seafoodplus.info
KHK ile ihraç edilenlere özel sektörde iş bulma adımı
KHK ile ihraç edilenlere özel sektörde iş bulma adımı
Hükümet, kamudan uzaklaştırılan, ancak herhangi bir davaya konu olmayan kişiler için bir çalışma başlatabilir. Çalışma dahilinde hem FETÖ davalarına yol , Sputnik Türkiye
T+
T+
T+
/html/head/meta[@name='og:title']/@content
/html/head/meta[@name='og:description']/@content
seafoodplus.info
SON HABERLER
tr_TR
seafoodplus.infoSputnik Türkiye
türkiye, haberler, fetö
türkiye, haberler, fetö
Hükümet, kamudan uzaklaştırılan, ancak herhangi bir davaya konu olmayan kişiler için bir çalışma başlatabilir. Çalışma dahilinde hem FETÖ davalarına yol haritası olması hem de özel sektöre iş başvurularına konulan engelin kaldırılması için iki ayrı plan yürütülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya dnş dile getirdiği, zellikle FET'clerin iadesiyle ilgili, "Bu konuda Trkiye'deki davaların neticelenmesi, yargının hkm vermesi byk nem arz ediyor. Akabinde diğer lkelere mahkeme kararıyla gidildiğinde işimizin daha da kolaylaşacağını dşnyorum" szlerinin, Yargıtay aşamasındaki iki davadan kaynaklandığı belirtiliyor.
'TERR RGT' TANIMI GNCELLENİYOR
SGK VE YK'E TALİMAT
Hkmetin ikinci alışması FET iddiasıyla kamudan ihra edilen ve haklarında dava ya da soruşturması bulunmayanların zel sektrde iş başvurularında yaşadıkları sıkıntılarla ilgili. Greve iade ve itirazlara ilişkin srecin uzaması nedeniyle bu kişiler iin ara forml geliştiriliyor. SGK kayıtlarındaki FET gerekesiyle kamudan atıldığı şerhi' ile YK'n zel niversitelere verdiği gizli talimatın başvuruların geri evrilmesine neden olduğu belirtildi. Sorunun zm iin SGK ve YK gibi kurumlara talimat verildiği dile getirildi. Ancak, kurumlar yine de tereddt yaşadığı iin sorun zlemedi. Hkmette bu durumun KHK ya da başka bir yasal dzenlemeyle netleştirilmesi gndeme geldi.
sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarma geçici maddesi yasa dışı oluşumlarla ilgisi olduğu değerlendirilenlerin kişilerin kamu görevinden çıkarılması ve rütbelerinin alınması suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına yönelik düzenlemeler içermektedir. Anayasa ile, devlet memurlarının ve kamu görevlilerinin bu kamu hizmetlerini yürütürken Anayasa ve kanunlara sadık kalmasını hedeflenmiştir. Bu sebeple “Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.” şeklindeki madde ile hüküm altına alınmıştır. Sayılı KHK 25/7/ tarihinde son bulacaktır. Bu tarihe kadar sayılı KHK kapsamında meslekten çıkarma işlemi tesis edilebilir. sayılı KHK ile ihraç etmek için;
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici maddesi gereği özellikle FETÖ/PYD terör örgütü ile ilişkisi olan kamu görevlilerinin meslekten ihraç edildiği görülmektedir. İhraç edilen kamu görevlilerinin bir çoğunun yargılaması devam eden ya da hakkında KYOK, SYOK ve beraat kararı verilmiş olanlar mevcuttur. 15 Temmuz tarihinde 2 yıl süreyle KHK ile ihraç işlemleri listeler yayınlanmak suretiyle gerçekleşmiştir. Sonrasında sayılı KHK (Kanun Hükmünde Kararnameye) eklenen geçici maddeyle 3+1 yıl süreyle kamu görevinden çıkarma işlemleri için bakanlıklara yetki verilmiştir. Bu yetkiler ile Bakanlıklar kendi soruşturma başlatarak ihraç işlemleri gerçekleştirmektedir.
sayılı KHK’da belirtilen milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu iddiası olan ve hakkında ceza yargılaması bulunan kamu görevlileri hakkında ayrıca idari soruşturma açılmaktadır. Bu idari soruşturma bağlı bulundukları kurumlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Görevden çıkarma kararı İçişleri Bakanının onayına bırakılmıştır.
sayılı KHK Geçici 35 maddesi:
“… Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen… personeli İçişleri Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.”
15 Temmuz darbe girişiminden sonra olağanüstü hal ilan edilmiş, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen polis, asker ve memurlar OHALKHK’ları ile kamu görevinden çıkarılmışlardır. Bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar sayılı KHK ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurmuşlardır. Buranın olumsuz karar vermesi halinde ise Ankara İdare Mahkemelerinde yürütme durdurma istemli iptal davası açmışlardır. Sonrasında OHALin kaldırılması ile ihraçlar sayılı KHK kapsamında yapılmaya başlanmıştır. Milli Güvenlik Kurulu tarafından milli güvenliğe karşı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu değerlendirilen kişilerin bu ihraç işlemleri ile kamudan ilişiğinin kesilmesi amaçlanmıştır. İdari işlemin yegane amacı olan kamu yararı da bu sayede ilgili idari işlemlerde sağlanmış olacaktır. sayılı KHK geçici maddesinin (B) fıkrası uyarınca ilgili mevzuatta ;
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm neticesinde maddede sayılan tüm kamu görevlisi, memur ve işçi statüsü dahil olmak üzere personelin, çalıştığı kurumun bağlı olduğu Bakanlıktan alınan olur ile kamu görevinden çıkarılmasının önü açılmıştır. Bu kapsamda kamu görevinden çıkarılan kişiler bu idari işlem sonucunda tüm rütbelerinden ve görevlerinden mahrum kalmak suretiyle bir daha kamu görevine girememek üzere yetkili amirleri tarafından kamu görevinden çıkarılırlar. sayılı KHK ile görevden çıkarılanlara aşağıdaki tebliğ tebellüğ belgesi imzalatılır.
Yukarıdaki maddeye göre kamu görevinden çıkarma yaptırımının uygulanması için ilgilinin anılan yapı veya örgütlerle iltisak yahut irtibatının olduğunun değerlendirilmesinin yeterli gerekli olduğu açık ise de, bu değerlendirmenin ne şekilde yapılacağına, hangi olay ve olgulara dayanılacağına dair bir hukuki düzenleme bulunmamaktadır. Bu konuda idare sınırsız ve keyfi bir takdir yetkisi ile kişileri kamu görevinden çıkarmaktadır. Açılan bir çok idari dava bu nedenle kazanılmaktadır.
İdari yargıda dava açma sürelerinin kısalığı nedeniyle Sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi ile ilgili davaların açılması ve takibinin alanında uzman idare hukuku avukatı tarafından yapılması uygun olacaktır.
OHAL kaldırılırken sayılı KHKye eklenen, 31 Temmuz de yürürlüğe giren ve 3 yıl geçerli olan Geçici Madde ile maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu emekçileriyle ilgili olarak ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgili bakan onayıyla kamu görevinden çıkarma kararı verilebiliyor.
sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi yapan kurumlar;
31 Temmuz tarihi ile 1 yıl daha uzatılan bu Sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi tesis edilebilmektedir. Bu madde kapsamında idari soruşturma başlatılarak kamu görevime son verilmektedir. Sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan veya rütbeleri alınan personel 60 gün içinde yürütme durdurma talepli iptal davası açmalıdır.
Kamu görevlilerinin bu Anayasa maddesi de baz alınarak; örgütsel, Anayasa, kanun ve Devlet yapılanmasına aykırı oluşum ve birlikler içerisinde faaliyet içerisine girmeleri belirtilen sadakat yükümüne aykırı hareket ederek bunu ihlal etmeleri anlamına gelecektir. Özellikle 15 Temmuz ’da yaşanan hain terör örgütü girişiminden sonra kamu görevlilerinin kamu yararı gütmeyen oluşumlara tabi olmaları, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olmaları daha sıkı denetimlere ve daha katı sonuçlara tabi tutulmuştur.
sayılı khk madde kapsamında ihraç edilen memurlar 60 gün içinde yürütme durdurma istemli iptal davası açmalıdır. Açılan bu idari davada duruşma istemeleri lehlerine olacaktır. İdare Mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır. Bu kapsamında dilekçeler üzerinden karar verilir. Duruşma ilk derece mahkemesinde talep edilirse açılmak zorundadır. Açılan idari davada, idare mahkemesi ara karar kurarak davalı idareden ve kurumlarda aşağıdaki belgeleri talep eder;
Olayın niteliğine ve davanın durumuna göre yürütmenin durdurulması isteminin, davalı idarenin birinci savunması alındıktan ve ilgililerce ara kararı gereği yerine getirildikten sonra incelenmesine, sayılı Kanunun maddesinin 5.fıkrası uyarınca dava konusu isleme ilişkin tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının aslı veya onaylı bir örneğinin idarenin savunması ile birlikte Mahkeme Başkanlığına gönderilmesi gerektiğinin davalı idareye duyurulmasına, sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun maddesinin 5.fıkrası gereğince savunma ve ara kararına cevap süresinin (30) gün olarak belirlenmesine, 10/08/ tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kamu görevinden çıkarma, sayılı KHK’ya göre polis, asker veya memurların bir daha kamu görevinde istihdam edilemeyecek şekilde kamu görevinden ilişiğinin kesilmesidir. sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılanlar bir daha devlette çalışamazlar.
Olağanüstü halin bitmesi ile kamu görevinden çıkarma tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan sayılı Kanun’un maddesine göre gerçekleştirilmiştir. sayılı Kanun’un maddesi sayılı KHK’nın Geçici maddesine eklenmiştir. sayılı KHK’nin Geçici maddesine göre, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen memurlar çalıştıkları kurumun bağlı bulunduğu Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılmışlar ve çıkarılmaya da devam edilmektedir. Kamu görevinden çıkarılacaklar için sadece savunma hakkı talep edilmektedir.
Talep edilen savunma bu şekildedir;
Bu kriter genellikle asker olarak görev yapan kişilerin dosyasında yer aldığı görülmektedir. Fakat burada önemli olan ve ortaya konulması gereken husus,
ortaya konulmasıdır. Ayrıca ardışık arandığı iddia edilen kişilerin birbirini tanıması ve bir hiyerarşinin olması da gerekir. Sadece kontörlü ve ankesörlü telefonlardan aranmanın bir hukuk devletinde kamu görevinden çıkarmaya dayanak oluşturması mümkün değildir.
İdareler tarafından Bank Asya’ya para yatırma irtibat ve iltisak için yeterli görünmektedir. Bu nedenle kamu görevinden çıkarma cezası verilmektedir Fakat İdare Mahkemeleri ve Yargıtay kararları kapsamında Bank Asya’ya para yatırma tek başına örgüt üyeliği için yeterli değildir. Belli şartların olması gereklidir. Bunlar;
Bu nedenle dava açılırken Bank Asya hesap hareketlerinin dava dosyasına celbinin istenmelidir. Ayrıca TMSF üzerinden mail ile hesap dökümünüzü alabilirsiniz. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, olağan bankacılık işlemlerini örgütsel faaliyet kapsamında dışında değerlendirmektedir. Örgüt kapsamında değerlendirilen bankacılık faaliyetine örnek olarak; aralık sonrası hiç işlem yapılmamış hesaba başka bankadan yüksek miktarda kredi çekilerek para yatırılması gösterilebilir.
Kurum kanaati, OHAL Komisyonu tarafından üretilen ve mevzuat herhangi bir karşılığı bulunmayan bir müessesedir. Kurum kanaati olumsuz ise bu husus kamu görevinden çıkarma işlemi yapılabilmektedir. Kurum kanaati çoğu zaman kişinin eskiden çalıştığı kurumdan amirlerinin görüşlerinden oluşmakta ise de bununla sınırlı değildir. Kimi zaman ihraç edilen kamu personelinin mesai arkadaşlarından toplanan bilgiler de kanaat olarak eklenmektedir. Hatta veri inceleme raporlarında yer alan bilgiler dahi amirlerin kendi kanaatleri olmamasına rağmen kanaat olarak eklenerek OHAL Komisyonuna ve öze yetkili idare mahkemelerine sunulmaktadır. Bu nedenle kurum kanaati başlığı altında sunulan üst amir kanaatlerinin birbiriyle çeliştiği birçok örnek bulunmaktadır.
Örnek 1: Üst Amir Kanaati
KENDİSİNİN VE YAKIN ÇEVRESİNİN FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTILI OLDUĞU
Not: Buradaki bilgiler, PVSK Ek Madde 7 kapsamında ve istihbari mahiyette olup hukuki delil niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle haricen delillendirilmedikçe yapılacak işlemlere bizzat gerekçe teşkil etmez.
Yukarıdaki örnekte başvurucu hakkında üç adet üst amir kanaati bulunmaktadır. Görüşlerden biri başvurucunun FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakı olduğu yönünde iken bir gün sonra yazılan diğer bir görüş ise FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakı olmadığı yönündedir. Görüldüğü üzere üst amir kanaatleri açıkça çelişkilidir. Üstelik, Anayasa m. 38/7nin Ceza sorumluluğu şahsidir şeklindeki amir hükmüne karşın, başvurucunun kendisi dışındaki kişilerin FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğuna dair bilgilerin de olumsuz üst amir kanaati olarak dosyaya eklendiği görülmektedir.
Görüşlerin sahibi olan üst amirlerin kim olduğu ve kanaatlerinin gerçekle bağdaşıp bağdaşmadığı bilinmemekte ve araştırılmamaktadır. Çelişkili kurum kanaatleri var ise var olan şüphe başvurucu aleyhine yorumlanmaktadır. Esasında hiçbir yargı merciinin dikkate almaması gereken bu türden bilgilere doğrudan ya da dolaylı olarak itibar edilmesi, OHAL Komisyonu ve sonrasındaki idari yargı sürecinin adil olmadığının göstergesidir.
Özellikle asker ve polisler için bu kriter iltisak ve irtibat için kullanılan hukuka aykırı bir delildir. Zira o dönemde bunu kişilerin bilmesi mümkün değildir. Aynı şekilde Yargıtay Ceza Dairesi, tarihli ve E: /; K: / sayılı kararında da sanığın, “Çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğini” kararını vermiştir.
Bu kapsamda, örgüte müzahir okula çocuğunu göndermek iltisak veya irtibat kavramları çerçevesinde değerlendirilmemelidir. Aynı zamanda, okulun ikamet adresinize yakınlığı, okulun başarı sıralaması, okulun teşvik verilen okullardan olması ve çocuğunuzun okulu burslu kazanması da savunma açısından önemli etkenlerdendir.
Polis, asker veya memur hakkında ceza soruşturması veya davası açılması örgütle irtibat veya iltisak için yeterli görülmektedir. Masumiyet karinesine aykırı olarak kamu görevinden çıkarma kararları verilmektedir. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kişi masumdur. Bu kural Anayasa ile sabittir. Memur hakkında ceza soruşturması bulunması veya ceza davası açılması bir hukuk devletinde memurun kamu görevinden çıkarılması için yeterli değildir.
Yukarıda belirtilen hususlar, uygulamada genel olarak karşılaşılan sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma gerekçeleridir. Bu gerekçeleri çoğaltılabilir. Aşağıda diğerleri tek tek yazılmıştır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun tarihinde ele geçirdiği micro SD kartta Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin FETÖ/PDY üyeleri tarafından fişlendiği ve personelin;
Ele geçirilen bu dijital veri içerisinde “Tüm Liste, Güncel Liste ve Tüm Emekli” isimli tablolar vardır. Her personele bu tabloda amir ve memur olarak sınıflara ayrılmış ve A4, A5, B4, B5, SAY, EA, AD, F vb harf ve rakam kodlarıyla yaklaşık 80 kategoriye ayrılmıştır.
0 | Hakkında bilgi olmayan personeli ifade ettiği, |
2 | Polis Akademisinden yeni mezun olmuş ancak hala meslekteki derecelendirilmesi yapılmamış kişilerden Akademide FETÖ mensubu olmayan, Cuma namazlarını kılan kişileri ifade ettiği, |
3 | Polis Akademisinden yeni mezun olmuş ancak hala meslekteki derecelendirilmesi yapılmamış kişilerden Akademide FETŐ mensubiyeti olan ancak örgüte bağlılığı alt seviyede olan kişileri ifade ettiği, |
4 | Polis Akademisinden yeni mezun olmuş ancak hala meslekteki derecelendirilmesi yapılmamış kişilerden Akademideki FETÖ bağlılığı orta düzey olan kişiyi ifade ettiği, |
5 | Polis Akademisinden yeni mezun olmuş ancak hala meslekteki derecelendirilmesi yapılmamış kişilerden Akademideki FETÖ bağlılığı en üst olan kişiyi ifade ettiği. |
? | Hakkında kanaat yazılamamış EGM personelini ifade ettiği. |
A | FETO mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan kişileri ifade ettiği, (Normalde Anın yanına rakam yazıldığı, ancak burada eksik yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir.) |
A? | FETO mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan ancak A4 veya A5 derecesine karar verilememiş kişiyi ifade ettiği, |
A4 | FETO mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan kişiyi ifade ettiği, |
A4? | FETO mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan ancak A5 ile A4 arasında kararsız kalınmış kişileri ifade ettiği, |
A5 | FETÖ mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı en üst seviyede olan kişileri ifade ettiği, |
A5? | FETÖ mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı üst seviyede olan ancak A5 ile A4 arasında kararsız kalınmış kişileri ifade ettiği, |
AÇIKTA | FETÖ mensubu veya örgüt tarafından ilgilenilen, yani DİL seviyesinde bulunan personelin görevden uzaklaştırma durumunu belirtmek üzere yazıldığı değerlendirilmiştir. |
AD | Emniyet içindeki FETO yapılanmasının etki alanı dışındaki kişileri tanımlar. |
AD-GA | Emniyet içindeki FETÖ yapılanmasının etki alanı dışındaki kişilerden; gammazlama yapan, aleyhte çalışan kişileri ifade ettiği, |
AKT | FETO mensubu personelin örgütten uzaklaşıp tekrar FETÖye döndüğünü belirten ve örgüt üyeleri için kullanılan bir kod olarak değerlendirilmiştir. (Bazen de FETŐ mensubu personelin abiler arasındaki nakil durumunu belirttiği değerlendirilmiştir.) |
B | FETO mensubiyeti olan, sadakati ve bağlılığı olan ancak bazı konuları sorgulayan veya zaafı olan kişileri ifade ettiği, (Normalde Bnin yanına rakam yazıldığı, ancak burada eksik yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir.) |
B4 | FETO mensubiyeti olan, sadakati ve bağlılığı olan ancak bazı konuları sorgulayan veya zaafı olan kişileri ifade ettiği, |
B5 | FETO mensubiyeti olan, sadakati ve bağlılığı olan ancak bazı konuları sorgulayan kişileri ifade ettiği. |
B5? | B4 ile B5 arasında kararsız kalınmış kişiyi ifade ettiği. |
C | Geçmişte FETŐ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişileri ifade ettiği, ( Aralık sürecinden vareste olduğu değerlendirilmiştir.) |
C? | Örgütten kopup kopmadığı tam tespit edilemeyen kişiyi ifade ettiği, |
CA | Geçmişte FETŐ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişilerden tekrar kazanılmaya en yakın olan kişileri ifade ettiği, |
CAKT | FETŐ mensubu iken örgütten kopan, daha sonra tekrar örgüte kazandırılarak aktarımı yapılan kişiyi ifade ettiği, |
CB | Geçmişte FETŐ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişilerden tekrar kazanılmaya ikinci derecede yakın olan kişileri ifade ettiği, |
CC | Geçmişte FETÖ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişilerden tekrar kazanılmaya üçüncü derecede yakın olan kişileri ifade ettiği, |
CD | Geçmişte FETÖ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişilerden tekrar kazanılmaya dördüncü derecede yakın olan kişileri ifade ettiği, |
CDE-CDP | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
CE | Geçmişte FETÖ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulmayan kişilerden tekrar kazanılmaya beşinci derecede yakın olan kişileri ifade ettiği, |
CF | C sınıflandırmasının normalde CE ye kadar olduğu, burada yanlış yazılmış veya örgüte tekrar katılım noktasında CE konumundaki kişilerden daha uzakta olan kişileri ifade etmek için kullanılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
DA | Daha önce örgüt derslerine gelip gitmiş olanlardan küsüp ayrılarak FETŐ aleyhinde çatışan, zarar vermek için konuşan kişileri ifade ettiği, |
Devir | FETÖ mensuplarından tayin/okul bitirme döneminde devredilen personeli ifade ettiği. |
Devir Olmadı | Kişinin FETÖ mensubu olduğunu gösteren kavramlardan biri olarak FETÖ mensubunun cemaat abilerine devredilmesiyle alakalı olduğu, |
Devir Olmayacak | Kişinin FETÖ mensubu olduğunu gösteren kavramlardan biri olarak FETÖ mensubunun cemaat abilerine devredilmesiyle alakalı olduğu, |
Devir? | FETÖ mensuplarından tayin/okul bitirme döneminde devredilmesi sorulan kişileri ifade ettiği, |
Dış | Alan dışı, FETÖ yapılanmasının içinde değil anlamında olduğu, |
Dil-Dil1 | Emniyet içerisindeki FETÖ mensubu olmayan ancak FETÖ mensubu tarafından kazanılmaya çalışılan kişileri ifade ettiği, (Bu kodun kendi arasında DİL1, DİL2, DİL3 olarak kategorilendirildiği görülmüş, kazanılmaya en yakın olanın DİL3 koduyla ifade edildiği değerlendirilmiştir.) |
Dil2-Dil3 | Emniyet içerisindeki FETÖ mensubu olmayan ancak FETÖ mensubu tarafından kazanılmaya çalışılan kişileri ifade ettiği, (Bu kodun kendi arasında DİL1, DİL2, DİL3 olarak kategorilendirildiği görülmüş, kazanılmaya en yakın olanın DİL3 koduyla ifade edildiği değerlendirilmiştir.) |
DP | Daha önce örgüt derslerine gelip gitmiş olanlardan küsüp ayrılarak FETÖye ters bakan ancak örgüte karşı eylemsiz olan kişileri ifade ettiği, |
DC | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
E | Farklı hayat görüşünden olan, işini iyi takip eden ve hayatının hiçbir döneminde FETÖ ile ilgisi olmayan kişileri ifade ettiği, |
EA | FETÖ içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan (himmet verme-kampa kalma-her çağrıldığında gelme-sigara-karşı cins-namaz) kişileri ifade ettiği, |
EAV | EA düzeyinin üstünde olup sivil abi olmadığında ders yaptıran vekil konumunda örgüt mensubunu ifade ettiği, |
EBL | Ehlibeyt, FETÖ mensubu olmayan, alevi mezhebinden olan kişiyi ifade ettiği, |
EDL-ED | Ehli dünya, FETÖ mensubu olmayan, dünya hayatıyla haşir neşir kişiyi ifade ettiği, |
EDL-GA | Ehli dünyalardan gammazcı olan kişiyi ifade ettiği, |
EML | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
F1-F2-F3-F4 | Farklı hayat görüşünden olan, hayatının hiçbir döneminde FETŐ ile bağlantısı olmamış, FETÖ tarafından zararlı görülen, örgüte zarar verebileceği düşünülen kişileri ifade ettiği, |
F4-F5-F6 | Farklı hayat görüşünden olan, hayatının hiçbir döneminde FETŐ ile bağlantısı olmamış, FETÖ tarafından zararlı görülen, örgüte zarar verebileceği düşünülen kişileri ifade ettiği, |
G | Herhangi bir örgütle bağlantısı olmayan ancak dini vecibelerini yerine getiren güzel insan anlamında kullanıldığı, |
GA | FETÖ mensubu olmayan ancak FETÖ mensuplarını bilip onları amirlerine ifşa eden, gammazlama yapan, aleyhte çalışan kişileri ifade ettiği, |
GMML | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
Hata | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
İ, İA, İB, İC | FETÖ mensubu olmayan ancak örgüte kazandırılmak için ilgilenilen kişileri ifade ettiği, (kazanılmaya en yakın olanın İA koduyla ifade edildiği değerlendirilmiştir.) |
İHL | İmam Hatip mezunu ancak FETÖ mensubu olmayan kişileri ifade ettiği. |
M | Amirlerde farklı cemaatlere müntesip kişileri ifade ettiği, |
Menfi-MML | FETÖ tarafından kötü görülen, zarar verebileceği düşünülen kişileri ifade ettiği, |
MNL-MN | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
MNML | FETÖ mensubu olmayan ancak başka cemaatlere müntesip kişileri ifade ettiği |
MNML-MML | FETÖ mensubu olmayan ancak başka cemaatlerce müntesip kişilerden menfi görülenleri ifade ettiği, |
S | Süreçle alakalı bir kod olarak tek başına bir anlam ifade etmediği değerlendirilmiştir. |
SAKT | sürecinden etkilenmiş ancak tekrar örgüte aktarına hazır hale gelmiş kişileri ifade ettiği, |
SAY | FETÖ mensubu olup her şeyiyle teslim olan ancak yöneticilik vasıfları olmayan polis memurunu ifade ettiği, |
SAY? | SAYA ile SAYV arasında kalınan değerlendirmeyi ifade ettiği, |
SAYA | FETÖ mensubu olup gassalın elindeki meyyit olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyiyle kendisini örgüte teslim etmiş polis memurlarını ifade ettiği, |
SAYV | FETÖ mensubu olup gassalın elindeki meyyit olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyiyle kendisini örgüte teslim etmiş, yöneticilik vasfı olan, grubu olan ve sohbet hocalığı yapan polis memurlarını ifade ettiği, |
SC | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarının tekrar kazanılması ile ilgili bir kodlama olarak değerlendirilmiştir. |
SCA | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya yakın olan kişileri ifade ettiği, |
SCB | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya ikinci derecede yakın kişileri ifade ettiği, |
SCC | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya üçüncü derecede yakın kişileri ifade ettiği, |
SCD | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya dördüncü derecede yakın kişilerdir. Kazanılması zor olan kişidir. |
SCD-GA | Aralık sürecinden etkilenmiş olan FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya dördüncü derecede yakın kişilerden gammazcı olan kazanılması zor olan kişileri ifade ettiği, |
SCDA | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SCE | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SCP | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SDA | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SDC | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SDE | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SDİL3 | DİL kodunun Emniyet içerisindeki FETÖ mensubu olmayan ancak FETÖ mensubu tarafından kazanılmaya çalışılan kişileri ifade ettiği, (Bu kodun kendi arasında DİL1, DİL2 ve DİL3 olarak kategorilendirildiği görülmüş, kazanıImaya en yakın olanın DİL3 koduyla ifade edildiği ancak burada yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
SDP | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SEA | Süreçten etkilenmiş EA sınıfı personeli ifade ettiği, ( sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişileri ifade ettiği değerlendirilmiştir.) |
SGA | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SLM-SM | Yazım yanlışı olabileceği, süreçle alakalı bir kod olduğu ve sürecinden önce FETÖ mensubu olan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
SML | FETÖ mensubu olmayan potansiyel ilgilenilecek kişileri ifade ettiği, |
SÖZ | FETÖCÜ olmayan ve şu anda bir kategori olarak kullanılmayan ancak daha önceki yıllarda örgüt içerisinde DİL3 ile EA arasındaki bir kategoride tasniflenen kişileri ifade ettiği, |
SSAY, SSAYA | sürecinden etkilenerek FETÖ’den ayrılmış, yukarıda açıklanan SAY sınıfından olan kişileri ifade ettiği, |
SSAYV | sürecinden etkilenerek FETÖ’den ayrılmış, yukarıda açıklanan SAY sınıfından olan kişileri ifade ettiği, |
SVHT, VHT | Süreçle alakalı bir kod olduğu veya yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
TML | Yanlış yazılmış olabileceği değerlendirilmiştir. |
XDİL3 | Yazım yanlışı olabileceği ancak DİL3 kodunun FETÖ mensubu olmayan ancak kazanılmaya yakın kişileri ifade etmek için kullanıldığı değerlendirilmiştir. |
ZARARLI | FETÖ mensubu olmayan ve örgüte zararı dokunabilecek kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
ZRR | FETÖ mensubu olmayan ve örgüte zararı dokunabilecek kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
YO | Memurluktan geçme Amir personeli ifade ettiği, |
YURTDIŞI, YD | Yurtdışında görevli personeli ifade ettiği, |
YOK | Hakkında bilgi olmayan kişiyi ifade ettiği değerlendirilmiştir. |
YÖK Başkanın teklifi, Yükseköğretim Kurulu kararı ile
Yükseköğretim kurumlarında en üst yöneticisinin teklifi, Bakanın kararıyla kamu görevinden çıkarılır.
tarihli Resmi Gazetede yayımlanan sayılı Kanunun maddesi ile sayılı KHK Geçici maddesi eklenmiştir. sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun maddesi ile sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 3 yıl süreyle FETÖ/PDY yahut diğer terör örgütleriyle bağlantısı olup Devlet oluşumuna aykırı ve yıkımına yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere kurulmuş örgütlerle ilişiği olanların kamu görevinden çıkarılmasına yönelik işlemlerin yetkili amirlerinin onayı ve bağlı bulundukları Bakanın oluru ile kamu görevinden çıkarılması kanunlaştırılmıştır.
Bu kanun maddesi ile birlikte TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve EGM’den çıkarılanların, herhangi bir mahkeme kararına gerek duymadan sahip oldukları rütbe ve memuriyetlerinin alınarak, tekrar kabul edilmemek üzere kamu görevinden çıkarılması hususu düzenlenmiştir. Bu kamu görevlileri 15 gün içerisinde Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilerek ilişiklerinin kurumlarından kesilmesi sonucuyla karşılaşırlar.
sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemleri için bazı koşulların sağlanmış olması zorunludur. Bu kararnameye göre kişilerin Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara;
ileri sürülerek ve yedi gün içinde savunma istenmektedir. Komisyonun hangi tarihte, ne tür bilgi ve belgeleri incelediği, bu inceleme sonucunda ne tür kanıtlara dayanıldığı, “kanıta” dayalı değerlendirme sonucu üyelik mi, mensubiyet mi, iltisak mı, yoksa irtibat mı tespit edildiği belirtilmemektedir. Bu nedenle kamu görevinden çıkarılmakta veya rütbeleri iptali gerekir. sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılanlar 60 gün içinde yürütme durdurma istemli iptal davası açmaları gerekir. Dava en son görev yaptığı yer idare mahkemesinde açılır. İdari davalarda, dava açma sürelerinin kısalığı nedeniyle sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi ile ilgili iptal davasının açılması ve takibinin alanında uzman bir idare avukatı tarafından yapılması uygun olacaktır. Özellikle sayılı KHK kapsamında açılacak idari davalarda hukuki bir yardım almanız önem arz etmektedir.
İhraç kararının kişiye tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesine yürütme durdurma istemli iptal davası açmak gerekir. Dava ihraç edilen kişinin son görev yeri idare mahkemesinde açılır. Ayrıca sayılı KHK gereğince kamu görevinden çıkarma iptal davası konusunda uzman idare hukuku avukatından destek almak bir hak kaybına uğramamanız açısından önemlidir.
sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılma işleminde kamu görevlisinin FETÖ/ PDY terör örgütü üyeliği, iltisaklı veya irtibatlı oluşlarının komisyonlarındaki değerlendirilmeleri bazı kriterlere göre yorumlanmaktadır. Bu kriterler FETÖ iletişim programı olarak açığa çıkan ByLock, Eagle, Kakao vs, okul- dershane-yurt- SGK kaydı bulunması, FETÖ yönlendirmesi sonrası Bankasya’ya para yatırma, ardışık aramaların varlığı, örgütün medya organlarına gazete ve dergilerine üyelikler, adli soruşturmalardaki tanık beyanları ve geçirilen adli süreç olup olmaması olarak sayılabilmektedir. Bu kriterlerin yoğunluğu kişinin irtibatının olduğu değerlendirmesini destekleyecektir.
sayılı KHK ile ihraç edilen kamu görevlileri Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslara tam bir uyum sağlamadan ihraç edilmeye neden olmaktadır. Şöyle ki; sayılı DMK uyarınca kişilerin devlet memurluğundan hangi hallerde çıkarılacağı kanuni bir güvence altına alınmışken, sayılı KHK ile bu şartlar terör örgütü irtibatının tespit edilmiş olduğu hususunun değerlendirme komisyonlarınca kabul edilmesi durumlarında yetkili amir veya Bakan olurundan başkaca herhangi bir şart aramamıştır.
Sayılı DMK’ya göre devlet memurluğundan çıkarılma m uyarınca;
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
k) sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
l) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.”
olarak belirlenmiş ve bunların idari soruşturmalar ve savunmalar ile desteklenmesi usulü benimsenmiştir.
Kamu görevinden çıkarma iptal davası, sayılı KHK geçici maddesi ile ihraç edilenlerin 60 gün içerisinde başvurması gereken bir yoldur. İptal davası, tesis edilen işlemin unsurlarındaki sakatlıklardan yola çıkılarak, bu aykırılıklara dayanarak iptali istenmesi suretiyle İdare Mahkemelerinde yürütülen sürece verilen isimdir. Kamu görevinden çıkarılan memurun açacağı iptal davası İdari Yargılama Usulü Kanunu m/2 uyarınca “Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.” Bu anlamda örneğin Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ilişiği kesilen ve Erzurum’da görev yapan bir polis memurunun bu davayı açmak için Erzurum Nöbetçi İdare Mahkemeleri’ne başvurması gerekmektedir.
Yetkili mahkeme ise sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/seafoodplus.infoine göre memurun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. Husumet Bakanlığa yöneltilir. Örneğin, memur Aile Bakanlığına bağlı olarak çalışıyorsa burada davalı Aile Bakanlığı’dır.
sayılı KHK kapsamından kamu görevinden çıkarılanlar idare mahkemesine iptal davası açarken yürütme durdurma talep etmelidir. Fakat çeşitli düzenlemeler ile yürütme durdurma verilemeyeceği hususu düzenlenmiştir. Bu durum Anayasa Mahkemesi’ne taşınması durumunda iptal edileceği açıktır.
sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar 60 günlük dava açma süresine dikkat etmelidir. Zira bu süre hak düşürücü süredir. Geçirilmesi durumunda dava usulden reddedilecektir. Son olarak iptal davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.
sayılı KHK kapsamında kamu görevinden ihraç olanlar idare hukuku avukatı ile iptal davası açması lehine olacaktır. Zira idari davalar uzun ve usul kurallarıyla dolu dava türlerindendir. Yapılacak bir hata tüm hayatınızı etkileyebilir.
sayılı KHKnın geçici maddesinin ilgililere savunma hakkı verilmesini öngören son fıkrasının ifade ediliş tarzı ve madde içindeki konumu dahi bu hakkın ancak görünüşte olduğunu ve gerçek bir anlam ifade etmediğini ortaya koymaktadır. Bu son fıkra maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında işlem tesis edilecek olanlara savunma hakkı verilmesini öngörmektedir. Yani deyim yerindeyse madde hükmü idareye sayılı KHK ihraç listesi içinde adı geçenler hakkında yasa dışı oluşumlarla ilgisi olduğunu düşündüğünüz ya da şüphelendiğiniz kişileri kamu görevinden çıkarın, ancak çıkarmadan önce savunma hakkı vermeyi de sakın unutmayın demektedir. İfade ediliş tarzından ve madde içindeki konumundan savunma hakkının gerçekte bir anlam taşımadığı, maddenin bu yönüyle de Anayasamızın maddesinin ikinci fıkrasındaki memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez hükmüne aykırı olduğu tartışmasızdır.
Sonuç olarak sayılı KHK geçici maddesi idareye şüphe ve varsayıma dayalı olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kamu görevinden çıkarma yetkisi vermesi ve göstermelik bir savunma hakkı tanımış olması nedeniyle genel kabul görmüş evrensel ve temel hukuk ilkelerine ve Anayasamıza aykırı olduğu konusu tartışmaya açıktır. Bu sebeple de hakkında somut olarak bir delil bulunmayan kamu görevlilerinin Değerlendirme Komisyonları tarafından uygun görülerek kamu görevinden çıkarılmaları hukuka aykırılık nedeni ile iptal davası konusu edilebilmektedir.
Sadece dar anlamda ceza hukukunun değil, hukukun tüm alanlarında geçerli evrensel ve temel prensipler olan masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı, suç ve cezaların kanuniliği ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkeleri, kamu personeline ve görevlilerine Anayasamızla ve sayılı Devlet Memurları Kanunumuz başta olmak üzere Kanunlarımızla sağlanan ve tanınan güvenceler sayılı KHKnın geçici maddesi ile hiçe sayılmakta ve sadece kanaat ve değerlendirmeye dayanılarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kamu görevinden çıkarılmalarına ve haklarının ihlaline zemin hazırlanmaktadır. Bir hukuk devletinde ve hukuka bağlı bir idarede özellikle dava konusu işlemde olduğu gibi kişi haklarını doğrudan etkiler nitelikteki idari işlemler ancak doğruluğu ve gerçekliği hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin olarak tespit edilmiş somut ve hukuken kabul edilebilir bilgi, belge ve verilere dayanılarak tesis edilebilmelidir.
Bir hukuk devletinde ve hukuka bağlı bir idarede varsayım, şüphe, tahmin, tasavvur, değerlendirme ve kanaate dayanılarak işlem tesisi ve kişi haklarını ihlali evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. sayılı KHKnın geçici maddesi kanaat ve değerlendirmeye istinaden idareye kişi haklarını ihlal etme imkanı sağlaması nedeniyle en temel hukuk kurallarına aykırılık taşımaktadır. sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarma geçici Maddesi ile tesis edilen kamu görevlilerine vakit kaybetmeden iptal davası açmalarını, hak kayıplarını en aza indirgeyebilmek için ise Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile iletişime geçmelerini öneririz.
sayılı kanunun sayılı KHK Geçici maddesinin G fıkrasında bu madde kapsamında terör örgütü irtibatı olduğu değerlendirilen, ihraç edilmeyen ancak görevden uzaklaştırma veya açığa alma işlemiyle karşı karşıya kalan kamu görevlileri nezdinde uygulanacak soruşturma esasları hüküm altına alınmıştır. Kam görevlilerinin tabi olduğu Devlet Memurları Kanunu’ndan ayrı olarak bu kişiler hakkında soruşturmaya başlama süresinin uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Tıpkı DMK’daki memurluktan çıkarma usullerinin bu KHK geçici maddesi ile ihraçlarda uygulanmaması gibi soruşturmaya dair usuller de bu maddenin G fıkrası uyarınca farklılaştırılmış ve daha sıkı şartlara bağlanmıştır.
sayılı Kanun sayılı KHK geçici madde G fıkrası uyarınca terör örgütü irtibat ve iltisakı olanlar hakkında disiplin soruşturması sebebiyle uygulanan görevden uzaklaştırma sürelerinin bir yıl olarak uygulanacağı ve ilgili yüksek makamların onayıyla bir yıla kadar uzatılabileceği; adli veya idari soruşturma nedeniyle uzaklaştırılanlar hakkında ise bu değerlendirme sürelerinin dikkate alınmayacağı ve uygulanmayacağı belirtilmiştir.
sayılı KHK madde B/6 nedir sorusu tarafımıza Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü personeli tarafından sıklıkla yöneltilen bir sorudur. Zira madde hükmü, İçişleri Bakanlığına bağlı bu üç kurumu ve barındırdığı personeli ihtiva etmektedir. Bu madde ile sayılan kurum çalışanlarının terör örgütü irtibatlı ve iltisaklı oluşunun sonucunda kamu görevinden çıkarılmaları İçişleri Bakanının onayı ile gerçekleşmektedir.
Bakan Onayı İle İhraca İtiraz :Yukarıda bahsettiğimiz bakan onayı ile ihraç usulü sonucu kamu görevinden çıkarılanlar bakanın bu işlemine karşı itiraz yoluna başvuramazlar. Zira bu bir idari işlemdir. Bu işleme karşı itiraz yolu kanunda düzenlenmemiştir. Bu karara karşı, ilgili kararın mağdurları idari dava açarak haklarını arayabilirler.
‘’ 14/7/ tarihli ve sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi kapsamında personel istihdam edilmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülmesi kaydıyla kurumun görev alanına giren konularda çalıştırılmak üzere sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın idari hizmet sözleşmesiyle ya da iş mevzuatına tabi olarak uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilir.
Bu madde kapsamında uzman ve uzman yardımcısı istihdamında sayılı Kanunun ek maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları hükümleri kıyasen uygulanır. Ancak uzman yardımcılarından verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile yabancı dil yeterliği şartını yerine getirmeyenler, uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve kurumlarında durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanırlar.
Uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları, sınavları, nitelikleri, yetiştirilmeleri ve çalışma usul ve esasları ile istihdamlarına ilişkin diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak kurumlarca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İş mevzuatına tabi uzman ve uzman yardımcılarına ilişkin tüm ihtilaflar iş mahkemelerinde görülür.’’
‘’ Hakim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hariç olmak üzere, statülerine bakılmaksızın bir kadro veya pozisyona dayalı olarak kamu kurum veya kuruluşlarında istihdam edilenler, kurumlarının muvafakatiyle bir yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevlendirilebilir. Bu süre birer yıl olarak uzatılabilir.
Kamu kurum veya kuruluşlarının emrine geçici görevlendirilenler mali ve sosyal hak ve yardımlarını kurumlarından alırlar. Bunlar bu şekilde görevlendirildikleri süre boyunca kurumlarından aylıklı izinli sayılırlar.
Kurum veya kuruluşların kadro veya pozisyonlarına geçici görevlendirmenin yapılabilmesi için, görevlendirileceklerin ilgili mevzuat uyarınca kadro veya pozisyona asaleten atanmada aranan, asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil, tüm şartları bir arada taşımaları gerekir. Bu şekilde görevlendirilenler görevlendirildikleri kadro veya pozisyon için öngörülen mali ve sosyal hak ve yardımlardan emsali personel gibi faydalandırılır. Bunlar geçici görevlendirildikleri süre boyunca kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar. Bunların Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişkileri kendi kurumlarındaki statüleri dikkate alınarak devam ettirilir.
Geçici görevlendirilenlerin özlük hakları devam eder ve bu süreler terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır. Terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılır. Bunların geçici görevlendirildikleri kurumda geçirdikleri süreler kendi kurumlarında geçirilmiş sayılır. Akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklıdır.
Bu maddeye göre görevlendirilenler, görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür. Toplamda altı ayı geçen görevlendirmelerde personelin muvafakatinin de alınması şarttır. Kanunlarda yer alan geçici görevlendirme hükümleri saklıdır. Bu madde kapsamında görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.’’
İstanbul İdare Mahkemesi Esas No : /.. Karar No : /..
Uyuşmazlıkta; davacının Bylock kullanan kişiler arasında yer almadığı, örgüt lideri Fetullah GÜLEN tarafından paranızı Bak Asyaya yatırın seklindeki talimatı sonrasında Bank Asya A.S. nezdinde yeni hesap açan /hesabında artış olan kişiler arasında bulunmadığı, tepe yönetimi ile irtibatlı olan kişiler arasında kaydının bulunmadığı, örgüte ait TV kanallarının Digitürk platformundan çıkarılmasına tepki olarak örgütsel tavır alma ihtimaline binaen davacı adına abonelik kaydının bulunmadığı, öte yandan davacının 17/25 Aralık tarihinden çok önce ( yılında) kayyım atanan şirkette çalıştığı, Bank Asya A.S. de yılından itibaren açılmış birden fazla hesabı bulunsa da söz, konusu hesaplar üzerinde 17/12/ tarihi itibariyle herhangi bir para hareketinin bulunmadığı, bununla birlikte hakkında FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiği, tüm bu hususlar savcılık soruşturması ve dosyadaki bilgi belgelerde dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının 17/25 Aralık sonrasında ve halihazırda terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatına dair somut ve yeterli bilgi ya da belge bulunmadığı sonucuna varılarak, davacının sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici maddesi kapsamında kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkememizce hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilen işlem dolayısıyla davacının mahrum kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya iadesi talebinin kabulüne, aşağıda dökümü yapılan ,40 TL, yargılama giderinin ve karar tarihinde yürürlükte bulunana A.A.Ü.T göre duruşmalı isler için belirlenen ,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere, 19/07/ tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Karar veren Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince, itiraz dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; Davacı tarafından, Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin 22/09/ tarih ve /.. sayılı işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması ile işlem nedeniyle mahrum kaldığı maddi ve özlük haklarının kamu görevinden çıkarıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve TL manevi tazminatın tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler hükmüne yer verilmiştir.
sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26’ncı maddesiyle, 27 Haziran tarihli, sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ve 31/07/ tarihinde yürürlüğe giren geçici maddesinde, (Ek: 25/7//26 md.) B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;.. 6) Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü personeli İçişleri Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır. hükmüne; aynı maddenin son fıkrasında da, Bu maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında işlem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından uygun vasıtalarla savunma hakkı verilir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan yukarıya açık metni aktarılan maddeye göre kamu görevinden çıkarma işleminin tesis edilebilmesi için söz konusu bağın yapıya, oluşuma veya gruba üyelik veya mensubiyet şeklinde olması zorunlu olmayıp iltisak ya da irtibat şeklinde olması da yeterlidir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında yapılan araştırma, ilgili kurumlardan elde edilen bilgiler neticesinde Fetö/Pdy terör örgütüyle iltisaklı olduğundan bahisle dava konusu 22/09/ tarih ve /.. sayılı işlemle sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına karar verildiği, davacı tarafından bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde, davacı hakkında, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı açılan ceza davası neticesinde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/ gün, E/ K/.. maddesine istinaden kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan dava konusu işlemin uygulanması halinde davacının kamu görevini yerine getiremeyeceği bunun da davacının mesleki kariyeri ve maddi yönden mağduriyetine sebep olacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; itirazın kabulüne, Van 2. İdare Mahkemesinin ../../ gün ve E/ sayılı kararının kaldırılmasına, olayda sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun maddesinin 2. fıkrasında öngörülen şartların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından teminat aranmaksızın davaya konu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, bu kararın kesin olduğunun taraflara tebliğine, 12/01/ tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Samsun 1. İdare Mahkemesi Esas No : /.. Karar No : /..
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yaptığı, sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici maddesinin (B) fıkrasının 9. alt bendinde yer alan düzenlemeye istinaden tarih ve 70 sayılı Bakanlık Oluru ile kamu görevinden çıkarıldığı, bu işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile birlikte tazmini istenmektedir.
Olayda, davacının İzmir Ağır Ceza Mahkemesinin E/.. K/.. sayılı kararı ile terör örgütüne üye olma suçu ile 9 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, verilen hükme karşı istinaf isteminde bulunulduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dava Dairesinin E/.. K/.. sayılı kararı ile yılına kadar tüm eylemlerini anlatmış olduğu, yılından devlet memuriyetine geçmiş olduğu, memuriyeti safaatında örgütle irtibatını devam ettirdiğini gösterir dosya kapsamında hiçbir delilin bulunmadığı, örgüte ait dernekte geçimini temin etmek için maaşlı olarak çalıştığı, çalışmış olduğu yıllar itibariyle cemaat olarak adlandırılan yapının sonradan tetör örgütü olacağını ve anayasal düzeni bozmak amacıyla hareket edeceğini bilebilecek durumda ve konumda olmadığı, Bank Asyada yılında açtırmış olduğu hesabında birikimlerini değerlendirmek üzere para yatırdığı, çeşitli tarihlerde yatırım hesabı açmış olduğu, her nekadar 16/01/ tarihinde ,00 TLlik bir katılım hesabı açmış ise de sanığın hesap hareketleri incelendiğinde, öncesinde de katılım hesaplarının bulunması, birden fazla temdit işleminin bulunması, sanığın yılı nisan ayı başında Bank Asyada bulunan yaklaşık TLyi çektiği, bu şekliyle örgüt liderinin talimatları doğrultusunda hareket etmediği suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle incelemeye konu hüküm kaldırılarak, beraat kararı verildiği görülmüştür. Davacının kamu görevinden çıkarılmasına gerektirecek başkaca herhangi bir sebep bulunmadığı görülmekte olup, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Davacının özlük haklarının ödenmesine ilişkin kısma gelince; sayılı KHKya eklenen geçici Maddesinde, görevine iade edilenlerin görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklar ödenir hükmü gereğince davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal haklarına ilişkin kısmın da kabulü gerekmektedir.
Ankara 5. İdare Mahkemesi Esas No : /.. Karar No : /..
Uyuşmazlık konusu olayda; davacı hakkında terör örgütü üyeliğine yönelik olarak yürütülen soruşturmaların nihai olarak Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde birleştirildiği anlaşılmış olup Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca tarihli karar ile davacı hakkında; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik yapısı ve hiyerarşisi içerisinde görev aldığına, örgütün gizli, hücre tipi ve hiyerarşik yapılanmasından haberdar olduğuna, örgüt faaliyetlerine etkin bir şekilde katıldığına, örgüt bilinci içerisinde mutlak itaat prensibi ile hareket ettiğine, üzerine atılı olan terör örgütü üyesi olma suçunu işlediğine dair hakkında kamu davasını açma şüphesini gerektirecek nitelikte ve yeterlilikte delil elde edilemediği, örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına 17/25 Aralık tarihi öncesi gittiği, bu tarihten sonra ise gittiğine dair delil elde edilemediği, suçun bu bakımdan süreklilik ve yoğunluk unsurlarının oluşmadığı, örgütsel faaliyet içerisinde bulunduğuna dair delil elde edilemediği gerekçelerine yer verilmek suretiyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına yönelik karar verildiği görülmektedir. Yine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca tarihinde her ne kadar davacı hakkında aynı suçtan yeniden soruşturma başlatılmış ise de; yapılan soruşturma neticesinde davacı ile birlikte yılı öncesinde okul yıllarında örgüt evine gittiğini belirten dava dışı şahsın ifadesi dışında yeni bir tespit yapılamadığı belirtilmek ve yukarıda aktarılan soruşturma dosyasında bulunan tespitlere yer verilmek suretiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar verildiği anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, Mahkememizin; tarihli ara kararı ile; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığından ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığından; davacının Bank Asya Katılım Bankası A.Ş.de hesabının bulunup bulunmadığının, hesapları varsa ne tür bir hesap olduğunun, hesabın açıldığı ve kapatıldığı tarihlerin, bu hesaptaki hareketlerin seyri, miktarı, kimlere ya da kimlerden hangi tarihlerde para aktarımı yapıldığının, hesap hareketleri nedeniyle değişen bakiye tutarlarının, şayet bu hesap bir maaş hesabı ise taşeron işverenin FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olup olmadığının, bu işyeri hakkında işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasına, ilgili bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, buna cevaben anılan Kurumlarca davacı hakkında herhangi bir hesap bilgisine rastlanmadığı bildirilmiştir.
Buna göre, dava konusu olayın gelişim süreci ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden; davalı idarece davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönünde tespitler uyarınca işlem tesis edilmiş ise de; bahse konu tespitlerin bir kısmının adli mercilere intikal eden hususlara yönelik olduğu bir kısmının ise ifadelere dayalı olduğu, davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçuna yönelik Cumhuriyet Başsavcılıklarınca devam eden bir soruşturma veya ceza davasına rastlanılmadığı, hakkında açılan soruşturmaların ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına yönelik karar ile sonuçlandığı, bunun dışında herhangi bir verinin dava dosyasına sunulamadığı görülmektedir.
Bu durumda Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının yukarıda anılan karar gerekçeleri ile soruşturma dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirmesi yapılmak suretiyle tesis olunan kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; yukarıda ifade edilen mevzuat ve açıklamalar ile olay kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan A.Ş.de 24/01/ 19/06/ tarihleri arasında çalıştığı ve FETÖ/PDY terör örgütünün tepe yöneticilerinden ile 13/09/ 19/09/ tarihleri arasında 5 adet telefon görüşmesinin olduğu, davacı hakkındaki dava konusu kamu görevinden çıkarma işleminin de bu sebeplerle tesis edildiği görülmekle, anılan telefon görüşmelerinin, davacının kendisine ait plakalı aracına kasko yaptırmak için yapıldığı, zira, anılan tarihlerde (13/09//09/) yapılan 5 telefon görüşmesinden sonuncusu olan görüşmenin gerçekleştirildiği 19/09/ tarihinde poliçe nolu kaskonun FETÖ/PDY terör örgütünün tepe yöneticilerinden olan ortağı olduğu ve Ankara Anonim Türk Sigortanın acentesi konumunda bulunan Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.den yaptırıldığı, bu nedenle, yapılan görüşmelerin kaskoya yönelik olduğu, ayrıca, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde kararname ile kapatılan kurumda yaklaşık 5 ay çalışmasının ise 14 yıl öncesine dayandığı ve çok kısa süreli olduğu, bunun yanında, davacının, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatını, iltisakına ya da mensubiyetini ortaya koyan herhangi bir somut bilgi ya da belgenin de dava dosyasında bulunmadığı hususları dikkate alındığında, davacının terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğunun kesin bir şekilde ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının, sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ,TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ,TL avukatlık ücretinin davalı idareler tarafından (eşit şekilde ,TLşer olarak) davacıya ödenmesine, artan posta ücretinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere, 17/12/ tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İstanbul 9. İdare Mahkemesi Esas No: / Karar N: /..
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; hakkında adli soruşturma yürütülmekte olan dava dışı C.A. isimli şahsın alınan beyanında, un da yıllarında FETÖ/PDY grubunun toplantılarına katıldığı, himmet verdiği, ancak 17/25 Aralık sürecinden sonra toplantılara katılmadığını belirttiği, bu ifadeye istinaden davacı hakkında da adli soruşturma başlatıldığı, davacı hakkında yapılan adli soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının Bylock programı kullanımı, FETÖ/PDYye ait eğitim kurumlarında kaydı, Zaman Gazetesi aboneliği, Bank Asya hesabı gibi FETÖ/PDY terör örgütüne irtibat ve iltisaklı bulunduğu şeklinde değerlendirilebilecek kayıtlar bulunmadığı; diğer yandan, KOM Daire Başkanlığının ../..
İstanbul İdare Mahkemesi Esas No: / Karar N: /..
Olayda; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun ../../ tarih ve /sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen micro SD kartın KOM Daire Başkanlığına teslimi üzerine yapılan incelemelerde Emniyet Mahrem Yapılanması kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin FETÖ/PDY üyeleri tarafından fişlendiği ve personelle ilgili; örgüt mensubunun örgüte bağlılık derecesi, katıldığı örgütsel toplantı sayısı, örgüt evinde kalma durumu ve verdiği himmet miktarı, örgütten zaman içinde ayrılmış eski örgüt üyesinin örgüte bakışı, örgüte geri dönme potansiyeli, varsa katıldığı örgütsel toplantı sayısı ve verdiği himmet miktarı, örgüt mensubu değilse örgüte bakış açısı, sosyal hayattaki tavrı, yaşam tarzı, örgüt mensubu olsun olmasın bazı personelin özel ve meslek hayatına ilişkin kişi özelinde hazırlanmış açıklamaların yer aldığı ve örgüt perspektifiyle çeşitli sistematik kodlar verildiğinin tespit edildiği, bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ../seafoodplus.infoiyet Başsavcılığının / sayılı soruşturması kapsamında yer alan veriler doğrultusunda daha önce aynı şekilde değerlendirme yapılarak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan / sayılı FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik soruşturma kapsamında itirafçı dan alınan ifadeler dikkate alınarak davacının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne mensubiyeti, iltisakı ve irtibatı bulunduğunun değerlendirilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığınca ../../ tarih ve -(..)-(..)- sayılı Araştırma Raporunun düzenlenmesi ve sonrasında da davacının savunmasının yeterli görülmeyerek kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği diğer taraftan; davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı başlatılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının ../../ tarihli, / soruşturma ve / karar numaralı kararıyla özetle; itirafçı olan ın Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ../../ tarihli itirafçı beyanı içeriği incelendiğinde Meslek Yüksekokulu dönemi olarak belirtilen kısımda yer alan ifadede adı geçen , nun itirafçının kendisi gibi cemaat evlerinde kalan diğer öğrenciler olduklarının öne sürüldüğü, itirafçının beyanında geçen öğrenci arkadaşlarının sohbetlere katılmak dışında başkaca örgütsel sorumluluklarının olduğuna dair iddia ileri sürülmediğinin belirlendiği, Kolluk birimlerince yapılan araştırma neticesinde düzenlenen ../../ tarihli araştırma tutanağı gereğince, ihbara konu şahısların tamamının yılları arasında İlçesinde öğrenci olarak bulundukları, bu tarihten sonra İlçesinde ikamet etmedikleri, bu nedenle ihbarda adı geçen şahısları İlçesinde tanıyan ve bilen bulunmadığı ve ihbarda adı geçen nın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerine dair haklarında kamu davası açılması için gerekli olan yeterli şüphenin oluşmadığı gerekçesiyle atılı suçtan Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerden, davacı hakkında düzenlenen Havuz Sorgu Raporunda; Bylock kaydının bulunmadığı, kayyum atanan şirketler, FETÖ/PDY kapsamında tedbir uygulanan şirketler, KHK ile kapatılan kurumların bağlı olduğu şirketlerle ilgili kaydına rastlanılmadığı, terör örgütüne müzahir şirketlerde SGK kaydının bulunmadığı, Bank Asya kaydına rastlanılmadığı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası işlem yapılan şahıslar listesinde ismine rastlanılmadığı, söz konusu raporda ayrıca davacı hakkında örgütsel faaliyet kapsamında herhangi bir beyan/teşhis ya da başkaca bir delil bulunduğuna ilişkin bir veriye de yer verilmediği görülmüştür.
Bu durumda, davacı hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında verilen karar ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; micro SD kart içinde ele geçirilen kodlama dışında, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönünde hiçbir bilgi, belge, delil bulunmadığından, davacının sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35/B maddesi kapsamında kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Sayılı KHK ile meslekten çıkarılanlar 60 gün içinde yürütme durdurmalı istemli iptal davası açmalıdır. Açılacak bu dava en son görev yaptığı yer idare mahkemesine olacaktır. sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi ile ilgili iptal davasının açılması ve takibinin alanında uzman bir idare avukatı tarafından yapılması uygun olacaktır. Özellikle sayılı KHK kapsamında açılacak idari davalarda hukuki bir yardım almanız önem arz etmektedir. Bu konu hakkında hukuki yardım için avukatlarımıza 0 () numaralı telefondan ve whatsapp hattından ulaşabilirsiniz.