Koço Balık

Moda Sahilinde geçen gençlik, parasız günler ve o sahilin taşları… Öğrencilik yılları Kadıköy'de geçenler bilir, Moda öyle misafirperverdir ki insana karşı; herkesi ve her bütçeyi ağırlayabilir kendi bünyesinde.

Moda, İstanbulda kültürel çeşitliliğiyle eşsizdir, hem turistiktir hem yereldir. Hem elittir hem de en candan arkadaş; ağlatır da güldürür de. Modası geçmeyen bir semttir. Her ne kadar bir önceki neslin denize girilen plajlarıyla özlem duyduğu bir yer olsa da; Moda kültürel özelliğini hala koruyabilmiş nadir semtlerindendir İstanbul'un. Moda’yı yaşamak bir kitabın sayfalarında gezinmek gibidir. Her sokağı ayrı nefes alan, her mekanı ayrı tatlar sunan, modanın yaşayan ve nefesen alan bir yapısı vardır. Gözbebeğidir Kadıköy’ün, Moda, kalbidir… 

Moda taşıdığı kültürel ve insani değerlerin dışında, bünyesinde bir çok farklı türde içkili/içkisiz mekanı da barındırır. Salaş birahanelerden tutun da waffle’cılara; meyhanelerinden tutun da genelde öğrencilerin mesken ettiği eski/yeni nesil Moda kafelerine. Eminiz ki bu yazıyı okuyan kişiler olarak aranızda “Moda”cılar vardır ama eğer yolunuz daha önce düşmediyse; işte Moda'nın tüm mekanlarını listeliyoruz.

Kadıköy İstanbul’un keyifli yaşamayı en iyi bilen, en özgür ruhlu semti olur da, Kadıköy meyhaneleri de meşhur olmaz mı?

Her sayfiye yeri gibi, Kadıköy de balık, rakı ve meze ile yoğrulmuş bir yeme-içme kültürüne sahip. Ne plajında, ne de çehresinde artık pek bir tatil yeri hali kalmadığını kabul ediyoruz da DNA’sında hala var bir tatil hissi var. Kadıköy meyhaneleri de valiz yapmadan şalterleri indirmenin en hızlı yolu. 🙂

Kadıköy meyhaneleri modunuza göre çeşit çeşit: Aradığınız ister  6-7 masalı, samimi bir Kadıköy meyhanesinde dost muhabbeti, ister uğultulu, sürekli mezelerin gelip geçtiği bir meyhanede  gece hiç bitmeyecek gibi hissetmek olsun, Kadıköy’ün hepsine bir cevabı var.

O zaman “Denizin kokusunu içimize çekerken bir duble içip ve iki lafın belini kıralım” diyenler için, yeni nesil meyhanesinden, eski usülüne buyrun Kadiköy’de güzelleşmenin en iyi 8 formülü:

Kadıköy Meyhaneleri

1. Güneşin Sofrası

Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nin bahçesinde, gün ortasında ya da günü bitirirken uğranacak bir durak Güneşin Sofrası. Dostluğun, emeğin, güzel mezenin, adabıyla rakı içmenin, hoş sohbetin, geceyi bitiremeyen muhabbetlerin mekânı. Konser sonrası, oyun öncesi, iki durak arası. Nazım’a selam ederek, Cemal Süreya’yı anarak, Piraye’yi düşünerek içilen bir rakı, bir çatal alınan haydari, şevkle beklenen kalamar tabağı. Adres: Osmanağa Mahallesi, Ali Suavi Sk. No:28, 34714 Kadıköy Tel: (0216) 418 53 51 Konum için tıklayın.

2. Koço

1928 yılında açılan, Türkiye’nin yaşayan en eski lokanta ve meyhanelerinden Koço, bugün hâlen enfes mezeleri, taze balıkları, nostaljik dekorasyonu ile nesilden nesile aktarılan ve eskimeyen bir mekân. Fakat tüm bunların yanında Koço’yu diğer tüm meyhanelerden ayıran bir başka özelliği daha var, o da ayazması. Koço’nun içinde eski bir Rum kilisesi ve bir ayazma bulunuyor. Meyhaneye gitmişken bir mum yakıp dilek dilemek istemez misiniz? Adres: Caferağa Mahallesi, Moda Cd. No:171, 34710 Kadıköy Tel: (0216) 336 07 95 Konum için tıklayın.

3. Müsaade

Kadıköy’ün en yeni meyhanesi Müsaade, kendisini “şahsına münhasır meyhane” olarak tanımlıyor. “Yeni nesil meyhane” kavramının bir karşılığı varsa, işte o tam da Müsaade aslında. Müsaade’den söz ederken mekânın kendisini ve yemeklerini öne çıkarmak yerine, mekânın kendisi, menüsü ve blog yazıları ile yaşatmaya çalıştıkları meyhane kültürünü öne çıkarmak gerek. Menüsüne gelecek olursak ise, Müsaade’nin en önemli yeniliği, geniş bir “vegan” menüsüne sahip olması.

Adres: Caferağa Mahallesi, Dumlupınar Sk. No:15, 34710 Kadıköy Tel: 0544 204 72 54 Konum için tıklayın.

4. Moda Meyhanesi (Samatyalı)

Moda Caddesi’nin tam üstüne konuşlanan Moda Meyhanesi (ya da yeni ve benim alışamadığım adıyla Samatyalı), küçük ama samimi bir meyhane arayanlar için ilk tercih edilebilecek mekânların başında geliyor. Kendilerinin yorumladığı Girit Ezmesi ve Topik gibi klasik mezelerin yanı sıra ciğer de mekânın favori lezzetlerinin başında geliyor. Adres: Caferağa Mahallesi, Moda Cd. 82/B, 34710 Kadıköy Tel: (0216) 337 02 58 Konum için tıklayın.

Ne Demek Yeldeğirmeni’ni Gezmedim?

Aşkolsun!

Kadıköy İstanbul’un içinde kendi başına bir cumhuriyetse, Yeldeğirmeni de Kadıköy’ün içindeki ayrı bir cumhuriyet. Alternatifin de alternatifi. İşgal evi, dev muralları, tematik kitapçıları, sanatçıların atölyeleri ve yerel tasarımcıların dükkanları ile sanki Kadıköy’ün içine sanki küçük bir Berlin ya da Budapeşte sıkıştırmışlar.

Biz de size hiç kimseye ihtiyaç duymadan, kendi kendinize Yeldeğirmeni’nin tüm gezilecek yerlerini elinizden tutup gezdiren haritalı bir yürüyüş rotası çıkardık. Sabahtan akşama harika bir Cumartesi günü programı. Yazması bizden, Instagram’da murallı fotoğraflar paylaşmak sizden.

Sizi acil Yeldeğirmeni rehberimize alalım: Yeldeğirmeni Turu

İstanbul’un en köklü meyhanelerinden biri olan Koço Restaurant, 1928 yılında Mühürdar’da bir taverna olarak kurulmuş. Sahibi, İmrozlu bir Rum olan Konstantinos Koço Korostos’muş. Bu taverna ilk olarak 1936 yılında Moda Pastanesi’nin hemen yan tarafına, daha sonra da 1964 yılında Moda Deniz Kulübü’nün karşısına taşınmış. Günümüzde Koço Restaurant ismiyle anılan bu işletme, 1964 yılından bu yana aynı yerde, Moda sahilinde konumlanıyor. Ancak bu yıllarda ismi Moda Park Gazinosu’ymuş ve en ilgi çekici özelliklerinden biri de tam ortasında bir ayazmanın bulunmasıymış. Rumca “kutsal su” anlamına gelen ayazma, Moda Park Gazinosu’nun ortasındaki bir kaya oyuğundan çıkan suyu tanımlamak için kullanılırmış. 1920’li yıllarda İstanbul’da çok sayıda taverna varmış. Ancak ortasındaki ayazma, Moda Park Gazinosu’nu daha da dikkat çekici hale getirmiş.

Konstantinos Koço Korostos, 1954 yılında vefat edene kadar bu işletmenin başındaymış. Onun vefatının ardından, çalışanları yönetime geçmiş. Onlar da yaşlanınca, meyhaneyi ikinci kuşaktan çalışanlar devralmış. 1985 yılından bu yana Koço Restaurant’ın başında Şeref Yavuz, Abbas Hilmi Suna, Fahri Şeker ve Mustafa Yılmaz var. Hem servis hem de mutfak elemanlarının tümü, neredeyse bir asıra uzanan köklü geleneklerini aynen yaşatıyor. Koço Restaurant’ın hem mezeleri, hem ara sıcakları hem de taptaze balıkları gerçekten damak çatlatıyor. Denize nazır masalarda, birbirinden keyifli dost sohbetleri eşliğinde nefis lezzetler tatmak için siz de rotanızı Koço Restaurant’a çevirebilirsiniz.