karşılaştırma cümleleri ingilizce 9 sınıf / comparative cümleleri | ingilizce karşılaştırma cümleleri | comparative örnekleri

Karşılaştırma Cümleleri Ingilizce 9 Sınıf

karşılaştırma cümleleri ingilizce 9 sınıf

7. Sınıf İngilizce Comparatives (Karşılaştırma C&#;mleleri) konu anlatımı

Haberin Devamı

 2- Ali's pencil is more expensive than mine / Ali'nin kalemi benimkinden daha pahalı.

 3- Her hair are taller Meltem's hair. / Onun saçları Meltem'in saçlarından daha uzun.

 4-Our house is wider than Ayşe's house. / Bizim evimiz Ayşe'nin evinden daha geniş.

3- Olumlu Karşılaştırma Cümleleri:

 Bir niteliği övmek, bir meziyeti ya da yeteneği öne çıkarmak için kurulan cümlelerdir. Sıfat yapısı değil anlamı itibariyle cümleye olumluluk katar.

Örnekler:

 1- I am more successfull than you at school. / Ben okulda senden daha başarılıyım.

 2- Mehmet is harder than Ufuk. / Mehmet, Ufuk'tan daha çalışkan. 

4- Olumsuz Karşılaştırma Cümleleri

 Bir özelliği kötülemek ya da yapılan eylemi eleştirmek için kurulan cümle türleridir. Cümleyi olumsuz kılan sıfatın anlamıdır. Bu cümlelerde hem özneleri hem de nesneler karşılaştırılabilir.

Örnekler:

 1- You are more angry than me. / Sen, benden daha sinirlisin.

 2- Yeşim is more lazy than her brother. / Yeşim, abisinden daha tembel.

 3- This is older than the other / Bu, diğerinden daha eski.

5- Sıfatların Kısalığına ve Uzunluğuna Göre Karşılaştırma Cümleleri

 Cümle içerisinde kullanılan sıfatlar tek heceliyse -er takısı kullanılır.

Örnekler:

 1- That movie is better than other movies / Bu film, diğer filmlerden daha iyi.

Haberin Devamı

 2- Theese shoes are cheaper than others / Bu ayakkabılar diğerlerinden daha ucuz.

 Cümle içerisinde kullanılan sıfatlar iki ya da daha fazla heceden oluşuyorsa ''more'' kelimesi kullanılır. Türkçe karşılığı daha, daha çok olan ''more'' cümle içerisindeki sıfatların önüne eklenir.

Örnekler:

 1- This book is more populer than other books. / Bu kitap diğer kitaplardan daha popüler.

 2- My sister is more beautiful than all women. / Benim kız kardeşim tüm kadınlardan daha güzel.

 3- Today is more boring than other days. / Bugün diğer günlerden daha sıkıcı.

Not: Türkçede olduğu gibi İngilizcede de genel kurallara uymayan istisnalar vardır. Bazı sıfatlar hem 'more' kelimesiyle hem de -er takısıyla kullanılabilir. Bu sıfatlara çift kullanımlı sıfatlar da denir.

Örnek:

Haberin Devamı

 1- My father is cleverer than eveyone in our family. / Babam ailemizdeki herkesten daha zekidir.

 2- Ahmet is more clever than all students. / Ahmet, tüm öğrencilerden daha zekidir. 

6- Geçmiş Zamanlı Karşılaştırma Cümleleri

 Bu cümlelerde özne ya da nesne bir önceki konumuyla ya da durumuyla karşılaştırılır.

 Örnek: Theese trees are greener than last year. / Bu ağaçlar geçen yıldan daha yeşil.

Comparative Cümleleri


comparative cümleleri - ingilizce karşılaştırma cümleleri


İki şeyden birisinin üstün olmasına göre yapılan karşılaştırmaya COMPARATIVE diyoruz.

Bunu da karşılaştırılan isimlerin önüne "more" getirerek, sıfatlarda ise ya yine başına "more" getirerek ya da sonuna "-er" takısı getirerek yapıyoruz.

Örneğin;

"beautiful" --> "more beautiful than",
"experienced" --> "more experienced than",
"great" --> "greater than",
"small" --> "smaller than" olur.

Burada önemli bir nokta, bazı sıfatların değişiklik gösterdiğidir;

"good", "better" olur;
"bad", "worse" haline gelir.

İsimlerde ise

"money" --> "more money than",
"water" --> "more water than" durumuna gelirler.




Aşağıda comperative cümlelerine ilişkin bol sayıda örnek bulacaksınız:

Learning English is easier than learning Japanese. --> İngilizce öğrenmek, Japonca öğrenmekten daha kolay.

Kader is shorter than her son. --> Kader oğlundan daha kısa.

My suitcase is heavier than your suitcase. --> Benim bavulum seninkinden daha ağır.

Wool is warmer than cotton. --> Yün pamuktan daha sıcak.

Plane is faster than bus. --> Uçak otobüsten daha hızlı.

Hidayet is taller than İbrahim. --> Hidayet, İbrahim'den daha uzun.

Our grandfather is older than my mother. --> Büyükbabam annemden daha yaşlı.

Ships are slower than submarines. --> Gemiler, denizlatılardan daha yavaş.

Kızılırmak is longer than Çoruh River. --> Kızılırmak, Çoruh nehrinden daha uzun.

The Pacific Ocean is broader than the Mediterranean. --> Pasifik Okyanusu, Akdeniz'den daha geniş.

Ayşe is older than Fatma. --> Ayşe, Fatma'dan daha büyük (yaşlı).

My camera is more expensive than yours. --> Benim fotoğraf makinam sizinkinden daha pahalı.

Taxi drivers drive less carefully than others. --> Taksi sürücülerinden diğerlerinden daha az dikkatli araba kullanırlar.

This winter is hotter than the winters of 's. --> Bu kış, 'lerin kışlarından daha sıcak.

İstanbul is more expensive than Malatya. --> İstanbul, Malatya'dan daha pahalı.

Maybe I am happier than you. --> Belki de ben senden daha mutluyum.

A great computer is better than PC's. --> Büyük bir bilgisayar PC'lerden daha iyidir.




Pelin is stronger at bridge than I am. --> Pelin briçte benden daha güçlü.

Truck is bigger than car. --> Kamyon arabadan büyük.

May be this grammar topic, comparative, is easier than others. --> Belki de bu dilbilgisi konusu, Comparative, diğer konulardan daha kolay.

There are more flowers in my balcony than in my kitchen. --> Balkonumda mutfaktakinden daha çok çiçek var.


In the refrigerator there is more cheese than jam. --> Buzdolabında reçelden daha çok peynir var.

Our grandfather drinks more tea than anyone else in our family. --> Büyükbabam ailemizdeki herkesten (herhangi birinden) daha fazla çay içer.


Our daughter eats more vegetables than her elder brother. --> Kızımız abisinden daha fazla sebze yer.

There are fewer watches than clocks in the watchseller. --> Saatçide duvar saatinden daha az kol saati var.

There was more air pollution in the 's than in 's in Turkey. --> Türkiye'de 'lerde, 'lardan daha çok hava kirliliği vardı.

Men wear out more shoes than women. --> Erkekler kadınlardan daha çok ayakkabı eskitirler.

Women take care of clothes more than men. --> Kadınlar, giyime erkeklerden daha çok özen gösterirler.

Women are generally shorter than men. --> Kadınlar genellikle erkeklerden kısa olurlar.

All new dresses look more beautiful than the old ones. --> Yeni elbiseler eskilerinden daha güzel gözükürler.

In the last years downtown became less attractive than suburban. --> Son yıllarda şehir merkezi, şehir dışından daha az çekici oldular.

Many films are more boring than others on TV. --> TV'de çoğu film, diğerlerinden daha sıkıcı.

Mehmet cooks more delicious than his wife. --> Mehmet karısından daha lezzetli yemek pişirir.

The life of very poor children are more tragic than many others. --> Çok fakir çocukların hayatı çoğu diğerinden daha acıklı.

In India cows are holier than any other animals. --> Hindistanda inekler başka her hayvandan daha kutsal.

Dolphines are more clever than whales. --> Yunuslar, balinalardan daha akıllı.

Radio is stil more common than television today. --> Radyo, bugün hâlâ televizyondan daha yaygın.

I am more doubtful nowadays than I used to. --> Bugünlerde eskisinden daha çok şüpheciyim.

My brother is taller than me. --> Erkek kardeşim benden daha uzun.

The new book is more expensive the old one. --> Yeni kitap eski kitaptan daha pahalı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir