Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Federal Demokratik Nepal Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Federatif Cumhuriyet |
Bağımsızlık Tarihi | |
Başkent | Katmandu ( milyon) |
Yüzölçümü | km2 |
Nüfusu | milyon () |
Nüfusun Etnik Dağılımı | yılında yapılan son nüfus sayımı verilerine göre ülkede etnik grup bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; %Chettri, % Brahman-Hill, % Magar, % Tharu, % Tamang, %5 Newar, % Kami |
İklimi | Subtropikal muson iklimi, yüksek kesimlerde tundra iklimi |
Coğrafi Konumu | Güney Asya’da Çin ve Hindistan arasında yer almaktadır. |
Komşuları | Hindistan ( km), Çin ( km) |
Dil | Ülkede anadil bulunmaktadır. Resmî işlerde kullanılan dil Nepali’dir. |
Din | %81 Hindu, %9 Budist, %5 Müslüman, %5 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | yıl |
Okuma-Yazma Oranı | % |
Millî Gelir | milyar dolar ( IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | dolar ( IMF) |
Para Birimi | Nepal Rupisi |
İşsizlik Oranı | % () |
Yoksulluk Oranı | % ( CIA) |
Enflasyon Oranı | %6 () |
Reel Büyüme Hızı | % ( CIA) |
Başlıca Ticaret Ortakları | Hindistan, ABD, Çin, BAE, Endonezya, İsviçre, Almanya |
İhracat Ürünleri | Petrol yağları, demir-çelik, pirinç, gümüş, telefon cihazları, tıbbî ilaçlar, petrol gazı, altın |
İthalat Ürünleri | Halı, sentetik iplik, kumaş, Hindistan cevizi, meyve suyu |
Hint ve Çin gibi iki büyük devlet ve medeniyetin arasında yer alan Nepal, bir Güney Asya devletidir. Nepal tarihine ait bilinen en eski kayıtlar M.S. 2. yüzyıla aittir. Bu yüzyıllarda Kuzey Hindistan’dan Nepal’e gelen Licaviler burada bir hanedanlık kurmuş ve bölgenin yaygın inanışı Budizm’e ek olarak Hinduizm’i de Nepal topraklarına taşımıştır. Nepal topraklarında bu yüzyıllarda etkili olmaya başlayan Hint prenslikleri modern dönemlere kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu tarihsel süreç içerisinde Nepal sırasıyla Thakuri Hanedanlığı, Malla Hanedanlığı, Delhi Sultanlığı gibi farklı devletlerin hakimiyetinde kalmıştır. Bölge yüzyılda Katmandu, Bhaktapur ve Patan olmak üzere üç krallığa bölünmüş, bu da Nepal topraklarında siyasî erkin ve merkezî otoritenin zayıflamasını beraberinde getirmiştir. yüzyılın ortalarına bölgede öne çıkan Gurkalar Nepal topraklarında hakimiyeti ele geçirmişse de, yüzyılın başlarında İngiltere ile yapılan savaşların kaybedilmesinden sonra devlet güçlü ailelerin nüfuz mücadelelerine sahne olmuştur. yüzyılın ortalarında hakimiyeti ele geçiren Rana ailesi yaklaşık bir asır boyunca Nepal’de yönetimi elinde bulundurduysa da, bu süreçte İngiltere ülke üzerinde önemli ölçüde etkili olmuştur.
Nepal Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinden birkaç yıl sonra, yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. ’den ’ye kadar yaklaşık 40 yıl tahtta kalan Tribhuvan Bir Bikram, sonlarında tahttan indirilerek demokratik yönetime geçilmek istenmişse de,Tribhuvan birkaç aysonra yönetimi yeniden ele geçirmiş ve ’teki ölümüne kadar yönetimde kalmıştır. Tribhuvan’dan sonra tahta oğlu Mahendra geçmiş (), Mahendra’nın ölümü üzerine oğlu Birendra otuz yıl kadar tahtta kalmıştır (). yılında Birendra’nın oğlu Veliaht Prens Dipendra, bugün hala tam olarak bilinmeyen bir nedenle anne ve babası da dahil olmak üzere kraliyet ailesinden toplam 11 kişiyi öldürdükten sonra intihar etmiş, beyin ölümü gerçekleşmesine karşın yeni kral olarak ilan edilmiş ve komada geçirdiği üç günün sonunda hayatını kaybetmiştir. Bu olay üzerine tahta Birendra’nın kardeşi Gyanendrageçmiş ve tarihsel olarak yüzyıl ortalarında kurulan Nepal Krallığı’nın devamı niteliğindeki bu yönetim yılında Nepal Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen darbe ile ortadan kaldırılıncaya kadar varlığını sürdürmüştür.
İngiliz Sömürge İmparatorluğu’nun etki alanı içerisinde yer almakla birlikte Nepal Krallığı tarihsel olarak varlığını sürekli olarak muhafaza etmiş ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında da bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmüştür. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde meşrutî monarşiye geçilmişse de, devlet yönetiminde yaşanan istikrarsızlıklar sebebiyle, çok partili hayata ve demokratik düzene geçiş denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Nihayet yılında çok partili seçimlere geçilebilmiş ve yılına kadar devlet meşrutî monarşi ile yönetilmiştir.
yılında krallık ve devlet yönetimi ile Maocu isyancılar arasında başlayan çatışmalar, yılında imzalanan barış antlaşmasına kadar devam etmiş ve yılında geçici anayasa kabul edilmiştir. yılında ise devletin ismi Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti olarak değiştirilmiş ve yüzyıllardır devam eden krallık rejimi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Ülkenin yeni anayasası da uzun uğraşlar neticesinde yılında tamamlanarak kabul edilmiştir.
Günümüzde Nepal’deki federal meclis iki kanattan oluşmaktadır. Bunlardan biri üyeli temsilciler meclisi, diğeri de 59 üyeli millet meclisidir. Ülkede cumhurbaşkanı federal meclis ve il genel meclisi üyelerinin oylarıyla seçilmekte, seçilen cumhurbaşkanı temsilciler meclisinde çoğunluğa sahip olan partinin genel başkanını başbakan olarak atamaktadır. Kabine ise federal meclis üyeleri içinden, başbakanın tavsiyeleri ile oluşturulmaktadır.
Ülkenin yeni ismi ile tam demokratik sisteme geçtiği yılında devlet yönetiminin başına Ram Baran Yadav geçmiş ve yılına kadar görevde kalmıştır. Ekim ’te yapılan seçimleri kazanan ve Mart ’deki seçimlerde başarısını yineleyen Bidhya Devi Bhandari, o tarihten bu yana Nepal Cumhurbaşkanı olarak görev yapmaktadır.
Tarihsel ve coğrafî bakımdan Hindistan ve Çin gibi iki büyük devlet ve medeniyet tecrübesi arasında varlığını sürdüren Nepal, doğal olarak siyasî bakımdan da bu iki devletin etki alanı içerisindedir. Ancak Nepal geçmiş tecrübelerinin de katkısıyla bu iki devlet arasında bir denge politikası izlemektedir.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Nepal, BM tarafından da “En Az Gelişmiş Ülkeler” kategorisinde değerlendirilmektedir. Ülkede nüfusun yaklaşık üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşarken, dolarlık kişi başı millî gelir de dünyadaki en düşük seviyelerden biridir.
Ancak ülke son on yıllarda düzenli bir büyüme trendi yakalamayı başarmıştır. Büyüme oranı yılında % olarak gerçekleşirken, son on yılda %’lik büyüme ortalaması yakalanmıştır. Ekonomik gelişmenin önündeki en büyük engeller altyapının zayıf olması, ülkenin uluslararası limanlara olan uzaklığı, eğitim olanaklarının kısıtlı oluşu ve buna bağlı olarak nitelikli işgücünün azlığıdır.
Ülke ekonomisi büyük oranda tarıma dayalı olup istihdamın %69’u, millî gelirin %27’si sektöründen karşılanmaktadır. Tarım dışında ülkede öne çıkan sektörler hizmet ve sanayidir. Hizmet sektörü istihdamın %19’u ve millî gelirin %51’ini karşılarken, sanayi sektörü istihdamın %12’si ve millî gelirin %13’ünü karşılamaktadır. Farklı etnik, dinî ve kültürel unsurlara sahip olması ve başta Everest olmak üzere sahip olduğu coğrafî güzellikler, Nepal’i turizm açısından cazip bir alternatif haline getirmekte, bu da son yıllarda turizmi ülke ekonomisi açısından önemli bir sektör olarak düşünmeye sevk etmektedir. Önümüzdeki yıllarda turizm sektörünün ülke ekonomisine önemli katkılar yapması beklenmektedir.
Ülke dış ticaret açısından da yetersiz durumdadır. 1 milyar doların altındaki yıllık ihracat rakamları sebebiyle ülke dış ticarette her yıl büyük miktarda açık vermektedir. Son olarak yılında ihracat milyon dolar, ithalat ise 11 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.Öte yandan ülke dış ticarette büyük oranda Hindistan’a bağımlı durumdadır. Öyle ki Hindistan’ın Nepal’in ihracatındaki payı %56, ithalatındaki payı ise %70 seviyesindedir.
Türkiye ile Nepal arasındaki ilişkiler genel anlamda olumlu seyretmekle birlikte zayıf düzeydedir. Bunda Nepal’deki siyasî istikrarsızlığın yanı sıra, iki ülke arasındaki coğrafî ve kültürel uzaklık da etkili olmuştur. Her iki ülkenin bir diğerinde büyükelçiliği henüz bulunmamakta, Türkiye’nin Yeni Delhi Büyükelçiliği Nepal’e, Nepal’in İslamabad Büyükelçiliği de Türkiye’ye akreditedir.
İki ülke arasındaki en üst düzey ziyaretler, yılında gerçekleşmiş, Şubat ’de dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu Nepal’e, Mayıs ’de de dönemin Nepal Başbakanı JhalaNathKhanal İstanbul’a bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bunun dışında zaman zaman bakanlıklar düzeyinde ikili ziyaretler gerçekleştirilmektedir.
Türkiye, Nepal’de yaşanan doğal afetler sonrasında yardım elini uzatmaktan geri durmamıştır. Bu kapsamda yılında gerçekleşen ve bin kişinin etkilendiği sel felaketi ile yılında gerçekleşen ve 8 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği deprem felaketi sonrasında Türkiye insanî yardım ve kurtarma çalışmalarına destek vermiştir. Türkiye ayrıca deprem sonrası süreçte Nepal’e 2 milyon dolarlık kalkınma yardımında bulunmuştur.
Türkiye ile Nepal arasındaki ticarî ilişkiler gelişen bir seyir izlemektedir. İki ülke arasında ’li yılların başlarında 5 milyon dolar civarında olan ticaret hacmi, yılında 18 milyon dolara, yılında 63 milyon dolara çıkmıştır. Son olarak ’nin ilk 10 aylık diliminde iki ülke arasındaki ticaret hacmi 83 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin Nepal’e ihraç ettiği başlıca ürünler altın, gümüş, dokuma halılar, tekstil ürünler ve gıda mamulleridir. Nepal’in Türkiye’ye ihraç ettiği başlıca ürün ise ipliktir.
Nepal Hinduizm ve Budizm’in dünyadaki merkezlerinden biri konumundadır. Öyle ki, Budizm’in kurucusu Buda Nepal’de doğmuş olması sebebiyle millî kahraman olarak görülmekte, yüzyıllar boyunca devam eden Hindu krallıklar da Hinduizm’i Nepal’deki etkinliğini kanıtlamaktadır. Son döneme kadar farklı inançlara mensup insanlar büyük baskılara maruz kalmış, Müslümanlar da bu yaklaşımdan doğrudan etkilenmişlerdir.
İslamiyet Nepal topraklarına ilk olarak yüzyıl sonlarında girmiştir. Bu yüzyılın sonlarında Katmandu’ya gelen ilk Müslümanlardan sonra bölgeye gelip yerleşen sufîlerİsamiyet’in bölgede yayılmasına zemin hazırlamış, ilerleyen dönemlerde Babürlülerin de gelişiyle Müslümanlar Nepal topraklarındaki konumunu güçlendirmiştir. Ancak Hindu kast sistemi içerisinde Müslümanlara yer verilmeyişi sebebiyle Müslüman topluluk siyasî ve toplumsal süreçlerin dışında bırakılmıştır.
Bugün kesin olarak bilinmemekle birlikte Nepal nüfusunun yaklaşık %5’inin Müslüman olduğu tahmin edilmektedir. Bu da ülkede yaklaşık milyon Müslüman bulunduğu anlamına gelmektedir. Ülkedeki Müslümanların büyük çoğunluğu Sünnîdir ve Hanefî mezhebine mensuptur. Müslümanlar ülkedeki bu nüfuslarına oranla ticaret, siyaset ve eğitimde yeterli temsiliyete sahip değillerdir. Buna karşın son yıllarda ülkede Müslümanlar tarafından kurulan sivil toplum kuruluşlarının ve camilerin sayısı hızla artmaktadır. Bu noktada özellikle Hindistan’daki İslamî yapılanmaların etkisi yüksektir.
Kategori: Asya / Nepal / Nerede - viewsYorum Yazın
Nepal ülkesi halen Çin ve Hindistan arasına sıkışmış bir küçük bir ülke ve dünyaca ünlü Everest tepesine sahip ülkedir.
Her yıl Dünya genelinde dağcıların tepesine çıkmak için izin aldıkları Everest tepesi, çok yüksek olduğu için dünya genelinde tanınmaktadır. Başkenti Katmandu olan ülkenin resmi dili ise Nepalidir. Asya kıtasına bulunan ülkenin şimdilerde 30 milyon civarında nüfusu vardır. Nepal rupisinin para birimi olarak kkullanıldığı ülkenin gezilecek yerleri ise şöyledir;
Everest Tepesi
Nepal Başkenti
Nepal Hangi Kıtada
Nepal Haritası
Nepal Nasıl Gidilir
Nepal Nerede
Nepal Nüfusu
Nepal
Bu Yazıyı Paylaş!Paylaş!Tweetle!Google+!Pinterest!