Kendi Yurdumda Ben Miyim Garip

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Alıntı:

Kendi öz yurdumda ben miyim garip? Beni bir köşeye atan utansın. Eğilmiyor diye kurdu hor görüp, İti el üstünde tutan utansın.

İşte, bu empozeye maruz kalmış bir vatandaş örneği. Şimdi burada ön planda "ırkçı" bir kimlik izlenimi veriliyor, altta ise sanki devlet "kendi öz insanına" "üçüncü sınıf muamele" yapıyormuş gibi bir algı yapmaya çalışılıyor. Yerse

Alıntı:

Amerika da bırakın hayvancılık, ırgatlık felan, hizmet sektöründe çalışacak kimseyi bulamadıgı için yabancı üniversite öğrencilerini "Work and Travel" programiyla çalıştırıyor. Cahil, egitimsiz insanlar yerine çağdaş, yenilikçi ve egitimli insanlara bu işleri yaptırtabiliyor.

Alıntı:

Work and Travel Nedir? Work and Travel, Amerikan hükumetinin kontrolünde yapılan, dünyanın değişik yerlerinden üniversite öğrencilerinin yaz tatilleri boyunca Amerika’da çalışıp İngilizcelerini geliştirme imkanları buldukları, dünyayı ve farklı kültürleri tanımalarını sağlayan bir öğrenci kültürel değişim programıdır. Work and Travel ile, Amerika’yı turist gibi değil, içinden biri gibi yaşamanızı ve anlamanızı sağlayan ve bunu yaparken de seyahat harcamalarınızı karşılayıp yanınızda bir miktar parayla dönebileceğiniz bir programdır.

Kaynak: seafoodplus.info _seafoodplus.info

Türkçe meali şu: "Ya birader, gel ben senin cebine biraz dolar koyayım, gel bizim özgürlüğümüzün tadına bak, beğenirsen daha sonra gel burada kalabilirsin. Bana çalışabilirsin, beğenmezsen de sen bilirsin, burdan daha özgür ve medeni bir yer bulamazsın."

Şimdi sen bu "öğrencileri" ırgat olarak, hayvancılıkla falan mı çalıştıracaksın? Ve bunu da "medeniyet" ile ilişkilendiriyorsun? Vay arkadaş olaya bakın

En son Tourgood34 tarafından Çrş 28 Tem , tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Alıntı:

Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerine göre bazı ülke ve vatandaşlarına karşıtlığım doğrudur. Irkçılık doğru bir kelime değil. Ayrıca Ak Parti'nin en önemli Büyük Şehirleri kaybetmesini ve böyle giderse Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybedecek olmasını iki sebebe bağlıyorum. 1- Ekonomi 2- Göçmen, Mülteci karşıtlığı. Ben algı yapmıyorum. Vatandaşın çevresinden gördüğü ve rahatsız olduğu sebepler var. Bu gayet bariz. İnsanlar kendini değersiz hissedebiliyor kendi vatanında.

Tabi, bunu da "hak ve menfaatleri" düşünerek yapıyorsun, sana göre devlet kendi hak ve menfaatlerini düşünemeyecek kadar zavallı durumda öyle mi? Bu dediğinle yaptığın "ırkçılığı" örtme girişiminde bulunuyorsun. Yemezler birader.

Burada ve medyada kasılan algı oyunlarını gördükçe şaşırmıyorum bu şekilde olaylara "dar" bir bakış açısıyla bakmana. Ya da başka bir niyet, art niyet, söz konusu ki buradan dem vuruyorsun.

Şimdiye kadar okuduklarından bir fikir elde edememişsin bariz ortada. Sonra bunu gelip ilgisiz ve alakasız açıklamalarla, hatta gidipte "work and travel" ile bağdaştırıcak kadar da saçmalamışsın. Ben yukarıda bir önceki mesajımda konuya değindim. Okuyabilirsin yeniden, anlayabilir misin bilemem orası ayrı.

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Alıntı:

Şimdi sen bu "öğrencileri" ırgat olarak, hayvancılıkla falan mı çalıştıracaksın? Ve bunu da "medeniyet" ile ilişkilendiriyorsun? Vay arkadaş olaya bakın

Bizim ve diğer birçok ülkenin öğrencileri afedersiniz b*k temizlemeye bile gidiyor. Work and Travel programina. Çok başarılı bir sistem olduğunu düşünüyorum. Öğrenci gitmeden dolar yatırmak zorunda. Kazandığının çoğunu orada harciyor zaten. Ekonomilerine de katkı sağlıyor.

Konu öğrencileri ırgat veya çoban olarak çalıştırmak değil. Konu ülkemize uygun strateji ve modeller geliştirilip, göçmen veya mültecilerin verimli olanlarının değerlendirilmesi.

Velhasıl kelam, Türk halkı bir şekilde Avrupalı veya Amerikalı nın parasının kıymetli olduğunu kabullenmiş durumda. Ancak bedevilerin gelip burda sefa sürmeleri insanımızın zoruna gidiyor.

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Alıntı:

Tabi, bunu da "hak ve menfaatleri" düşünerek yapıyorsun, sana göre devlet kendi hak ve menfaatlerini düşünemeyecek kadar zavallı durumda öyle mi? Bu dediğinle yaptığın "ırkçılığı" örtme girişiminde bulunuyorsun. Yemezler birader. Burada ve medyada kasılan algı oyunlarını gördükçe şaşırmıyorum bu şekilde olaylara "dar" bir bakış açısıyla bakmana. Ya da başka bir niyet, art niyet, söz konusu ki buradan dem vuruyorsun. Şimdiye kadar okuduklarından bir fikir elde edememişsin bariz ortada. Sonra bunu gelip ilgisiz ve alakasız açıklamalarla, hatta gidipte "work and travel" ile bağdaştırıcak kadar da saçmalamışsın. Ben yukarıda bir önceki mesajımda konuya değindim. Okuyabilirsin yeniden, anlayabilir misin bilemem orası ayrı.

Suçlamalarınızın hiçbirini kabul etmiyorum. Fikir ve düşünce özgürlüğüne saygı duymayip, manipülatif söylemlerinizden dolayı size artık cevap vermeyecegim.

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Alıntı:

Bizim ve diğer birçok ülkenin öğrencileri afedersiniz b*k temizlemeye bile gidiyor. Work and Travel programina. Çok başarılı bir sistem olduğunu düşünüyorum. Öğrenci gitmeden dolar yatırmak zorunda. Kazandığının çoğunu orada harciyor zaten. Ekonomilerine de katkı sağlıyor. Konu öğrencileri ırgat veya çoban olarak çalıştırmak değil. Konu ülkemize uygun strateji ve modeller geliştirilip, göçmen veya mültecilerin verimli olanlarının değerlendirilmesi. Velhasıl kelam, Türk halkı bir şekilde Avrupalı veya Amerikalı nın parasının kıymetli olduğunu kabullenmiş durumda. Ancak bedevilerin gelip burda sefa sürmeleri insanımızın zoruna gidiyor.

Hani malum bir "insan veya hayvan dışkısı"ndan bahsetmişsiniz, "öğrenciler" sırf bu yüzden Amerika'ya o "dışkı"yı temizlemeye gidiyorlarmış diye Vay diyorum ne muhteşem bir dışkıymış bu, değil mi kıymetli forumdaşlar, siz ne diyorsunuz bu duruma?

Arkadaş diyor ki "bu sistem o kadar harika ki öğrenciler Amerika'ya bunu temizlemeye bile gidiyorlar, çok başarılı bir sistem olduğunu düşünüyorum"

Bana bu Amerikan güzellemesi söylemleri bir yerden tanıdık geldi, buradaki forumdaşlar bilir. Ha belki aynı kişi değildir o başka ama biz konumuza dönelim.

Bak arkadaşım, sen okuduğunu anlama konusunda sorunun yoksa bu başlık altında birkaç sayfadır paylaşılan içeriklerde devletin göç politikası ve 'den beri günümüze Suriyelilere nasıl bir politika izlediği konusunda bilgilendirmeler yaptık, apaçık yazıyor. Bak biz uydurmuyoruz bunu, bu bilgilere internet üzerinden İçişleri Bakanlığı, yine İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi ile müseafoodplus.info gibi resmi veya insani yardım kuruluşları/STK kaynakları ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin gibi kaynaklardan erişebilirsin. Hani bil diye söylüyorum.

Ayrıca birşey daha, bana "Türk halkı"nın yüzde kaçının Dolar veya Euro'ya taptığını veya daha hafif bir tabirle kıymetli gördüğünü yüzdelik ve istatiksel olarak açıklayabilir misin? İddianın dayanağı var mı?

Burada kimsenin sefa sürdüğü falan yok. Her gördüğün teni esmer olan adam Suriyeli mi sanıyorsun? İçlerinde diğer Arap toplumlarından gelen turistler de var. Hadi onu da geçelim, Suriyeliler senelerdir buradalar, çalışıyorlar, iş yerleri ve işleri var, geçimlerini sağlıyorlar, aynı şekilde ülkemizde alışveriş ve harcama yaparak katkı da sağlıyorlar. Bomboş Yunanlılar gibi oturup Siesta yapmıyorlar yani, yalansa söyle?

Ha gider tersini iddia edersen, yok bu adamlar bizi sömürüyor dersen vallahi de billahi de gider ne kadar kaynak varsa hepsini buraya dökerim, ondan sonra okuyup okumaman da beni bağlamaz.

Ha mevzu bahis Afgan kaçaklar ise aynı şekilde yaparım. Çünkü onlara karşı mücadele ediliyor ve bu konuda da tonlarca bilgiyi sayfalarca paylaştım farklı başlıklarda, hepsi elimin altında. Gider bulurum dökerim gerekirse. Ancak bu sefer de gider birileri "uygunsuz başlık" diye eksi verirse ikiyüzlülük ve riyakarlıklarını belli etmiş olurlar. Allah'a havale ederim öyle bir durumda.

Devletin son dönemdeki verdiği demeçlere ve politikalarına eğer "âmâ" değilsen bilmen gerekir. Türkiye'nin yol geçen hanı olmadığını biz de biliyoruz ve bunu savunuyoruz. Ancak bazı şeyleri birbiri ile karıştırmayın. Kafatasçılığı ile bir yere varamazsınız. Avrupa'da da bizlere karşı yapılan bu eylemin ne kadar aşağılık olduğunu bilmeniz lazım. Neo-Naziler tarafından katledilen onlarca vatandaşımız var.

Devlet biz vatandaşlarının kötülüğünü ister mi? Bana açıkça bunun cevabını verebilir misin?
Senin sözlerine göre devlet kendi vatandaşlarına 3. sınıf muamele yapıyor

Onlarca şehir hastanesi neden inşa edildi? İçlerindeki binlerce doktor, hemşire, diğer görevliler istihdam edildi? Yepyeni tıbbi teçhizatlar, aletler, ekipmanlar, ki bir çoğu gitgide yerlileşiyor, alındı ve hizmete sunuldu?

Pandemi başlayınca açılan yeni sahra hastaneleri, sunulan aşılar, pandemi başlangıcında bir ara insanlara paket paket gönderilen maskeler

Açılan, inşa edilen yepyeni otoyollar, lojistiğe ve altyapıya sağlanan tüm hizmetler, demiryolları, hızlı trenler, açılan tüneller ve kısaltılan mesafeler, kazanılan vakitler

Yerli ve milli savunma sanayii neden var? Binlerce mühendis ve teknisyen neden işe alındı, istihdam edildi? Yüzlerce savunma sanayi ürünleri, projeleri neden geliştiriliyor/yapılıyor? AR-GE çalışmaları neden yapılıyor?

Devletin yeni evlenenlere, yeni doğum yapanlara verdiği destek, işsizlere verdiği destek, pandemide etkilenenlere verdiği büyük meblalara ulaşan maddi destek, şehit ve gazilere bağışladığı maaşlar, iş kurmak isteyenlere destekler nedendir?

TSK, MİT, JÖH/PÖH, TEM vb. bütün bunlar kime hizmet ediyor? Neden Suriye'ye gittiler? Neden Doğu'da ve Güney Doğu'da çeşitli hizmetlerde bulunuyorlar? Neden oradan gelen canlı bombalar artık içeri giremiyor? Neden roketler sınırımızı geçemiyor? Biz neyin mücadelesini veriyoruz?

Denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizi neden savunuyoruz? Mavi Vatan doktrini neden var ve uygulanıyor? Neden topraklarımızdan çıkarılmak ve işlenmek istenen özel madenler için fabrikalar açılıyor, değerlendirilmeye çalışılıyor? Neden karasularımızda bulunan Gaz ve Hidrokarbon'u arıyoruz ve çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz?

Aklıma gelmeyen daha birçok hizmet ve çalışma var. Tüm bunlar neden vardır? Sen üçüncü sınıf muamele gör diye mi? Sen insan değil misin be adam? Nasıl olur da burada mazlum Suriyeliler ile kaçakları bir tutarsınız? O adamların TSK ile kendi öz vatanları için savaşan askerleri var, adları Suriye Milli Ordusu'dur (SMO) eski adı Özgür Suriye Ordusu'dur (ÖSO).

İç savaştan, katliamdan kaçarak bize sığındılar, almasaydık o senin bir tanecik Batı'daki emperyalist devletler çıkıp "Türkiye insanlık suçu işliyor, sığınanları almıyor, ölmelerine seyirci kalıyor" demeyecek miydi? Çünkü dediler. Belki hatırlamazsın. Bilmez misin onlar ikiyüzlü?

Hâlâ burada neyin güzellemesini yapıyorsunuz? İdrak sınırlarını zorluyorsunuz yemin ederim.

1 yıl önce - Çrş 28 Tem ,

Doğu Akdeniz Politik:

Alıntı:

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto: “Yakında en iyi ilk 10 ekonomi arasında olacak Türkiye ile daha sıkı ekonomik işbirliği AB'nin çıkarına. AB olarak ekonomik anlamda güçlü olmak istiyorsak Türkiye ile daha sıkı ve sağlam işbirliğine ihtiyacımız var.“ “Türkiye dahil bu konuları (Kabil havalimanı) görüşüyoruz. Türkiye'nin de başka ülkelerle müzakere ettiğini biliyoruz. Bazı deneyimlere de sahibiz, Afganistan'dan çekilmeden önce bölgede askerimiz vardı.“ “Balkanlar'da, Çin ya da Türkiye'den şikâyet edenler, entegrasyona karşı olanlar. Bu çok ikiyüzlüce ve Avrupa'nın çıkarlarına zarar veriyor. Çünkü, Avrupa'nın çıkarları Batı Balkan bölgesine genişlemekten geçiyor.“

Doğu Akdeniz Politik:

Alıntı:

Gayri Askeri Statüde Bulunan Adalardaki Askeri Unsurlar ve Kara, Hava ve Deniz Üsleri

Yunanistan, Lozan ve Paris Anlaşmaları gereğince gayri askeri statüde bulunan 23 adanın tümünde kolluk kuvvetleri haricinde kara, hava ve deniz üsleri ve askeri karakollar kurmuştur. Yunanistan, gayri askeri statüdeki adalarda çeşitli askeri tahkimatlar kurarak Lozan ve Paris Anlaşmalarını ihlal etmiştir. Türkiye’de ilk kez gayri askeri statüdeki adaların askerileştirilmesi ve silahlandırılmasına ilişkin adalar üzerinde kapsamlı çalışmayı Doğu Akdeniz Politik gerçekleştirmiştir.

Gayri Askeri Statüdeki Adalar Hangileridir?

Taşoz, Bozbaba, İpsara, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Ahikerya, Sisam, İstanbulya, Rodos, Herke, Kerpe, Çoban, İleki, İncirli, Kelemez (Kalimnos), İleryöz, Batnoz, İlipsi, Sömbeki, İstanköy ve Kızılhisar adaları olmak üzere toplam 23 adadır.

Gayri Askeri Statü Şartı ve Anlaşmalar

Limni ve Semadirek adaları, Lozan Barış Antlaşması’nın 12’inci ve Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nin 6’ıncı maddeleri gereği sadece kolluk kuvveti bulundurulmasına karar verilmiş, askerden arındırılmış ve adalarda tahkimat yapılması yasaklanmıştır.

Taşoz, Bozbaba, ve İpsara adaları, Lozan Barış Antlaşması’nın 12’inci maddesi gereği sadece kolluk kuvveti bulundurulmasına karar verilmiş, askerden arındırılmış ve adalarda tahkimat yapılması yasaklanmıştır.

Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya adaların, Lozan Barış Antlaşması’nın 12 ve 13’üncü maddeleri gereği sadece kolluk kuvveti bulundurulmasına karar verilmiş, askerden arındırılmış ve adalarda tahkimat yapılması yasaklanmıştır.

Oniki ada olarak anılan Lipso, Batnoz, İleryöz, Kelemez, Rodos, İstanköy, Sömbeki, İncirli, İleki, Kerpe, Çoban, İstanbulya, Herke ve Kızılhisar adaları Paris Barış Antlaşması’nın 14’üncü maddesi gereği sadece kolluk kuvveti bulundurulmasına karar verilmiş, askerden arındırılmış ve adalarda tahkimat yapılması yasaklanmıştır.