konuşma kusurları nelerdir / Ses Kusurları, diksiyon ve ses kusurları, sesi doğru kullanma

Konuşma Kusurları Nelerdir

konuşma kusurları nelerdir

Kişinin konuşulanları anlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya da her ikisinde görülen sorunları ifade eden dil ve konuşma bozuklukları, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi uzman dil ve konuşma terapisti tarafından inceleniyor.

Dil ve Konuşma Bozuklukları Nelerdir?

Gecikmiş dil ve konuşma: Çocuğun alıcı ve ifade edici dil becerilerinin yaşından beklenen düzeyde gelişme göstermemesi durumudur.

Artikülasyon (sesletim) ve fonolojik (sesbilgisel) bozukluklar: Kişinin konuşma seslerini, heceleri ya da sözcükleri yanlış üretmesi sonucu konuşan kişinin ne söylediğinden çok nasıl söylediğine dikkat edildiği dil ve konuşma sorunudur.

Akıcılık sorunları (Kekemelik, Takipemi – cluttering): Konuşma akıcılığının, ritminin ve hızının etkilendiği konuşma sorunudur.

Ses bozuklukları: Çeşitli nedenlerden dolayı sesin perde, şiddet ya da kalitesinden birinin ya da birkaçının, konuşan kişinin ne söylediğinden daha fazla dikkat çektiği bozukluktur.

Afazi (Edinilmiş dil bozuklukları): Beyinde edinilmiş bir hasara bağlı olarak oluşan, nörolojik kaynaklı dil ve konuşma bozukluğudur.

Yutma Bozuklukları: Çoğunlukla nörolojik bir nedene bağlı olarak gelişen ve yutmanın değişik aşamalarında görülen yutma güçlüğüdür.

Motor konuşma bozuklukları: Nörolojik bir sebebe bağlı olarak konuşma için gerekli kas gruplarında görülen güçsüzlük, zayıflık, koordinasyon bozukluğu sonucu konuşma mekanizmasının etkilendiği bozukluklardır.

Yayın Tarihi : 20/02/

Boğumlama Nedir? Boğumlanma Kusurları Ve &#;rnekleri Nelerdir?


Boğumlama fizyolojik bir yapıdır ve her birey için değişkenlik gösterir. Bu yapı vücut içerisindeki organların bir bütün olarak kullanılması üzerinden değerlendirilir. Böylece belirli bir tonlama üzerinden ses ortaya çıkar.

Boğumlama Nedir?

Konuşma organları olarak geçen dil, dudak, alt çene, damak ve boğazın birlikte çalışarak ses çıkarmasına boğumlama denir. Bu ses kişinin fizyolojik yapısına bağlı olarak değişik sesler üzerinden öne çıkar. Böylece organlar bir araya gelerek belli bir yapı altında senkronize olarak çalışır. Daha sonra belli bir tonlama üzerinden ses yankılanır.

Boğumlanma Kusurları Nelerdir?

Boğumlanma kusurları genel olarak organın bir arada çalışırken istenilen sesi ve tonlamayı çıkaramamasıdır. Böylece dile getirilecek olan kelime ile beraber cümleler etkin bir şekilde anlaşılmaz. Bu da söylenen sözlerin tekrar edilmesine sebep olur. Özellikle konuşmacı kelimeleri doğru şekilde telaffuz edemeyebilir veya konuşurken bazı heceleri yutabilir. Aynı zamanda harflerin hatalı telaffuz edilmesi de yine kusurlar içerisinde yer alır. Alınan bir eğitim kapsamında bu sorunlardan etkin bir şekilde kurtulmak mümkün hale gelebilmektedir.

Boğumlanma Örnekleri Nelerdir?

Boğumlanma kusurları ile beraber aynı zamanda boğumlanma örnekleri de bulunmaktadır. Boğumlanma üzerinden özellikle örnek yapılması istendiğinde, bu durum belli başlı bazı heceler ve harfler üzerinden gerçekleşir. Örneğin lakırdı, lale, reklam ve Hollanda gibi kelimeler örnek verilebilir. Aynı zamanda vilayet ya da vicdani gibi daha birçok değişik kelime üzerinden örnekleme yapılabilir. Tabii alfabeye bağlı olarak değişik harfler üzerinden farklı kelimeler eşliğinde boğumlanma örnekleri ele almak mümkün. Bu örnekleri çalışarak etkin bir şekilde boğumlanma kusurları telafi edilebilir.

Konuşma Kusurları Nedir? Konuşma Kusurları Hakkında Kısaca Bilgi

Konuşma Kusurları Terimi Hakkında Bilgiler

Diksiyon ve Hitabet Terimi Olarak Konuşma Kusurları:

● Ana dili iyi kullanamamak,
● Yerel ağızla konuşmak,
● Ses tonunu ayarlayamamak, kontrol edememek,
● Sözcükleri doğru telaffuz edememek,
● Konuşmayı gereksiz yere uzatmak,
● Kendini övmek, yapmacık davranışlarda bulunmak,
● Eleştiriye kapalı olmak,
● Beden dilini, mimikleri doğru kullanamamak,
● Argo ve kaba sözler kullanmak,
● Heyecanını yenememek,
● Sözcükleri tekrarlamak,
● Eee, ııı, aaa gibi sesler çıkarmak.

 

Benzer Diksiyon ve Hitabet Terimleri

Solunum: Solunum, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için oksijenli havayı akciğerlere çekme ve karbondioksiti verilen havayla dışarı çıkarma hareketidir. Solunumun ana işlevi budur. İkinci işlevi ise konuşmayı sağlamasıdır. Türkçe nefes verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve diksiyonun düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin doğru solunum tekniklerini biliyor ve kullanıyor olmaları gerekmektedir.

Sesin Ortaya Çıkışı: Gırtlağın içinde ikisi sağda ikisi solda olmak üzere dört adet ince kiriş vardır. Seslenmeye yarayan kirişler iki tanedir. Ses çıkarmayı isteyince bu bir çift kiriş gereğine uygun biçimde birbirine yaklaşarak gerilir. Akciğerlerden itilen hava bu kirişlerde isteğimize göre ince, kalın, sert, yumuşak vb. sesler biçiminde perdelenir. Bu ses ağız içinde çeşitli değişmelere uğrayıp boğumlanır, konuşma sesi biçimine girer.

Lehçe: 1. Bir dilin tarihi, siyasi, sosyal ve kültürel sebeplerle çeşitli bölgelerde zamanla ses, yapı ve kelime dağarcığı bakımından önemli farklarla birbirinden ayrılan kollarına lehçe denir, Türkçenin Anadolu, Azerî, Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen lehçeleri gibi. Lehçeleri, yapıları bakımından birbirine yakın ve uzak lehçeler olarak ayırabildiğimiz gibi, taşıdıkları özelliklerdeki ortaklık bakımından da gruplara ayırabiliriz. Nitekim Yakut ve Çuvaş lehçeleri Türk dilinden çok eskiden ayrılmış kollar olarak Türkiye Türkçesine ve öteki Türk lehçelerine uzak lehçelerdir; ayrılıklar çok derindir. Azerî ve Türkmen lehçeleri ise TT'nin yakın lehçeleridir.Türkçenin Kuzeybatı (Kıpçak), Güneybatı (Oğuz-Türkmen), Güneydoğu ve Kuzeydoğu (Altay bölgesi lehçeleri) olmak üzere dört lehçe grubu vardır. 2. Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt. 3. Herhangi bir dilden bilinen tarihi seyir içinde veya daha önceden ayrılmış olup ses, şekil ve kelime ayrılıkları gösteren kollara lehçe adı verilir. Örneğin; Türkçeden tarih içinde bilinen zamanlarda ayrılmış olan Azerbaycan, Kazak ve Özbek Türkçesi gibi kollar yakın lehçe kabul edilmektedir.

Fonetik: 1. Bir dilin seslerini ve seslerle ilgili özelliklerini inceleyen dil bilgisi dalına denir. 2. Bir dili seslerinin oluşumları, boğumlanma özellikleri, kelimelerdeki sıralanışları, yüklendikleri görevler ve uğradıkları çeşitli değişmeler açısından inceleyen gramer dalıdır.

Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

Online Diksiyon ve Hitabet Terimleri Sözlüğü

Ses Kusurları, diksiyon ve ses kusurları, sesi doğru kullanma

Konumuz: Ses Kusurları, diksiyon ve ses kusurları, sesi doğru kullanma

Selen kusurları genel bir sağlık bozukluğundan, bir veya birkaç ses organındaki hastalıktan ileri gelebilir. Ya da kötü bir alışkanlıkla yerleşmiş olan bazı ses ve boğumlanma kusurlarından kaynaklanabilir.

Sağlık sorunları yüzünden oluşan selen kusurları düzeltilemese de kötü alışkanlıktan kaynaklanan selen kusurlarını birtakım alıştırmalarla düzeltmek mümkündür.

Bu alıştırmaların çoğunun etkili olabilmesi, solunum alıştırmalarına dayanmaktadır.

Çünkü, düzeltilmesi gereken kusurlar doğru soluk almamaktan kaynaklanmaktadır.

Selen kusurlarına bakacak olursak bunların, kuvvetsizlik, ses titrekliği ve tiz ve keskin ses olmak üzere üç şekilde olduğunu görmüş oluruz.

Seste Kuvvetsizlik

Sesiniz kuvvetsiz ve yetersiz olabilir. Bu da hafif sesle konuşma alışkanlığından ve alıştırma yapmamaktan meydana gelmektedir.

Konuşurken seslerin kuvvetsiz, cılız bir şekilde çıkması, konuşulan kişinin konuşmanızı anlamamasına bunun sonucunda iletişim sorunları yaşanmasına meydan vermektedir.

Sesin kuvvetsizliğini bir takım alıştırmalar yaparak düzeltmek mümkündür.

Ağzınızı açarak “a” seleni veriniz.

Soluk verirken gitgide artan bir şiddetle “a” selenini çıkarınız.

Birdenbire ve aynı şiddeti sürdürerek çıkartınız.

Sesinizin şiddetini çoğaltıp azaltınız.

Aynı şekilde: fakat birçok kere, sesinizin şiddetini çoğaltıp azaltarak tekrarlayınız.

Kısa soluk vererek, oldukça gür sesler çıkarınız.

Ses Titrekliği

Sesiniz gür olabilir ya da cılız çıkabilir; ama her iki durumda da titreklik olabilir. Bu kusur şarkı söylerken fark edilmeyebilir; ama konuşurken hemen kendini belli eder. Bu durum diksiyon açısından kusur sayılır.

Ses titrekliğini önleyebilmek için sesinizi zorlamaktan kaçınarak aşağıdaki alıştırmaları yapınız; ses çağlayan bir nehir gibi akmalıdır.

Çok kısa bir süre içinde ve çok az ses vererek bir selen çıkarınız.

Bir seleni çıkarırken biraz daha gür ve biraz daha uzun olmasına dikkat ediniz.

Durmadan, gitgide biraz daha gür ve öncekinden biraz daha uzun süreli selenler çıkarınız. İyi bir sonuç elde edinceye kadar bu alıştırmaya devam ediniz.

Tiz ve Keskin Ses

Tiz ve keskin ses insan kulağını tırmaladığı için diksiyon açısından da bir kusur kabul edilmektedir. Tıp doktorları bu sese Haremağası sesi demektedirler.

Tiz ve keskin ses kusurunun düzeltilebilmesi için aşağıdaki metodun uygulanması yararlı olmaktadır.

Ağzınızı açınız ve olabildiğince derin, düzgün bir soluk alınız. Soluk verirken gırtlağınızda bir kasılma olmamasına dikkat ederek solukla beraber ses çıkartmaya çalışınız.

Pes tonda temiz bir ses elde ettikten sonra hecelere geçiniz. Bir heceyi söylerken solukla beraber ses de verilerek hece tamamlanır ve diğerine geçildiği zaman aynı şekilde tekrarlanır. Heceleri uzatarak söyleyiniz.

Bu alıştırmalar yapılırken tiz tonlara çıkmamaya dikkat ediniz. Heceleri söylerken iyi sonuç alındıktan sonra elinize bir kitap alınız, aynı şekilde heceler üzerinde durarak ve her hecede soluk alıp pes tonda okumaya devam ediniz.

Birçok defa kendi kendine okuma alıştırmaları yapınız.

Bu metodu uygularken tiz ve keskin sesinizle konuşmaktan kaçınarak, konuşurken okurken yaptığınız gibi heceleri pes tonlarla söylemeye çalışınız.

Durak

Konuşurken hava ihtiyacımızı karşılayabilmemiz için az veya çok duraklamalar yapmak zorundayız. Çünkü sesimizi belirli bir süre uzatabiliriz; ama sonunda soluğumuz tükenir, duraklayıp yeniden soluk almak zorunda kalırız. İşte konuşma esnasında bu duraklamaların tümü noktalamayı meydana getirmektedir.

Konuşurken duraklamalara genelde önem vermez, sık sık ve kısa duraklamalar yapmazsak bol ve derin soluk alma ihtiyacı duyarız. Bu durum bizim gürültülü soluk almamıza neden olur. Gürültülü soluk alma diksiyon açısından önemli kusurlardan biridir.

Bunu için soluğumuz tükeninceye kadar beklemeyerek çabuk, hissettirmeden soluk almalıyız. Ama tabi ki diksiyonda bu durakları gelişi güzel, kafamıza göre yapamayız. Duraklar cümlelerin anlamına göre düzenlenmelidir. Çünkü noktalamanın anlam yönünden çok büyük önemi vardır.

Durak, söylenen ya da okunan bir metnin solunum yerlerinin oluşturduğu, söz söyleyenin yorulmasına engel olan beklemelerdir.

Ton

Konuşurken çıkardığımız seslerin titreşim sayısının az ya da çok oluşuna “ ton” denir. Sesin düşük, yüksek ya da tiz ve pes çıkarılmasıdır. Titreşim sayısının çokluğu sesi tizleştirirken azlığı ise pesleştirmektedir.

Monotonluk kötü bir diksiyon karakterini ortaya çıkarmaktadır. Sürekli aynı ses tonuyla konuşan insanlar kendisini dinleyenleri sıkmaya başlarlar ve bir süre sonra dikkat çekici olmaktan çıkarlar. Böyle bir konuşma tarzı dinleyenleri usandırır. Çünkü bu duygu ve anlatımdan uzak, aynı tonda sürüp giden bir konuşma şekli olur.

Konuşurken konuşmaya hakim olan ana nokta, çeşitli anlam kavramları sağlayan değişikliklerdir. Konuşanın önem verdiği, anlam katmak istediği kelimelerde başvurduğu ton, kelime ve heceler arasında yükseklik ve yoğunluk bakımından meydana getirdiği farklara “tonlama” adı verilir.

Bir konuşmanın başarısı, doğru tonlama ile mümkündür. İyi tonlanmış bir konuşma insanları etkiler. En güzel tonlama tabii şekilde çıkan ses ile mümkündür.

Doğru tonlama yapabilmek için okuma ve konuşma alışkanlığı kazanmak gerekmektedir. Bunun için de bir metni sesli olarak okuyarak tonlamanın kulak ve zihinde göstereceği etkiyi duyarak hissedebilirsiniz.

Konuşurken kullandığımız ses tonlarına “esas tonlar” adı verilmektedir. Her türlü insan sesi yükseklik bakımından üç esas tonda sıralanmaktadır. Bunlar pes, orta ve tiz’dir.

  • Pes: Bu sese göğüs sesi adı da verilmektedir. Sözlerin alçalan bir tonla seslendirilmesidir.
  • Orta: Hem dinleyeni hem de konuşanı en az yoran tondur. Sözlerin orta halli bir tonla seslendirilmesidir.
  • Tiz: Bu sese kafa sesi de denmektedir. Sözlerin ince ve keskin bir tonla seslendirilmesidir.

Konuşurken aynı tonu kullanarak dinleyenleri sıkmamak için sesimizdeki tonları zaman zaman kullanmamız gerekmektedir. Konuşmalarımızın daha anlamlı olması için konuşmalarımıza tonlamalar katmalıyız. Bunun için aşağıdaki alıştırmaları uygulamakta yarar vardır.

  • Pes tonda bir selen çıkarıp onu uzatınız.
  • Orta tonda bir selen çıkarıp onu uzatınız
  • Tiz tonda bir selen çıkarıp onu uzatınız.

Ses Bükümü

Konuşurken ses perdelerinin değişmesine “büküm” adı verilmektedir. Ses çıkışı monoton olmayıp yüksek-alçak tonda, hızlı-yavaş arasında, duraklamalı-duraklamasız, vurgulu-vurgusuz arasında değişerek çıkmalıdır. Sesin değişirliğine yani bükümlülüğüne, sesin müzikselliği de denilebilir. Çevrenize dikkat ediniz herkesin birbirinden farklı konuşma biçimi vardır; çünkü bükümlülüğü farklıdır.

Dilde büküm, doğal büküm ve yapma büküm olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Doğal büküm; dilin gerektirdiği gibi histen ve düşünceden ayrılmayan büküm

şseafoodplus.info konuşma esnasında konunun gerektirdiği olağan bükümlerdir.

Yapma büküm; dilin gerektirdiği bükümü bozarak histen ve düşünceden ayrı yapmacık olarak uygulanan bir büküm şeklidir. Konuşma sırasında söze özel bir anlam katmak, duygusal öğelere ağırlık ve önem vererek kitleleri etkilemek amacıyla oluşturulan bükümlerdir. Bu tarz konuşmalar zaman zaman inandırıcılıktan uzak olacağı için, bu tarzda konuşmaktan kaçınmak gerekir.

Ses bükümleri veya tonlamaları anlatılmak istenen fikir ve hislerden ayrılmamalıdır. Ama söz söyleyen kişi konuşurken “giriş ve bitirişlerin” iyice anlaşılmasını sağlayacak şekilde konuşmalıdır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir