Konya Botsa

KONYA MERAM BOTSA MAHALLESİ NÜFUSU: 

ÖNCEKİ YILA GÖRE

ARTIŞ ORANI

%0,96

ARTIŞ MİKTARI

6

BOTSA mahallesi nüfusu ( beldesine) bağlı MERAM, KONYA. BOTSA mahallesinin Nüfusu Toplam tır. Bu nüfusun 'si Erkek, 'si Kadındır.

KONYA ili MERAM ilçesi ( beldesine) bağlı BOTSA mahallesinin bağlı olduğu belediyenin niteliği BÜYÜKŞEHİR İLÇE'dir.

YILLARA GÖRE BOTSA NÜFUSU, KONYA MERAM

KONYA MERAM BOTSA Mahallesi Haritası

Site yer alan veriler çevrimiçi TUİK nüfus veritabanından alınmıştır. Bu sitede elde ettiğiniz bilgileri TÜİK'in resmi nüfus portalından doğruluğunu kontrol ediniz. Sitede yer alan bilgilerin doğruluğunu taahhüt etmiyoruz. Bu site bilgi ve eğlence sitesidir. Burada yer alan bilgiler Resmi amaçla kullanılamaz, delil olarak gösterilemez. İletişim

Araştırma sonucunda hazırlanacak “Botsa Kitabı” kamuoyu ile paylaşılacak. Anadolu’nun saklı değerlerinden Botsa’nın turizm değeri ortaya çıkarılacak.   

Şehrimizde bulunan üniversitelerde görevli akademisyenlerle gerçekleştirilen gezide bilim adamları hem Botsa’nın doğal ve tarihî güzelliklerini görme imkanı hem de köylülerle ropörtaj yaparak bölgenin sosyo-kültürel özelliklerini tahlil etme imkanı buldular.

Latince’de “testiciler” anlamına gelen Botsa, Konya’nın küçük Kapadokya’sı olarak biliniyor. Şehir merkezine sadece 45 km uzaklıkta olan Botsa’ya Hatunsaray yolundan gidiliyor ve yolda görülmeye değer manzaralar ilk andan itibaren ziyaretçisini etkilemeye başlıyor. Botsa’nın tüm güzelliklerini derinlemesine araştırmak ve tanıtmak amacıyla Botsalılar Yardımlaşma Derneği tarafından Botsa Kitabı hazırlanması çalışmaları başlatıldı. Akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan 35 kişilik bir heyet Botsa’nın tarihi ve doğal değerlerini araştırarak Botsa Kitabı ile kamuoyuyla paylaşacaklar. Yrd. Doç. Dr. Aziz AYVA’nın editörlüğünde hazırlanacak olan Kitap bölgeyle ilgili folklor, edebiyat ve kültürel değerler hakkında 35’in üzerinde özgün çalışmaya yer verecek.

Botsalılar Yardımlaşma Derneği Başkanı Memiş Ali Yaşa, Botsa sevdalısı İbrahim Çakır, Mahalle Muhtarı Dursun Uğurlu ve köyün ileri gelenleri araştırma heyeti için her türlü ayrıntıyı düşünerek çalışma imkânı sağlıyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu heyetten bir grup Botsa’ya ilk araştırma gezisini düzenledi. Heyetin ortak kanısı ise Botsa’nın saklı tarihini elbirliğiyle gün yüzüne çıkarmak. Köy muhtarlığı normalde köyümüze haftada bir iki tur şeklinde turist gelmektedir. Anadolu ruhuna uygun olarak her türlü misafirperverliği göstermeye gayret ederken köylü yedisinden yetmişine büyük bir heyecan içerisinde köylerinin kitabının çıkmasını beklemektedirler.

Konya turizm potansiyeli olmasına rağmen bunu yeterince kullanamamaktadır. Sadece Mevlana ile bilinen Konya şehir merkezi, 1 günden fazla konaklamalı turistik faaliyetler için şu an yeterli değildir. Hızlı tren, hava yolu, kara yolu ile şehir dışı ulaşım ağını gün geçtikçe güçlü hale getiren Konya en kısa zamanda alternatif turistlik merkezler oluşturmak zorundadır.

Bu açıdan değerlendirildiğinde Botsa’nın turizme kazandırılması için geç bile kalınmıştır diyebiliriz. Botsa şehir merkezine yakınlığı ile Konya turizmine büyük bir katkı sağlayacaktır. Botsa, alternatif turizm olarak; tarih, kültür, doğa ve sağlık turizmini bir arada barındırmaktadır.

Botsa’nın bilinen tarihi MÖ yıl öncesine dayanıyor. Bölge çok geniş bir tarihsel yapıya sahip. Osmanlı döneminde Mekke Vakfı olduğu, köylülerin elinde bulunan yazılı tapulardan anlaşılıyor. Daha da eskiye gidilirse, bu topraklar içerisinde bulunan Lystra bölgesinde Hz İsa’nın havarilerinden Saint Paul’un bu bölgede Hristiyanlığı yaymak için 12 yıl kaldığı, buralarda yaşadığı bilinmektedir. Kayalarda ki bu eski sığınaklara halk in adını vermiş. Paul 12 kişiyle bu inlerde kalmış, onun için 12 sır inleri olarak anılıyor. Paul bu inlerde sığınıp hüyükte halka dersler veriyormuş.

Köyün içerisinde bulunan Botsa Kalesinde enteresan materyaller bulmak mümkün sanatseverler için. Tamamen doğal bir yapı ve dik kayalardan oluşan Botsa Kalesi’nin surları yok. Altında uçsuz bucaksız oyulmuş bir yer altı şehri var. Evler birbirine tünellerle bağlanmış ve her ev yaklaşık iki veya üçer katlı. Mağaraları dolaşırken birçok kilise görüyoruz ve bu bölgenin keşfedilmemiş bir tarihi dokusu olduğu kanısına varıyoruz. Yerel halkın “in” dediği insan yapımı mağaralar eksi çağlarda ev, mezar, kilise ve soğuk hava depoları amacı ile yapılmış ve uzun süre buralarda yaşanmış. Bazı oyuklarda kabartma yazılar ve haçlarla karşılaşmak mümkün.

Botsa sadece tarihi ile değil sahip olduğu doğal güzellikleri ile de görülmeye değer bir yer. Köy evleri, Dere, Keşlik ve Şalgamlık Yaylaları, Gavur Gölü bunlardan bazıları. Doğaseverler ve doğa fotoğrafçıları için eşsiz bir görsel malzeme sunmaktadır Botsa.

Botsa’da bulunan “Oruç Pınarı” ismindeki şifalı suyun çağımızda önemli bir hastalık olan diyabeti düşürüp devamlı içildiğinde aynı seviyede tutan özellikleri olduğu bilinmektedir. Kızılcığa benzeyen ve bir çalı meyvesi olan, tıpta ilaç hammaddesi olarak kullanılan ve bölgede “Gülapba” olarak bilinen Gilaburu isminde bir bitki yetişiyor. Gilaburu Türkiye’de sadece iki yerde yetişiyor.

Botsa’nın en büyük eksiği bilinilirliği. Konya merkezde, Botsa’nın yanı başında yaşayan birçok insan bile Botsa’nın varlığından habersizler. Botsa Kitabı, hem Botsa’yı tanıtacak hem de ilgili çevreleri harekete geçirecektir. Bu çalışma ile sadece Botsa’da yaşayan halk değil yeni bir turizm merkezine kavuşacak olan Konya kazanacaktır.

Kitap hakkında bilimsel kültürel ve tarihi içerikli çalışmaları ile katkı sağlamak isteyen bilim adamlarımız [email protected] adresi ile iletişime geçebilirler.