kifoz ameliyatı olanlar / Arama Sonuç Sayfası | Prof. Dr. Ahmet Alanay

Kifoz Ameliyatı Olanlar

kifoz ameliyatı olanlar

Kifoz Tedavisi

Kifoz (Kamburluk) Nedir?

İnsan omurgasının normal anatomisi kafa tasımızdan başlayıp leğen kemiğimize kadar uzanan arkadan bakıldığında tamamen düz bir hat şeklinde, yandan bakıldığında ise bel ve boyun bölgesinde hafif çukurluğu yani “lordoz” ve sırt bölgesinde ise hafif bir kamburluk “kifoz“ olmalıdır.

Ayakta rahat pozisyonda dururken çekilen röntgenlerde omurgamızın torakal yani sırt bölgesinde fizyolojik olarak doğal kabul edilen bir kifoz ölçüsü vardır bu sınır 20 ile 55 derece arasındadır. Bir insanın bu aralıkta kifozu yani kamburluğu olması normal sınırlarda kabul edilir.

Kifozda cerrahi tedavi uygulanabilmesi için kamburluk en az 75 derece ve üzeri olmalıdır.

Kifoz rahatsızlığı iki şekilde ortaya çıkabilir duruş bozukluğuna bağlı posturel kifoz ve omurgayı oluşturan omurların yapılarında ortaya çıkan sorunlara bağlı oluşan yapısal kifozdur.

Kifoz (Kamburluk) Belirtileri

Kifoz daha çok 9 – 13 yaş aralığında büyüme çağındaki çocuklarda görülür. Kifoz belirtilerini ilk önce aileler çocuklarındaki dik duramama ve sırt bölümünde oluşan çıkıntı ile fark ederler. Kifoz omurganın esnekliğini ciddi anlamda azaltır ve hastayı kısıtlar bu hastalar omurgası normal olan kişilere göre çok daha çabuk yorulurlar ve kamburluğun derecesine göre bel ve sırt ağrıları yaşarlar.

Kifoz eğriliğin derecesine bağlı olarak hastanın boyunun olduğundan ortalama 5 cm daha kısa görünmesine sebep olur.

Kifoz (Kamburluk) Sebepleri

Yapısal kifozun birçok sebebi olmakla birlikte aynı skolyozda  da olduğu gibi büyük bir kısmının sebebi bilinmemektedir.  İdiopatik yani sebebi bilinmeyen kifoz türüne “scheuermann kifozu” denir.

Bilinen kifoz sebepleri ise konjenital doğuştan gelen omurga anomalilerine bağlı kifoz, Yaşlı bireylerde kemik erimesi ve buna bağlı oluşan omurga mikro kırıklarına bağlı kifoz, Eklem romatizmalarına bağlı kifoz (ankilozan spondilit) olarak sıralanabilir.

Kifoz (Kamburluk) Türleri

Scheuermann kifozu: Omurganın sırt bölümündeki omurların arka bölümü daha fazla gelişerek omurların öne doğru kamalaşıp eğilmesine ve devamında hastada kamburluk oluşmasına neden olur. Kifoz genelde sırt bölümünde görülür ama bel ve sırt arasında da oluşabilir.

Scheuermann kifozu yavaş ilerler ve hastada ilk zamanlarda ağrı oluşmayabilir.

Posturel yani duruş bozukluklarına bağlı oluşan kifozlarda hasta istediği takdirde uzun süre olmasa da dik durabilirken, yapısal kifozlarda hasta istese de omurgasını dik duruma getiremez.

Schuerman kifozu ağırlıklı olarak 9 – 13 yaş arası çocuklarda her iki cinsiyet içinde eşit oranda görülür.

Kifozu olan hastaların bazılarında aynı zamanda skolyoz da görülebilir. Tedavisi en zor omurga sorunlarının başında skolyoz ve kifozun birbirine eşlik ettiği omurga deformiteleridir.

Postuel Kifoz: Duruş bozukluğuna bağlı kamburluk olarak tanımlanır. En önemli sebebi omurga ve omurga kaslarındaki kondisyon eksikliğidir.  Sportif alışkanlıklar kazanılarak, egzersizler yaparak omurga ve omurgadaki kaslar güçlendirilerek posturel kifozun önüne geçilebilir. Duruş bozukluğuna bağlı kamburluğu olan çocuklarda erken yaşlardan itibaren spor ve dik durma egzersizlerine yönlendirilerek kamburluğun önüne geçmek mümkün olabilir.

Kifoz (Kamburluk) Tanısı

Kifoz şüphesi olan hastanın tanısı fiziki ortopedi muayenesine ek olarak tüm omurganın kemikli yapılarını ve omuriliğin durumu birlikte değerlendirilerek konulur. Kesin tanı için röntgen ve bilgisayarlı tomografi ile kemikli yapılardaki eğriliğin derecesi ölçülüp, Mr tetkiki ile de omurilik ve çevre yumuşak dokular değerlendirilir.

Kifoz (Kamburluk) Tedavisinde Önemli Faktörler

  • Hastanın yaşı ve gerçek kemik yaşı ( kemik yaşımız her zaman normal yaşımızla aynı değildir.
  • Kamburluğun derecesi
  • Kamburluğun sebebi
  • kamburluğun bulunduğu omurga bölümü
  • Kamburluğun seyri (artış ve ya durağan seyir)
  • Bel ve sırt ağrıları
  • İkincil rahatsızlıklar ( nefes darlığı, estetik görünüm bozuklukları vb. )

 Kifoz (Kamburluk) Tedavileri

Kifoz tedavisi hastanın yaşına, cinsiyetine, kamburluğun derecesine ve bu kamburluğa eşlik eden diğer faktörler göz önünde bulundurularak yapılır.

Kifoz Takibi: Kifoz hastalarında da skolyozda olduğu gibi normal sınırın biraz üzerinde kamburluğu olan hastalar 6 aylık periyodlarla takip edilir.  Takip büyüme çağı henüz tamamlanmamış kamburluğu 55 – 75 derece arasında olan hastalar için geçerlidir.

Kifoz Egzersizleri: Düzenli olarak evde kendi kendinize uygulayabileceğiniz egzersizlerle duruş bozukluklarınızın ve kamburluğunuzun ilerlemesi durdurabilirsiniz.

  1. Köprü egzersizi sırt ve bel ağrısı olanlar için oldukça faydalıdır. Kalça, karın kaslarınızı da çalıştırabilirsiniz. Omurga ve bel kaslarının da güçlenmesini sağlar. Yere mat sererek sırt üstü uzanın, ayak tabanları yere basar pozisyonda dizlerinizi kırın. Ayaklar kalça hizasında açıkta duracak şekilde kollarınızı yanınızda yere koyun ve sonrasında belinizi yavaşça indirip kaldırın bu hareket için günde 15 tekrar idealdir.
  2. Kol esnetme hareketleri eklem ve kaslara esneklik sağlarken duruş bozukluklarını düzeltmeye de yardımcı olur. Bu egzersiz ayakta ya da oturur pozisyonda yapılabilir. Omurganıza dik bir konum verdikten sonra dirseğinizi başın arkasına gelecek şekilde bir kolunuzu sırtınıza doğru uzatın diğer kolunuzda belinizden geçecek şekilde ellerinizi kürek kemiğinizin üstünde birleştirin ve geriye doğru esneyin. Göğsünüzü ileri doğru iterek omurganıza daha dik bir konum verebilirsiniz bu hareket için yaklaşık 30 sn yeterlidir.
  3. Bel için uygulanan bu hareket bel ve sırt bölgesinde rahatlama ve esneklik sağlar. Sırt üstü yere uzanarak sırayla bacaklarınızı katlayıp ellerinizle tutup karnınıza çekip ortalama 10 sn. bekleyerek 4 er tekrar yeterlidir.
  4. Bel, sırt ve omuzları gevşetmek için dizlerinizi bükerek oturun alnınızı yere koyun ve kollarınızı yanınızdan geriye doğru uzatıp 45 sn. bekleyerek 4 tekrar yapabilirsiniz.

Kifoz Korsesi: Korse tedavisi hala büyüme çağında olan cerrahi tedavinin zorunlu hale gelmediği orta seviye kamburluğu olan ama kamburluğun ilerleme riski taşıdığı hastalarda kifoz korsesi ile hem kamburluğun ilerlemesi durdurmak için kullanılır bazı hastalarda korse sayesinde kamburluk geriletilebilir.

Kifoz korseleri çok çeşitlilik gösterir eğriliğin artmasını engellemek üzere üretilmiş olup karşı destek kuvveti sağlarlar.

Korse tedavisinin başarısı da yine erken teşhis ile başlanıp kişiye özel olarak hazırlanıp hastanın korse kullanımı, egzersizlerine olan sadakati ve ailenin tedavi sürecine olan katkısına bağlı olarak değişir.

Cerrahi Tedavi: Kifoz da cerrahi tedaviye başvurmak için kesin bir eğrilik derecesi olmasa da 75 derece ve üzerindeki kamburluklarda  hayati bir risk olmadığı sürece hastanın büyüme süreci tamamlandıktan sonra başvurulur.

Cerrahi tedavinin amacı yukarıdan aşağıya doğru omurganın doğal anatomisi sağlanıp omurları ideal konumlarına getirip sabitleyerek, omurgaya vücudun ağırlık dengesini en doğru şekilde sağlayacağı konum verilir. Cerrahi tedavi skolyoz tedavisiyle neredeyse aynıdır.

Cerrahi tedavide amaç deformiteyi düzeltme, omurga stabilizasyonunu sağlama ve hastayı ağrıdan kurtarmaktır.

Cerrahi tedavide omurlar vida ve çubuklarla birbirine bağlanarak omurga düzeltilir.

Kifoz tedavisi öncesi doktorunuzla mutlaka tüm tedavi süreci hakkında detaylı değerlendirme yapmalısınız.

Kifoz (Kamburluk) Tedavi Sonrası Süreç

Kifoz tedavisinden 1 gün sonra hasta ayağa kaldırılıp yürütülür. 5 – 8 gün aralığında hastane yatışı sonrasında hasta taburcu edilir.

Ameliyat sonrası bir çok hastanın korse kullanması gerekir ve kullanılacağı süre günde 20 – 23 saat arasında olmak üzere yaklaşık 3 aydır.

Çocuk hastalar ameliyattan 1 ay sonra okul hayatlarına dönebilirler.

Korse kullanım süreci bittikten sonra yürüyüş ve yüzme egzersizleri yapılabilir.

Bisiklet kullanımı en az 6 ay dan sonra mümkündür. Temaslı aktivitelere en az 1 yıl izin verilmez.

Kifoz tedavisinden sonra tamamen normal hayata dönüş yaklaşık 1 yıl sürer.

Kifoz tedaviside tıpkı skolyoz gibi uzun dönemli bir tedavidir ve yoğun bir takip sürecini gerektirir.

Kifoz (Kamburluk) Sık Sorulan Sorular

  1. Kifoz önlenebilir mi? Önlemek için yapılabilecekler nelerdir?
    Cevap: Erken teşhisle birlikte posturel yani duruş bozukluğuna bağlı kifozun önüne geçilebilir fakat Schuerman kifozu ve başlangıç seviyesini geçtiyse karın, göğüs ve bacak kaslarındaki kısalıklar uzatılmalı, omurga kasları egzersizlerle güçlendirilmelidir.
  2. Kifozda cerrahi tedavi ne zaman mecburi hale gelir?
    Cevap: 75 derece ve altında ağrısız kifozlarda cerrahi tedavi zorunlu değildir. Cerrahi tedavi kozmetik duruş bozukluğunu düzeltmekten ziyade sırt ağrısına eşlik eden rahatsızlıklar varsa örneğin hareket kısıtlığı, nefes darlığı gibi durumlarda yapılmalıdır.
  3. İleri yaştaki kifoz hastalarında cerrahi tedavi yapılabilir mi?
    Cevap: Her hastanın durumu birbirinden farklıdır ve kifoz ameliyatları kişiye özel yapılır. Hastanın kamburluğu fazla ve yaşam kalitesi düşükse anestezi alması açısından bir risk taşımıyorsa ameliyat olmasında bir sakınca yoktur.
  4. Duruş bozukluğuna bağlı kifoz düzeltilmezse ne olur?
    Cevap: Erken yaşlardaki duruş bozuklukları egzersizlerle ciddi anlamda düzeltilebilmektedir. Erişkinlerdeki posturel kifozu düzeltmek daha zordur uzun süreye dayanan duruş bozukluğuna bağlı kifozlarda omurga kamburluğu kabullenerek hasta ancak ameliyatla şifa bulabilecek seviyeye gelebilir.
  5. Kifoz ameliyatı nasıl yapılıyor?
    Cevap: Kifoz ameliyatları genel anestezi altında nöromonitörizasyon eşliğinde sırt bölgesinden açık kesi ile yapılır.

Skolyoz, Kifoz Ameliyatı

Evliliğimin 2. Yılında ağrılarımın artması , yapmam gereken şeyleri tam anlamıyla yerine getiremememle birlikte; doktorumun artık ameliyat olmalısın demesi üzerine karar verdim. Artık ameliyat olmalıydım.

O zamanlar Şevki bey Haydarpaşa Numune Hastanesindeydi. Öyle randevu almak hiç kolay değildi. Arayıp randevu alamıyorduk. Oraya gidip deftere adımızı yazdırıyorduk. Boşluk varsa en erken 3 ay sonrasına yer bulabiliyorduk. Her neyse ben adımı yazdırdım. Bir kış günüydü. Kendi başına iş beceren biriyimdir aslında ama konu hastane hastalık olunca elim ayağım titrer, soğuk terler dökerim. Tek başına gitmiş olmanın verdiği buruklukla adımı yazdırdım döndüm eve:) evet sadece adımı yazdırdım bunun için bile tek gitmek benim için üzücü:))

3 ay sonunda hastaneye Şevki Bey ile görüşmeye eşim ile gittik. Gittiğim gün hastalardan doktorumun özel hastaneye geçeceğini öğrendim. İlk bir afalladım. Yani ne demekti şimdi bu? Acaba evren bana bir sinyal mi yolluyor? Ameliyat olma mı diyor? Ne oluyor diye düşündüm.

Neyse röntgenler incelendi, konuşmalar yapıldı. Hocanın değerlendirmesi sonucunda ameliyat olmam gerektiğine karar verildi. 10 ay sonrasına bi boşluk bulundu.

Ama ben nasıl kötüyüm!. Hocanın muayenesinden çıktık. Arabaya doğru yola koyulduk. Eşim elimi sımsıkı tutuyor. Ama ağzından tek kelime çıkmıyordu. Biliyor ki bişey dese ağlıcam o noktadayım.

Arabaya oturdum. Annemi aradım. Bana sadece ‘Alo’ dedi. Benden boşalan yaşlar annemin bana verdiği telkinler, style="margin: 0px; font-stretch: normal; line-height: normal; font-family: ">

Korkularım vardı. Çok gençtim. Bu ameliyat beni nasıl etkileyecekti? Ölebilirim. Felç kalabilirim. Ömür boyu ağrılarla yaşayabilirim. Hiç mi ağır kaldırmayacaktım? Ne zaman araba kullanacaktım? Ne kadar acı çekecektim? Hamile kalabilecek miydim? Bir bebeğin sorumluluğunu alabilecek miydim? Bundan sonra sırtımda koca bir yarık ile yaşayacaktım. (İz konusunda cidden çok düşündüm. Eşim sırt dekoltesini dert etmediği için elbise&kıyafetlerimin çoğu sırt dekolteliydi e nolcaktı şimdi?)

(Şimdi bu yazıyı okuyanların %90 ı bu rahatsızlığı yaşayan insanlar olduğunu varsayarak yazmaya devam edeyim.

Güzel arkadaşım. Ciddi bir ameliyat olacaksın . Korkuların olsun önemli değil. Önemli olan sen ne kadar güçlüsün? Psikolojik olarak ne kadar hazırsın bu ameliyata? Acı çekmeden hiç bir kazanç olmaz. No pain, no gain demişler.)Eşim ameliyat olan insanlarla irtibata geçiyordu. Babam her gün yeni biriyle konuşmam için bana baskı yapıyordu. Annem style="margin: 0px; font-stretch: normal; line-height: normal; font-family: ">

Birde benim vazgeçişlerim vardı. Yok ameliyat olmayacağım diyordum. Kesin, kararım kesin dediğimde hemen Şevki hoca aranıyor; bana resmen terapi uygular gibi beni rahatlatıp kapatıyorduk telefonu. Annem, babam, eşim az çekmediler benden. Hepsinden Allah razı olsun.

Neyse gemi ile sefere çıktık, geldik derken sayılı gün çabuk geçermiş ya geçti gitti zaman su gibi…

Ameliyata girmeden bir hafta önce; doktora gittim. Benden bir sürü röntgen ve mr istedi. Hepsini bir bir çektirdik. Sırt, bel ve boyundan mr a girdim. 1 saatten fazla sürdü. Benim gibi evhamlı biri style="margin: 0px; font-stretch: normal; line-height: normal; font-family: ">Röntgenler en kolayı, ne yapacağınızı söyleyen biri var; fotoğraf çekinir gibi çekiniyorsunuz :)

Ameliyat günü ; sabah erkenden kalktık. Gece hiç uyumadık zaten. Hazırlandık. Bi valiz içerisine tüm ihtiyaçlarımı koyduk.

(Çok ciddi hazırlandım hatta. Pijamalarımı özenle seçtim. Terliklerim hepsine uygun olmalıydı. Sanki dersin doğuma gidiyorum. O kadar özendim. 4 gün için 4 ayrı takım aldım yanıma. Önden düğmeli olması gerekiyor. Rahat ve kolay giyilmesi açısından. 2 çift terlik. Makyaj malz. Tarak, saç düzeltici . Yastık. 4 adet yastık kılıfı. Eşim için pijama 4 tişört 2 kot, 1 terlik, kahve ve çay için kupa)Benim yatışım için hemşire geldi. Damar yolu açıldı, kan alındı. Tahlil sonuçları geldi. Ameliyat için herşey tamamdı. Üstümü değiştirmem için hemşire mavi önlük getirdi . Annem yeltendi yardım için ama, eşim biz hallederiz dedi. Herkes çıktı ben giyindim. Sonra eşim bana kızarmış gözlerle bakıp sımsıkı sarıldı. Biz neleri aştık. Bu en kolayı Meloş hepsi geçecek bak görürsün. Ben burdayım çıktığında ellerini tutacağım dedi. Sımsıkı sarıldık birbirimize sonra yatağıma yattım ve beni ameliyathaneye götürdüler. Nedense çok güçlüydüm. Yolda annem başımda hıçkırarak ağlıyor, dua ediyorum sana yavrum diyor, eşim ağlıyor, bense şokta gibiyim. Sadece iki damla aktı gözümden. Herkes el salladı bana kapılar kapandı. Karşımda bana bakan gözler; ilaçlar verip sorular soran hemşirelerle doluydu. Derken ameliyat odama getirdiler beni. Etrafı seyrederken sen daha gitmedin mi dedi biri gülümserken bayılmışım.Gözümü açtığımda Meloş diyen eşim, yavrum diyen annem, bi curcuna kalabalık deli seafoodplus.info geçtiğimde gözümü tam açamıyordum ama büyük bir ağrı hissediyordum. Çok büyük bir ağrıydı. Hemşire bana bi buton verdi ağrın oldukça buna bas diye. Ve sırt üstü yatırmışlardı beni hepde öyle yattım seafoodplus.info narkoz nasıl bir şey ya. Rezil etmişim kendimi. Şevki hoca ziyaretime gelmiş. Nasılsın bakalım demiş. İyiyim amca Allah sizden razı olsun demişim. Ayy amca nedir ya adam doktor yani. Neyseki enteresan olan kimse gülmemiş. Aksine herkes ağlamış.Operasyon 5 saat sürdü. Çok ta başarılı geçti. Aşağıda before afterım var. Meraklısına seafoodplus.info bir saat boyunca hiç su içmedim, yemek yemedim. Susuzluk dayanamadığım bir şey annem dudaklarımı ıslatırken ben su verin nolur dediğimi hatırlıyorum. Vermemelerinin nedeni aksi bir durum olursa acil ameliyata alabilmek için imiş. İlaçlar, serumlar onları sayamıyorum bile ne içtim, ne serum aldım hiç bilmiyorum. Bildiğim ve hiç unutamadığım şey ise 20 dk bir morfin veren cihaz bağlamışlardı bana. Hani demiştim hemşire ağrın olursa bas dediği.

Röntgen çekinmeye götürdüler beni. Oradaki hemşire çocuk bakıyım butona kaç kez basmışsın dedi. Çocuk bi butona bi bana baktı miii dedi. O zaman style="font-stretch: normal; line-height: normal; font-family: ">Adam şok oldu tabi gidip diğer hastaya bakıcam dedi . Ameliyat olan diğer hasta 18 kez basmış. Daha önce hiç böyle bişey görmedim dedi. Kendimi kaybetmişim demek.

İlk geceyi uyuyarak geçirdim. Sabahında doktorumu görmenin sevinci. E tabi bide Gelen giden ziyaretçilerle vakit geçirdik. Sonra yürüme vakti geldi. Evet ameliyat sonrası ikinci gün hemen yürütüyorlar. İki hemşirenin koluma girmesi ile yürütüldüm. Hatırlamıyorum tabiki ama videolarda izlediğim kadarıyla başarılıyım gayet. Başım dönmüş. Bir tur atıp dönmüşüm.

Hareketler verdi doktorum. ‘Her gün bunları yapacaksın, bol bol yürüyeceksin . Yatmak yok, bol bol yürüyüş.’ dedi. 4 gün boyunca bebekler gibi bakıldım. Hastane zaten bildiğiniz otel. Annem ve eşim yanımda kaldılar. Gelen ziyaretçilerle kafeteryaya inip çay, kahve içmeye bile gidiyordum. Ağrım vardı ama neticede ağrı yaşayacağımı bildiğim için sorun etmiyordum.

4 gecenin sonunda sabah erkenden Şevki Bey geldi ziyaretime. Bugün çıkabilirsiniz dedi. Eşim çıkış işlemleri için çıktı odadan, annem toparlanmaya başladı. Benim gitmeye hiç niyetim yoktu. Sanki başıma geleceklerden haberdarmışım gibi …

‘Arabada gidemem ben, ağrım olur, yok ilacımı unutursunuz siz, yok bana bakamazsınız.’ derken bir şekilde toplanıp çıktık.

Arabada ağrım oldu evet. Ama doktorum; ‘şehir dışından gelenler var, korkma az bi ağrın olur’ dedi. Eşim kaplumbağa hızıyla sürüyordu arabayı. Ben aksi, nalet. Her denilen şeyi ters cevaplıyor, çoğu şeye cevap bile vermiyordum.

Eczaneden yazılan ilaçları almıştı eşim. Annem yemek yememe yardımcı oldu. Sonra ilaçlarımı içtim. Derken çok geçmeden midem bulanmaya başladı. İçtiklerim çok ağır ilaçlardı. Ve benim midem ilaçları kabul etmiyordu. O ameliyatlı halim ile kustum. Dimdiktim eğilemiyorum kesinlikle. Dimdik bir halde zırlaya zırlaya çıkardım ilaçları. Sonra sadece ağrı kesici iğne olmamı istedi doktorum. Her sabah ve akşam eve hemşire geliyor, beni kontrol edip, iğne vurup gidiyordu. Tam 1 ay bi fiil iğne oldum. 2. Ayımda ağrı kesici içmeye başladım.

İlk 20 günün sonunda sırtımda olan telleri aldılar. Mavi bir şeydi. Dikişlilerim yoktu ama sırtımda olan bir demir vardı. Hayatımda yaşadığım en büyük vücut acımdı. Sesime eşim dayanamadı. Odadan çıkmadı, kaçtı. Ameliyat olmak daha kolaydı. Ama enteresan olan o anlık bir acı yaşadım. Sonrasında hatta daha da iyi oldum. O gün gezmeye çıktık eşimle yemek yedik. O kadar ki bian da iyileşmiştim.

Her gün söylenen hareketleri yapıyor, evin içerisinde bol bol yürüyordum. İlk iki hafta eşim ve annemin yardımı ile yatıp kalktım yatağa . Sonra kendi başıma halletmem gerekiyordu. Ve başarmıştım.

Eve geldiğim gün sırtıma eczaneden aldığımız bandajları takıp suya öyle girebildim. Hep o şekilde yıkandım.

Her gün batikon ile iki kez pansuman yapıyorduk, ardından yarayı kapıyorduk. Bunu genellikle eşim yapıyordu. O yapmıyorsa hemşire hallediyordu sırtımı.

İlk zamanlar değil ama sonrasında evdeki işlere yardımcı oluyordum. Hayata yeniden karışmak için elinden ne geliyorsa yaptım. Tam iki ay ne eğilebildim ne de doğru dürüst istediğim gibi hareket edebildim.

İkinci Ayın sonunda hiç ameliyat olmamış gibiydim. Tertemiz bir sayfa açtım kendime sonra yanımdaki herkesi yolladım. Kendi işimi, yemeğimi kısacası herşeyi kendim yapmaya başladım . Hatta akşamları eşimi iş dönüşü araba ile almaya gidiyordum. Eski hayatıma tam anlamıyla 2. Ayın sonunda dönmüştüm.

3 . Ayda eşim ile Amerika seferine katıldık. Yepyeni olmuştum. Ağrısız ve mutlu…

İşte 2 Kasım yılında başlayan ameliyat maceram bu şekilde iyileşmemle son buldu.

Herkese sağlıklı günler diliyorum. Sevgiler.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir