karaciğeri koruyan vitaminler / Doğru yiyecekler karaciğeri temizliyor! İşte karaciğeri koruyan süper besinler!

Karaciğeri Koruyan Vitaminler

karaciğeri koruyan vitaminler

Karaciğer sağlığı için hangi vitaminler gereklidir?

Karaciğer kandaki toksinlerin çoğuyla başa çıkabiliyor olsa da, bazı toksinler karaciğerdeki hücrelerin yağ kısmında kalır ve bazıları da vücuda zarar veren oksitlenmeye yol açan serbest radikallere neden olabilir. Bu serbest radikaller karaciğer üzerinde olumsuz etkilere yol açar. Bu nedenle, vücudunuzun doğal antioksidanları ilk başta savunma mekanizması olarak gereklidir.

Ayrıca folik asit, B12, B6, C, E gibi vitaminler de karaciğer sağlığınız için gereklidir. Bu besinler olmadan detoks sistemimizin aksama riski çoğalır ve kansere neden olan veya damar sertliğine yol açan iltihaplanmanın oluşma olasılığı artar. Birçok yiyecek ve besin doğal antioksidanlarınızın artmasına ve detoks işleminin sorunsuz bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Bu nedenle karaciğer sağlığımız için beslenme çok önemlidir.

Hangi besinler karaciğer sağlığı için yararlıdır?

Aşağıdaki besinlerin karaciğer sağlığı için yararlı oldukları biliniyor.

1. Lesitin: İnsan vücudunda yaşayan her hücrenin ihtiyacı olan bir yağdır ve karaciğerin işlediği yağları vücutta taşımaya yarayan çok düşük yoğunluklu lipo proteinlerin önemli bileşenlerindendir. Soya fasulyesinin sağlıklı yaşama doğal bir hediyesidir. Ayrıca, ihtiyaca göre besin takviyesi olarak da alınabilir.

2. Kolin: Bir çeşit B vitaminidir. Yağların vücutta işlenmesini, yakılmasını böylelikle de karaciğerin yağlanmasını engelleyen bir faktördür. Yiyeceklerde bol miktarda olmasına karşın suya karşı dirençsizdir. Besinlerin pişirilmesi, işlenmesi ve saklanması esnasında kolaylıkla bozulabilir. Kolin ve fosfatidil kolin almanın iki yolu vardır: Besin takviyesi veya beslenme yoluyla. Çeşitlendirilmiş bir beslenme programı yeteri kadar kolinin sağlanmasına yardımcı olacaktır. Erkekler günde mg, kadınlar ise mg almalıdırlar. Büyük bir yumurta yaklaşık mg ve 1 kase kızarmış buğday tohumu mg kolin içerir.

3. Çinko: Çinko vücudu alkolden arındırmaya yardımcı olur. En uygun miktar (özellikle alkol kullanan herkes için) günde 15 mg’dır.

Karaciğere zarar verebilecek besin ve takviyelere dikkat!

A vitamini, karaciğere zarar verebilecek besinler arasında başlarda sayılabilir. Aşırıya kaçıldığında (genellikle takviyeler yüzünden) karaciğerde yağlanmaya, kronik hepatite ve siroza neden olabilir. Kronik karaciğer rahatsızlığı olan kişiler günde hap formunda IU’dan (uluslararası birim) daha az A vitamini tüketmelidir. Ancak A vitaminini yiyeceklerden almak bir sorun oluşturmaz.

Karaciğer üzerinde toksik etkilere neden olmuş besin maddesi ve takviyelerin listesi:

1. Demir 2. Sinameki 3. Valerian-Kediotu 4. Niasin 5. İngiliz nanesi yağı.

Tat alma algınızın sağlığınız üzerine etkisi var mıdır?

Tat almanızla ilgili genleriniz, fazla kilolu veya diğer hastalıklara karşı daha fazla risk altında olmanızda büyük bir rol oynuyor olabilir. Araştırmacılar, yüzde 25’imizin tat alma duyularının çok gelişmiş, yüzde 25’imizin ise gelişmemiş olduğunu söylüyor. Geriye kalanlar mı? Onların da, normal tat duyusuna sahip olduklarını ekliyorlar tabii

Eğer tat alma duyularınız gelişmişse meyve ve sebze yememeye eğilim gösterirsiniz çünkü tatları çok ekşi gelebilir. Bu da sizi belirli hastalıklara karşı daha fazla risk altına ve meyve-sebzelerden yeteri kadar besin almadığınızdan dolayı daha çok polip riskine sokar. Bu demektir ki, doğru besinleri aldığınızdan emin olmak için beslenmenize takviye olarak multivitamin kullanmanız gerekir.

Ayrıca bu durum, meyve ve sebzeleri mümkün olduğu kadar salata ve tatlılarınızda kullanmanız, ekmeğin üzerine sürdüklerinizde (domates sosunu deneyin) yaratıcı olmanız gerektiği anlamına geliyor. Eğer tat alma duyularınız çok gelişmemişse, şekerli gıdalar yemeğe eğilim gösteriyor olabilirsiniz. Çünkü tatmin olmak için daha çok yemek ihtiyacı duyarsınız.

Çocuk aşıları güvenli mi?

Aşıların güvenli olduğunu düşünsem de bu onların tamamen risksiz oldukları anlamına gelmiyor. Genel nüfus için güvenli diyebiliriz. Çocuk aşılarının normal bir çocuğa yararlı olma ihtimali, ciddi bir hastalık ihtimalinden 20 kat fazla. Yani genellikle aşılar hayat kurtarır ve hastalıkları önler ciddi riskler de taşıyabilir. Aşılar bir yandan enfeksiyonların çoğalmasını azaltarak hayat kurtarırken, daha geniş kapsamlı araştırmalar çocukları aşı olduktan sonra sağlıklarında olumsuzluklar gözleyen ailelerin hikayelerini göz ardı ediyor.

Aşıya karşı olan kişiler çocuğun bütün paneli alırsa 6 yıl boyunca 32 aşı (17 aşı, ama bazıları tam koruma sağlamak için bir kereden fazla veriliyor) olduklarını ve aşı antijeni enjekte edildiğini tartışıyor. Bu da, bir çocuğun vücuduna koymak için fazla miktarda gereksiz kimyasal demek oluyor ve 20 yıl önce önerilenin 3 katı daha fazla.

Ancak aşıyı destekleyenler çocukların (hatta yetişkinlerin) yeni bir çevrede (hayvanat bahçesi veya müze gibi) antijenden çok daha fazlasına maruz kaldığını söylüyor. Ayrıca aşının içindeki maddelerin güvenliğinin geliştirildiği de göz ardı edilmemeli.

Menopoz belirtileri ve doğal yardımcılar

Hormonal değişikliklerin çoğu menopoza işaret eder. Doğurgan olma durumu azaldıkça (bu sinyallerin beyindeki yumurtalık kontrolü mü yoksa endokrin kontrol yerlerinden mi gönderilmiş olduğu hala tartışılıyor) kadınlar düzenli östrojen ve progesteron hormonu salgılama kabiliyetlerini sonunda hiç adet görmemeye başlayana kadar yavaş yavaş kaybeder. Menopoz, vajinada kuruluk, ateş basması ve uykusuzluğa neden olabilir. Hormon Replasman Tedavisi’nin (HRT) yanı sıra soya, kızıl yonca bitkisi ve karayılan otunun, kadınların yüzde 35’inde görülen menopoz belirtilerini azalttığı biliniyor.

İltihaplanma; yaşlanma ve obeziteye yol açar mı?

Sürekli faal olan bağışıklık sisteminin enflamasyon (iltihaplanma) olarak bilinen tepkisi oksidatif stres, yaşlanma ve obeziteye yol açar. Oksidatif stres, bildiğimiz stresten farklıdır ve oluşan serbest radikaller, canlı dokuda ciddi hasarlar oluşturarak, erken yaşlanmaya neden olmaktadırlar. Eğer serbest radikaller aşırı miktarda üretilirse, DNA gibi temel hücre yapılarına zarar vererek, hızlı yaşlanmayla birlikte hastalıkların ortaya çıkmasına neden olurlar.

Bağışıklık sistemindeki enflamasyonun bütün bunlara nasıl yol açtığını tam anlamıyla anlamak için kötü adam (nfkappa B) ve iyi adam (PPAR) kimyasalları arasındaki ilişkiyi anlamanız gerekiyor. Karaciğeriniz, o sırada metabolize ettiği veya metabolize etmeye çalıştığı yiyecek ve toksinlere bağlı olarak bu kimyasalların salınımını tetikler.

Karaciğerinizi kötü adamların salınımı için harekete geçiren yiyecekler yerseniz, bu salınım vücudunuzda enflamasyona neden olan bir olaylar zincirini tetikleyerek glukozun (şeker) hücrelere taşınmasını önler. Bu da açlığı tetikler. Çünkü, hücrelerin içindeki glukoz beynin doyma noktasını etkileyerek açlığı durdurur. Ama enflamasyonu durduran yiyecekler tüketir veya antienflamatuar etkisi yaratan iyi huylu maddelerin üretilmesine yarayan besinler yerseniz, iyi adamları devreye sokarsınız.

Bu iyi adamların bu kadar güçlü olmalarının nedeni: Aktif hale geldiklerinde glukoz, insulin seviyelerini, kolesterol ve enflamasyonu düşürmeleridir. Hepimizin PPAR seviyesi için genetik yapısı farklı olmasına rağmen otomatik olarak çalışmazlar, çalışmak için yiyecekler tarafından aktif hale getirilmeleri gerekir. Ve son olarak, bu değişim, oksitlenme ve enflamasyonu nasıl durdururuz? Antioksidan ve anti-enflamatuar özelliği olan yiyecekler tüketerek. Bu yiyecekler özelikle yaşlanan ve egzersiz yapamayan ya da stresle başa çıkamayan kişiler için yararlıdır.

Kazanmak istediğiniz başlıca savaşlar: Enflamasyonu yatıştırmak ve bu iki kimyasal ve müttefiklerinin düzenlenmesi yoluyla yağ depolanmasını azaltmak olmalıdır.

Dr. Öz Show Digitürk Home TV’de hafta içi her gün ve ’da.

( tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)

Karaciğer sağlığını koruyan besinler

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz için karaciğerimizin de iyi çalışıyor olması gerekir. İlaç kalıntılarının ve toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılması gibi hayati bir görevi bulunan karaciğer, işlevini yerine getiremediği zaman çok ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu nedenle karaciğer dostu gıdalarla beslenmek ve bu besinleri düzenli tüketmek ayrı bir önem kazanıyor.

Haberin Devamı

Vücudumuzdaki en önemli organlardan biri olan karaciğer, karın boşluğunun sağ üst kısmında yer alır. Karaciğer, vitamin ve minerallerin depolanması, enzim ve protein sentezi, alkol, ilaç ve toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılması gibi birçok hayati görevi üstlenir. Ancak karaciğer, işlevini tam olarak yerine getiremez ise ciddi hastalıkların ortaya çıkmasına da neden olur.

Pandemi sürecinde karaciğer yağlanmasına dikkat!

Pandemi sürecinde evlerde çok fazla vakit geçirilmesi ve normal yaşantıya göre daha az hareket edilmesi nedeniyle karaciğer yağlanmasında artış gözlenmektedir. Çünkü sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı, karaciğer yağlanmasının ana nedenleri arasındadır. Günümüzde her 4 kişiden birinde karaciğer yağlanmasına rastlanmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda açıklanan istatistiklere göre; Türkiye'de 19 milyon yağlı karaciğer hastası bulunuyor. Maalesef ki bunların milyonunu çocuklar oluşturuyor.

Haberin Devamı

Karaciğer yağlanmasının iltihap ile birlikte seyretmesi ise alkol kullanımına bağlı olmayan karaciğer yağlanmasına neden oluyor. Kısaca NASH (Non-alkolik steatohepatit) olarak tanımlanan bu hastalık sinsi seyrediyor ve hastalar genellikle ileri evre siroz oluşana kadar hiçbir belirti hissetmiyor. Siroz ise karaciğer nakline kadar götüren bir rahatsızlık Türkiye'de yaklaşık milyon kişinin NASH sorunuyla karşı karşıya olduğu ve önemli bir kısmında da karaciğer sirozu gelişeceği tahmin edilmektedir. Vücudumuzdaki işlevini yerine getirmediği zaman ciddi sorunlara neden olan karaciğerimizin sağlığını koruyabilmek içinse öncelikle beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekir.

Karaciğer dostu doğal besinler

Doğal gıdalardan zengin bir beslenme tarzı, sağlığımız için çok önemlidir. Özellikle toksik yükün arttığı, hareketin azaldığı, doğal gıdalara erişim şansımızın kısıtlandığı bir ortamda, karaciğer dostu gıdalarla beslenmek ve bu besinleri düzenli tüketmek ayrı bir önem kazanıyor.

İşte size karaciğerinizin sağlığını destekleyecek bazı besinler

Enginar

Enginar, karaciğer dostu besinler arasında ilk akla gelen sebzedir. İçeriğinde A, C, B vitaminleri ile potasyum, manganez ve kalsiyum gibi mineraller bulunur. Karaciğerin yanı sıra enginar, böbreklerde üre yoğunluğunu artırır ve diüretik (idrar söktürücü) etki gösterir. Bu özelliğiyle de kanın temizlenmesine yardımcı olarak, vücuttan ödem atılmasını sağlar. İyi bir lif kaynağı olması nedeniyle sindirim sorunlarının önlenmesine de yardımcı olur. Mevsiminde enginar tüketmek ise en sağlıklısıdır.

Kuşkonmaz

Kuşkonmaz, karaciğer sağlığı açısından oldukça faydalı bir besindir. Mevsiminde ve taze olarak tüketilen kuşkonmaz, karaciğerin fonksiyonlarını destekler, hastalıklara karşı koruma sağlar. Vücudun toksinlerden arındırılmasına yardımcı da olan kuşkonmazı haşlayarak salatalarınızda kullanabilir ya da zeytinyağlı yemek olarak tüketebilirsiniz.

Sarımsak

Doğal bir antibiyotik olan sarımsak, karaciğer sağlığı açısından önemlidir. Antioksidan ve antiinflamatuar etkilere sahip olan sarımsak, karaciğer iltihabının önlenmesine destek olur. Sarımsak ayrıca bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Hatta bazı araştırmalarda, antibiyotiğe dirençli bazı bakteriyel enfeksiyonların sarımsak tozu kullanılarak tedavi edilebileceği sonucu elde edilmiştir. Sarımsak tek başına bakterilerden kurtulmamızı sağlamasa bile vücudun bakterilere verdiği tepkiyi güçlendirir ve korunma mekanizmasına destek olabilir.

Türk kahvesi


Yapılan araştırmalar, kahve tüketiminin karaciğer hastalığının ilerlemesini önleyici bir etki yaratarak, tedaviyi desteklediğini gösteriyor. Günde 2 fincan Türk kahvesi içenlerde karaciğer enzimleri olan AST, ALT, GGT düzeylerinin gerilediği, karaciğerdeki sertleşmenin düzeldiği, karaciğerde siroz ve kanser gelişim riskinin azaldığı da gözlenmiştir. İçeriğinde antioksidan da bulunan kahve, serbest radikalleri nötralize ederek, oksidatif stresi de azaltmaya yardımcı olur. İltihabı önleme özelliği de olan kahve, karaciğer iltihabının iyileştirilmesi ve hepatitlere bağlı karaciğer hasarlarının önlenmesi üzerinde etkilidir.

Haberin Devamı

Yeşil çay

Araştırmalara göre düzenli bir şekilde yeşil çay içenlerde, özellikle alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmalarının iyileştirilmesinin önemli ölçüde kolaylaştığı gözlenmiş. Yeşil çayın içeriğinde bulunan antioksidanlar da vücutta oksidatif stresi azaltarak, karaciğer kanseri ve diğer birçok kanser türüne karşı koruyucu etki göstermektedir. Karaciğer iltihabının iyileşmesine de yardımcı olan yeşil çay, günde 2 bardak tüketilebilir. Ancak herhangi bir kronik hastalığı bulunanlar, hamileler veya ilaç kullanan kişiler, çay tüketimine başlamadan önce mutlaka hekimlerine danışmalıdır.

Limon suyu

Limon, toksinlerin vücuttan kolayca atılmasını sağlayan enzimlerin salınmasına yardımcı olur. Zengin bir C vitamini kaynağı da olan limon suyu, metabolizmayı hızlandırır, sindirim sistemini destekler ve kabızlığı önler. Her sabah hazırlayacağınız limonlu ılık su, karaciğerdeki toksinlerin atılmasına destek olacaktır.

Haberin Devamı

Greyfurt

İçeriğinde C vitamini ve antioksidanlar bulunan greyfurt, karaciğerin doğal arınma işlevlerine yardımcı olur. Kahvaltıda bir bardak taze sıkılmış greyfurt suyu içebilirsiniz. Greyfurt, enfeksiyonun önlenmesi ve hücrelerin kanserleşmeye karşı korunması konusunda da etkilidir. Bu nedenle greyfurt tüketimi hepatit, kolesistit ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar başta olmak üzere birçok rahatsızlığa karşı koruma sağlar. Ancak, greyfurt bazı ilaçlar ile birlikte tüketildiğinde etkileşime girebilir. Bu nedenle tansiyon, depresyon, epilepsi, kalp ve alerji gibi hastalıklar için düzenli ilaç kullanan kişiler, doktorlarına danışmadan greyfurt tüketmemelidir.

Üzüm çekirdeği

Yapılan birçok araştırma, üzüm çekirdeğinin karaciğer hasarları üzerinde olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir. Kırmızı ve mor üzümlerin içeriğinde resveratrol adlı faydalı bir bileşen bulunur. Güçlü bir antioksidan olan resveratrol, karaciğer kanseri ve karaciğer iltihabı başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruma sağlar.

Haberin Devamı

Su

Karaciğeri temizlemenin en iyi yollarından biri günde en az 2 litre su tüketmektir. Su içmek, insan sağlığı açısından çok önemlidir ve birçok yararı vardır. Bu nedenle bol su tüketimi ihmal edilmemelidir.

Karaciğer sağlığı için bu yiyeceklerden uzak durun!

-Aşırı yağlı et grupları
-Alkollü içecekler
-Sucuk, salam, sosis ve pastırma gibi şarküteri ürünler
-Yağda kızartılmış yiyecekler,
-Rafine un ve şeker
-Karbonhidrattan zengin gıdalar
-Fast food ürünler
-Doymuş yağ içeren gıdalar

#Karaciğer#Karaciğer Yağlanması#Karaciğere İyi Gelen Besinler

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Sağlıklı karaciğer için 11 besin önerisi

Prof. Dr. Onur Yaprak, her 3 kişiden birini tehdit eden karaciğer yağlanmasına karşı etkili 11 besini açıkladı.

Prof. Dr. Yaprak, “Karaciğer vücudumuzdaki en büyük ve kanlanan organ olup ağırlığı ortalama olarak kişinin kilosunun yüzde 2’sine tekabül eder. Karaciğerin önemli görevlerinden başlıcaları; yediğimiz besinlerle alınan karbonhidrat, protein ve yağların birçok kimyasal işlemden geçirilip metabolizmasının sağlanması ve vücutta kullanılır hale getirilmesi, safra üretimi ve salgılanması, ağız yoluyla alınan ilaçların ve kimyasal maddelerin zararlı etkilerinin temizlenmesi, bağışıklık sisteminin desteklenmesi, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan pıhtılaşma faktörlerinin üretilmesidir. Karaciğer yağlanması her 3 kişiden 1’ini etkileyen ve sıklığı dünyada gün geçtikçe artan bir sorun haline gelmiştir” diye konuştu. 

BEL ÇEVRESİNE DİKKAT

Modern çağın hastalığı haline gelen karaciğer yağlanmasına ilişkin açıklamalarını sürdüren Prof. Dr. Yaprak, “İşlenmiş birçok katkı maddesini içeren hazır besinlerin, glukoz şurubunun, früktozun yaygın kullanımı, fastfood, hareketsizlik, obezite, diyabet, yüksek kolesterol modern çağın hastalığı olan karaciğerde yağlanmayı da beraberinde getirmiştir.

Türk halkı özelinde konuşacak olursak, erkeklerde santimetre bel çevresi, kadınlarda ise 85 santimetre üzerinde bel ve karın çevresi kişide bir karaciğer yağlanması olup olmadığını tahmin ettirir.

Karaciğerde yağlanma saptanan kişilerde vücut ağırlığının yüzde 10 kadarını verecek bir diyet ve egzersiz programı ile yağlanma giderilebilmektedir. Karbonhidrattan zengin gıdaları, fastfood ürünlerini, doymuş yağ içeren gıdaları azaltılıp Akdeniz tipi beslenmeye geçilmesi önerilir.

Akdeniz diyeti meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, bakliyat, fındık, zeytinyağı, balık ve az miktarda yüksek kaliteli süt ve etten oluşur. Karaciğere iyi gelen besinlerin ortak özelliği antioksidan içermesi, E vitamini ya da glutatyon depolarını artırıyor olmasıdır” ifadelerini kullandı. 

"KAHVE, BROKOLİ, ISPANAK, FINDIK VE BALIK TÜKETİN"

Prof. Dr. Yaprak, karaciğere en iyi gelen besinleri şu şekilde sıraladı: “Günde fincan içilmesi tavsiye edilen kahve iltihaplanmayı azaltırken karaciğerdeki antioksidan seviyelerini arttırır. Karaciğerde sertleşmeyi azaltır. Ayrıca karaciğer hastalığı, kanser ve yağlı karaciğer geliştirme riskini azaltmaya yardımcı olur.

Brokoli, lahana, karnabahar, turp, şalgam gibi turpgiller ise karotenoid (beta-karoten, lutein), vitamin C, E, K, folat ve mineraller gibi besin bileşenleri açısından zengin olup iyi bir posa kaynağıdır. Buna ek olarak glukozinolatlar olarak bilenen kükürt içeren kimyasalları içermektedir. Bu kimyasallar acı tat ve aromadan sorumludur.

Ispanak, tere, roka gibi yeşil yapraklılarda yine acı aromadaki sebzelerdir. E vitamini açısından zengindirler ayrıca glutatyon depolarını artırarak detoksa yardımcı olurlar. Her gün gram tüketilmesi tavsiye edilen fındık omega 9, çiğ badem ise E vitamini yönünden zengindir. Antioksidan görevi gören fındık ve çiğ badem karaciğere de iyi gelir. Omega-3 açısından zengin yağlı balık yemenin ise karaciğer için birçok faydası vardır.” 

ZEYTİNYAĞI, SARIMSAK, ZERDEÇAL, ENGİNAR VE YULAF EZMESİ

Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti: “Araştırmalar zeytinyağı tüketiminin karaciğerdeki yağ seviyelerini düşürmeye, kan akışını artırmaya ve karaciğer enzim seviyelerini iyileştirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Sarımsak ise antioksidandır. Kükürt içerir ve glutatyon depolarını yükseltir.

Zerdeçaldaki aktif bileşen olan kurkumin, güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar etkilere sahiptir ve karaciğer sağlığı için faydaları olduğu gösterilmiştir. Çalışmalar zerdeçalın sadece 8 hafta sonra karaciğer enzimlerinin kan seviyelerini ve karaciğerdeki yağ miktarını azalttığını bulmuştur. Birçok faydası olan enginar da karaciğerinizden zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı olan safra üretimini artırır.

Bilim adamları, enginarda bulunan antioksidanların (sinarin ve silimarin, quercetin, kolin ve C vitamini) bu faydalardan sorumlu olduğunu düşünüyorlar. Kolin çok kuvvetli bir antioksidan olan klorojenik asid öncüsüdür. Yağlı karaciğer hastalığı olan 90 kişide yapılan bir deneme, iki ay boyunca günde mg enginar özü tüketmenin karaciğer fonksiyonunu iyileştirdiğini ortaya koydu.

Yaban mersini, ahududu ve kızılcık, avokado, üzüm dahil olmak üzere pek çok koyu renkli meyve de karaciğeri hasardan korumaya yardımcı olabilecek polifenol adı verilen antioksidanlar içerir. Son olarak zengin lif kaynağı olan yulaf beta glukan içerir. Beta glukan deneysel çalışmalarda karaciğere faydalı bulunmuş aynı zamanda LDL kolesterol ve kilo verme üzerine de yulaf ezmesinin faydaları olduğu belirtiliyor.” 


KaraciğerKaraciğer yağlanmasıbeslenmedengeli beslenmebitkisel beslenmeDoğal Beslenmesağlıklı beslenme

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir