kaynağı değiştir]
Asıl anlamı kükürt olan kibrit kelimesi Arapçadan Türkçeye geçmiştir.[1] Türkiye Türkçesindeki eş anlamlıları alışkan, çalma, kükürt ve odluçöp kelimeleridir.[2][3][4] Türk lehçelerinde kibrit, alışqan (Azerbaycan); siriñke, kükirt (Kazak); şireñke, kükürt (Kırgız); gugurt (Özbek); şırpı, kükirt (Tatar); kükürt, otluçöp (Türkmen); serengge, gugut (Uygur) sözcükleri kibrit anlamında kullanılmaktadır.[5][6] Anadolu ağızlarında kibrit anlamında kullanılan sözcükler ise şunlardır: akuşgan, alışgan / alışkan, ataşlık / ateşlik, avza / aze / ecza / erza / eza / irza, başot, bıçka / bışka / pışka / sıpışka, cırıt, çakmaksız, çalacak, çaldut, çalgı, çalma, çırpıl, çıtır, çıtlak, çirpit / kirpit, çitçit, fingo, fuka, ispirle / ispirto, kırt kırt, kükürt, neft, sermek / sernik / şernik, sürgüç, sürtme / sürsür / sürtüke, şama, şihata, yakar / yanar / yanarca, zırnık, zilve.[7]