kutadgu bilig ile ilgili slaytlar / KUTADGU BİLİG YÛSUF HÂS HÂCİB. - ppt indir

Kutadgu Bilig Ile Ilgili Slaytlar

kutadgu bilig ile ilgili slaytlar

) İlk İslamî Türk Metinlerinde (Kutadgu Bilig, Divânü Lûgati'T Türk, Atebetü'L-Hakâyik, Divân-I Hikmet) Halk Hekimliği

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
2 views14 pages

Original Title

)_İLK_İSLAMÎ_TÜRK_METİNLERİNDE_(KUTADGU_BİLİG,_DİVÂNÜ_LÛGATİ’T_TÜRK,_ATEBETÜ’L-HAKÂYIK,_DİVÂN-I_HİKMET)_HALK_HEKİMLİĞİ_-_Yeniden_Ergenekon__Yeniden_Ergenekon

Copyright

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
2 views14 pages

Original Title:

)_İLK_İSLAMÎ_TÜRK_METİNLERİNDE_(KUTADGU_BİLİG,_DİVÂNÜ_LÛGATİ’T_TÜRK,_ATEBETÜ’L-HAKÂYIK,_DİVÂN-I_HİKMET)_HALK_HEKİMLİĞİ_-_Yeniden_Ergenekon__Yeniden_Ergenekon

İletisim
RSS

) İLK İSLAMÎ TÜRK METİNLERİNDE


(KUTADGU BİLİG, DİVÂNÜ LÛGATİ’T
TÜRK, ATEBETÜ’L-HAKÂYIK, DİVÂN-I
HİKMET) HALK HEKİMLİĞİ
Yayin Tarihi 22 Ocak,  
Kategori KÜLTÜREL
İLK İSLAMÎ TÜRK METİNLERİNDE (KUTADGU BİLİG, DİVÂNÜ
LÛGATİ’T TÜRK, ATEBETÜ’L-HAKÂYIK, DİVÂN-I HİKMET) HALK
HEKİMLİĞİ

—————————————————————————–
Türk kültürünün en önemli eserlerinden olan Kutadgu Bilig, Divânü
Lûgati’t Türk, Atebetü’l-Hakâyık ve Divân-ı Hikmet, Türk toplumu ve
fertleri hakkında eşsiz bilgilere sahiptir. Eski Türkçe dönemine ait bu
eserler Türk toplumunun dünya ve ahiret anlayışı hakkında bizlere

önemli veriler sunmaktadır. Özellikle Kutadgu Bilig ve Divânü Lûgati’t


önemli veriler sunmaktadır. Özellikle Kutadgu Bilig ve Divânü Lûgati’t
Türk, Türk toplumunun XI. yüzyılda sağaltma ile ilgili bilgi ve pratikleri
hakkında bazı bilgiler içermektedir. Kutadgu Bilig, sadece ferdin
sağlıyla ilgilenmemiş, sağlıklı bir toplumun oluşmasının yollarını da
göstermiştir. Türk dilinin ve kültürünün en temel eserlerinden biri olan
Divânü Lûgati’t Türk ise Türk yurtlarında sağaltma yöntem, teknik,
kavramları ile sağaltıcılar hakkında eşsiz bilgilerle yolumuzu
aydınlatmaktadır. mısradan oluşan Atebetü’l-Hakâyık’ta ise daha
çok toplumun sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesi için insanoğlunun
uyması gereken etik davranışlar hakkında bilgiler mevcuttur. Pir-i
Türkistan olarak bilinen Ahmet Yesevi, Türk toplumunun manevi
hastalıklarını sağaltmada büyük roller üstlenmiştir. O, Türkerin manevi
sağaltıcısıdır.
Türk edebiyat ve kültürünün dört temel eseri olan bu eserleri kronolojik
olarak incelemeye çalışacağız.

1. Kutadgu Bilig’te Sağlık


Kutadgu Bilig”de ilaç yerine Türkçesi olan “em”; hekim yerine de yine
Türkçesi olan “emçi” denilmektedir. Yusuf Has Hacib, kamlara
“otacılar” dedikten sonra kamların, insan toplulukları için faydalı kişiler
olduğunu bildirerek hastalıkları sağalttığını söylemektedir (Dağı
59). Kanaati temsil eden Odgurmuş hakana nasihat ederken şunları
dile getirmektedir:
“Seningde turur kör bularnıng
Otagıl daru birle bolgıl kamı” (KB ).
“Bütün bunların devası sendedir;
Sen onların hekimi ol, ilaç ver tedavi et.” (KB ). Kam kelimesi
burada tabip manasında kullanılmaktadır.
Yusuf Has Hacib, “Kutadgu Bilig”de bütün hastalıkların ve ağrıların
kaynağının cin ve periler olduğunu söyleyerek hastalıkların da
efsuncular tarafından tedavi edildiğini yazar. Yusuf Has Hacib’in
“efsuncu” olarak bahsettiği kişiler kamlar olmalıdır (Bayat 61;
Dağı 60).
“Olarda birisi otacı turur
Kamug ig togaka bu emçi erür
Bularda basa keldi afsunçılar
Bu yi yeklig igke bu ol emçiler
Bularka yime ök katılgu kerek
Bu yil yeklig igke okıgu kerek” (KB ).
“Bunlardan birisi otacılardır;
Bütün hastalıkları ve ağrıları bunlar tedavi eder.
Bunlardan sonra efsuncular gelir;
Cin ve periden gelen hastalıkları tedavi ederler.
Bunlarla da görüşmek tanışmak gerektir;
Cin ve peri çarpmasından gelen hastalıkları okutmak gerekir.” (KB
).
Kutadgu Bilig”de kam ve otacıların görevlerini belirten beyitlerden
başka sağlıkla ilgili tespit ettiğimiz diğer beyitler şunlardır:
“Ot em kalmadı kör neçe kıldılar
Yaraşık ne erse anı birdiler” (KB )
“Yapmadıkları tedavi, vermedikleri ilaç kalmadı;
Faydalı gördükleri her şeyi verdiler.” (KB ).
“Kerek tut otaçı kerek erse kam
Ölüglike hergiz asıg kılmaz em” (KB ).
“İster otacı getir, ister kam;
Ölmekte olana hiçbir ilaç fayda vermez.” (KB ).
“Ölümke asıg kıldı erse ot em
Otaçı turu kalgay erdi ulam” (KB ).
“Ölüme karşı ilaç ve deva fayda etseydi;
Otacılar ebediyen hayatta kalırlardı.” (KB )
Bu ay toldı aydı ay ilig kutı
Bu igke emi yok tileme otı” (KB ).
“Ay-Toldı dedi ki: Ey devletli hükümdar,
Bu hastalığa deva yoktur, ilacını arama” (KB ).
“Kişi edgü tirler bu edgü kim ol
Bu edgü kişi mungda erke em ol” (KB ).
“İyi adam derler, iyi adam kimdir;
İyi adam derdi olanlara deva olan kişidir.” (KB ).
“Otaçı unamaz mu’azzim sözin
Mu’azzim otaçıka evrer yüzin
Ol aymış otug yise igke yarar
Bu aymış bitig tutsa yekler yırar” (KB ).
“Otacı efsuncunun sözünü beğenmez;
Efsuncuda otacıya değer vermez
Birinin sözüne göre, ilaç alınırsa ilaç iyi gelir;
Diğerinin sözüne göre, muska taşırsan cinler senden uzaklaşır.” (KB
).
Bu mısralardan de anlaşılacağı üzere XI. yüzyılda otacılarla büyücüler
arasında iş bölümünün gerçekleşmiş olduğu ve iki grup arasında
kıyasıya bir rekabet olduğu anlaşılmaktadır Günümüzde de bu çekişme
sürüp gitmektedir.
“Ağır savçılarıg iletti ölüm
Adın kim itügey ot em ya tolum” (KB ).
“Nice ulu peygamberleri ölüm götürdü;
Artık kim ona karşı ilaç, deva veya silah bulabilir.” (KB )
Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig’de verdiği bilgilerle yaşadığı dönemde
sağlığa verilen önemi gözler önüne getirmiştir. Bu dönemde hem
kamların hem efsuncuların hem de otacıların tabiplik görevini
sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Devletin ve halkın hekimlere yüksek
değer verdiği görülmektedir.

2. Divânü Lûgati’t Türk’te Sağlık


Türk dilinin en önemli eserlerinden bir olan Divânü Lûgati’t Türk,
Kaşgarlı Mahmud tarafından yılında yazılmaya başlanmış ve
yılında yazımı tamamlanmıştır. Türk yurtlarını karış karış dolaşan
ve bir bilim adamı titizliğiyle çalışan Kaşgarlı; dil, kültür, coğrafya ve
Türk boyları hakkında eşsiz bilgileri çağlar ötesine ulaştırmıştır.
“Divânü Lûgati’t Türk”, çok önemli bir sözlük olması yanında, çağının
Türk kültürü hakkında geniş bilgiler vermesi sebebiyle de paha
biçilmez bir hazinedir. Eser, Türk halk bilimi açısından çok zengin
veriler barındırmaktadır. Şaheserde makale konumuz olan Türk halk
hekimliği pratikleri ve kavramları da geniş bir şekilde yer almıştır.
Kaşgarlı, çalışmasında sağlık terimleri olan: em, ot (ilaç); atasagun,
emçi, otaçı (hekim, ilaç yapan adam, eczacı); ig, kem (hastalık); sükel,
talganliğ, talgançil (hasta); argın-, igle-, kemle- (hastalan-); emle-, karta-,
katran-, em semle-, yinedh-, yinet- (iyileştir-, tedavi et-), ayrıntılı ve
örnekler vererek açıklar.
Divânü Lûgati’t Türk’te tespit ettiğimiz sağlık ve sağaltma ile ilgili
maddeler:
Divânü Lûgati’t Türk”ün değişik yerlerinde “em” kelimesi ilaç
anlamındadır.
“Erkeç eti em bolur, eçkü eti yel bolur:
Erkeç eti ilaç olur, keçi eti yel olur”, (DLT/I: 95).
“Usmuş ajun pusığın kılmış anı balığ
Em sem angar tilenip sizde bulur yakığ:
Dünya pususunu kurmuş, onu yaralamış;
İlaç çare arayıp yakıyı sizde buluyor”, (DLT /I: )
“Ol anı emletti, buğday atığ kemletti:
O, ona ilaç ettirdi, buğday atı kötületti, zarar verdi” (DLT /II: )
kullanımları geçmektedir.
Günümüzde, Türk dünyasının büyük çoğunluğunda halk hekimliği ve
eczane karşılığı olarak em ve emhane kavramlarının kullanıldığını
bilmekteyiz.
Divânü Lûgati’t Türk’te “Bukuk” maddesinde, “Bukuk”un boğaz
hastalığı olduğu söylenmektedir. Hastalığın kaynağını anlatan efsane
eserde şu şekildedir:
“Bukuk: boğazın iki yanında deri ile et arasında peyda olan bir takım et
bezleridir. Fergana ile Şıknı şehirlerinde bu hastalığa tutulan birtakım
kimseler vardır. Daima çocukları da böyle olur. Bazılarında göğsünü
yahut ayağının ucunu göremeyecek kadar büyür. Bunun neden ileri
gelmiş olduğunu sordum. Bana ‘Babalarımız sesi gür gavurlar imiş.
Tanrı yarlıgayası Yalavacın yoldaşlarıyla savaş etmişler. Atalarımız
onların üzerine baskın yapmış, gür sesleriyle haykırmışlar, onların bu
sesinden Müslümanlar bozguna uğramış. Tanrı kendinden hoşnut
olası Ömer’e salık verdiklerinde bunlara ilenmiş, bunun üzerine
boğazlarında bu hastalık çıkmış; soylarına, soplarına da bu hastalık
miras kalmış.’ Bugün onların içinde hiç gür sesli kimse yoktur.” (DLT
/II: ).
Divanda “kam” sözcüğü bugünkü şaman-hekim anlamıyla dört yerde
geçmektedir: Kam arwaş arwadı: Kam, Şaman arpağ arpadı, afsunladı”
(DLT/I: ). Bu bilgiler ışığında diyebiliriz ki Karahanlılar
döneminde de kamlara büyük saygı duyulmakta ve kamlar hekimlik
vazifelerini icra etmeye devam etmektedirler.
Kaşgarlı, kamların sağaltma ritüellerinden bahsederken anlamadığı
birtakım sözlerin söylendiğini Divânü Lûgati’t Türk’te bildirir. Bunlar hiç
şüphesiz kam dualarından başka bir şey değildir: “Kamlar kamuğ
arwaşdı: Kamlar-kâhinler- anlaşılmayan birtakım sözler söylediler”. Cin
çarpmasına karşı yapılan üfürükler de böyledir. Arwaşur: arwaşmak.”
(DLT /I: ). Bugün öğrenmiş bulunmaktayız ki kamlar, ayin
sırasında Gök Tanrı’ya ve diğer ruhlara ulaşmak için çeşitli büyülü
sözler söyleyerek transa geçmektedirler.
Çevirinin III. cildinde “kam” kelimesi sözlük anlamıyla açıklanmıştır:
“Kam: Kâhin”. (DLT / III: ). Yine çevirinin III. cildinde tespit
ettiğimize göre o dönemde fala kamlar bakmaktadır: “ırklada: kam
ırkladı: şaman kâhinlik etti, ırka baktı” (DLT/III: ).
Divânü Lûgati’t Türk’te tespit ettiğimiz bilgiler neticesinde diyebiliriz ki,
eski Türk yurtlarında tedavi yöntemleri bilinerek uygulanmakta ve
hekimlik vazifesini hâlâ kamlar ve otacılar icra ediyorlardı.
Kaşgarlı, Divânü Lûgati’t Türk’te cin ve cin çarpması ile ilgili pek çok
bilgiyi bize aktarmıştır. O dönemde cinlere, “yel” veya “yek” diyen
Türkler, cin çarpmasına da “kovuç” adını vermişlerdi. Kaşgarlı Mahmud
’un verdiği bilgiye göre onlar, cin çarptığında yüzüne soğuk su serpip
sonra ‘kovuç kovuç’ diyerek üzerlik ve öd ağacı ile hastayı tütsülüyorlar
ve şifa arıyorlardı (DLT/III: ).
Fala, eski Türkler “ırk” diyorlardı. Buna uygun olarak Kaşgarlı Mahmud
“ırk” kelimesini “Falcılık, kâhinlik, bir kimsenin gönlündekini bilmek.”
Manasında olduğunu söyler. (DLT /I: 42). İslam seyyahlarından
Makdisi (X. yy) Türkler arasında kar, dolu yağdıran ve rüzgâr estiren
kişiler olduğunu söyledikten sonra Türklerin kararlarının çoğunu
koyunun kürek kemiği falına göre verdiklerini belirtir (Şeşen
).
Sözlü gelenekte yaşayan birçok halk bilimi unsurlarını Divânü Lûgati’t
Türk’te görmekteyiz. Günümüz halk hekimliği uygulamalarının çok eski
inançlardan günümüze aktarılmış olduğunu Divan sayesinde tespit
etme imkânına sahip olduk.

3. Atebetü’l-Hakâyık’ta Sağlık
XII. yüzyılın başlarında Edib Ahmed B. Mahmud Yükneki tarafından
yazıldığı düşünülen Atebetü’l-Hakâyık, dinî-tasavvufî konularda
yazılmış bir eserdir. mısradan meydana gelen eserde, erdemli bir
bireyde olması gereken hasletler söylenir. Edib Ahmed B. Mahmud
Yükneki, eserinde bilginin yararı, cahilliğin zararı, cimriliğin kötülüğü,
cömertliğin faydaları, dili tutmanın önemi, kibrin kötülüğü, alçak
gönüllülüğün güzelliği gibi konuları işlemiştir. Çalışmada, hekimlik ve
sağlıkla ilgili doğrudan bir bilgi bulunmasa da şifa, otala-,ig (hastalık),
em (ilaç, tedavi etmek) (AB 53; 60; 53, 60, 65; 65) kelimeleri
geçmektedir. Reşid Rahmeti Arat tarafından yapılan çalışmada sağlıkla
ilgili mısralar şunlardır:
Köni söz asel teg bu yalgan basal
Basal yip ağız açıtma ağız yi asel
Bu yalgan söz ig tek köni söz şifa
Bu bir söz ozakı urulmış mesel” (AB 53).
“Doğru söz, bal ve yalan söz, soğan gibidir;
Soğan yeyip, ağzını acılandırma; bal ye.
Yalan söz, hastalık ve doğru söz, şifa gibidir;
Bu söz eskiden söylenmiş bir meseldir.” (AB 88).
“Bahıllık otalap ongulmaz ig ol
Birildin bahıl elgi ked berklig ol” (AB 60).
“Hasislik ilaç ile iyileşmez bir hastalıktır;
Hasisin eli vermekten yana çok sıkıdır” (AB 91).
“Haris tirip aramaz usanmaz bolur
Harislık igining emin kim bilür” (AB 65).
“Haris mal toplamaktan yorulmak ve usanmak bilmez;
Harislik hastalığının ilacını bilen var mı?” (AB 65).
Erdemli bir insanın nasıl olması gerektiği üzerinde durulan Atebetül
Hakâyık’ta harislik, cimrilik, kibir, yalancılık gibi manevî hatalıklar
üzerinde durulmuş ve bu huyların kişiyi ve toplumu kemirerek içiten içe
yıktığı görüşü açıklanmıştır.

4. Divân-ı Hikmet’te Sağlık


Türkler arasında İslam’ın yayılmasında büyük hizmeti bulunan Hoca
Ahmed Yesevî’nin şiirlerine “hikmet” bu şiirlerin toplandığı kitaba da
Divân-ı Hikmet denir. Bu şiirlerin hepsinin Hoca Ahmed Yesevî’ye ait
olmadığı bazı araştırıcılar tarafından söylenir (Eraslan 34). Hacı
Bektaşî Velilerin, Yunus Emrelerin, Mahdum Kulu gibi Türk
düşüncesinde büyük katıklarda bulunmuş kişilerin yetişmesine vesile
olmuştur. Bugün Türklük ve İslam âleminde büyük bir yere sahip olan
Bektaşîlik ve Nakşîlik, Hoca Ahmed Yesevî’nin öğretilerinden doğarak
günümüze kadar gelimiştir (Köprülü ).
Dini öğretilerin oldukça yoğun olduğu Divan-ı Hikmet’te kişi sağlığı ile
ilgili pek bir veri yoktur. Divan’da, kendisinin ve diğer insanların
yakalandıkları manevî rahatsızlıkların sebepleri ve sağaltılması
hakkında bilgiler sunar.
Hoca Ahmed Yesevî Divan-ı Hikmet’te gerçek hastalığın aşk hastalığı
olduğunu ve bu hastalığa yakalananların dertlerine merhem olup
iyileştirdiğini dile getirir:
“Min yigirme ikki yaşda fenâ boldum
Merhem bolup çın derdlikke devâ boldum
Yalğan âşık çın âşıkka güvâh boldum
Ol sebebdin Hakk’a sığnıp keldim mena” (AH Eraslan 70; Bice
10)
“Ben yirmi iki yaşta fâni oldum;
Merhem olup gerçek dertliye deva oldum;
Sahte âşıka gerçek aşığa tanık oldum;
O sebepten Hakk’a sığınıp geldim ben işte.” (AH Eraslan 71; Bice
10).
Kamlık-Ozanlık-Âşıklık geleneğinde, Hızır, pir gibi kutsal kişilerin
elinden bade içen ozanlar, kuta ulaşarak evrenin sırrını çözdüklerine
inanırlar. Hoca Ahmed Yesevî, Hızır’la sık sık görüşür (Köprülü
32) ve onun elinden bade (mey) içer:
“Ottuz birde Hızr babam mey içürdi
Vücûdımdın azâzilni pak kaçurdı
Sevdâ kıldım yazuklarım Hak keçürdi
Andın songra Hakk yolığa saldı dostlar.” (AH Eraslan 76; Bice
12).
“Otuz birde Hızr Baba’m mey içirdi;
Vücudumdan şeytanı temiz kaçırdı;
Sevdalandım, günahlarımı Hakk affetti
Ondan sonra Hakk yoluna saldı dostlar.” (AH Eraslan 77; Bice
12).
Hoca Ahmed Yesevî, Hızır’ın verdiği badeyi içtikten sonra vücudundaki
kötü ruhların (şeytanın) çıkması ve arınarak kuta ulaşması ile Hak
dostu olur. Burada manevî bir sağaltma görülmektedir. Ayrıca Divan’da
Kamlık düşüncesinde gördüğümüz ölüp-dirilme motifine de
rastlamaktayız:
“Kul Hâce Ahmed nefsni teftim nefsni teftim
Andın kiyin cânânımnı izlep taptım
Ölmes burun cân birmekni derdin tarttım
Bir ü Barım didârıngnı körermin mü” (AH Eraslan 92; Bice
17).
“Kul Hoca Ahmed, nefsi teptim, nefsi teptim;
Ondan sonra cananımı arayıp buldum;
Ölmeden önce can vermenin derdini çektim
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm?” (AH Eraslan 93; Bice
17).
SONUÇ
Türk kültürünün ve edebiyatının temel taşları olan Kutadgu Bilig,
Divânü Lûgati’t Türk, Atebetü’l-Hakâyık ve Divân-ı Hikmet’te başta Türk
milletinin maddi ve manevi kodları nakış nakış işlenmiştir. Eski Türkçe
dönemine ait bu eserler Türk toplumunun dünya ve ahiret anlayışı
hakkında bizlere önemli veriler sunmaktadır. Özellikle Kutadgu Bilig ve
Divânü Lûgati’t Türk, Türk toplumunun XI. yüzyılda sağaltma yöntem
ve teknikleri ile ilgili bilgi ve pratikleri günümüze ulaşmasını
sağlamışlardır. Kutadgu Bilig, sadece ferdin sağlıyla ilgilenmemiş,
sağlıklı bir toplumun oluşmasının yollarını da göstermiştir. Türk dilinin
ve kültürünün en temel eserlerinden biri olan Divânü Lûgati’t Türk ise
Türk yurtlarında sağaltma yöntem, teknik ve kavramları ile sağaltıcılar
hakkında eşsiz veriler barındırmaktadır. mısradan oluşan
Atebetü’l-Hakâyık’ta ise daha çok toplumun sağlıklı bir şekilde varlığını
sürdürmesi için insanoğlunun uyması gereken etik davranışlar
hakkında bilgiler mevcuttur. Pir-i Türkistan olarak bilinen Ahmet
Yesevi, Türk toplumunun manevi sağlığını sağaltmada büyük roller
üstlenmiştir. O, Türkler’in manevi sağaltıcısıdır.

Fahri DAĞI
Fahri DAĞI
Karabük Üniversitesi  
[email protected]
(Bu makale, Fahri Dağı’nın Türk Halk Anlatılarında Halk Hekimliği
Üzerine Bir Araştırma adlı doktora tezinden üretilmiştir.)
KISALTMALAR
 AH : Atebetü’lHakâyık.
DH : Divân-ı Hikmet
 DLT : Divânü Lügati’t Türk.
KB : Kutadgu Bilig.
KAYNAKLAR
Bayat, Ali Haydar (). “Türk Dünyasında Özellikle Anadolu Tıbbi
Folklorunda Akıl Hastalıklarının Tedavi Yolları ve Kaynakları”, Türk Halk
Hekimliği Sempozyumu Bildirileri, Ankara: Kültür Bakanlığı Millî Folklor
Araştırma Dairesi Yayınları,59–
Hoca Ahmet Yesevî (). Divân-ı Hikmet. (Hzl. Hayati Bice) Ankara:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
Dağı, Fahri (). Türk Halk Anlatılarında Halk Hekimliği Üzerine Bir
Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış
Doktora Tezi.
Edib Ahmed B. Yükneki (). Atebetü’l Hakâyık. (Hzl. Reşid Rahmeti
Arat), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
Hoca Ahmet Yesevî (). Divân-ı Hikmet’ten Seçmeler. (Hzl. Kemal
Eraslan). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Kaşgarlı Mahmud (). Divânü Lugat-it Türk (çev. Besim Atalay),
Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Köprülü, M. Fuat (). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ankara.
Şeşen, Ramazan (). İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk
Üseafoodplus.info: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
Yusuf Has Hacib (). Kutadgu Bilig, (çev. Reşid Rahmeti Arat),
İstanbul: Kabalcı Yayınları
Alıntı Kaynağı: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 53,
Eylül , s.

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap
Ad Soyad (Gerekli)

Email(Gerekli)

Yorumu Gonder

Sayfalar
Ana Sayfa
İletisim

Kategoriler
AHMED YESEVÎ VE DİVAN-I HİKMET
ANADOLU BEYLİKLERİ VE ATABEYLİKLER
ATATÜRK
AZERBAYCAN SAYFASI
BASIN-YAYIN
BOZKURT
ÇANAKKALE
ERMENİ SORUNU
GILGAMIŞ DESTANI
İSLAMİYET
KAHRAMANLAR VE BİLGİNLER
KAŞGARLI MAHMUD VE DİVANÜ LÜGATİ'T TÜRK
KATEGORİLENMEMİŞ
KIRMIZI-SİYAH (RED-BLACK) BRİÇ SİSTEMİ
KRONOLOJİ
KÜLTÜREL
MARŞLAR
MİZAH
ÖYKÜ
SİYASİ
SLAYTLAR-RESİMLER
SOSYAL
TEŞKİLAT-I MAHSUSA
TÜRK ATASÖZLERİ
TÜRK DÜNYASI
TÜRK VE DÜNYA DESTANLARI
TÜRKÇE
Arama: Ara

Son Yazılar
) Pentagon Virüs Yayabilen Böcek Ordusu Kuruyor
“Müttefik Böcekler”
) HEDEF TÜRKMEN KÖYLERİ Mİ?
) Define Kurbanı Dipsiz Göl Artık Çamurlu Bir Yapay
Göl
) Türk Kültüründe Liderlik
) Atatürk’ün En Yakın Mesai Arkadaşı Büyükelçi
Süreyya Anderiman Japonya’da Neden İntihar Etti?
) Türklerde Atalar Kültü
) Türkiye Şeker Fabrikalarının Arazileri Satıldı
) Cedid Atlas: İlk Modern Osmanlı Atlası
) Mısır ve Avrupa Tarihindeki İnançlar Birlikteliğinde
Kurt
) İslam Öncesi Orta Asya Türk Devletlerinde Ekonomi
) Karabağ Savaşının Askeri Açıdan Analizi
) Eski Türklerde Çocuk Eğitimi
) İslam Öncesi Türk Devlet Geleneğinde Adalet
Anlayışı
) Macarlar Türk mü Tartışması
) Yıllık Pazırık Halısının Sırrı Çözüldü
) Çanakkale Savaşı’na katılan Boşnaklar ve
Arnavutlar
) 10 bin fotoğraflık Atatürk arşivini Ankara
Büyükşehir Belediyesine bağışladı
) TİBET’E ADINI VEREN TÜRKLER
) Türk ile Başlayan Kelimeler
) Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye’de Arkeoloji

Bağlantılar
Giriş Yap

Footer menu

You might also like

    Footer menu

    YUSUF HAS HACİB ve KUTADGU BİLİG:

  • AMAÇ: Yüzyıllardır ihmal etmiş olduğumuz değerlerden biri olan Kutadgu Bilig eserini ve yazarı Yusuf Has Hacib’in tanıtılması gaye edinilmiştir. Bu eser, ilk İslami –Türk kültürü eseri olması bakımından çok önemlidir.

  • YUSUF HAS HACİB ve KUTADGU BİLİG: • Yazarın hayatı ve edebi şahsiyeti • Yusuf’un Has Haciblik’e yükselmesi: • Kutadgu Bilig’in konusu ve tanıtımı: • Eserin önemi ve tesirleri: • Kutadgu Bilig’in nüshaları : • Kutadgu Bilig’den bazı nasihatlar: • Bibliyografya:

  • YAZARIN HAYATI VE EDEBİ ŞAHSİYETİ • İslâmi Türk Edebiyatı’ nın eseri ele geçen ilk yazarı ‘Yusuf Has Hacib’seafoodplus.info asır başlarında Türkistan’ın Balasagun şehrinde doğmuşseafoodplus.info rivayetlere göre boylu poslu olduğu,güzel yüzlü ,erkek sesli olduğu gösterişli bir erkek vasfı taşıdığı söylenir.

  • Yusuf’un bıraktığı esere bakarak onun iyi bir tahsil görmüş,bilgiye kıymet veren iyi düşünen,iyi yazan fikir ve sanat adamıydı.Onun İbn’i Sina’nın talebesi olduğu rivayet seafoodplus.info sebebi Yusuf’un fikirleriyle İbn’i Sina’nın fikirlerinin hemen hemen aynı olmasıdır.

  • Yusuf’un İslam kültürü ve terbiyesi içinde yetişmesine rağmen eserinde özellikle dilinde milliyetçi davranışları dikkat çeker. Eserinde özellikle yabancı kelimelere az yer vermiş,Türkçe kelime ve terimlere çokça yer vermişseafoodplus.infoıca eserinde Türkçe atasözlerine manilere ve deyimlere de yer vermiştir.

  • Yazar eserinde din ve dünya işlerini karşılaştırarak hem dünya işlerine hem de ahiret işlerine önem verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Böylece eserinde dini, ahlaki hukuki, sosyal, siyasi problemler üzerinde durmuş, düşünmüş ve bu konuları ayrı ayrı işlemiştir.

  • Yusuf’un Has Haciblik’ e Yükselmesi • Yusuf eserini bitirdikten sonra eserini Karahanlı hükümdarı’ Tabgaç Buğra Kara Hakan Ebu Ali Hasan Bin Süleyman Aslan Kara Han’a ithaf etmiştir. Bunun üzerine hükümdar eseri kabul ederek Yusuf’a ordu kumandanlığı ve vezirlikten sonra gelen Has Haciblik rütbesini vermiştir.

  • Has Haciblik’e yükselmek kolay bir iş değildir. Bu rütbeye yükselmek için şu özellikler gerekiyordu: Yüz, kıyafet, boy pos, anlayış, akıl, zekilik, bilgi, tavır ve davranış bakımından seçkin insan olmak lazımdı. Bu nedenle her insanın bu rütbeye yükselmesi güçtü.

  • Has Haciblik mertebesine yükselen bir kişi bütün insanları , fakir , dul ,öksüz , yoksul yetim olsun bütün dertlerini , dileklerini ve temennilerini dinliyor , haksızlığa uğrayarak hak isteyenlere Has Hacib yardım ediyor ve daha birçok saray ve cemiyet işlerini görüyordu .

  • ‘Hacib zeki ve bin türlü bilgiye sahip olmalıdır’ diyen Yusuf eserinde ulu Haciblik vazifesini 90 beyit tutarında bir bahis halinde tanıtır ve ulu Hacib olarak insanı inceden inceye tasvir edip bu mevkiye gelmenin meziyetlerini bize söylüyor.

  • Yusuf;Kutadgu Bilig’i yazınca bu mevkiye getirilmiştir. Fakat Has Haciblik için sayılan şartların mühim bir kısmının belkide tamamının yazarımızda mevcut bulunması mümkün hatta tabidir. Çünkü kitabında ulu Haciblik için saydığı vasıflar Yusuf ‘un kendisinde bulunmasaydı bu rütbeyi kabul etmezdi.

  • Kutadgu Bilig’in konusu ve tanıtımı Eserin esas konusu cemiyet halinde yaşayan İnsanları maddi ve manevi bakımdan hem bu dünyada hem de ahiret de mesut edecek yollar bulmaktıseafoodplus.info yolları bir sosyal nizam içinde, bir hukuk prensibi, bir idare disiplinini öğütler halinde ifade etmektir.

  • Yusuf Has hacib tarafından yazılan ve bugün hala İslami Türk Edebiyatı’nın ilk eseri olmak sıfatını muhafaza eden kitabın adıdır. Bu ki- tapta İslami Kültür olsa da yazar bu kültürü benimsemesine rağmen eserinde Türkçe un- Surlar kullanarak milli kalmayı başarmıştır.

  • “Kut”,Türkçe’de ,saadet,devlet anlamlarına seafoodplus.infou Bilig: kutluluk bilgisi,saadet bilgisi, devlet olma bilgisi manalarına gelir. Kitap,gerek fert gerek cemiyet halinde yaşa- yan insanların ahirette ve bu dünyada mesut olabilmeleri için tutacak yolları gösteren eserdir.

  • Bu eser insanlara öğüt ve bilgi verdiği için di- daktik bir seafoodplus.info dini hayatla ilgili, hem de bu dünyayla ilgili insanlara öğütler vererek onların mutlu, saadetli yaşam için uyulacak yolları gösteren bu eser tam bir bilgi kitabı şeklindedir.

  • Kutadgu Bilig, Kaşkar-Hakaniye lehçesiyle yazılmıştıseafoodplus.info eser mesnevi şekliyle yazılmış, manzum bir seafoodplus.info sonunda kaside şeklinde söylenmiş beyit tutarında 3 par- ça ve eserin içinde yeri geldikçe söylenmiş, dörtlük daha eserde yer almaktadır.

  • Kutadgu Bilig’in tamamı beyitten oluşur Sonradan kitaba eklenen 77 beyit bu sayıya dahil değseafoodplus.infou Bilig Acem Aruzu’nun Mütekarib Bahri’nin faulün-faulün-faulün faul vezniyle yazılmış manzum bir eserdir başlık altında toplanmıştır.

  • Bu konuların başında Tevhid yani ALLAH inancı seafoodplus.info peygamberin methi gelir. Bunlardan sonra da padişahın övgüsü ve sahip olması gereken meziyetler hakkında bahisler sıralanıseafoodplus.info yedi yıldız, on iki burç ve dilin meziyetiyle kusuru hakkında bahisler vardır.

  • Kutadgu Bilig’in yazılışında, karşılıklı konuş- ma usulü kullanılmıştıseafoodplus.info yer yer bir tiyatro üslubu veren bu tarz konuşmalar,din ve dünya karşılaştırmalarına,sosyal nizama,idare ye ait problemlerin müzakeresinde bir müna- zara manzarası olmuşseafoodplus.info tekrirlere ve alliterasyonlara da sık sık yer verilir.

  • Bu eser BAYAT kelimesiyle başseafoodplus.info kelime Eski Türkçe’de ALLAH anlamına seafoodplus.info alimleri söze başlarken ALLAH’ın adıyla baş- seafoodplus.info’ta bu ananeye uyarak eserine Bayat yani ALLAH’ın adıyla başlar.

  • ESERİN ÖNEMİ VE TESİRLERİ: Türk Dili ve Edebiyatı’nın olduğu kadar Türk kültür tarihinin de manzum eserlerinden biri olan eser el sürülmemiş bir abide halinde karşımızda durmaktadır.Türk-İslam medeni- yetinin ilk seafoodplus.info Türk Edebi- yatı tarihinin incelenmesinde vazgeçilmez kaynakların başında gelir.

  • İlimde Arapça’nın ,şiirde Farisi’nin klasik lisanlar olarak kullandığı bir ortak medeniyet devrinde yazarın “Kutadgu Bilig” Türkçe ile yazması mühim bir Türk dili hadisesidir. Eser Türk Dili’nin tarihi gelişimi açısından önemli- dir. Dilimizdeki ilk İslami etkileri bu eserde görebiliriz .

  • Bu dil Orta Asya Türkçesi’nin İslam Kültür ve medeniyetine ait yeni kelimelerle birleşe- rek yeni bir vezin ve şekil sistemini de be- nimseyerek bürünmeye başladığı yeni bir kisvenin Karahanlı devlet coğrafyasında iler- lemiş olan şeklidir.

  • Kutadgu Bilig Karahanlılar devrindeki Türk Aydınlarının kültürleri,din,dünyagörüşleri du- yuş ve düşünüş ölçüleri,sosyal nizam ve me- deni hayatları hakkında bilgiler veren,birçok fikir ve hikmetleri bugün de uyulacak kadar doğru didaktik bir seafoodplus.info nedenle eser ev- rensel bir nitelik taşır.

  • Bu eser Hakaniye Lehçesi’yle yazıldığı için bu lehçe hakkında mühim bilgiler verir. Kutadgu Bilig Türk ve İslam gelenekleri eski Türk dinleri ve özellikle Budhacılık ile İslam dini arasında gerçekleştirilmeye çalışılan bir Sentez olması itibarıyla çok önemlidir.

  • Eserde fukara halkı zenginleştirmek orta sını- fa ulaştırma konusu vardır.böylelikle eser Orta Asya topraklarında çeşitli iklim,coğrafya ve hayat şartları yüzünden meydana gelen sı- nıf farkları karşısında daha ilk müslüman Türkler tarafından çareler arandığını göster- mesi açısından değerlidir.

  • Kutadgu Bilig’in Nüshaları • Viyana (Herat) Nüshası: Uygur harfleriyle ya • zılmıştıseafoodplus.infoçi Von Hammer tarafından ele • geçirilmiştir. • Mısır Nüshası’da Anoritz tarafından bu- • lunmuştur. • Fergana Nüshası: Reşit Rahmeti Arat tarafın- • dan tanıtılmıştır. T.D.K. yayınlamıştır

  • Kutadgu Bilig’den Bazı Nasihatlar • Sabırlı ol sabretmek er kişi işidir • İnsan sabrederse göğe bile yol bulur • Öfke ile kalkan peşimanlığa oturur • İnsan hiddetlenince işinde yanılır • Yüz güzelliği arama güzel huy ara • Huyu iyi olursa seni memnun eder

  • Tanrı kula göz ve kulak verdi, biriyle dünyaya bakarsa öteki ile ahirete bakmalıdır • Dünya zevkiyle oyalanıp gaflet ederler, ölüm yakalayınca uyanırlar. • Dili yalancı kimsenin işi cefadır, cefa kimde ise o kimse hayvandır.

  • Bibliyografya • seafoodplus.infoı,Resimli Türk Edebiyatı Tarihi • N. Pekolcay,Türk Edebiyatı Tarihi • M. F. Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi • R. R. Arat, Kutadgu Bilig • S. A. Karaalioğlu, Türk Edebiyatı Tarihi • Meydan Larousse • Ünlü Kişiler Sözlüğü

  • İslamiyet Öncesi,İslami Dönem ve İslamiyet sonrası çıkmış sorular

    İslamiyet Öncesi,İslami Dönem ve İslamiyet sonrası çıkmış sorularİndir

    1.  Aşağıdaki dizelerin hangisi, sadece Türk destanlarını kapsamaktadır?
    (/ÖSYS)

    A)   Alp Er Tunga – Oğuz – Türeyiş – Şehname

    B)    Şu – Türeyiş – Gılgamış – Oğuz

    C)    Türeyiş – Alp Er Tunga – Oğuz – Şu

    D)   Oğuz – Alp Er Tunga – Ramayana – Şu     

    E)    Şehname – Oğuz – Şu – İlyada

    2.    Alp Er Tunga öldi mü

            Issız acun kaldı mu

            Ödlek öçin aldı mu

            Emdi yürek yırtulur

    Bu parçanın nazım şekli nedir?

    (/ÖSYS)

    A) Koşuk                   B) Sav    

    C) Varsağı                 D) Sagu 

    E) Semai

    3.  Türk destanlarının oluşum sırasına uygun olarak verilen dizi aşağıdakilerden hangisidir?

    (/ÖSYS)

    A)   Saka, Göktürk, Hun, Uygur

    B)    Uygur, Hun, Göktürk, Saka

    C)    Göktürk, Uygur, Saka, Hun

    D)   Hun, Saka, Uygur, Göktürk

    E)    Saka, Hun, Göktürk, Uygur

        4.  Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek zenginlikte olduğunu kanıtlamak amacı ile kültür ve uygarlık tarihimizin ana kitaplarından birini hazırlayan yazarımız aşağıdakilerden hangisidir?(/ÖSYS)

           A)   Ali Şir Nevai

           B)    Ahmet Yesevi

           C)    Kaşgarlı Mahmut

           D)   Edip Ahmet

           E)    Yusuf Has Hacip

    5. Aşağıdakilerden hangisi, destan (epope) geleneğinde halk öykücülüğüne geçiş dönemin ürünüdür?(/ÖSYS)

            A)   Kutadgu Bilig

            B)    Divanü Lügati’t-Türk

            C)    Atabet’ül-Hakayık

            D)   Kitab-ı Dede Korkut

            E)    İskendername

    6.    (I) “Kitab-ı Dede Korkut”, sanatçısı belli olmayan, halkın ortak malı olan bir eserdir. (II) Nazım ve nesir karışımı on iki hikayeden oluşur. (III) Hikayelerde daha çok Oğuzların, düşmanları ve insanüstü güçlerle savaşımları anlatılmaktadır. (IV) Her hikaye bağımsız olmakla beraber, çoğunda ortak kahramanlar bulunur ve her hikayenin sonunda Dede Korkut söz   alır. (V) Hikayelerde adı geçen Dede Korkut, kahramanlığıyla ün kazanmış Oğuz beylerinden biridir.Bu parçada numaralanmış cümlelerin han­gisinde verilen bilgi yanlıştır?(/ÖSYS)

      A) I          B) II          C) III          D) IV        E)

    7.   XI. yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve yöntemlerini bildirmek, ölçülerini     açıklamaktan ileri gelmez. Sözcükleri açıklarken tarih, coğrafya, folklor ve edebiyata ilişkin bilgi­ler, toplumsal yaşayışına ilişkin ipuçları da verir.Bu paragrafta sözü edilen eser ve yazarı aşağıdakilerden hangisidir?(/ÖSYS)

         A)   Divan-ı Hikmet – Ahmet Yesevi

         B)    Muhakemetü’l-Lügateyn – Ali Şir Nevai

         C)    Divanü Lügati’t-Türk – Kaşgarlı Mahmut

         D)   Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacip

         E)    Atabet’ül-Hakayık – Edip Ahmet

          8.  Kutadgu Bilig ile ilgili aşağıdakilerden hangi­si söylenemez? (/ÖSYS)

    A) Mutluluk veren bilgi anlamına gelen eser mesnevi nazım biçimiyle yazılmıştır.

    B) İyi bir devlet yönetiminin ilkelerini konu edi­nen bir siyasetname örneğidir.

    C) Aruz ölçüsüyle yazılmış beyitten oluşur.

    D) Eserde Türk ve Arap uluslarının kültürel etki­leşimleri mensur olarak örneklendirilmiştir.

    E) Eser, alegorik bir yapıya sahiptir, dört kişi dört ayrı unsuru simgeler.


    9.  I. Horasan'da doğmuş ve küçük yaşta Konya'ya ailesiyle gelerek yerleşmiştir.

    II. İlmini, Şems Tebrizi'den aldığı duygu ve ta­savvufla birleştirmiştir.

    III. Eserlerini çoğunlukla Farsça yazmıştır.

    IV. En önemli eseri Mesnevi'dir

    Yukarıda özellikleri verilen şair aşağıdakilerden hangisidir? (/ÖSYS)

    A) Kadı Burhanettin   

    B) Hoca Dehhani

    C) Aşık Paşa

    D) Mevlana

    E) Ahmedi

    yaşamı hakkında kesin bilgiler bulunma­maktır. Bununla birlikte Beyazıt döneminde Bursa'daki Ulu Cami'de İmamlık yaptığı bilinmekte­dir. Türk edebiyatında mevlit yazma çığırını aç­mış; ancak yazılan mevlitlerin hiçbirisi onun mev­lidi "Vesiletü'n-Necât" kadar ün kazanmamıştır.

    Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki sanatçılardan hangisi getirilmelidir? (/ÖSYS)

    A) Yunus Emre'nin

    B) Mevlana'nın

    C) Süleyman Çelebi'nin

    D) Hacı Bektaş Veli'nin

    E) Şeyhi'nin

    11. Aşağıdakilerden hangisi geçiş dönemi ürün­lerinden biri değildir?

    (/ÖSYS)


    A) Muhakemet'ül Lügateyn

    B) Kutadgu Bilig

    C) Divan-ı Hikmet

    D) Atabet'ül Hakayık

    E) Divan-ı Lügat'it Türk

       islamiyetten önceki Türk devletlerinde, önceleri ekonomik etkinlikler yalnız hayvancıiığa dayanıyordu. Daha sonra bu durum değişmiş, tarım önem kazanmıştır.
    Tarım hangi Türk devleti zamanında önem kazanmaya başlanmıştır?
    (99 DMS OÖ)


    A) Hunlar
    B) Göktürkler
    C) Uygurlar
    D) Karluklar
    E) Hazarlar

    Türklerin geleneksel dini olan Şamanizm'in diğer dinlerin etkilerine açık olması, aşağıdakilerden hangisine ortam hazırlamıştır?
    (99 DMS ÖL)


    A) Şamanizm'in yaygınlaşmasına
    B) Türkler arasında çeşitli dinlerin yayılmasına
    C) Devletin resmi bir dini olmasına
    D) Türk törelerinin uygulanmasından
    vazgeçilmesine
    E) Diğer dinlere inananların sayısının azalmasına

    Aşağıdakilerden hangisi Orta Asya'da kurulan Türk devletlerinde yönetimin özelliklerinden biri değildir? (99 DMS L)

    A) Herkesin kurultaya katılma hakkının olması
    B) Ülkenin bölümler halinde yönetilmesi
    C) Devlet yönetiminde törelere uyma
    zorunluluğunun olması
    D) Hatun'un (hükümdarın eşi) kurultaya katılması
    E) Devlet yönetme yetkisinin hükümdara Tanrı
    tarafından verildiğine inanılması

    Museviliğin diğer tek tanrılı dinlerden (Hıristiyanlık, Müslümanlık) önce doğmasına rağmen, onlar kadar yayılmayışının en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir? ( ÜSS)

    A) İbrani birliğinin uzun zaman korunamaması
    B) Yahudilerin kendilerini diğer kavimlerden üstün görmeleri
    C) Yahudilerin daha çok ticaretle uğraşmaları
    D) Yahudilerin II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar bir varlık gösteremeyişleri
    E) Hıristiyanlığın Roma’nın resmi dini haline gelmesi

     “Sen sana ne sanırsan

              Ayruğa da onu san”

    diyerek daha XIII. yüzyılda hümanizmanın müjdecisi olan, bu yönünden ötürü de ölümünün yıldönümünde UNESCO’ca bütün dünyada ve yurdumuzda anılan Türk şairi kimdir? (/ÖSYS)


    A)Mevlana                                                  B)Ahmet Yesevi

    C)HacıBayramVeli                                     D) Yunus Emre

    E) Sultan Veled

    islamiyetten önceki Türk devletlerinde, önceleri ekonomik etkinlikler yalnız hayvancılığa dayanıyordu. Daha sonra bu durum değişmiş, tarım önem kazanmıştır.
    Tarım   hangi   Türk   devleti   zamanında   önem kazanmaya başlanmıştır? (99 DMS OÖ)


    A)   Hunlar
    B)   Göktürkler
    C)   Uygurlar
    D)   Karluklar
    E)   Hazarlar



    1-C

    2-D

    3-E

    4-C

    5-D

    6-E

    7-C

    8-D

    9-D

    C

    A

    C

    A

    B

    B

    D

    C


    Yorumlar- Yorum Yaz

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir