjiyo sonrasında hastanın katı gıdalardan uzak durup sıvı besinler tüketmesi istenir. Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Kol bileğinden veya sağ kasık bölgesindeki atardamar üzerinden yapılan anjiyonun ardından hasta ağır kaldırmaktan kaçınmalı ve komplikasyon riskine karşı doktorun reçete ettiği ilaçları ihmal etmeden kullanmalıdır.
Hasta altı saat süresince sırtüstü uzanarak istirahat eder ve bol bol sıvı tüketerek vücudunda biriken opak maddeyi idrar yolu ile dışarı atar. Özellikle koroner anjiyo sonrası iki gün banyo yapılmaz, sıcak sudan uzak durulur. Hastanın aynı gün içerisinde taburcu edilmesi veya birkaç gün hastanede kalması kararı hastanın kişisel durumu gözetilerek alınır.
Anjiyo uygulaması yaşanan bir rahatsızlığın sonucunda ya da tetkik ve önlem amacıyla yapılabilir. Kalp damarlarına ulaşabilmek için sağ kasık atardamarı üzerinden bir plastik kılıfın yerleştirilmesi şeklinde yapılır. Anjiyo çeşitli bölgelerden yapılabileceği için operasyonun seyrine doktorunuz karar verir. Damar görüntülerinin elde edilmesinin ardından işlem tamamlanır. Ortalama olarak yirmi dakikalık bir zaman diliminde tamamlanan bu işlemin ardından yerleştirilen plastik kılıf çıkartılır. Bölgede oluşması muhtemel kanamanın önlenmesi için bölgeye ağırlık konulur. Hasta bilgilendirilir ve doktor kararı ile taburcu edilir.
Bütün cerrahi girişimlerde olduğu gibi anjiyo da bazı riskler barındırır. Ancak söz konusu risk faktörleri günümüz teknolojisi sayesinde son derece azalmıştır. Hastanın felç veya kalp krizi geçirme riski ya da yaşamını yitirme riski son derece düşüktür. Esas risk kalp damarlarındaki darlıkların teşhis ve tedavisinin gerçekleştirilememesidir. Bu durumun barındırdığı riskler çok daha büyüktür.
Operasyonun ardından anjiyo yapılan bölgede morluklar, şişlik veya ağrı gözlenebilir. Ancak bu ciddi bir durum değildir. Morluklar ilk hafta içinde geçecektir. Ağrılar için de doktorunuz ağrı kesiciler reçete edebilir. Kişi kendi insiyatifi ile ilaç kullanmaktan kaçınmalı beklenmedik bir durum olduğunda geç kalmadan doktoruna başvurmalıdır.
Uzman görüşleri sadece tavsiye niteliğindedir gerekli görüldüğünde ilgili uzmana başvurmanız önerilir.
Benzer HaberlerKalp damar hastalıklarının tanısında büyük önem taşıyan anjiyografilerde alerjik reaksiyon ve böbrek hasarı en sık görülen sorunların başında geliyor. Son dönemlerde kullanımı hızla yayılan karbondioksit anjiyografisi özellikle böbrek yetmezliği ve alerjik rahatsızlıkları olan hastalarda önemli avantajlar sağlıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Harun Arbatlı, karbondioksit anjiyosu hakkında bilgi verdi.
Kalp ve damar hastalıklarının tanısında anjiyografi büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte anjiyografi sırasında damarları görünür kılan kontrast madde kullanılması alerjik reaksiyonlar ve böbrek hasarı başta olmak üzere bazı hastalar için önemli sorunlara yol açabilmektedir. Kontrast madde kullanılan anjiyografilerde alerjik reaksiyonlar %5 oranında gözlenirken, alerjik astım öyküsü bulunanlarda bu oran 10 kat deniz ürünü alerjisi olanlarda ise 3 kat artabilmektedir.
Alerjik reaksiyonların yanı sıra anjiyografide kullanılan kontrast madde böbrek hasarlarına da neden olabilmektedir. Anjiyo sırasında kontrast madde kullanılması böbrek hasarı olasılığını %11 düzeyine kadar çıkabilmektedir. “Kontrast nefropatisi” olarak adlandırılan bu durum karbondioksit anjiografisi tekniği kullanılarak önlenebilmektedir.
Özellikle alerjik reaksiyonu ve böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılan karbondioksit anjiyografisi hastalara büyük avantaj sağlamaktadır. İnert yani reaksiyona girmeyen bir gaz olan karbondioksit, kan içerisinde hızla dağılmakta ve solunum yoluyla atılmaktadır. Karbondioksit anjiyosu ile periferik atardamar ve toplardamarlarda balon anjioplasti ve stent işlemlerini yapabilmek mümkündür. Özel anjiyografi teknikleri ve bilgisayar yazılımları sayesinde karbondioksit gazı ile hassas görüntüleme yaparak kontrast kullanımına bağlı tehlikeler önlenebilmektedir.
Karbondioksit anjiyosu, beyin dolaşımında kısa da olsa akım kesintisine yol açabilmektedir. Kalpte de benzer şekilde etkiler yaratıp aritmilere neden olabileceği için karbondioksit anjiyosu kalp ve beyin dokusunun görüntülemesinde kullanılmamaktadır.