Geçtiğimiz sezonu muhteşem bir performans göstererek şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray’da transfer döneminin nasıl ilerleyeceği nispeten belirsiz durumda. Gitmesi muhtemel isimler, kiralık aşklar, transfer listesindeki isimler… Bu kadar sirkülasyonun içerisinde Galatasaray nasıl bir yol izlemeli? Uğurcan Kanca Medyascope Spor için yazdı.
Gitmesi muhtemel isimler
Galatasaray için transfer döneminin yol haritasını gidecek oyuncular belirleyecek. Yerlerine gelmesi planlanan oyuncular dışında Boey ve Nelsson gibi yüksek bonservis bedeli getirmesi beklenen oyuncuların satışıyla önemli bir bütçe oluşturulması muhtemel bir senaryo. Bu bütçenin yanına sponsorlar, Süper Lig şampyonluğu geliri ve Sampiyonlar Ligi’nden gelmesi beklenen gelir de eklenince Galatasaray transfer dönemi için önemli bir nakit akışı yaratacak. Bu nakit akışıyla birlikte sarı kırmızılı ekip geçtiğimiz transfer döneminde olduğu gibi önemli ve yıldız isimler transfer edebilir. Fakat tabii ki de ilk hedef Aşk adamı Icardi.
Transferde ilk hedef Icardi
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray as başkanı Erden Timur’a Icardi ile ilgili bir soru yöneltildi ve Timur da cevap olarak şu ifadeleri kullandı: Çabamızın tarifini anlatamam. Türk futbolu adına değer. Galatasaray adına çok büyük bir değer. Her yolu deniyoruz. Suudi Arabistan realitesi var. Bir önceki sene de yüzde 1 ihtimal ile başladı. Neticeye erdirmek için her şeyi yapacağız. Mauro’nun burayı istemesi önemli bir avantaj. İnşallah son sözü başkanımız söyleyecek, ne gerekiyorsa yapacağız Bu sözlerden de anlaşılan üzere Galatasaray’da transfer döneminde öncelikli hedef Icardi. Aslında geri kalan oyuncuların durumu da biraz Icardi’nin durumuyla bağlantılı bir şekilde ilerleyecek. Arjantinli süper golcü kalırsa ve muhtemeldir ki Rashica da alınırsa Galatasaray kendisini şampiyon yapan hücum dörtlüsünü (Icardi, Mertens, Kerem, Rashica) korumuş olacak ve transfer dönemine oldukça kuvvetli başlayacak. Eğer alınamaması durumunda da transfer döneminde öncelik as forvet oyuncusuna verilecek. Erden Timur’un sözlerinden yine gidersek Suudi Arabistan’dan 35 milyon euroluk teklif almış bir oyuncuyu Galatasaray nasıl ve hangi senaryoda tutabilir ki? Mantıklı değil. Arabistan olmasa bile şu Avrupa futbolundaki santrafor kıtlığında çoğu takım, elit seviye bir santrafor olan Icardi’yi kadrolarında görmek ister. Yani Galatasaray’ın tek rakibi Arabistan da değil. Çok zor iş neresinden tutarsan tut.
Boey ve Nelsson giderse?
Aynen Icardi’de olduğu gibi Boey ve Nelsson’u tutmak da Galatasaray adına hiç kolay olmayacak. Toplamda 50 milyon euro beklenirken tutmak isterler mi pek emin değim. Galatasaray belli ki bu transfer döneminde geliri bu iki oyuncunun satışından yaratacak. Premier Ligden teklif almış iki tane genç oyuncu için de beklenilen mebla bence oldukça gerçekçi. Kim takımında savunmadaki top çalmaları muazzam, tempolu ve stabil bir beki kadrosunda görmek istemez ki? Ya da pozisyon bilgisi üst düzey, alt yaş milli takımlarından beri kaptanlık yapmış ve liderlik vasıfları olan, aidiyet duygusu yüksek bir stoperi istemez? Kim alırı bırakalım en iyi takımlar da bu özelliklerdeki oyuncuları isterler yani takımda tutmak da çok güç zaten. Galatasaray için bu husustaki altın kural yerlerini kimle dolduracakları asında. Nelsson’u satıp 36 yaşındaki Ramos’u almak mıdır doğru plan? Ya da De Vrij’a 8 milyon euro maaş vermek mi? Tabiki de ikisi değil. Galatasaray Nelsson’u satacaksa yine orta yaşlarda ve ileride satılma ihtimali yüksek bir stoperi transfer etmeli. Bunu bir alışkanlık haline getirmek önemli olan. Büyük kulüpler piyasalarını bu şekilde oluştururlar baktıklar Nelsson tuttu Galatasaray bunun yerine x oyuncusunu da aldı buna da bir bakalım derler ve oyuncunun piyasası doğal olarak artar. Portekiz takımlarının alametifarikaları bu, peki Galatasaray neden bir Portekiz ekibi gibi olmasın ki?
Dış hatlarda da rota belli
Galatasaray için eksik ve transfer ihtiyacı olan bölgeler de gayet açık ve net. Nelsson ve Boey’in satışı sonrası yerlerinin doldurulmasını bir kenara bırakırsak bir sol bek ve bir sekiz numara en aciliyeti olan bölgeler. Bu bölgelerde Galatasaray’ın mevcut kadrosunda oynayan Kazımcan ve Oliveira genelde iyi performanslar verseler de üç kulvarda oynayacak bir takım için ne kadar yeterli olur? Büyük bir tartışma konusu. Onun dışında yine Icardi veya elit seviye başka bir santraforun arkasına Gomis’in ayrılığı sonrası bir ikinci forvet de lazım. Ve yine yaşı 35e merdiven dayamış Mertens’in arkasına veya önüne bir adam, Okan Koçul’un ayrılığı sonrası da Muslera’nın arkasına bir adam öncelikli hedefler olacaktır.
Sonuç
Sonuç olarak kiralıktan gelecek oyuncuları ve genç oyuncuları da denkleme katacak olursak Galatasaray’ı önemli bir değişim sezonu bekliyor olabilir. Geçtiğimiz sezon kadroda olan tahmini 14 ya da 15 oyuncunun ilk kampta olacağını hesaba katarsak bu oldukça korku verici bir durum. Fakat çoğu zaman olduğu gibi Erden Timur yine Galatasaray taraftarının gönlüne su serpti ve transferlerin Avrupa maçlarına yetişeceği söylendi. Erden Timur Galatasaray için inanılmaz bir lüks eminim en doğrusunu da yapacaktır.
Yazan: Uğurcan Kanca
Editör: Doğa Üründül
( Yazar'dan )
Arabada Ömer her zaman ki gibi Serkan kendine çekmiş ve sarlmşt. Eli Serkann bacağnn yannda idi. Ömer camdan dşar bakyordu, Serkan Şükrüye arabalar hakknda soru sorup bilgi topluyordu, Defne ise Ömeri izliyordu. Elini Ömerin elinin üstüne koydu. Ömer dokunuşu hissettiğinde şaşrd. Ama hiç bir şekilde pas vermedi. Defne biraz bozuldu ama elini daha sk tuttu.
Şirkete geldiklerinde Rosso katnda Defne asansörden inmeden önce Serkan ve Ömeri yanaklarndan öptü. Passioniste Serkan Korişin yanna gitti. Ömerin odasna Sinan geldi. şler hakknda konuştular. Sonra Ömer başka konuya geçiş yapt.
Ö: Eee ne zaman yiyoruz yemeği?
S: Hangi yemeği?
Ömer güldü.
Ö: ddia vard ya hani.
S: Haaa sen onu diyorsun. Tamam ya o iş bende. Yarn akşam yiyoruz o zaman.
Ö: Tamamdr sen haber verirsin herkese.
Sinan baş ile onu onayladktan sonra odadan çkt. Ayn zamanda Serkan koskoca Koray Sargna maruz kalmşt.
K: Bende sonra dedim ki "Ivvvvyyyy paçoooz. Ucuz ayakkablarnla Nişantaşnda ne işin var? Çarpk. Hayatm bir kuaföre git dip boyan gelmiş çok çirkinsin. Bak Allah var yükarda çok çirkinsin" dedim.
SE: Sklmyoy musun?
K: Neyden Serkoşum?
SE: nsanlay ağşalamaktan.
K: Ay sanane be. Sanki seni aşağlyorum. Gerçi hayatm seni aşalarsam o manyak baban beni keser. Ama seninde aşağlanacak yerin yok. Zeka desen sende, yakşkllk desen sende biraz boy ksa ama olacak o kadar. Herkes mükemmel değil.
SE: Daha çok küçük olduğum için olabiliy mi?
K: Ne hayatm?
SE: Boyumun ksa olmas.
K: Kz sen çok iyisin böyle. Kim demiş ksasn diye? Valla parçalarm onu. Saçn başn yolalm-
Serkan hayretle Koraya bakyordu. Korayn lafn kesen telefonu idi. Ekranda "Nörom" yazdğn görünce ellerini göğüsüne doğru çekti ve korkmuş ifade ile Serkana bakyordu. Serkan ne olduğunu anlamamş o da ekrana bakt ama hiç bir şey okuyamad.
SE: Açmiyacak msn?
K: Açyaym mi?
SE: Nasl isteysen bana niye soyuyosun?
K: Bilmem sormayaym m?
SE: Vayya beynim yand ya. Ben niye hiç biy şey anlamyoyum. Acaba salaklaştm m yoksa Koyiş doğuştan m böyle?
K: Nasl hayatm?
SE: Susma hakkm kullanmak istiyoyum.
Koray ayn şekilde bakmaya devam ediyordu. Serkan da ona garip garip bakyordu. Telefon hala çalyordu ve Serkan sonunda dayanamad.
SE: E AÇSANA.
K: Bağrma bana. Bağramazsn.
Sonra işaret parmaklarn yanaklarna koydu ve gözlerini tavana dikti.
K: Ama sen bir plikçisin. Ne yapmak istersen yaparsn. Niye? Çünkü sen bir plikçisin.
Telefon sustu.
SE: plikçi olunca özel güçleye mi sahipsin nasl yani?
K: Ay ben bir Nöromu araym.
SE: Telefon susnca m aklna geldi Koyiş?