kan fazlalığı nasıl anlaşılır / Kansızlık kadar kan fazlalığı da ciddi sorunlara yol açıyor

Kan Fazlalığı Nasıl Anlaşılır

kan fazlalığı nasıl anlaşılır

Hemogram testi (Tam Kan Sayımı) nedir? Hemogram testi nasıl yapılır? Hemogram değerleri nelerdir?

Genel sağlık durumunuzu belirlemek için temel tarama testlerinden biri olan ve kan sayımı bulguları, hematolojik ve diğer sistemlerde ilgili olarak çok önemli bilgiler sağlayan Hemogram testi nedir? Hemogram testi nasıl yapılır? Hemogram değerleri nelerdir? Merak ettiğiniz tüm detaylar ve soruların cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz

seafoodplus.info

Yayınlanma: - 02 Ekim Güncellenme:

Hemogram testi (Tam Kan Sayımı) nedir? Hemogram testi nasıl yapılır? Hemogram değerleri nelerdir?

Anemi, enfeksiyon, inflamasyon, kanama bozukluğu veya lösemi gibi çeşitli durumların teşhis edilmesine yardımcı olan hemogram testi hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledik… Hemogram testi (Tam Kan Sayımı) nedir? Hemogram testi nasıl yapılır? Hemogram değerleri nelerdir?

HEMOGRAM TESTİ NEDİR?

Genel sağlık durumunuzu belirlemek için; anemi, enfeksiyon, inflamasyon, kanama bozukluğu veya kanser gibi kan hücrelerini etkileyen çeşitli hastalık ve durumları taramak, teşhis etmek veya izlemek için yapılan testtir.

Kan tahlili sonucu sorgulama nasıl yapılır? İlginizi ÇekebilirKan tahlili sonucu sorgulama nasıl yapılır?
HEMOGRAM TESTİ NASIL YAPILIR?

Kolunuzdaki bir damardan, parmak ucundan veya topuktan (yeni doğan) kan örneği alınarak yapılır. Hemogram testi için özel bir hazırlık gerekmez. Herhangi bir ilaç kullanıyorsanız ya da Hemogram testine girmeden önce altta yatan herhangi bir tıbbi durumunuz veya alerjiniz varsa doktorunuzu bilgilendirin. Doktorunuz durumunuza bağlı olarak özel talimatlar verecektir. Alınan kan örneği incelenmek için laboratuvara gönderilir. Bu testi aç ya da tok karnına yaptırabilirsiniz.

NELER TEST EDİLİYOR?

Tam kan sayımı (CBC), kanda dolaşan hücreleri değerlendiren bir testtir. Kan, plazma: beyaz kan hücreleri (WBC), kırmızı kan hücreleri (RBC) ve trombositler (PLT’ler) olarak adlandırılan sıvı içinde süspansiyon halinde tutulan üç tip hücreden oluşur. Öncelikle kemik iliğinde üretilir ve olgunlaşırlar ve normal şartlar altında ihtiyaç duyulduğunda kan dolaşımına bırakılırlar.

Bir CBC tipik olarak bir kişinin kan örneğinde bulunan hücrelerin sayımları dahil olmak üzere çeşitli parametreleri ölçen otomatik bir cihaz kullanılarak gerçekleştirilir. Bir CBC’nin sonuçları sadece hücre tiplerinin sayısı hakkında bilgi vermez, aynı zamanda bazı hücrelerin fiziksel özelliklerinin bir göstergesi olabilir. Standart bir CBC şunları içerir:

Beyaz kan hücrelerinin değerlendirilmesi: WBC sayısı; WBC diferansiyeli içerebilir veya içermeyebilir

Kırmızı kan hücrelerinin değerlendirilmesi: RBC sayısı, hemoglobin (Hb), hematokrit (Hct) ve RBC endeksleri, ortalama korpusküler (parçacık) hacim (MCV), ortalama korpusküler hemoglobin (MCH), ortalama korpusküler hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) ve kırmızı hücre dağılımı içerir. genişlik (RDW). RBC değerlendirmesi retikülosit sayısını içerebilir veya içermeyebilir.

Trombositlerin değerlendirilmesi: trombosit sayısı; ortalama trombosit hacmini (MPV) ve / veya trombosit dağılım genişliğini (PDW) içerebilir veya içermeyebilir.

Bir veya daha fazla kan hücresi popülasyonunda önemli anormallikler bir veya daha fazla durumun varlığını gösterebilir. Tipik olarak, anormal sonuçların nedenini belirlemeye yardımcı olmak için başka testler yapılır.

hemogram

CBC tarafından değerlendirilen üç tip hücre şunları içerir:

Beyaz kan hücreleri

Vücudun sağlıklı durumunu korumak ve enfeksiyonlar veya diğer nedenlerle savaşmak için kullandığı, lökositler olarak da adlandırılan beş farklı türde WBC vardır. Bunlar nötrofiller, lenfositler, bazofiller, eozinofiller ve monositlerdir. Kanda nispeten sabit sayılarda bulunurlar. Bu sayılar vücutta neler olup bittiğine bağlı olarak geçici bir şekilde daha yüksek veya daha düşük olabilir. Örneğin, bir enfeksiyon, bakteriyel enfeksiyonla savaşmak için daha fazla sayıda nötrofil üretmesi için vücudu uyarır. Alerjilerle, artan sayıda eozinofil olabilir. Viral bir enfeksiyon ile artan sayıda lenfosit üretilebilir. Bazı hastalık durumlarında, örneğin lösemi, anormal (olgunlaşmamış veya olgun) beyaz hücreler hızla çoğalır ve WBC sayımını arttırır.

Kırmızı kan hücreleri

Eritrositler olarak da adlandırılan kırmızı kan hücreleri, kemik iliğinde üretilir ve olgunlaştıkça kan dolaşımına salınır. Vücutta oksijeni taşıyan bir protein olan hemoglobin içerirler. Bir RBC’nin tipik ömrü gündür; Böylece kemik iliği sürekli olarak yaş ve parçalanan veya kanama yoluyla kaybedilenlerin yerine yeni RBC’ler üretmelidir. Bazı koşullar, önemli derecede kanamayla sonuçlanabilecek koşullara ek olarak yeni RBC’lerin ve / veya ömürlerinin üretimini etkileyebilir.

CBC, RBC’lerin sayısını ve mevcut hemoglobin miktarını, RBC’lerin (hematokrit) oluşan kan oranını ve RBC’lerin popülasyonunun normal görünüp görünmediğini belirler. RBC’ler normal olarak boyut ve şekil olarak minimal çeşitlemeler ile eşittir; bununla birlikte, vitamin B12 ve folat eksiklikleri, demir eksikliği ve çeşitli başka koşullar gibi koşullar ile önemli değişiklikler meydana gelebilir. Kırmızı kan hücrelerinin konsantrasyonu ve / veya kandaki hemoglobin miktarı normalin altına düşerse, bir kişinin anemisi olduğu ve yorgunluk ve halsizlik gibi semptomları olabileceği söylenir. Daha az sıklıkla, kanda çok fazla RBC olabilir (eritrositoz veya polisitemi). Aşırı durumlarda, bu küçük damarlar ve arterler boyunca kan akışını engelleyebilir.

Trombositler

Trombositler olarak da adlandırılan trombositler, normal kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan özel hücre fragmanlarıdır. Yeterli trombete sahip olmayan bir kişi, aşırı kanama ve morarma riskinde olabilir. Trombosit fazlalığı aşırı pıhtılaşmaya veya trombositler düzgün çalışmıyorsa aşırı kanamaya neden olabilir. CBC, mevcut trombositlerin sayısını ve boyutunu ölçer.

HEMOGRAM NASIL RAPORLANIR?

Hemogramda aşağıdaki kan değerleri tespit edilerek raporlanır:

WBC (White blood cell) Lökosit Sayısı: Beyaz kan hücrelerinin (akyuvar) sayısını tanımlar.

RBC (Red Blood Cell) Eritrosit Sayısı: Kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) sayısını tanımlar.

HGB (Hemoglobin): Hemoglobin sayısını tanımlar.

HCT (Hematokrit): Alyuvarların toplam hacminin kandaki yüzdesini verir. HCT sayesinde hem alyuvar sayısı hem de alyuvar büyüklüğü hakkında bilgi verir.

MCV (Mean Cell Volume) Ortalama Hücre Hacmi: Bir alyuvarın ortalama büyüklüğünü tanımlar.

MCH (Mean Cell Hemoglobin) Ortalama Hücre Hemoglobini: Her bir alyuvardaki ortalama hemoglobin miktarını tanımlar.

MCHC (Mean Cell Hemoglobin Concentration) Ortalama Hücre Hemoglobin Konsantrasyonu: Her bir alyuvardaki ortalama hemoglobin ağırlığını tanımlar.

PLT (Platelet) Trombosit Sayısı: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan elemanların (trombosit) sayısını tanımlar.

RDW (Red Cell Distribution of Width) Eritrosit Dağılım Genişliği: Aynı kişideki farklı alyuvar boyutlarının birbirlerinden ne kadar farklı olduğunu verir. Değişkenlik arttıkça RDW değeri yükselir.

PDW (Platelet Distrubition Width): Trombositlerin dağılım genişliğini gösterir.

RDW-SD (RBC Distrubition Width-Coefficent of Variation): RDW değerini standart sapma şeklinde verir.

RDW-CV (RBC Distrubition Width-Standard Deviation): RDW değerini varyasyon katsayısı şeklinde verir.

NE: Nötrofil Yüzdesi

LY: Lenfosit Yüzdesi

MO: Monosit Yüzdesi

EO: Eozinofil Yüzdesi

BA: Bazofil Yüzdesi

MPV: Bir trombositin ortalama büyüklüğünü tanımlar.

PCT: İltihaplı hastalık vakalarında artış gösteren prokalsitonin proteininin miktarını verir.

LYM: Bir akyuvar türü olan lenfositin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdelerini tanımlar.

MON: Bir akyuvar türü olan monositin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.

EOS: Bir akyuvar türü olan eozinofilin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.

BAS: Bir akyuvar türü olan bazofilin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.

HEMOGRAM TESTİNDE NORMAL DEĞERLER NELERDİR?

HEMOGRAM SONUÇ REFERANS ARALIĞI

WBC –
NE 35 – 80
RBC 3,2 – 6
HGB 11 10 – 18
HCT 33,6 30 – 55
MCHC 30 – 36
MCH 33
MCV 78 –
LYM 15 – 50
RDW 9 – 18
PLT –
MPV 0 – 15

aileakyuvaralyuvarbeyazEkonomiinternetkansernasıl yapılırSağlıktip

Anadolu AjansıAnadolu Ajansı

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hematoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Aliihsan Gemici, halsizlik, baş dönmesi, çok uyuma eğilimi, kulak çınlaması gibi anemi ile benzer belirtilerle baş gösteren kan fazlalığının tedavisinde geç kalınmaması gerektiğini belirterek, 'Tıpta polisitemi olarak geçen hastalık tedavi edilmezse kan kanseri, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere ciddi sorunlara yol açıyor.' ifadesini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Gemici, kan fazlalığı (polisitemi) rahatsızlığına ilişkin bilgi verdi.

Polisiteminin 'kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin aşırı üretimi sonucunda kanda kırmızı küre sayısının artışı' olarak tanımlandığını aktaran Gemici, 'Kan eksikliği, yani anemide olduğu gibi polisitemide de erken teşhis doğru tedavi hastanın yaşam kalitesini düzenliyor ve olası hastalıklardan koruyor. Bu nedenle rutin kan tahlillerinin yaptırmayı adet haline getirmemiz gerekiyor.' ifadelerini kullandı.

Kan fazlalığının belirtilerini sıralayan Gemici, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, görme bozuklukları, dalak büyümesine bağlı karnın sol üst tarafında ağrı, erken doyma hissi, kanama, halsizlik, kilo kaybı, tansiyon yüksekliği, kırmızı yüz, fazla uyku isteği, özellikle sıcak banyo sonrası kaşıntı, parmak uçlarında ağrılı, kızarık ve şişliklerin hastalarda görülen sık şikayetler olduğunu bildirdi.

Erkeklerde hematokritin seviyesinin yüzde 60, kadınlarda yüzde 56'nın üzerinde olmasının gerçek polisitemiyi gösterdiğini belirten Gemici, 'Plazma hacminde azalmaya yol açan durumlardan azalmış sıvı alımı, aşırı terleme, aşırı kusma veya ishal, ağır yanıklar göreceli polisitemiye neden olabilir. Gerçek polisitemi olduğu kanıtlanan kişilerde bunun kemik iliği kaynaklı mı (primer), yoksa başka nedenlere mi bağlı olduğu (sekonder) araştırılmalıdır. Uygun tedavinin verilebilmesi için gerçek polisitemi saptanan hastalarda bu ayrımın iyi yapılması önemlidir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Kaynağında akciğer sorunları yatabilir'

Dr. Öğr. Üyesi Aliihsan Gemici, kişide sekonder, yani dolaylı yoldan polisitemiye yol açan hastalıkların uygun şekilde tedavi edilmesi gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:

'Dokulara giden oksijen miktarında azalmaya neden olabilecek süreğen akciğer hastalıkları ve bazı kalp hastalıkları, böbreklerden kırmızı küre üretimi için uyarıyı yapan hormonun (eritropoietin, EPO) salgılanmasına yol açarak sekonder polisitemiye neden olabilir. Bazı böbrek hastalıklarında ve bazı kanser tiplerinde eritropoietin düzeyinde artış sonucu sekonder polisitemi gelişebilir. Kemik iliğinde alyuvarların başka bir nedenden bağımsız olarak aşırı yapılması ile kendini gösteren hastalığa 'polisitemia vera' adı veriliyor. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görülen hastalığın ortalama tanı yaşı 60'tır. Risk faktörleri arasında radyasyon, bazı kimyasal maddeler sayılabilir.'

- 'Damar tıkanıklıklarına sebep olabilir'

Aliihsan Gemici, tedavinin amacının kan yoğunluğunu azaltarak gelişebilecek istenmeyen durumları önlemek olduğunu vurguladı.

Gemici, 'Hasta bir kan hastalıkları uzmanı hematolog tarafından izlenmelidir. Hastalardan belli aralıklarla kan alınarak (flebotomi) kırmızı küre sayısı kontrol altında tutulur. Alınan bu kan başkasında kullanılmaz. Kan sulandırıcı ilaçlar verilir. Polisitemi vera tedavisinde hastanın riskine göre kullanılabilecek başka ilaçlar bulunmaktadır. Ortalama yaşam süresi uzun bir hastalıktır. Kan akışkanlığındaki azalmaya bağlı olarak gelişen damar tıkanıklıkları en önemli ölüm sebebidir. Hematokritin normal sınırlarda tutulmasıyla bu risk azalır. Uzun dönemde kemik iliğinde fibrozis (bağ dokusu) gelişebilir. Nadiren hastalık akut kan kanserine dönüşebilir.' değerlendirmesinde bulundu.


Hemoglobin Yüksekliği Neden Olur? Kanda Hemoglobin (HGB) Normal Değerleri ve Referans Aralığı Nedir?

Dolaşım sistemimizin amacı kalbin pompaladığı kanı vücudun her yerine ulaştırmak, kanın içindeki oksijeni ve besinleri vücudumuzun her yerindeki dokulara taşımaktadır. Kan hücrelerinin hepsinin ayrı bir görevi vardır. Kansızlık temelli tüm hastalıkların tanı ve tedavisinde kandaki hemoglobin sayısı dikkate alınır. Vücuda oksijen taşımakla görevli olan Hemoglobinin yükselmesi de düşmesi de belli problemlerin meydana gelmesine neden olabilir.

HEMOGLOBİN NEDİR?

Kan testlerinde HGB olarak yer alan hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir proteindir. Demir açısından oldukça zengin olan hemoglobin, solunum sisteminde akciğerler vasıtasıyla vücuda alınan oksijenin taşınmasını sağlar. Oksijen, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobine tutunur ve hemoglobin sayesinde vücut içinde dolaşır.

HEMOGLOBİN NEREDE BULUNUR?

Kemik iliğinde üretildiği bilinen hemoglobin vücuda oksijen taşımakla görevli olan alyuvarlarda yani kırmızı kan hücrelerinde bulunur.

HEMOGLOBİN PROTEİN YAPILI MIDIR?

Vücudun her yerine oksijen taşıyan ve dokularda biriken karbondioksiti de akciğere ger getirip vücuttan atılmasına yardımcı olan hemoglobin proteindir ve içinde yüksek oranda demir de bulunur.

HEMOGLOBİN YÜKSEKLİĞİ NEDEN OLUR?

Yükselmesi ya da düşmesi durumunda belli başlı sağlık problemlerine sebep olan Hemoglobin değerleri kan testlerinde "HGB" adıyla "gr/dL" simgesiyle gösterilir. Hemoglobin normal değerleri yaş gruplarına, cinsiyete, hormonal farklılıklara ya da genetik durumlara göre herkeste farklılık gösterir. Uzmanlar kabataslak bir değer aralığı belirlemiştir.

Yenidoğan için bebeklerde hemoglobin değer aralığı 13, 5 – 24 gr/dL olarak kabul görürken yaş kategorisindeki bebekler için 11 – 13 gr/dL olarak kabul görmektedir. Hemoglobin değerleri yetişkin erkekler için 13, 5 – 17, 5 gr/dL seviyesinde normal kabul edilirken yetişkin kadınlar için bu değer 12, 5 – 15, 5 gr/dL olarak belirlenmiştir.

Bu aralıkların üzerinde ya da altında bir sonuçla karşılaşıldığında hemoglobin yükselmesi ya da hemoglobin düşmesinden bahsedilebilir.

Hemoglobin yüksekliği fazla kan üretimine ve kan akışının çok fazla olmasına işaret eder. Hemoglobin yüksekliği Polisitemi, akciğer hastalıkları, böbrek tümörleri gibi çeşitli hastalıkların işareti olabilir.

HEMOGLOBİN YÜKSEKLİĞİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

  • Kaşıntı
  • Halsizlik hissi
  • Baş ağrısı ve dönmesi
  • Eklem ağrıları ve eklem şişkinlikleri
  • Aşırı terleme
  • Bir anda çok fazla kilo kaybı
  • Gözlerde sararma

HEMOGLOBİN YÜKSEKLİĞİ BİTKİSEL TEDAVİSİ VAR MI?

Hemoglobin yüksekliğinde demir seviyesi yüksek olacağı için demir emilimi besinlerden uzak durulması gerekir. Demir zengini ıspanak, kırmızı et, yumurta gibi yiyecekler yenmemeli bunun yerine süt ürünleri, yoğurt, peynir gibi gıdalar tercih edilmelidir. Çay ve kahve gibi içeceklerinde hemoglobin düşürmede işe yaradığı söylenir ancak yine de bir hekime danışılmalı ve hemoglobin yüksekliğine neden olan hastalığa uygun bir beslenme programı belirlenmelidir.

HEMOGLOBİN NEDEN DÜŞER?

Hemoglobin düşüklüğü kadar hemoglobin düşüklüğünün seviyesi de önemlidir. Hemoglobinin normal değerlerden düşük olması anemi türlerinin habercisi olarak karşımıza çıkar. Demir eksikliği anemisi, B12 vitaminine bağlı anemi, kronik hastalıklara bağlı anemi, Aplastik anemi, Hematolojik anemiler hemoglobin düşüklüğünde ilk akla gelen hastalıklardandır.

HEMOGLOBİN DÜŞÜKLÜĞÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

  • Kilo kaybı, zayıflık
  • Düzensiz kalp atışı
  • Sürekli üşüme, ellerin ayakların hep soğuk olması
  • Cildin soluk cansız görünmesi
  • Göğüs ağrısı, nefes darlığı
  • İştahsızlık
  • Saçlarda dökülme
  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • Baş ağrısı

HEMOGLOBİN DÜŞÜKLÜĞÜ NASIL GİDERİLİR?

Hemoglobin düşüklüğünün giderilmesi için önce sebebinin saptanması gerekir. Eğer anemi sebebiyle hemoglobin düşüklüğü varsa aneminin türüne göre kişiye özel bir tedavi yöntemi belirlenir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir