Kanda Enfeksiyon Belirtileri

Covid Akut Karaciğer Yetmezliğine mi Sebep Oluyor?

Yeni koronavirüs hastalığı pandemisi tüm dünyada yaygın bir biçimde gözleniyor. Üst ve alt solunum yollarında daha keskin etkileri söz konusu olsa da karaciğer ve diğer organlarda tutulumu olup olmadığı bilimsel alanda hala bir tartışma konusudur. Koronavirüs enfeksiyonları üzerine yapılan bir takım araştırmalara göre, vakaların bir kısmında yapılan tetkiklerde karaciğer enzimlerinde hafif derecede yükselme mevcut olduğu saptanmakla beraber, bunun karaciğer yetmezliği ile ilişkilendirilemeyeceği ve COVID hastalarında akut karaciğer yetmezliklerinin nadiren görüldüğü halihazırda genel kanıdır.

Covid ile Sekonder Enfeksiyon Bağlantısı

Covid hastalık seyrinde sekonder enfeksiyonlara rastlanılabilmektedir. Araştırmalara göre, COVID ile hastaneye yatırılan hastalarda yüksek sekonder enfeksiyon insidansı mevcut. İkincil enfeksiyonlar için risk faktörleri olarak erken YBÜ ihtiyacı, solunum yetmezliği ve şiddetli lenfopeni tanımlandığı bilinmektedir.

Sepsis ve Septik Şok Covid ‘un Bir Sonucu Olabilir!

Septik şok, çok yaygın olmasına rağmen insanlar tarafından bilinmeyen ve ölüme en fazla yol açan klinik durumlardan biridir. Sepsis, vücutta bir enfeksiyona neden olan bakterilerin kana karışması ile vücuttaki bağışıklık sisteminin bu bakterilere karşı büyük bir tepki göstermesiyle gün yüzüne çıkar. Sepsis, vücudun enfeksiyonlara karşı verdiği en ağır yanıttır ve tedavi edilmediğinde ölümcül olarak seyredebilmektedir.

Konuşma bozukluğu, zihin bulanıklığı, aşırı titreme, kas ağrısı, ateş, tüm gün idrar yapamama durumu, şiddetli nefes darlığı, ciltte solukluk veya beneklenme sepsis belirtileri arasında yer almaktadır. Sepsisin önüne geçmenin en iyi yolu öncelikle enfeksiyonu önlemektir. Tüm önlemlere rağmen sepsis geliştiği takdirde, enfeksiyon odağının hızla kontrol altına alınması ve yoğun bakım desteğinin verilmesi hayat kurtarıcı olabilir.

Covid nedeniyle yaşanan kayıpların çoğunluğu sepsis kaynaklı olduğu ve sepsisin Covid’ın olası sonuçlarından biri olabileceği düşünülmektedir. Bakteri, mantar, virüs ve parazit gibi mikroorganizmalar, mevsimsel grip virüsleri, kuş ve domuz gribi virüslerinin yanı sıra koronavirüs kaynaklı da ortaya çıkabileceği görülmüştür. Covid hastalarından hastalığı şiddetli geçirenlerin bir kısmında, sepsis nedeniyle çoklu organ yetmezliği görülebilmektedir.

Ağır sepsis vakalarında tüm vücutta yangısal bir süreç meydana gelir ve buna septik şok adı verilir. Septik şok beraberinde tansiyon düşüşünü getirir ve ölümle sonuçlanabilmektedir. Enfeksiyonla mücadele için antibiyotik tedavisi, solunum desteği, kan basıncını artırmak ve su kaybını önlemek için sıvı yüklenmesi yaşamsal bir öneme sahiptir.

Covid Kronik Yorgunluk Sendromu Bağlantısı

Covid hastalığının uzun vadede bırakabileceği hasarlar tam olarak belirlenmemiş olsa da Kronik Yorgunluk Sendromunun, Covid’un olası uzun vadeli bir etkisi olarak devam ettiği düşünülüyor. Yapılan araştırmalara göre, tedavi sürecinin sonucunda testleri negatif olan birçok hasta, hala bazı belirtilerin ortadan kaybolmadığını ve sorunların devam ettiğini bildirmiştir.

Pandemi sürecinde şimdiye kadar hayat kurtarılmaya odaklanılsa da, şimdi koronavirüsün uzun vadeli etkilerini ortadan kaldırmak da önemli bir sorun ve endişe haline gelmiştir. Çünkü insanların yaşam kalitesinin tamamen yok olması söz konusu.

Uzmanlar uzun süre devam eden viral enfeksiyonların, hastalık geçtikten sonra da devam eden diğer sağlık problemleri için katalizör olabileceğini fark etmiştir. Kronik yorgunluk sendromu tipik olarak, hastanın tam bir iyileşme sağlayamadığı bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takip ediyor. Ana belirti derin kas yorgunluğudur ancak zayıf hafıza, konsantrasyon eksikliği ve uyku bozukluğu da ortak özellikleridir.

"Kan zehirlenmesi" olarak ifade edilen kandaki enfeksiyon oldukça ciddi bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Tekli ya da çoklu organ yetmezliği sebebiyle ölüme kadar götüren bu ciddi rahatsızlık "sepsis" olarak da adlandırılmaktadır. Peki kanda enfeksiyon belirtileri nelerdir? Kandaki enfeksiyon nasıl tedavi edilir?

Son yıllarda dünyada artan enfeksiyonlu hastalık sonrasında hastalarda kalıcı olarak görülen bazı hastalıklar tespit ediliyor. Vücutta enfeksiyona neden olan bakteriler, kana karışmasıyla birlikte ciddi sorunlar ortaya çıkartıyor. Mikroorganizmaların kana karışmasıyla başlayan bu süreç vücudun herhangi bir kısmında meydana gelen bağışıklık sisteminin vermiş olduğu tepki ile organlarda ve dokularda hasar bırakıyor. Kanda oluşan enfeksiyon sonucunda bağışıklık sistemi vücuda tepki veriyor. Organ yetmezliğinden ölüme kadar giden ciddi bir rahatsızlık söz konusu olabiliyor. Bu durum teşhis edildikten sonra hemen tedaviye başlanması gerekiyor. Aksi taktirde rahatsızlık çok ağır tablolar ortaya koyabiliyor.

enfeksiyon

KANDA ENFEKSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kanda meydana gelen enfeksiyon sonucunda vücut bazı belirtilerle buna karşılık verir. Bu belirtilerden bir kaçının gözükmesi durumunda doktora baş vurulması gerekir. Hayatı tehdit eden bir durum olan kandaki enfeksiyon ne kadar erken sürede teşhis edilip tedavi sürecine başlanırsa organ hasarlarının engellenmesi de o kadar yüksek olur. Kandaki yaşanan enfeksiyon sonucunda kişiler şu belirtileri göstermeye başlamaktadır; enfeksiyon yaşayan kişilerin göreceği ilk belirtiler şu şekilde olacaktır; 

• Nefes almakta zorlanma
• Kalp atışlarında hızlanma
• Solunum hızında sıklaşmalar
• Üşüme ve vücutta titreme hissi
• Ateşin 38 dereceden yukarıda olması

Bu belirtiler kanda yaşanan enfeksiyonlarının vücutta göstereceği ilk belirtiler olmaktadır. Enfeksiyonda artış gözükmeye başladıkça belirtilerde farklılaşma meydana gelmektedir. İleri aşamalarda meydana gelecek belirtiler ise şu şekilde sıralanır;

• Cilt renginde meydana gelen değişmeler ve solma
• Solunum problemleri
• Kandaki trombosit oranının değişmesi
• İdrara çıkarken zorluk yaşanması
• Kan basıncında düşmelerin meydana gelmesi
• Kanda bulunan laktik asit oranının normalin üzerine çıkması
• Kalpte ritim bozuklukları oluşması
• Aşırı kilo kaybı 
• Zihinde yaşanan bulanıklıklar ve bilişsel fonksiyonlarda azalma

Sepsisin yani kanda oluşabilecek zehirlenmelerin son aşaması olan 'septik şok' durumunun yaşanmasında ise yukarıda sıralanan belirtiler söz konusudur. Belirtilerin gözükmeye başladığı bu evrede organ yetmezliğinin oluşması kaçınılmaz olur.

KANDA ENFEKSİYONUN TEDAVİ EDİLİŞİ NASIL OLUR?

Sepsisin erken dönemde teşhis edilmemesinin nedeniyle, tedavi sürecinde oluşacak geç kalınma "septik şok" adı verilen ileri seviye kan enfeksiyonu ile karşılaşıyor. Hastalığın bu aşamaya gelmesini önlemek için kandaki enfeksiyon belirtilerini hissettiğiniz zaman kliniklere başvurmak gerekli. Kliniğe baş vuran ve kanda enfeksiyon (sepsis) tanısını alan hastalara ise şu tedavi yöntemleri uygulanmaktadır:

• Ağrı kesiciler
• Kortikosteroid olan ilaçlar
• Düşük olan tansiyonun yükseltilmesine yardımcı olacak vazoaktif ilaçlar
• İntravenöz enfeksiyonu engellemeye yardımcı olan antibiyotikler
• Kan şekerini regüle edilmesini sağlamak için insülin enjeksiyonları

İLİŞKİLİ HABER

İLİŞKİLİ HABER

İLİŞKİLİ HABER

Kan vücutta oksijen, besin maddelerini, hormonları vitaminleri ve antikorlari dokulara taşıyan ve oluşan karbondioksit ve atık maddelerini vücuttan uzaklaştıran sıvıdır. Sepsitemi, ciddi bir kan dolaşımı enfeksiyonudur. Ayni zamanda kan zehirlenmesi olarak da bilinir.

Sepsitemi, vücudun herhangi bir yerinde akciğer enfeksiyinu veya deri üstündeki bir yarada bakteriyel bir enfeksiyon oluşması sonucu kan dolaşımına girdiğinde ortaya çıkar. Enfeksiyon tanım olarak infeksiyöz bir ajanın vücuda girerek çoğalması anlamına gelmektedir.

Kanda enfeksiyon belirtileri nelerdir? 

Kan vücutta temiz akan bir sıvıdır. Fakat içerisine bakteriyel ve virüs gibi maddelerin bulaşması durumunda kanda iltihap oluşur. Belirtileri şunlardır:

Kendini iyi hissetmeme,

Ateşin yükselmesi. 38 derecenin üzerinde ateş olması,

Kusma veya bulantı,

İshal,

Ani ısı değişimleri ile soğuk alma,

Düzensiz beslenme ve yoğun iş temposu,

Başka birinden bulaşıcı hastalıkların geçmesi,

Eklem rahatsızlıkları,

Bağırsak iltihaplanması,

Kireçlenme,

Kanser,

Kalp hastalıkları,

Kontrolsüz antibiyotik tüketimi,

Gece terlemesi,

Lenf bezlerinin büyümesi,

Deri döküntüsü ya da kaşıntı,

Solunum hızının dakikada 20 solunumun üzerinde olması,

İdrara çıkışın azalması. İdrar yapılırken yanma ve acı hissi,

Aşırı kilo kaybı,

Kandaki trombosit seviyelerinde düşüklük,

Zihin bulanıklığı ve bilişsel fonksiyonlarda azalma oluşması.

Sepsis, kan zehirlenmesi, kanda iltihap nasıl geçer?

Herhangi bir mikrop yada enfeksiyon sepsise neden olabilir. Çok sık bilinmeyen bir hastalık olsa da ciddi sorunlara yol açabildiği gibi ölümle sonuçlanan bir rahatsızlık olabilir. Sepsisin erken teşhis edilememesi ve tedavi edilememesi durumunda ölümle sonuçlanan bir tablo oluşabilir.

Hastalığın bu evreye gelmesini önlemek amacı ile sepsis belirtileri ile doktora başvuran ve sepsis tanısı konulan hastalarda genellikle düşük tansiyonun yükseltilmesine yardımcı ilaçlar kullanılır. Enfeksiyonu önlemeye yardımcı intravenöz yolla uygulanan ilaçlar kullanılır. Kan şekerinin regüle edilmesini sağlayan insülin enjeksiyonlar ve ağrı kesicileri tedavide kullanılan ilaçlardır. Ayrıca damar yolu ile sıvı desteğide sağlanabilmektedir.

Kan zehirlenmesi eğer böbreklere zarar verdiği gözlemlenir ise doktorun önerisi ile hasta ara ara diyalize girebilir. Nefes darlığı ya da solunum güçlüğü çekilen durumlarda hastaya solunum cihazı bağlanabilir. Sepsise neden olan iltihap içeren bir apseden kaynaklı ise cerrahi operasyonla bu durum ortadan kaldırılabilir.

Kan zehirlenmesi nedir?

Dünyada oldukça yaygın olan bir hastalık olmasına rağmen az bilinen bir hastalıktır. Ölüm oranı yüzde 30 ile 70 arasında yer alır. Kan zehirlenmesine sebep olan enfeksiyonlar başta akciğer, idrar yolları, batın, rahim olmak üzere herhangi bir organdan kaynaklanabilir. En çok stafilokok- steptokok türü olan bakteriler, daha nadiren virüs, mantar ve parazitler neden olabilir.

Kan zehirlenmesinden korunmak için ateş yükselmesi, solunum güçlüğü ve kalp atım hızında artış yaşanılan durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda vardır. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak, olduğunca stresten uzak durmak, sigara ve alkol tüketimini azaltmak, hijyene özen göstermek ve düzenli beslenmek kan zehirlenmesi durumunun yaşanmasını en az riske düşürür.