Kalp Krizi İlk Yardım insanların ne zaman karşılaşacağını bilmediği Kalp Krizi rahatsızlığı sonucunda oluşan ölümlerin engellenmesi için tüm bireylerin öğrenmesi gereken müdahale kuralları bütünüdür.
Kalp Krizi kadın ya da erkek fark etmeksizin her yaştaki insanda aşırı stres, üzüntü ve heyecana bağlı olarak gerçekleşebilen bir rahatsızlıktır. Kişinin fiziksel ve genetik özellikleri de bu problemin yaşanmasında tetikleyici olmaktadır.
Kalp Krizi herkesin herhangi bir an ve yerde karşılaşabileceği bir durum olduğu için Kalp Krizi İlk Yardım konusunda bilgili olmak kişiler ve çevreleri için çok değerlidir.
Günümüzde iş hayatı ve sosyal yaşamın getirdiği stres ve tempo insanlarda Kalp Krizi gibi olayların yaşanmasını daha yaygın bir hale getirmiştir. Kalp Krizinde İlk Yardım bilgisine sahip bireyler oldukça sık karşılaşılmaya başlanan bu durumda çevresine olumlu katkıda bulunmakta ve en önemlisi bir can kurtarma şansını elde etmektedir.
SARIZEYBEK İlk Yardım Kursu olarak İzmirde bulunan merkezimizde uzman eğitmenlerimiz tarafından verilen uygulamalı eğitimler sırasında tüm katılımcılara Kalp Krizi İlk Yardım ilkeleri anlatılmakta ve acil durum anında yapılması gerekenler maddeler halinde en ince detayına kadar öğretilmektedir.
Maalesef ülkemizde her yıl yaklaşık vatandaşımızı Kalp Krizi veya Ani Kalp Durması sebebiyle kaybediyoruz. Ülkemizdeki vefat sayısının bu denli yüksek olmasının ve kurtulma oranının %1 e yakın ölçülmesinin en büyük sebebi olarak halkımızın Kalp Krizinde İlkyardım esasları hakkında yeterli derecede bilgilendirilmemesi gösterilmektedir.
Amerika gibi Yaşam Kurtarma Zinciri güçlü olan ve vatandaşlarını İlk Yardım konusunda bilinçlendiren ülkelerde bizde %1 olan oranın %25 civarında olduğu gözlemlenmektedir. Kalp Krizi geçiren kişinin yakınında Kalp Krizinde İlk Yardım müdahale basamaklarını bilen biri bulunması ve elektroşok cihazı olması durumunda hayatta kalma oranı %30 un üstüne çıkmaktadır.
İnsanlarda kalbe giden kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi durumunda yaşanan olay Kalp Krizi olarak adlandırılır. Kalbe kan akışını sağlayan atardamarlarda kolesterol ve yağ gibi maddeler damar duvarlarında birikerek plak oluşturup damar tıkanıklığına ve sonucunda Kalp Krizi görülmesine neden olur.
İnsan kalbinin tamamen durduğu anlamına gelmeyen Kalp Krizi olayına doğru müdahale yapılması sonucu kişinin tekrar hayata dönmesi sağlanabilir.
İnsanlarda en yoğun görülen Kalp Krizi Belirtileri arasında;
gösterilebilir.
Kalp Krizi nedeniyle oluşan ölüm vakalarında en büyük etken kişiye yanlış ve geç yapılan müdahalelerdir. Kişiye ilk anda doğru müdahale yapılmaması ve sağlık kuruluşuna hızla ulaştırılmaması sonucunda vakaların büyük kısmı ölümle sonuçlanmaktadır.
Toplumun Kalp Krizinde İlk Yardım konusunda bilinçlendirilmesi ölümlü vakaların azaltılması ve bu rahatsızlığı yaşayan canların kurtarılması için büyük önem arz etmektedir.
Kalp Krizi geçirdiği tespit edilen kişiye yapılması gerekenler Kalp Krizinde İlk Yardım İlkeleri olarak ifade edilmektedir. Uygulanması gereken bu durumları sırasıyla ifade etmek gerekirse;
Hastada Kalp Krizi belirtilerinin sıklaştığı ve özellikle ağrıların oluştuğu ilk 20 dakikalık süreç çok önemlidir. Bu süreçte Kalp Krizi İlk Yardım İlkeleri konusunda bilgi sahibi birisi tarafından yapılacak müdahaleler hastanın hayatı için çok büyük önem arz etmektedir.
Günümüzde insanların en sık karşılaştığı ve çok ciddi hayati tehlike oluşturan Kalp Krizi probleminin görülmesi için birçok farklı neden vardır. Bu nedenleri;
gösterilebilir.
Kalp Krizi yukarıda belirttiğimiz nedenlerin biri veya birkaçının tetiklemesi sonucu ortaya çıkan ve kişilerin sağlığını ciddi derecede tehdit eden bir rahatsızlıktır.
SARIZEYBEK İlk Yardım Kursu olarak verdiğimiz İlk Yardım Eğitimleri sonunda İlk Yardım Sertifikası sahibi olmuş bireyler, karşılaştıkları bu gibi acil durumlarda doğru müdahalelerde bulunarak hastanın yaşam mücadelesini kazanmasına büyük katkıda bulunmaktadır.
Kalp Krizi insanlarda aşırı stres, heyecan, üzüntü gibi sebeplerle oluşabilen ve insan hayatını riske sokan bir durumdur. Kişilerin fiziksel özellikleri de Kalp Krizi yaşanmasına neden olabilmektedir.
Bulunduğunuz yerde bir kişinin Kalp Krizi geçirdiğini anladığınızda müdahale etmeden önce nefes alıp almadığını, kalp atışı olup olmadığını kontrol edip zaman kaybetmeden Acil Servis aranarak yardım istenmelidir.
Eğer Kalp Krizi geçiren kişinin Bilinci Açıksa;
Eğer Kalp Krizi geçiren kişinin Kalp Atışı yoksa;
Kalbiniz, yumruğunuzdan biraz daha büyük olan kaslı bir pompadır. Dolaşım sistemi aracılığı ile tüm vücudunuza kan pompalar. Kanınız ise vücudunuzdaki her hücrenin ihtiyaç duyduğu oksijene sahiptir. Kalbiniz oksijenden zengin kanı akciğerlerden kalbe ve oradan da vücudun geri kalanına pompalar. Kalbe kan gitmesini sağlayan damarda tıkanıklık yaşandığında kalp krizi görülür. Kalp krizinin en yaygın belirtisi boyun, sırt, çene ve kollara yayılabilen göğüs rahatsızlığı veya ağrısıdır. Göğüs rahatsızlığı veya ağrısı birkaç dakika sürebilir veya gelip gidebilir. Kalp krizi, kalbinize giden kan akışının yeniden sağlanması adına acil tedaviyi gerekli kılar.
“Kalp krizi nedir?” sorusuna kalbe giden kan akışının kesintiye uğraması ya da kesilmesi ile meydana gelen durumdur şeklinde yanıt verilebilir. Kalbe giden kan oksijen bakımından zengin değilse, etkilenen bölgeye zarar verebilir. Sonuç olarak kalp kası ölmeye başlar. Kalbiniz düzgün çalışması için gereken kan ve oksijeni alamıyorsa bu sizi kalp yetmezliği ve diğer ciddi komplikasyonlar açısından daha yüksek riske sokabilir. Kalbinize normal kan akışını geri kazandıran tıbbi tedaviyi ne kadar erken alırsanız, başarılı bir sonuç alma şansınız o kadar artar.
Kalp krizi belirtisi herkeste farklıdır. Bazı kişilerde semptomlar hafif olabilirken bazılarında şiddetli olabilir ve bazı kişilerde de hiçbir semptom görülmez. Genel belirtiler şöyledir:
Kalp krizi kendi içerisinde NSTEMI, STEMI ve koroner spazm (unstabil anjina) olarak farklı tiplere ayrılır. Bu tipler aşağıdaki gibidir:
STEMI: EKG tetkikindeki ST segmentinde yükselme olarak kendini gösteren kriz paternidir. Bu kalp krizi türü, koroner arterlerin tamamen tıkanması sonucu ortaya çıkar ve kalp dokusunun büyük bir kısmının beslenmesinin bozulması şeklinde görülür.
NSTEMI: Bu tip kalp krizinde segment yüksekliği son konusu değildir ancak kalp dokusuna zarar verebilen majör kalp krizi grubundadır. Ancak NSTEMI’de koroner arterler kısmen tıkalıdır ve bu sebeple EKG tetkikindeki ST segmenti ile ifade edilen bölgede değişiklik görülmeyebilir.
Koroner spazm (unstabil anjina): Gizli kalp krizidir. Belirti olarak STEMI ile benzerlik gösterir ancak sindirim problemi ve kas ağrısı gibi şikayetlerle karıştırılabilir. Kalp damarlarındaki kasılmalara bağlı olarak oluşum gösterir. Kriz sırasında kalp dokusunda herhangi bir kasara neden olmaz ancak sonraki dönemlerde kriz geçirme riskinde artışa neden olabilir. Bu nedenle ihmal edilmemelidir.
Kalp krizi nedenleri arasında en sık tespit edilenlerden biri de kalbin beslenmesini sağlayan damarlardaki yağ yapıdaki plakların oluşmasıdır. Bunun yanı sıra damarlardaki yırtılma ya da pıhtılar da krize neden olabilir. Diğer nedenler de şöyledir:
Kalp krizinin nedenleri kadar nasıl oluşum gösterdiği de merak konusudur. Damar duvarına kolesterol birikmesi ile oluşan plakların yırtılması ile damar tıkanır ve kalp kasının kan ihtiyacı karşılanamaz. Bu durumun bir sonucu olarak da kalp kası hücreleri ölmeye başlar ve tıkalı olan bölgede kalp kası fonksiyonunu kaybeder.
Göğüs bölgesinde sıkışma ve yanma hissi, nefes darlığı, terleme ve solgunluk krizin ilk belirtileridir. Kalp damarı tam tıkanmışsa bu belirtiler saatler boyu devam eder ve müdahaleyi gerekli kılar. Damar tıkanmamışsa ve daralma gibi bir durum söz konusuysa dakika kadar şiddetli göğüs ağrısı eşliğinde ortaya çıkar.
“Kalp krizi esnasında ne yapılmalı?” sıklıkla merak edilen konular arasındadır. İlk kriz işaretlerinden biri olan göğüs ağrısı, ilk olarak yanma ve baskı ile kendini gösterir ve ardından boyundan kola doğru yayılır. Bu esnada alın ve sırtta soğuk terleme başlar. Çoğu zaman şiddetli bulguların eşlik ettiği kalp krizi, bazı durumlarda da hafif bir rahatsızlık şeklinde yaşanır. Bu durumun yaşandığı anda harekete bağlı olarak ağrı artar. Dinlenince azalan bu ağrı tamamen geçmez. Bu durum 30 dakikadan uzun sürebilir ve bu duruma mide bulantısı ile soğuk terleme eşlik edebilir. Bu sebeple göğüs ağrısı hafif ya da şiddetli olsun hemen dikkate alınmalı ve zaman kaybetmeden tıbbi yardım alınmalıdır. Kriz geçiren kişinin merdiven çıkma gibi hareketlerden kaçınması da önemlidir. Kriz geçiren bir yakın için zaman kaybetmeden aranmalıdır. Kişi krizi yalnız geçiriyorsa yakınını ya da ’yi hemen aramalıdır. Kravat ya da gömlek gibi kıyafetler gevşetilmelidir. Ortamın bol oksijenle dolması sağlanmalıdır. Kişi araç kullanırken kalp krizi belirtileri yaşıyorsa hemen aracını durdurmalı ve yardım istemelidir.
Kriz sonrası tıkanmış olan damarın açılması amacıyla kişiye anjiyo yapılır ve stent ile tıkalı olan arter açılır. Cerrahi bir müdahale olan stent takılması bazı risklere sahiptir ve bazı damarların stent almama ihtimali de bulunur. Bu durumda da yeniden tıkanma ya da damarın daralması gibi durumlar yaşanırsa kişi ikinci kez kalp krizi geçirebilir. Bu sebeple stent takılmasının ardından doktor tarafından önerilen süre boyunca ilaçlar kullanılmalı ve tavsiyeler uygulanmalıdır.
“Kalp krizi belirtisi nedir? Tanı nasıl konulur?” diye merak ediyorsanız EKG’nin kalp krizini tespit etmek adına kullanılan ilk tetkiklerden biri olduğunu bilmelisiniz. Ekstremitelere ve göğse yerleştirilen elektrotlar ile yapılan ve kalbin elektriksel hareketliliğini ölçmeyi sağlayan EKG’de elektriksel sinyaller monitöre ya da kağıda yansıtılır. Bunun yanında çeşitli biyokimyasal analizler de krizin tanısında fayda sağlar. Kan tetkikleri, akciğer filmi, bilgisayarlı tomografi, ekokardiyografi ve rezonans görüntüleme gibi radyolojik tetkiklerden de faydalanılabilir. Ayrıca anjiyografi krizin tanı ve tedavisinde önemli bir araçtır. Uyluk veya kolda bulunan damarlardan ince bir tel ile girilerek kan damarları incelenir. Tıkanıklık görülmesi halinde de anjioplasti ile damarın açılması sağlanabilir.
Acil bir durum olan kalp krizi, belirtiler ile kendini gösterdiği anda mutlaka bir uzman destek altında takip edilmelidir. Kalp krizi nedeniyle yaşanan ölümlerin çoğu kriz başladıktan sonraki ilk saat içinde gerçekleştiği de bu süreçte unutulmamalıdır. Bu sebeple gereken tanı hızlı bir şekilde konulmalı ve müdahale doğru bir şekilde yapılmalıdır. Kalp krizi şikayeti ile acile gelen hastalara gerekli acil tedaviler uygulanır ve kan sulandırıcı ilaç verilmesinin ardından da hasta kardiyoloji uzmanına yönlendirilir. Bu aşamada gerek görüldüğünde hastaya anjiyo uygulanabilir ve uygulanan anjiyo sonucuna göre de cerrahi işlem uygulanır ya da ilaçlı tedavi gerçekleştirilir. Bypass cerrahisi, anjiyoplasti ve stent temel tedavi seçeneklerindendir.
Kalp krizi sonrası kadar öncesinde durumun yaşanmasını önlemek adına bazı önlemler alınmalıdır. Bu önlemler:
Kalp krizi sebebiyle yaşanan ölüm sayısı her geçen gün artıyor. Bu vakaların başlıca sebepleri ise genetik faktörlerle birlikte hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdır. Yaşam biçimimizde yapacağımız değişikliklerle birlikte muhtemel kalp krizi riskini azaltmamız mümkün. Özel Adana Ortadoğu Hastanesi olarak ‘Kalp krizi belirtileri, uykuda kalp krizi geçirdiğimizi nasıl anlarız, kalp krizi anında ne yapılmalı?’ gibi soruların cevaplarını ve kalp krizi riskini azaltan şeyleri sizler için anlattık.
Göğüs bölgesinde ani şekilde otaya çıkan sıkışma ve ağrı hissiyle başlayan kalp krizi, erken müdahalenin son derece önemli olduğu sağlık problemlerinden biridir. Hayati riski azaltması ve kalp kasını zarar görmeden kurtarabilmemiz açısından erken müdahalenin önemi yadsınamaz.
Hareketsiz yaşam tarzı, diyabet, kötü beslenme alışkanlıkları ve aşırı kilo kalp hastalıkları için başta gelen davetiyelerdir. Bu faktörleri değiştirerek kalp krizi riskini azaltabilir ve hastalığı geciktirebiliriz.
Kalp damarlarında bulunan plakların ani şekilde yırtılması ve üzerine pıhtı oturması kalp damarının birden bire tıkanmasına neden olabilir. Bunun sonucunda da kalp kası oksijenden yoksun kalır. Oksijensiz kalmasının ardından kalp kası hücreleri ölmeye başlarlar. İşte bu sürece kalp krizi adı verilmektedir.
Yaygın kanının aksine kalp krizleri her daim ani ve şiddetli göğüs ağrıları ile oluşmaz. Kimi insanlar herhangi bir belirgin şikâyet hissetmeden sessiz şekilde de kalp krizi geçirebilirler. Bu durum bilhassa şeker hastaları için böyle seyreder.
Kalp krizinin belirtilerini tanımak, zaman kaybetmeden tıbbi bakıma ulaşabilmemizi sağlar. Zira erken müdahalenin bu vakalarda ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştık. Hayati tehlikenin azaltılması ve kalp kasının hasar görmeden kurtarılabilmesi için belirtileri tanımamız gerekir.
Koroner kalp hastalıkları dünya genelinde ve ülkemizde en yaygın sağlık sorunları arasında yer alır. Özellikle yaşlanma ile ilişkili bir hastalık olduğundan ötürü her insan kalp krizi geçirmeye aday sayılmalıdır. Fakat bazı kişilerin diğerlerine göre daha çok risk altında olduğunu da unutmamak gerekir.
Kalp hastalıkları yaşlanmaya bağlı olarak gelişse de genetik yollarla da aktarılabilir. Aile bireylerinde yaş öncesinde kalp krizi öyküsü bulunan kişiler risk altında değerlendirilir. Bir diğer risk grubu da Tip 1, Tip 2 diyabet hastalarıdır. Yüksek kolesterolü olan kişiler de risk grubu içinde sayılır. Hipertansiyon hastalığı da kalp krizi riskini arttıran bir etmendir. Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip bireyler ve aşırı kilo problemi olanlar da bir diğer risk grubudur. Sigara kullanımının da başlı başına bir kalp krizi nedeni olduğunu unutmamak gerekir.
Günümüz tıp dünyasında bir kişinin kalp krizi riskini gerçekçi şekilde ölçmemize yarayan bazı algoritmalar mevcut. Kalsiyum skorlaması da dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerden yararlanılarak risk analizi yapmak mümkün. Peki kalp hastalıkları riskini nasıl düşürebiliriz. Elbette cinsiyet, yaş ve genetik faktörlere müdahale edemeyiz. Peki müdahale edebileceğimiz risk unsurları neler?
Vücudumuzun şekere ihtiyaç duyduğunda bunu farklı gıdalardan tedarik edebilir. Buna rağmen ekstra şeker tüketmek ise zararlıdır. Bu yüzden şeker tüketimini olabildiğince aza indirmek gerekiyor. Şeker hastalığını önlemek aynı zamanda kalp krizi riskini de azalacaktır. Şeker tüketimini bırakmak obeziteyi de önleyeceği için bu da kalp hastalıklarından korunmakta etkili olacaktır.
Tuz tüketimi yüksek tansiyona yol açar ve kalp sağlığımız için en önemli tehditlerden biridir. Gün içerisinde tükettiğimiz tuzun üçte ikilik bir kısmı endüstriyel gıdalardan alınır. Bu da tuz tüketimini sınırlandırmamız için bir başka nedendir.
Sigara içmeyi bırakarak kalp hastalığı riskini büyük ölçüde azaltabilirsiniz. Özellikle menopoz öncesi kadınlarda sigara kullanmak kalp hastalığı riskini kata kadar arttırıyor.
Gıda tüketimine dikkat etmek kalp sağlığına giden yolda önemli bir adım. Protein ihtiyacımızın üçte ikilik bir kısmını bitkisel gıdalardan alıp hayvansal proteinlerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekiyor. Kızarmış yiyeceklerden, trans yağlardan da uzak durmalıyız.
Düzenli spor ve egzersiz yapmak kalp sağlığınız için yapabileceğiniz en büyük iyilikler arasında. Yarım saatlik yürüyüşler, dans etmek, ev işleriyle uğraşmak, asansör yerine merdiven kullanmak gibi alışkanlıklarla daha hareketli bir yaşam tarzına sahip olabilirsiniz.
Uzman görüşleri sadece tavsiye niteliğindedir gerekli görüldüğünde ilgili uzmana başvurmanız önerilir.
Benzer Haberler