konut ihtiyacı nedeniyle tahliye dava dilekçesi / Kiracının Tahliyesi Dava Dilekçesi Örneği

Konut Ihtiyacı Nedeniyle Tahliye Dava Dilekçesi

konut ihtiyacı nedeniyle tahliye dava dilekçesi

MAKALELER

GENEL OLARAK


Yalçıner & Erol Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak son müvekkillerimizden sıklıkla duyduğumuz sorulardan birisi de kiracının ihtiyaç nedeniyle tahliye edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Bu yazımızda ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının ne olduğunu ve şartlarının neler olduğu hakkında bilgi vereceğiz.

Ancak öncelikle belirtmek isteriz ki kiraya veren ve kiracı arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen kira hukuku çok geniş kapsamlı bir alan olup bir çok teknik konuyu içermektedir. Bu sebeple dava açmadan önce kira hukukunda tecrübeli olan bir avukattan hukuki danışmalık almak veyahut süreci kira hukukunda tecrübeli bir avukat ile sürdürmek hak kaybına uğramamanız adına oldukça önemlidir.

İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI

Kiraya veren ile kiracı arasındaki kira ilişkisini sona erdiren sebepler Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerinde düzenlenmiş olup bu sebeplerden birisi de ihtiyaç nedeniyle tahliye davasıdır.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

"Kiraya veren, kira sözleşmesini;

Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir."

İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASININ ŞARTLARI


-Kiraya verenin, kendisinin, eşinin, alt soyunun, üst soyunun veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin kiralananı konut veya işyeri olarak kullanma ihtiyacının olması,

-Kiralananın konut veya işyeri olarak kullanma ihtiyacının gerçek, zorunlu ve samimi olması,

-Belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde dava açılması.

YENİ MALİKİN İHTİYAÇ NEDENİYLE DAVA AÇMASI


Türk Borçlar Kanununda yeni malikin ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açma hakkı 351. maddede ayrıca düzenlenmiş olup madde metni aşağıdaki gibidir:


"Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.

Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir. "


YARGITAY KARARLARINA GÖRE KİRALAYANIN KONUT İHTİYACININ OLDUĞU KABUL EDİLDİĞİ BAZI HALLER


*Kiralayanın kirada veya bir yakını ile birlikte yakınına ait evde oturması,

*Kendi konutunda oturmakta olan kiralayanın haklı sebeplerle (sağlık durumunun kiraya verdiği konuta taşınmasını gerektirmesi, kiralayanın oturduğu yerin alan itibariyle konut ihtiyacını karşılamaması vb.) kiralananda oturmak istemesi ,

*Kiralananın ekonomik açıdan daha elverişli olması ,(yakıt ve genel gider açısından daha az masraflı olması

*Evlenmek üzere olma nedeniyle kiralananda oturmak istenmesi,

*Kiralananın işyerine ve çocuklarının okuluna yakın olması sebebiyle kiralananda oturmak istenmesi vb.


İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME


İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olup yetkili mahkeme de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASINA İLİLKİN BİLİNMESİ GEREKEN DİĞER HUSUSLAR


*Kiralananın konut veya işyeri olarak kullanma ihtiyacının gerçek, zorunlu ve samimi olduğu hukuka uygun delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Zira hukukun genel ilkeleri gereğince iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir.

*Kanun gereğince bakmakla yükümlü olunan diğer kişilerin kimleri kapsadığı hususu Türk Medeni Kanunu'nun 364. maddesine göre belirlenecek olup bu halde kiraya verenin bakmakla yükümlü olduğu kardeşleri ve nafaka vermekle yükümlü olduğu altsoy, üst soyu bu kapsamdadır.

*İhtiyaç nedeniyle tahliye davasını taşınmazın maliki açabileceği gibi intifa hakkı sahibi ve kiralananı alt kiraya veren kiracı da ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açma hakkına sahiptir.

SONUÇ OLARAK


Yukarıda ihtiyaç nedeniyle tahliye davası hakkında genel hatlarıyla bilgiler verdik . Ancak her hukuki uyuşmazlıkta olduğu gibi kiracı ve kiraya veren ilişkilerinde de her somut olay kendine özgü özellikler barındırmakta ve hukuki olarak da daha detaylı bilgi gerektirmektedir.

Ayrıca ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için dava şartlarının tamamı gerçekleşmiş olmalı ve ihtiyacın gerçek, zorunlu ve samimi olduğunun ispatlanabilmesi için hukuka uygun bütün delillerin toplanması ve belirlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde dava şartı gerçekleşmemiş olması sebebiyle dava red edilecektir.

Yine dava açılırken kanunda ön görülen sürelere riayet edilmesi gerekmekte, her somut olaya göre hukuki uyuşmazlık detaylı bir şekilde kanun maddelerine ve yargısal içtihatlara atıp yapılarak hukuki bir dil ile dilekçede açıklanmalıdır. Aksi takdirde yine davanın reddi söz konusu olacaktır. Bu durumda da zaten ihtiyacı gerçek ve zorunlu olduğu için mağdur olan kiraya verenin mağduriyeti daha da artacak, karşı taraf kendini vekil ile temsil ediyor ise bir de karşı tarafa mahkemenin hükmettiği avukatlık ücretini ödemek zorunda kalacaktır.

Belirttiğimiz sebeplerle dava açılmadan önce kira hukukunda tecrübeli bir avukattan danışmanlık alınması veyahut davanın tecrübeli bir avukat ile takip edilmesi hak kaybını önlemek adına önem arz etmektedir.


Bu konuda tecrübeli olan avukatlarımızdan hukuki danışmalık alabilir, sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon,whatsapp, mailve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.



İLGİLİ YARGITAY KARARLARI



"Davacı vekili dava dilekçesinde taşınmazı 09.07.2013 tarihinde iktisap ettiğini önceki malik ile davalı arasında 01.10.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli sözleşme bulunduğunu, taşınmaza, ihtiyacı bulunduğunu ve sözleşmeyi yenilemeyeceklerini ihtarla bildirdiklerini, kendisi ve eşinin İstanbul da çalıştıklarını 3 çocuklarının bulunduğunu, İstanbul’un çalışma stresinden kurtulmak ve çocuklarının dinlenmeleri için hafta sonları ve yaz aylarında yaşamak için taşınmazı satın aldıklarını, zaten kiralananın davalı tarafından da yazlık olarak kiralandığını belirterek kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davacının davasında samimi olmadığını,davacının taşınmazı kredi ile satın aldığı için kış döneminde de öğrencilere aylık 1.000 TL den kiraya vereceğini ifade ettiğini, ihtarın bir aylık sürede tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kira sözleşmesine dayanarak iktisap ve ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davanın TBK. 350/1.maddesi hükmüne göre eski malikle yapılan kira sözleşmesine göre süresinde açıldığının kabulü gerekir TBK, kiraya verene kiralananı kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut ihtiyacı için tahliye isteme hakkı tanımıştır. Yasada öngörülen ihtiyaç devamlılık arz eden bir ihtiyaç olup, geçici ihtiyaç tahliye nedeni olarak kabul edilmemiştir. Ancak uygulamada yazlık ihtiyacı yaşam biçimi olarak sürekli konut ihtiyacının bir devamı olarak nitelendirilmiştir. Bu ilkeden hareketle davacı yazlık ihtiyacına yönelik delillerinin ibraz etmiş bu konuda tanıklar dinlenmiştir. Dinlenilen davalı tanıkları davacının iddiasını doğrular mahiyettedir. Öte yandan tahliye davasında kiralananın muvazaalı iktisap edildiğine ilişkin savunmaya itibar edilemez. Açıklanan bu nedenlerle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.(Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2014/13336 Esas, 2015/39 Karar, 12.01.2015 tarihli kararı "


“Davada dayanılan ve hükme esas alınan iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dinlenen davacı tanıkları davacının ihtiyacının samimi olduğunu doğrulamış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da dava konusu işyerinde perakende ticaret (bakkal gibi) bir yer açılabileceğinin uygun olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın kabulü ile davalıların kiralanandan tahliyelerine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/4036 Esas, 2017/10412 Karar, 19.06.2017 tarihli kararı)

"Dava, iktisap ve mesken ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu taşınmazı satın aldığını ve taşınmaza mesken olarak ihtiyacı bulunduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Yargılama aşamasında da davalının kiracı olduğundan söz edilmemiş, önceki malik davalının annesi olan Solmaz Çelikkaya'nın kiracısı olduğuna ilişkin de yazılı ya da sözlü kira ilişkisinin varlığından bahis olunmamıştır. Davacı cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında taşınmazın önceki malikinin annesi olduğunu kendisini evden çıkartmak için satışın muvazaalı olarak yapıldığını, davanın reddini savunmuş, kiracılık ilişkisini kabul etmemiştir. Mahkemece ihtiyaç iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351.maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.

6098 Sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi uyarınca ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak davalarda dava hakkı kural olarak kiraya verene aittir. Ancak kiraya veren durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabilir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların davaya katılmaları sağlanamaz ise miras bırakanın terekesine temsilci atanması sağlanarak temsilci huzuruyla dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.

Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği TBK.’nun 350. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiraya veren veya kiraya veren durumunda olmayan malik ancak kendisinin, eşinin alt soyu ve üst soyunun veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir.

Somut olayda; Davacı 31/08/2012 tarihinde davalının annesinden, 1601/23160 pay satınalmıştır. Satışa konu taşınmaz 193,36 m2 yüzölçümlü, arsa nitelikli bir taşınmaz olup paylı mülkiyete konudur. Davacı paydaş dışında altı ayrı paydaş daha bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak, davacının tek başına dava açma hakkının olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ayrıca dosyada mevcut 11/05/2012 tarihli Kaymakamlık kararından, önceki malik ve davalının annesi olan Solmaz Çelikkaya'nın davalının kendisinden habersiz ve rızası olmadan dairesini işgal ettiği iddiası ile müşteki olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda öncelikle yeni iktisaba dayanan davada davacının ancak davaya konu meskende kiracı sıfatıyla bulunan kişi hakkında tahliye isteme hakkı bulunduğundan mahkemece öncelikle bu husus üzerinde de durularak davacıya, davalının kiracı olduğunu ispat yönünde mehil verilmelidir." (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2014/7730 Esas, 2014/9613 Karar, 11.09.2014 Tarihli Kararı)

“Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece öncelikle, davacı tarafa kira sözleşmesinin başlangıç tarihini (yılını) ve süresini kanıtlamak üzere imkan tanınmalı, uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması ondan sonra işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken davanın süresinde açılıp açılmadığı tam olarak çözüme kavuşturulmadan esasa ilişkin bir karar verilmesi doğru değildir.”(Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/4706 Esas, 2016/1492 Karar ve 01.03.2016 tarihli kararı)

"TBK 350/2 maddesine dayanılarak açılan davalarda tahliye kararı verilebilmesi için yapılmak istenilen tamirat tadilat ve genişletmenin imar amaçlı ve esaslı surette olması ve bu ameliyenin yapılması sırasında kiralananda oturmanın mümkün olmadığının fennen tesbit edilmiş olması, tamirat tadilat ve genişletme ile ilgili projenin yetkili makamlarca onanması ve uygulama kabiliyetinin bulunması gerekir.İbraz edilen projeye göre mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu sunulan rapor ve ek rapora göre "projeye göre duvarların alçı yapılması, tavanın ahşap döşeme ile kaplanması sırasında işyerindeki eşyaların bir tarafa toplanmasının mümkün olmadığı, tadilat esnasında tahliyesinin uygun olacağı" bildirilmiş ise de yapılan keşif ve mahallinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre kiralananda yapılacak boya badana ve parke döşeme işinin basit tadilat olduğu imar amaçlı esaslı bir tadilat olmadığı anlaşıldığından yeniden inşa ve esaslı tamir ve tadilat nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabul edilmesi doğru değildir. Öte yandan davacı vekili dava dilekçesinde ikinci talep olarak kiralananda turizm ofisi yapılması için belediyenin bu taşınmaza ihtiyacı olduğunu bu yerin kamu yararına kullanılmasının planlandığını belirterek ihtiyaç nedeni ile tahliye talep etmiş ve dava dilekçesi ekinde delillerini bildirmiştir.Bu nedenle mahkemece dava konusu yerin kamu yararına tahsis edilmesi için encümen kararı bulunup bulunmadığının araştırılması, ihtiyaca ilişkin taraf delillerinin toplanması tanık ismi bildirilmiş ise dinlenilmesi ve varılacak sonuca göre iş yeri ihtiyacı nedeniyle tahliye konusunda bir karar verilmesi gerekirken taraf delilleri toplanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2015/2565 Esas, 2016/25 Karar, 18.01.2016 Tarihli Kararı)

“Mahkemece mahallinde dava konusu yer ile halen ikamet edilen yerin mukayeseli keşfi yapılarak üstünlük vasıflarının araştırılması halen oturulan yerin ilçe merkezine uzaklığı ve gelişmişlik durumu üzerinde durulması bu konuda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması, dava konusu yerin üstünlük vasfı belirlendiğinden davacıya halen ikamet ettiği TOKİ evlerindeki yerin kiracı davalıya oturması için teklif edip etmeyeceği sorulması ve sonucuna göre ihtiyacın samimi olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2015/6641 Esas, 2015/9220 Karar, 02.11.2015 Tarihli Kararı )

"Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı HMK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Olayımıza gelince; davacının kızının Keban ilçesinde öğretmenlik yaptığı ve lojmanda kaldığı, oğlunun ise ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olup halen kirada oturmakta olduğu hususları dosya kapsamı ile sabit olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece her ne kadar davacının çocuklarından öğretmen olanın lojmanda kaldığı, doktor olanın ise kirada olmakla birlikte tahliye tehdidi altında olduğuna dair dosyada delil olmadığı, her iki çocuğunda memur olması sebebiyle ...da ikametlerinin geçici olabileceği, ayrıca sosyal ve ekonomik durumlarının da nazara alınarak ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, konut ihtiyacına dayalı davalarda ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığı açısından yeterli olup, ayrıca tahliye tehdidi altında bulunması gerekmemektedir. Davacının, özellikle doktor olan oğlunun ...merkezde kirada oturduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığına göre ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir." (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2013/2188 Esas, 2013/4985 Karar, 21.02.2013 Tarihli Kararı)

“Davacının halen oturduğu ve eşi adına kayıtlı olan taşınmaz hakkında 6306 sayılı yasa kapsamında yıkım kararı alınmış olduğu, davacı tanıklarının anlatımından ise davacının eşyalarını bir depoya bıraktığı ve ...' da bulunan 1+1 yazlık eve geçici olarak taşındıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu nedenle davanın kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesini, 2018/1057 Esas, 2018/1859 Karar ve 01.03.2018 tarihli kararı)

"Davacı, ihtarnamede kendi ihtiyacı için büro, dava dilekçesinde stajyer avukat oğlunun avukatlık bürosu olarak kullanacağından bahisle kiralananın tahliyesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı ve davacının oğlunun askerlik hizmetini yerine getirmek üzere kıtasına teslim olduğu beyan edildiğinden henüz ortaya çıkmamış bir ihtiyaç için davanın açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

Kiralayanın ihtarnamede taşınmazı kendi ihtiyacında kullanmak istediğini, daha sonrasında ise dava dilekçesinde oğlunun ihtiyacına dayanarak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davacının ihtiyaç sahibi oğlunun kısa dönem askere gittiğinin bildirilmesine göre bu hususun mahkemece araştırılarak ihtiyaç iddiasının değerlendirilmesi gerekirken uzun sürede askerlik hizmetine uygulanan daire içtihadının olaya uygulanması doğru görülmemiştir." (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, 2015/1904 Esas, 2015/2175 Karar, 04.03.2015 Tarihli Kararı)

Sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon,whatsapp, mailve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.


Kiracı Tahliye Davası (Sebep-Yetki-Görev-Dilekçe)

Kiracı tahliye davası, kiracının konutu veya taşınmazını sözleşme ve ilgili kanunlar kapsamında boşaltılması için açılan dava türüdür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. Maddesine göre; kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlik te ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

Genel tahliye nedenleri Türk Borçlar Kanunu’nun Genel hükümlerine tabi olan kiralananların tahliyesinde uygulama alanı bulacağı gibi TBK’nın 339 vd. maddelerinde düzenlenen ‘Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında kiralanan taşınmazların tahliyesinde de uygulama alanı bulur. TBK’nın genel hükümleri, konut ve çatılı işyeri kiralarına aykırı olmamak kaydıyla uygulama alanı bulur. Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine tabi kiracı tahliye davası türleri;

  • Akde Aykırılık Nedeniyle Tahliye
  • Temerrüt Nedeniyle Tahliye
  • Belirli Kira Süresinin Sona Ermesi Nedeniyle Tahliye
  • Belirsiz Kira Süresinin Sona Ermesi Nedeniyle Tahliye
  • Taşınırların Tahliyesi
  • Olağanüstü Sebepler Nedeniyle Tahliye (Önemli Sebeplerin Varlığı Halinde Tahliye, İflas ve Ölüm

Türk Borçlar Kanununda konut ve çatılı işyerlerinin kira sözleşmelerinin dava yoluyla sona erdirilmesi düzenlenmiştir. Uygulamada belirtilen sebeplere dayanılarak kiraya veren tarafından kiracıya karşı açılacak bu davalar tahliye davası olarak isimlendirilmektedir. Türk Borçlar Kanununda tahliye davası açılabilecek durumlar 350 ve 352. maddeler arasında sayılmıştır.

Türk Borçlar Kanunu Madde 350

Kiraya veren, kira sözleşmesini;

1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,

2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.

Türk Borçlar Kanunu Madde 351

Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.

Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.

Türk Borçlar Kanunu Madde 352

Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.

Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir.

Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilir.

tahliye davasi nedir

Kiracı Tahliye Davasında Görev

Kiracı tahliye davası, kiraya verenin kiracının kiraya verdiği taşınmazdan kanunda belirtilen sebeplerle boşaltılması için açmış olduğu dava türüdür. Kiracı tahliye davasına ilişkin düzenlemeler Türk Borçlar Kanunu ve İcra İflas Hukukunda düzenlenmiştir. Kiracı tahliye davası, kira sözleşmesini sona erdirerek kiracının taşınmazı tahliye etmektedir.

Kira sözleşmesinden doğan davalarda göreve ilişkin kurallar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesinde düzenlenmiştir.

HMK 4. Madde

Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;

a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,

b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,

c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,

ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.

Kiraya ilişkin uyuşmazlıklarda dava değerine bakılmaksızın görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.

Kiracı Tahliye Davası Yetki

Kiralananın tahliyesi ile ilgili davalar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde düzenlenen genel yetki uyarınca kiracının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bunun dışında tahliye davalarında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 10. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir.

Kiracı tahliye davası yetkili mahkemede açılmalıdır. Yetkisiz mahkemede açılması durumunda yetki itirazı yapılırsa dava yetkili yer mahkemesine gönderilir. (Talep halinde). Bu da davanın uzamasına ve zaman kaybına neden olacaktır.

Madde 6 – Genel Yetkili Mahkeme

(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.

(2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.

Madde 10 Sözleşmeden Doğan Davalarda Yetki

(1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.

Kiracı Tahliye Davasında Taraf Ehliyeti ve Husumet

Taraf ehliyeti davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, medeni hukuktaki medeni haklardan yararlanabilme ehliyetinin medeni usul hukukundaki görünümüdür. Medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek veya tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir.

Kiracı tahliye davası, kira sözleşmesini yapan kiraya veren tarafından kiracıya karşı açılır. Tapuya kayıtlı bulunmayan taşınmaz malin maliki de tahliye davası açabilir. Yeni malik, eski mal sahibinin kiracı ile yaptığı sözleşmeye dayanarak tahliye davası açabilir. Yeni malik eski malikin haklarına halef olmuştur. Davacının kiralananı satıp devretmesi halinde kiralananla ilgisi kesilmiş olacağından artik dava hakkinin devam edeceğinden bahsedilemez. Bu durumda yeni malik, eski malik tarafından açılmış olan davaya ancak dava hakkinin kendisine temlik edilmesi koşuluyla devam edebilir.

Kiraya verenin ölümü halinde tahliye davası, kiraya verenin mirasçıları tarafından açılır. Mirasçılar, mirasçılık belgesine göre tespit edilir. Yapılan kira sözleşmesine göre kiraya verenler birden fazla ise, kiraya verenler arasında mecburi dava arkadaşlığı olması nedeniyle kiraya verenlerin hepsinin birlikte dava açması gerekir. Böyle bir durumda bir vekil vasıtası ile dava açmak daha uygun olacaktır.

Paylı mülkiyete (müşterek mülkiyete) konu olan taşınmaz malların tahliyesinde tahliye davasını pay ve paydaş çoğunluğunu teşkil eden malikler açar.

tahliye davasi nasil acilir

İcra Mahkemelerindeki Düzenleme

  • İlamlı İcra Yolu ile Tahliye
  • İlamsız İcra Yoluyla Tahliye (Kira Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle, Kira Süresinin Dolması Nedeniyle)
  • İlamlı İcra Yolu ile Tahliye

Kira ilişkisinden doğan sorunlar nedeniyle kiracının tahliye edilmesini istiyorsanız. Bunun iki şekilde yapma imkanımız vardır.

Bunlardan birincisi Türk Borçlar Kanununda belirtilen kiracının borçların (yükümlülüklerini) yerine getirmemesi ve yine Türk Borçlar Kanununda belirtilen diğer genel şartlara dayalı olarak açılacak tahliye davası sonrasında alacağınız tahliye kararına dayalı olarak tahliye, ikinci olarak da “Kira Bedelinin Ödenmemesi veya Kira Süresinin Dolması Nedeniyle herhangi bir dava açmadan icra müdürlüğüne başvurmak ve gerekli şartları sağlamak koşuluyla tahliyedir.

Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bunlara karşı açılan davalar da sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Yetkili mahkemesi ise taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesidir.

Mahkeme tarafından verilen tahliye kararı alacaklının yerleşim yeri icra dairesinde icraya konulabilir. Tahliye kararları taşınmaza ilişkin olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 443/4 maddesi gereğince kesinleşmeden icra dairesi aracılığıyla infaz edilemez.

  • İlamsız İcra Yolu ile Tahliye

İlamsız icra ile tahliye iki şekilde yapılabilir. Bunlar kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle ve kira süresinin dolması nedeniyle kanunda sınırlı sayıda olarak belirtilmiştir.

1. Kira Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle Tahliye

Kiracının kira bedelini ödememesi halinde yapılacak iki şey vardır. Birincisi isterseniz gidip sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası ve alacak davası açabilirsiniz. İsterseniz ikinci bir yol olarak da kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra müdürlüğünden kiracının tahliyesini ve aynı zamanda ödenmeyen kiralarınızı talep edebilirsiniz. Bu iki durumun genel farkları şunlardır.

Sulh hukuk mahkemesine açacağınız kira alacağı ve tahliye davası sonunda verilecek kabul kararı ile ilamlı, icra yoluyla tahliye işlemini ve alacağınızın tahsili işlemini gerçekleştirmek mümkündür. İlamsız icra yoluyla tahliye talebinde ise henüz kesin bir alacağınız bulunmamakta olup, borçlu kiracı süresi içerisinde bu alacağa ve tahliyeye itiraz edebilir. Bu durumda sizin icra mahkemesine başvurarak itirazın iptali ve tahliye isteme hakkiniz bulunmaktadır. Ayrıca ilamsız icra da takip kesinleştikten sonra icra mahkemesine başvurarak tahliye kararı alınması gerekmektedir.

Bu yolda kiraya veren sadece kira alacağının tahsili için takip yapabileceği gibi, hem kira alacağının tahsilini hem de kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle kiracının kiralanandan tahliyesini isteyebilir.

Bu nedene dayanarak takip yapabilmenin iki şartı vardır. Bunlar;

  • Alacaklı kiraya veren ile borçlu kiracı arasında bir kira ilişkisinin bulunması
  • Kira alacağının muaccel hale gelmesi.

2. Kira Süresinin Dolması Nedeniyle Tahliye

Kira süresinin sona ermesi nedeniyle ilamsız tahliye yolu başvurabilmek için kiracının elinde yazılı bir kira sözleşmesinin özellikle konut ve çatılı işyerlerinde ayrıca tahliye taahhütnamesi (TBK.md. 347, 352) bulunması gerekir.

Sözlü bir kira sözleşmesinin bulunması halinde bu yola başvurulamaz.

Takibin Aşamaları:

Kiraya veren alacaklı, süresinin sona ermesinden sonra sözleşmeyi yenilemek istemiyorsa bu sürenin bitmesinden itibaren bir ay içinde icra müdürlüğüne başvurarak kiracı borçlunun tahliyesini istemelidir. Başvuru sözlü olarak yapılabileceği gibi, yazılı veya elektronik ortam da (Uyap sistem üzerinden de) yapılabilir.

Kiraya veren, alacaklı başvurusu esnasında yazılı kira sözleşmesinin ve taşınmaz konut veya çatılı işyeri ise mutlaka tahliye taahhütnamesinden iki suretini takip talebine eklemelidir.

Yazılı kira sözleşmesi veya tahliye taahhütnamesinin bir sureti tahliye emri ile birlikte borçlu kiracıya tebliğ edilmelidir.

Takip talebinde ve tahliye emrinde tahliyesi istenen kiralananın taşınmazın türü ve adresinin açık ve net olarak belirtilmiş olması gerekir.

Tahliye istemini (talebini) alan icra müdürü kiracıya bir tahliye emri gönderir. Tahliye ve teslim süresi 15 gündür. İtiraz süresi ise 7 gündür. 7 gün içinde itiraz edilmezse takip kesinleşir.

15 gün sonunda kiracı hem itiraz etmeyip hem de taşınmazı boşaltmazsa icra dairesine tahliye talebi gönderilir ve kiracının tahliyesi icra eliyle yapılır.

Kiracıya Tahliye Davası Dilekçe Örneği

Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine

Davacı   :

Vekili    :

Davalı   :

Dava Konusu  : Kiracının Temerrüdü, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye talebidir.

Açıklamalar    :

  1. Davalı Kiracı …, mülkiyeti müvekkilim Kiralayan ….’ye ait ve Konta ili, Karatay ilçesi ……….. adresinde bulunan dairede ……… başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olarak oturmakta ve halen aylık ……….. TL kira ödemektedir.
  2. Davalı ……. ile müvekkilim ………. arasında yapılan kira sözleşmesinde kira bedellerinin her ayın 1 ile 5. günleri arasında …….. Bankası ………..şubesinde açılmış bulunan hesaba yatırılması kararlaştırılmıştır. Ancak davalının, ……. yılı …….. ayına ait kira bedelini ödememesi üzerine müvekkilim tarafından ………… tarihinde ………… Noterliğince ihtarname çekilmiş ve buna rağmen davalı Nisan ayına ait kira bedelini ödememiştir.
  3. Kiracının bir kira dönemi içerisinde iki haklı ihtara neden olması ve kira bedelini ödemeyerek temerrüde düşmüş olmasından dolayı iş bu tahliye ve kira bedeli alacağı davasının açılması zorunluluğu doğmuştur.

Hukuki Sebepler :TBK,HMK ve sair mevzuat

Deliller                 : ………. tarihli kira sözleşmesi, ……… Noterliğince çekilen ……… ve ………….tarihli ihtarnameler, tapu kayıtları, tanık beyanı ve gerektiğinde her türlü hukuki deliller.

Sonuç ve İstem : Yukarıda sayılan nedenlerle kiracının bir kira döneminde iki haklı ihtara neden olması ve bu ihtarla temerrüde düşmüş olması nedenine dayanılarak açılan davamızın kabulü ile davalının kiracı olarak oturmakta olduğu yukarda belirtilen adreste bulunan daireyi tahliyesine, ödenmemiş kira bedeli olan toplam …………TL’nin tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini  arz ve talep

            Av. Umur Yıldırım

Kiracıya Tahliye Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay 3. HD 2018/1149E-2018/5273K

  • Kiracıya Tahliye Davası
  • TBK 316. Madde

Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunma maktadır. Davacı kiraya veren tarafından gönderilen 27.08.2012 tarihli ihtarname ile; tutu lan tutanaklarla site sakinliğini ve güvenliğini bozucu hareketlerde bulunulduğunun sabit olduğu belirtilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde akde aykırılığın giderilmesi aksi halde dava açılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, dosya içerisinde ihtarnamenin muhatabına tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhine rastlanılamamıştır. İhtarname tebliğ edilmiş ise; tebliğ tarihinden itibaren isnat edilen davranışların TBK’nın 316. maddesi kapsamında akde aykırılık halini oluşturup oluşturmayacağı hususu üzerinde durularak, dava açıldığı tarih de gözetilmek suretiyle, davacının dava açmaktaki haklılık durumu değerlendirilerek sonucuna göre yargılama masrafı ve vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü…


Yargıtay 6. HD 2008/728E – 2008/3149

  • Kiracıya Tahliye Davası
  • TBK 316. Madde

Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmayıp, önceki malikler ile davalı arasında 1.6.1988 başlangıç tarihli sözlü sözleşme bulunmaktadır. Davacılar, 29.5.2007 tanzim tarihli eski hale getirme ihtarnamesi ile, kiralananın vitrin ve kapısının değiştirildiğini, zemin, bodrum ve giriş katların tabanına fayans döşendiğini ve sıva onarımı yapıldığını bildirerek kiralananın eski haline getirilmesini istemiştir. Davacıların, eski hale getirme ihtarına konu ettiği ve davaya dayanak yaptığı kiralananda davalı tarafından gerçekleştirilen eylem kiralanana yönelik esaslı bir tadilat niteliğinde olmayıp, kiralananı güzelleştirmeye yöneliktir. Yapılan değişiklik taşınmazın mimari yapısında da herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu bakımdan çok basit bir ameliyenin yapılması akde aykırılık olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, akde aykırılık olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddi ne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Konutun İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesine İlişkin Dava Dilekçesi

İşbu Konutun İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesine İlişkin Dava Dilekçesi, ev sahibi (malik, kiraya veren) tarafından, sahibi olduğu konutta oturan kiracısına karşı, konutun gereksinim sebebiyle davacının

  • kendisi,
  • eşi,
  • altsoyu (çocuğu, torunu),
  • üstsoyu (annesi, babası, anneannesi, babaannesi, dedesi gibi) veya
  • kanunen bakmakla yükümlüolduğukişinin

konutu kullanabilmesi amacıyla kiracının tahliyesi amaçlı açılmak istenen davada kullanılabilir. Yukarıda sayılan kişiler haricinde bir kişinin taşınmazı kullanım amacıyla bu dava açılamaz. Davanın açılmasına ilişkin süre şartları bulunmaktadır, bu şartlar Yasal Dayanak başlığı altında açıklanmıştır.

Eğer öncelikle kiracıya, gereksinime ilişkin ihtarname gönderilmek istenmekteyse, bu belge yerine Kiraya Veren Tarafından Kiracının Tahliyesi İçin İhtarname başlığı altındaki ihtarname kullanılmalıdır.

Kiracının taşınmazdan (konuttan) çıkartılmasını sağlayacak olan gereksinim, davacı ev sahibinin gerçek ve samimi ihtiyacıdır. Bu anlamda örneğin boşanma sebebiyle, sağlık sebebiyle, evlilik sebebiyle ortaya çıkan ihtiyaçlar çerçevesinde dava açılması söz konusu olabilmektedir. Davacı kiraya veren (ev sahibi) bir şirket, dernek, vakıf gibi bir tüzel kişi ise, uygulamada lojman ihtiyacı zaman zaman bir gereksinim olarak kabul edilebilmektedir.


Kiraya Veren (Ev Sahibi) Bu Dilekçe İle Hangi Taleplerde Bulunabilir?

Kiraya Veren (malik, ev sahibi) bu dilekçe ile kiracısının gereksinim sebebiyle sahibi olduğu taşınmazdan tahliyesini talep edebilir.


Bu Belge Nasıl Kullanılır?

Bu dilekçe içerisinde,

  • Davacı kiraya veren (ev sahibi) ve davalı kiracıya ilişkin bilgiler,
  • Kiraya verenin evi yeni satın alıp almadığı, yani "yeni ev sahibi (malik)" olup olmadığı,
  • Kiraya verilen (kiralanan) konutun adresi,
  • Gereksinim sahibine (eş, çocuk, anne-baba gibi yukarıda sayılan kişiler) ilişkin bilgiler,
  • Kiracıya ihtar gönderilmiş ise bu ihtara ilişkin bilgiler (yeni ev sahibinin dava açabilmek için Yasal Dayanak başlığı altında belirtildiği şekilde ihtarname göndermesi uygun olacaktır)

gibi bilgiler yer almaktadır. Bu dilekçe doldurulduktan sonra çıktısı alınarak imzalanır. İmzalanan form, Yasal Dayanak başlığı altında açıklanan yetkili (yani davaya bakmakla yetkili yer (il/ilçe)) Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi ön bürosuna gerekli dava giderleri yatırılarak teslim edilir. Mahkemeye ayrıca davacı ev sahibi ile taşınmazı kullanma gereksinimi duyan kişinin (yukarıda sayılan eş, çocuk, anne-baba gibi) arasındaki bağı açıklayıcı belgelerin işbu form (dilekçe) ile birlikte delil olarak sunulması mümkündür.


Yasal Dayanak

Kiralanan taşınmazın gereksinim sebebiyle tahliyesine ilişkin dava kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'ndan almaktadır.

Davanın görüleceği mahkemeye ilişkin hususlar 6100 sayılı Kanun ile tespit edilebilir. Kiralananın tahliyesi ile ilgili davalar söz konusu Kanununun 6. maddesinde düzenlenen genel yetki uyarınca davalı kiracının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bunun dışında tahliye davalarında ilgili Kanununun 10. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin ifa edileceği yani taşınmazınbulunduğuyer mahkemesi de yetkilidir. Görevli mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir.

Bu dava belli bir süreye tabidir.

  • Buna göre eğer taşınmazı kiraya veren ev sahibi evi halen elinde bulunduruyor ise (yani ev satılmamışsa), söz konusu ev sahibi belirli süreli sözleşmelerde süreninsonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak biray içinde açacağı dava ile kiraya veren tahliye talep edebilir.
  • Eğer ev, kiraya veren kişi tarafından başka birisine satılmış ise, evi yeni satın alan yeni malik taşınmazı satın alma tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altıay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen yeni ev sahibi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.


Örnek nasıl değiştirilir?

Bir form dolduruyorsunuz. Siz formdaki soruları yanıtladıkça, belge gözlerinizin önünde düzenleniyor.

Her şey tamamlandığında, belge size Word ve PDF formatlarında gönderilir. Belgeyi değiştirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz.

Örneği doldur

聴htiya巽 Nedeniyle Tahliye Davas脹

 

聴htiya巽 Nedeniyle Tahliye Davas脹; mal sahibi olan ki・inin e・er kendisi, alt ve/veya 端st soyu, bakmakla y端k端ml端 oldu・u ki・iler i巽in, kiraya verdi・i ta・脹nmaz脹 konut veya i・ yeri olarak kullanma ihtiyac脹 var ise a巽脹labilir. Bu tahliyeyi ancak dava yolu ile yapabilir.

 

聴htiya巽 nedeni ile tahliye davas脹 a巽脹lmas脹 konusunda en 旦nemli nokta; ・・ihtiya巽・・t脹r. Bu nedenle hem kanun koyucu hem de Yarg脹tay taraf脹ndan bu ihtiyac脹n ・artlar脹 belirlenmi・tir.

 

聴lk ・art; ihtiyac脹n samimi ve ger巽ek olmas脹d脹r. Bu ・art, bu davan脹n ana unsurudur. Mal sahibinin, tahliyesini istedi・i ta・脹nmaza ihtiyac脹n脹n olmas脹 ・artt脹r ve bu ihtiya巽 samimi ve ger巽ek olmal脹d脹r. Bu ihtiya巽 kendi i巽in de olabilir, yukar脹da sayd脹・脹m脹z yak脹nlar脹 i巽in de olabilir. 聴htiyac脹n samimi ve ger巽ek olmas脹 her olayda mahkeme taraf脹ndan 旦zel olarak de・erlendirilir. ・端nk端 bunun standard脹 yoktur.

 

Ger巽ek bir ihtiya巽; tayin, sa・l脹k sorunu, 巽ocu・unun bekar ve re・it olmas脹, neticesinde do・abilir.

 

Di・er bir ・art da bu ihtiyac脹n ge巽ici olmamas脹d脹r. Di・er bir ifade ile, ihtiyac脹n dava a巽脹lmas脹 an脹nda de・il dava devam ederken de s端r端yor olmas脹 laz脹md脹r. Hem ge巽ici ihtiya巽lar hem de olmas脹 muhtemel ihtiya巽lar talep edilen tahliyeler reddedilecektir.

 

聴htiya巽 Nedeniyle Tahliye Davas脹 Dilek巽e ・rne・i Nas脹l Yaz脹l脹r?

 

Tahliye davas脹 a巽arken yazaca・脹n脹z dava dilek巽esi i巽in, internet ortam脹ndan veya arzuhalcilerden edinece・iniz 旦rnek dilek巽eleri kullanman脹z脹 旦nermiyoruz. Zira 旦rnek dilek巽eler somut durumunuzu yans脹tmayabilir. ・端nk端 ayn脹 konuda dava bir kere a巽脹labilir. Dava dilek巽esinde yap脹lacak hatalar脹n sonras脹nda d端zeltilmesi m端mk端n de・ildir. Bu nedenle internet gibi ortamlardan edinece・iniz dilek巽e 旦rnekleri yerine uzman bir avukattan destek alarak bu i・lemi yapman脹z脹 旦neririz.

 

Ancak yine de genel olarak belirtmek gerekir ise, dava dilek巽enize, kira s旦zle・mesine konu ta・脹nmaza kimin neden ihtiyac脹 oldu・unu, ihtiyac脹n zorunlu ve s端rekli oldu・unu yazman脹z gerekti・ini hat脹rlat脹r脹z.

 

 

Tahliye Davas脹

Bu bilginin kesin olarak s旦ylenmesi veya dava 旦ncesinde 旦ng旦r端lmesi m端mk端n de・ildir. Davan脹n taraflar脹n脹n say脹s脹n脹n 巽oklu・una, ihtiya巽 sebebinin ger巽ek ve samimi ve s端rekli olu・unun nas脹l ispatlanaca・脹na g旦re de・i・ecektir.. Bu y旦nde taraf脹n脹za verilen taahh端tlere inanmaman脹z脹 tavsiye ederiz.

 

 

 

 

聴htiya巽 nedeniyle tahliye davalar脹nda dava a巽ma s端resine dikkat edilmelidir. Bu s端relerin ka巽脹r脹lmas脹 halinde hakim zaman a・脹m脹ndan davay脹 reddedecektir.

 

E・er dava konusu kira s旦zle・mesi belirli s端reli s旦zle・me ise, dava a巽ma s端resi kira s旦zle・mesinin bitti・i tarihten itibaren 1 ayd脹r.

 

E・er belirsiz s端reli ise de; 旦ncelikle fesih d旦nemine ve fesih bildirim i巽in 旦ng旦r端len s端relere uyulmas脹 gerekmektedir. Fesih d旦nemi ve fesih bildirim s端resi belirlendikten sonra 1ay i巽inde tahliye davas脹 a巽脹labilecektir. Bu bildirim s端relerinden en az 1 ay 旦ncesinde mal sahibi kirac脹s脹na ihtarname 巽eker ve ihtiya巽 nedeni ile tahliye davas脹 a巽aca・脹n脹 bildirir ise, dava a巽ma s端resi takip eden s旦zle・me d旦nemi boyunca devam eder.

 

聴htiya巽 Nedeniyle Tahliye Davas脹 Hangi Mahkemede A巽脹l脹r?

 

Bu davada kesin g旦revli olan Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Kural olarak ta・脹nmaz脹n bulundu・u yer sulh hukuk mahkemelerinde a巽脹labilece・i gibi, daval脹n脹n ikametgah脹ndaki veya s旦zle・mede yetkili k脹l脹nm脹・ yer sulh hukuk mahkemelerinde de a巽脹labilir.

 

聴htiya巽 Nedeniyle Tahliye ・Sonras脹nda Tazminat Nas脹l G端ndeme Gelir?

 

Bu tazminat, ihtiya巽 nedeni ile tahliyeden sonra 3 y脹l i巽erisinde mal sahibinin ta・脹nmaz脹 kiraya verme yasa・脹na ayk脹r脹 davranmas脹 neticesinde do・ar. ・旦yle ki; mal sahibi bu yasa・a ayk脹r脹 davranm脹・ ise, hakk脹n脹 k旦t端ye kulland脹・脹 kabul edilir. Ve eski kirac脹s脹n脹 u・ratm脹・ oldu・u zarardan da sorumlu tutulur.

 

聴htiya巽 sebebi ile tahliyeden sonra yine ta・脹nmaz脹 kiralama ihtiyac脹 has脹l olursa, 旦ncelikle eski kirac脹n脹za bildirimde bulunarak ta・脹nmaz脹 tekrar, makul nispette bir kira bedeli ile kiralayabilece・i hususu bildirilmelidir. Aksi halde kiralayan脹n eski kirac脹s脹na yukar脹da bahsetti・imiz tazminati 旦demesi g端ndeme gelir.

 

 

Kanunda belirlenmi・ ・artlara uymak ko・ulu ile m端mk端nd端r. Yeni malik kira s旦zle・mesinin taraf脹 olmaktad脹r ve dilerse ihtiya巽 nedeniyle tahliye davas脹 a巽arak kira s旦zle・mesini sonra erdirebilir.

 

Bunun i巽in kiralanan脹 sonradan edinen yeni maliki, kendisi, e・i, alt soyu, 端st soyu veya kanun gere・i bakmakla y端k端ml端 oldu・u di・er ki・iler i巽in konut veya i・ yeri ihtiyac脹 sebebiyle kira s旦zle・mesine konu ta・脹nmaz脹 kullanma zorunlulu・u oldu・unu, ihtiyac脹n脹n ger巽ek ve samimi oldu・unu ispat etmesi gerekir.

 

Yeni malik, edinme tarihinden ba・layarak 1 ay i巽inde durumu kirac脹ya yaz脹l脹 olarak bildirmek

ko・uluyla, kira s旦zle・mesini 6 ay sonra a巽aca・脹 bir davayla sona erdirebilece・i gibi, dilerse

bu hakk脹n脹, s旦zle・me s端resinin bitiminden ba・layarak 1ay i巽inde a巽aca・脹 dava yoluyla da

kullanabilir.

 

 

Hi巽bir davada avukat tutmak zorunda de・ilsiniz ancak e・er bu davada davac脹 da olsan脹z daval脹 da, davan脹n aleyhinize sonu巽lanmas脹 riskli oldu・u i巽in bir avukat hizmeti alman脹z 巽ok 旦nemlidir. Zira avukat, sizin i巽in kar・脹 tarafla anla・ma ve uzla・ma yolunda yard脹mc脹 olabilece・i gibi, iddia ve savunmalar脹n脹z脹 ispatlaman脹z konusunda hakl脹 olman脹z脹 sa・layacakt脹r.

 

Bu nedenle daha 端z端c端 sonu巽lara u・ramamak ve kay脹p ya・amamak i巽in ba・脹ndan itibaren uzman bir avukattan destek almay脹 ihmal etmeyiniz.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir