Kontrespiyonajjjj Ne kadar da seksi bir balk, tklanma garantili. Yoksa bir esrar perdesi mi aralanacak? .K.K. desem öyle olmayacakt: stihbarata Kar Koyma. Oysa iin asl, bizdeki karl bu. Kar-casusluk desek, sanki kar koymadan biraz daha kapsaml bir etkinlii iaret etmi olacaz. stihbarat faaliyetini engellemenin ötesinde, onu yani szdrlan (“penetre” edeni) kendi tarafna çevirmeyi de anlatyor. Tipik Souk Sava, hatta KGB oyunu. Ona sonra gelelim.
Nereden icap etti, kontrespiyonaj üzerine ahkâm kesmek? Geçen yazda, u tekkede tören üniformas üzerine takke-cüppe geçirmi boy gösteren amiral imgesi, göstergesi üzerine konumutuk. Konunun çeitli veçhelerini tadat etmek (nasl hariciye dili?) adna, en ortada duran disiplin boyutunu da hafif geçmitik. Bu defa oraya bakalm, biraz da bilvesile cumhuriyet tarihimizi arnlayalm istedim.
Kurumun yani Deniz Kuvvetleri’nin kendi iç yönetmelii, yasalar ne der bilmem. Aratrmadm da. Ancak bu durum iç güvenlik ve ulusal çkarlar bakmndan bir açk yaratr m, onu birlikte incelemek gerekir diye düündüm. Zira hasm olmalarna gerek yok, bütün devletler müttefik veya aralarnda iyi ilikiler olsa bile birbirlerinin yüzüne güler ama açklarn da kollarlar. Bilgi deerli, bilgiyi zamanl elde edip karar alma sürecini beslemek de. Sözkonusu amiral veya devlet kurumlarndaki olas benzerleri .K.K. bakmndan bir açk oluturmaz m? Soru bu.
Yant gayet net: Evet, oluturur. Hani, ya-kas oranmz nasl diye anadan doma soyunup, ayna karsna geçeriz. Babadan kalma yöntemi uygulamay benimsersek, çounlukla belimizi, göbeimizi mncklar, çimdikleriz. Ele gelen yer varsa ite o eritilmesi gereken fazlalktr. Yaz yaklat, bilinçaltm konuuyor sanrm. te, devlet yapsnn da çimdiklenemez kvamda sk, tkz olmas esastr. Gerçekten öyle miyiz, müsabaka formunda, ta gibi miyiz, somun pehlivan gibi miyiz acep?
Bakalm naslz? Hani u elinde kahve kupas bilge bir gülümsemeyle bilgisayar ekranna bakan aksaçl aksakall bilge görünümlü adam var sosyal medyada. kinci fotoda da kameraya bakarak srtyor. lkinin altna “bakalm .K.K. eksiimiz var m?” yazsak, ikincinin altna “amiral tören üniformasnn üzerine takke-cüppe giyip tekkeye gitmi” yazabiliriz, açklayc olur bence. Bakalm…
Bazen deinip geçtiim üzere, bizde en hassas konular dahi telefon görümelerinde ele alnr. Ele alnmay geçtim, en hassas konularda yazl iz (“paper trail”) brakmamak için özellikle telefonda istiare etmek, talimat almak (yine hariciye dili) yelenir hatta. Bu kötü alkanlk kukusuz istihbarat aç yaratr. Nitekim resmi web sayfasnn* güncel bilgi içerdiini varsayarsak, MT’in alt daire bakanlndan “elektronik-teknik” ve/veya “sinyal” istihbarat (“SIGINT”) bakanlklarnn herhalde bu alana yönelik olduunu görüyoruz.
Dorudan insan kaynakl istihbarat (“HUMINT”) ise SIGINT’ten daha deerli, elde etmesi o denli güç. Souk Sava döneminde, Sovyetler ABD ve Britanya’da pek çok üst düzey istihbarat (CIA ve SIS/MI6) ile iç/kar istihbarat (FBI) yetkilisini kendilerine çaltrmay baarm. Buna karlk, SSCB’nin tepe noktalarnda kaynak elde etmeyi Bat pek becerememi. Bu asimetrik durumda komünizm ve pasifizm (“adanmlk”) gibi ideolojik etmenler rol oynam. Ancak para, cinsellik ve antaj da yok deil iin içinde. Tarikatlar ve türevi olan FETÖ gibi yaplanmalarn devlet kurumlarnda yuvalanmas, liyakat ve ileyii içeriden çürütmesinin yan sra istihbarat tekilatlar için de üzerinde yürünecek açk patikalar oluturuyor.
An kitaplar denli geçenlerde rahmetli olan LeCarré gibi yazarlarn kitaplarnda da çok öykü var bu alanda. Örnekse, efsanevi James Jesus Angleton (JJA), CIA’nn yllar arasndaki KK bakan. Angleton, CIA’nn kuruluunda da görev alm: yapm “The Good Shepherd” filminde onu canlandran De Niro’nun azndan “tabiatyla Katolikler, Yahudiler ve siyahlar olmayacak” der. Cambridge Belisi’nin ve onlarn arasnda yakn ibirliinde bulunduu Kim Philby’nin çift tarafl Sovyet ajanlar çkmalar paranoyasn körüklemi. Bulunduu görev, paranoyay hakl ve gerekli klacak ender konumlardan biri. Angleton’un gözlükleriyle baklrsa herhalde cüppeli-takkeli bir amiral deniz kuvvetlerinde barndrlmazd.
Bizim kendi, öz, yerli paranoya gözlerimizle ise okkann altna “ykc, bölücü” ve “sol” emsiyesi altna giren ilk ikisi denli olmasa da bir zamanlar irticai faaliyetler gitmi. Türkiye bir cephe ülkesi, NATO’nun güney kanad müttefii. Oyunun burada sert oynanmas o bakmdan son derece doal. Bugün Souk Sava bitti. Rusya, nepotizm ve kleptokrasi ihracatyla çakma “vatansever” hareketleri destekliyor, siber-harekâtlar da kullanarak seçim süreçlerine müdahale ediyor, oyunun yazl olmayan kurallarn da ihlâlle Bat’da suikastlerden de geri durmuyor. Devlet Bakan Putin, KGB’nin bir ürünü.
Öte yandan, Çin’le ve islâmclkla bir “modeller/idealler rekabeti” yaanyor. Rusya denli, bu dier iki mücadelede de yine cephe ülkesiyiz. Huntington’un yaklamn halen geçerli kabul edersek “burulmu” ülke durumumuz da sürüyor. Sözkonusu amiral, o burulmuluun mükemmel bir davurumu. Sosyolojik boyuta geçen yazda kenarndan deindik. Bugünse “tehdit algs”, öncelikler, yaplmas gerekip yaplmayanlar, yanl yaplanlar, .K.K. disiplini üzerine konumay sürdürüyoruz.
Ziraat’n Çin’den ald milyon dolar kredi, özel irketlerin toplamda milyar dolara varan “yükümlülükleri”, Çin’in limanlar, yollar, devasa projelerle “yumuak” ve Hong Kong, Tayvan, Güney Pasifik Denizi gibi alanlardaki politikalaryla izledii “sert” yaylmaclk gelecek onylda zirve (“climax”) yapacak. Bat’dan uzaklaan, zaten kötü yönetilen ulusal ekonomisi, pandemi nedeniyle daha da bükülen Türkiye’nin krlganl ortada. Çin’in maal lobicileri var mdr dersiniz bir yerlerde, tepelere yakn? Baknz, FBI .K.K. tantmn yaanm bir Çin vakas üzerinden anlatmay yelemi.
Yine geçtiimiz günlerde, Roma’da talya Savunma Bakanl’nda hassas bir görevdeki bir deniz albay (“firkateyn kaptan”) anlan kentteki Rusya Büyükelçilii’nde görevli bir askeri istihbarat mensubundan bebin avro alp, belge teslim ederken suçüstü yakaland. “Herkesin bir fiyat vardr”, belki dorudur, öyle denir eyvallah ama Brüksel’de NATO görevinde filan bulunmu talyan deniz albaynn bebin avroya gönül indirmesi? Rusya, “sizin hür dünyanzn ederi bu” demi sanki. “talyan’n yüzüne tükürülünce, hepimiz aalandk sayldk” desek yanlm olur muyuz? talya, uzun süren bir soruturma ve uluslararas ibirliiyle yakalam tamahkâr albayn, ya biz kaç kii yakaladk imdiye dek? Yoktur bizde, ondan herhalde.
Keza MT sayfasnda “KK çalmalar” bal altnda “ kurumda görev yapan personele KK brifingi” verildii kaytl. Bu brifinglerde “örnek olaylar–geçmite tekilâtmzca gerçekletirilen stratejik kurulularda görevli ahslara yönelik operasyonlarn” da anlatld belirtilmi. Kiisel olarak, o “örnek olaylarn” medyaya yansdn görmedim ve zamannda kendi katldm brifinglerde de dinlediimi anmsamyorum. “Yok” demek deildir haliyle bu. Yeterli midir, günümüzde odak nerededir, bunlar sorulabilir.
Sonuç olarak, MT de, bürokrasinin geri kalan gibi, yasal çerçevede kalmak durumunda. Herhangi bir istihbarat tekilâtnn kendi ülke yurttan mercek altna almas, o ülkenin demokrasi ve hukuk devleti olma iddias varsa, en hafif deyimle “çok hassas” bir konu. Hem yasal zemin salam olacak, hem yürütülen soruturma titiz. Üstelik siyasi irade ne merkezde tecelli ediyorsa, istihbarat tekilât da ona göre faaliyet önceliklendirecek. Eisenhower’in ünlü sözündeki gibi: “Planlar (sonunda) hiç bir ie yaramaz ama planlama vazgeçilmezdir.”
Benzer ama farkl alandan karlatrma amaçl örnek: ki deerli aratrmac-gazeteci Cengiz Erdinç’in “Overdose Türkiye” ve Timur Soykan’n “Baronlar Sava” kitaplar üzerine verdii söyleileri okumak dahi durumun vahametini görmek için yeterli. Oysa içileri bakan “yakaladnz yerde torbacnn bacan krn” yollu konuuyor. Almanya ve Belçika polisi, ubat aynda Hamburg ve Anvers’de tek ortak operasyonda toplam 23 ton kokain yakalad örnekse. Kokaini bu ara güncel diye seçtim. çileri Bakanl web sayfasnda ylnn ilk alt aynda ülke genelinde düzenlenen uyuturucu operasyonunda (dier maddeler hariç) kilogram kokain** yakaland bilgisi var.
“Güvenlik ve özgürlük dengesi” diye tümüyle uydurma bir temele dayanarak sabaha kar kap krp, duvar ykp evlere giriliyor; anayasal haklar olan barçl gösterilere katlan örencilerin ümükleri sklyor ya hnçla, ite .K.K. ulusal güvenliin de özgürlüün de temel güvencesi olmas gereken etkinliklerden. Hele Rusya, Çin, islâmclk, üç küresel istihbarat fay hatt da ülkemizden geçiyorsa. Takkeli, cüppeli amiraller gerçekten tekkelerde resim veriyorsa sznt, çift tarafl çaltrma ve türlü .K.K. açklar da var demektir. Boa konutuumun bilincinde deil de deilim ama bu ulusal güvenlik sakncasnn da AKP’si, CHP’si, vesairesi olmaz. Olur mu?
* Bu yaz vesilesiyle MT resmi web sayfasn kendimce epey ziyaret ettim. Haddim olmayarak bir–iki not paylamak isterim ilgililerle. lki teknik: Görebildiim kadaryla düzenli güncellenmiyor, elden geçmiyor, “tozlanm”. Oysa CIA, SIS, DGSE’nin web sayfalar böyle deil, karlatrma için baklabilir. kincisi estetik: Kullanlan fontlar, renkler, simgeler vs. ne “yerli&milli”, ne göze ho geliyor. “ahin” Arap ülkelerinin (IKB’nin de), kartalsa ABD’nin vs. kulland bir ulusal hayvan. KK kalkan ise övalye stili, bizim kalkan yuvarlak olmalyd herhalde. ahin/Kartal yerine kurt düünülebilir ama o da netameli olabilir malûm gerekçelerle. MT logosunu çevreleyen çelenkvari kenar süsü Osmanl atf m anlamadm ama yersiz duruyor. Hepsi çok daha sade, oturakl, çekici ve kullanc dostu yaplabilir aciz bendenizce. Yapc eletiri saylmas dileiyle arz ederim.
** Bu balamda, ABD’nin hangi federe devletlerinde kenevir kullanmnn serbest olduuna dair bir haritay aada alntladm. Son olarak New York da eklendi. Gri olanlar hariç dierlerinde belirli kurallar içinde “ot içmek” artk yasad deil. ABD’nin Adalet Bakanl bünyesinde faaliyet gösteren Drug Enforcement Agency’nin (DEA) yl talep edilen bütçesi toplam milyar dolar düzeyinde. Baka deyile bu denli hacimli bir kamu kaynan DEA’ya gömen Amerikal ii bilmiyor ve kenevir kullanmn giderek serbest brakyor.
1. Modül: İstihbarat Türleri
a) Stratejik İstihbarat
b) Teknik İstihbarat
c) Siber İstihbarat
d) İstihbarat Teşkilatlarının Kamuoyuna Yansıyan Operasyonları
2. Modül: Haber Toplama Yöntemleri
a) İnsana Dayalı İstihbarat (HUMINT)
b) Görüntü İstihbaratı (IMINT)
c) Açık Kaynak İstihbaratı (OSINT)
d) Sinyal İstihbaratı (SIGINT)
e) İletişim ve Elektronik İstihbaratı
3. Modül: Terörle Mücadelede İstihbaratın Kullanımı ve Örnek Vakalar
a) Terör Kavramı ve Terör Örgütleri
b) Kontr/Terörizm (İç Güvenlik İstihbaratı)
c) Terörle Mücadele ve HUMINT
d) Terörle Mücadele ve Teknik İstihbarat
e) Terörle Mücadelede Kültürel İstihbarat
f) Karşı Terörizm (Kontr-Terörizm) ve Vaka Analizleri
4. Modül: Kontr-Terörizm Faaliyetler Kapsamında Kontr-Espiyonajın Temel Kavramları ve Örnek Vakalar
a) Kontr/Espiyonaj Kavramı
b) Özel/Örtülü Faaliyetler
c) Sınır Aşan Organize Suç İle Mücadele
d) Stratejik İstihbarat Üretme
e) Güvenlik Tahkikatları (Soruşturmaları)
f) Kontr/Espiyonaj ve HUMINT (Taraf Değiştirme Kavramı)
g) Dış Kaynaklı Örnek Vakaların Analizi
Savunma Sanayii’ndeki Gizli Tehditler, Uluslararası Güvenlik, Endüstriyel Ajanlar, Enerji Arzı ve Petrol Dengesi, Nükleer Operasyonlar ve Casusluk Faaliyetleri
“Daha zeki olmanın tek yolu; daha zeki bir rakiple oynamaktır.”
Bir devletin güvenlik stratejileri, bulunduğu jeo-politik, jeo-stratejik ve jeo-dinamik lokasyonlara göre değişmektedir. Mevcut koşullar, o ülkenin savunma programlarını oluşturmasına ve programların işleyiş biçimlerine, aynı zamanda hangi alanda ne tür bir istihbarat yapılanmasına gidileceğini belirlemektedir. Bu doğrultuda yapılan stratejik analizler, açık hedef haline getirilen tehditlerin algılanmasına ve etkisiz kılınması adına devlet güvenlik seviyelerini belirlemek için olanak sağlamakta ya da zorunlu kılmaktadır.
Savunma Programları, askeri ve siyasi hedefler nezdinde ülke güvenliği ele alınarak, teknolojik, ekonomik ve politik düzeyde incelenmektedir. Program, Silahlı Kuvvetler doğrultusunda Kara, Deniz, Hava ve Uzay kapsamlı bir yapıda konfigüre edilmektedir. Her konfigürasyon için bir tehdit seviyesi oluşturulmakta ve buna karşın caydırıcılık niteliği taşıyan yeni nesil kritik teknolojiler geliştirilmektedir. Bir de bu kritik teknolojiler, zaman zaman başarılı bir istihbari operasyon ile ele geçirilmekte ve bu sayede ülkelerin güvenlik mekanizması zarar görebilmektedir.
Espiyonaj, istihbarat stratejilerinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bir devletin milli çıkarları doğrultusunda güvenlik seviyesini güçlendirmek ve hedef ülkelerden bir adım daha önde olabilmek için uyguladığı bir casusluk faaliyetidir. Bu faaliyet, casusların devlet için gerekli olan bilgi, belge, fotoğraf, video, ses kaydı vb. yapıda kapalı kaynaklardan elde ettikleri gizli formları ifade eder. Bu formlar; askeri, siyasi, tıbbi, enerji, teknik, biyografik, ulaştırma ve haberleşme niteliği taşıyabilmektedir.
Ülkelerin savunma programları ve buna yönelik teknoloji düzeyleri arttıkça, tehdit seviyeside artmaktadır. Bu da espiyonaj faaliyetlerini tetiklemektedir. Teknik formda yapılan espiyonaj faaliyetleri genellikle sanayi odaklı uygulanmaktadır. Güvenlik tehditleri dolayısıyla da istihbarat servislerinin odak noktasını “Savunma Sanayii” oluşturmaktadır.
Savunma Sanayii, Silahlı Kuvvetler tarafından ihtiyaç kapsamına alınan her türlü askeri teknolojiyi içermektedir. İstihbarat servislerinin ilgili birimleri, bu teknik formu sabote etmek, ele geçirerek bağlı olduğu devletin teknolojisini güçlendirmek ve olası bir savaş durumunda aktif düzeyde kullanılan teknolojiyi pasif düzeye indirgemek için çalışmaktadır. Bu çalışmaların ana mekanizmasını ise “Endüstriyel Espiyonaj” oluşturmaktadır.
Endüstriyel Espiyonaj, bir devletin casuslar vasıtasıyla hedef ülkeye ait firmaların ürünlerinden gizli nitelikli tasarım bilgilerini, özel üretim teknolojisini, test altyapılarını, piyasa değerlerini, ürüne yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetlerini ele geçirmektir. Bazı durumlarda ele geçirilen bilgiler rakip firmalara satılabilmektedir.
Endüstriyel Espiyonaj, iyi derece fotografik hafıza ve çizim yeteneği gerektiren bir faaliyettir. Buna diğer bir ifade ile “Fuar Uzmanlığı” da denmektedir. Bir ürüne bakıldığında tasarım hatlarının ve mekanik görünümün ne şekilde olduğu ve buna bağlı olarak hangi imalat teknolojileri ile imal edildiği, malzeme bilgileri vb. mühendislik altyapısının akılda tutulması ve analiz edilmesi gerekliliğini kapsamaktadır.
Dünya üzerinde Savunma Sanayii’ nin gelişimiyle birlikte tehdit algısının artması, ülkelerin savunma programlarını yoğunlaştırıcı bir politika izlemesine yol açmaktadır. Böyle bir durumda üretim yapamayan ülkeler, ya da üretim kapasitesi sınırlı olan ülkeler, gelişmiş ülkelerden askeri teknoloji ithalatı yapmaktadır. Bu ticareti geliştirmek için kurulan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarları, Endüstriyel Espiyonaj için son derece elverişli bir konumdadır.
Endüstriyel Espiyonaj, diğer bir ifade ile “Sanayi Casusluğu” birbirinden farklı taktiksel metodlarla uygulanabilmektedir. Örneğin; siber saldırılar, şirketlere doğrudan personel niteliğinde sızan ajanlar, ajanlar tarafından kullanılan üçüncü şahıslar, fuar uzmanları vb. metodlar, kritik bir teknolojinin ana ve alt bileşenlerini öğrenmek, rakip firmalara satmak, ya da bütünsel yaklaşımla ele geçirmek için yeterli olabilmektedir.
Endüstriyel Espiyonaj, istihbarat servislerinin ilgisini çeken bir yapı olsa da bu konuda en tehlikeli ve dikkat çekici ülke “Çin Halk Cumhuriyeti” dir. Özellikle Savunma Sanayii alanında iddia edilenlere göre yapılan operasyonlar Çin’i hedef ülkelerin teknolojisini ele geçirmekte başarılı kılmaktadır.
Çin’ in 5. Nesil Çok Amaçlı Savaş Uçağı Projesi, “Shenyang J (FC)” inteknik formda yapılan casusluk operasyonları ile kritik bilgiler ele geçirilerek Çinli mühendisler tarafından tasarlandığı ve üretildiği iddia edilmiştir. İddiaya göre Amerikalı askeri yetkililer, J’in ABD’nin 5. Nesil Çok Uluslu Müşterek Taarruz Uçağı Projesi “F Lightning II (JSF)” in kopyası olduğunu ve F Programında yer alan bir Avrupa ülkesinden F’in teknolojilerinin çalınarak geliştirildiğini öne sürmektedir.
SHENYANG J (FC): Çin’ in 5. Nesil Çok Amaçlı Savaş Uçağı projesidir. m uzunluk, m yükseklik ve m kanat açıklığı değerlerine sahiptir. Çift motorlu olan J, Mach (2, km/h) maksimum hıza ulaşabilmektedir. Ayrıca dış görünüşü itibarı ile F’e benzetilmektedir.
F LIGHTNING II (JSF): ABD ve Lockheed Martin firması ana yükleniciliğinde tasarımı ve üretimi yapılan 5. Nesil Çok Uluslu Müşterek Taarruz Uçağı projesidir. FA, FB ve FC şeklinde üç farklı konfigürasyona sahiptir. FA modeline bakıldığında, m kanat açıklık, m uzunluk değerlerine sahiptir ve Mach ( km/h) maksimum hıza ulaşmaktadır. F’ in gizli bilgilerinin Çin istihbaratı tarafından çalındığı iddia edilmektedir.
Bilindiği üzere İran, nükleer faaliyetleri dolayısıyla istihbarat servislerinin operasyon listesinden hiç düşmemiştir. Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), ABD ve İran arasındaki anlaşmaya göre İran’ın Uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin maksimum % oranında olması gerektiği kararlaştırılmıştır. Zaman zaman ülkeler arasındaki yaşanan gerilimler nedeniyle İran, anlaşmaya uymayacaklarını dile getirmiştir.
İran’ın Natanz ve Fordo isimli iki nükleer tesisinde Uranyum U adı verilen parçalanabilir izotopu, Uranyum Heksaflorid gazının verilerek ayrıştırıldığı santrifüjleri bulunmaktadır. Dünya üzerinde U izotopunun %3 oranında sıkıştırılmış halini içeren düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum, nükleer reaktör yakıtı üretiminde kullanılırken, %90 oranında zenginleştirilmiş uranyum ise “Nükleer Silah” üretimi için kullanılmaktadır.
yılında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kameralar karşısına geçerek İsrail İstihbarat Servisi Mossad’ın İran’ da büyük bir operasyon icra ettiğini açıklamıştır. Ancak operasyon İran tarafından yalanlanmıştır.
Netanyahu’nun açıklamalarına göre, Mossad bir gece içerisinde İran’daki eski bir depodan bin belge kaçırarak İsrail’e getirmiştir. Söz konusu belgelerin içeriğinin İran’ın gizli nükleer programı olduğu öne sürülmüştür. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Netanyahu’nun açıklamalarını destekleyerek doğru olduğunu ileri sürmüştür. Bunun üzerine İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, açıklamaların gerçek dışı olduğunu dile getirmiştir.
[ 25° 56 N 49° 40 E ] [ 25° 04 10 N 48° 11 42 E ]
[ Abqaiq / Suudi Arabistan ] [ Khurais / Suudi Arabistan ]
Suudi Arabistan Devlet Petrol Şirketi Saudi Aramco’ nun başkent Riyad’ ın kuzeydoğusundaki Abqaiq ve Khurais’ te bulunan tesislerine bir saldırı düzenlendi. Saldırının ardından günlük ham petrol üretimi 5,7 milyon varil azaldı.
Bu azalma, Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretiminin yaklaşık yarısına, dünya petrol üretiminin ise %5’ine denk gelmektedir. Saldırı sonrası ham petrolün varil fiyatı %20 artarak Irak’ın ’da Kuveyt’i işgalinden bu yana en büyük sıçramayı yaşadı.
TARİH: [ ]
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı tarafından bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda saldırıya ilişkin bazı bilgiler ve enkaz parçaları paylaşıldı. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre Abqaiq tesislerini 18 adet İHA, Khurais tesislerini ise 4 adet seyir füzesi vurdu. 3 adet seyir füzesi ise yolda düştü. Saldırıda toplam 18 adet İHA, 7 adet seyir füzesi kullanıldı.
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Turki el-Maliki’nin açıklamaları, saldırının faili olarak İran’ı hedef göstermiştir. Ancak net bir bilgi paylaşılmamıştır. Saldırı dünya gündeminde de oldukça geniş yer bulmuş, buna ilişkin Middile East Eye adlı bir internet sitesi, ismi açıklanmayan bir Irak istihbarat yetkilisinin değerlendirmelerine göre saldırının Irak’ın güneyinden, İran bağlantılı milisler tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiştir.
Enerji tesisleri, doğal olarak stratejik bir hedeftir. Bu nedenle tesislerin korunması, bulunduğu ülkenin hem enerji hem de ekonomi seyrini pozitif yönde etkilemektedir. Suudi Arabistan, petrol tesislerinin korunması yönünde, belirli noktalara hava savunma sistemleri konuşlandırmış fakat Aramco Operasyonu, hava savunma sistemlerine rağmen başarılı olmuştur.
Suudi Arabistan Hava Savunma Kuvvetleri’nin bünyesinde Uzun Menzilli Bölgesel Hava ve Füze Savunma Sistemi “MIMD/F PATRIOT PAC-2 GEM/PAC-3” Orta Menzilli Bölgesel Hava ve Füze Savunma Sistemi “MIMB I-HAWK” Kısa-Orta Menzilli Bölgesel Hava ve Füze Savunma Sistemi “CROTALE/SHAHINE” bulunmaktadır. Bir de bilinenlere göre kısa menzilli bölgesel hava ve füze savunma sistemi “SKYGUARD” bulunmaktadır.
Medyaya yansıyan bilgilere göre Abqaiq tesislerini 1 adet Patriot PAC-2, 3 adet Skyguard ve 1 adet Shahine bataryası korumaktadır. Fakat böyle bir korumaya rağmen saldırı engellenememiştir. Bunun temelinde yatan en önemli sebeplerden birisi “İstihbarat” ve bu alanda gerçekleştirilen “Espiyonaj” faaliyetidir. Aramco Operasyonu, gerçekleştirilmeden önce tesisler etrafında konuşlandırılan hava savunma bataryaları dikkatle incelenmiş, hangi hava savunma sistemleri olduğu ve hangi noktalar üzerinde konuşlandırıldığı tespit edilmiş, bataryaların radar kapsama alanları düşünülerek analiz edilmiş ve saldırı gerçekleştirilmiştir. Operasyonun başarılı olmasında birçok askeri ve teknik düzeyli sebepler bulunmaktadır. Fakat espiyonaj faaliyeti, operasyonun plan, program, tespit, teşhis, takip ve raporlama bölümlerini kapsayarak operasyonun başarısındaki yegane sebep olmuştur.
yılında medyaya yansıyan bilgilere göre, Temmuz ’de Suriye tarafından İsrail’e Şam yönetimi tarafından bir hava saldırısı düzenlenmiştir. Saldırı esnasında İsrail’in David’s Sling (Davut’un Sapanı) hava savunma sistemi aktive edilmiş ancak fırlatılan 2 adet füzeden birisinin havada imha edildiği ifade edilmiştir. Diğer füzenin ise havada arıza yaparak Suriye tarafına düştüğü ve Rus Askeri İstihbaratı tarafından teknik düzeyde incelenmek üzere ele geçirildiği iddia edilmiştir.
Bu durum askeri-teknik boyutta bir espiyonaj faaliyetini ifade etmektedir. Füzenin teknik düzeyde incelenmesi, mühendislik formlarının, sayısal verilerinin ortaya çıkarılması ve analiz edilmesi bir savaş durumunda, hava operasyonlarının plan ve programlanmasının değişik stratejilerle ele alınmasına olanak sağlamaktadır. Bu da saldırı pozisyonunda bulunan bir Hava Kuvvetleri için avantaj sağlamaktadır.
DAVID’S SLING: İsrail ve ABD tarafından ortak bir girişimle geliştirilen Orta-Uzun Menzilli Bölgesel Hava ve Füze Savunma Sistemi’ dir.
Norveç İstihbarat Servisi Etterretningstjenesten (E-Tjenesten), Norveç Savunma Bakanlığı’na bağlı bir askeri istihbarat kuruluşudur. E-Tjenesten tarafından Norveç’in güvenlik tehditlerinin değerlendirildiği “Focus ” isimli bir rapor hazırlanmıştır. Rapora göre Norveç İstihbarat Servisi Şefi Morten Haga Lunde, Rusya ve Çin’in Norveç için büyük bir tehdit olduğunu ve iki ülkenin daha otoriter bir doğrultuda ilerlediğini öne sürmüştür.
Morten Haga Lunde, Rusya’nın “Ocean Shield” gibi askeri tatbikatlar düzenlediğini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD’nin savunma sistemlerini etkisiz hale getirme kapasitesine sahip olduğunu söylediği “AVANGARD Hipersonik Kanatlı Planörlü Stratejik Füze Sistemi” gibi gelişmiş silah sistemlerinin Rus uzmanlar tarafından geliştirildiğinin altını çizmiştir.
Ayrıca Morten Haga Lunde, Vladimir Putin’in yılındaki Federal Meclis konuşmasında dünyanın en büyük nükleer füzesi olarak tanımlanan “RS SARMAT” dahil olmak üzere 6 yeni silah sistemi tanıttığına dikkat çekerek; “Bunların birkaçı, özel niteliklere sahip ve mevcut silah kategorilerinin dışına çıkıyor. Hem silah geliştirme çalışmaları hem de askeri tatbikatlar, Rusya’ nın daha dinamik bir askeri güç geliştirdiğini ortaya koyuyor.” demiştir.
Açıklamalarına devam eden Morten Haga Lunde, bu sistemlerin bazılarının Norveç’i çevreleyen bölgelerde test edildiğini ve mevcut silahsızlanma anlaşmalarının kapsamı dışında kaldığını öne sürerek; “Kinjal balistik füzesinin test uçuşlarını gözlemledik. Hesaplarımıza göre bu füze, Kola Yarımadası üzerinde bir uçaktan fırlatılması halinde 40 dk. içinde Norveç’teki bir hedefi vurabilecek. Norveç dünyadan izole mi? Hayır. Norveç, küresel sistemin ve batı sisteminin bir parçası. Bu silahlar Norveç için tehdit oluşturuyor.” demiştir.
KhM2 KINZHAL: Rusya Federasyonu tarafından geliştirilen nükleer ve konvansiyonel harp başlığı kapasiteli havadan fırlatılan balistik füzedir. “Air Launched Ballistic Missile (ALBM).” Menzil yeteneğinin km’den daha fazla olduğu ve hızının ise Mach 10 seviyesine ulaştığı iddia edilmiştir. Hız kabiliyetinin yanında manevra yeteneği de oldukça gelişmiştir.
Kontr-espiyonaj, istihbarat stratejilerinin diğer bir parçasını oluşturmaktadır. Kontr-espiyonaj, yabancı istihbarat servislerinin plan ve program dahilinde uygulama safhasına aldığı tüm espiyonaj faaliyetlerine karşı koyma faaliyetidir. Diğer bir ifade ile “Karşı İstihbarat” ya da “İstihbarata Karşı Koyma” anlamına gelmektedir.
İstihbarat alanında kapalı kaynaklardan elde edilen ya da elde edilmesi planlanan; askeri, siyasi, tıbbi, enerji, teknik, biyografik, ulaştırma ve haberleşme niteliği taşıyan her türlü gizli formun korunması için, ele geçirilmesini önlemek ve her türlü sabotajı engellemek için yapılan karşı istihbarat kuramı, ülkemizde de istihbarat çalışmaları bünyesine kazandırılmıştır.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu jeo-politik, jeo-stratejik ve jeo-dinamik lokasyonlar, bunun yanı sıra Türkiye’ninSavunma Sanayii atılımı, istihbarat servislerini casuslar satrancına çekmekte ve ülkemizi sabote etme planlarını ortaya koymaktadır. Bu noktada ise devreye MİT girmekte ve milli güvenlik mekanizması çalışmaktadır.
Milli İstihbarat Teşkilatı, uzun yıllardır ülkemizin Savunma Sanayii faaliyetlerini izlemekte ve bu alanda yapılması planlanan her türlü espiyonaj faaliyetlerini engellemek için çalışmaktadır. Bunun için MİT bünyesinde karşı istihbarat kuramı üzerinde çalışan “İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı (İKK)” yapılandırılmıştır. Karşı istihbarat, sadece istihbarat servisleri tarafından değil, bir ülkenin vatandaşları tarafından da bilinmesi ve benimsenmesi gerekmektedir. Öyle ki MİT tarafından belirli zamanlarda Savunma Sanayii gibi stratejik kamu, kurum ve kuruluşlarda görev yapan nitelikli personele “İstihbarata Karşı Koyma Brifingi” verilmektedir. Verilen brifingler ile, ülkemiz için stratejik öneme sahip personeller üzerinde farkındalık oluşturmak ve bu doğrultuda milli güvenlik kavramlarının daha iyi kavranması amaçlanmaktadır.
İKK Başkanlığı, yabancı istihbarat servisleri ile kurum, kuruluş ya da şahısların Türkiye’ye yönelik casusluk faaliyetlerinin tespiti ve engellenmesiyle görevlidir. İKK Başkanlığı, bu amaçla kontr-espiyonaj faaliyetleri yürüterek, espiyonaj faaliyetlerinin hedefi olan kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve koordinasyon faaliyetlerini sürdürmektedir. İKK çalışmalarında öncelik yüksek düzeyli bir önem arz ettiği için Savunma Sanayii alanına verilmiştir.
Sonuç olarak, devletlerin milli güvenlik kavramları ve bunlara yönelik her türlü sabote girişimleri, istihbarat stratejilerinin farklı planlama ve koordinasyon gerektirdiğini, espiyonaj ve kontr-espiyonaj faaliyetlerinin, ülkelerin savunma programları üzerinde pozitif ve negatif yönde bir etki oluşturduğu gözlemlenmektedir.
Savunma Sanayiindeki gizli tehditler, askeri düzeyli teknik casusluk operasyonları, nükleer atılımlar üzerindeki yabancı devlet ve istihbarat baskıları, dünya enerji dengeleri ve ülkelerin teknolojik girişimlerinin oluşturduğu tehditler, her ülkenin belirli bir seviyede koruma potansiyeli olduğunu ya da olması gerektiğini göstermektedir. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milli Güvenlik, Milli İstihbarat, Milli Savunma, Milli Teknoloji ve Silahlı Kuvvetler başlıklarını gözden geçirmekte, yeniden yapılandırmakta, tüm bunlara ilişkin savunma programlarını ve istihbarat stratejilerini devlet güvenlik seviyelerini belirleyerek ortaya koymaktadır.
İKK Başkanlığı, yabancı istihbarat servisleri ile kurum, kuruluş ya da şahısların Türkiye’ ye yönelik casusluk faaliyetlerinin tespiti ve engellenmesiyle görevlidir. İKK Başkanlığı, bu amaçla kontr-espiyonaj faaliyetleri yürüterek, espiyonaj faaliyetlerinin hedefi olan kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve koordinasyon faaliyetlerini sürdürmektedir. İKK çalışmalarında öncelik yüksek düzeyli bir önem arz ettiği için Savunma Sanayii alanına verilmiştir.
METEHAN KANBEK
SAVUNMA ve GÜVENLİK ARAŞTIRMACISI
Makine Mühendisi / Savunma ve Güvenlik Araştırmacısı Uluslararası Askeri Doktrinler / Milli Güvenlik / İstihbarat Stratejileri / Savunma ve Uzay Teknolojileri İleri Araştırma Programları / Nükleer Programlar / Savunma ve Güvenlik Politikaları
Etiketlerespiyonajf35iranisrailistihbaratj31kinzhalmitmossadoperasyonpetrolsabotajstratejitürkiye
Espiyonaj ve kontrespiyonaj istihbaratın temel branşlarıdır. Espiyonaj casusluk ve bilgi toplama operasyonlarının genel adıdır. Kontrespiyonaj ise casusluğa karşı koymaktır; istihbarata karşı koyma ile karıştırılmamalıdır. Her ülke, yatak odasındaki sırlarını korumak ve başka ülkelerin eline geçmesini engellemek için kontrespiyonaj faaliyeti yürütür. Böylelikle dış güçlerin kendi ülkesinde yürüttüğü casusluk faaliyetlerini kontrol altına almaya çalışır. Ancak bilinenin aksine, bu rekabette istihbarat servisleri arasında ilginç bir centilmenlik anlayışı vardır ve karşılıklı profesyonel bir saygı olduğu da söylenebilir. Çünkü her servis kendi ülkesinin çıkarları doğrultusunda, hedef aldıkları ülkenin sırlarını çalmakla vazifelidir. Bu yüzden “karşı casusluk” faaliyetleri oldukça zeka isteyen, nazik ve riski yüksek faaliyetlerdir. Bir espiyonaj personelinin hasım bir ülkede etkin haber ağı kurabilmesi için maskesinin sıkı olması gerekir. Çünkü diplomatik dokunulmazlığı olmayan bir illegal istihbarat görevlisi hata yaptığında ya hapse mahkum olur veyahut canından olur. Bu durum, hedef ülkenin yatak odasına ne kadar girebildiği ile alakalı olarak değişir. Kontrespiyonaj ekipleri ise, bir kuyumcu titizliği ile hedef casusluk ağını inceleyerek rakip servisin haber ağındaki açığını tespit etmeye çalışır. Açık tespit edilene kadar, hedef farklı şekillerde izlenebilir. Bazen tacize varacak şekilde rahatsız edici bir tavır ile izlenirken, bazen de hissettirilmeden, hedefin rahat hareket etmesi sağlanarak izlenir. Burada bütün amaç hedefin hata yapmasını sağlamaktır. Bir nevi zeka savaşı ile rakibi alt etme işidir. Bu mücadelede, rakibi etkisizleştirmek için hedefin iş yapış tarzı ve psikolojik profili göz önünde bulundurularak tuzak hazırlanır. Sonrasında hedefin düşmesi için sabırla beklenir. Çünkü bir avcının en zayıf olduğu an, avına yaklaştığı andır. Burada şu hususu açmak gerekir: Her tuzağın üstü, rakibin aklına gelmeyecek şekilde örtülür ve böylelikle hedeften bütün kontrolün kendisinde olduğunu düşünmesi istenir. ‘Walk In’ (kendi gelen) denilen kaynak türleri, genellikle bu tarz tuzaklarda kullanılır. Ama dikkatli, disiplinli ve ciddi istihbarat örgütleri bu tuzağa düşmezler. Çünkü “kendi gelen” denilen kaynaklar, istihbarat örgütlerinin genellikle çalışmak istemeyeceği türde elamanlardır. Bu konunun daha iyi algılanması için misal vermek yararlı olacaktır.
Çekoslovakya pasaportu ile Fransa’da oturan genç bir Rus istihbarat görevlisi, Fransızcasını geliştirmek için Sorbona Üniversitesi Antropoloji Bölümü’ne kayıt yaptırır. Okulda çevre edinmek ve dilini geliştirmek için arkadaşlıklar kurar ve muhtemel hedefler için araştırmalar yapar. Sınıf arkadaşları içerisinde sosyalist bir dergiyi okuyan genç dikkatini çeker ve yaklaşır. Genç fakirdir ve ailesini geçindirmek, hasta olan annesine bakmak için ek işlerde çalışmaktadır. Birgün ailesinin geçimini sağlamak için okulu bırakması gerektiğini, ondan borç aldığı frangı uygun zamanda ödeyeceğini söyler. Rus, frang daha borç verip üzülmemesini söyler. Fransız genç, okuldan ayrılır ve uzun bir zaman ikili arasındaki iletişim kopar. Birgün Rus istihbaratçı, kullandığı güzergahlardan biri olan bir caddede Fransız genci görür. Kısa bir selamlaşmadan sonra, Fransız genç, Fransız genelkurmayında fotoğrafçılığa başladığını, evlenmek için para biriktirdiğini ve annesine bakabilmesi için kazandığı paranın yeterli olmadığını, ek iş arayışlarında olduğunu belirtti. Ayrılırken, Rus arkadaşını ailesi ve nişanlısı ile tanıştırmak istediğini belirterek, telefon numarasını verdi. Rus istihbarat görevlisi, Fransız genelkurmayının surlarında bir gedik açtığını düşünerek, durumu yöneticisine bildirdi. İstihbarat görevlisi ve yöneticisi, Fransız genç ile nasıl tanışıldığının, kurulan ilişkinin ne şekilde seyrettiğinin detaylı analizini yaptılar. Ve nihayetinde evlenmek ve hayatını idame ettirmek için bir gelire ihtiyacı olan bir Fransız olduğu fikrinde uzlaştılar. Artık motif belli idi, paraya ihtiyacı olan bu gence, hayatını sürdürebileceği parayı verdikleri takdirde, Fransız ordusuna girebileceklerinden emin oldular. Ayrıca gencin üniversite döneminde elinden düşürmediği sosyalist dergiyi de göz önünde bulundurarak, Sovyetlere çalışmak için ideolojik bir engellin de ortada olmadığı kanaatine vardılar. Sovyet istihbarat yetkilileri için her şey yaşamın olağan akışına uygundu ve tuzak kokusu almadılar. Çünkü Fransız genç, ajite edici davranışlarda bulunmadığı gibi Rus’u tuzağa çekmeye yönelik bir girişimde de bulunmamıştı. Bütün bu iletişimde kontrol Rus görevlide görünüyordu. Fransız, “kendi gelen” değildi, üstelik angaje etmeye karar veren de Rus’tu. Nihayetinde Fransız’ın bütün yaşamı didik didik edilmesine rağmen anlattığı hikaye tutuyordu. Maskesi sıkı idi. Raporu Moskova’ya gönderip, operasyon için onay beklediler. Bu süreçte Moskova merkezinin eline Fransız Karşı İstihbarat Bölümü’nde çalışan bir kaynağın raporu ulaşır. Raporda Sorbona Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde okuyan Çekoslovak şahsın, Sovyet Rusya vatandaşı olduğu ve NKVD’ye (KGB’nin eski adı) çalıştığı yazmaktadır. Yine raporda, genç bir Fransız istihbarat memurunun bu iş için görevlendirildiği de belirtiliyordu. Bunun üzerine NKVD, personellerini geri çekti ve bütün haber ağını dondurdu. Bu zekice ve ustaca kurgulanmış tuzak, istihbarat örgütlerinin hedeflerinin atabileceği adımları en ince ayrıntısına kadar nasıl hesapladığını göstermektedir.
Fransız’ın sosyalist dergiyi okuması, maddi durumunun kötü olduğunu göstermesi, kışkırtıcı davranışta bulunmaması ve Rus ile tesadüfen karşılaşması, bütün bunlar avcının iştahını kabartıp hata yapmasını sağlamak içindi. Bu ustaca girişim NKVD tarafından takdirle karşılandı. Ancak bu örnek bize insan zihninin örtülü bir biçimde nasıl manipüle edildiğini de göstermektedir. Kavram dünyamız, sırrı anlamlandırma biçimimiz ve iş yapış tarzımız, bir profesyonel için bir sonraki adımımızın ne olacağını tahmin etmek için kullanılan basamaklardır. Eğer hedefseniz, en güçlü ve rahat hissettiğiniz anda av olmaya hazırsınız demektir.