koca yusuf mezarı nerede / "Koca Yusuf'un mezarını Türkiye'ye getireceğiz"

Koca Yusuf Mezarı Nerede

koca yusuf mezarı nerede

Koca Yusuf

Serbest güreşin efsanevi isimlerinden

Koca Yusuf, yılında Osmanlı Devleti zamanında, bugünkü Bulgaristan sınırlarında yer alan Şumnu Kasabası'nın Karalar Köyü'nde doğmuştur. Asıl adı Yusuf İsmail’dir. Babasının adı İsmail'dir. Babası ve dedesi Yusuf'un ilk güreş ustaları oldu. Çocukluğunda köyde danalarla boğuşmaya başladı, sonra kispeti ayağına geçirip güreşmeye koyuldu. Ünü önce Deliorman'ı, sonra Kırkpınar'ı kapladı. Türk güreşinin gelmiş geçmiş en büyük pehlivanı olarak ortaya çıktı. Avrupa ve Amerika'da yaptığı bütün güreşleri kazandı. yılında Amerika'dan dönerken bindiği vapurun batması sonucu öldü. Mezarı dahi yoktur.

cm. boyunda ve kilo olan Koca Yusuf, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı ile "Koca" lakabını almıştır. Ona "Koca" lakabı Filozof Rıza Tevfik tarafından sonradan verilmiştir.

Koca Yusuf dönemin ünlü pehlivanlarından Nasçıköylü Kel İsmail Pehlivan'ın çırağı olarak çok ufak yaşta güreşe başladı. Uzun süre Kırkpınar başpehlivanlığını elinde bulunduran Kel Aliço ile yılında güreşti.

Herkes er meydanlarının pek yaman kurdu Kel Aliço'nun bu "tüysüz kızan"ı karşısına çıktığına pişman edeceğini umuyordu. Ancak Deliormanlı Yusuf, öylesine yaman bir güreş çıkarıyordu ki, buna Kel Aliço da şaşırmış ve güreş alemindeki meşhur gaddarlığını dahi ortaya koymaktan çekinmemişti.

Ancak saatler uzayıp gittiği halde Kel Aliço neticeyi lehine çeviremiyordu. Üstelik ilerlemiş bir yaşta bulunan ünlü pehlivanda yorgunluk alametleri baş göstermeye başlamış ve durumu tehlikeye düşmüştü. 26 yılın başpehlivanı Aliço'nun böyle bir pehlivana yenilerek güreş dünyasındaki tahtını kaybetmesine kimsenin içi razı gelmiyordu. Havanın kararmasını fırsat bilenler güreşi yarıda bıraktırmak istediğinde Aliço'nun gür sesi er meydanını kapladı:
- A be burası Kırkpınar'dır Er meydanıdır buncağaz. Burada yenişene kadar güreş tutulur. Zift fıçıları, çıralar ne güne duruyor? Tutuşturun oncağazları Pişmiş güreş bırakılır mı hiç? Bu kızancağıza yenilmek kaderimde varsa bırakın yensin beni Hem ben artık bu er meydanlarından çekileceğim. Aliço'yu yenmek talihini bir daha bu Yusufcağız nerede bulacak?
Aliço'nun bu sözleri Yusuf'u öylesine duygulandırmıştı ki, gözyaşlarını tutamadı ve büyük ustanın eline sarılıp öptükten sonra titrek bir sesle ona adetâ yalvardı:
- Ustaların ustası, pehlivanların pehlivanı, koçyiğit ağam benim! Gel bırakalım şu güreşi. Sözlerinle yendin sen beni. Elimde ayağımda derman komadın. Bu söylediklerinden sonra ben seni tutamam gayri. İstersen sen tut beni, vur sırtımı yere

Aliço da meydanı çevreleyen kalabalığı teşkil edenler gibi çok duygulanmıştı. Nerede ise ağlayacaktı. Deliormanlı Yusuf'un alnına sıcak bir bûse kondurdu:
- Bu meydan bundan sonra senindir artık. Senin gibi bir pehlivan ortaya çıktıktan sonra gözüm arkada kalmadan ayrılacağım buralardan. Ödül de, başpehlivanlık da senindir. İkisine de güle güle sahip ol. İkisi de sana helal olsun oğul, dedi.
Ve o günden sonra Türk güreşinde Koca Yusuf'un devri başladı. Bu tarihten itibaren Yusuf Türkiye'nin başpehlivanıdır. Karşısına çıkan hiçbir pehlivan kendisinden bu unvanı almaya muvaffak olamamıştır. Devrin meşhur pehlivanları; Adalı Halil, Kara Ahmet, Katrancı, Karagöz Ali, Memiş, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Hergeleci İbrahim, Koca Yusuf'la kapışmışlar, hepsi de Yusuf un kendilerinden üstün pehlivan olduğunu kabul etmişlerdir.

Adalı Halil'i iki kez ardarda yendi. Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murat ve Sultan Abdülhamit II döneminde pek çok güreş yaptı. Er meydanlarında kasırgalar yaratıp rakip tanımayan bir kuvvet olarak ortaya çıkan ve yalnız cüssesinden ötürü değil, güreş değerinden ötürü de "Koca" sıfatını alan büyük Türk pehlivanı yenecek rakip bırakmadı. Bunu fırsat bilen açıkgöz organizatörler onu Avrupa'ya götürdüler.

Gelmiş geçmiş en meşhur pehlivanlarımızdan olan Koca Yusuf, ulemâların "darül harp"te güreş tutmanın ve müslümanların maddeten de güçlü olduklarını isbat etmenin de bir cihad olduğu yolunda beyanları üzerine, parayı pulu aklına getirmeden, sadece "keferelerin sırtını yere vurmak" ve Müslümanların maddî kuvvet bakımından da üstün olduklarını ispatlamak için Avrupa'ya gitmeğe razı olur.

'de Avrupa'ya gitti ve Paris'te minder güreşinin kurallarını öğrendi. Yusuf, antremanda bile olsa içerisinde yenişme olmayan güreşi kabul etmemekte, karşısındaki rakibini tutar tutmaz yere sermektedir. Yusuf peşpeşe yaptığı güreşlerde rakiplerini bir dakika bile beklemeden tuş yapmaktadır. Fransa’nın meşhur güreşçileri, Fenelon, Furnier, Dumont, Pol Pons, Sabes ve Feliks Bernard’ı Fransızları hayrette düşürecek kadar kısa zamanda yener. Mesela Dünya şampiyonu diye tanınan Sabes’i dört saniyede tuş eder.

Yusuf’un rakiplerini nasıl yendiğini anlamaya bile vakit bulamayan seyirciler güreşlerin uzatılmasını istemektedirler. Yusuf ise böyle bir teklifi şiddetle reddetmektedir. Menejerleri Yusuf’tan yavaş güreşmesini rica ederler. Yusuf bu teklifi kabul eder. Fakat Yusuf rakipleriyle bir-iki dakika oynadıktan sonra kâfi bulmakta ve sırtlarını yere vurmaktadır. Çaresiz kalan organizatörler Yusuf’un karşısına peş peşe iki güreşçi çıkarırlar ve iki güreşçinin yirmi dakika dayanması halinde büyük para vadederler. Ne var ki Yusuf kendisiyle peş peşe güreşen Gambier ve Raul gibi meşhur güreşçileri de yirmi dakika dolmadan tuş yapıverir.

Yusuf, karşısına çıkan mağrur Rum Pierri ve İngiliz Tom Cannon’u da kısa zamanda tuş eder.

Avrupalı organizatörler, bu müthiş pehlivanı ancak bir Müslüman pehlivanının yenebileceğine kanaat getirerek Türkiye’den Hergeleci İbrahim’i getirirler. Fransa’da karşı karşıya gelen Koca Yusuf ile Hergeleci Avrupalıları hayrette bırakan müthiş bir güreş sergilerler. Anlaşmalarına göre güreş Türkiye’deki gibi serbest ve kıran kırana olacaktır.

Güreş süratle devam ederken Yusuf, Hergeleci’ye boyunduruk takar, Hergelecinin burnundan kan akmağa başlar. Telaşlanan hakemler güreşi durdurup Hergeleci'ye bir şikayeti olup olmadığını sorarlar. Şaşıran Hergeleci burnundan devamlı akan kana aldırış etmeksizin; "Neden ola ki? İşte pekâlâ güreşip duruyoruz." der.

Oynaş güreşe alışmış Avrupalıların şaşkın bakışları arasında bir nara savuran Koca Yusuf bu defa Hergeleciyi Kurt kapanına alır. Hergeleci’nin boğulduğunu zanneden seyirciler telaşlanırlar, kadınlar bağrışmaya, ağlaşmaya başlar. Jüri heyeti ayrılmalarını ister. Yusuf aldırış etmez. Birkaç kişi Yusuf’u çeker yine de ayıramazlar. Bu defa sopalarla, bastonlarla Yusuf’un sırtına, kafasına vurmağa başlarlar. Neticede ayrılan pehlivanlar berabere ilan edilir. Her iki pehlivanımız da neticeden memnun değildir. Yusuf;
"Ne güzel güreşiyorduk" derken Hergeleci;
"Bizde erkek güleşir, kadın ağlar; ama asla güreşi bırakın demez." ifadeleriyle kırgınlığını ortaya koymaktadır.

3 yıl kaldığı Fransa’da karşısına çıkacak rakip bulamayan Yusuf sıkılmağa başlar. Onu en fazla organizatörlerin davranışları üzmektedir. Yusuf’un paraya pula metelik vermediğini bilen organizatörler onun sırtından büyük servetler elde ederken Yusuf’a çok az pay vermektedirler. Yusuf buna da aldırış etmez. Fakat inancına göz dikilmesi Yusuf’u çileden çıkarır.

Güreşirken tesettüre riayet eden ve diz kapaklarını örten şortla güreş tutan Yusuf hususi hayatında da dinî inançlarına son derece bağlıdır. Namazlarını düzenli olarak kılmaktadır. Yemeklerinin piştiği kaplarda daha önce domuz yağı ve etiyle yemek pişmiş olması ihtimalini göz önünde bulunduran Yusuf önceden bu kapları iyice yıkatmakta ve yemeklerin pişmesine bizzat nezaret etmektedir.

Avrupa'da büyük ün kazanınca yılında Amerika Birleşik Devletleri'nden davet aldı ve oraya gitti. Bu ülkede yaptığı 33 karşılaşmada yendiği sporcular arasında George Bothner, Ewan Lewis, Dan McLeod, Tom Jenkins vardır. Şikago’da bir karşılaşmada dünya şampiyonu Evan Lewis’i üst üste iki defa yendikten sonra yurda dönmeye karar verdi. Yaptığı güreşlerde yenilmemesi ve heybeti dolayısıyla ABD’de kendisine The Terrible Turk (Korkunç Türk) unvanı verilmiştir.

Yusuf’un karşısına çıkacak güreşçi bulamayan organizatörler nihayet akıllarınca bir çare bulurlar. Yusuf’un karşısına peş peşe beş güreşçi çıkacaktır. Ne var ki, Yusuf birincisinin sırtını yere serince diğer dört güreşçi, mindere çıkmaktan vazgeçerek organizatörleri hayal kırıklığına uğratırlar.

Bir diğer çare olarak Yusuf’a beş dakika dayanana yüz dolar vaadedilir. Bu da netice vermez. Çünkü hiçbir güreşçi Yusuf’un karşısında beş dakika dayanamamaktadır.

Yusuf kendisine meydan okuyan, “Amerikan şampiyonu” unvanlı Robert’le güreşir. Ancak iki dakika boyunca Yusuf’un eline geçmemek için devamlı kaçan Robert yakalanacağını anlayınca minderden aşağı atlar. Çok kızan Yusuf salonda bulunan on bin kişiyi kendisiyle güreşe davet eder. Müteakip güreşinde Yusuf Robert’i perişan ederek yener.

Yusuf’un Amerika’daki meşhur güreşlerinden birisi de John seafoodplus.infok ile yaptığı güreştir. Anlaşmaya göre, Yusuf, 1 saat içinde Mc. Cormick'e karşı üç tuş yapmazsa, yenik sayılacaktı. Yusuf, "Bir saat içinde on tuş yapmaya da razıyım, yeter ki rakibimin minderden kaçmasını önleyin" dedi. Yapılan anlaşmayla, bilerek minder dışına çıkanın yenik sayılacağı kabul edildi. Ve Yusuf, 7 dakika içinde üç tuşu yaptı.

’de Amerika’da fırtına gibi esen Yusuf Amerika turuna çıkar ve her gittiği yerde rakiplerini perişan eder. Zaman olur 41 derece ateşle güreşir.

Yusuf kendisine meydan okuyan ve esip savuran Rum Yorgi Heraklides’i perişan eder. Rumla yaptığı güreşlerin birincisinde 47 saniyede, ikincisinde ise 23 saniyede tuş yaparak Rum’un mağrur burnunu yere sürter.

Yusuf Amerika’da son maçını serbest güreş dünya şampiyonu Lewis ile yapmıştır. Chicago’da yapılan güreşte Lewis’i üst üste iki defa yenmiştir.

Yaptığı bütün karşılaşmalarda, dininin, vatanının, milletinin şânını düşünen Yusuf devamlı galip gelmiştir. Avrupalılar kendisine "yenilmez Türk" ünvanını takmışlardır.

Avrupa'dan sonra Amerika'da yaptığı güreşleri de kazanan ve dünyanın en ünlü pehlivanlarını sıraya dizen Koca Yusuf'a Amerika'da milyoner bir kadın aşık olmuştu. Bu kuvvetli adamdan çocuk sahibi olmak istiyordu. Yusuf bunu işittiği zaman, "Ben buraya damızlık gelmedim" diye kükredi.

Yusufun gözünde kazandığı paraların ehemmiyeti yoktur. O artık vatanını, ailesini özlemiştir.

Koca Yusuf'un eşi Refiye'den Mehmet ve Hüseyin adında iki oğlu vardı.

Yusuf kalan ömrünün iki çocuğu ve ailesiyle birlikte, Eyüb Sultan civarında alacağı bahçeli bir evde ibadet yaparak geçirmek istemektedir.

Türkiye'ye dönmek üzere 21 Mayıs 'de Fransız bandıralı La Bourgogne transatlantiği ile yola çıkan Koca Yusuf, bindiği geminin 4 Temmuz sabahı New York'un kuzeydoğusundaki Sable Adası'nın 60 mil açıklarında İrlanda bandıralı Cromartyshire şilebiyle çarpışıp batması sonucu tüm yolcular ve mürettebatla birlikte boğularak ölmüştür. Cesedi Atlas Okyanusu'nda kaybolmuştur.

Kaynak:seafoodplus.info

Şafak SARIKAYA

Bu yazıyı Koca Yusuf&#;un hazin ölümü üzerine yazmak istedim. Tarihler 21 Mayıs &#;i gösterdiğinde, yoğun bir sis vardı ve gemi kaptanı ezbere bir güzergâh takip ediyordu. Azor Adaları yakınlarında Koca Yusuf&#;un içinde bulunduğu gemi büyük bir hız ve gürültü ile Fransız bandıralı Cromartyshire adlı şileple çarpıştı. Bu kazada tam yolcu boğuldu, 41 yolcu kurtuldu. Boğulanlardan biri de Koca Yusuf&#;tu…

Ancak, gemi personelinden ölen hiç kimse olmadı. Şu an efsanevi Türk güreşçi Yusuf İsmail’in (Koca Yusuf) naaşının Portekiz Azor Adaları’nda bir kilisede olduğu iddia edildi. İddiaların ardından bir komisyon kurularak cenazenin teşhis edilerek Türkiye&#;ye getirileceği belirtilmişti. Koca Yusuf&#;u kendi köylüleri de unutmadı. Bulgarların işine gelmese de; efsane pehlivana bir anıt mezar yaptırdı. Köylüler, bu anıtı çevreleyen demirlerin içine de Koca Yusuf&#;un idman yaptığı kiloluk taşı yerleştirdiler.

Koca Yusuf, mindere çıkan ve grekoromen güreşi yapan ilk Türk pehlivanı olduğu sanılmaktadır. Bugün Bulgaristan sınırlarında yer alan Şumnu Kasabası&#;nın Karalar Köyü&#;nde dünyaya geldi, yılında Kırkpınar başpehlivanı olmuş; yılından itibaren Avrupa ve ABD&#;de devrin en ünlü güreşçileri ile güreşmiştir.

kilo sıkletindeki sporcu, metre boyundaydı. Kırkpınar tarihinde 26 yıl boyunca üst üste başpehlivanlığı elinde bulunduran ve Sultan Abdülaziz&#;in başpehlivanı olan Kel Aliço ile yılında güreşti. Sabah başlayan mücadele akşam sona erdi. Kel Aliço mücadele sırasında güreşi bırakmış ve kendi elleriyle ülkenin başpehlivanlığı unvanını Koca Yusuf&#;a devretmiştir.

Serbest güreşin efsanevi isimlerinden olan Yusuf, iri gövdesi, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı ile &#;Koca&#; lakabını almıştır. Önceleri doğduğu köyden ötürü &#;Karalarlı Yusuf&#;, sonra &#;Şumnulu Yusuf&#; olarak anılmış, &#;dan itibaren çırağı &#;Erikli Mehmet&#;e &#;Küçük Yusuf&#; denilmeye başlanınca kendisine &#;Büyük Yusuf&#; denilmişti.

Dünyada “Terrible Turk” (Korkunç Türk) olarak tanındı. Kendisinden sonra başka Türk güreşçiler de bu unvanı kullandılar. Bir Amerikalı güreş yorumcusu, onu şöyle tanımlıyordu kendi makalesinde : “Eğer Koca Yusuf, Okyanus&#;un derinliklerinde yatıyorsa, kesinlikle yüzükoyun yatıyordur.&#; Koca Yusuf, duruşu, mertliği, güreşteki acı kuvveti ve ustalığı ve tabii ki, genç denecek yaşta Okyanus&#;ta boğulması ile her zaman ilgi odağı olmuştur.

Koca Yusuf&#;un içinde olduğu La Bourgogne isimli transatlantiğin batmasından tam 14 yıl sonra Titanic te Kuzey Atlantik’te batacaktır. Bu yazı ile Koca Yusuf’u anmak istedim. Ölümü ilgili çeşitli iddialar var, fazla detaya girmedim. Azor Adaları yerine Kanada açıklarında (Yeni İskoçya) geminin batmış olduğu da söylenmekte.

Kırkpınar&#;da güreşen bütün efsane pehlivanların bir mezarı, bir mezar taşı var ancak bir tek mezarı olmayan sanıyorum Koca Yusuf’seafoodplus.infoğı bol olsun!

1-seafoodplus.info

2-seafoodplus.info&#;/eger-koca-yusuf-okyanusun&#;

ŞGS

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

 

Etiketler: bilke koca yusuf, şafak sarıkaya

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, federasyon binasında gerçekleşen toplantı öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Koca Yusuf'un mezarının Portekiz’in Azor Adaları’nda bir kilise bahçesinde olduğunun iddia edildiğini hatırlattı. Bunun üzerine komisyon oluşturduklarını belirten Aydın, "Koca Yusuf cihan şampiyonu, efsane bir güreşçi, Türk gibi kuvvetli sözünü dünyaya kabul ettiren önemli isimlerden biri olduğu için komisyon kurduk. Bizim geçmişimize, tarihimize karşı bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuzu Güreş Federasyonu olarak yerine getirmek adına bir komisyon kurduk. Burada çıkacak kararlar doğrultusunda yol haritamızı belirleyeceğiz" diye konuştu.

"Bu bir iddia. Doğru olup olmadığı komisyon araştırdıktan sonra ortaya çıkacak” diyen Aydın, “Eğer doğruluğu tespit edilirse Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yardım ve destekleriyle Koca Yusuf'un naaşını hak ettiği yere, yani ülkemize getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Efsane Türk güreşçi Koca Yusuf'un mezarını araştırmak üzere kurulan komisyonun ilk toplantısında Türkiye Güreş Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, komisyonda Federasyon Başkanı Musa Aydın'ın yanı sıra Prof. Dr. Gazanfer Doğu, Prof. Dr. İbrahim İkizceli, gazeteci Erdal Güven, tarihçi Mecit Sağır ve spor bilimcisi Gökhan Günaydın yer alıyor.

Toplantıda şu kararlar alındı:

"İlk olarak ABD'li makamlarla görüşüp, Koca Yusuf'un içinde olduğu iddia edilen geminin nerede battığı ve Koca Yusuf'un gemide olup olmadığının bilgisi istenecek. Koca Yusuf'un Avrupa ve Amerika'da yaptığı tüm maçların sonuçlarına ulaşılacak. Koca Yusuf'un soy ağacının tespiti ve genetik yapısının çıkartılması sağlanacak. Alınan bu kararlar Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na sunulacak ve onun talimatlarıyla bundan sonraki yol haritası belirlenecek."

Kaynak: DHA

Koca Yusuf&#;un mezarı

"Koca Yusuf'un mezarını Türkiye'ye getireceğiz"

Memleketi Bursa'nın İznik ilçesinde bulunan Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.Güreşin ata sporu olduğunu ve olimpiyatlarda kazanılan 91 madalyanın 63'ününün güreşte kazanıldığını belirten Başkan Aydın, "Ankara'daki yerimiz kirada, geçen hafta Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Elmadağ'da Serbest Milli Takımımızı ziyaret etti. Orada güreşe yeni bir tesisi kazandıracaklarının müjdesini verdi. Gecikmeli de olsa böyle bir tesise kavuşmamızın çok büyük mutluluğunu yaşıyoruz. Bu tesisi, güreşe kazandıran Sayın Bakanımız Kasapoğlu'na teşekkürlerimi sunuyorum. Güreş adına yüz yıllık, kalıcı bir proje. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür ediyorum, bu tesisin talimatını vermişti" dedi.

"GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJEMİZ VAR"

Milli takım kamplarının devam ettiğini söyleyen Başkan Aydın, "Bir taraftan Güneydoğu Anadolu projemiz var. Güneydoğu Anadolu'daki bütün sporcularımızı gelişim kamplarına aldık. İçerisinde gerçek anlamda Batman'daki Doğan Kara gibi dünyada ülkemizi başarıyla temsil edecek sporcular çıkarsa, bu da bizim için büyük bir kazanım olacak. Amacımız gençleri kötü alışkanlıklardan, kötü emelli insanlardan korumak ve topluma kazandırmak. Eşit şekilde kaynakları dağıtmak. Güneydoğu Anadolu'daki çocuklarımızın da kaynaklarımızı faydasına, hizmetine sunmak" diye konuştu.

"HEM BEDENEN HEM RUHEN EĞİTECEĞİZ"

Bunun yanında Güreş Federasyonu'nun merkez noktalarında kütüphane açmayı planladıklarını kaydeden Başkan Aydın, "Biz bu zamana kadar hep güreşçilerimizi bedenen eğittik ancak bundan sonra ruhen de eğitmemiz gerekiyor. Böyle bir kütüphane açma kararını verdik. Yakın zamanda açılışını yapacağız. Hem bedenen hem de ruhen sporcularımızı yetiştirmiş olacağız. Geleceğe hazırlamış olacağız. Bu anlamda da önemli bir adım attık" şeklinde konuştu.

"KOCA YUSUF İÇİN KOMİSYON KURDUK"

Gazeteci Fatih Çekirge'nin Hürriyet'teki köşe yazısında, "Koca Yusuf" adıyla bilinen Yusuf İsmail'in mezarının nakli ile ilgili yazı yazdığını anımsatan Başkan Aydın, "Koca Yusuf'un mezarının Portekiz'in Azor Adaları'nda bir kilisenin bahçesinde olduğu iddiasında bulunuldu. Bu anlamda, akabinde hemen komisyon kurduk. Pazartesi günü toplantımızı yapacağız. Yapacağımız araştırmalar neticesinde Koca Yusuf'un mezarı doğruysa, ülkemize getirmeyi düşünüyoruz. Güreş adına bu tür çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz" ifadelerini kullandı.

"TOKYO OLİMPİYATLARI'NDA HEDEFİMİZ BÜYÜK"

Olimpiyatlara da değinen Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, "İnşallah, Tokyo Olimpiyatları'nda da güreş olarak yeniden tarih yazacağımıza, büyük bir başarıya imza atacağımıza inanıyoruz" diyerek, hedeflerinin büyük olduğunu dile getirdi.

KOCA YUSUF KİMDİR? ()

Koca Yusuf yılında doğmuştur. Mindere çıkan ve grekoromen güreşi yapan ilk Türk pehlivanı olduğu sanılmaktadır. yılında Kırkpınar başpehlivanı olmuş; yılından itibaren Avrupa ve ABD'de devrin en ünlü güreşçileri ile güreşmiştir. kilo sıkletindeki sporcu, metre boyundaydı. yılında ABD turnesinden ülkesine dönerken bir gemi kazasında yaşamını seafoodplus.infot güreşin efsanevi isimlerinden olan Yusuf, iri gövdesi, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı ile "Koca" lakabını almıştır. Önceleri doğduğu köyden ötürü "Karalarlı Yusuf", sonra "Şumnulu Yusuf" olarak anılmış, 'dan itibaren çırağı Erikli Mehmet'e "Küçük Yusuf" denilmeye başlanınca kendisine "Büyük Yusuf" denilmişti.Dünyada "Terrible Turk" (Korkunç Türk) olarak tanındı. Kendisinden sonra başka Türk güreşçiler de bu unvanı kullandılar yılında Rıza Tevfik "Güreşte Avrupa Usulü ile Türk Usulü arasındaki Fark ve Müşahebet" başlıklı yazısında kendisinden "Koca Yusuf" diye bahsedince yurtta bu isimle anılmaya başlanmıştıseafoodplus.info Yusuf'un naaşının Atlas Okyanusu'nda kaybolduğu sanılmaktadır. Ancak şair Sunay Akın'ın "Önce Çocuklar ve Kadınlar" adlı kitabının "Okyanusa Yenilen Güreşçi" başlıklı bölümünde Azor Adaları'nda mezarının bulunduğu iddiasına yer verilmiştir. Kaza sonrasında civar adalara vuran gemi yolcularına ait 20 cesetten pek heybetli olanının Koca Yusuf?a ait olabileceğini iddia eden yazar, cesedin adadaki kilisenin mezarlığına defnedildiğini belirtmiştir.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir